Etiket: Davası

  • Tgb’den Gezi Davası Tepkisi

    Türkiye Gençlik Birliği (TGB) İl Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında gezi davasında verilen hapis cezalarına tepki gösterdi.

    Yapılan basın açıklamasında konuşan TGB Kayseri İl Başkanı Bumin Kağan Özbek, “Bilindiği üzere 2013 yılında İstanbul gezi parkında başlayan ve kısa zamanda tüm yurdu saran gezi direnişinin Kayseri’deki davası birkaç gün önce sonuçlandı. Gezi direnişinin üzerinden 2 yıl geçmişine rağmen bir türlü sonuçlanamayan davanın genel seçimler biter bitmez sonuçlanması da manidardır. 161 kişinin yargılandığı davada 28 kişinin 5 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası almasının temel amacı ise halkı sindirmek ve demokratik eylem hakkında caydırmaktır” diye konuştu.

  • TÜPRAŞ’ın Sapanca Gölü’nden ’İzinsiz Su Çekme’ Davası Ertelendi

    SASKİ’nin TÜPRAŞ hakkında açtığı Sapanca Gölü’nün hukuksuz ve karşılıksız kullanımı ile ilgili dava 16 Şubat Salı gününe ertelendi. Duruşma çıkışında açıklamalarda bulunan SASKİ Genel Müdür Rüstem Keleş, “Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz sudan tarafız. Birinci sınıf içmesuyu kaynağı Sapanca Gölümüzün hukuksuz ve bedelsiz kullanımının doğru olmadığını savunuyoruz” dedi.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (SASKİ) Sapanca Gölü’nden endüstriyel kullanım amaçlı su çektiği iddiasıyla TÜPRAŞ’a açtığı davanın 5. duruşması görüldü. Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen ve sanıklar TÜPRAŞ Genel Müdürü Yavuz Erkut ile Genel Müdür Yardımcısı Mesut İlter’in katılmadığı duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş, “Davamızın 5. celsesi görüldü. SASKİ olarak tezlerimizi güçlü bir şekilde tekrar ifade ettik. Birinci sınıf içmesuyu kaynağı olan Sapanca Gölümüzün hukuksuz ve bedelsiz kullanımının doğru olmadığını savunuyoruz” diye konuştu.

    Rüstem Keleş, “Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz sudan tarafız. Şehrimiz için çok önemli bir içmesuyu kaynağı olan Sapanca Gölü bütçesinin, insanı kullanım öncelikli planlanması gerektiğini savunuyoruz. Endüstriyel amaçlı kullanılan proses suyunun farklı kaynaklardan da elde edilebileceğini söylüyoruz. Tüm resmi kurum ve kuruluşların hukuki prosedürler içerisinde kamu kaynaklarını kullanması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu bizim kanundan doğan bir hakkımız. Gelecek duruşmada tekrar tezlerimizi savunacağız Davamız 16 Şubat’a ertelendi. İnşallah Sapanca Gölü lehine bir sonuç alırız” ifadelerini kullandı.

    Duruşma, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na müzekkere yazılarak davaya katılımının sorulması ve tarafların dilekçelere beyanda bulunabilmeleri için 16 Şubat Salı günü saat 10.00’a ertelendi.

  • CHP’li Vekilden Gazeteciye 51 Bin TL’lik Tazminat Davası

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş kendisine hakaret ettiği iddiası ile bir yerel gazete sahibine 51 bin TL tazminat davası açtı. Halk Postası Gazetesi Sahibi Mehmet Öztürk ise sürekli basın özgürlüğünden bahseden CHP’li bir milletvekilinin yüksek miktardaki tazminat davasını kazandığı takdirde ödeyecek durumu olmadığını belirterek, sonunun Mustafa Balbay gibi olacağını söyledi.

    Kdz. Ereğli ilçesinde haftalık yayın yapan Halk Postası Gazetesi Sahibi Mehmet Öztürk, üyesi bulunduğu Ereğli Gazeteciler Derneği binasında basın toplantısı düzenleyerek, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’ın kendisine 51 bin TL tazminat davası açtığını söyledi. Demirtaş hakkında milletvekili olması nedeniyle eleştirel düzeyde yazılar kaleme aldığını ifade eden Öztürk, sürekli basın özgürlüğünden bahseden CHP’nin bir milletvekilinin hakkında açtığı davanın kendisini susturmak maksadı taşıdığını dile getirdi.

    GAZETECİ ÖZTÜRK: “BİZİM DE SONUMUZ BALBAY GİBİ OLACAK”

    Öztürk gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Basın özgürlüğü savunucusu olarak geçinen CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş’ın Halk Postası Gazetesi Sahibi ben Mehmet Öztürk’e 51 bin TL’lik tazminat davası açması basın camiası üzerinde bir bomba etkisi yarattı. Bu güne kadar basını sindirme eylemleri ile AK Parti’yi suçlayan CHP’lilerin gücü belli yerel bir gazeteye 51 bin TL’lik dava açması bana Silivri zindanlarında çok ziyaretine gittiğim Mustafa Balbay’ı hatırlattı. Bizim de sonumuz herhalde Mustafa Balbay gibi olacak. Ama CHP Milletvekili Ünal Demirtaş yüzünden. Sayın Kılıçdaroğlu’nun TV kanallarında bahsettiği basın özgürlüğü bu olsa gerek. İşte Sözcü Gazetesi’nde AK Parti’yi kınayan, CHP’nin üzerinde medyaya baskı yapılıyor diye durduğu bir partinin milletvekili şu anda Kdz. Ereğli’de haftalık yayın yapan yerel gazeteye 51 TL tazminat davası açması gündeme bomba gibi düştü. Biz basın özgürlüğü savunucusu olduklarını söyleyen CHP’lileri, Ünal beyi eleştirdiğim konularda şahsına münhasır hiçbir hakaret, rencide edici bir şey söylememişimdir. Sadece onun milletvekili olması hasebiyle yerelde ve genelde yapmadıklarını eleştirmemiz, basına karşı yapmış olduğu hakaretlere vermiş olduğumuz cevaplar karşısında şahsıma 51 bin TL’lik tazminat davası açarak bir türlü sansür, bir türlü kapatma, bir türlü yıldırma eylemi içerisine girmiştir.”

    “CHP İKTİDARA GELDİĞİNDE BİZ DAHA ÇOK MAHKEMELERE GİDECEĞİZ”

    CHP’nin sürekli olarak AK Parti’yi susturmakla eleştirdiğini anlatan Öztürk, kendisinde CHP’li bir vekil tarafından susturulmaya çalışıldığını söyledi. Öztürk konuşmasında, “AK Parti’yi basını susturmakla suçlayan CHP Milletvekili Ünal Demirtaş, Kdz. Ereğli’de bir ilki gerçekleştirmiştir. Ben buradan tüm CHP’lilere sesleniyorum; eğer bunların demokrasi anlayışı buysa, eğer bunların basını savunma eylemleri buysa demek ki bunlar iktidara geldiğinde biz daha çok mahkemelere gideceğiz. Belki de zindanlara AK Parti’den daha fazla insanın atacağı düşüncesi içerisindeyim. Ben artık tarafım, mağdurum. Bu mağduriyetimin hukuk önünde giderileceğini gözlüyorum ama sakın ‘Sosyal demokratım’ deyip bu ülkede demokrasi havarisi kesilenlerin anti demokratik uygulamalarla basını susturmasının bir gerçeğinin Kdz. Ereğli gibi küçük bir ilçede yapmaları kamuoyuna verdiğim mesajın altını kalınca çizmiştir” dedi.

    “SOL TANDANSLI BİR İNSANIM, ÜZÜLDÜĞÜM DE BU”

    Kendisinin sol tandanslı bir gazeteci olduğunu ve CHP’li bir vekilin kendisine dava açmasına üzüldüğünü dile getiren Öztürk sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben ilerici ve demokrat bir insanım. 27 yıllık gazeteciyim. Kesinlikle sol tandanslı bir insanım. Bunu Ereğli’de bilmeyen yok, saklamaya da gerek görmüyorum. Benim maalesef üzüldüğüm de bu. Ben Mustafa Balbay’ın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski Genel Başkanımız Atilla Sertel’in dava arkadaşıyım. Bunlar yıllardır basın özgürlüğünün kısıtlanması noktasında sıkıntı yaşayan insanlar. Silivri zindanlarında birçok gazeteci dostumla beraber oldum. Ama akıbetimiz de CHP’li milletvekili tarafından böyle bir dava açılması ile ciddi bir mağduriyet içerisindeyim. Yerel bir gazetenin aylık geliri malum. Biz gelirimizle 51 bin TL’yi ödemek ne mümkün. Böyle bir şey mümkün mü? Bu bizim ekonomik eylemimizi sona erdirmektir. CHP’li bir milletvekili siyasi görüşü ne olursa olsun onun gazetecilik hayatını söndürecek bir dava açmıştır. Açılan davadaki konular eleştiri sınırlarının ötesine geçmeyen, bir gazetecinin kendine göre eleştiri hakkını kullanmasıdır. O’nun bunları kabul edip etmemesi, kızıp kızmaması apayrı bir konu ama 51 bin TL çok ciddi bir rakam.”

    Öztürk kendisine açılan tazminat davasının lehine sonuçlanması halinde CHP Zonguldak milletvekili Ünal Demirtaş hakkında kendisi için “Ahlak yoksunu” dediği için dava açacağını ifade etti.

    CHP’Lİ VEKİL DEMİRTAŞ: “GÜNDEMİMDE SEÇİM VAR”

    Gazeteci Mehmet Öztürk’e açılan dava ile ilgili görüşlerini açıklayan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ise, “Benim gündemimde bunlar yok. Gündemimizde seçim var” dedi. Kendisi hakkında eleştiri sınırlarını aşan yazılar kaleme alındığı için bu davaları açtığını dile getiren Demirtaş, benzer davaları başka gazeteciler için de açtığını ifade etti. Demirtaş, hakkında yazılan yazılar ve açılan davanın basın özgürlüğü ile bir ilgisi bulunmadığını da sözlerine ekledi.

  • Adalet Bakanı Kenan İpekten Gezi Parkı Davası Yorumu

    Adalet Bakanı Kenan İpek, Gezi Parkı olayları ile ilgili ceza alan 244 kişinin kararının temyize gidebileceğini söyledi.

    Gezi Parkı olaylarına ilişkin 7’si yabancı uyruklu 255 kişinin yargılandığı davada, 244 sanığın 2 ay 15 günden 14 ay 15 güne kadar çeşitli hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin, Adalet Bakanı Kenan İpek Bursa’da açıklama yaptı. Gezi Parkı olayları ile ilgili ceza alan 244 kişinin kararının temyize gidebileceğini belirten İpek, “Mahkeme bu konuda kararını verdi. Hiç şüphesiz birçok kişiyle ilgili mahkumiyet kararı çıktı. Bunların bir temyiz süreci de olabilir. Onun üzerine benim söyleyeceğim bir söz olamaz” dedi.

    BAKAN’DAN BURSA’YA İSTİNAF MÜJDESİ

    Bursa Adliyesi’nin fiziki koşullarının yetersiz olmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan İpek, “1998 yılında yeni adliye sarayını hizmete açmamış olmamıza rağmen, birçok binada yargı hizmetini vermeye çalışıyoruz. Bunun yanında önümüzdeki yıl faaliyete geçirmeyi planladığımız istinaf mahkemelerini gereği ile ilgili de hala bir sorun devam ediyor. İnşallah Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla bir iki yıl içerisinde istinaf mahkemelerinin yer sorununu da çözmüş olacağız. İnşallah bizim öngördüğümüz 2016 Haziran ayı içerisinde Bursa’da da istinaf mahkemeleri yeni yerinde hizmet vermeye başlamış olacak. Bina projemiz var. Şu anda birinci etabının ihale işlemleri devam ediyor. Ama onun bitmesi bir iki yılı bulacak. O tarihe kadar hizmet görmek üzere mevcut resmi binalardan istifade edeceğiz” diye konuştu.

    Son olarak da ’HDP’nin seçim şarkısı PKK marşı çıktı’ iddialarına yanıt veren İpek, “Eğer o şarkı ile ilgili suç teşkil eden bir durum varsa, cumhuriyet savcılarımız görevinin başında ve mutlaka değerlendiriyorlardır” şeklinde konuştu.

  • Soma Davası 15 Aralıka Ertelendi

    Soma davası 15 Aralık 2015 tarihine ertelenirken, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

    Soma’da 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında “olası kastla öldürme”, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan dava açılan 8’i tutuklu 46 sanığın yargılanmasına Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

    Mahkeme heyeti maktullerin birinci derece yakınlarından mahkemeye müdahil olma talebinde olanların taleplerini kabul etti. Tutuksuz sanıkların adli kontrolün kaldırılması ve mahkemeden bağışık tutulması taleplerinin bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar veren mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam kararı veren mahkeme gerekçe olarak şunları sundu:

    “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş müfettişleri tarafından hazırlanan raporda 301 işçinin ölümü tek bir nedenle kaynaklanmadığı, çeşitli unsurların bir araya gelmesiyle facianın olduğu ortaya konmuştur. Ocakta daha önceden de yangınlar çıktığı, geniş bir alanda 10 ayakta her vardiyada 700-800 işçinin çalıştırıldığı, merkezi alarm sistemi kurulmadığından tahliyenin geciktiği, işçilere verilen eğitimlerin yetersiz ve tekrarının yapılmadığı kuvvetli suç delili olması nedeniyle tüm sanıkların görevleri itibariyle sorumlu oldukları görülmüştür. Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, Baş Mühendis Ertan Ersoy, İş güvenliği uzmanı vardiya amirleri, Mehmet Ali Günay Çelik, Hilmi Kazık, Yasin Kurnaz’ın üzerlerine isnat edilen suçları işledikleri kuvvetli olduğundan tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiştir. Üzerlerine atıflı bulunan suçlardan ve meydana gelen olayda maktul ve yaralı sayısının fazlalığı nedeniyle adli kontrol cezasının yetersiz kalacağından tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bu karara 7 gün içerisinde Manisa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edebilirsiniz.”

    Verilen ara kararda mahkeme heyeti, “Olay yerinde kesin delillere dokunulmaksızın güvenli keşif yapılması için ELİ Soma Müessese Müdürlüğüne ve Eynez Maden Ocağına müzekkere yazılmasına, Olayda hayatını kaybeden 301 işçinin mart, nisan ve mayıs 2014 dönemine ait maaş bordrolarının Manisa SGK Müdürlüğünden talep edilmesine, Yönetim Kurulu kararlarının ilgili mahkemeden istenmesine, Hacettepe üniversitesinden madende keşif yapabilecek ve kömürü tahlil edebilecek personelin belirlenmesine, Maden mühendisi profesör ve doçentlerden oluşan bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına, Bilirkişi heyetinin inceleme ardından bunu bir rapor halinde mahkemeye sunmasına, Soma Belediyesine yazı yazılarak Eynez Maden Ocağında yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını ve yapıldıysa hangi tarihlerde yapıldığının yazılı olarak istenmesine, TTK’ya yazı yazılarak tahlisiye ekiplerine eğitim verilip verilmediğinin yazılı olarak bildirilmesine, Soma İş Mahkemesinden İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine, U-3 bölgesinde çalıştığı halde mahkememiz tarafından dinlenmeyen 22 tanığın mahkemeye çağrılmasına” karar verdi.

    Mahkeme Heyeti davayı 15 Aralık 2015 saat 09.00’a erteledi.