Etiket: Çocuklarda

  • Aydın’da ilk defa çocuklarda transkaterer yolla kalp deliği kapama işlemi gerçekleşti

    AYDIN (İHA) – Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Serkan Fazlı Çelik tarafından Aydın’da ilk defa transkateter yolla atrial septal defekt kapama işlemi gerçekleşti.

    Türkiye’de Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalının olduğu merkezlerin bazılarında işlemin yapılabildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Çelik, “Yaptığımız işlem yarım saat ile 1 saat arasında süren bir işlem, öncelikle bir altyapının ve Anjiyo Ünitesinin olması lazım. 1 yıl içinde gerekli altyapıyı oluşturarak bölge için oldukça önemli olan bu işlemi Aydın’da ilk defa gerçekleştirmenin memnuniyetini yaşıyoruz” dedi.

    Ekip desteğinin oldukça önemli olduğunu belirten Çelik, Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serpil Demirağ ve Hastane Başhekimi Doç. Dr. Mücahit Kapçı’ya vermiş oldukları destekler için Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Narin’e ilk ameliyatlarına katılımlarından dolayı teşekkür etti.

  • İştahsız çocuklarda tanı ve tedavi yaklaşımları

    SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümütarafından “İştahsız Çocuklarda Tanı ve Tedavi Yaklaşımları” ve “Vaka Sunumları” konulu panel düzenlenecek.

    SANKO Üniversitesi Sani Konukoğlu Hastanesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Toplantı Salonunda 26 Kasım 2018 Pazartesi günü 14:00 – 16:00 saatleri arasında düzenlenecek panelde, Fenerbahçe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu“İştahsız Çocuklarda Tanı ve Tedavi Yaklaşımları” konusunu anlatacak.

    SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi Funda Esin Fakılı’nın “Vaka Sunumları” yapacağı panele, dileyen herkes davetiyesiz katılabilecek.

  • Çocuklarda yalan konuşma alışkanlığına dikkat

    Özel Kastamonu İsfendiyar Anadolu Hastanesi Psikolog Mert Dravor, çocukların yalan konuşma alışkanlıklarında ebeveynlerinde hatalarının olabileceğini belirterek, bu yüzden mutlaka önleminin alınması gerektiğini kaydetti.

    Özel Kastamonu İsfendiyar Anadolu Hastanesi Psikolog Mert Dravor, “Çocuklarda yalan söyleme alışkanlığının nedeni temelde aynı gerekçelere dayanıyor gibi görünse dahi genelde pek çok farklılıklar göstermektedir. Toplumda çocukların yalan söyleme alışkanlığının altında yatan inanış çocuğun dikkat çekme çabası, cezadan kaçınması, bazı menfaatler elde etmesi, ilgi görmek istemesi, çocuğa zor gelen bazı sorumluluklarından kurtulmak istemesi gibi algılanabilir ancak çocukların yalan söylemesinin her yaşta farklı bir anlamı vardır” dedi.

    Yalan söyleme davranışı ile hayal gücüne dayalı abartılı ifadelerin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirten Dravor, “3-5 yaş aralığındaki çocukların hayal güçlerinin geliştiği ve keşfetme alışkanlığını kazandıkları yaş aralığıdır. Bu yaş aralığındaki çocukların söylediği yalanların hiçbir karşılığı olmadığı gibi hiçbir anlamı da yoktur. 3-5 yaş aralığındaki çocuklar gerçek ile hayal arasındaki farkı anlamlandıramadığından dolayı masum ‘’ uydurmalara ‘’ başvurabilir. Ailelerin, çocuğun ilk 5 yılına kadar yalan söylemesi konusunda endişe etmelerine gerek yoktur. Aileler bu dönemde çocuğun hayallerini “yalan” olarak adlandırmaktan kaçınılmalıdır. Çocuklarda gerçeklik duygusunun kazanılması zaman aldığı ve anlatılan bazı olayların biraz abartılı ve zengin hayal gücüne bağlı gelişen gerçek hikayeler olmadığı unutulmamalıdır. Örneğin dev gibi bir kedi gördüğünü, sindi bebeği ile konuştuğunu söylemesi, sütü kardeşinin döktüğünü söyleyebilir. Çocuklar psikolojik ihtiyaçları nedeniyle gerçek dışı fikir, bilgi, söz ya da hayallere sığınabilir ve bu hayalleri gerçek gibi kabul edebilir” diye konuştu.

    İhtiyacı yönelik yalanların 5 yaşından sonra çocuklarda en sık görülen yalan türünün olduğuna dikkat çeken Dravor, “İhtiyaca yönelik yalanlar 5 yaş sonrası çocuklarda görülen en sık yalanların başında gelmektedir. 5 yaş sonrası çocuklarda yalan davranışı aldatıcı olmak için değil ilgi görmek için ortaya çıkabilir ve çocuklar ihtiyaçlarının giderilmesi için sık sık duygu sömürüsü yapmayı tercih edebilirler. Duygu sömürüsü de bir tür yalan ile bağdaştırılır. Örneğin, ilgi bekleyen çocuğun “karnım ağrıyor ” demesi gayet normaldir çünkü karnı ağrıyan çocuk kendisine olan ilginin hat safhaya çıktığını deneyimlemiştir” şeklinde konuştu.

    İkinci en sık görülen yalan türünün ise örnek alınan yalanlar olduğunu ifade eden Dravor, “Çocuğunuzun oyuncak istemesi durumunda “paramız yok ” gerekçesiyle geçiştirip biraz sonra alışveriş merkezine kendi özel ihtiyacınız için kıyafet, ayakkabı alma davranışını gösteriyorsanız çocuğunuz da kendi öncelikleri için yalan söylemenin normal olduğunu düşünmeye başlar. Bu gibi durumlarda ebeveynler, çocukları değil; kendilerini sorgulamalıdır. Unutmayın çocukların akıl almaktan çok etraflarında iyi bir rol modele ihtiyaçları vardır” ifadelerini kullandı.

    Alışkanlık ürünü yalanların çocuk yalanını aşmış ve masumluğunu kaybettiğini söyleyen Dravor, şöyle konuştu: “Alışkanlık ürünü yalanlar gerçek ile hayal ayrımını yapabilecek olgunluğa gelindiği halde halen devam eden yalan türüdür. Bu tür yalanlar, çocuk yalanını aşmış ve masumluğunu kaybetmiştir. Buna rağmen suçlayıcı veya aşağılayıcı söylemler gerektiren bir durum değildir. Kişinin bu yalanlara neden ihtiyaç duyduğunu analiz etmek gerekir. Bu tür yalanlara başvuran kişilerde genellikle kişilik bozukluğu bulguları vardır. Bu durumlarda bir psikolog tarafından destek alınması şiddetle önerilmektedir”

    Yalan söyleyen çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Dravor, şunları kaydetti: “Yalan söyleyen çocuk muhakkak gelişim sürecinde bir takım olumsuzluklarla karşılaşmış demektir. Anne ve babaların tehditkâr olmamaları, ne söylediğinden çok nasıl söylediğine dikkat etmeleri, çocuklarına karşı ilgili olmaları, çocuğunun öz güvenini arttırmasına yönelik bir takım beceri kazanmalarına yardımcı ve güven hissini elden bırakmamaları çocuklarda görülen yalan davranışında azalmalara yardımcı olabilir. Çocuklarda görülen yalan davranışının bir başka nedeninin ebeveynlerin hatalarından kaynaklanabileceğini unutmayarak, şikayetlerin kontrol edilemeyeceği durumlarda mutlaka bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin”

  • Çocuklarda sık olarak göz problemlerine dikkat

    Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, çocuklarda sık olarak görülen göz problemlerine dikkat çekti.

    Küçük çocukların göremediklerini ifade edemeyeceklerini, bu nedenle her çocuğun hiçbir problemi olmasa dahi göz hastalıkları hekimince muayene edilmesi gerektiğini kaydeden Op.Dr. Şeyda Atabay, “Çocuklarda sık olarak görülen ve en önemli olan göz hastalığı tıp dilinde ambliyopi olarak adlandırılan göz tembelliğidir. Göz tembelliği; gözde herhangi bir sorun olmadığı ancak gözün görmesinin herhangi bir nedenle engellendiği durumlarda çocuk gözünün geri kalması, görmeyi öğrenememesi olarak açıklanabilir. Görmeyi engelleyen neden göz kapak düşüklüğü, gözde hipermetrop ya da astigmatizma bozukluğu ya da şaşılık olabilir. Bu durumlar çok önemlidir. Çünkü asıl sorunu düzelttiğimizde göz tembelliğini de engelleriz ve tedavi edebiliriz. Bu sorun çocuk yaşlarında yani 9 yaşından önce tanınabilinirse tedavi edilmesi çok daha kolaydır. Ancak aile çocuğunu doktora götürmez ise hastalığın tanısı gecikir ve tedavide geç kalınmış olunur. “ dedi.

    “Çocuk ne kadar küçük ise göz tembelliğinin tedavisi de o kadar başarılıdır” diyen Op.Dr. Şeyda Atabay, şöyle konuştu:

    “Göz tembelliği olan bir çocuğun tedavisinde öncelikle tembelliğe sebep olan etken saptanmalıdır. Bu çoğunlukla hipermetropi olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle göz bozukluğuna neden olan sebep uygun gözlükle düzeltilmelidir. Daha sonra kapama tedavisi planlanmalıdır. Kapama tedavisinde kapama mutlaka gözlük altından olmalı ve kesinlikle gözü tamamen örtmelidir. Işık dahi geçirmeyecek şekilde örtülen göz görme işlevi yapamadığı için göz tembelliği olan diğer göz çalışmaya zorlanacak ve görme düzeyleri yükselecektir. Ancak burada etkili kapama çok önemlidir. Çünkü açıkta olan göze çalışmasını sağlayacak uyarılar yeteri kadar verilmelidir. Etkili kapamada aile birlikte vakit geçirerek özellikle yakın çalışmalar yapılmalıdır. Kapama süreleri çocuğun yaşına ve göz tembelliğinin derinliğine göre değişmektedir. Bu durum göz doktoru tarafından iyi bir şekilde değerlendirilerek aileye hangi göz kaç saat kapanması gerektiği ayrıntılı olarak anlatılmalıdır.

    Şaşılık olduğu durumlarda öncelikle göz tembelliği tedavi edilmeli, daha sonra şaşılık ameliyatı planlanmalıdır. Göz tembelliği tedavi edilmeden yapılan ameliyatlarda gözde yeniden şaşılık gelişimleri olabilmektedir.

    Göz tembelliğine sebep olan durum göz kapağı düşüklüğü olduğu durumlarda ise hiç vakit kaybetmeden göz kapak ameliyatı ile göz optik aksı açılmalıdır.”

  • Çocuklarda tuvalet eğitimi nasıl olmalı?

    Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Uzman Psikolog Seda Gün Namal, ‘Çocuklarda tuvalet eğitimi’ konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Çocuğu korkutarak tuvalet eğitimi verilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Namal, “Katı ve kuralcı olmanın yanı sıra çok rahat ve çocuğun ihtiyacının ertelenmesi de yapılmaması gereken davranışlardandır” dedi.

    Namal, tuvalet eğitimin 18 ay ile 36 ay arasında verilmesinin gerektiğini ifade ederek, “Tuvalet eğitim dediğimiz süreç yürüme, koşma, konuşma gibi çocuğun kendi başına yapabildiği gelişim sürecidir. Tuvalet eğitimi 18 ay ile 36 ay arasında verilmesi uygun gördüğümüz süreç. Bu çocuktan çocuğa göre değişiklik göstermektedir. Fiziksel gelişimleri, ruhsal açıdan hazır olunuşluğu olması gerekmektedir. Ortalama bu kızlarda 29 ay civarında erkeklerde 31’inci ayda gerçekleşmiş oluyor” dedi. Çocuklarda tuvalet eğim süreci hakkında bilgi veren Namal, “Kaba motor ya da fizyolojik süreçte çocuğun yürüyor olması, tırmanabilme ve zıplayabilme becerilerinin olması bizim beklediğimiz süreçtir. Sonrasında çocuğun mesane kasları, idrar boşaltma ve tutma gibi kaslarının gelişmiş olması gerekiyor” diye konuştu.

    SAYGI DUYMAK VE GERİ ÇEKİLMEK GEREKİYOR

    Çocuğun gelişimine saygılı olunması gerektiğini söyleyen Namal, “Mahremiyet eğitimin gelişmeye başladığı dönemlerde çocuklar koltuklarının arkasında, perdelerin arkasında gizlenerek tuvaletlerini yaparlar. Çocuk ben tuvalet eğitimi almaya hazırım demesi yanı sıra çocuk burada gizli alanını oluşturuyor. Olabildiğince görmezden gelip bir adım geride durmak gerekiyor. Bu süreçte çocuğun gelişimini desteklemek adına saygı duymak ve geri çekilmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

    ÇOCUKLAR ANNE VE BABAYI MODEL ALIRLAR

    Daha sağlıklı tuvalet eğitimi verilmesi açısından anne ve babanın model alınması gerektiğini söyleyen Namal, “Erkek ve kız çocuklarında tuvalet eğitiminde çok belirgin farklılıklar yok. Çocuklara tuvalet eğitim verilirken klozeti kullandırmak daha sağlıklı. İlerleyen dönmelerde daha iyi bir eğitim verilmesi açısından model alma anlamında kızlar anneyi, erkekler ise babayı model alması gerekiyor” dedi.

    ÇOCUĞU KORKUTARAK TUVALET EĞİTİMİ VERİLMEMELİ

    Çocuğu korkutarak tuvalet eğitimi verilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Namal, “Ağır cezalarla tuvalet eğitimi öğretiliyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 35-40 civarında. Tuvalet eğitiminin anahtar kelimesi ‘sabırdır’. Katı ve kuralcı olmanın yanı sıra çok rahat ve çocuğun ihtiyacının ertelenmesi de yapılmaması gereken davranışlardandır. Bu dönemdeki eğitim çocuğun kişisel gelişimini etkiliyor. Ruhsal rahatsızlıklar açısından mükemmeliyetçi, titiz olan kişilerin altyapısı bu dönemde atılıyor. O yüzden olabildiğince saygı gösterilerek, hoşgörülü şekilde çocuğa yaklaşılmalı” dedi.

    BU SÜREÇTE ANNE İZİN ALMALI

    Bakıcıyla büyüyen çocuklarda tuvalet eğitimi sürecinde annenin izin alması gerektiğini söyleyen Namal, “Çalışan anne bu süreçte bir süre izin alarak çocuğunun yanında olması önemli. Çocuğun verdiği ipuçlarına bağlı olarak işten ayrılarak yapılabilir. Ancak bu mümkün değilse çocuğa bakıcı ya da annene ya da babaanne bakıyorsa çocuğun hem mahremiyet gelişimi açısından hem de tuvalet eğitimi açısından bunları sınırlandırmak gerekiyor” dedi.

    ÖDÜL NİTELİĞİNDE OLMADAN MOTİVE EDİLMELİ

    Ailelere ipuçlarında bulunan Namal şunları söyledi:

    “Bu süreçte çocukla beraber alışverişe çıkılmalı. Özellikle alınan iç çamaşırlarında çocukların sevdiği karakterler olmalı. Tuvalette vakit geçirebileceği etkinlikler yapılabilir. Kitapların olduğu bazı bölgeler bulundurulabilir. Ödül niteliğinde olmadan çocuğu motive edici, takdir eden davranışları gösterebilmesi açısından etiketler kullanabilirler” dedi. Çocuğu bezden ayırdıktan sonra çocuğun altının hiç bağlanmaması gerektiğini söyleye Namal, “Çocuğu bezden ayırdıysak geri dönüş kesinlikle yapmıyoruz. Çünkü çocuk bunu içsel olarak başarısızlık olarak nitelendiriyor. Yetersiz olarak nitelendiriyor. Dolayısıyla bu da bizim çocuğu kontrol etmemiz demek.”

    PROBLEM VAR DEMEKTİR

    “Büyük tuvaleti 4 yaşına kadar idrar kaçırmayı 5 yaşından sonra patolojik olarak bir sıkıntı var olarak nitelendiriyoruz” diyen Namal, “Bizim tamamlanmasını istediğimiz süreç ortalama 3 yaştır. 3 yaş kreşe başlama yaşıdır ve dolayısıyla çocuğun bezli haliyle kreşe gitmesi, kendini farklı hissetmesi, soyutlaması ve utanç duyması anlamına gelir. 3 yaşına kadar tamamlaması gerekir. 4 ya da 5 yaşına kadar devam ediyorsa problem var demek değildir” dedi.

    GENETİK FAKTÖRLER OLABİLİR

    Çocukların bezden zor ayrılmasının sebeplerinden bahseden Namal, “Genetik faktörler olabilir. Anne ve babanın küçük yaşlarda uzun vadede idrar kaçırma gibi bazı durumları olduysa çocukta görülme oranı çok yüksek. Bu süreçte bazı fizyolojik olaylar da devreye giriyor. Çocuğun mesane kasları gelişmemiş olabilir. Dolayısıyla idrar torbası dolduğu zaman beyne sinyal gitmiyor olabilir. Diğer döngüsel durum ise mesanenin kontrol edilemez durumdayken sonuçlar psikolojik olabilir” dedi. Namal psikolojik olarak hazırlık sürecinden bahsederek, “Çocuk bir buçuk yaşına kadar oral dönemden, emzirme sürecinden geçiyor. Güvenli ayrılma yaşadığı bu dönemde çocuk anneden bir ayrışma yaşıyor. Güvenli şekilde ayrılabilmesi için bu dönemi iyi bir şekilde atlatması gerekiyor. Çocuk kendinden emin şekilde çevreyi keşfe çıkabiliyor. Her gelişim dönemini sağlıklı atlatılabilmesi bir sonraki dönem için hazırlık” diye konuştu.