Etiket: Davasında

  • Muhsin Yazıcıoğlu davasında gerginlik

    Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan dava açılan dönemin İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli emniyet amiri Dursun Özmen’in yargılanmasına devam edildi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici gelmeden Yazıcıoğlu’nun eşi ve oğlu duruşma salonuna alınmayınca kısa süreli gerginlik yaşandı.

    2009 yılında Kahramanmaraş’ta yaşanan helikopter kazası sonucu dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve İHA muhabiri İsmail Güneş’in de aralarında bulunduğu 5 kişinin hayatını kaybetmesiyle başlayan davanın 16. duruşması Kahramanmaraş 1. Asli Ceza Mahkemesi’nde görüldü. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici gelmeden Yazıcıoğlu’nun eşi ve oğlu duruşma salonuna alınmayınca kısa süreli gerginlik yaşandı. Duruşmaya, helikopter kazasında hayatını kaybeden İHA muhabiri İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Duruşma sonunda oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile birlikte açıklama yapan Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, “Biz polis memuru üzerinden süren davaya geldik. Ana dosyamız henüz açılmamıştır. Bizim siyasi bir beklentimiz yok. Sadece Muhsin başkan olayın kaza veya suikast dedikleri, bize göre suikast olan olayının bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz. Adalet istiyoruz” dedi.

    Mahkeme salonunda yaşanan gerginlik sorusuna Gülefer Yazıcıoğlu, şöyle cevap verdi:

    “Mahkeme solunda yaşanan gerginlik oldu. Biz kapıda saatlerdir bekliyorduk. İçeri alınmak istiyorduk. Fakat oradan bir memur arkadaş, Sayın Destici girmeden bizim içeri alınmayacağımızı söyledi. Bizde bu davanın birinci dereceden muhatabının bizler olduğunu ifade ederek, oradaki arkadaşlar tepki gösterdi. Başka büyütülecek bir mesele yoktur.”

    Davanın ertelenme kararının ardından adliye binası önünde basın açıklaması yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüne ilişkin davanın 18 Nisan 2019 tarihine ertelendiğini belirterek, “Buradaki ana soruşturma davasındaki takipsizlik kararının kaldırılması ve soruşturmaların başlayıp en kısa zamanda dava açılabilecek olması bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Biz devletimizle birlikte bu iş çözülene kadar sonuna kadar uğraşacağız” dedi.

  • Donanma davasında sanıklara 23 kişiye ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    Kocaeli’de görülen Donanma Komutanlığı’ndaki darbe girişimi davasında, aralarında Hayrettin İmren ve Nazmi Ekicinin de olduğu 55 sanığa 23’ü ağırlaştırılmış olmak üzere 36 kişiye müebbet hapis cezası verildi.

    Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 Temmuz darbe girişimine yönelik Donanma Komutanlığı mensuplarının yargılandığı davada eski amiraller Hayrettin İmren ile Nazmi Ekici’ye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi Hakim Yusuf Sevimli, karar öncesi yaptığı konuşmada, “Aziz şehitlerin ruhu şad olsun. Onların ortaya koyduğu kahramanlıklar sayesinde biz burada yargılama yapabiliyoruz” diyerek sözlerine başladı. Sözlerinin devamında ise Deniz Kuvvetlerinde darbe girişimi olmadığı, gemilerin denizdeki varlığının gemi personelini koruma amaçlı olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Sevimli, iddiaların gerçek olmadığını darbe gecesi polis telsizini gasp ederek İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan’la görüşen darbecinin Kuleli Askeri Lisesi’nden 2. Tabur Komutanı Yarbay Turgay Ödemiş’in konuşmalarıyla ortaya çıktığını ifade etti.

    Yarbay Turgay Ödemiş’in “Anlaşıldı yalancılar. Eğer bütün Silahlı Kuvvetler’in bünyesinde olmasaydı bu hareket, denizde hücumbotlar, havada uçaklar olmazdı. Kendinizi daha fazla kandırmayın” sözleriyle gemilerin denizdeki varlığının darbe amaçlı olduğu ve bazı alt rütbelilerin yanlış tercihleri sonucunda yargılandığını belirten Hakim Sevimli, davaya ilişkin kararları açıkladı.

    Kararda mahkeme heyeti yargılanan 55 kişinin açıklanan kararında 23 ağırlaştırılmış müebbet hapis, 13 müebbet hapis, 3 yardım eden sıfatıyla 8 beraat ve 1 yıldan 26.5 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezalarına hükmetti.

  • Donanma davasında Hayrettin İmren ve Nazmi Ekici’ye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

    Kocaeli’de görülen Donanma Komutanlığı’ndaki darbe girişimi davasında, eski amiraller Hayrettin İmren ve Nazmi Ekici ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 Temmuz darbe girişimine yönelik Donanma Komutanlığı mensuplarının yargılandığı davada eski amiraller Hayrettin İmren ile Nazmi Ekici’ye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

  • Sezgi Kırıt davasında karar açıklandı

    Antalya’da 2009 yılında bakkala gitmek için evden ayrılan ve çıplak cesedi 10 gün sonra Isparta’da bulunan 16 yaşındaki Sezgi Kırıt’ın ölümüyle ilgili İstinaf Mahkemesi’nde görülen davada karar açıklandı. Mahkeme, sanıkların 1 ile 5 yıl arasında cezalandırılmasına karar verdi

    Antalya’da 31 Ağustos 2009 günü ekmek almak için evden ayrılan Sezgi Kırıt (16), iddiaya göre sosyal medya hesabından tanıştığı O.K. ile buluştu. O.K, Kırıt’ı arkadaşı A.K.’nin evine götürdü. İddialara göre evde Sezgi Kırıt’a uyuşturucu enjekte edilip, çocuk şiddet ve tecavüze uğradı. Aynı gece evde yaşamını yitiren Sezgi Kırıt’ın cesedi, üzerindeki giysiler çıkartılarak Isparta yolunda bir araziye bırakıldı. 10 gün sonra bulunan Kırıt’ın cesedi, kimliği saptanamayınca ve Adli Tıp’ta yapılan otopside de şüpheli bir durum çıkmayınca kimsesizler mezarlığına gömüldü. Olaydan 40 gün sonra sahipsiz bir ceset bulunup gömüldüğünü öğrenen ailenin başvurusu üzerine mahkeme kararıyla mezar açıldı. İncelemede cesedin Sezgi Kırıt’a ait olduğu saptanınca soruşturma başlatıldı. Olayla ilgili O.K, A.K, kız kardeşi E.K. ile E.K.’nin oğlu M.M.K. gözaltına alındı. Adli Tıp Kurumunun otopsi raporunda da tecavüz ve darp bulgusu belirtilmediği için şüpheliler serbest bırakıldı. Şüphelilerden A.K. 1 Kasım 2014 tarihinde vefat etti. Ulusal Kriminal Büronun Sezgi Kırıt’ın ölümüyle ilgili verdiği raporda, olayın ‘zorlamalı ölüm ve tecavüz’ olduğunun belirtilmesi üzerine O.K., M.M.K. ve E.K. tutuklandı. Daha önce Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve karara bağlanan davada, tutuklu sanıklar O.K. ile M.M.K.’ye ağırlaştırılmış ömür boyu ve 21’er yıl hapis, sanık E.K.’ye ise 28 yıl hapis cezası verildi. İki hafta önce Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nde görülen dava duruşmasında savcı, sanık M.M.K ile O. K. ‘olası kasıtla insan öldürme’, ‘hürriyeti yoksun bırakma’, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından, E.K.’yi ise ‘delilleri yok etme’ suçundan cezalandırılmasını ve yine sanıkların uyuşturucu temininden dolayı mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Tutuklama talebini kabul etmeyen mahkeme, sanıklar hakkında adli tedbir kararı verdi.

    1 ile 5 yıl arasında ceza çıktı

    Bugün yine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nde davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya, tutuksuz sanıklar M.M.K. ile O.K. ile Sezgi Kırıt’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık E.K. ise rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılmadı. Duruşmada ayrıca Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu.

    Duruşmanın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanık E.K.’ya ‘delilleri yok etme’ suçundan 4 yıl, ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu’ndan 1 yıl, sanık M.M.K’ya ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu’ndan 1 yıl, sanık O.K.’ya ise ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu’ndan 1 yıl, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki suçu’nu işlediği için de 2 yıl hapis cezası verdi.

    Sanıklar, gözetim ve tutuklu süreleri göz önünde bulundurularak cezalarından mahsup edildi.

    “Bu bize dert olsun”

    Mahkeme sonrası karara tepki gösteren Kırıt ailesinin avukatı Sibel Önder ve KADEM üyeleri, mahkeme binası dışında basın açıklaması yaptı. Verilen kararın adaletsizce olduğunu söyleyen Avukat Sibel Önder, “Sezgi Kırıt, 15 yaşında birden fazla erkeğin tecavüzüne uğradıktan sonra işkenceye maruz kaldı, öldürüldü ve Isparta’da Arıkovan çiftliğine atıldı. Bugün mahkeme sanıklar için birer yıl verdi. Hukukun, adaletin öldüğü bir gündeyiz. Adalet anlamına bir kişinin hayatını kast etmeniz halinde bu hususu değerlendirme altına alınmadığını dahi gördük. Bütün delillerin olmasına rağmen, bütün işleyişe rağmen tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi. Bugün biz Sezgi Kırıt’ın hesabını soramadık, bu da bize dert olsun” dedi.

    “Cübbemden ve aldığım hukuk eğitiminden utanıyorum”

    Dosyada sanıklardan birinin 16 tane suç kaydının yer aldığına dikkati çeken Önder, “Uyuşturucudan hırsızlığa, hırsızlıktan nitelikli hırsızlığa, yaralama, suç aletini satın alma ve cinayet. Bunların hepsinden beraat aldı. Suç potansiyeli yüksek insanlar bugün etrafımızda dolaşıyor. Eline, gözüne, dizine her yerine muhtaç olduğumuz çocuklarımız şu an açıkta ortalıkta gezmekte. 15 yaşındaki çocuğun üzerinde adam olduğunu zanneden insanlar, bizim gözümüzde insanlıktan çıktılar. Türk toplumunun huzurunda hiçbirinin insani değer taşımadığı açık net ortadadır. Sayın başkan yerel mahkemenin vermiş olduğu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına istinaden buradaki savcının iki kere ağırlaştırılması talebini reddetti. Cinayet hususuna hiçbir şekilde girmedi, Sezgi Kırıt’ın nasıl öldüğü ve öldürüldüğüne dahil hiçbir cevap bulamadı Türk adaleti. Adalet bugün mülkün temeli olamadı. Bugün adalet yıkıldı ve öldü. 15 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edip uyuşturucu vererek öldürebiliyorsanız, Türk toplumu huzurunda beraatı almaya hak kazandığınız gibi, maalesef müvekkilime vekalet ücreti ödenmesi yönünde de hüküm tahsis edildi. Kızını kaybettiğine mi yansın, kızını katledenlere üstüne bir de para verdiğine mi yansın. Ben cübbemden, aldığım hukuk eğitiminden utanıyorum. Bugün adalet ve hukuk öldü cenazesini kaldırıyoruz” diye konuştu.

    Önder, davayı Yargıtay’a taşıyacaklarını, sonuç alamamaları halinde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gideceklerini sözlerine ekledi.

  • FETÖ’nün Babalar Grubu davasında Küçükbay ve Sipahi’ye tahliye

    İzmir’de, FETÖ’ye finansal destek sağladıkları iddiasıyla yargılanan Küçükbay Holding’in eski yönetim kurulu başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ve kuyumcu Şeref Sipahi’ye 5 yıl 5 ay ile 13 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi’ye ise tahliye kararı çıktı.

    İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Küçükbay Holding’in eski yönetim kurulu başkanı Ahmet Küçükbay, kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyesi Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ve kuyumcu Şeref Sipahi’nin yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, savcının sanıklar hakkında, “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle verdiği mütalaasının ardından söz alan sanıklar esasa ilişkin savunma yaptı.

    Öğleden önceki duruşmada savunma yapan sanıklar Metehan ve Abdullah Kavuk’un ardından söz alan Küçükbay, 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından devletin yanında, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve FETÖ/PDY’nin karşısında olduğunu belirterek, gerek soruşturma, gerekse yargılama aşamasında geçmişteki örgüt bağlantısı nedeniyle pişmanlığını dile getirdiğini söyledi. Örgütle bağlantılı olan şüphelilerin isimlerini yargı mensuplarına aktardığından etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini mahkemeye ileten Küçükbay, beraatini ve şirketi üzerindeki kayyum kararın kaldırılmasını talep etti. Sipahi ise örgüt üyesi olmadığını, FETÖ’nün toplantılarına katılmadığını ve örgüte para aktarmadığını ifade ederek suçsuz olduğunu iddia etti. Sanık avukatları da müvekkillerinin beraatini istedi.

    Küçükbay ve Sipahi’ye tahliye

    Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdullah Kavuk, Küçükbay ve Sipahi’nin, “terör örgütüne finans sağlamak” suçundan beraatine karar verirken, “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan Abdullah Kavuk’a 13 yıl, Sipahi’ye 9 yıl 6 ay, Metehan Kavuk’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verdiği Küçükbay’ın etkin pişmanlık hükümleri uyarınca cezasını yarı oranında düşürerek 6 yıl 6 aya indiren mahkeme heyeti, yargılama aşamasında verdiği bilgiler ve duruşmalardaki iyi halini gözeterek cezayı 5 yıl 5 aya düşürerek, sanığın tahliyesini kararlaştırdı. Abdullah Kavuk’un tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, Sipahi’nin de hükümle tahliyesini kararlaştırdı.