Etiket: Çocuklarda

  • Çocuklarda dikkat dağınıklığı ve asabiyete dikkat

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, “Çocuğunuzda dikkat dağınıklığı, ders başarısında azalma, huzursuzluk ve asabiyet varsa sebebi geniz eti olabilir” dedi. Yıldırım, Çocuklarda uykuda solunum problemine bağlı bu belirtiler çok fazla görüldüğünü ancak geniz eti akla gelmediği için tedavide gecikmeler yaşandığını belirtti.

    Hisar Hospital Intercontinental Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, geniz etinin temel olarak iki yolla problem yaşattığını belirterek, “Birincisi; çok büyüdüğünde mekanik olarak genizi kapatır ve tıkayıcı uyku apnesi denilen uykuda solunumun duraklamasına kadar varan ciddi problemler oluşturur. İkinci olarak; tıkayıcı özelliğinden bağımsız olmak üzere geniz eti mikroplarla istila edildiğinde mikropların büyümesine ortam hazırlar. Bu durum, geniz etinin yerleştiği bölüm tam bir kavşak olduğundan, üst ve alt solunum yollarında tekrarlayan enfeksiyonlara sebep olur. Problemin uzun sürmesi sonucu çocuklarda uzun ve ince yüz yapısı, yüksek damak, üst çenenin öne doğru büyümesi, ağızın sürekli açık olması hali, bozuk dişler ve göz altlarında çöküklükle karakterize “adenoid yüz” denilen tipik bir yüz ifadesi ortaya çıkar. Bu çocuklar anneden babadan çok bir birlerine benzer, bu hastaların yüz görünümü çok tipiktir, kapıdan girerken tanımak mümkündür.” diye konuştu.

    Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, geniz eti olan çocuklarda; tıkayıcı uyku apnesi, üst solunum yolu direnç sendromu, horlama, burun tıkanıklığı ve buna bağlı ağız solunumu, dikkat dağınıklığı ve buna bağlı ders başarısında azalma, huzursuzluk ve asabiyet, gece altına işeme, yutma ve konuşma bozukluğu, tat ve koku almada azalma, orta kulakta sıvı toplanması, işitmede azalma, anormal yüz ve diş gelişimi, büyüme ve gelişme geriliği, pulmoner hipertansiyon, kor pulmonale, orta kulak iltihabı, sinüzit, bademcik iltihabı, akciğer iltihabı gibi problemlerle karşılaşıldığını anlatarak, “KBB uzmanlarının sahip olduğu endoskop ile ağız içerisinden veya Fleksibil Endoskop ile burun içerisinden kolayca saptanabilir.Muayeneye uyum sağlamayan çocuklarda Lateral Nazofarenks grafisi ile de saptanabilir.

    Aktif enfeksiyon varlığında ilaç tedavisi ile tedavi ettikten sonra mutlaka endoskop ile tekrar kontrol edilmelidir. Büyük olanlar için kortizonlu burun damlaları denenebilir veya günübirlik ameliyat ile tedavi edilebilir.” şeklinde konuştu.

  • Çocuklarda yaz ishaline dikkat

    Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzm. Dr. Talip Sayar, yaz aylarında çocuklarda kusma ve ishal vakalarının sıklıkla görüldüğünü, yoğun sıvı kaybına neden olan ishalin erken dönemde önlem alınmazsa ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini söyledi.

    Uzm. Dr. Talip Sayar, yaptığı açıklamada, ishalin birçok nedeni olduğunu belirterek, “İshal sebepleri mikrobik olabilir. Bazı bakteri ve virüsler ishal yapabilir. Bunun dışında özellikle hava sıcaklıklarının giderek artmasıyla uygun koşullarda saklanmayan besinlerde bakteriler kontamine olabilmekte ve kendileri veya ürettikleri toksinler ile ishale sebep olabilmektedirler. Yazın çocukların kullandığı havuzların hijyeninin sağlanması gerekir. Temiz olmayan sularda yüzmek mikroplu suların yutulmasına ve ishale sebep olabilir” dedi.

    İshalin ciddi bir hastalık olduğunu ve çeşitli nedenleri olabileceğini belirten Uzm. Dr. Sayar: “Anne sütü alan bebeklerde 6-7 kereden fazla olan daha büyük çocuklarda ise 3-4 kereden fazla olan sulu dışkılama ishal olarak kabul edilir. Böyle bir durum ile karşılaştığınız mutlaka en yakın sağlık birimine gitmeniz gerekiyor“ diye konuştu.

    İshaldeki en büyük tehlikenin vücudun aşırı sıvı kaybı olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Sayar şöyle devam etti:

    “İshale kusma da eşlik ettiği zaman çocuklarda sıvı kaybı olabilmektedir. İshalli çocuklar dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybeder. Eğer ağızdan verilen sıvılarla çocuğun kayıpları karşılanamazsa çocuğun vücudundaki sıvı azalır. Dehidratasyon dediğimiz bir tablo ortaya çıkar. Çocuğun gözleri çöker, dudakları ve ağzı kurur, daha seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz. Bu durumda önemli derecede sıvı açığı var demektir. Acilen bir sağlık kuruluşunda değerlendirilmesi ve gerekirse damar yolu açılarak kaybettiği sıvının yerine konması gerekir.”

    İshalin ana tedavisi sıvı kaybını yerine koymak olduğunu belirten Dr. Talip Sayar sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kusması olmayan çocuklarda oral rehidrasyon sıvıları kullanılabilir. Eczanelerde hazır paketlerde satılmakla birlikte evde de hazırlanabilir. Bir litre kaynatılıp soğutulmuş suya bir çorba kaşığı şeker, bir tatlı kaşığı sofra tuzu ve bir çay kaşığı karbonat konularak karıştırılarak hazırlanır. Her dışkılamadan sonra çocuğa bu sıvıdan içirmek kaybettiği sıvı ve mineralleri yerine koymayı sağlar. İshal tedavisi sırasında beslenmenin sürdürülmesi gerekir. Bebekler anne sütü ya da mamaya devam etmelidir. Çocuklar ise pirinç, patates, ekmek, yağsız et, yoğurt tüketebilir. Çocukluk çağı ishallerinin büyük çoğunluğunun virüslere bağlıdır ve antibiyotikler virüslere etkisiz olduğundan ishal vakalarının çoğunda antibiyotik kullanımına ihtiyaç yoktur. Ancak kanlı ve mukuslu dışkılama, yüksek ateş ve şiddetli karın ağrısı ile seyreden ishal vakalarında gerekli tetkikler yapılarak antibiyotik kullanımı gerekebilir. Viral ishallerde hiçbir şey vermeye gerek yoktur, 3-6 gün içinde kendiliğinden düzelir.”

  • Çocuklarda enfeksiyon bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor

    Medical Park Gaziantep Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Barlas, bağışıklık sistemindeki doğuştan gelen bozuklukların veya yetmezliklerin en önemli göstergesinin çocuklarda sık tekrarlayan enfeksiyonlar olduğunu söyledi.

    Dr. Çğdem Barlas, bağışıklık sistemi hakkında bilgi vererek, enfeksiyon konusunda uyarılarda bulundu. Barlas, “Bağışıklık sistemi, birçok organ, doku ve hücreden oluşmaktadır. Bunların en başında lenf bezleri, kemik iliği, dalak, timüs bezi, solunum sistemi, bağırsak ve deride yerleşen lenfoid sistem gelir. Bağışıklık sistemi her türlü mikrobu, vücuda girer girmez öldürmek için savaşan doğal bağışıklık ve daha önce karşılaştığı mikropları tanıyarak savaşan humoral (edinsel) bağışıklık sistemi olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu iki sistem sürekli olarak iletişim halinde çalışarak vücudumuzu mikroplara karşı korumaktadır. Doğal bağışıklık sistemimiz her an mikroplarla savaşabilecek biçimde hazırdır. Dış dünya ile tanışmanın ilk aşamasında, normal yolla doğan bebeklerde, annenin vajinal florasındaki faydalı mikroplar doğal bağışıklık sisteminin en önemli elemanlarıdır. Edinsel bağışıklık sistemi ise mikroplar ile karşılaştıkça çalışmaya başlar. İlk 6 ay içinde anneden bebeğe, göbek bağı aracılığı ile geçen edinsel bağışıklığın temel taşı olan antikorlar, bebeği mikroplara karşı korumaktadır. 6. Aydan sonra, bu antikorlar yavaş yavaş kanda azalırken, çocuğun kendi bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar çoğalmaya başlar” dedi.

    “Bağışıklık sistemi, doğuştan gelen bir hastalık yoksa kendiliğinden güçlenir”

    Dr. Barlas, açıklamasının devamında ise “Bağışıklık sisteminde doğuştan gelen bir hastalık yoksa, normal koşullarda bağışıklık sisteminin güçlenmesi, tüm mikroplar ile savaşabilecek hale gelmesi, çocuklarda 36-72. aya kadar uzayabilir. Bu süreçte bağışıklık sistemi mikroplar ile karşılaştıkça güçlenmektedir. Bir yıl içinde dört veya daha fazla kulak enfeksiyonu, iki veya daha fazla ağır sinüzit, iki veya daha fazla zatürre geçirilmesi, iki ay veya daha uzun süren antibiyotik kullanımına rağmen enfeksiyonların düzelmemesi, kilo alamama ve büyüme geriliği, tekrarlayan cilt ve organ apseleri, ağızda kalıcı pamukçuk veya ciltte mantar enfeksiyonu, enfeksiyon tedavisi için her seferinde damardan antibiyotik kullanma gereksinimi, derin doku ve organlarda yaygın enfeksiyon geçirilmesi durumunda, bağışıklık sistemi hastalıklarının mutlaka araştırılması gerekmektedir. Bununla birlikte sık hastalanan çocuklarda kansızlık, D vitamini eksikliği, geniz eti-bademcik büyüklüğü, reflü ve alerjik hastalıkların olup olmadığı, mutlaka araştırılmalıdır. Ayrıca çocuğun yeterince dengeli beslenememesi ve beslenme yetersizliği, uyku düzensizliği, evde sigara içilmesi, ev, kreş ve anaokulunun fiziki şartları da sık hastalanmaya etki eden faktörlerdir” diye konuştu.

  • Kırmızı düdük ile Bartın’da kontrol çocuklarda

    Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla yollarda oluşabilecek trafik kazalarının önlenmesi amacıyla; “Bu bayramda Ben de Trafik Polisiyim Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük” sloganıyla kampanya başlatıldı. Kampanya programı dahilinde ilk olarak Bartın şehirlerarası otobüs terminalinde çocuklara kırmızı düdükler tişört ve şapkalar dağıtıldı.

    Bartın Valisi Nusret Dirim ve il emniyet müdürü Ogün Vural’ın da katıldığı programda çocuklar kırmızı düdüklerini çalarak kampanyaya dikkat çektiler. Yine kampanya kapsamında Bartın şehirlerarası otobüs terminaline afişler asılırken sürücülerin trafikte dikkat etmesi gereken bilgilerin yer aldığı broşürler dağıtıldı. Bartın Amasra karayolu üzerinde İl Emniyet Müdürlüğü denetim noktasında da çocuklarla bir araya gelen Vali Dirim ile Emniyet Müdürü Vural burada çocuklarla sohbette bulunup kampanya hakkında bilgilendirmelerde bulundular.

    Çocuklardan aile bireylerinin trafikte kurallara uyup uymadığını kontrol etmelerini isteyen Bakan Soylu, “Eğer emniyet kemeri takılmıyorsa Eğer hız yapılıyorsa eğer araba sürerken sürücü cep telefonu ile konuşuyorsa arabada sigara içiliyorsa bunların hepsinin uyarma görevini çocuklarımıza devrettik çocuklarımız kırmızı bir düdükle aslında sürücüyü anne, baba, ağabey her birini uyaracaklar kırmızı düdük kampanyamıza desteklerinizi bekliyoruz çocuklar bu bayram hepiniz trafik polisisiniz İyi bayramlar” diye konuştu.

    Bartın’da bu kapsamda hızlı giden 16 araca hız sınırlarını aştığı aşmaktan, kırmızı ışıkta geçen 4 araca, kaldırım üzerine park eden 5 araca, yüksek sesli egzoztan 3 araca trafik yönünden gerekli cezai işlem yapılarak çocuklar ile birlikte Bartın’da hedeflenen farkındalığı oluşturarak toplumun tüm kesimlerine bu duyarlılığın ve farkındalığın aktarılması sağlandı.

  • Çocuklarda yaz ishaline dikkat

    Çocuk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Sabri Acar, yaz ishaline dikkat çekerek, dünyada her yıl 5 yaşından küçük çocuklarda bir milyara yakın ishal vakası görüldüğünü ve bu çocuklardan 2,5 milyona yakınının öldüğünü söyledi.

    Medicana International Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı Bölümünden Prof. Dr. Sabri Acar, bebek ve çocuklarda ishal konusunda bilgi verdi. İshalin bebek ve çocuklarda her mevsimde görülebileceğinin altını çizen Dr. Sabri Acar, özellikle yaz aylarında daha dikkatli olunması konusunda uyarılarda bulundu.

    “Her yıl 2,5 milyona yakın çocuk ishalden ölüyor”

    İshal hastalığından milyonlarca bebek ya da çocuğun öldüğünü belirten Dr. Sabri Acar, “Dünyada her yıl 5 yaşından küçük çocuklarda bir milyara yakın ishal vakası görülmekte ve bu çocukların 2,5 milyona yakını ölmektedir. Ölümlerin en büyük sebebi ishal ile su sıvı kaybıdır. Özellikle 2 yaşın altındaki bebeklerde ishalden ölüm daha sıktır. İshal, bebek ve çocuğun her zaman yapmakta olduğu gaita (kaka) sayısının ve kıvamının artmasıdır. Anne sütü alan ufak bebeklerde günlük gaita sayısı 6-7 defa kıvamları ise biraz yumuşak olabilir. Büyük çocuklarda ise günlük gaita sayısı 1–2 ise normal kabul edilebilir. Yeter ki gaita kıvamı çok sulu olmasın, adeta parçasından akar hale gelmesin. İshalde gaitanın sayısı kadar, rengi, kokusu ve içeriği de çok önemlidir. Anne sütü olan bir bebek sağlıklı iken altın sarısı renginde gaita yaparken, ishal mikrobik bir hal alacak olursa, yeşil- kahve rengi, pis kokulu, sümüklü bir hale dönüşebilir. Hatta bazı virutik ve mikrobik ishallerde gaita içinde kan ve mukus (sümüksü bir yapı) olabilir. Örneğin dizanteri ve tifo gibi. İshalde bağırsak içinde ilerleyen yiyecek ve içecekler kalması gereken süreden daha az bağırsakların içinde kalırlar. Böylece yiyecekler yeterince emilemez, sindirilemez olurlar” dedi.

    İshalin sebepleri

    İshalin sebepleri hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Acar, “İshalin sebepleri çok çeşitlidir. Çoğu kez virutiktir. Yani mikroplarla olmayan, mikroptan daha küçük canlı yaratıklardır. Virutik olanlar, genellikle çocuğun genel durumunu pek bozmaz, ateş pek yükselmez. Ancak mikrobik ishallerde ateş görülebilir, bunun yanı sıra gaitanın görünüşü, kokusu değişir. Hatta kanlı olabilir. İshal, çocuklarda kirli gıdalar, abur cubur yiyecekler ile de meydana gelebilir. Yağlı ve şekeri bol gıdalarda ishal yapabilir. Ayrıca gıda zehirlenmelerinin ilk saatlerinde kusma karın ağrısı, ilerleyen saat ve günlerinde de ishal ortaya çıkabilir. Ayrıca gıda zehirlenmelerinin ilk saatlerinde kusma, karın ağrısı, ilerleyen saat ve günlerde de ishal ortaya çıkabilir. Yolculuk ishallerinde, çocuğun aldığı besinlerin değişmesi sonucu da ishaller görülebilir. Yine çocuklarda gözle görülmeyen ancak gaita incelemesi (tahlili) ile teşhisi konulan amip ve giardıa gibi parazitler de ishal yapan sebepler arasındadır” diye konuştu.

    İshalin basit bir hastalık olmadığını ifade eden Acar, şu bilgileri verdi:

    “Kulak burun boğaz, idrar yolu enfeksiyonları ve bu hastalıkların tedavilerinde kullanılan bazı antibiyotikler de çocuklarda ishal yapabilir. Diş çıkaran bazı çocuklarda gaita yumuşak olup ishal görülebilir. İnek sütüne alerjisi olan çocuklarda, yine nadiren de olsa buğday kabuğunu girdiği un ve unlu mamuller yiyen çocuklarda guluten alerjisi sonucu ishaller görülebilir. Çocuklarda ağız kuruluğu idrar miktarının azalması, bazen havale-kasılma gözlenebilir. Ufak bebeklerde bıngıldakta çökmeler, huzursuzluk, gözlerde çökme görülebilir. Bu şikayetler vücudun aşırı su kaybettiği durumlarda daha ciddi bir hal alabilir. Böylece bebeklerde beslenme bozukluğu ve ölümlere yol açabilir. İshalde yapılacak tedavi, ishalin sebebini bulup onu ortadan kaldırmaktır. Ancak sebep her zaman bulunmayabilir. İshalli çocuklar az az, sık sık beslenmelidir. Anne sütü alıyorsa, mutlaka anne sütüne devam edilmelidir. Yağsız ve şekersiz gıdalar verilmeli, özellikle pirinç lapası, patates püresi, yağsız yoğurt- ayran, muhallebi, şeftali, muz, havuç suyu verilmeli, kusan çocuğun midesi kusmaya takiben birkaç saat dinlendirilmelidir. Mikrobik ve parasiter olanlarda ilaç kullanılmalı diğer ishallerde antibiyotikler ve ishal kesici ilaçlar kullanmamalıdır. Bebeklerde ishal sebebi en sık rota virüsü olup, buna karşı rota virüs aşıların (ishal aşıların) bebeklik döneminde yapılması önerilmekte, doktor kontrolünden sonra aşırı sıvı kaybı olan çocuklara ağızdan tuz şeker karışımı tozlar verilmeli hatta ağızdan yeteri kadar almayıp, aşırı kusanlara serum takılıp gözlenmelidir. 1-2 günü aşan ciddi ishallerde mutlaka doktora danışılmalıdır.”