Etiket: Çocuğun

  • Engelli Çocuğun Parasını Gasp Eden Zanlıdan ’Ben De Özürlüyüm’ Savunması

    Adana’da, yoğurt almaya giden 13 yaşındaki engelli çocuğun yanına yardım bahanesiyle yaklaşarak 10 lirasını zorla alan şüpheli, Hatay’da yakalandı. Şüphelinin, “Özürlü çocuğu neden gasp ettin” sorusunu “Ben de özürlüyüm” diye cevaplaması dikkat çekti.

    Olay, Yüreğir ilçesi 19 Mayıs Mahallesi Çukurova Caddesinde 19 Kasım’da meydana geldi. Bakkala yoğurt almaya giden engelli Murat Karakuş’un yanına yardım etme bahanesiyle gelen Uğur Solmaz (21), çocuğun boğazını sıkarak “Ya parayı verirsin ya da seni öldürürüm” dedi. Karakuş’un parayı vermesinin ardından Solmaz hızla olay yerinden kaçtı. Karakuş’un eve giderek yaşadıklarını annesine anlatması üzerine olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Cadde üzerindeki bir iş yerinin güvenlik kameralarını inceleyen polis, şüpheli Solmaz’ı Hatay’ın Payas ilçesinde bir yakınının evinde yakaladı. Adana Emniyet Müdürlüğüne getirilen Uğur Solmaz’ın suçlamaları kabul ederek, “İhtiyacım vardı” diye savunma yaptığı öğrenildi.

    Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Solmaz, burada gazetecilere pişman olduğunu söyledi. Solmaz, gazetecilerin “Çocuk özürlüymüş” sorusuna, “Ben de özürlüyüm” diye cevap verdi. Herhangi bir engelli raporunun olmadığı bildirilen şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Mayına Basan Çocuğun Hayatı Karardı

    Hakkari’nin Şemdinli ilçesi, Üzümkıran köyünde ailesiyle birlikte piknik yaptıkları sırada teröristlerce döşenen mayına basan 11 yaşındaki Suat Fırat iki gözünü, iki kolunu ve bir yumurtalığını kaybetti.

    8 Kasım tarihinde meydana gelen olayda, 12 yaşındaki kuzeni Menifa Fırat ile oyun oynayan 11 yaşındaki Suat Fırat, mayına bastı. Yaşanan büyük patlama sonrasında yanık içinde kalan Suat Fırat ağır yaralanırken, patlamadan etkilenen 12 yaşındaki Menifa Fırat da yaralandı. Patlama sesini duyan yakınları tarafından Yüksekova’daki bir hastaneye kaldırılan Fırat, yapılan ilk müdahalenin ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Küçük Suat’a burada da gerekli müdahale yapılamayınca, Gaziantep’te özel bir hastaneye getirildi. Burada doktorlarca yapılan gerekli müdahaleye rağmen, yüzü paramparça olan Küçük Suat iki gözünü kaybetti, iki kolu koptu ve yumurtalığı büyük tahribat gördü. Bir ayağından da ağır şekilde yaralanan Suat’ın bir ayağını kullanmasının da zor olduğu belirtildi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Suat’ın kuzeni Menifa ise akciğerinden ve karaciğerinden büyük hasarlar aldı. Kuzeninin de felç olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylenen Nezir Fırat, “Gördüğünüz gibi çocuğun durumu bu. Tuzaklı bir mayın sonucu çocuk bu duruma düştü. İki eli kesilmiş durumda iki gözü kayıp ayağının birinin kesilme ihtimali var. Kan dolaşımı olmayınca muhtemelen kesilecek. Cinsiyet organlarından olan yumurtalıklardan birisi gitti. Teröre lanet olsun. Teröristlerin artık 11 yaşındaki çocuğa gücü yetiyor. Kuzenim de Van Yüzüncü Yıl Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi görmekte. Onun durumu bundan daha ağır, benim çocuğumun durumu ondan daha ağır, yani ikisi de birbirinden kötü durumda. Hangisine bakacağız şaştık kaldık, işin içinden çıkamıyoruz” dedi.

    “MAYINLAR SİVİL HALKA YÖNELİK”

    Mayınların iki gün önce döşendiğini dile getiren acılı baba Fırat, mayınların hedefinin ise sivil halk olduğunu kaydetti. Olayın ardından dünyasının karardığını söyleyen acılı baba, “Tek lafım teröre lanet olsun. Allah’ından bulsun bunu yapanlar. Benim oğlumdan daha beter olsunlar’’ diye konuştu.

    Devletten yardım isteyen baba Fırat, oğlunun hayatını karartanların bulunup hesap sorulmasını istedi. Kendisini ziyaret eden hiç bir devlet yetkilisi olmadığını belirten Fırat, “Devletin yetkililerinden gereğinin yapılmasını istiyoruz. Gelip ziyaret etmelerini bekliyoruz. Ne hale geldiğini görsünler, tek oğlumdu dünyam karardı artık, bu yaşta hapse düştü çocuğum. Askerler için kurulan bir tuzak değildir. Oradan sivil halktan başka ve çocuklardan başka kimse geçmiyor. Oradan millet odun filan topluyor, onlar için yapılmış mayın. Halkı takibe almışlar. Çocuğun hangi yaralarına bakayım, kuzeni daha beter, akciğerinde hasar var, karaciğerinde hasar var. Felç durumuyla karşı karşıya, dünyam yıkıldı, gereğinin yapılmasını istiyorum. Kaç gündür buradayız hiçbir devlet yetkilisi kapımızı açıp da bakmadı. Sağ olsunlar hastane personeli sayesinde ayakta durdu bugüne kadar. Onlar da olmasa daha beter olurdu. Onlar sayesinde ayaktayız. Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.

    Acılı baba, oğlunun “Baba ayağa kalkmak istiyorum, beni buradan götür, gözlerimi aç” demesi üzerine gözyaşlarına engel olamadı.

  • Savaş, 385 Bin Suriyeli Çocuğun Okul Hayalini Bitirdi

    Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan okul çağındaki 600 bin çocuktan 385 bini okula gidemiyor.

    Suriye’de yaklaşık 5 yıldır devam eden ve 350 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşta hayatta kalabilmek için milyonlarca Suriyeli göçmen duruma düştü. Bu durumdan en çok etkilenen isimler ise çocuklar oldu. Bu çocukların kimi göç yolunda ölürken hayatta kalanlar ise okula gidemeden sağlıksız koşullarda hayatlarını devam ediyorlar.

    Suriye’deki göçten en çok mülteci kabul eden ülkelerin başında da Türkiye geliyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre, Suriye’deki çatışmadan komşu ülkelere kaçan mültecilerin sayısı 4 milyonu geçti. Ayrıca buna ek olarak, en az 7.6 milyon kişi Suriye içinde yerlerinden edilmiş durumda. Bu insanların çoğu zor koşullarda ve ulaşması zor yerlerde yaşıyor. Türkiye bu 4 milyon mülteciden 1 milyon 938 bin 999 kişiye misafirlik yaparak en çok Suriyeli mülteci kabul eden ülkelerin başında geliyor. Kamplarda kalan Suriyeli sayısı 259 bin 523 olurken kamp dışında kalan Suriyeli sayısı ise 1 milyon 679 bin 476. Türkiye’de bulunan Suriyeli çocuk sayısı ise 1 milyon 51 bin. Bu sayı Suriyeli çocuk sayısının yüzde 54’nü oluşturuyor. Okul çağındaki Suriyeli sayısı 600 bin. Bu çocuklardan 385 bini okula gidemiyor. Türkiye, Suriyelilerin olduğu illerde onların okula gitmesi için çok sayıda okul açsa da çocukların yüzde 60’ı halen okula gidemiyor. Bu çocukların kimi mendil, kimi su, kimi sakız satarken, kimi ise ya atık kağıt topluyor, ya da trafik ışıklarında duran araçların camını silerek ailesinin ve kendinin karnını doyurmaya çalışıyor.