Etiket: Davaları

  • Şamil Tayyar’dan FETÖ çatı davaları hakkında çarpıcı iddialar

    Ak Parti Merkez Demokrasi Hakem Kurulu üyesi ve Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, FETÖ çatı davaları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ak Parti’ye kumpas hazırlandığını söyleyen Tayyar, “Maalesef mahkemelerde FETÖ sanıklarının psikolojik üstünlüğü var” dedi.

    Şamil Tayyar, özel bir televizyon kanalında yaptığı değerlendirmede Türkiye’de görülen FETÖ çatı davalarında sanıklarının psikolojik üstünlüğü olduğunu söyledi. FETÖ çatı davalarına dikkat çeken Tayyar “Türkiye’nin her yerinde görülen çatı davalarında bir problem var. Maalesef mahkemelerde FETÖ sanıklarının psikolojik üstünlüğü var.” dedi.

    Nasıl aşılacak

    Tayyar, nasıl aşılabileceği yönündeki soruya ise “Birkaç yolu var. Bunu televizyon ekranından söylemek doğru değil. İnşallah ilgili yerlere ileteceğiz. Gözlem ve kanaatlerimizi burada paylaşıyoruz. Neler yapılması gerektiğine dair önerilerimizi de söyleyeceğiz” dedi.

    Ak Parti’ye kumpas iddiası

    FETÖ davalarını yakından takip ettiğini ifade eden Tayyar, Ak Parti’ye kumpas hazırlandığını da kaydetti. Tayyar, “Bu böyle gitmez. Yargıda bir direnç başladı. Yargıdan bir dip dalga geliyor. Bunun iyi okunması lazım. FETÖ davalarında Ak Parti’ye kumpas kuracaklar diye söylemiştim. Darbe davaları üzerinden Ak Parti’ye ayrı bir kumpas hazırlanıyor” şeklinde konuştu.

    “Bilal Erdoğan’ın adı tutanağa giriyor”

    Bilal Erdoğan’ın isminin de tutanaklara yansıdığını ileri süren Tayyar “Birçok ilde Cumhurbaşkanımız ve milletvekillerimizin ismini tutanaklara geçiriyorlar. Bir ciddi network oluşturdular. Bunu bilinçli yapıyorlar. İnanılmaz profesyoneller. Onlarla mücadele edecek bir merkez yok. Malatya Darende Kaymakamını alıyorlar, ‘Benim referansım Bilal Erdoğan’ diyor. Tutanağa giriyor. Bilmem ne, yaz. Hepsi bunların tek tek yazılıyor. Bunlar kademe kademe basına servis edilerek, kullanılacak. Daha sonra dava konusu haline getirecekler” ifadelerine yer verdi.

    “Maalesef fark edilmiş değil”

    Tayyar, Ak Parti’nin altının oyulduğunu savunarak, bu durumun ise Ak Parti ve Adalet Bakanlığı tarafından fark edilmediğini belirterek “Ak Parti’nin altını oyuyorlar. Çok açık söylüyorum. Bu davalar üzerinden AKP’ye ayrı bir kumpas hazırlanıyor. Bu maalesef bizim Ak Parti tarafından ve Adalet Bakanlığı tarafından fark edilebilmiş değil” dedi.

    Tayyar, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bunlar nasıl yapılıyor. Kriptolar var. Bizimle aynı dünyayı paylaşmayan, bize düşmanlığı olan var. Ulusalcısı, laikliği, sekülercisi var. Bir de bize yakın diye düşündüğümüz, tasavvur ettiğimiz ama risk almayan, tırsık tipler var. Yargıda hayli fazla. Ve bunlar ellerini taşın altına koymuyorlar, risk almıyorlar ve hiçbir mücadelenin içerisinde değiller. Ama maalesef bu arkadaşlar da bizim arkadaşlarımız tarafından korunarak, iyi yerlere getiriliyorlar. İyi adammış ne yapayım, kardeşim. Biz Kızılay’a şube müdürü aramıyoruz. Bize yiğit, yürekli adam lazım. Liyakat sahibi olacak, cesur olacak, yürekli olacak. Bir de ibadetini yapıyorsa o ayrı bir güzelliktir. Ama Allah’a karşı hükümlülüğünü yerine getiriyor. Tercih sebebi olamaz. FETÖ ile mücadelede elini taşın altına koymuyor. Risk almıyor, mücadele etmiyor, kavga etmiyor, kaçıyor, tırsıyor, korkuyor. Ne yapacağız. Alalım onları biz Diyanet’e verelim, Diyanet’in personeli olsunlar.”

  • FETÖ’cü eski din görevlilerinin davaları reddedildi

    Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bünyesinde görev yapan, ve daha sonra DİTİB’le iş akitleri iptal edilerek Türkiye’ye çağrılan iki eski din görevlisi Türkiye’ye dönmeyerek haklarını alabilmek için çalıştıkları DİTİB’i Köln İş Mahkemesine başvuruda bulundular.

    Bu gün ikinci duruşması yapılan davada Köln İş Mahkemesi, eski iki din görevlisinin davasını reddederek DİTİB’in iki eski din görevlisinin işvereni olmadığına hükmetti.

    Almanya’ya iltica başvurusunda da bulundukları öğrenilen C.Ç. ve M.D’in, DİTİB personeli olmadığı, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışanları oldukları DİTİB avukatı Mehmet Günet tarafından belirtildi. Köln İş Mahkemesinde görülen duruşma sonunda açıklama yapan Günet, bu kişilerin Diyanet İşleri Başkanlığını Türkiye’de dava etmeleri gerektiğini ve Köln iş mahkemesinin beklenen kararı verdiğini söyledi.

  • Aydın’da FETÖ davaları başlıyor

    Aydın’da yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tamamlanan ilk iddianamenin görülmesine 22 Mart’ta başlanacak. Aydın’da görülecek ilk FETÖ davası 44 sanıklı Didim yapılanması olacak.

    Aydın Adliyesi’ndeki duruşma salonlarının yetersiz olması nedeniyle FETÖ/PDY başta olmak üzere terör örgütleri ve mensuplarının yargılanacağı Aydın Gençlik Merkezi Şehit Fethi Sekin Tiyatro ve Konferans Salonu’nda hazırlıklar tamamlandı. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Hakim Erdem Güneş ve Basın Savcısı Muhammet Topaloğlu 200 kişilik mahkeme salonuna dönüştürülen gençlik merkezinde incelemelerde bulundu.

    Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında Aydın’da görülecek ilk dava iddianamesi hazırlanan örgütün Didim yapılanması oldu. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/278 sayılı dosya kapsamında 22 Mart 2017 Çarşamba günü saat 11.00’de görülecek ilk duruşmada 44 sanığın yargılanmasına başlanacak.

    Bir numara sözde Didim imamı

    İddianamesi kabul edilen davada 44 sanık “terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği” suçlamasıyla yargılanacak. 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası firar eden ve Manisa’nın Salihli ilçesinde polis ekiplerinin düzenlediği operasyonla saklandığı evde yakalanan FETÖ/PDY’nn sözde Didim imamı Muharrem S., iddianamede 1 numaralı sanık olarak yer aldı.

    Daha önce görev yaptığı Muş’ta yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Muş’a sevk edilen Muharrem S’nin Aydın’a getirilebileceği veya Sesli Görüntülü Bilişim Sitemi (SEGBİS) ile ifadesinin alınabileceği öğrenildi.

    Öte yandan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (KSYK) tarafından Aydın’da yetkilendirilen 3. Ağır Ceza Mahkemesinin de 17 Mart 2017 tarihi itibariyle çalışmalarına başlayacağı bildirildi.

  • Bolu’da ilk FETÖ davaları görülmeye başlandı

    Bolu’da, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın askerler hakkında hazırladığı iddianamenin tamamlanmasıyla ilk duruşma bugün görülmeye başlandı. Duruşmanın ilk bölümünde savunması istenen İsmail Güneşer, “eski Emnniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya vali ve savcıların olduğu toplantıda telefon görüşmemizi dışarı vererek bana kumpas kurdu. Ben istesem Irak’a kaçabilirdim ama aklanmak için buradayım” dedi. Güneşer ayrıca “Eğer ben bu şekilde müdahale etmemiş olsaydım yüzlerce kişi ölebilirdi. Ben halka ve polise ateş ettirecek hain biri değilim” şeklind konuştu.

    Bolu’da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY kapsamında askerler hakkında hazırlanan 68 sayfalık iddianamenin tamamlanmasıyla, tutuklu bulunan eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı ve sözde Bolu ve Düzce Sıkıyönetim Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan, Yüzbaşı Nuri Kıyak ve tutuksuz yargılanan Mustafa Gürlü geniş güvenlik önlemi altında adliyeye getirilerek, “Darbeye teşebbüs”, “Darbe yapmaya yataklık”, “Hükumeti yıkmaya teşebbüs”, “FETO/PDY üyesi olmak”, “Suçlarıyla birlik ve beraberliği bozmaya yönelik ayaklanma” suçlamasıyla hakim karşısına çıkarıldılar.

    “15 Temmuz’u lanetliyorum”

    Duruşmada sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmasını yapmak için ilk olarak Tuğgeneral İsmail Güneşer’e söz verildi. Güneşer, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Şemdinli’de geçici görevli olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş hükumetine karşı yapılan darbe girişimini lanetliyorum. Adımın da böyle bir olayda geçmesinden utanıyorum. 27 yıllık askerlik görevimde bu terör örgütüyle hiçbir bağım olmadığı gibi, ailemin ve çocuklarımın da bu örgütün okulları ile bir bağlantısı olmamıştır. 5 yıl boyunca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başyaverliğini yaptığım süreçte hem ailem hem de kendim hakkında istihbari çalışmalar yapıldığını biliyorum. Örgütle bağlantım olsaydı ortaya çıkardı” dedi.

    “İstesem Irak’a kaçabilirdim”

    Darbeyi planlayanların kendisinin Bolu’da olmadığından bile haberlerinin olmadığını düşündüğünü ifade eden Güneşer, “Yurtta Sulh Konseyi’nin sıkıyönetim listesinde adımı ilk kez Şemdinli’de Ali Paşa’ya gelen evrakta gördüm. Direk şahsıma gelen bir şey olmadı. Ayrıca istesem çok iyi bildiğim Irak bölgesine kaçabilirdim. Ama beni almak için gelen emniyet müdürünün arabasına bindim. Aklanmak için sizin karşınızdayım” şeklinde konuştu.

    “Müdahale etmesem yüzlerce kişi ölebilirdi”

    Hazırlanan iddianamede hakkında “kışlaya ve lojmanlara yaklaşan olursa kafasına sıkarım” sözüne ilişkin açıklama yapan Güneşer, “Ben eski Emniyet Müdürü ile 3 kez telefonda görüştüm. Vatandaşları evlerine göndermesini söyledim. Bana ’7-8 bin kişi var, göndermek zor olur’ deyince kendisine güvenmediğim için provokasyonların olabileceğini düşünerek, o anki psikolojimle böyle bir cümle kurdum. Kışlada bulunan kendi personelime kesinlikle polis ve vatandaşa ateş edilmemesi konusunda uyarılarda bulundum. Eğer ben bu şekilde müdahale etmemiş olsaydım yüzlerce kişi ölebilirdi. Ben halka ve polise ateş ettirecek hain biri değilim” dedi.

    “Emniyet Müdürü bana kumpas kurdu”

    Bolu eski Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya’nın kendisine kumpas kurduğunu iddia eden Güneşer, “Mustafa Kızılkaya’nın telefondaki gayri ciddi ve lakayıt tavrından dolayı çok sinirlendim. Beni çileden çıkardı. Çünkü ’burada 7-8 bin kişi var asker çıkarsa kan gövdeyi götürecek’ dedi. Ben de askeri, polisi ve vatandaşı lojmanlardan uzak tutmasını, oluşabilecek kargaşaya engel olmasını söyledim. Kendisiyle üçüncü kez konuşmamızda valilik toplantı salonunda vali ve savcılarla toplantı halindeymiş. Çok sinirli olduğum için konuşmamda “senin beynini alırım” diye bir söz sarf ettim. O da bu konuşmamızı herkesin duyabileceği şekilde dışarı vererek tutanak altına aldırmış” dedi.

    “Vali’yi alın talimatı vermedim”

    Hakkında Bolu Valisi Aydın Baruş’u makamından alın talimatı verdiği iddia edilen İsmail Güneşer, “ben nasıl böyle birşey söylerim. Benim düşünceme göre ’valiyi alın’ demek devleti alın demektir. Ben böyle bir emri asla vermem, ben bunu yapmam” şeklinde konuştu.

  • Adana’da darbe davaları için 375 kişilik duruşma salonu

    Adana’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine ilişkin soruşturmalar kapsamında, 95 ayrı dosyadan 773 FETÖ şüphelisi hakkında dava açıldı. Şüpheli 103 iş adamı ve 145 eski polis memurunun yargılanmasının yapılacağı 2 ayrı dava için, teknik cihazlarla donatılan 420 metrekare büyüklüğünde 375 kişi kapasiteli duruşma salonu hazırlandı.

    Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Adana’da yürütülen soruşturmalar devam ediyor.

    Adana’da 95 ayrı dosyadan 773 FETÖ şüphelisine dava

    10 Cumhuriyet Savcısının görev yaptığı büroda, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 95 ayrı dosyada şüpheliler hakkında iddianame hazırlandı. 773 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameler, terör suçlarına bakan ihtisas mahkemeleri olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile Adana 11. Ağır Ceza Mahkemelerine gönderilerek dava açıldı. Bugüne kadar açılan davalarda terör örgütü FETÖ/PDY üyesi askerden polise, öğretmenden adliye çalışanına, memurdan iş adamına, gazeteciden avukata kadar onlarca kişi şüpheli olarak yer aldı. 145 eski polis ile 103 iş adamının sanık olduğu iki dosya ise, soruşturmalar kapsamında en çok şüphelinin yer aldığı dosyalar oldu.

    420 metrekarelik salon hazırlandı

    Mahkemelerin mevcut durumlarının yetersiz olması nedeniyle, özellikle bu iki davanın görülmesi için Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın girişimleriyle, yapımı tamamlanan Adana Bölge Adliye Mahkemesi binasında bulunan 420 metrekarelik salonun, duruşma salonu yapılması kararlaştırıldı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Müdürlüğü personeli, yaklaşık 1 ay süren detaylı ve titiz çalışma sonucunda salonu duruşma yapmaya hazır hale getirdi. Koltuk, masa, sandalye gibi mefruşat malzemelerinin Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda temin edildiği salon 175 sanık, 80 avukat, 120 izleyici olmak üzere toplam 375 kişilik olacak şekilde düzenlendi. Adana’da 6 Şubat Pazartesi günü başlayacak FETÖ’nün finans ayağına yönelik ilk davanın görüleceği salona tutuklu sanık, hakim ve savcı ile izleyici olmak üzere üç bölümden giriş sağlanacağı öğrenildi. Farklı şehir veya lokasyonlardaki mahkemelerle iletişimi sağlayacak Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ve profesyonel ses ve görüntü sistemleri gibi teknik cihazlarla donatılan salona, yaklaşık 15 metrekarelik ekran yerleştirildi. 2 kameranın bağlı bulunduğu ekran sayesinde, söz isteyen kişilerin, duruşmayı takip edenlerce rahat bir şekilde izlenmesinin sağlanacağı bildirildi.

    Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, düzenleme sırasında salona giderek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başsavcı Yeldan, darbeye teşebbüs ve terör örgütü üyeliği suçlarından açılan davaların Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) hükümleri uyarınca adil, etkin ve seri şekilde yürütülebilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığını söyledi.