Etiket: Dağ

  • Siirt’te PKK’nın Dağ Kadrosuna Eleman Kazandıran 2 Kişi Tutuklandı

    Siirt’te, terör örgütü PKK’nın dağ kadrosuna eleman temin ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişiden 2’si tutuklandı.

    Edinilen bilgilere göre, Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda, terör örgütünün dağ kadrosuna elaman temin ettikleri gerekçesiyle Y.C., Y.S., M.A. ve Ş.Y. adlı 4 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki sorguları tamamlanan şüphelilerden M.A. ve Y.Ç. çıkarıldıkları mahkemece, “Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak”, “Örgütün dağ kadrosuna eleman kazandırmak” suçlarından tutuklandı.

    Diğer iki şüpheli ise serbest bırakıldı.

  • Bursa’nın Dağ İlçeleri Beyaza Büründü

    Bursa’nın dağ ilçeleri, beyaza büründü. Sabah erken saatlerde yola çıkan vatandaşlar, çevrelerindeki bitki örtüsünü bembeyaz görünce gözlerine inanamadı.

    Keles, bembeyaz bir sabaha uyandı. Evlerinden çıkan öğrenciler, çalışanlar ve sürücüler gördükleri manzaraya inanamadı. Kar yağışının beklendiği bugünlerde kırağı yağışı vatandaşları şaşırttı. Termometrelerin eksi 3’ü gösterdiği Keles’te yolları kaplayan kırağı, şehir merkezine hareket eden servislere de zor anlar yaşattı.

  • 5 Yaşındaki Dağ Keçisi Kaçak Avcının Kurbanı Oldu

    Tunceli’de 5 yaşındaki bir dağ keçisi kimliği tespit edilemeyen bir avcı tarafından öldürüldü.

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Tunceli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri bugün Munzur Vadisi’nde yaptıkları kontrollerde Bali Deresi mevkiinde bir şahsın dağ keçisi vurduğunu tespit etti. Ekipleri gören şahıs ormanlık alana kaçarak izini kaybettirirken, öldürülen dağ keçisini Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne getirildi.

    Kontrol ekiplerinin yaptıkları rutin denetimlerde dağ keçisinin öldürüldüğünü tespit ettiklerini belirten Tunceli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, “Arkadaşlarımızın durumu tespit etmesi üzerine şahıs kaçmış. Kimliğini tespit edemedik ancak çalışmalarımız devam ediyor. Yaban keçisi bir kurşunla öldürülmüş. Vuran şahsı tespit etmemiz halinde 12 bin lira tazminatın yanı sıra milli park sahasında avlandığı için iki misli idari para cezası da uygulanacak. Şahsın tespiti konusunda duyarlı vatandaşlarımızdan yardım bekliyoruz” dedi.

    Kaçak avcılıkla mücadele konusunda da vatandaşlara çağrıda bulunan Gürsönmez, “Ekiplerimiz gece gündüz aralıksız çalışmalarını sürdürüyor. Ancak başarılı olabilmemiz, kaçak avcılıkla mücadele edebilmemiz için vatandaşlarımızın da bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz” diye konuştu.

  • Dağ Yöresi Kadınları İpek Halı Dokuyor

    Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa ipeğini yeniden canlandırmak için yürüttüğü proje çerçevesinde Büyükorhan’da ipek halı dokuma evi açıldı.

    Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren BUSMEK kursları Kınık’a kadar ulaştı. Büyükorhan Kınık Mahallesi’nde açılan ipek halı dokuma evi ile Kınıklı kadınlar, ipek halı dokuma yarışına girdi. Kursiyerden bazıları halı dokuma işini daha önce bildiklerini söylerken, bazıları da yeni başlamanın heyecanını yaşıyor.

    Köylerde dokunan halı ve ipek kumaşlar sayesinde ipekten hediyelik malzeme üretimi sağlanırken, bir taraftan da kırsal alanlarda istihdam çeşitliliğin arttırılması hedefleniyor. BUSMEK, kursiyerlere tezgâh, iplik desteği vererek, birbirinden güzel halıların dokunmasını sağlıyor.

    Kurs merkezlerinde dokunan halıların ‘Hüdavendigar’ adıyla markalaşarak stantlarda yerini alması hedefleniyor. Kınık Mahallesi’nde açılan ipek halı dokuma evi’nin ardından Harmancık’ın Gülözü, Nalbant ve Karaca mahalleleri, Keles’in Sorgun, Baraklı ve Dağdibi mahalleleri, Orhaneli’nin Merkezakalan ve Gümüşpınar mahalleleri, Büyükorhan’ın Sarnıç ve Karaağız mahalleleri, İnegöl’ün İhsaniye ve Mustafakemalpaşa’nın da Çaltılıbük mahallelerinde ipek halı kursları açılması planlanıyor.

  • 11 Aralık Uluslararası Dağ Tarımı Günü

    Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Bitki Besleme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, 11 Aralık Uluslararası Dağ Tarımı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Dağlardaki tarım orman topraklarımızı koruyarak kullanalım” dedi.

    Geçen yıl Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütünün ( FAO) 11 Aralık tarihini “Uluslararası dağ tarımı günü olarak deklare etmesi ve 1015 yılının Dünya toprak yılı olması nedeniyle, dağlarda yaşayan önemli bir nüfusun tarım topraklarının da korunarak kullanılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, “Dünya nüfusunun yüzde 19’u (1.4 milyar) tarım, yüzde 23’ü hizmet sektörü, yüzde 12’si imalat sanayiinde çalışmaktadır. Dünya yüz ölçümünün yüzde 22 si dağlık alandır. Dünya nüfusunun yüzde 14’ü dağlarda tarım ve ormancılıkla geçimini sağlamaktadır” dedi.

    900 milyon tarım ve orman çiftçisinin dünyanın dağlık bölgelerde yaşadığını ve bu insanların yoğun emeklerine ait üretim potansiyelinin dağlarla sınırlı kalmayıp, aşağılarda yaşayan milyarlarca insana gıda hizmeti sağlamak üzere kaydığını hatırlatan Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, “Bu dedenle FAO sürdürülebilir dağ tarımı konusunun da gelişimini desteklemek gerektiğine dikkat çeker.

    Dağlık bölgelerin her birinde, topraklar iklim, vejetasyon ve toprak koşullarına bağlı olarak değişen temel ekosistem fonksiyonlarına sahiptir, bu nedenle dağlık alanlardaki toprakların güvenliğinin sağlanması dolaylı olarak gıda güvenliğini koruyacak ve sürdürülebilir kılacaktır. Zira tarımın temelini de bu ilke oluşturmaktadır.

    Toprak tükenmez veya yorulmaz bir kaynak değildir. Alternatifi olmadığı gibi, kirlenip bozulduğu zaman eski sağlığına veya kalitesine kavuşturulması da söz konusu değildir. Hava veya suyu kirlendiği zaman temizlemek mümkündür ancak, toprak kirliliğinin giderilmesi pratik değildir. Dağ toprakları da gün geçtikçe, iklim değişikliği, ormansızlaşma, sürdürülemez tarım uygulamaları , seller ve toprak kaymaları gibi nedenlerle çölleşme ve afetlere maruz kalmaktadır.

    Dağlarda yaşamını sürdüren halkın, topraklarına köklü bağlantılarıyla dağ insanlarının miraslarının birer parçası durumundadır. Dağlarda tarım ve ormancılıkla geçimini sürdüren insanlar, elbette yüzyıllar boyunca, kendi ölçeklerinde, tarımsal uğraşları ve karşılaştıkları sorunlar için; gerekli çözümleri ve teknikleri, yerleşik uygulamalarla, bilgi birikimleriyle ve dahi sürdürülebilir toprak yönetimi anlayışıyla geliştirmeye çalışmaktadırlar.

    2015 “toprak yılı” münasebetiyle, tarım toprakları dendiğinde sadece tarıma elverişli ovalar, düz araziler vb yapılan tarım değil, dağlarda da yaşatılan bir tarımsal potansiyel olduğunun bilincinde olmamız gerekmektedir. Bu kapsamda araştırma raporları , makaleler ,eğitim seminerleri, uzun metrajlı model projeler, eğitim-öğretim çalışmaları yapılmaktadır.

    Dünyada yıllık 75 milyar ton tarım toprağı kaybediliyor. Dünya ekilebilir tarım alanlarının üçte birini erozyon ve kirlenme sebebiyle son 40 yılda kaybetmiş. Toprak güvenliği, gıda ve su güvenliği kadar önemlidir. Gıdalarımızın yüzde 95 i topraktan kaynak alır. İklim değişikliği nedeniyle, kuraklık, sel ve fırtına gibi olumsuzluklar tarımsal üretimi (FAO verilerine göre) yüzde 15-20 dolayında düşürecektir. Artan nüfusu besleyebilmek Tarım-0rman arazilerimizi kesinlikle korumamız ve kirletilmesinin ve erozyonla kaybının önüne geçmemiz gerekmektedir. Bu nedenle, Tarım arazilerimiz ile meralarımızın amaç dışı kullanımını ivedilikle engellemeliyiz” şeklinde konuştu.

    Dağlardaki tarımsal potansiyelin maruz kaldığı olası tehditlerin; çevresel, ekonomik ve toplumsal (kültürel) değerlere yön verebildiğini anlatan Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, daha sonra şunları kaydetti; “Dağ tarımı konusunda lobi oluşturan ülkeler, sürdürülebilir dağ gelişimini desteklemek adına, dağlardaki tarım-orman emekçilerini, politikacıları, kalkınma uzmanlarını ve akademisyenleri bilgilendirmek üzere seferber olmuş durumdadırlar.

    Bir düşünüre der ki; “Hayatınızda en az bir kez doktora, mimara veya bir avukata işiniz düşebilir, buna karşılık , günde üç öğün çiftçiye muhtaçsınız” . Gıda üretiminde topraklar ,bizim sessiz müttefiklerimizdir. Müttefikler statik değil dinamiktirler. (FAO) Unutulmamalıdır ki; “Toprak Yoksa Hayat Yok!” Öyleyse: Tarıma gönül vermiş olan herkes ele ele “tarımsal bağımsızlık ve gıda güvenliği” mücadelemizde sağlık , barış, düzen ve huzurla yola devam etmeliyiz. Ülkemizde gerek ovalarda gerekse dağlardaki tarımsal potansiyelimizle istersek! Dünya ekonomisinde ilk sıralara geçebiliriz hatta dünyaya kafa tutabiliriz. Bu noktada tarımsal alandaki çözüm yelpazesinde “bilim adamı çiftçi işbirliği“ (Çiftçi-Akademisyen Sinerjisi ) önemli bir etkendir.

    Tarım Bakanımızın ; Tarımsal potansiyeli yüksek Ovaları sit alanı ilan edeceği konusundaki kararlılığını, dağ tarımı konusunda da göstereceğini umut ediyorum. 11 Aralık Uluslararası Dağ Tarımı gününde; Dağ ürünlerini teşvik ve ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde, bal, otlar, baharatlar ve el sanatları gibi yüksek kaliteli dağ ürünleriyle, dağ üreticileri için Pazar fırsatları sunmaları konusunda desteklerini bekleriz.”