Etiket: Dedirtti

  • (Özel Haber) “Örümcek İşçi” bu kadarına da pes dedirtti

    Şişli Teşvikiye’de 6 katlı bir binanın iskelesinden hiçbir güvenlik önlemi almadan adeta akrobasi hareketleriyle tehlikeli bir şekilde aşağıya inen “Örümcek işçi” bu kadarına da “pes” dedirtti. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya, işveren ve çalışanlara uyarılarda bulunarak, “Ölümlerin en büyüğü mahalle aralarındaki konutlarda meydana geliyor. İşçinin adeta akrobasi hareketleriyle inmesi tehlikeli ve yasak” dedi.

    İstanbul’da geçtiğimiz günlerde Beylikdüzü ve Mecidiyeköy’de 10 katlı bir binanın dış cephesine kurulan iskelenin üzerinde hiçbir güvenlik önlemi almadan çalışan işçilerin ardından Şişli Teşvikiye’de de hayrete düşüren bir görüntü ortaya çıktı. 6 katlı bir binanın dış cephesine kurulan iskeleden halat, kask ve koruyucu kıyafet giymeden tehlikeli bir şekilde aşağıya inen “örümcek işçi” bu kadarına da “pes” dedirtti. Akrobasi hareketleriyle aşağıya inerek yürekleri ağza getiren işçinin iskelesinin demirlerine tutunarak indiği o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

    Görüntünün ortaya çıkmasının ardından işveren ve çalışanlara uzmanlardan uyarılar geldi. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya, iş kazalarına önleme konusunda alınan önlemlerin istenilen düzeyde olmadığını belirtti. Kaya, “Bunların en önemli nedenlerinden biri eğitimsizlik diğeri de toplumumuz da yerleşik kanaat olan ‘bana bir şey olmaz’ mantığıdır. Dolayısıyla çalışanlara temel olarak iş güvenliği ve kazalarıyla ilgili eğitim verilmediği sürece bu kazaların önüne geçilmesi mümkün değildir” dedi.

    “İşçinin adeta akrobasi hareketleriyle inmesi tehlikeli ve yasak”

    Geçtiğimiz yıla kadar müstakil bir iş kanunu olmadığını ifade eden Kaya, “6331 sayılı kanunla birlikte Türkiye’de çalışma hayatı müstakil olarak bir iş güvenliği kanununa kavuşmuş oldu. Ancak burada alınan önlemler kağıt üzerinde önlemler şeklinde sirayet ediyor. Bunun yerel yönetimler bazında etkin ve aktif bir şekilde uygulanmadığı takdirde iş kazalarını önlememiz mümkün değildir. Görüntü de izlediğimiz işçinin standartlara uygun olmayan bir iskele üzerinde adeta akrobasi hareketleriyle aşağıya doğru indiğini görüyoruz. Bu son derece tehlikeli ve yasak bir yöntemdir. İşverenler almış olduğu önlemlerin ve uygulaması gereken yöntemlerin sadece alınması noktasında değil, uygulanması ve denetlenmesi noktasında da birinci derece sorumludur. İşverenler mutlaka iş güvenliği uzmanı çalıştırmaları ve bulundurmaları gerekiyor. Uzmanların en önemli sorumluluğu ise alınması gereken önlemleri almak ve uygulattırmaktır. Gerekirse de o işyerinin faaliyetlerini durdurmaktır” ifadelerini kullandı.

    “Ölümlerin en büyüğü mahalle aralarındaki konutlarda meydana geliyor”

    Geçtiğimiz yıllara nazaran iş kazalarında düşüş olduğunu söyleyen Özgür Kaya, “Ancak yerel yönetimler bağlamında toplu konut idareleri ve ya mahalle aralarında yapılan inşaatlarda ki bunlar istatistiklere maalesef yansımıyor. Her gün biz çalışanlarımızı kaybediyoruz. İstatistiklere bakıldığında özellikle inşaat sektöründeki ölümlerin en büyüğü mahalle aralarında bireysel olarak yapılan konutlarda meydana geliyor. Şimdi bu konutların ve işverenlerin denetlenmesi nasıl olacak. Gelişmiş ülkelere bakıldığında iş kazalarını önleme noktasında en önemli faktörün yerel yönetimler eliyle denetlendiğinde görüyoruz. Yasal mevzuatlara bu denetlemelerin yerel yönetimlerin sorumluluğunda olmasının dahil edilmesi gerekiyor. Biz bunu sahada her gün görüyoruz ve şahit oluyoruz” şeklinde konuştu.

    “İşveren işçiyi uyaracak, uymazsa iş akdini fesih edecek”

    Özgür Kaya, “Görüntüde gördüğümüz manzaraların yaşanmaması için bu ve buna benzer iskele türleri ya da çalışma sistemleri başınızı kaldırdığınız etrafınızda görmeniz mümkündür. Bu iskelelerin artık Türkiye standartlarında kullanılmaması ya da bunların kullanılıp çalışanların güvenliğinin temin edilmesi gerekiyor. Çalışan açısından olaya bakarsak örneğin görüntüdeki işçiyi işveren çağıracak gerekli uyarıyı yapacak. Eğer işçi işverenin talimatlarına uymazsa o işçinin tazminatsız iş akdi feshini de gerektiriyor. Dolayısıyla çalışan ve işverenlerle birlikte bu önlemlerin alınması gerekiyor aksi takdirde biz her gün bir ocağın sönmesi, kadınların dul kalması ve çocukların yetim kalmasına sebebiyet verebiliriz” diye konuştu.

  • (Özel Haber) İzsu’dan Gelen Mektup ’Pes’ Dedirtti

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından 4 Nisan’da evine gönderilen “Yapılan incelemeler sonucunda Ali Osman Ediz’in vefat ettiği tespit edildiğinden aboneliği üzerinize almanız gerekmektedir” yazılı mektubun ardından yaklaşık 40 gündür yaşadığını ispat etmeye çalışan Ali Osman Ediz’in yaşadıkları “Pes artık” dedirtti.

    İzmirli Ali Osman Ediz, 4 Nisan 2016’da evine gelen mektupla şoke oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU)’nun Ediz’e gönderdiği mektupta, 56 yaşındaki adamın vefat edildiğinin tespit edildiği ve aboneliğin başkası üzerine alınması gerektiği yazıyordu.

    Ali Osman Ediz adına engelli/şehit-gazi aboneliği yapıldığı ifade edilen İZSU Genel Müdür Yardımcısı S.B. imzalı mektupta, “Yapılan incelemeler sonucunda Ali Osman Ediz’in vefat ettiği tespit edildiğinden aboneliği üzerinize almanız gerekmektedir. Aboneliği üzerinize almak için 7 gün içerisinde Karabağlar Şube Şefliğine müracaat etmeniz gerekmekte olup, aksi takdirde suyunuzu kesmek zorunda kalacağımızı bilgilerinize rica ederim” denildi.

    Mektubu okuyunca kısa süreli şok yaşayan Ediz, soluğu İZSU’da aldı. Yetkililere gidip, “Ben yaşıyorum” dediğini anlatan Ediz, yaşadığını ispat etmek için yaklaşık 40 gündür İZSU’ya gidip geldiğini söyledi. Evine gelen son su faturasında 26 ton su kullanımı yapıldığının yazılı olduğunu ifade eden Ediz, “150-160 lira fatura gelmesi gerekirken, 233 TL fatura gelmiş. Üzerine 130 TL ceza gelmiş. Hem öldürüyorlar, hem de cezasıyla birlikte 360 TL su parası istiyorlar” dedi.

    İZSU yetkililerine gidip, durumu düzeltmelerini isteyen talihsiz adam, olumsuz cevap alması üzerine “Bu durumu yargıya taşıyacağım’ dedim. ‘Nereye gidersen git’ dediler. Su parasını daha ödemedim. Yargıya başvuracağım” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Hırsızlık Çetesinin Rahat Tavırları “Pes” Dedirtti

    Kağıthane’de gece saatlerinde hırsızlık için binaya giren organize hırsızlık çetesinin rahat tavırları “bu kadarına da pes” dedirtti. Çetenin organize bir şekilde gerçekleştirdiği hırsızlık sonrası evden çaldıkları plazma televizyonları sırtlayarak kaçması güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

    Hırsızlık olayı, geçtiğimiz pazartesi günü saat 04.30 sıralarında Kağıthane Merkez Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, gece saatlerinde geldikleri sokaktaki binaları gözüne kestiren organize hırsızlık çetesi, kimsenin olmadığını fırsat bilerek işe koyuldu. Sıradan vatandaş gibi rahat tavırlarla yürüyerek evleri gözleyen hırsızlar, sokaktaki binalardan birine girdi. Girdiği binadaki daireye iddiaya göre “uyku gazı” sıktıkları öğrenilen hırsızlar, işlemin gerçekleştirmelerinin ardından binadan uzaklaştı. Dışarıda rahat bir şekilde gözcülük yapan hırsızlardan biri, bir süre sonra el hareketi yaparak diğerlerine yanına çağırdı. Yaklaşık 10 dakika sonra tekrar binaya giren hırsızlar, girdikleri evden çaldıkları 2 plazma televizyonu sırtlayarak kayıplara karıştı.

    ÇALDIKLARI PLAZMA TELEVİZYONLARI SIRTLAYARAK KAÇTILAR

    Çete üyelerinin hırsızlığı gerçekleştirdiği esnada diğer hırsızlar da sokak başlarında gözcülük yaptı. Dikkat çekmemek için sokak aralarına saklanan hırsızların, plazma televizyonları sırtlayarak kaçması güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, çete üyesi 2 hırsız rahat bir şekilde yürüyerek, sokaktaki binaları gözlüyor. Sokak aralarından gelen diğer hırsızlar ise binaya giriyor. Kısa bir süre sonra binadan çıkan hırsızlar sokaktan uzaklaşıyor. Binanın önünde gözcülük yapan hırsız, bir süre sonra diğerlerine el hareketi yaparak yanına çağırıyor. Yaklaşık 10 dakika sonra binanın önüne gelen çete üyelerinden 2’si binaya giriyor. Diğer hırsızlar ise dışarıda gözcülük yapıyor. Daireden çaldıkları plazma televizyonları sırtlayan hırsızlar, koşarak kayıplara karışıyor.

    “BU RAHATLIKLARI İNSANLARI DÜŞÜNDÜRÜYOR”

    Hırsızlığın gece 4 buçuk sıralarında uyku gazıyla sıkılarak yapıldığını ifade eden esnaf Tufan Yalçın, “İnsanların uyuyunca harekete geçilmiş, belli ki yine organize bir suç görünüyor. Giden eşyalara bakarsanız aslında çokta önemli değil. Ancak yapılan eylem yaklaşık 1 saat sürüyor, bu rahatlıkları da insanları düşündürüyor. 2 tane plazma televizyon çaldıkları görülüyor, bu kadar emeğe bunlar değer miydi, onu bilmiyoruz. Bu hırsızlar neden bu kadar rahat diye sormak istiyorum. Biz rahatsız oluyoruz. Neden daha dikkatli olmuyoruz, bunları barındırdığımız için mi bu kadar rahatlık var, bunun sebebini bende merak ediyorum. Buralar gelişmekte olması nedeniyle göç alan yerler olduğundan hırsızlık olayları fazla ancak halk olarak önlemlerimizi almamız gerekiyor” dedi.

  • Otobüs Şoförü, “İnsanlık Ölmemiş” Dedirtti

    Adana Büyükşehir Belediyesi’nin otobüs şoförlerinden Fahri Tekin, otobüste bulduğu bin 700 lira nakit para ve 3 adet kredi kartını, sahibi Gül Portakaldalı’na ulaştırdı.

    Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Otobüs İşletmesi’nde 8 yıldır otobüs şoförü olarak görev yapan Fahri Tekin, merkez otogar ile mobilyacılar sitesi hattında sefer yapan 174 nolu otobüsünü son durakta beklerken kontrol etti. Fahri Tekin, koltukların arasında içi para dolu bir cüzdan buldu. Deneyimli şoför, içinde bin 700 lira nakit para ve 3 adet kredi kartının olduğu cüzdanın otobüste unutulduğunu amirlerine bildirdi.

    Otobüs İşletmesi yetkilileri de, kredi kartlarındaki bilgileri ALO 153 hattına aktarıp, cüzdan sahibinin bulunması için seferber oldu. Cüzdanını kaybettiğini fark eden Gül Portakaldalı da ALO 153’ü arayıp, başına gelenleri aktardı. Bunun üzerine Gül Portakaldalı’na cüzdanının emin ellerde olduğu bilgisi verildi. Otobüs şoförü Fahri Tekin ile başvuru sahibi Gül Portakaldalı bir araya getirildi. Şoför Fahri Tekin, içi para dolu cüzdanı, kredi kartlarıyla birlikte sahibi Gül Portakaldalı’na verdi. Cüzdandaki bin 700 lirayı adak parası olarak biriktirdiğini söyleyen Gül Portakaldalı, “Adana Büyükşehir Belediyesi otobüs şoförü Fahri Tekin’e ve diğer belediye çalışanlarına çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. İnsanlığın ölmemiş olduğunu gösterdiler” dedi.

  • (Özel Haber) İnsanlık Ölmemiş Dedirtti

    Tekirdağ Malkara’da, duyarlı bir vatandaş, bulduğu bilgisayarı sahibine teslim etti.

    İlçe merkezinde boyacılık işiyle uğraşan Feyzullah isimli bir kişi, tarihi Başçeşme civarından geçtiği sırada bir dizüstü bilgisayar buldu. Polis karakoluna giden boyacı genç, bilgisayar bulduğunu söyledi.

    Yiğit Polis Merkez Amirliği tarafından tespit edilen mal sahibi karakola gelip, kaybolan bilgisayarına kavuştu. Boyacı Feyzullah, dizüstü bilgisayarı sahibi Sabri Akkaya’ya teslim etti. Akkaya, duyarlı davranan vatandaşa ve polise teşekkür ederek, “Bilgisayarımı teslim aldım. Çok mutluyum, hakikaten insanlığın ölmediğini gördük” diye konuştu.