Etiket: Çocuklara

  • Gercüş’te jandarmadan çocuklara uzaktan eğitimle trafik dersi

    Gercüş’te jandarmadan çocuklara uzaktan eğitimle trafik dersi

    Batman’ın Gercüş ilçesinde jandarma trafik timleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli olarak öğrencilere uzaktan trafik eğitimi verdi.

    Gercüş’te jandarma trafik timleri, korona virüs tedbirleri kapsamında yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından öğrencilere online olarak trafik dersi verdi. Öğrencilere sürücüler, yolcular, yayalar ve çocukların uyması gereken trafik kuralları konusunda bilgi veren ekipler, öğrencilerden derslerde öğrendiklerini ailelerine de aktarmalarını istedi.

    Uzaktan verilen eğitime katılan öğrencilerden Ömer Öner, trafik dersine katıldığı için mutlu olduğunu belirterek, “Bilmediğim birçok levhayı ve kuralı öğrendim. Bizim için çok faydalı oldu ve devam etmesini de isterim. Komutanımıza bilmediğim konularda soru sorma imkanım da oldu. Sorularımıza cevap verdi, kendisine teşekkür ederim” dedi.

    Öğrenci velilerinden Tahsin Kaya ise “Bu eğitim çok faydalıydı. Çocuklarımıza trafik eğitimi veren Gercüş İlçe Jandarma Komutanlığımızdan Allah razı olsun” diye konuştu.

  • Erol Ceylan’dan çocuklara destek

    Erol Ceylan’dan çocuklara destek

    2020 yılında WBO (Dünya Boks Organizasyonu) tarafından dünyanın en iyi promotörü seçilen Erol Ceylan ve eşi Alexandra, İstanbul ve Belgrad’da vakıflar kurarak, zor durumda olan çocuklara yardım edecek.

    Henüz bir yaşına basmamış olan minik torunları Azra’nın ismiyle kurulacak olan vakıfta ihtiyacı olan çocuklara yiyecek, içecek, giysi gibi yardımların yapılacağını vurgulayan Alexandra Ceylan, “İlerleyen dönemlerde gece barınabilecekleri yatakhaneler de yapmayı planlıyoruz” dedi.

    2020 yılının kendileri için büyük zorluklarla geçtiğini vurgulayan Erol Ceylan, “Önceki yıllarda başta Almanya olmak üzere dünyanın dört bir yanında galalar düzenleyerek çok sayıda şampiyonlukları kulübümüze getiriyorduk. Ancak bu yıl Covid-19 pandemisi başta salon sporları olmak üzere, sanatsal ve kültürel etkinlikleri bitirme noktasına getirdi. 2020 yılı için İstanbul’da dört ayrı gala planlamıştık fakat maalesef pandemi kısıtlamaları nedeniyle bunları da gerçekleştiremedik. Tüm bu olumsuzluklara rağmen elimizden geldiğince sporcularımızı ringlere çıkarmaya çalıştık. En son Fransa’da üç boksörümüzü ringe çıkardık. Orada genç yeteneğimiz Volkan Gökçek’in hakkıyla kazandığı maçı rakibine vermeye çalıştılar ancak buna itiraz ederek yarım saat içinde zaferi yeniden sporcumuza iade ettik” şeklinde konuştu.

    Erol Ceylan’ın eşi Alexandra Ceylan ise, zorlu bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Yıl boyunca eşim ve ben çeşitli ülkelerde çalışmak zorunda olduğumuz için ailece çok fazla bir araya gelemedik ancak şimdi tüm aile bir araya gelerek çocuklarımız ve torunumuz ile birlikte huzur içinde yeni yıla girmeyi planlıyoruz. Kuracağımız vakfın çalışmalarını yapıyoruz. Umarız gelecek yıl daha iyi olur. Tüm dünyaya barış dolu, sağlıklı ve daha iyi bir yeni yıl diliyoruz” dedi.

  • Erzurum Ticaret Borsası’ndan ihtiyaçlı çocuklara tablet desteği

    Erzurum Ticaret Borsası’ndan ihtiyaçlı çocuklara tablet desteği

    Erzurum Ticaret Borsası, yeni tip korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında uzaktan eğitim gören öğrencilere destek olmak amacıyla Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile ihtiyaçlı 55 çocuğa tablet hediye etti.

    Bugün gerçekleşen tören ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Erzurum Ticaret Borsası’nın katkılarıyla temin edilen Eğitim Bilişim Ağı (EBA) uyumlu 55 tablet, Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral tarafından, İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’a imzalanan protokol ile takdim edildi. Yaklaşık 9 aydır etkili olan C ovid-19 salgını sebebiyle bu yıl eğitim yardımlarını uzaktan eğitime destek amacıyla tablet olarak yaptıklarını ifade eden Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral, okullarda yüz yüze eğitime geçilememesi nedeniyle uzaktan eğitimin büyük önem kazandığını ve bu anlamda maddi açıdan imkanı bulunmayan çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasına bir nebze katkıda bulunmak istediklerini belirtti. İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ise tablet bilgisayarı bulunmadığı için derslerini takip edemeyen, öğrencilerimize destek olmak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Erzurum Ticaret Borsası Başkanlığının katkıları ile alınan tabletlerin öğrencilerimizin geleceği için önemli bir katkı olduğunu vurgulayarak “ Nesillerin bilgiye daha kolay ulaşmasını sağlayacak eğitimlerine verdikleri destekten dolayı Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral’a teşekkür etti.

    Öte yandan gerçekleştirilen imza töreninin ardından, Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral ile İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz iki kurum arasında sürdürülen ortak projeler başta olmak üzere çeşitli konular ile İl Protokol Yürütme Kurulu protokolü çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalara yönelikte bilgi alışverişinde bulundular.

  • ETÜ Rektörü Prof. Dr. Çakmak’tan devlet korumasındaki çocuklara destek

    ETÜ Rektörü Prof. Dr. Çakmak’tan devlet korumasındaki çocuklara destek

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Nene Hatun Çocuk Evleri Sitesinde Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof Dr Bülent Çakmak’ın katkılarıyla eğitsel oyun alanı oluşturuldu.

    Programa ETÜ Rektörü Prof Dr Bülent Çakmak, eşi Behtiye Çakmak, AÇSH il Müdürü Cemil İlbaş, İl Müdür Yardımcısı Tamer Ekinci Nene Hatun ÇES Müdürü Cevat Çimen ve çocuklar katıldı.

    ETÜ Rektörü Prof Dr Bülent Çakmak, burada yaptığı konuşmada bir ülkenin geleceğinin çocuklar ve gençlerle şekilleneceğini belirterek, devlet korumasındaki çocuklara her fırsatta destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.

    Çakmak, çocuklara hitaben yaptığı konuşmada “Sizin gibi gençlerle birlikte olmak bizler için mutluluk verici. Etkinlik alanın oluşturulmasına katlı sağlayan Mine ve Betül Aydın hocalarınız ve Behtiye hanım yoğun gayret içerisinde oldular, amacımız sizlerin en iyi şekilde yetiştirilmenizi sağlamak. Gençlerimizin fiziksel, zihinsel ve psikolojinin gelişimi çok önemli, etkinlik alanıyla zihinsel becerilerinizi ve el becerilerinizi geliştirme imkanı bulacaksınız, geleceğimizin teminatı sizler olduğunuz için en güzel yerlere geleceksiniz. İleride bizlerin yerinde sizler olacaksınız, projemize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bu gibi alanların artmasını temenni ediyorum. Böylesine önemli projelerin hayata geçmesinde emeği geçen AÇSH İl Müdürümüz Cemil İlbaş ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi

    AÇSH İl Müdürü Cemil İlbaş ise Rektör Prof. Dr Çakmak ve eşi Behtiye Çakmak’a teşekkür ederek, çocukların sosyalleşmesi ve nitelikli eğitim alması için yoğun gayret içerisinde olduklarını söyledi.

    İlbaş, Prof Dr Çakmak’ın sosyal hizmetler konusundaki duyarlılığına teşekkür ederek şunları söyledi: “Oyun oynamak çocuklar için yemek yemek ve uyumak gibi doğal ihtiyaçtır. Aynı zamanda çocuğun psikolojik sosyal ve zihinsel gelişimini desteklemektedir.Çocuğun hayal dünyası,eğlencesi kişilik gelişiminin en önemli etmenidir. Oyun en iyi eğitim öğretim metotlarından biridir. Böylesine önemli bir projeye imza atan rektör hocamıza, eşi Behtiye hanıma, projemize emeği geçenlere, kuruluş yönetici ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum”

    Konuşmaların ardından etkinlik alanının açılışı gerçekleşti ve pasta kesimi yapıldı.

    Prof Dr Çakmak, eşi Behtiye Çalmak ve AÇSH İl Müdürü İlbaş çocuklarla bir süre sohbet ettiler.

  • “Skolyoz, kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülüyor”

    “Skolyoz, kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülüyor”

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer, omurganın sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelen skolyozun, kişilere göre değişen, kendine özgü tedavi gerektiren bir bulgu olduğunu, günümüzde skolyoz tedavisinde yaşanan gelişmelerin ise ümit verici olduğunu söyledi. Seçer, skolyozun kız çocuklarında erkek çocuklarına göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görüldüğünü belirtti.

    İnsan omurgasının arkadan bakıldığında tam düz olması gerekir. Skolyoz yani omurga eğriliği, sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelir. Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer, skolyozla ilgili yanlış bilinenler hakkında açıklamalarda bulundu.

    Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer, skolyoz’un aslında bir hastalık değil, bulgu olduğunu söyleyerek, “Nasıl ki farklı hastalıklara bağlı olarak ateş ya da ağrı gibi bulgular ortaya çıkabiliyorsa, çeşitli hastalıklar da skolyoza neden olabilir. Bu nedenle skolyoz, sağlıklı bir omurga yapısında oluşan biçimsel bir deformite olarak tanımlanabilir” dedi.

    Skolyozun toplumda görülme sıklığı yüzde 2 ile 4 arasında değişiyor

    Skolyozun birçok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı yaşlarda ve omurga yapısının çeşitli bölgelerinde de görülebileceğini belirten Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer, tedavisinin ise kişilere göre değişebileceğini ifade ederek, “Toplumda yaklaşık yüzde 2-4 oranında görülen skolyoz vakalarının çok büyük bir kısmı düşük dereceli eğriliklerden oluşuyor. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülüyor. Omurgasında eğrilik olan kişilerinse ancak yüzde 10’unda tedavi gerektirecek derece ilerliyor. Skolyoz takibinin ve tedavisinin hemen her basamağında düzenli egzersiz yapmak, sırt kaslarını güçlü tutmak, kondisyonu arttırmak ve daha formda olmak vazgeçilmez öğelerdir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer, omurgada yana doğru eğrilik, anormal kamburluk ya da anormal içe doğru eğrilik, anormal uzun kollar veya bacaklar, birbirine eşit olmayan omuzlar, bel ya da kalçalar, bacaklara göre gövdenin orantısız kısalığı, denge bozuklukları ve kişi öne eğildiğinde fark edilen sırt çıkıntılarının skolyozun varlığına işaret ettiği bilgisini verdi.

    Skolyoz türleri

    Skolyozun çok çeşitli türleri bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Seçe, “En sık görülen türün nedeni bilinmeyen skolyozdur. Bu türde, yana doğru eğilme dışında, omurların kendi etraflarında dönmesi de görülüyor. Omurlardaki bu dönme sırtta veya belde asimetrik çıkıntılar oluşmasına sebep oluyor. Sık görülen diğer bir skolyoz türü olan nöronunkiler skolyozun temel nedenleri arasında ise kas veya sinir hastalıkları yer alabiliyor. Konjenital skolyoz ise anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasında ortaya çıkan, omurga anomalilerine bağlı gelişebiliyor. İlk yıllarda hızlı ilerleme gösterdiğinden, tedavi süreci küçük yaşlarda cerrahi müdahaleyi gerektirebiliyor” şeklinde konuştu.

    Bunlar dışında, nörofibromatozis, çeşitli romatizmal hastalıklar, osteogenesis imperfecta, marfan sendromu, Ehler Dsanlos gibi çeşitli bağ dokusu hastalıkları, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, Morquio, Gaucher hastalığı gibi çeşitli metabolik hastalıklar ve bazı genetik sendromik hastalıkların da skolyoza neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Halil İbrahim Seçer tedavisinin de hastadan hastaya değiştiğini söyledi.

    “Skolyozun tedavisi hastadan hastaya değişiyor”

    Skolyozda tüm durumlara uygulanabilecek doğru ve tek bir tedavi seçeneği bulunmadığını aktaran Seçer, “Tanı alınan yaş, eğriliğin yeri ve derecesi, skolyozu oluşturan sebepler, muayene bulguları ve radyolojik tetkiklerden alınan veriler kişiselleştirilerek tedavi her hastaya özel olarak planlanıyor. Her bir tedavi seçeneğinin kendi içerisinde, hastaya göre değişiklik gösterse de skolyoz tanısı alındıktan sonra genel olarak üç alternatif yol izleniyor. İlk seçenek izlemdir. 20-25 dereceden küçük eğrilikler için uygundur ve belli aralıklar ile takip yapmaktan, sportif faaliyetlerle genel vücut kondisyonunu artırmaktan ibarettir. İkinci seçenek ise korse tedavisidir. Eğriliği 20-40 derece arasında olan ve büyüme potansiyeli olan kişilerde etkili olan bir yöntemdir. Korse kullananların ameliyat olma ihtimali düşer. Korsenin günde 20-23 saat takılı kalması etki gösterme açısından önemlidir. Diğer bir seçenek ise cerrahi tedavidir. Cerrahi, genel olarak 40-45 derece üzerindeki eğriliklerde gündeme gelir. Akciğer gelişiminin tamamlandığı ergenler ve erişkinlerde düzeltme ve dondurma (sabitleme) ameliyatları uygulanır” dedi.

    “Skolyoz tedavisindeki gelişmeler ümit verici”

    10 yaş altındaki çocuklarda büyümeyi ve akciğer gelişimini engelleyebileceği için dondurma ameliyatlarından uzak durulması gerektiğini belirten Seçer, çocuklarda klasik cerrahi yöntemin, omurgaya yerleştirilen çubukların dondurma işlemi yapmadan 6 ayda bir uzatılması olduğunu kaydetti. Bu ameliyatların hasta ve yakınları üzerinde oluşturduğu stres, neden oldukları komplikasyonlar ve ekonomik külfetlerinden dolayı doktorların başka çözümler aramaya yöneldiğini ifade eden Seçer, yapılan çalışmalar sonunda icat edilen manyetik rodlar sayesinde, uzamaların 2-3 ayda bir poliklinik şartlarında uzaktan kumanda ile ameliyatsız ve ağrısız bir şekilde gerçekleştirilebildiğine vurgu yaptı.

    Seçer, skolyozun cerrahi tedavisindeki önemli bir diğer kaygının ameliyat sırasında hastaların felç olma riski olduğunu belirterek, ameliyat sırasında sinirlerin işlevlerini devamlı olarak gösteren nöromonitorizasyon işleminin ülkemize 10 yıl önce geldiğini, bugün artık yaygın olarak kullanıldığını kaydetti. Seçer, “Böylelikle ameliyat sırasında sinir yaralanmasına neden olabilecek herhangi bir işlemin oluşturduğu etki anında anlaşılarak gerekli müdahale yapılabiliyor” dedi.

    Skolyoz ameliyatları ile ilgili en önemli sorunlardan biri de omurganın sabitlenip, belli kısmında omurga hareketliliğinin ortadan kalkması olduğunu aktaran Seçer, “Dondurma işlemi yapmadan, omurganın büyümesine ve hareketli kalmasına izin verecek düzeltme tekniği ile ilgili çalışmalar günümüzde yavaş yavaş meyvelerini veriyor. Omurgasında skolyoz olup halen büyüme potansiyeli olan hastalarda ‘gerdirme yöntemi’ olarak adlandırılan bir yöntem geliştirildi. Bu yöntemde sırt eğriliklerinin dış bükey tarafına endoskopik girişimle yandan vida konmakta ve bu vidalar kalın bir ip ile bağlanıp gerdirilerek bir miktar düzelme sağlanmakta ve eğriliğin dış bükey tarafının büyümesi engellenmektedir. Böylelikle iç bükey taraf büyümeye devam ederken dış bükey tarafın büyümesi vidalara bağlı ip sayesinde durmakta ve zaman içinde eğrilik kendiliğinden düzelmektedir. Ancak bu teknik henüz yaygınlaşmamıştır” ifadelerini kullandı.