Etiket: DAİB

  • DAİB, KOSGEB işbirliğiyle ihracat danışmanlığı programını başlattı

    Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği ile ‘‘Tematik Destek Programı’’ kapsamında desteklenecek ‘‘İhracat Danışmanlığı’’ projesinde Erzurum ayağı tamamlanarak, 11 firmanın İhracat Eylem Planları hazırlandı.
    İhracat Danışmanlığı Programı Nedir?
    İhracata Danışmanlığı Programı, KOBİ’lerin uluslararası rekabette güçlü olmalarına yardımcı olmak amacıyla geliştirilen İhracat Danışmanlığı Programı, daha önce çeşitli engeller veya yetersizlikler nedeniyle hiç ihracat yapmamış veya düzenli ihracat yapamamış KOBİ’lerin uluslararası pazarlara açılarak düzenli birer ihracatçı haline gelmelerini hedefleyen programdır.
    İhracat Danışmanlığı Programının İçeriği
    Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin Erzurum KOSGEB Müdürlüğünün desteğiyle hayata geçirdiği “İhracat Danışmanlığı Programı”, ihracatın nasıl yapılacağı noktasında firmaların bilgi altyapısını güçlendirme ve ihracat yapmalarına engel teşkil eden fiziksel altyapı eksikliklerinin de tespit edilip giderilmesi konusunda rehberlik hizmeti sağlayan bir program olduğunu belirten DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, “Program süresince profesyonel danışmanlar tarafından verilen danışmanlık hizmetleri ile firmalarımızın dış pazarlara açılarak uluslararası pazarlarda rekabet edebilir bir seviyeye gelmesine yardımcı olunacaktır. Program kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler şu şekildedir:
    1. Firma İhracat Analizlerinin Yapılması: İhracat Danışmanlık Programı süresince, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Van ve Iğdır İllerinde (5 il) yerleşik 50 firmaya 3’er aylık periyotlar içerisinde, firmalarla yüz yüze ve yerinde ziyaret yöntemiyle olmak üzere ayda 4 görüşme olacak şekilde 3 ayda toplam 12 görüşme ile firmanın ihracatla ilgili mevcut durumu ortaya çıkarılacak ve firmanın ihracat konusundaki sorunları ve ihtiyaçları çerçevesinde danışmanlık hizmeti verilecek.
    2. Firma Bazlı İhracat Planlarının Hazırlanması: Firma İhracat İş Planlarının oluşturulması bağlamında öncelikle amaçlanan, firma bazında ihracat mevcut durumunu, sorunlarını, gerçekleştirilmesi öngörülen genel ve özel amaçlarını, tedbir ve önceliklerini, müdahale alanlarını ve ihracat yapmayan firmalar için ihracata başlamaları, hâlihazırda ihracat yapan firmalar için ihracatını artırmalarına yönelik somut uygulama önerilerini kapsayacak şekilde ihracat yol haritalarının hazırlanması, firma ihracat vizyonunun ve eylem planının oluşturulmasıdır.
    3. İhracat Eğitimleri: Danışmanlık süreci ve ihracat iş planı hazırlanması sürecinde tespit edilecek ortak ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkan ihtiyaçlar çervesinde Erzurum, Elazığ, Erzincan, Van ve Iğdır illerinde, her il için danışmanlık hizmeti verilen firma temsilcilerine yönelik olarak toplam 18 saat süreyle eğitim programı düzenlenmektedir.
    4. İhracat Eğitim Seti: İhracata engel olan eksikliklerinin tespit edilmesinin ardından firmalara rehberlik yapabilmesi amacıyla ihracatta pratik bilgiler seti hazırlanacaktır. (Nasıl İhracatçı Olunur, Ödeme Şekilleri ve Teslim Şekilleri, İhracatta Pazarlama vs gibi bilgiler içeren modüllerin) Bu doğrultuda danışmanlar firmalara ‘uluslararası firma’ olma yolunu açacaktır.
    5. Yurt Dışı İş Gezisi: Programın son aşamasında ihracat analizleri yapılan firmaların katılımıyla KOSGEB’in ‘‘Yurt Dışı İş Gezisi Desteği’’ kapsamında Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği organizasyonunda, danışmanların tespitleri ve firmalar ile yapılacak değerlendirmeler doğrultusunda belirlenecek en az 3 hedef pazar ülkeye, ihracatın geliştirilmesi ve tecrübe edinilmesi amacıyla, fuar-firma ziyaretleri, ikili görüşmeler, sektörel dernekler vb. kuruluşlarla görüşme gibi faaliyetleri içeren bir program çerçevesinde teknik ziyaretler gerçekleştirilecektir.”
    Projenin Erzurum Aşaması Tamamlandı
    İhracat Danışmalık Programı (İDP), ile ihracatın nasıl yapılacağı noktasında firmaların bilgi altyapısını güçlendirme ve ihracat yapmalarına engel teşkil eden fiziksel altyapı eksikliklerinin de tespit edilip giderilmesi konusunda rehberlik hizmeti sağlayan bir program olduğunu belirten DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel “Projemiz ile Erzurum, Erzincan, Elazığ Van ve Iğdır illerindeki ihracatçı firmalara destek olma amacını taşıyoruz, Program süresince katılımcılarımızın ihracata engel olan eksikliklerini tespit ederek, ihtiyaçlarının giderilmesini ve hedef pazarları belirleyerek firmalarımızın dış pazarlara açılarak uluslararası pazarlarda rekabet edebilir seviyeye gelmesine yardımcı olacağız. İnşallah İhracat danışmanlığı programını her yıl yenilenecek şekilde gelenekselleştirerek, hem ihracat yapan firma sayımızı artıracağız, hem de firmalarımızın ihracatı daha bilinçli, planlı ve programlı şekilde yapmalarına hizmet edeceğiz” diye konuştu.
    İhracat Danışmanlığı projesinin ilk aşaması olan ve Erzurum’da firmalara yönelik olarak Eylül ayında başlanılan ihracat analizleri, danışmanlık ve eğitim çalışmalarının tamamlanması sonrası katılımcı firmalar ve danışmanların katılımıyla gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, her bir firma bazında 3 aylık analiz sürecinde ortaya çıkan sonuçlar değerlendirildi. Söz konusu toplantıda, her bir firma bazında hazırlanan ‘’İhracat Eylem Planları’’ paylaşılmasının yanında, DAİB tarafından hazırlanan İhracat Prosedürleri, İhracatta Finansman Teknikleri, İhracatta Pazarlama Teknikleri, İhracat Terimler Sözlüğü kitaplarından oluşan 4 ciltlik ihracatta pratik bilgiler seti takdim edildi.

  • Daib Yönetim Kurulu Toplantısı Iğdır’da Yapıldı

    Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği (DAİB) 2016 yılı Mayıs ayı Yönetim Kurulu Toplantısı, DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel’in başkanlığında Iğdır’da yapıldı.

    Özel bir restoranda yapılan toplantıda konuşma yapan DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, Iğdır’da ihracatçılarına yönelik üç günlük bir eğitim semineri düzenlediklerini belirtti. Şengel, “Banka kredileri ile ilgili çağırdığımız yetkilerden, ihracatçılarımıza bilgilendirme yapıldı ve bu kredilerden faydalanmalarını sağladık. Bugün de Doğubayazıt’a gittik Gümrük Bölge Müdürlüğü ile görüştük. İhracatçılarımızın gümrük kapılarında bayağı bir sıkıntıları var. Özellik kırmızı hassas düşmeleri bütün ihracatçılarımızı etkiliyor. Bunun ile ilgili görüşmeler yapıldı. Böylesi bir toplantıyla da firmalarımızın sorunlarını dinleyeceğiz. Yeni kabineden randevu alınarak, burada tespit ettiğimiz sorunları, sıkıntılarını Ankara’ya aksettirip, İnşallah çözmeye çalışacağız. Ayrıca yönetim kurulu toplantımızda bugün burada yapmaktayız. Her ay yönetim toplantısını bir ilde yapıyoruz. 17 ilimiz var, bütün yöneticilerimiz burada, bu ay ki toplantımızı da burada yapıyoruz” dedi.

  • Daib, Bölgenin İhracat Yol Haritasını Belirledi

    Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Erzurum-Erzincan-Bayburt illeri için 2023 İhracat Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında, makro ve sektörel ölçekte kritik faktörleri ve eylem planlarını belirledi.

    DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinden oluşan TRA1 Bölgesinin 40 bin 842 kilometrekarelik yüzölçümü ile DAP Bölgesi’nin en büyük ve Türkiye yüzölçümünün ise yüzde 5,2’sini kapsayan, coğrafi konumu itibariyle Türkiye’nin batısını doğusu ile kuzeyini güneyi ile birleştiren bir kavşak noktası ve dolayısıyla dış ticaret için transit geçiş güzergahında bulunan bir lojistik, transfer ve ticaret merkezi konumunda olduğunu söyledi.

    Türkiye’nin 2023 yılında hedeflediği 500 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmasına, halihazırda devam eden lojistik yatırımlar marifetiyle bölge illeri ile beraber yapılacak ihracat ile büyük bir katkı sağlayacağını öngören DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, ‘‘Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinin gelişmesinde diğer ülkelerle geliştirilecek ilişkilerin önemli bir yeri vardır. Türkiye’den Kafkaslara, İran’a, Orta Asya’ya ve Orta Doğu’ya yönelik her türlü ticari hareketlilikten bölgenin doğrudan etkilenme olasılığı vardır. Uluslararası ticaretin ve rekabetin her geçen gün arttığı mevcut konjonktürde Erzurum- Erzincan- Bayburt’un belirlenen potansiyel alanlarda ulusal ve uluslararası ölçekte sektörel rekabet güçlerini artırmak ve bölge ihracatına yön vermek amacıyla bölge için bir ihracat yol haritası çıkardık’’ dedi.

    “Erzurum-Erzincan-Bayburt İlleri İhracat Stratejisi ve Eylem Planı” ile ulaşılmak istenen nokta bölgeden yapılan ihracatın mevcut durumunun ve geleceğe ilişkin muhtemel senaryolarının ortaya konularak müdahale edilebilir alanların belirlenmesidir” diyen Şengel, “Erzurum-Erzincan-Bayburt illeri Türkiye’nin doğu sınır komşularına olan coğrafi yakınlığı ve bu ülkelere uzanan ticaret yollarına sahip bir bölgede yer aldığından Türkiye’nin lider ihracatçı bölgelerinden biri olmaya adaydır. Çalışma ile oluşturulan stratejiler söz konusu illerin dış pazarlara açılması ve ihracata başlaması için bir yol haritası niteliğinde olacaktır. Bunun için çalışma kapsamında yapılan literatür taraması, anketler, hedef pazar ve ürün analizleri neticesinde bölgenin ihracat yapmama/yapamama konusundaki eksiklikleri ve sorunlarının ortaya çıkması ile ihracat stratejisi ve eylem planı oluşturulmuştur” diye konuştu.

    HEDEF PAZARLAR BELİRLENDİ

    İki cilt olarak hazırlanan Erzurum- Erzincan-Bayburt illeri İhracat Stratejisi ve Eylem Planı’nın ilk cildinde, Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinde 150 ihracatçı firma, 20 lojistik faaliyeti olan firma ve 50 kurum-kuruluş olmak üzere toplam 220 kurum-kuruluş ile yüz yüze görüşme yapıldığını belirten DAİB Genel Sekreteri Murat Karapınar, ‘‘TRA1 Bölgesi işletmelerin dışa dönük yani ihracat odaklı üretim yapmaları ve ihracat seviyelerini arttırmalarını sağlamak ve uluslararası rekabet edebilirliklerini artırmak amacıyla hazırlanan bu çalışma ile Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerinin mevcut durumu literatür taraması ile analiz edilmiş, işletmeler, ihracatla ilgili kurum- kuruluşlar ve lojistik sektörü yetkilileriyle ile anket çalışmaları düzenlenerek mevcut durum ortaya konulmuş, dünya ve Türkiye ticaret verileri analiz edilerek iller için hedef pazar analizleri yapılmıştır. Tüm çalışmaların tamamlanması ile ihracat stratejisi ve yol haritası oluşturuldu.’’ dedi.

    Karapınar açıklamasını şöyle sürdürdü; “Erzurum-Erzincan-Bayburt illeri Hedef Pazar-Ürün analizi olarak belirtilen ikinci cildinde ise, TRA1 Bölgesinde ihracat yapan işletmeler tarafından mevcut durumda ihraç edilen ürünler arasından seçilen 15 ürün grubu için hedef pazar matrisi ile hedef pazar ülkeler belirlendi. Hedef pazar analizinde en doğru pazarın belirlenebilmesi için ülke sayısı geniş tutularak ithalat rakamları en büyük 50 ülke incelendi. Bu ülkelerin mevcut ithalat hacimleri, ülkelerin Türkiye ile olan ticaret hacimleri, dünyanın en büyük ithalatçılarının tercih ettiği ülkeler, ithalat trendi yükselişte olan ülkeler ve son yılların yükselen dinamik pazarı olan Afrika kıtası ülkesi olması gibi parametreler incelendi. Bu parametreler sırasıyla şunlardır:

    Yakınlık, Sınır komşusu olma, Karadeniz’e kıyı olma, Mevcut ithalat hacmi, İthalat artış oranı, Türkiye’nin hali hazırda ürün ihraç ettiği ülke olması, Ortalama gümrük vergisi ve korumacı önlem seviyesi, Nüfus artış hızı, 14-25 yaş aralığındaki bireylerin toplam nüfusa oranı, GSMH artış hızı, şehirleşme hızı, Ülkenin mevcut ithalat gerçekleştirdiği ülkelere olan uzaklığının Türkiye’ye olan uzaklığı ile karşılaştırılması ve Ürünün ithal edildiği ülkenin çeşitliliği.

    Hedef pazar analizi çalışmasında ülkelerin yukarıdaki parametrelere ilişkin verileri araştırılmış ve buna göre yapılan puanlama ile bir matris oluşturularak her bir ürün grubunda ihracat açısından en avantajlı ilk 5 hedef pazar ülke belirlendi.

    Bölgesel kalkınma ile ihracat arasında doğru orantılı bir ilişkinin ve ihracat konusuna daha geniş bir perspektiften bakmak gerektiğinin farkındalığıyla ortaya konulan Erzurum-Erzincan-Bayburt illeri ihracat stratejisi ve eylem planı, bölgenin sürdürülebilir gelişmesinde ihracatın aktif bir unsur kılınması ve etkisinin artırılması yönünde uygulayıcı ve yön verici politika belirlemelerinde, ihracatını geliştirmek isteyen firmalara bakabilecekleri büyük fotoğrafı önlerine koyarak, planlama, strateji belirleme, hedef pazar seçimi vb. alanlarda sürekli, güvenilir ve güncel bir yapı çalışmasıdır.”

    TRA1 Bölgesi işletmelerinin uluslararası pazarlara açılma konusunda sorunlar yaşadığı ve ihracat yapan işletme sayısının az olduğu gerek literatür taraması gerekse de anket çalışması ile ortaya konulduğunu ifade eden DAİB Yönetim Başkanı Cemal Şengel, ‘‘Özellikle dış pazarlar ve dış ticaret hakkında bilgi eksikliği, tanıtım faaliyetlerinin yetersizliği, pazarlama kanallarının yetersiz kullanılması, üretim sürecinde yaşanan olumsuzluklar gibi nedenlerden dolayı işletmelerin ihracata yönelmediği veya tekrar yönelmek istemediği gözlemlenmektedir. İhracatta başarılı olabilmek için tecrübe, bilgi, doğru araç kullanımı ile etkin süreç yönetiminin gerekli olup, çalışmamızda belirlenen stratejiler ile yapısal kalıplaşmış sorunların giderilmesine dikkat çektik. İşletmelere danışmanlık hizmeti, eğitim hizmeti, finansman kaynağı desteği, pazarlama kanallarının geliştirilmesi, lojistik altyapısının güçlendirilmesi, rekabet edebilirliğin güçlendirilmesi, işbirliği ve koordinasyonun artırılması gibi kritik konularda stratejiler belirlenmiştir. Bu stratejilerin benimsetilmesi, sürekli ve kurumsal bir hale getirilmesi ile bölgenin ihracat potansiyeli harekete geçirilecek ve katma değeri yüksek, bölgesel gelişime hız kazandıracak bir gelişmenin önü açılmış olacaktır.’’ dedi.

    Söz konusu çalışma ile belirlenen stratejiler bölge işletmelerinin ihracat konusundaki eksikliklerine dair altyapının oluşturulması noktasında önemli çözümler sunduğunu belirten Şengel‘‘Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) tarafından hazırlanan bu çalışma kapsamındaki stratejiler bölge ihracat kapasitesini artırma konusunda tek başına yeterli olmayacağını ve kamu otoritesinin teşvik ve desteklerini artırması ile birlikte uygulandığında bölge işletmelerinin ihracat kapasitesini artırma konusunda daha etkili olacaktır.’’ dedi.

    Söz konusu strateji çalışmasına Doğu Anadolu İhracatçılar Birliğinin www.daib.org.tr adresinden ulaşabileceği belirtildi.

  • Daib Ambargo Sonrası Potansiyelleriyle İran’ı Analiz Etti

    İran’ın dünya ekonomisine yeniden ‘Merhaba’ diyecek olması nedeniyle, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ‘’Ambargo Sonrası Potansiyelleriyle İran Hedef Pazar-Ürün Analizi’’ çalışması yaptı.

    İran’a nükleer programı nedeniyle yaklaşık 10 yıldır uygulanan uluslararası ambargo İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden oluşan ve 5+1 olarak adlandırılan ülkeler (Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve ABD) ile 14 Temmuz 2015’te varılan uzlaşmanın ardından İran’a uygulanan yaptırımlar resmen kalktı. İran’ın dünya ekonomisine yeniden ‘Merhaba’ diyecek olması nedeniyle, gerek bölgemizde üretimi olan gerekse bölgede üretimi olmayıp aracı ticaret bağlamında ihracatı yapılabilecek sektörel alanlarda ürünlerin dünya pazarlarındaki arz ve talep verilerini, rekabet edilecek ticari partner ülkeler ve pazar paylarını, ithalatçı firmaları da kapsayacak şekilde, İran pazarındaki rekabet koşullarını analiz etmek ve bölge işadamlarının ve ilgili kurum-kuruluşların istifadesi amacıyla, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) tarafından ‘’Ambargo Sonrası Potansiyelleriyle İran Hedef Pazar-Ürün Analizi’’ çalışması yapıldı.

    Ambargonun kaldırılması sonrası 27-30 Temmuz 2015 tarihlerinde İran’a ülkemizden yapılan ilk ticari heyet organizasyonunu gerçekleştirdiklerini ve çok olumlu izlenimlerle döndüklerini ifade eden DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, ‘’Komşu ülkelerle bölgesel ticaret özellikle gelişmiş ülkelerin ticaret hacimlerinde önemli bir yere sahip. Yakın komşumuz İran’da bu anlamda enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar. Ülkemizle birçok ortak değerlere ve kültürel benzerliklere sahip olması; ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ının Türk kökenli Azeri olması ve Türkçe’nin çok yaygın konuşulması bizim için önemli bir etken ve avantaj. Ticari anlamda ’nefes’ alınacak, cazip bir pazar olan İran’a uzun yıllar uygulanan ambargo yüzünden ticari ilişki maalesef kurulamadı. Yeni süreç inşallah, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için gerekli uygun ortamı sağlayacak olup, İran pazarıyla ilgili ortaya çıkan fırsatı kaçırmamalı ve bölge olarak bu süreci iyi yönetme ve değerlendirmek zorundayız. Gerek Erzurum Valimiz Sayın Dr. Ahmet ALTIPARMAK, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet SEKMEN bu hususta çok ciddi gayret sarf etmekte ve çalışmalar yapmaktalar. Zira, bu analiz raporu da, bu çalışmalar doğrultusunda ve Sayın Valimizin talimatlarıyla hazırlandı. Bu doğrultuda, yapmış olduğumuz bu çalışmanın hem ülkemiz hem de Erzurum için son derece önemli olduğu düşüncesindeyiz. ” ifadesinde bulundu.

    Analiz kapsamında, ülkemizden İran’ın 2010-2015 yılları arasında İran’a gerçekleştirilen ihracat kalemleri, Türkiye-İran arasında imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamında Türkiye’ye avantaj sağlanan ürünleri ve İran’da ambargo sürecinin getirmiş olduğu ekonomik koşullar çerçevesinde daralan fakat anlaşma sonrası yeni koşullarda önemli ölçekte gelişme potansiyeli taşıyan ve İran’ın rekabetçi olmadığı sektör ve ürünleri temel hareket ve odak noktası olarak aldıklarını belirten DAİB Genel Sekreteri Murat Karapınar, ‘’Bu çalışmada, ambargonun kaldırılması süreci sonrasında oluşacak potansiyeller çerçevesinde, bölgemizden İran’a yapılacak ihracatın arttırılması/yeni ihracat kalemlerinin oluşturulması amacıyla belirlenen potansiyel sektörlerde yer alan hedef ürünlerde, ambargo sonrası oluşacak konjonktür çerçevesinde senaryo çalışması ve analizler yaptık. Bu kapsamda ilgili ürün gruplarında, İran’ın Türkiye’den İthalatı, Türkiye’nin Dünyaya İhracatı ve Ülke Dağılımı, İran’ın Dünyadan İthalatı ve Ülke Dağılımı İran Vergi Oranı, İran İslam Cumhuriyetindeki İthalatçı Firmalar, Ürün birim fiyat bazında rekabet gücümüz, İran’da ilgili sektörlerin gelişim seyri ve ivmesi bazında incelemeler yapılarak, sektör bazında ihracat potansiyeli taşıyan 25 üst ürün grubunda (Et-süt; İşlenmiş Gıdalar; Boya Sanayii; Kozmetik; İnşaat Malzemeleri; Otomotiv, Medikal; Mobilya; Tekstil; Aydınlatma vd.) yaklaşık 80 alt ürünle ilgili analiz ve öngörü çalışması yapıldı.’’ dedi.

    İran’a uygulanan ambargonun kalkmasıyla Türkiye’nin ticaretine pozitif etkisinin olacağını belirten DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, “İran enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar. Türkiye ile bazı ortak değerlere ve kültürel benzerliklere sahip. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ının Türk kökenli Azeri ve çok sayıda Türkçe konuşan olması bizim için önemli bir etken. İran pazarıyla ilgili ortaya çıkan fırsatı kaçırmamalıyız” dedi.

    YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASIYLA BUNLAR OLACAK

    Ambargosuz ekonomi: 78 milyon nüfuslu İran’da ekonomik yapı son derece dinamiktir. 1979 yılından beri 35 yıldır yaptırımlar altında işleyen İran ekonomisinin, 2016 yılından itibaren ambargosuz olacağı ve şaha kalkacağı, bütün dünyada kabul gören bir görüş olmuştur.

    Rakipsizliğimiz: İran pazarında Türk firmaları ile rekabet edecek Avrupa firmalarının sayısı sınırlıdır. Böyle bir ortamda Türkiye’nin İran ile coğrafi ve kültürel bağlarını kullanarak pazarda mevcut Türk malı imajını daha da geliştirmesi ve diğer ülkelere kıyasla rekabet avantajı kazanması mümkün görülmektedir. İran aynı zamanda Türkiye’nin Orta Asya pazarlarına açılımında da en kısa güzergahtır.

    İhracat potansiyelimiz: İran ekonomisi bir dönüşüm yaşamaktadır. Özellikle turizm, enerji, bankacılık, petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma ve otomotiv sektörlerinde büyük fırsatlar sunmaktadır.

    Dil ve kültür yakınlığı: Türkiye ve İran’ın bazı ortak değerlere, kültürel benzerliklere ve ortak bir sınıra sahip olması ve İran’da çok sayıda Türkçe konuşan insanın bulunması gibi nedenlerle ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük bir avantaj bulunmaktadır. Bu avantajın iyi değerlendirilmesi her iki ülke menfaatleri açısından da büyük önem taşımaktadır. İran nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını Türk kökenli Azeri nüfus oluşturmaktadır.

    Enerji zenginliği: İran zaten ticari zenginliğini herkesin bildiği bir ülkedir. Tarihi İpek Yolu’nun en geniş halkasıdır. Dünya kesinleşmiş ham petrol rezervlerinin yüzde 11.5’ine (Suudi Arabistan ve Kanada’nın ardından 3. sırada) sahiptir. Ayrıca İran, dünyanın en büyük 3. petrol üreticisidir. İran, doğalgaz rezervleri açısından da Rusya’nın ardından dünya 2.’sidir. İran’ın ihracat gelirlerinin yüzde 80-90’ı, bütçe gelirlerinin ise yüzde 40-50’si petrolden elde edilmektedir.

    Yatırım-İkinci Çin: İran, önümüzdeki beş yıl içinde akıllı araba üretiminden, ilaç endüstrisine, turizmden rafineri ve balıkçılığa kadar onlarca kategoride yatırım çekmeye planlamakta. Bu bağlamda, uygulamaya başlayacağı yeni teşvik sistemi ile İran, Çin’den daha ucuz üretim yapılan bir üs olmayı hedefliyor. Uluslararası şirketlerin odaklandığı alanların başında altyapı, otomotiv sanayi, ağır makine ve ilaç sektörü gösteriliyor. Özellikle de hızlı tüketim maddeleri, ev tekstili, gıda, bilişim gibi alanlarda potansiyel çok yüksek.’

    Sınır Ticareti: Ambargoların kalkması Türkiye’nin ve İran’ın sınır illerindeki ticarete de olumlu yansıyacak. Komşu bölgelerimiz için turizmden, gıda ticaretine kadar yeni fırsatlar doğacak.

    Konut-İnşaat Sektörü: Ambargo sonrası İran’da en fazla iş yapabilecek sektörlerden biri olarak lüks konut sektörünün öne çıkabilecektir. Uluslararası müteahhitlik alanında Çin’den sonra ikinci olan Türkiye’nin, toplu konutlarla kentlerin yüzünün yenilenmesi sürecinde aktif olarak rol alabilecektir. Ayrıca, ambargo sürecinin de sonucu olan konut vb. özel alanlardaki lüks ve şatafat alışkanlığı İran’da oldukça yaygın olup, bu durum inşaat sektörü için önemli bir fırsat oluşturacaktır.

    Turizm: İran’ın ambargo sürecinin bir sonucu olarak kapalı ve merak edilen ülke olması yoğun turizm talebi doğuracak olup, hâlihazırda bu talebi sağlıklı bir şekilde karşılayabilecek turizm sektörüne ve altyapısına sahip bulunmamaktadır. Bu bağlamda, İran’ da özellikle konaklama sektörü olmak üzere turizm sektörüyle ilintili tüm alanlarda yatırım açısından ekonomik cazibe taşıdığını öngörülmektedir. Aynı şekilde, İran’da oluşacak ekonomik genişlemenin topluma yansıması ülkemize gelecek İran’lı turist sayısında ciddi bir artış sağlayacaktır. Bu anlamda, bölge olarak buna hazır olmalı ve bu doğrultuda çalışmalar yapılmalı.

    Diğer Sektörler: Dönüşüm yaşayan İran ekonomisinin büyük nüfusu ve pazarıyla dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere Türkiye’ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak. Demir çelikten, kimya, turizm, bankacılık, ulaştırma, otomotiv yan sanayine kadar birçok sektörde pazarın genişlemesi söz konusu olacak. Ülke ihracatımızda öne çıkan otomotiv ve beyaz eşya sektörleri için önemli bir kapının açılması anlamına geldiği gibi, sahip olduğu genç nüfus yoğunluğu ile artacak refahın getireceği tüketim hacmiyle kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sektöründe, hazır giyim ve ev tekstili sektörlerinde, gıda ve perakende satış sektöründe, avm yatırımlarında önemli potansiyeller taşımaktadır.

  • DAİB’DEN KAZAN TATARİSTAN ÇIKARMASI

    Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) tarafından “Bölgenin Hedef Pazarı Konumundaki ülkelerle bölgeden Gıda İhracatının Artırılması” projesi kapsamında 17-21 Şubat 2015 Tarihleri arasında Kazan-Tataristan’a yönelik “Gıda Ürünleri Ticaret Heyeti” programı gerçekleştirildi. 11 firmanın katılımıyla, Kazan/Tataristan’a yönelik olarak düzenlenen “Gıda Ticaret Heyeti” organizasyonu oldukça verimli geçti.

     

    Programa, DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, Denetim Kurulu Üyesi Nizamettin Taşbağ, Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi Aydar Garşigulli, projeye dahil olan 11 firma ve birlik temsilcilerinden oluşan toplam 27 kişi katıldı. Kazan/Tataristan Başkonsolosu Turhan Dilmaç ve Ticaret Müşaviri Zekeriya Bektaş ve Tataristan Tarım ve Ekonomi Bakanlığı Temsilcileri program boyunca DAİB heyetine eşlik etti.
    Programla ilgili değerlendirme yapan DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, DAİB Heyetinin Kazan programının son derece verimli geçtiğini dile getirdi.

     

    DAİB heyeti program kapsamında Kazan Agroindustrial fuarı resmi açılış törenine katılım sağlamış ve stand ziyaretleri gerçekleştirildi.
    Aynı gün; fuar merkezinde, Tataristan – Türkiye Tarım İşbirliği forumu gerçekleştirildi. Foruma, Tataristan Tarım Bakanı Ahmet Ofbey ve Tataristan Tarım Bakanlığı yetkilileri, T.C. Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaç, Kazan Ticaret Müşavirimiz Zekeriya Bektaş, DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel ve Genel Sekreterlik personelleri, proje katılımcısı firma temsilcileri ve Tataristan’da yerleşik firma temsilcilerinden oluşan yaklaşık 150 kişi katıldı.

     

    Tataristan Tarım Bakanı Sayın Ahmet Ofbey, Tataristan’ın tarım alanındaki mevcut durumu ve yapılan yatırımlar hakkında bir sunum gerçekleştirmiş ve 1995 yılından itibaren Türkiye ile sanayi ve petrokimya alanında ticaret hacminin yüksek olduğunu fakat tarım alanında beklendiği şeklinde gelişmediği dile getirdi. Ofbey, bu tür organizasyonlar neticesinde istenilen seviyelere ulaşacağı temennisinde bulunarak son dönemlerde tarım alanında yapılan yeni düzenlemelerin yabancı yatırımcıların ilgisini çekeceğini belirtti. Ofbey, ayrıca Tataristan’ın Rusya Federasyonu süt üretiminin %2’sini karşıladığını ve bu rakamı yüzde 10 çıkarmayı hedeflediklerini, aynı şekilde et üretiminin 500 bin ton olduğunu ve bunu 1 milyon tona çıkarmayı hedefledikleri ifade ederek, Tarımsal ve hayvansal üretim için arazilerin ve iklimin elverişli olduğunu bildirmiş ve yıllık yaklaşık 6 milyon ton buğday ürettiklerini söyledi. Yaş meyve-sebze gibi ürünlerde ithalatlarının çok yüksek olduğunu da kaydeden Ofbey, Yabancı yatırımcılar konusunda Rusya Federasyonunda lider olmayı planladıklarını, güvenilir yatırımcılara ihtiyaç duyduklarını ve bunun için gerekli tecrübe ve imkanlarının var olduğunu dile getirerek ikili iş görüşmelerinin verimli geçmesi ve burada sınırlı kalmaması gerektiğini anlattı.

     

    Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaç, ise iki ülke arasındaki mevcut ticari ilişkilerden bahsederek, Tataristan Cumhuriyetinin tarıma verdiği destekleri anlattı. Konuşmasında, Tataristan Cumhuriyetinin 1. ve 2. Cumhurbaşkanının tarımdan geldiğini ayrıca tarıma verilen önemi göstermek amacıyla bakanlık binalarından en güzel binanın tarım bakanlığına ait olduğunu söyleyen Dilmaç, Tataristan Cumhuriyetinin, ülke olarak tarım sektörünü korumaya yönelik bir model geliştirdiklerini ve başarılı olduklarını vurguladı. Bu modeli daha da geliştirmek amacıyla güvenilir yabancı yatırımcılara açık olduklarını, Tataristan Cumhuriyetinin tarım sektöründe kendi kendine yeten bir ülke konumunda olduğunu kaydeden Dilmaç, son dönemde Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında tarım alanında alınan kararlardan yaş meyve sebze ve yatırım imkanları konularına dikkat çekti.

     

    DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel de T.C. Ekonomi Bakanlığı ve DAİB Genel Sekreterliği organizasyonunda gerçekleştirilen programda gösterilen misafirperverliğe ve yakın ilgiye öncelikle teşekkür ederek Tataristan Cumhuriyeti ve Türkiye arasında, ticaretin ithalat anlamında hammadde ve tarım ürünleri, ihracat anlamında, otomotiv, tekstil, tarım ürünleri şeklinde olduğunu ve ticaret hacmimizin artırılması gerektiğini söyledi. Tataristan Cumhuriyeti ile olan ilişkilerin aynı zamanda Rusya Federasyonu ile olan ilişkilerimize katkı sağladığını, Tataristan Cumhuriyetinin Rusya Federasyonunda en çok yatırımlarımızın var olduğunu ve bunun 2 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Şengel, Tataristan Cumhuriyetinin Tarım ve Gıda Sektöründe de bizim için çok önem arz ettiğini ve mevcut olan ticaretimizi karşılıklı olarak artırmamız gerektiğini belirtti. Şengel, Halihazırda Tataristan Cumhuriyetinde yatırım yapmış Türk firmalarımız olduğunu gerek dış ticaret mevzuatı gerekse Tataristan Cumhuriyeti hükümetinin yatırımcılara verdiği cazip destekler sayesinde ticari ilişkilerimizin gelişeceğini sözlerine ekledi.

     

    DAİB heyeti aynı gün fuar merkezinde, proje katılımcısı firmalar ve Tatar firmalar arasında ikili iş görüşmelerine katıldı. İkili iş görüşmeleri, toplantı sonrasında ve stand ziyaretleri esnasında da 50’ye yakın iş görüşmesi gerçekleştirilirken, İkili iş görüşmelerine 60’ın üzerinde Tatar firma katıldı.
    Programda daha sonra Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rustam Mınnıhanov DAİB heyetini makamında kabul etti. DAİB heyetine yakın ilgi gösteren Cumhurbaşkanı Rustam Mınnıhanov, Türkiye den bir heyetin ülkelerine yapmış olduğu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. DAİB Yönetim Kurumu Başkanı Cemal Şengel’ in Erzurum’a davetinden de fevkalade memnun kalan Cumhurbaşkanı Rustam Mınnıhanov ileriki bir tarihte Erzurum’a ziyaret sözü verdi.

     

    DAİB heyeti, program kapsamında Mayskiy Sera alanını da ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Türk İşadamları sera alnından oldukça etkilendi. Eksi 30 , eksi 40 derecede 40 hektar kapalı alanda üretim yapan ve yıllık enerji harcaması 80 megavat olan seranın, Erzurum için oldukça güzel bir örnek olduğu konusunda söz birliği ederek eğer enerji problemi aşılabilirse ortak bir girişimle Erzurum da biraz daha küçük ölçekli bile olsa bölge ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitede bir seracılık işletmesi çalışmalarına başlanmasına karar verildi.
    Heyet, incelemeleri kapsamında Kazan Tarım Sanayi Parkını gezerek gıda ürünleri ve diğer ürünler ile ilgili pazarlar hakkında bilgiler edindi. Tarım ve Sanayi Parkı Genel Müdürü tarafından heyete söz konusu merkezin işleyişi, Pazar yeri, depo ve soğuk depoların fiyatları ve yatırımcılara sundukları diğer hizmetler konusunda brifing verildi.

     

    Heyetimiz ayrıca Çuvaşistan Patates fuarını da ziyaret ederek üreticilerle görüşmeler yaptı. Aynı gün; Heyetimiz Çuvaşistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından kabul edildi ve ortak bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya, Çuvaşistan Tarım Bakanı, Çuvaşistan Kalkınma ve Ekonomi Bakanı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve 20’ye yakın Çuvaş firma temsilcisi katıldı. Ticaret odası Başkanı, Çuvaşistan’ın ekonomik durumu, dış ticaret istatistikleri ve yatırım imkanları hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

     

    DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, programla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Koordinatörlüğünü ve Genel Sekreterliğimiz organizasyonunda, Kazan/Tataristan’a düzenlenen “Gıda Ürünleri Ticaret Heyeti” programı sırasında gerçekleştirilen bu faaliyetler sonucunda; Ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefi olan 500 milyar $ ile Bölgemizin hedefi olan 10 milyar dolarlık ihracat rakamlarına ulaşılmasına katkıda bulunmak, Bölgemizdeki firmalardan halen ihracat yapanların ihracat miktarlarını artırmak ve hiç ihracat yapmamış firmalarımızın da ihracat tecrübesi yaşamasına ve ülkelerimiz arasındaki mevcut ikili ilişkilerin ve dış ticaretin geliştirilmesi ve artırılmasına yardımcı olmak gibi faydalar hedeflenmiştir. Bölgemizden yapılan ihracatın artırılması ve ihraç ürünlerimizin tanıtımı için, Birliğimiz kanalıyla benzer organizasyonlarının bundan sonra da artarak devam etmesi, programa katılan firmalar tarafından dile getirilmiştir.” Diye konuştu.