Etiket: Davasına

  • Osman ve Yeşim Hattat çiftinin boşanma davasına devam edildi

    Türkiye Jokey Kulübü (TJK) ve Galatasaray’ın eski yöneticisi Osman Hattat ile 25 yıllık eşi Yeşim Hattat’ın boşanma davasında tarafların tanıkları dinlendi. Osman Hattat’ın annesinin 30 yıllık şoförü, “Osman Bey evinden ayrılınca hanım arkadaşı Gizem Hanım ile yalıda kalıyordu. Gizem Hanım’ın da şoförlüğünü yaptım” dedi.

    Yeşim Hattat, genç bir kadınla aşk yaşadığını iddia ettiği 25 yıllık eşi Türkiye Jokey Kulübü (TJK) ve Galatasaray’ın eski yöneticisi işadamı Osman Hattat’a boşanma davası açmıştı.

    Çiftin boşanma davasına bugün İstanbul Aile Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada Osman Hattat, Yeşim Hattat ve çiftin mimar oğulları Emre Hattat ile avukatları katıldı. Duruşmada tarafların tanıkları dinlendi.

    Osman Hattat’ın annesinin 30 yıllık şoförü Salih Tuna ise çiftin evde yaşadığı sorunları bilmediğini belirterek, “Osman Bey 2,5 yıl önce evden ayrıldı ve yalıya taşındı. Yaklaşık 20 gün sonra Yeşim Hanım Osman Bey’in valizlerini gönderdi. Osman Bey’in hanım arkadaşı Gizem Hanım ara sıra yalıya gelir. Osman Bey ile birlikte kalırlar. Yalıdan önce de rezidansta beraber kalırlardı. Ben Gizem Hanım’ın da şoförlüğünü yaptım. Gizem Hanım’ı en son 15 gün önce gördüm” dedi.

    Tanık ifadelerinin ardından Osman Hattat’ın avukatı söz alarak tarafların tanınmış kişiler olmasından dolayı gizlilik kararı alınmasını istedi. Mahkeme, gizlilik talebini kabul ederek, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

    Taraflar duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapmak istemedi. Çiftin ortak çocukları Emre Hattat’ın babasıyla konuşmadığı gözlenirken, annesiyle birlikte adliyeden ayrılması ise dikkat çekti.

  • Dolguyu kaldır davasına vatandaş da müdahil oldu

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığının, Gündoğan Çetirge (Çetilli) Burnu’nda bir inşaat firmasının hafriyatla denizde 31 dönümlük dolgu alanı yapılması adına açılan davaya, vatandaşın da müdahil olması kabul edildi.

    Bugün Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Hazinenin bir inşaat aleyhine açtığı meni müdahale ve kal (dolguyu kaldırma, kıyıyı eski haline getirme) davası başladı. Gündoğan Çetirge (Çetilli) Burnu’nda bir inşaat firmasının inşaat hafriyatı ile denizi doldurarak, 31 dönümlük dolgu alanı yapmasına karşı açılan kamu davasında, mahkeme heyetinin tarafları HMK.137. maddesi gereği anlaşmaları ve alternatif çözüm noktaları aramalarına teşvik etmesine, her iki taraf ta itiraz etti. Firmanın avukatlarının davanın ret talebi de kabul edilmeyerek, 15 gün içinde tarafların henüz sunmadıkları belgeleri teslim etmeleri için 15 gün süre verilirken, Muğla Büyük Şehir Belediyesi’nden söz konusu parselin kıyı kenar çizgisi onaylı haritası, Harita Genel Komutanlığı’ndan topografik harita istenmesine karar verildi.

    Davaya müdahil olarak katılmaları mahkeme tarafından kabul edilen; Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneğini temsilen Sema Höcek ve Turgay Yener, Bodrum Denizciler Derneği adına Dernek Başkanı Mustafa Demiröz ile Haluk Ortaç’a görüşleri soruldu. “Kıyı kenar çizgisine ve deniz dibi yaşama müdahele vardır, davanın kabulüne karar verilmesini istiyoruz” şeklinde görüşlerini beyan ettiler. 1. Asliye Hukuk mahkemesinde görülen, ceza davası olmayıp, ” meni müdahale ve kal” (dolguyu kaldırma, kıyıyı eski haline getirme) olan, 31 dönümün kaldırması, işgale son vermesi için açılan dava kabul edilerek, tahkikat duruşmasının 01 Mart 2018’de görülmesine karar verildi.

  • Alperen Sakin davasına devam edildi

    İzmir’in Çiğli ilçesinde 3 yaşındaki Alperen Sakin’in serviste unutularak ölmesinin ardından sanıkların yargılanmasına devam edildi. Öğleden sonra devam edilen ikinci oturumda tanıklar dinlendi.

    İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşanan olayda 3 yaşındaki Alperen Sakin, servis içerisinde saatlerce unutulmuş ve can vermişti. Olayın ardından açılan davada sanıklar, Karşıyaka 2. Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Tamer İ., Yurdagül İ. ile tutuksuz sanıklar Arzu G., Dilara K. Bekir G., sanık avukatları, Alperen Sakin’in babası Serkan, annesi Buket Sakin, ailenin avukatı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen, İzmir Baro Başkanlığı Çocuk Hakları Merkezi katıldı. Sakin ailesine 20 avukat vekillik yaptı.

    Çocuğunu izleyeceği zaman bekletiyorlarmış

    Öğleden önce yapılan oturumda tutuksuz sanık Bekir G. ve 2 tanık dinlendi. Aradan sonra tanıkların dinlenmesine devam edildi. Tanık olarak dinlenen kreşteki öğrencilerin velilerinden Berat Hayta, “Olayı görmedim. Ben şüpheci bir baba olduğum için okula gidip 2-3 defa gözetlemek istedi. İçeriye girdiğim de Yurdagül İ. Bana, ‘Çok az bekleteceğim, bayan öğretmenler var. Oturuşları uygun olmayabilir. Daha sonra kamerayı izleteceğim’ dedi. Yukarıya telefon açıp bilgi verdi. Sonra kameralardan izlemem için müsaade verdiler. Bize karşı hep güler yüzlüydüler. Oğlum bir gün eve geldiğinde Arzu öğretmen bana vurdu’ dedi. Bende ‘Eşime okula telefon aç, öğren’ dedim. Eşim görüştüğünde Yurdagül İ. ‘Severken ağzının üstüne vurarak sevdiklerini’ söylemiş. Daha önceden böyle bir sıkıntı oluşmadığı için bu durum kafama takıldı. Oğlumun beni dövüyorlar söylemlerini dikkatle yaklaşmaya çalıştım. Genel olarak Yurdagül hanım çocuklar arasında sert şakalaşmaların olduğunu söylerdi. Oğlumun yaşı tutmuyordu, 30 aylıktı. Bunu birebir Yurdagül İ. ile görüştük. Yurdagül İ. Bana, ‘Sorun olmayacağını, idare edebileceklerini’ söyledi’’ dedi.

    “Çocuklara ceza veriyorlardı” iddiası

    Müşteki avukatının sorusu zerine tanık Berat Hayta, “Çocuğumun kreşten geldiğinde bacaklarında ve kollarında morluklar vardı. Bana çocuğum, ‘dövdüler’ şeklinde söylüyordu. Ama öğretmenler, ‘Çocukların hayal dünyaları geniş, bunu kurgulayabilirler’ diye söylüyorlardı. Kreş de sınıf değişikliği yaptığında fark ettiğim zaman ellerini alt çenesine tutarak yada cenin pozisyonu alarak kafasını kapatırdı. Bunun üzerine talebimiz üzerine tekrar eski sınıfına aldılar. Eşime okuldan ismini hatırlamadığım bir öğretmen whatsapp üzerinde bir fotoğraf gönderdiler. Fotoğrafta top havuzu içerisinde uyuyakaldığını gösterir fotoğraf vardı. Bunun normal olduğunu düşündük. Daha sonrasında Alperen’in olayından sonra benim oğlumun top havuzunda ceza aldığını ve top havuzuna kapatıldığını duydum. En çok ceza alanların başında oğlumun olduğunu gösteriyorlar’’ dedi.

    Öğretmen eksikliğinden çocuklarını olaydan bir ay önce almış

    Tanık Müşerref Bıyık, ‘’Olayı görmedim. İkizlerim 2 buçuk yıl olayın olduğu kreşe gittiler. Olaydan yaklaşık bir ay önce aldım. Öğretmen açığını duyunca çocuklarımı aldım. Yeşim öğretmenden çok memnundum. Daha sonra çocuklarım Nurcan öğretmene geçti. Çocuklar altlarını kaçırıyordu, çocuklara ‘sidikli’ diyordu. Çocuklarda abana söylüyorlardı. Bunun gibi davranışlardan rahatsız oldum’’ dedi.

    “Alperen öldü, bu olayı öğretmenler duymasın kızar”

    Bir diğer tanık Kadriye Toprak ise olayı görmediğini belirterek, “Olay olduktan sonra, oğluma okula gitmeyeceğini söylediğimde oğlumun sevinç yaşadığını gördüm. Neden sevindiğini sorduğumda, ‘Bana kızıyorlardı. Kafama vuruyorlardı.’ Dedi. Kim vuruyor diye sorduğum da ‘Nurcan öğretmen vuruyordu’ dedi. Israrla sorduğumda ‘Anne sopa da vardı, Nurcan öğretmen vuruyordu’ dedi. Çocuğumun sınıfı değiştiğini de bilmiyordum. Çocuğumun ara ara morlukları oluyordu. Düşmüştür diye düşünüyordum Bu olay çıktıktan sonra okula gitmeyeceksin deyince, oğlum olayları anlattı’ dedi. Bir diğer tanık Buket Küçük, ‘Olayı görmedim ama oğlum anlattı. Olay günü oğlumu okuldan aldım. Eve getirmeden önce oğlum heyecanlı bir şekilde ‘Anne bugün okulda çok kötü bir şey oldu. Alperen öldü. Ancak bu olayı öğretmenler duymasın bana kızarlar’ dedi. Okuldaki diğer çocukların annelerinden duyduğuma göre çocuklara ceza veriliyormuş. Benim çocuğum da çok konuştuğu için depo gibi bir alanda sokmuşlar. Oğluma bu olayları neden anlatmadın diye oğluma sorunca, ‘Çok korktum. ‘Anneniz babanız çalışıyor, yine buraya geleceksiniz’ diye söylediler’ dedi bana. Okula gitmeyeceği için çok sevindi’’ dedi.

    Alperen serviste süt için elini uzatmış

    Tanık olarak dinlenen veli Yelda Bayındır, “Çocuğumun kollarında morluklar vardı, Benim çocuğum içine kapanıktı bu nedenle Yurdagül hanıma sordum, o da bana ’O yaştaki çocuk grubunun kendilerini savunma şekillerinin olduğunu, kendisinin müdahale edemeyeceğini’ söyledi. Servis aracına öğrencilere emniyet kemeri takılmıyordu. Servis ablasını da uyardım. Kendimde servis aracına binmiştim, çocuklar oturmuyorlardı. Yeğenim de aynı okuldaydı. Aynı şekilde kolunda morluklar vardı. Kardeşim Erkan Bayındır okula girdiğinde, öğretmen, yeğenimin altını açarken hırpalayarak şiddetli bir şekilde ittirdiğini görmüş. Daha sonra kardeşim beni aradı, ’Abla sen Yurdagül hanımla görüşür müsün, ben ararsam çok ağır konuşurum’ dedi. Durumu anlattığım da Yurdagül hanım , ’Büyük bir ihtimal bunu yapan stajyerlerden biridir. Zaten stajyerlerin bir kısmının işine son verdim. Öğretmenlerin böyle bir şey yapacağını sanmıyorum’ dedi” dedi. Bir diğer tanık veli Meral Kümen ise, ’’Kızımı servise verdim 07.50’de. Kımız servise binerken süt istedi. Bende servis ablası Dilara K.’ya serviste kaç kişi var diye sordum. O da 10 kişi deyince bende marketten 10 tane paket süt aldım. Birini kızıma verdim. Geri kalanı poşette Dilara’ya verdim, diğer çocuklara vermesi için. Bu sırada Alperen elini poşete attığını gördüm süt almak için. Dilara’ya ’Kıyamam süt istiyor, okula gitmeden ver’ dedim. Dilara da bana ’Tamam’ dedi” dedi.

    “Telaşlandılar”

    Okulda aşçı olarak çalışan Tülay Duva, “Olay tarihinden 4 ay önce çalışmaya başladım. Olay günü de herhalde serviste unutulmuş. Telaşlandılar. bağırdılar. Hemen arabaya doğru koştular. Nurcan öğretmen servisten aldı ve okula getirdi. Çocuklar çıkmasın diye yanlarına gittim, kapıları kapattım. Alperen’in okulda olduğunu ilk önce kim fark etti bilmiyorum. Ancak bir telaşlanma gördüm. Mutfakta bana sordular Alperen’i gördün mü diye. Alperen’i hastaneye Yurdagül hanımla Nurcan öğretmen özel araçla götürdü. Alperen olay günü servis aracından getirildiğinde ben yüzüne su serpmedim, serpeni de görmedim” diye konuştu.

    Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip, kalan tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

    Olayın geçmişi

    Geçtiğimiz 15 Ağustos günü Çiğli ilçesindeki bir anaokulunda yaşanan olayda, 3 yaşındaki Alperen Sakin servis içerisinde unutulmuş ve saatlerce araç içerisinde kalarak hayatını kaybetti. Servis şoförü Tamer İ., kreş sahibi ve aynı zamanda servis şoförünün eşi Yurdagül İ. tutuklandı. Yaşanan olay sonrasında savcı Şükran Dedeağaoğlu’nun sanıklar hakkında hazırladığı iddianame Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edilirken, sanıklar hakkında dava açtı.

  • Özkeçeci darbe davasına gözlemci olarak katıldı

    15 Temmuz darbe girişimi sırasında kentte konuşlu 5. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada aralarında eski tuğgeneral Murat Soysal’ın da tutuklu bulunduğu 31’i tutuklu 42 sanığın yargılandığı davada AK Parti Gaziantep İl Başkanı Eyüp Özkeçeci de gözlemci olarak hazır bulundu.

    Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Özkeçeci, “Davanın bir kısmını izledim. Davadaki konuşmaların hepsi birer komedi. ‘Ben yapmadım’ diyor. Onlar yapmadıysa kim yaptı bu olayı” dedi.

    15 Temmuz akşamı hain darbe girişimi davasını yönlendirmeye gelmediklerini sadece duruşmayı izlemeye geldiklerini vurgulayan Özkeçeci, konuşmasının devamında “15 Temmuz akşamı elinde tek silahı bayrağı olan, Kuran-ı Kerim’i olan vatandaşlarımıza kendi paramızla, kendi vergilerimizle almış olduğumuz silahları doğrultan hainler hak ettikleri cezayı muhakkak alacaklardır. Ben bağımsız Türk adaletine inanıyor ve güveniyorum. Tanklarımızı kendi insanımızın üzerine süren, uçaklarımızdan bomba atan, helikopterlerimizde halkı biçen insanlar şu anda aşağıda yargılanıyorlar. Adaletimiz tecelli edecek. 250 şehidimizin kanı yerde kalmayacaktır. Bunlar hakettiği cezayı alacaklar. biz burada Adalete baskı yapmaya, yön vermeye gelmedik. Sadece davayı izliyoruz. Davadaki konuşmaların hepsi birer komedi. ‘Ben yapmadım’ diyor. Onlar yapmadıysa kim yaptı bu olayı. 250 şehidimizin canına kim kıydı? Göreceğiz onları” ifadeleri kullandı.

  • Malatya’daki FETÖ/PDY davasına devam ediliyor

    15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin Malatya’da görülen FETÖ/PDY davasına bugün de devam ediliyor.

    15 Temmuz’da yaşanan darbe kalkışmasıyla ilgili Malatya’da görülen Fetullahçı terör örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) davasında 7’nci duruşma görülüyor. Yakınca Spor Salonu’nda kurulan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda 27’si tutuklu 76 sanık yargılanıyor.

    Malatya E Tipi Cezaevi’nden getirilen 12 tutuklu sanık, 10 Kasım dolayısıyla 09.05’te sirenlerin çalmasının ardından iki dakikalık saygı duruşu sonrası jandarma ekiplerince içeri alındı.

    Bu sırada sanıkların salona alınması esnasında dışarıda bulunan vatandaşlar, sanıkları protesto etti. Kefen giydirilen cansız bir mankenin üzerine FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in fotoğrafını koyup, boğazına urgan geçiren vatandaşlar, “Vatan hainleri”, “Günyüzü göremeyeceksiniz”, “FETÖ’nün köpekleri” gibi çeşitli sloganlar attı. Bazı vatandaşlar ise ellerindeki urganları sanıklara doğru fırlattı.

    Bugünkü duruşmayı, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ile çok sayıda vatandaş takip ediyor.