Etiket: Dede

  • Gerçek öldüğünde ortaya çıktı, 82’lik dede evini müzeye çevirmiş

    Manisa’nın Alaşehir ilçesinde, jandarma tarafından tarihi eser kaçakçılığına yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında takibe alınan ancak birkaç gün önce vefat ettiği öğrenilen 82 yaşındaki Mehmet K.’nın çiftlik evinden bin 528 parça tarihi eser çıktı. Adeta müzeye çevrilen evin odalarını inceleyen jandarma ekipleri şaşkına döndü.

    Manisa İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri, tarihi eser kaçakçılığına yönelik yürüttüğü çalışmalar kapsamında Alaşehir ilçesine bağlı Kavaklıdere Mahallesi’nde çiftçilikle uğraşan 82 yaşındaki Mehmet K.’yı takibe aldı. Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığının arama kararıyla adrese giden ekipler, şüphelinin birkaç gün önce vefat ettiğini öğrendi. Çiftlik evinde incelemelerde bulunan jandarma ekipleri, evin adeta bir müzeye çevrildiğini gördü. Raflar, vitrin ve masalara sıralanan tarihi eserlerle karşılaşan ekipler, eserlerin kayıtlarını aldı. Evde yapılan çalışmada tarih öncesi, Helenistik, Roma, Bizans, İslam ve Osmanlı dönemlerine ait olduğu belirlenen toplam bin 528 parça tarihi eser olduğu tespit edildi. Heykel, vazolar, sikkeler, amforalar, el yazmaları ve muhtelif eşyaların da bulunduğu eserler, Manisa Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Operasyon sonrası soruşturma sürüyor.

  • 105 yaşındaki Yusuf dede geçirdiği operasyonla sağlığına kavuştu

    Sürekli bayılan ve kalp ritim bozukluğu olan 105 yaşındaki 20 torun sahibi Yusuf Yıldırım, Elazığ’da geçirdiği başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde ikamet eden 105 yaşındaki Yusuf Yıldırım, kalp çarpıntısı ile Çemişgezek Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada kalp ritim bozukluğu teşhisi konulan yaşlı adama başka bir hastanede ablasyon tedavisi uygulandı ancak sağlığına kavuşamadı. Çarpıntısı geçmeyen ve sürekli bayılan Yıldırım, tedavi için Medical Park Elazığ Hastanesine sevk edildi. Hastanenin Kardiyoloji Kliniği hekimlerinden Prof. Dr. Mustafa Necati Dağlı ve Doç. Dr. Orhan Doğdu tarafından uygulanan EPS ve ablasyon işlemiyle Yusuf dede tekrar sağlığına kavuştu.

    Güzel bir başarıya imza atmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Mustafa Necati Dağlı, “105 yaşındaki aritmi (Atipik AVNRT) çarpıntısı olan, kalp durması sonucu bayılan hastamız Çemişgezek’ten gelmişti. Müracaat ettiğinde kalp hızı 180 ile 200 arasında atıyordu. Gerekli müdahaleyi yapıp kalp atımlarını normale getirdikten sonra hastaya EPS ve ablasyon işlemi planladık. Aritmi kliniğimizde EPS işlemine aldık. Hasta 105 yaşındaydı, aritmi hastasıydı ve hastaya Doç. Dr. Orhan Doğdu ile yaptığımız Atipik AVNRT’ye başarılı işlem sonucu hastanın bütün çarpıntı problemlerini çözmüş olduk” dedi.

    105 yaşındaki hastanın kendilerine çarpıntı şikayeti ile geldiğini aktaran Doç. Dr. Orhan Doğdu ise, “Hastayı EPS ve ablasyon işlemi için laboratuvara aldık. Supraventrikuler taşikardi dediğimiz gruptan Atipik AVNRT Ablasyonu yaptık ve başarılı bir şekilde hastamızı taburcu ettik. Burada aslında fark şu, hastanın yaşlı olmasından dolayı anatomik dezavantajlar var. Normalde ileri yaşa bağlı olarak hastamızın kalbinde şekil bozukluğu olduğu için ritim bozukluğu yapan yeri bulmak ve yakmak çok zor oluyordu ve çoğunlukla başarısız işlem olmaktadır. Anatomik dezavantajlar biraz uğraştırdı ama sonuçta başarılı bir işlem yaptık” diye konuştu.

    İlk başta baş dönmesi hissettiğini ifade eden Yusuf Yıldırım da, “Ardından kriz geldi, kalbim biran duracak gibi oldu. Bir titreme geldi, gözlerim karardı. O an yanımda olan lise öğrencisi torunum ambulansı aradı. Ambulans geldi, orada ilk müdahaleyi yapan doktor kalbinde çarpıntı var dedi ve beni Elazığ’a sevk etti. Şimdi çok iyiyim” diye konuştu.

  • DMD Hastası çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: “Tayyip Dede bizi kurtar”

    Duchenne Muscular Dystrophy (DMS) Kas hastalığına yakalanan çocukların aileleri, Türkiye’de bir tedavi merkezinin açılması için Cumhuriyet Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. Tekerlekli sandalyelerle basın açıklamasına katılan DMS hastası çocuklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Tayyip Dede bizi kurtar” pankartı açtı.

    Duchenne Muscular Dystrophy (DMS) Kas hastalığına yakalanan çocukların aileleri, Cumhuriyet Caddesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Çocuklarının hastalığını sona erdirecek Türk doktorlara Türkiye’de bir tedavi merkezi yaptırılmasını isteyen aileler, ellerinde ’Tayyip Baba bizi kurtar’ pankartıyla yardım istedi. Basın açıklamasını DMD Derneği Antalya İl Başkanı Dilek Günel yaptı.

    “DMD çocukluk döneminde başlayan ve ilerleyen çocukların fiziksel tüm hareketlerini zorlaştıran, tekerlekli sandalyeye mahkum eden, solunum ve kalp kasını etkilemesiyle 20’li yaşlarda yaşamı tehdit eden genetik geçişli bir kas hastalığıdır. Tedavi konusunda umutlu ve güçlüyüz. Dünyada da DMD hastaları için yüzlerce çalışma var ve bu çalışmaların her biri bizlere umut oluyor” diyen Günel, Türkiye’de yaklaşık 5 bin çocuğun bu hastalığın pençesine düştüğünü dile getirdi. Hasta yakınları olarak toplumdan duyarlılık beklediklerini dile getiren Günel, “Devletimizden, Sağlık Bakanlığımızdan, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de tedavi merkezi açılsın”

    Duchenne Muscular Dystrophy (DMS) Derneği Antalya İl Temsilcisi Dilek Günel, hastalıkla ilgili dünyada pek çok bilimsel çalışma yapıldığını da aktardı. DMD hastalığı konusunda çalışma yapan başarılı Türk doktorların olduğunu da söyleyen Günel, “Ülkemizde hastalığın tedavisine yönelik bir merkez açılmasını istiyoruz. Bu konuda tek umudumuz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanımız bizim sesimize kulak verir, bu merkezin açılmasını sağlarlarsa Türk doktorlarımızın bu hastalığa çare bulacağına inanıyoruz. Devletimiz bu konuda sorumluluk almalı, çocuklarımızı bu tehlikeli hastalıktan kurtarmalı. Kas hastalıklarının teşhis ve tedavisi için bir merkez kurulması biz aileler için hayati önem taşıyor. Çünkü bu hastalık çok sinsi bir hastalık ve birden kendini gösteriyor. Hastalık belirtilerinin büyük bir çoğunluğu doktorlarca tespit edilemiyor. Bu merkez hayata geçerse, belki bu hastalığa yakalanan çocuklar için umut doğmuş olacak” diye konuştu.

    “Oğlum 4 yaşındayken DMD’yi öğrendim”

    Kas hastası oğlu için Cumhuriyet Caddesi’ndeki basın açıklamasına katılan Metin Tokat da düşüncelerini dile getirdi. Ailelerin çeşitli iletişim araçlarını kullanarak dernek kurduğunu dile getiren Tokat, “Kas hastası yakınları olarak dernek kurduk. Derneğimizin 900’e yakın üyesi var. Derneğimizde SMA ve ALS gibi kas hastalarının aileleri de var. Bizim isteğimiz tek bir şey var, o da tedavi amaçlı bir merkezin kurulması. Bu hastalığı oğlum 4 yaşında iken öğrendim. Oğlum şu anda 20 yaşında. Hastalığı öğrendiğimde tek başımaydım ama şu anda kocaman bir ailemiz var. Bu hastalığı insan tanımadan bilmiyor. Bizim şu anda DMS hastalığı hakkında bilinen bir ilacımız yok. Yurt dışında bir sürü umut verici çalışmalar yapılıyor. Yurt dışından Türkiye’ye ilaçların gelmesi ise çok uzun zaman alıyor. İlaçlar oldukça pahalı fiyatlarla bize gelecek ve biz bu rakamları karşılama durumunda olamayacağız. Aynı SMA hastaları gibi ilaçları çıktı ama hala ilaçlarına kavuşamayan çocuklar var. İlacın fiyatı çok pahalı. Biz de SMA hastalarının durumuna düşmemek için Türkiye’de bu konuda çok başarılı çalışmalar yapan doktorlarımızın önünün açılmasını ve onların rahatlıkla çalışmalarını ilerletileceği bir hastane talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Oğlu ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi

    Oğlunun 4 yaşında DMD hastalığına yakalandığını söyleyen Nurgül Kızıl da oğlu ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım istedi. Türk doktorlarının gen tedavisi konusunda birçok farklı yöntemle tedavi geliştirdiğini vurgulayan Kızıl, çocuklarının iyileşmesi için bir merkez kurulmasının şart olduğuna dikkat çekti. Anne Nurgül Kızıl, “DMS hastalığı konusunda Türkiye çapında başarılı işlere imza atan doktorlarımız var ama bu doktorlarımızın hastalarına hizmet verebileceği bir hastane yok.DMS hastalığı konusunda dünya çapında ün kazanmış doktorlarımızdan Prof. Dr. Haluk Topaloğlu var. Cumhurbaşkanımızın bize önerebileceği doktorlar da olabilir. Bizim çocuklarımızın erken yaşta yürümeleri bitiyor. Erken yaşta solunum cihazına bağlanan hastalarımız var. Bir çok çocuğumuz 20’li yaşları göremeden hayatlarını kaybediyorlar. Bizim devlet hastanelerimizde sadece tanı merkezi olarak işlev görüyor. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesinde kas bölümümüz var. Çok memnunuz ama burada sadece rutin kontrollerimiz yapılabiliyor. Onun dışında tedaviye yönelik bir çalışma yok. Biz tedaviye yönelik çalışmaların yapılabildiği bir merkez istiyoruz. Antalya’da kayıtlı 98 tane DMD hastamız var. Kırsal bölgelerde yaşayan, hastalığın sebebini bilmeyen bir çok hastalık var. Tek umudumuz Cumhurbaşkanımız” ifadelerini kullandı.

    “Hastalıkla dünyam karardı”

    Oğlunun DMD hastalığı nedeniyle 11 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu kaydeden Semiha Çiftçi ise yardım isterken gözyaşlarını tutamadı. “Benim oğlum 11 yaşında tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamaya başladı. Oğlum ilk baldırlarında ağrılarla başladı. Bu ağrılarla doktorlara götürdüm doktorlar büyüme ağrısı deyip uyardı. Ben 5 yaşına girdiği gün bu hastalığı öğrendim. Bu hastalığı öğrendiğimde bir çok zorluklarla karşı karşıya kaldım. Aile sorunlarımız başladı, etrafımdaki dostlarım beni tek tek terk etmeye başladı” diyen anne Semiha Çifçi, “Ben çok zorluklar yaşıyorum. belli zamanlarda yürümem kesiliyor ve ellerimde tutulmalar yaşanıyor. Oğluma tek başıma bakmak zorundayım. Ben ve arkadaşlarım gibi gen tedavisi merkezi kurulmasını istiyorum. Cumhurbaşkanımdan bunu istiyoruz. Para pul istemiyoruz. Başka bir talebimiz yok. Yükümüz çok ağır. Ben oğlumu otobüse bindirirken bile çok zorluklarla karşı karşıya kalıyorum. DMD hastalarının da sokakta yaşamaya hakkı var. Bu hastalığın ilk başları hiç fark edilemiyor. Oğlum 5 yaşına gelene kadar hiçbir sorunu yoktu. Çok güzel bir çocukluk geçirdi ama 5 yaşından sonra dünyam karardı” dedi.

    Erken yaşta ölümlere sebep oluyor

    Genetik geçişli kas erimesi hastalığı olan DMS; çocuklarda sık görülen, Türkiye’de kesin tedavisi olmayan bir hastalık olarak biliniyor. Genellikle 2-5 yaşları arasındaki çocuklarda bacak ağrısı şikayeti ile ortaya çıkan hastalık; erken yorgunluk, yerden kalkma, yokuş çıkamama, merdiven çıkamama, baldır ve kaslardaki şiş ve sertlikle kendini belli ediyor. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde yürüme yeteneğinin kaybolmasına neden olan hastalık, erken yaşta ölümlere neden oluyor.

  • Başkan Bozkurt 11 yıldır mavi kapak toplayan dede torunu ziyaret etti

    İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, 11 yıldır mavi kapak toplayarak 140’tan fazla engelliye tekerlekli sandalye sağlayan dede ile torununu ziyaret etti.

    Halit Aydoğan ve torunu Melike Sarıtaş’a teşekkür eden İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, dede ve toruna İnönü Belediyesi personelinin topladığı mavi kapakları teslim ederek yapmış oldukları örnek kampanyadan dolayı teşekkür etti. Dede torunun engelli vatandaşlar için 11 yıldır gösterdiği çabanın takdire şayan olduğunu belirten ve

    yürüttükleri kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgi alan Bozkurt, bu durumdan çok etkilendiğini ve kampanya için tam destek vereceğini söyledi. Yaklaşık 11 yıldır torunuyla birlikte topladıkları mavi kapaklarla 140’tan fazla engelliye tekerlekli sandalye sağladıklarını dile getiren Halit Aydoğan ise “Bu kampanyamızı Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Şehir dışından da mavi kapaklar geliyor ve şehir dışından ihtiyacı olan engelli kardeşlerimize de tekerlekli sandalye gönderiyoruz” diye konuştu.

    Aydoğan, şehir dışından kampanyaya katılmak isteyenlere yardımcı olmaları adına kargo şirketlerinden de destek beklediklerini sözlerine ekledi.

  • Dede ve torunu gölette boğuldu

    Aydın’ın Çine ilçesi Kabalar Mahallesinde, evlerine su çekmek için geldikleri Sarıköy Göledine düşen dede Mehmet ve torun Mehmet Özdemir yaşamını yitirdi.

    Çine’ye bağlı Kabalar Mahallesinde yaşayan Mehmet Özdemir (77) ve torunu Mehmet Karataş (19), evlerine su çekmek için Sarıköy Göledine gitti. Su çekmek için uğraşan dede ve torunu, dengelerini kaybetmeleri üzerine kayarak gölede düştü. Boğularak hayatlarını kaybeden dede ve torununun cesetlerinin sudan çıkartılması için çalışma başlatıldı.