Etiket: Davos’ta

  • Davos’ta terör alarmı

    Dünya Ekonomik Forumu toplantılarının yapıldığı İsviçre’nin Davos kasabasında bireysel terör eylemi yapılacağı gerekçesiyle güvenlik üst düzeye çıkarıldı.

    Geleneksel olarak her yıl İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına terör korkusu damgasını vurdu. Davos toplantılarına bireysel saldırı ihbarı alan İsviçre polisi kasabadaki güvenlik önlemlerini üst seviyeye çıkardı. Alınan güvenlik önlemleri çerçevesinde geçtiğimiz yıllarda toplantıların yapıldığı kongre merkezinin önünden kontrollü araç geçişine müsaade edilirken, bu yıl ise kongre merkezinin çevresinde ağır taşıtların geçişine müsaade edilmiyor. Kongre merkezi çevresindeki yollar, muhtemel bir araç saldırılarına karşı beton bloklarla, bariyerlerle kapatıldı.

    Geçtiğimiz ay Berlin’de Noel pazarına kamyonla düzenlenen ve 12 kişinin ölümüne neden olan saldırının bir benzerinin Davos’ta da gerçekleşmemesi için kasabanın girişinde kamyon ve diğer yük taşıyıcılar kontrol ediliyor. Kasabanın lojistik ihtiyacını karşılayan nakliye şirketlerinin dışında bireysel hiçbir yük taşıyıcı Davos’a giremiyor.

    Davos’un güvenliği için 5 bin asker ve polis görev yaparken, Davos hava sahası F/A18 savaş uçakları ve PC-7 helikopterleriyle 24 saat kontrol ediliyor. Davos’ta güvenlik için 8 milyon euro harcandığı açıklanırken, özellikle anti drone silahlarıyla donatılan askerler havada herhangi bir yabancı cismin uçmasına izin vermiyor.

  • Dünya Ekonomik Forumu Davos’ta başladı

    Bu yıl 47’incisi gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu, İsviçre’nin Davos kasabasında ilk kez WEF toplantılarına katılan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Davos Xi Jinping’in açılışıyla başladı.

    İsviçre’nin Davos kasabasında 1971 yılından bu yana aralıksız düzenlenen Dünya Ekonomik Forum toplantıları bu yıl da 100 ülkeden 3 bin üst düzey katılımcıyı bir araya getiriyor. 17-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen zirveye Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve çok sayıda Türk iş adamı katılıyor. Bu yıl 47’ncisi düzenlenen olan zirvenin ana konusunu “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” oluştururken ekonomik büyüme, piyasa ekonomisinde kaybedenlerle kazananlar arasındaki denge mekanizmasının kurulması, dijitalleşmenin toplumun üzerindeki etkileri, uluslararası işbirliği ve pazarların açık, daha adi olması önemli konu başlıklarını oluşturuyor. Ayrıca geçtiğimiz yılın en çok tartışılan konusu olan “Dördüncü Sanayi Devrimi” başlığı bu yıl da tartışılacak ekonomik konuların başında geliyor. Öte yandan forumda ele alınacak önemli konuların başında bölgesel ve iç savaşlar, terörle mücadele, bölgesel sorunlar, Avrupa Birliği’nin geleceği, AB’de artan ırkçılık gibi önemli başlıklarda oturumlar düzenlenecek. Ayrıca mültecilik ve sorunları, açlık, doğal afetler, çevre felaketleri gibi insani sorunlar da Dünya Ekonomik Forumu’nda tartışılacak konuların arasında yer alıyor.

    Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Davos Xi Jinping, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Roberto Azevedo, IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Nobel Barış Ödülü sahibi Kolombiya Devlet başkanı Juan Manuel Santos, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ve Hollanda Kraliçesi Maxima, Ürdün Kralı 2.Abdullah ve Kraliçe Rania, Belçika Kraliyet Çifti Philippe ile Mathilde ve Norveç’in Veliaht Prensi Haakon Mette-Marit, Foruma katılacak isimler arasında bulunuyor. Avrupa Birliğinden ayrılma kararı alan İngiltere’nin Başbakanı Theresa May, Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen iki temsilcisi olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı John Kerry, Almanya’dan Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ve Fransız mevkidaşı Michel Sapin, İtalyan Maliye Bakanı Pier Carlo Padoan, Euro Grup Başkanı Jeroen Dijsselbloem ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Andrus Ansip de Foruma katılacak.

    Davos’a 8 milyon Euro’luk bütçe

    Dünya Ekonomik Forum toplantıları için İsviçre’nin Davos kasabasında güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı. 100 farklı ülkeden Devlet Başkanları, Başbakan, Bakanları ve en önemli iş adamlarının katıldığı Davos Zirvesi için 8 milyon Euro’luk bütçe ayrıldı. Davos’un güvenliği için ayrılan bütçenin bir kısmını federal hükümet, diğer kısımları kanton hükümeti ve WEF tarafından karşılanıyor. Dünya Ekonomik Forumu süresince Davos semalarından herhangi bir uçuşa izin verilmediği gibi hava savunma sistemlerini kullanan birimlere de vurma yetkisi verildiği açıklandı.

    Dünya Ekonomik Forumu toplantılarının yapıldığı kongre merkezinin ve bazı önemli otellerin etrafları dikenli tellerle çevrildi. Bir çok otelin çatısına 24 saat boyunca görev yapacak keskin nişancılar yerleştirildi. Davos kasabasının giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları oluşturularak bütün araçlar aranarak kasabaya girmelerine izin veriliyor. Kasabadaki bazı yollar yalnızca diplomatik geçiş üstünlüğüne sahip araçlara tahsis edildi. Foruma katılımcılarının kalacağı otellerin girişine X-RAY cihazları yerleştirilerek otele giren herkes polis kontrolünden geçiriliyor. Dünya Ekonomik Forumu karşıtlarının Davos’ta olası eylemini engellemek için demir yoluyla kasabaya gelmek isteyen bütün yolcular bir kaç istasyon önceden güvenlik kontrolünden geçiriliyor.

  • Bahçeşehir Üniversitesi Davos’ta Mülteci Sorununu Ele Aldı

    Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, katıldığı Dünya Ekonomik Forumunun 46. Yıllık toplantıları kapsamında gerçekleştirilen oturumda mülteci sorununu dile getirerek bu konuda neler yapılması gerektiğini anlattı.

    Dünya Ekonomik Forumunun 46. Yıllık toplantıları kapsamında gerçekleştirilen oturumlara katılan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, görüşmeler ve toplantılarda dünya gündeminin ilk sıralarında yer alan sığınmacı konusunu ve bu konuda yapılması gerekenleri ele aldı.

    Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına ilk kez katıldığını ifade eden Enver Yücel, dünyadaki en önemli sorunların başında mülteciler ve göç konusunun geldiğini söyledi. Yücel, bu konuyla ilgili ne yapılması gerektiğine dair çalışmaların yapıldığını kaydederek “Benim de gerek toplantılara katılmam gerek bu konuyla ilgili olan insanlarla birebir görüşmelerim de edindiğim şey şudur: Türkiye bugüne kadar mülteci konusunda yaptıklarını, biz biraz daha fazla dünya kamuoyuna anlatmamız lazım. Özellikle AB ülkelerinden gelen insanların halen bu mülteci konusuyla ilgili ne yapacaklarına karar vermemiş olmaları üzüyor. Çünkü AB değerlerini sınıyor, AB değerlerindeki o birleşik durum maalesef görebiliyorum ki Suriyeli veya herhangi bir bölgedeki mültecilerin gelmemesi ile ilgili sınırların kalkması konuşuluyor. Dünyada buna çözüm bulunması ile ilgili görüşlerimi aktardım”

    “EĞİTİMLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLERLE İLGİLİ BİZ BİR FİİL YAPIYORUZ”

    Yücel, Türkiye’nin bazı illerinde demografik yapının tamamen değiştiğini ve 9,5 milyar dolar civarında parasal yardım yapıldığını ve Avrupa’nın bu konuyla ilgili konuşuyor olmasının üzücü olduğunu belirterek, “Türkiye’de siz bu mültecilere bakınız. Bununla ilgili parasal yardım yapılıyor denilmesini doğru bulmadığımı anlatmaya çalıştım görüştüğüm insanlarla” ifadelerini kullandı. Yücel, konuyla ilgili olarak önerisinin mutlaka entegrasyon, entegrasyon için de eğitim olması gerektiğini belirterek, şu ana kadar 5 yıl içinde mültecilerin 200 bin çocuğun Türkiye’de doğduğunu ve 18 yaş altındaki nüfusun fazlalığından, okula gidemeyişinden bahsettiğini bildirdi.

    “Geleceğin dünyasında eğer huzur istiyorsak ki bunun yapılması ile ilgili entegrasyon olmalıdır. Entegrasyon için eğitim şarttır. Eğitim ile ilgili yapılması gerekenlerle ilgili biz bir fiil yapıyoruz” diyen Enver Yücel, Türkiye’de Bahçeşehir Üniversitesi olarak Göç Merkezi kurduklarını söyledi.

    Göç Merkezinin bir enstitüye dönüştüğünü anlatan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enstitünün faaliyetleri belki 10 yıl belki 20 yıl devam edecek bu göç konusu ile ilgili araştırmalarda bulunacak, çözüm noktalarına değinilecek, neler yapılması ile ilgili önerilerde bulunacak ki ilk kez mülteci konusu ile ilgili New York Üniversitesi ile birlikte yaptığımız araştırmalar ortada. Bunları anlattık. Bir an önce dünyanın bu konuya sahip çıkması gerektiğini anlattık.”

    “DAHA FAZLA İŞ YAPIYOR OLABİLMEMİZ LAZIM”

    Yücel, Suriye’deki sorunlara bir an önce çözüm bulunması ve mülteci üretilmemesi, mülteci konusunda neden olan konunun Suriye’deki savaş olduğunu, bir an önce buna çözüm bulunması gerektiğini belirtti.

    Bahçeşehir Üniversitesi olarak Suriyeli mülteci konusunda ve diğer mülteciler ile ilgili bugüne kadar 1 buçuk milyon civarında burs sağlandığını belirten Yücel, şunları söyledi:

    “Bu öğrencilerle ilgili faaliyetlerde bulunuyoruz. Ama bunlar yeterli değil. Daha fazla iş yapıyor olabilmemiz lazım.” Yaklaşık 1 yıl önce BM nezdinde bir faaliyette bulunduğunu dile getiren Yücel, “Ban Ki Moon ile görüşmemiz oldu. Desteklediklerini söyledi. UNESCO’ya gittik, çalışmalarımız devam ediyor. Genel Sekreter Irina Bokova bu konuya çok destek olacağını söyledi. Avrupa’daki üniversitelerin desteklerini alıyoruz. Ancak siyasilerin bir karar vermesi lazım. Siyasiler biz bu işi çözmek istiyoruz. Bu işe maddi ve manevi bu kadar şu kadar destek oluyoruz kararını vermesi lazım” açıklamasını yaptı.

    “ÖLÜME TERK EDEMEZDİK”

    Yücel, ABD’deki Çobani Yoğurtlarının sahibi Hamdi Bey’in bu konuyla ilgili önemli girişimde bulunduğunu bildirerek, mülteci konusunun sadece Türkiye’nin konusu olmadığını ve bütün dünyanın buna sahip çıkması gerektiğini söyledi.

    Sınırların kapatılmasının, kimsenin ülkeye alınmamasının bu sorunun çözümü olmadığını anlatan Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

    “Çözüm olsa dahi en azından insanlık bunları gerektirmiyor. Biz şunu mu yapsaydık dedik. Sınırımıza gelmiş ya ölecek ya misafir edeceğiz. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde buna yer yok. Biz tabi ki kucaklayacağız, tabi ki alacağız. Yoksa onları ölüme terk edemezdik. Bu sorun sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunudur, insanlık sorunudur. buna üzüldüğümüzü defalarca söyledik. ‘Deniz kenarındaki bir çocuğun ölmeseydi o da bugün terörist olurdu’ söylemini asla ve asla kabullenemiyoruz dedik. Bu sözleri de aynen kınıyoruz dedik.”

    Yücel, hayatını kaybeden iş adamı Mustafa Koç’un ailesine de baş sağlığı diledi.

  • Güler Sabancı, Davos’ta Küresel İş Dünyasına Seslendi

    Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, hissedarlar ve yönetim ekibinin yakın çalışması, kritik başarı ölçümlerine uzun vadenin konması ve stratejik planlamada uzun dönemli bakış açısı için önemli olduğunu söyledi.

    Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Davos’ta gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantıları kapsamında, ‘Uzun Dönemli Zorunluluklar’ başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı. Sabancı panelde ekonomik belirsizliklerin yönetimleri çok fazla kısa vadeli kararlar almaya zorladığının; araştırmalara göre halka açık üç şirketten birinin beş yıl içinde kapandığının altını çizerken; yönetişim modellerini gözden geçirilmesinin, ölçümlerin ve stratejik planlamanın uzun vadede yapılması gerektiğini vurguladı.

    Sabancı, konuşmasında “şirketlerin uzun vadede ayakta kalabilmesi için kritik başarı faktörlerinde uzun vadeye yer verilmeli, stratejik planlamada uzun vade odağı olmalı. Her ne kadar kısa vadeye zorlama olsa da, bugünün performansından vazgeçmeden daha uzun vadeli bakmayı unutmamalıyız. Aile kontrolü ve sahiplik kültürü uzun vadeli bakışını destekliyor. Yönetişimde ortak ve çabuk karar alabilmek artık teknolojiyle mümkün” dedi.

    Bostan Consulting Group tarafından yakın dönemde yapılan araştırmanın 5 yıl içinde halka açık şirketlerin kapanma oranları oldukça yüksek olduğunu gösterdiğini belirten Güler Sabancı, konuşmasını şunları söyledi: Halka açık 3 şirketten 1’i kapanıyor. Bizim Sabancı’da yaptığımız hissedarlar ile yönetim ekibi arasındaki mesafeyi iyi belirlemek. Bu mesafenin yakın olmasına çabalıyoruz. Bunun başarıya ulaşması, öncelikle çok esnek ve çevik bir yönetim sistemi gerektiriyor.

    İkinci önemli konu ise, Kritik Başarı Göstergeleri. Yönetimin onları uzun dönem yönlendirecek, uzun vadeli düşünmeye zorlayacak Kritik Başarı Göstergeleri’ne (KPI) ihtiyacı var.

    Sabancı’da olan üçüncü konu ise uzun dönemli stratejik planlama döngümüz. Şirketlerimizin yönetim ekiplerini, bundan on yıl sonrasına odaklanmaya teşvik ediyoruz. Sahip olduğumuz teknolojik olanaklarla farklı senaryolara bakmak daha kolay. Ayrıca beş yıllık planlar çalışılıyor. Bunlar da yön gösterici oluyor.

    Planlar ve spontan durumlar arasında bir denge olmalı. Duruma göre davranabilecek beceriye sahip bir yönetim takımınız olmalı. Bunu, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede kazandığımız tecrübelerden öğrendik. Zaman zaman türbülanslar olabilir. Tabii ki bunları dikkate almalı, düşünmeli ve izlemelisiniz. Ancak bunun her gününüzü etkilemesine izin vermemelisiniz. Proaktif olmalısınız. Her ne kadar kısa vadeye zorlama olsa da, bugünün performansından vazgeçmeden daha uzun vadeli bakmayı unutmamalıyız”.

    Araştırmaların, kadının üst yönetimde daha çok söz sahibi olduğu şirketlerin uzun vadeli bakış açısında daha başarılı olduğunu gösterdiğini dile getiren Güler Sabancı, bu sözleriyle paneli izleyenlerden büyük alkış aldı.

    Leiden Universitesi Ekonomi Profesörü Victor Halberstadt’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelin diğer konuşmacıları arasında Dow Chemical Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Andrew N. Liveris, McKinsey & Company Başkanı Dominic Barton, BlackRock Inc. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Laurence Fink, Credit Suisse AG CEO’su Tidjane Thiam ve CPP Investment Board Başkanı ve CEO’su Mark Wiseman da yer aldı.

  • Göbeklitepe Davos’ta Görücüye Çıktı

    Dünya Ekonomik Forumu’nun 46. Yıllık Toplantısı İsviçre’nin Davos kasabasında başlarken, dünyanın bilinen ilk tapınağı olarak kayda geçen Göbeklitepe Tapınağı’nın buzdan yapılan örnekleri görücüye çıktı.

    Dünya Ekonomik Forumu’nun 46. Yıllık Toplantısı, İsviçre’nin Davos kasabasında başladı. Türkiye’yi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun temsil edeceği toplantı sırasında insanlık tarihine ışık tutan Göbeklitepe Tapınağı da görücüye çıktı. Aralarında devlet başkanları, akademisyenler, dünyanın önde gelen bin şirketinin üst düzey yöneticileri, sanatçılar, sporcular ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer aldığı katılımcılar Göbeklitepe ile tanıştı. Davos Kongre Merkezi’nin yanında sergilenen buzdan örnekler birçok katılımcıdan ilgi gördü. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Göbeklitepe Tanıtım Projesi’nin sponsorluğunu yapan Doğuş Grubu, Göbeklitepe için bir de gala gecesi düzenlenecek.

    Öte yandan 20-23 Ocak tarihleri arasında dünyanın farklı ülkelerinden Dünya Ekonomik Forumu’na katılan üst düzey yöneticiler ve basın mensuplarının geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan, tarihin en eski ve en büyük tapınağının örneklerini görmesi tanıtım açısından önemli bir fırsat oldu.

    Dünyanın bilinen ilk tapınağı olarak kayda geçen Göbeklitepe, 1995 yılında Urfa’ya 22 kilometre uzaklıktaki Örencik köyü civarında bulunan bir höyükte yapılmaya başlanan ve halen devam eden kazılarla gün ışığına çıkarılmıştı. Göbeklitepe, günümüzden 12 bin yıl önce inşa edilen oldukça kompleks bir inanç merkezi konumunda. Sahip olduğu tarihi geçmişi ile piramitleri geride bırakan Göbeklitepe Tapınağı, ayrı bir özelliğe sahip tarihi eser statüsünde yer alıyor. 20 adet açık hava mabedinden oluşan Göbeklitepe Tapınağı’nın sadece 6 tanesi gün ışığına çıkarıldı. Oval, bazıları ise dikdörtgen planlı olan mabetlerin her biri, boyları 3 ila 6 metre arasında değişen T biçimli antropomorfik (insan biçimli) sütunlarla çevrelenmiş. Bu 12 sütunun ortasında diğerlerinden daha büyük iki adet daha T biçimli sütun bulunuyor.