Etiket: Daire

  • SGK Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü:

    Sosyal Güvenlik Kurumu Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, Kastamonu, Sinop ve Çankırı’da kayıt dışı istihdamın yüzde 50 seviyelerinde olduğunu, bu oranı düşürmek için kurum olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için gayret göstereceklerini söyledi.

    Süngü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan istihdam raporunu değerlendirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, Kastamonu, Çankırı ve Sinop’ta yüzde 50 olan kayıt dışılığın nedenlerini araştırdıklarını ve bu oranı düşürmek için kurum olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için gayret göstereceklerini söyledi.

    Yakup Süngü, Türkiye’nin Avrupa ülkelerine göre sosyal güvenlikte önemli düzeyde olduğunu ve bu sebeple Türkiye’de sosyal güvenlik reformuna gerek olmadığını kaydetti.

    AB ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilen Etkin Rehberlik ve Denetim Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Projesi kapsamında Kastamonu’ya gelen Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, proje kapsamında meslek lisesi öğrencileri ile üniversite öğrencilerine yönelik eğitim çalışması gerçekleştireceklerini ifade etti.

    “KAYITDIŞILIĞI YÜZDE 52’LERDEN YÜZDE 32’LERE DÜŞÜRDÜK”

    ‘Etkin Rehberlik ve Denetim Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Projesi’ kapsamında kayıtlı istihdamın önemi, kayıt dışı istihdamın çalışana ve ülkeye getirdiği yükler konusunda toplumu bilgilendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yakup Süngü, son on yılda uygulanan etkin yöntemlerle kayıt dışı istihdamın yüzde 52’lerden yüzde 32’lere düşürüldüğünü belirtti.

    Projenin, vatandaşların sosyal güvenlik haklarından mahrum kalmalarına, haksız rekabete sebep olan ve ayrıca sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyen kayıt dışı istihdam sorununun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla uygulamaya konulduğunu aktaran Süngü, “Sosyal Güvenlik Kurumu olarak uygulamaya koyduğumuz bu projeyle işgücü piyasasındaki kayıtlılığı ve farkındalığı artırmayı, kayıt dışı istihdam ile mücadelede ilgili kurum ve sosyal ortaklar arasında işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. İki yıl sürecek olan proje kapsamında Türkiye’de kayıt dışı istihdamın profili, sosyolojisi ve ekonomik göstergeler üzerindeki etkisi, kayıt dışı istihdamla mücadelede kullanılan yeni stratejiler, AB ülkelerinden örnekler ve işyeri denetimlerinde kullanılacak yaklaşım ve yöntemler konularında eğitimler veriyoruz. Şimdiye kadar, İzmir, Eskişehir, Konya, Antalya, Hatay, Mersin, Muğla, Manisa, Çorum, Bolu, Edirne, Bursa, Malatya, Sivas, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Kahramanmaraş ve Eskişehir’de düzenlenen eğitimlere yaklaşık bin 300 SGK çalışanı katıldı” dedi.

    “SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NDA YAKLAŞIK 20 MİLYAR TL’LİK BİR KAYIP VAR”

    Devletin her zaman vatandaşın yanında olduğunu ancak toplumun da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Süngü, “Kayıt dışı istihdam toplumun bir sorunudur. Kayıt dışı olarak çalışan vatandaşlarımız hem sigortalı çalışanları hem de devleti ekonomik yönden mağdur ediyor. Devletimiz vergi kaybına uğruyor ve uğradığı vergi kaybını kapatabilmek için ekstra vergi koymak zorunda kalıyor. Devlet eliyle yapılan sosyal yardımların hak sahiplerine gitmesi engelleniyor. Bu noktada sigortalı çalıştıran ile çalıştırmayan iş yerlerini ayırmamız gerekiyor. Çeşitli kalemlerde 10 çeşit teşvik uyguluyoruz. Kadınlarımıza, engellilerimize farklı teşvikler uyguluyoruz. İşverenimizin devlet her zaman yanındadır. İş yerinde karşılaşacağı herhangi bir sorunda devlet işverenin yaşadığı hemen çözmekle mükelleftir. Kayıt dışı ile mücadele sadece Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorunu değil. Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaklaşık 20 milyar TL’lik bir kayıp var. Etkin bir çalışma programı yapılmamış olsaydı bu rakam 4-5 katına çıkabilirdi. Maalesef bu açık sigortalıları bazı haklardan mahrum bırakıyor. İşverenler kayıtlı istihdam yaparak uygulanan teşviklerden yararlanma yoluna gitmiyor ya da gidemiyor. Devlet kayıt dışından alamadığı vergiyi kayıtlı sigortalılardan alma durumunda kalabiliyor. Kayıt dışı istihdam toplumda yozlaşmaya yol açıyor. Bu yozlaşmayı ortadan kaldırmak için toplumu bilgilendirmeliyiz” diye konuştu.

    “KAYITDIŞI ORANINI YÜZDE 15 SEVİYESİNE ÇEKMEYİ HEDEFLİYORUZ”

    2002 yılında Türkiye’de yüzde 52 olan kayıt dışı istihdam oranının etkin ve verimli çalışma ile yüzde 32 oranına düşürüldüğünü dile getiren Yakup Süngü, “2002 yılında Türkiye’de denetim yetersizliği ve teşvik uygulamasının olmaması nedeniyle yüzde 52 oranında kayıt dışı istihdam vardı. Geçen 13 yıllık süreç içerisinde bu oranı yüzde 32’ye düşürdük ve bu oranı daha da alt seviyelere indirmeyi hedefliyoruz. Kayıt dışı istihdam oranındaki 1 puanlık artış veya düşüş 1 buçuk milyar TL’ye denk geliyor. Yani her 1 puanlık artışta devlet ekstra 1 buçuk milyarlı fazla vergi toplamak zorunda kalıyor. Kurum olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kurum olarak yapmış olduğumuz denetimlerin yıllık maliyeti 40 bin TL’dir. Bu 6 kişinin 6 yıllık masraflarına tekabül ediyor. Türkiye’de kayıt dışı istihdam oranını Avrupa’da olduğu gibi yüzde 15 seviyesine çekmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    “İŞVERENLERE CİDDİ DESTEK SAĞLIYORUZ”

    2004 yılından önce işverenlerin maliyetleri bahane ederek kayıt dışı işçi çalıştırdığını ancak bu durumun artık geçerliliğini yitirdiğini söyleyen Yakup Süngü, “Devletimiz yeni iş yeri açan ya da ilk defa işe yerleşecek işçiler için teşvik uygulamasını hayata geçirdi. 10’a yakın teşvik paketi uyguluyoruz. Kayıt dışı işçi çalıştırmayan ve primlerini düzenli yatıran işverenlerimize 5 puanlık destek sunuyoruz. Bazı teşviklerde ise işverene ait prim ödemelerini ise devlet tarafından karşılanır hale getirildi. 2008 yılında yapılan Sosyal Güvenlik Reformu ile ciddi çalışmalar yapıldı” ifadelerini kullandı.

    “EN YÜKSEK KAYITDIŞI ORAN TARIM, ORMAN VE BALIKÇILIKTA”

    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun son yıllarda iyi bir trend yakalamasına rağmen bölgesel bazda hala yüksek oranda kayıt dışı istihdam oranının yüksek olduğunu vurgulayan Süngü, şöyle konuştu:

    “Kastamonu, Çankırı ve Sinop’un da içinde bulunduğu bölgede kayıt dışı istihdam oranı yüzde 50’dir. Kastamonu, Çankırı ve Karabük Türkiye ortalamasının 16 puan üzerinde bir kayıt dışı istihdam oranına sahip bulunuyor. Dolayısıyla bu bölgelerde biraz daha fazla çalışmamız gerekiyor. Devlet olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdiğimizde vatandaşlarımızın da üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini düşünüyorum. Bu bölgede yüksek olmasının nedeninin tarımsal olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de tarım, ormancılık ve balıkçılıkta kayıt dışı oranı yüzde 82, kayıtlı istihdam oranı yüzde 21, 10 işçi ve altında işçi çalıştıran işyerlerinde kayıt dışı oran yüzde 55, eğitim hizmetlerinde oran 3,4, konaklama ve yiyecek faaliyetlerinde oran yüzde 24, bankacılık sektöründe yüzde 2, madencilik sektöründe ise yüzde 6 oranında bir kayıt dışı istihdam oranı bulunuyor. Kayıt dışı demek sadece sigortalı olmak değildir. Yüksek ücret alırken sigortasının asgari ücret üzerinden yatırılmasıdır. Biz bunun önüne geçebilmek için meslek kodu uygulamasını hayat geçirdik. Şu anda sigortalıların yüzde 36’sı asgari ücretin üzerinde maaş almasına rağmen sigortasını asgari ücret üzerinden yatırılmasına müsaade ediyor.”

    “SURİYELERİN İSTİHDAMINDA HASSAS OLUNMALI”

    Türkiye’de sığınmacı olarak Suriyelilerin istihdam sorunu hakkında da açıklamalarda bulunan Süngü, Suriyeli mültecilerin Türkiye’de çalışma izninin kritersiz olarak verilmeye başlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Önceki dönemlerde iş yerinde yabancı işçi çalıştırmak isteyen işverenlerimiz için başvuru sonucunda belli kriterleri taşıması gerekiyordu. Bu kriterler kaldırılarak müracaat etmesi yeterli görüldü. Burada sadece alacağı ücretin asgari ücretin altında olamaz maddesi getirildi. Örneğin Gaziantep’te fıstık kırma ve halı dokuma işinde bir vatandaş 70 TL, Suriyeli bir vatandaş 30 TL kazanırken bu oran aynı seviyelere getirildi. Düşük ücret şikayetleri önemli derecede azaldı. Bu noktada daha hassas olunması gerektiğini düşünüyorum. Kendi vatandaşlarımızla haksız rekabete yol açar mı açmaz mı bilemiyorum ancak bence hizmetin verimliliğine bakma daha doğru olur.”

  • Strateji Planlama Ve Yönetim Daire Başkanı Öztürk, Ali Tatlı’yı Ziyaret Etti

    Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Stratejik Planlama ve Yönetim Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk, Malatya Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı’yı ziyaret etti.

    Daire Başkanı Öztürk, Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, Malatya Eğitim Bir-Sen Başkanı Kerem Yıldırım, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı’yı makamında ziyaret etti. Öztürk ve beraberindekiler, Milli Eğitim Müdürü Tatlı tarafından karşılandı. İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı’dan Milli Eğitim çalışmaları hakkında bilgi alan Öztürk, “İl Milli Eğitim çalışmalarınızda başarılar diliyorum, Malatya’nın eğitim çıtasını daha da yükseltme adına başarılı projelere imza atacağınıza inanıyor, her konuda gerekli desteğimizi de vereceğimizi ayrıca belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.

    Ali Tatlı ise Stratejik Planlama ve Yönetim Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk’e ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.

  • Vali Çiçek İtfaiye Daire Başkanlığını Ziyaret Etti

    Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nı ziyaret eden Vali Amir Çiçek, İtfaiye Daire Başkanı Raşit Çöl’den bilgi aldı.

    Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye araç parkurunu gezen Vali Çiçek, itfaiye araçlarının tonaj ve kapasitesi hakkında bilgi aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının çalışmalarını yakından takip ediyorum. İtfaiye ekiplerimiz sadece ev yangınlarına, arazi yangınlarına değil, aynı zamanda Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz ile birlikte koordineli bir çalışma içinde. Ekiplerimizin her zaman göreve hazır bir şekilde beklemesi ve olası yangınlara en kısa sürede müdahale etmesi çok önemli. Gördüğüm kadarı ile İtfaiye Daire Başkanlığımız bu konuda eğitimli ve donanımlı. Allah hiçbir zaman yangın ve benzeri olaylar yaşatmasın ve ekiplerimize de iş düşürmesin. Bu konuda hazırlıklı olmalarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

    Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Raşit Çöl, her zaman olası bir yangın ve diğer konularda itfaiye ekiplerinin kırsal alanlarda ortalama 15, şehir merkezlerinde ise en geç 3-7 dakika içinde olaya müdahale ettiğini söyledi. Çöl, “Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı olarak 13 ilçede itfaiye birimi olan, 40 noktada herhangi bir olaya karşı anında müdahale ediyoruz. Bunun yanında 505 personelimiz hizmet veriyoruz. Yangınlara en kısa sürede müdahale etmeye çalışıyoruz. Bu konuda personelimiz sürekli eğitimden geçiriliyor ve olası bir afet karşısında 7/24 hazır bekletiliyor” dedi.

  • Ulaşım Daire Başkanlığı’ndan Anlamlı Eğitim

    Van Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı, kazalara karşı çocuklarda trafik bilincinin oluşturulmasına büyük katkılar sunarken, engelli öğrencileri de unutmadı.

    Çocukların günlük hayatta neler yapmaları konusunda bir takım çalışmalar yürüten Ulaşım Daire Başkanlığı, trafik kazalarının yaşanmaması için eğitim öğretim gören çocukları trafik konusunda bilinçlendiriyor. Van Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Çocuk Trafik Eğitim Parkı’nda her gün yüzlerce çocuğu trafik kurallarına karşı bilinçlendiren Ulaşım Daire Başkanlığı, dur durak bilmeden bu çalışmasına aralıksız devam ediyor. Tüm okullara bu eğitim konusunda davet gönderen ve cevap verilmesi karşısında Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüslerle çocukları okuldan alan Ulaşım Daire Başkanlığı yetkilileri, Çocuk Trafik Eğitim Parkı’nda Van Milli Eğitim Müdürlüğü ile Van İl Emniyet Müdürlüğü işbirliği ile eğitime tabi tutuyorlar. Burada teorik eğitimlerini alan çocuklar daha sonra akülü araçlarla bu eğitimlerini pekiştiriyor. Teorik eğitimde trafik kurallarının önemi aktarılırken, pratik eğitimde ise akülü araçlar ile eğitim alanında çocuklara trafikte nasıl davranmaları ve hareket etmeleri gerektiği aktarılıyor. Akülü oyuncak araçlar ile otomobil kullanma deneyimi yaşayan çocuklar hem eğleniyorlar hem de trafik kurallarını öğreniyorlar.

    TRAFİK PROJESİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR

    Okul yöneticileri başta olmak üzere vatandaşların da takdirle karşıladığı anlamlı projede, Ulaşım Daire Başkanlığı okulöncesi çocuklar ile ilk veya ortaöğretim öğrencilerine derslerde öğrendikleri teorik trafik bilgilerini uygulama fırsatı vermenin mutluluğu yaşanıyor. Çocuklara, okul dışında her an karşı karşıya kalınan trafik ortamını eğitim parklarında gerçekleştirerek trafik kurallarına uygun davranış kazandırılması hedeflenirken, bu tür eğitimlerle trafik kültürünün oluşmasına ve trafik kazalarının en aza indirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.

    ENGELLİ ÖĞRENCİLER DE UNUTULMADI

    Her eğitim öğretim döneminde başlatılan uygulamada binlerce çocuğa trafik eğitimi verilirken, engelli öğrenciler de unutulmadı. Öğrencilere eğitim sınıfında verilen sinyalizasyon sistemli ve trafik levhalarının bulunduğu eğitim sahasında uygulamalı olarak 20 adet özel akülü araç ve 2 adet akülü engelli aracı bulunduruluyor. Engelli öğrencilerin de diğer öğrenciler gibi bu tür eğitimlerden yoksun kalmaması için okullarından alan Ulaşım Dairesi Başkanlığı, eğitim sonunda aynı şekilde okullarına teslim ediyor. Aldıkları eğitimler sonucunda hem eğlenen hem de eğitim alan öğrencilerin mutlulukları ise yüzlerinden okunuyor.