Etiket: Çöpe

  • Trabzon’da günlük 10 bin ekmek çöpe gidiyor

    Trabzon’da günlük 10 bin ekmeğin israf edilerek çöpe gittiği belirtildi.

    AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Temel Altunbaş ve yönetim kurulu üyeleri Trabzon Fırıncılar Odası Başkanı Davut İlik’i de makamında ziyaret etti. Trabzon’da ekmek israfı ile bilgi alan Altunbaş, “Trabzon’da günde 10 bine yakın ekmek çöpe gidiyor. Hadis-i Şerif’te ne diyor, ‘Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez’ İsrafı önlemek yine israfı gerçekleştiren insanların elinde. Hesaplı olmak, bilinçli tüketim yapmak israfın önüne geçmek için ihtiyacımız olan şeyler. Toplumumuzun israf etmemek için dikkatli ve hesaplı olması gerekiyor. Sonuçta çöpe giden her gıda ve besin maddesi vatandaşımızın cebine ve ülke ekonomisine zarar veriyor. Büyük uğraş ve zahmetlerle ürettiklerimizi bir çırpıda çöpe atmayalım” dedi.

    Trabzon’da 4 noktaya ekmek toplama merkezi

    Fırıncılar Odası Başkanı İlik, herkesin tüketeceği kadar ekmek alması için proje hazırladıklarını açıklayarak “Trabzon’da güney, kuzey, doğu ve batı ilçelerinde olmak üzere 4 tane ekmek toplama merkezi kurmayı planlıyoruz. Ekmek dağıtım şirketi tek elden dağıtımı yapacak ve her bakkala, restorana günde ne kadar ekmek lazım oluyorsa o kadar ekmek bırakacak. Fırınlar da buna göre ekmek üretmiş olacak. Böylelikle herkes tüketeceği kadar ekmeği satın almış olacak. Şuan itibariyle yüzde 60 katılımı yakaladık. Daha iyi seviyelere geleceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

    Trabzon’da süper marketler eliyle günde 5 milyon lira şehirden çıkıyor

    Bakkallar ve Sebzeciler Esnaf Odası Başkanı Başaran Maraba’yı da makamında ziyaret eden Altunbaş, Maraba ve yönetiminin hayata geçirdiği Bizim Bakkal A.Ş. projesinin Türkiye’ye yayılmasının tüm bakkallar adına iyi olacağını kaydetti. Altunbaş “Vatandaşlarımızın mahalle bakkallarını kullanarak Trabzon’un ekonomisin daha fazla katkı sunması lazım. Mahalle bakkallarını yaşatabilmek çok önemli. Onlar olmadığında samimiyet de ortadan kalkıyor” şeklinde konuştu.

    Trabzon’da süper marketlerin günde 5 milyon liralık bir parayı her gece şehirden çıkardığını söyleyen Altunbaş, “Bakkalların kendini sürekli geliştirip yenilemeleri çok önemli. Bizim Bakkal A.Ş. projesi bu noktada çok önemli bir rol üstlendi. Trabzon halkının parasının Trabzon’dan çıkması kentimiz ve vatandaşlarımız için bir kayıptır. Biz esnafımızın sorunlarına yardımcı olmak adına üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için daima hazırız” ifadelerini kullandı.

    Trabzon Bakkallar ve Sebzeciler Odası Başkanı Başaran Maraba da vatandaşın bakkallara sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

  • “Çöpe atmayın, geri dönüşüme kazandırın”

    Bayraklı Belediyesi, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) ile vatandaşları geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmek amacıyla yeni bir çalışma başlattı. Hazırlanan dört sayfalık el broşüründe ambalaj atıklarının neden kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşüme kazandırılması gerektiği anlatıldı.

    Ambalaj atıklarının geri dönüşüme kazandırılması için yoğun bir çalışma yürüten Bayraklı Belediyesi, bu konuda farklı projelere imza atmaya devam ediyor. ÇEVKO ile ortak hareket eden Bayraklı Belediyesi, hazırladığı el broşüründe geri dönüşümle ilgili herkesin üzerine düşeni yapmasını istedi. Özellikle vatandaşların yoğun olarak yer aldığı pazar yerlerinde, hazırlanan el broşürünü dağıtan belediye ekipleri, bu konuda kendilerine sorulan sorulara da yanıt verdi. Broşürde, şu bilgilere yer verildi: “Ambalaj atıkları çöp değildir. Geri dönüştürülür. Bu durum doğal kaynaklarımızı ve çevreyi korur. Enerji tasarrufu sağlar. İş olanağı sağlar. Ülke ekonomisine değer katar. Kullandığınız ürünlerin ambalaj atıklarını çöpe atmayınız. Evde, ıslak çöpten ayrı bir torba içinde biriktiriniz.”

    “Bunları biliyor musunuz?”

    Broşürün arka sayfasında, “Bunları biliyor musunuz?” başlığı altında, “Geri dönüştürülen bir ton cam atık ile 100 litre petrol tasarrufu sağlandığını, geri dönüştürülen bir ton kağıt/karton atıkla 17 ağacın kesilmesinin önlendiğini, sadece bir metal içecek kutusunun geri dönüşümünden elde edilen enerji ile 100 watt’lık bir ampulün 20 saat çalıştırıldığını biliyor muydunuz?” şeklinde çarpıcı bilgilere ver verildi.

    “Geleceğinizi geri kazanın”

    Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Göreve geldiğimizden bu yana belediye olarak geri dönüşüme özel önem verdik. 8 yılda 62 bin ton atığı geri dönüşüme kazandırdık. Bu konuda hepimize büyük görev düşüyor. Geleceğimiz için taşın altına hep birlikte elimizi koyacağız. Sorumluluklarımızı yerine getirerek gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmış olacağız. Onun için de ‘çöpe atmayın, ayırın, geleceğinizi geri kazanın’ diyoruz” dedi.

  • Daha önce çöpe attıkları ciğer ve sakatatı şimdi parayla bulup da alamıyorlar

    Trabzon’da bugünlerde karaciğer ve sakatat bulmak oldukça zorlaştı. Çoğu kasap ve lokantalar satacak karaciğer ve sakatat bulamadıklarından yakınırken, yaklaşık 1 yıl önce kilosu 20 TL’den satılan karaciğer bugünlerde 40 TL’den yok satıyor.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trabzon Kasaplar ve Celepler Odası Başkanı Temel Korkmaz, sorunun ithal etten kaynaklandığını belirtirken kesimlerin yurt dışında yapıldığından ciğer ve sakatatın da oralarda kaldığını yurda gelmediğini söyledi. Et ithalatından önce Trabzon’da karaciğerin kilosunun 20 TL’den satıldığını şimdilerde ise fiyatını ikiye katlayıp 40 TL’ye çıktığını ifade eden Korkmaz, karaciğerin fiyatının neredeyse et fiyatını solladığını belirtti.

    “Bu sadece Trabzon’da değil Türkiye’de olan sıkıntı”

    Karaciğer ve sakatat sıkıntısının sadece Trabzon’da değil Türkiye genelinde bir sıkıntı olduğunu kaydeden Korkmaz, “Bu sadece Trabzon’da değil Türkiye ile ilgili bir durum. Sebebi, yurt dışından karkas ve lop et ithalatı başlamasının ardından Türkiye’de sakatat konusunda bir sıkıntımız oldu. Çünkü kesimler yurt dışında yapıldığı için sakatat orada kalıyor, dolayısıyla Türkiye’de bir sıkıntı var. Biz genelde zaten et ithalatına karşıyız. İthal et, yerli hayvancılığımızı büyük sıkıntıya sokar, bitirir. Et, bizim stratejik ürünümüz. İthal ete karşıyız ancak daha önce söylediğimiz gibi gelirse canlı hayvan gelsin. Bir miktar canlı hayvan geliyor doğru. Ancak çoğunluğu karkas geliyor. Karkas gelince de sıkıntımız oluyor, sakatatları yurt dışında kalıyor. Trabzon’da bir kilogram ciğer 35 -40 TL’ye satılıyor. Bu normal değil. Karkas et ithalatından önce kilosu 20- 25 TL idi. Yukarı hiç çıkmamıştı. Bugün kıymanın kilosu 35-40 TL, ciğerin kilosu da 35-40 TL. Bu normal bir durum değil” dedi.

    “Çöpe atıyorduk şimdi parayla bulamıyoruz”

    Lokantacılar Odası Başkanı Hüseyin Er ise daha önce çöpe attıkları sakatat ve ciğeri bugün para verip bulamadıklarını belirterek müşterilerden gelen talebi de karşılayamadıklarını söyledi. Er, “Bugüne kadar ciğer, sakatat çöpe atılıyordu. Şimdi parayla bulup alamıyoruz. Bu gerçek. Bu işin nedenini pek çözemedik. Samimiyetimle söylüyorum dana ciğer arıyoruz, hiç bulamıyoruz. Üstelik ciğer fiyatı da etin fiyatına geldi. Yaklaşık 1 yıl önce 20 TL’ye alıyorduk şimdi 35-40 TL’ye alıyorum. Onu da bulamıyoruz. Dolayısıyla günlük taze almamız gerekiyor onu da bulmak çok zor. Çok az yaptığımızı söyleyebiliriz. Sıkıntımız çok fazla. Gelen 10 kişiden ancak 5’nin ihtiyacını karşılayabiliyoruz” diye konuştu.

    “Ciğeri satmak için yalvarıyorlardı şimdi biz yalvarıyoruz”

    Nail Sağır isimli lokanta ustası da daha önce dana ciğeri dükkana kadar getirip yalvararak satmaya çalışan kasaplara şimdilerde ise kendilerinin yalvardığını belirterek “Yaklaşık bir yıl önce ciğerin kilosunu 20 TL’den alıyorduk, şuanda kilosu 40 TL oldu. Yani fiyatı iki kat arttı. Arasak da bulamıyoruz. Bulmak çok zor. Nedeni ise az hayvan kesimi az. Günde yaklaşık 20-30 kilo ciğer tüketiyoruz. Daha önce de aynı miktarı tüketiyorduk. Ancak şimdi bulmakta zorluk çekiyoruz. Bir yıl önce kasaplar lokantaya çanta çanta getirip ’al’ diye yalvarıyorlardı şimdi biz yalvarıyoruz bulamıyoruz” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de hayvan varlığı son 37 yılda 85 milyondan 53 milyona geriledi

    Konuyla ilgili konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan da ülkemizde büyük ve küçükbaş hayvan varlığının giderek azaldığını ifade ederek son 37 yılda bu sayının 85 milyondan 53 milyona gerilediği kaydetti. Türkiye’nin 1940 yılında çayır mera ve kışlak alanı varlığının 44,2 milyon hektar iken, 1960 yılında bu rakamın 28,7 milyon hektara gerilediğini, 2014 yılına gelindiğinde ise toplam çayır ve mera alanının 14,7 milyon hektara düştüğüne dikkat çekti.

    Çayır ve mera alanlarının giderek azalmasının hayvancığı olumsuz yönde etkilediğine vurgu yapan Pehlevan, “1980 yılında 85 milyon olan hayvan varlığımız bugün 53 milyona gerilemiş bir başka değişle 32 milyon azalmıştır. Oysa ülkemizin nüfusu aynı dönemde 34 milyon artmıştır. TÜİK verilerine göre, 1988 yılında toplam ekilebilir tarım arazisi 27 milyon 773 bin hektar iken 29 yıl sonra 4 milyon hektar azalarak 2016 yılında 23 milyon 763 bin hektara gerilemiştir. Mevcut olan 23 milyon 763 bin hektar arazinin ise 4 bin 50 hektarı nadas veya işlenmediğinden dolayı ancak 19 milyon 917 bin hektarını kullanabiliyoruz. Yine Türkiye’nin çayır mera varlığı 1940 yılında 44 milyon 2 bin hektar iken 20 yıl sonra 1960 yılında 28 milyon 7 bin hektara gerilemiştir. TÜİK verilerine göre 2014 Türkiye’nin toplam çayır mera alanı 14 milyon 7 bin hektara gerilemiştir. Oysa yaşlı dünyamız artan insan nüfusunun beslenebilmesi için besin üretiminin önümüzdeki 35 yıl da en az yüzde 50 artırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

    Trabzon’da hayvancılık et için değil süt üretimi için yapılıyor

    Trabzon’da 1991 yılında büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının 370 bin 562 iken 2016 yılında bu sayının 249 bin 458’e gerilediğini kaydeden Pehlevan, bölgede hayvancığın genellikle süt elde etmak amacıyla yapıldığını söyledi. Pehlevan, “İlimiz hayvan varlığı; 22 bin 728 kültür, 91 bin 765 melez, 7 bin 831 yerli olmak üzere toplam 122 bin 580 büyükbaş ve 126 bin 898 küçükbaş hayvan sayısı ile ülke geneli toplam hayvan sayısının yüzde 3,5’ine sahiptir. Türkiye toplam süt üretimi içindeki payı ise yüzde 4’tür. Trabzon’da hayvancılık genellikle aile işletmeciliği şeklinde yürütülmektedir. Bu aile işlemlerinde işletme başına düşen hayvan sayısı ortalama 2,7’dir. Büyükbaş hayvancılık daha çok süt elde etmek amacıyla yapılmaktadır. Hayvancılık işletmeleri genellikle evlerin altında kurulu olup modern ahır sayısı azdır. Trabzon genelinde hayvancılığın yoğun olduğu ilçelerde yaylacılık kültürü hakimdir. Bölgemize en uygun olan ve yaygın olarak yetiştirilen ırk Jersey’dir. Bunun dışında Simental Melezi, Holştayn melezleri de yetiştirilmektedir. Trabzon 17 tane süt işletme tesisi mevcut. İşletmelerde elde edilen sütün bir kısmı kendi işletmesinde işlenip değerlendirilirken önemli bir kışı da süt işletme tesislerinde satılmaktadır. Bölgemizin yayla ve mera bakımından zengin oluşu ve bol yağış sebebiyle otlakların (mera ve çayırlar) her zaman gür, marka olarak farklılaşmaya uygun özellikler göstermeleri (örneğin farklı rengi, kokusu, lezzeti vb.) iklim şartlarının hayvancılığa müsait olması, hayvancılığın sürdürülebilir kılması gerekirken elimizdeki verilere baktığımızda tablo hiçte beklendiği gibi değil. Artık bırakın eti süt işleme tesislerimiz bile sütlerini başka illerden temin etme durumunda kalmaktadır” dedi.

  • Günde 12 milyon ekmek çöpe gidiyor

    Son zamanlarda ekmeğin gramaj tartışmalarının yaşandığı Türkiye’de, günlük 12 milyon ekmeğin israf edildiği belirlenirken, ekmek israfının ekonomiye yansıması 1,5 milyar dolar oldu.

    Medya takip kuruluşu Ajans Press’in Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu ve medyadan elde ettiği bilgilere göre, Türkiye’de günlük 120 milyon adet ekmek üretiminin gerçekleştiği belirlendi.

    Her gün üretilen ortalama 120 milyon ekmeğin yaklaşık yüzde 10’u yani 12 milyonu ise israf edilerek çöpe gidiyor. Ülkemizde üretilen ekmeğin büyük bir kısmı üretiminin yapıldığı fırınlarda israf edilirken, fırınları haneler ve personel/öğrenci yemekhaneleri takip etti.

    Unun çuvalı 52 liradan 80 liraya kadar çıktı

    Ajans Press ve ITS Medya’nın ekmek israfıyla ilgili gerçekleştirdiği medya incelemesinde ise dikkat çekici başlıklar ortaya çıktı. Ekmekle ilgili yılbaşından bu yana 70 bin 755 haber çıkışı tespit edilirken; sektör temsilcileri, ekmek israfı ve haksız rekabetin önüne geçmek amacıyla verdikleri, “Ekmek 5 lira olsun” önerisi medyada en çok konuşulan başlık oldu. Öte yandan Türkiye’de 12 binin üzerinden ruhsatsız fırın olduğu belirtilirken, geçtiğimiz yıl çuvalı 52 lira olan un bu yıl 80 liraya kadar çıktı. Ekmek bu haberlerin yanı sıra en çok zam ve sağlıklı ekmek başlıklarıyla konuşuldu.

  • Vicdansızlar, yeni doğan bebeği çöpe attılar

    Küçükçekmece’de kimliği belirsiz bir kişi tarafından 4 günlük bebek, ses çıkarıp biri fark etmesin diye ağzı bağlı poşetle çöp konteynerinin yanına bırakıldı. Çevredeki esnafın fark etmesi üzerine boğulmaktan kurtarılan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

    Olay, Küçükçekmece Fatih Mahallesi üzerinde önceki gün akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde yürüyen şüpheli kişi ya da kişiler ellerinde bir çöp poşetini yol üzerinde bulunan çöp konteynerinin yanına bıraktı. Bir süre sonra çöp konteynerinin yanından geçen bir vatandaş çocuk sesi duyduğunu belirterek çevredeki esnaflardan yardım istedi. Yolun karşısındaki esnafların çöp konteynerinin yanına gelip kontrol etmesi sonucu ağzı bağlı olan çöp poşeti içerisinden henüz daha 4 günlük olan bir erkek bebeğini buldu.

    İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin hızlı bir şekilde müdahale etmesi ve hemen bulunmasıyla boğulmaktan kurtarılan erkek bebek tedavi edilmek üzere İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Polis ekipleri ise olay yerini güvenlik şeridi çekerek incelemelerde bulundu. Polis, bebeğin ağzının ses çıkarıp biri fark etmesin diye bağlandığını belirledi. Ayrıca çevredeki kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadesine başvuruldu. Öte yandan, olay anı kameralara yansıdı. Görüntülerde şüpheli bir kişi kaldırımın karşısına hızlıca geçerek kamera açısından çıkıyor. Ardından olay yerine polis gelerek bebeği buluyor. Bebeğin bulunmasının ardından bir dükkanın önünde esnafların yardım etmeye çalışması kameralara yansıyor. İhbar üzerine gelen polis ekipleri olay yerinde görülüyor.

    “Bir siyah poşetin içine atmışlar”

    Bebeği ilk fark eden vatandaşlardan Nesrin Sancak, “İşten geliyordum, berbere uğramıştım oraya yaşlı bir bayan geldi. ’Çöpten bir ses geliyor ama ben korktuğum için bakamadım’ deyince koşarak çöp konteynerinin oraya gittik. Çöpün içine baktık, aradık, taradık bulamadık bir şey, daha sonra baktık ki ses çöpün yanından geliyor. Bir siyah poşet vardı içine atmışlar incecik battaniyeyle bu soğukta öylece bırakmışlar. Aldık hemen ardından sağlık ekiplerini çağırdık, sonra polisler gelip aldılar” dedi.

    “Şimdilik hayati tehlikesi bulunmuyor”

    Çöp konteynerinde bulunan bebeğe Sağlık Bakanlığının sahip çıktığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Özge Sağlam, “Dün akşam saat 9-10 sularında çöpün kenarında bulunduğu söylenilen bebek 112 ekipleri tarafından acil birimimize getirildi. Sonrasında bakanlığımızca sahip çıkılan bebeği bizler yoğun bakım ünitemize yatırdık. Tahminen 3 ya da 4 günlük olduğunu tahmin ettiğimiz 3 bin 880 gram ağırlığında erkek bir bebek. Gerekli tetkik ve tedavilere başlandı, şimdilik hayati bir tehlikesi bulunmuyor. Tedavisi tamamlandıktan sonra sağlığına kavuşturarak taburcu etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.