Etiket: Dedi

  • Yakakentli balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    Yakakentli balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    Yakakentli balıkçılar “Vira Bismillah” diyerek denize açıldı.

    Yakakent Limanı’nda balıkçılar bu gece saat 00.00 itibariyle av yasağının kalkacak olması nedeniyle son hazırlıklarını yaptı. Vira Bismillah diyerek denize açılan balıkçılar için limanda düzenlenen programda bereketli bir av sezonu geçirmeleri için dua yapıldı.

    AK Parti Samsun Milletekili Orhan Kırcalı ve Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma yaptıkları konuşmada balıkçılara kazasız belasız, bereketli av sezonu geçirmeleri temennisinde bulundu.

    Kaymakam Fatih Eroğlu ise yaptığı konuşmada, “Balıkçılık burada çok büyük bir ekonomi. Balıkçılığı denizi ne kadar koruyarak yaparsak ileride gençlerimize çok daha güzel bir miras bırakmış oluruz. Güzel ve bereketli bir sezon olacağına inanıyorum. Karadeniz güzel yüzünü, bereketini gösterdi. Sondajla birlikte güzel bir rezerv bulduk. Bu senede de bizim için bereketli bir yıl olur. Şimdiden sizlere bereketli bir av sezonu diliyorum” dedi.

    Yakakent İlçe Müftüsü İzzet Salman tarafından yapılan duanın ardından balıkçı tekneleri denize açıldı.

  • Marmara Denizi’nde balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    Marmara Denizi’nde balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    Marmara Denizi’nde balıkçılar ‘Vira Bismillah’ diyerek av sezonunu açtı.

    1 Eylül itibarıyla tüm Türkiye’de olduğu gibi Marmara Denizi’nde de balıkçılar ‘Vira Bismillah’ diyerek av sezonunu açtı. Korona virüs salgınından dolayı geçen sezonu erken kapatan balıkçılar, bu yıl daha umutlu olduklarını dile getirdiler. Yalova’nın Armutlu ilçesine bağlı Kapaklı Mahallesi’nde havai fişeklerle sezon açılışı gerçekleştirildi.

    Yalova İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, Yalova’nın Marmara’da balıkçılık anlamında önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, “Yıllar itibarıyla ciddi anlamda avcılık faaliyetleri yürütülüyor. 2019 yılı itibarıyla 13 bin 400 tona yakın istihsal, buna karşılık da 210 milyon TL gelir elde edilmişti. Bugün itibarıyla av sezonu açılıyor. Bizler bunun bereketli olmasını temenni ediyoruz. Halkımız bu yıl hem balığa, balıkçılarımız da elde edeceği gelirle geçimlerini sürdürürler” dedi.

    Pandemi sürecinin devam ettiğini vurgulayan Parıldar, “Bu sene gemilerimiz sahaya inecekler, bu anlamda almaları gereken tedbirleri bildirdik. Dikkatli olmamız gerekiyor. Bu süreçte bir kazaya rastlamamamız gerekiyor. Balık popülasyonu hakkında da 4 yıla ışık tutacak tebliğ yeni yayınlandı. Bu tebliğ ile birlikte hem denizdeki popülasyonun kontrol edilmesi hem de balıkçıların gelirlerini muhafaza etmek adına tedbirler alınıyor. Bizim de Yalova’daki denetim teknelerimiz geçen yıl itibarıyla 145 gün denizde devriye attı. Bu yılda da devam edecek. Bu devriyeler denizlerdeki popülasyonu koruma ve balıkçıların evlerine ekmek götürmesi içindir” diye konuştu.

    Armutlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Dönertaş ise iyi bir sezon geçirmeyi istediklerini belirterek, “Denizlerde balık azalsa da bitmiş anlamına gelmiyor. Sonuçta tekneler denize çıkacak ve balık tutacaktır. Yeni yasa ile birlikte bilinçsiz avcılığın önüne geçilecek. Fiyatların biraz yüksek olmasını bekliyoruz. Balıkçı kazancında bir şey kaybetmese de halk balığı biraz pahalı yiyecek. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Benim görüşüm bu yıl uygun balık yiyeceğimizi sanmıyorum. İnşallah denizde daha çok balık vardır ve herkes ucuz balık yerler” ifadelerini kullandı.

  • Muğlalı balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    Muğlalı balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    2020-2021 balık avı sezonu dolayısıyla Milas’ın Güllük Mahallesi’nde tören düzenlendi. Protokol ve balıkçıların katılımıyla düzenlenen törende yapılan konuşmalarda kaçak avcılığa dikkat çekildi.

    Av yasağının kalkmasıyla birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi Muğla’da da balıkçılar denize açıldı. Bu kapsamda Milas’ın Güllük Mahallesi’nde Balıkçı Barınağında gerçekleştirilen etkinliğe; Milas Kaymakamı Eren Arslan, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Milas İlçe Tarım ve Orman Müdürü Eşref Arslan, Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Muğla Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Serhat Kozinoğlu ve balıkçılar katıldı.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törenin ilk konuşmasını yapan Muğla Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Serhat Kozinoğlu, “Türkiye’nin en uzun kıyı şeridi olan ilimizde şanslıyız ki Gökova ve Mandalya Körfezi gibi balıkların bol olduğu bölgelerimiz var. Buralarda korunma alanları oluşturmuşuz. Sürdürülebilirlik için bu koruma alanlarını çoğaltmamız gerekmekte. Avcılık filolarının büyüklüğü ve bu teknelerdeki elektronik aletlerin çok gelişmiş olması aşırı avlanma, boy ve yer yasaklarına uyulmaması, kaçak avcılık yapılması stokların azalmasına neden olmakta. Bunun yanında balıklar istenilen boyutlara ulaşmadan avlanılmasını istemiyoruz. Hiç olmazsa bir kere yumurta bırakmasına izin vermeliyiz. Bizler Marmara ve Karadeniz bölgelerine nazaran kendimizi biraz daha şanslı hissediyoruz. Denizlerimiz daha temiz, av araçlarımız daha az, balıkçılarımız daha bilinçli ve koruma amaçlı balıkçılık yaptığını düşünmekteyim. 2009 yılı sonunda revize edilen 1380 sayılı kanunun en önemli özelliklerinden bazılarını sayarsak bölgesel balıkçılık ve kota sisteminin uygulanabilir olması, balıkçı barınaklarının ve sulak alanların kiralanmasının Tarım ve Orman Bakanlığı’na geçmesi, kayıt dışı, evraksız, kaçak avcılıkta kullanılan teknelerin yani şebeke gibilerin yakalandıktan sonra mülkiyetlerinin kamuya geçmesi, cezaların yükseltilmesi ve caydırıcılığının olmasıdır. Bu itibar ile denetim ve kontroller çok önem kazanmakta. Bölgemizde balıkların çıkış noktalarında kooperatiflerde dahil olmak üzere, denetimlerin sıklaştırılması ve kayıt altına alınması çok önemlidir. Yenilenen bu kanun ile bir çok sorunun çözümlenmesi ve sürdürülebilirliği hedeflenmiştir. 2020 – 2021 avcılık sezonunun kazasız, belasız ve bereketli geçmesini temenni ederim” dedi.

    “İl sınırları içinde 3 bin 872 adet balıkçımız var”

    Kozinoğlu’nun ardından konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Muğla’nın 1480 kilometre ile Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip olduğunu belirterek, “Balıkçılık için son derece uygun koşullara sahibiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye lideriyiz. Deniz kültür balıkçılığı yetiştiriciliğinde üretimin yüz 65’i ilimiz sınırları içerisinde yapılıyor. Şimdi bugün Allah’ın izniyle yapacağımız av sezonu açılışımızdan beklentimiz yüksek. Bin 154 adet balıkçı teknemiz var. İl sınırları içerisinde 3 bin 872 adet balıkçımız var. Ama bu sektörden lojistik olarak ve geniş anlamda düşünülürse yaklaşık 18 bin kişi geçimini sağlıyor. Bizim 1129 küçük balıkçı teknemizin yıllık 350 ton balık yakalama kapasitesi var” dedi.

    Milas Kaymakamı Eren Arslan ise, “İki gerçeğimiz var. Birincisi su ürünleri açısından çok zengin bir potansiyele sahibiz. Sadece Muğla olarak düşünmeyelim ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili iç sularımızı da dahil ettiğimizde aslında su ürünleri açısından çok zengin bir potansiyeli barındırıyor. Ama maalesef bu alanda kendi kusurlarımız, kendi eksiklerimiz, kendi yanlışlarımız yüzünden geleceğimizi, geleceğin sermayesini bugünden harcıyoruz. Torunlarımıza miras bırakmamız gereken denizlerin nimetleri bugünden haksız, yanlış şekilde tüketiliyor. Bunun önüne geçmek zorundayız. Sadece kendimiz için değil bütün ekosistem için. Denizde bir türün yok olması yada bu bölgede yaşamayan başka bir türün istilacı bir türün bizim denizlerimizde görülmesi sadece o denizin ekosistemini değil, tüm canlı hayatını ve nihayetini insana kadar ulaşan yaşam döngüsünü bozuyor” dedi.

    Yapılan konuşmaların temsili olarak balık mezatı yapıldı. Mezat ile satışa sunulan balıkları çoğunlukla törene katılan protokol üyeleri aldı.

    En küçük balıkçı ilgi çekti

    Bölgede balıkçılıkla geçimini sağlayan ailenin en küçük bireyi olan 3 yaşındaki Kerem Güvenç de etkinliğe katılanlar arasında yer aldı. Kerem, mezatta satışa sunulan kendi boyundaki balıkla gazetecilere poz verdi.

    Güllük Balıkçı Barınağında düzenlenen program etkinliğe katılanların, teknelerle denize açılarak sembolik olarak sezon açılışı gerçekleştirmesi ile son buldu.

  • Ordulu balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    Ordulu balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar, “Vira Bismillah” diyerek limandan denize açıldı. Balıkçılar, bu yılın palamut açısından oldukça verimli geçeceğini söyledi.

    Denizlerde 15 Nisan tarihinde başlayan avlanma yasağı, bu gece itibarıyla sona eriyor. 1 Eylül tarihi itibarıyla avlanmaya başlayacak olan Ordulu balıkçılar, yeni sezondan umutlu olduklarını kaydettiler. Balıkçılar, geçen yıl palamut olmadığını hatırlatarak, bu yıl ise hem palamut, hem de hamsi balığı açısından oldukça verimli bir avlanma sezonu geçireceklerinden umutlu olduklarını kaydettiler.

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde de hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar ’Vira Bismillah’ diyerek limandan denize açıldı. Yalıköy Mahallesi’nde bulunan balıkçılar da ailelerine veda ederek limandan denize açılarak sezonu açtı.

    “Son 50 yılkın en bol palamudu”

    Balıkçı Mustafa Mollaoğlu, 35 tayfa ile birlikte yeni sezonu açacaklarını ifade ederek, aylardır bu anı beklediklerini kaydetti. Bu sezonun palamut açısından çok verimli olduğuna değinen Mollaoğlu, “Geçtiğimiz yıl hiç olmayan palamut bu yıl çok fazla. Nasıl ki Karadeniz’den gaz fışkırdı, bu sene de palamut fışkırıyor. Belki de son 50 yılın en bol palamudu. Belki 100, belki 200 bin ton palamut bekleniyor. Tüm Türkiye’ye bu palamudu ulaştıracağız, vatandaşlar da bol bol yiyecek. Fiyatlar da çok uygun olacak. Palamut bu sene şov yapacak” dedi.

    Av yasağının kalkması ile birlikte bu gece balıkçıların avlanmaya başlayacaklarını ifade eden Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Ethem Kibar ise balıkçılar bol ve bereketli bir sezon diledi. Başkan Kibar, “İnşallah güzel bir sezon olacak. Rabb’im bereketli bir sezon nasip etsin. Memleketimize hayırlı olsun” diye konuştu.

    Vedat Soylu isimli balıkçı, bu yıl güzel bir sezon umduklarını belirterek, “Tek umudumuz palamut ve hamsi. Zor bir meslek, ailemizi geride bırakıyoruz. Hangi şartlarda çalışacağımız belli değil, inşallah emeğimizin karşılığını alırız. İnşallah mürettebat ile birlikte kazasız bir şekilde tamamlarız. Balık var gibi, işaretler de onu gösteriyor” diye konuştu.

  • Eş zamanlı çifte ameliyatla yeni yaşama ’merhaba’ dedi

    Eş zamanlı çifte ameliyatla yeni yaşama ’merhaba’ dedi

    İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan, uzun süredir yürümekte güçlük çekip hem bel hem de boyun ağrısından şikayet eden dört çocuk annesi Mine Önser, aynı anda gerçekleştirilen fıtık ameliyatlarıyla sağlığına kavuştu, yeni yaşamına “merhaba” dedi.

    İzmir’de, 58 yaşındaki ev hanımı Mine Önser, uzun süredir yürümekte güçlük çekip bel ve boyun ağrısı şikayetlerinden yakınıyordu. Ağrılarına daha fazla dayanamayan Önser, gerçekleştirilen hem bel hem de boyun fıtığı ameliyatı ile sağlığına tekrar kavuştu. Sol ayağında dayanılmaz bir ağrının oluştuğunu ve İzmir’deki özel bir hastaneye başvurduğunu ifade eden Önser, “MR’ım çekildi. Hem belimde hem de boynumda fıtık olduğu ortaya çıktı. Doktorum ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Hatta ikisini birlikte yapabileceğini söyledi ve ona güvenerek ameliyat olmaya karar verdim” dedi.

    “Yeniden doğmuş gibiyim”

    Ameliyat sonrası ağrılarından kurtulduğunu dile getiren Önser, “Şu an çok mutluyum. Çok rahat ağrısız bir şekilde yürüyebiliyorum. Doktorumun ellerine sağlık, sıkıntılarım bitti. Ameliyat olduktan sekiz saat sonra yürümeye başladım. Daha rahat hareket etmeye başladım. Desteksiz kalkabiliyorum, yürüyebiliyorum. Yeniden dünyaya gelmiş gibi oldum” dedi.

    “Çok sık görülen bir durum değil”

    Hem bel hem de boyun ameliyatlarının aynı anda yapılmasının nöroşirürji pratiğinde çok sık görülmediğinin altını çizen özel bir hastanede görevli Op. Dr. Murat Düzgün, “Hastamız, bizim polikliniğimize geldiğinde şiddetli bel ağrısı ve sol bacağında ağrı ve güçsüzlük, eş zamanlı olarak da boyun ağrısı, boynundan sol koluna yayılan ağrı ve güçsüzlük mevcuttu. Hastamızın şikayetleri doğrultusunda tetkiklerini yaptık. MR tetkiklerini de değerlendirdik ve aynı zamanda boyun ve bel fıtığına sahip olduğunu öğrendik. Hastamızın daha öncesinde almış olduğu fizik ve medikal tedavilere rağmen şikâyetlerinin hiç gerilememesi ve ayağındaki güçsüzlükten dolayı yürüyemez hala gelmesi nedeniyle cerrahi kararı aldık. Mine Hanım ile bu durumu değerlendirip hem boyun hem de bel fıtığını aynı anda eş zamanlı, aynı seansta bir cerrahi girişimle yapabileceğimizi bildirdik. Hastamız da bu duruma sıcak baktı. Bu nöroşirürji pratiğinde çok sık gözüken bir durum değil” dedi.

    Bel ve boyun fıtıklarına kullanılan mikro cerrahi yöntemlerinin (mikrodiskektomi) ameliyat sonrasında büyük avantaj sağladığını belirten Düzgün, “Boyun ve bel fıtığı ameliyatları bu yöntemle 1-1.5 cm cilt kesisi ile anatomik bütünlük çok az bozularak yapılır. Mikroskop ve mikro cerrahi aletleri kullanıldığı için sinir zedelenme ihtimali çok düşüktür. Ameliyat süreleri ortalama bir saattir. Bu yöntemlerle tedavi edilen hastalar bir gün hastanede tutulup evine gönderilebilmektedir. Hastamızın boynunun ön tarafından yaptığımız mikro cerrahi girişimle boyun fıtığını temizledik. Beline de mikro cerrahi yöntemle arka taraftan müdahale edip oradaki fıtığı temizledik. Mine Hanım hastanemizde bir gece kaldıktan sonra, ağrısı ve ayağındaki güçsüzlük ortadan kalktı. Boynundaki ağrı ve kolundaki güçsüzlük de ortadan kalktı” diye konuştu.