Etiket: Çocuğun

  • Foseptik çukurunda ölü bulunan 7 yaşındaki çocuğun cenazesi alındı

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde üstü açık foseptik çukurunda ölü bulunan 7 yaşındaki Sevgi B.’nin cenazesi defnedilmek üzere Adli Tıp morgundan alındı.

    Manavgat’ın Taşağıl Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde evlerinin yakınındaki foseptik çukurunda ölü bulunan Sevgi B.’nin cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan alındı. Annesiyle yaşadığı öğrenilen 7 yaşındaki talihsiz çocuk Serik’te 6 yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden babasının yanına defnedilecek. Sevgi B.’nin yapılan ön otopsi raporunda herhangi bir darp izine rastlanmadığı öğrenildi.

    Sevgi B.’nin dayısı Mutlu Can, yeğeninin evin yakınında bulunan çukurun yanında sürekli oynadığını söyledi. Dayı Can, “Çocuklar oynarken, kuyunun orada su dolduruyordu. Oraya gittiğinde düşüyor. Orada tuvalet çukuru varmış, su doldurmaya gittiğinde ben de yoktum. Haber verdiklerinde gittim. Sonrasında bana telefon geldi. Aldık hepsi bu. Çukur da 2-3 metre derinliğindeymiş. Bizim bildiğimiz bu kadar. Sevgi’yi de babasının yanına defnedeceğiz” dedi.

  • Küçük çocuğun organları 3 hastaya umut oldu

    Mardin’de beyin ölümü gerçekleşen 3 yaşındaki çocuğun bağışlanan organları Malatya’da tedavi gören 3 hastaya umut oldu.

    Mardin’de beyin ölümü gerçekleşen 3 yaşındaki Abdulhadi G’nin karaciğer ve 2 böbreği, ailesinin onay vermesi üzerine ambulans uçakla Malatya’ya götürülerek, burada organ bekleyen 3 hastaya nakledildi. Nusaybin’de doğumdan kaynaklı rahatsızlıktan dolayı kaldırıldığı Nusaybin Devlet Hastanesinde duran kalbi doktorlar tarafından yapılan kalp mesajıyla tekrar çalıştırılan ve Mardin Özel Park Hastanesine sevk edilen 3 yaşındaki Abdulhadi G’nin beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin bebeğin organlarını bağışlaması üzerine akşam Malatya’dan ambulans uçakla Mardin’e gelen nakil ekibi ve Mardin Özel Park Hastanesinden Anestezi Uzmanı Dr. Ali Rıza Şeren, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Bağcıer ile ekibinin yaklaşık 3 saat süren operasyonla aldığı organlar, gece saatlerinde Malatya’ya gönderildi.

    Yapılan organ bağışıyla ilgili açıklamalarda bulunan Anestezi Uzmanı Uz. Dr. Ali Rıza Şeren, “Hastamız doğumdan itibaren beyin gelişimi ile ilgili bir problemden dolayı tedavi görüyordu. Hastanın ailesi küçük çocuğu en son dün Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırmıştı. Küçük çocuğun Nusaybin Devlet Hastanesinde kalbi durmuş ve doktorlar tarafından yapılan 5 dakikalık kalp masajı ile yeniden kalbi çalıştırılıp yoğum bakım ünitesine alınmıştı. Hasta daha sonra hastanemize sevk edildi. Hastanemizde yoğum bakım ünitesinde tedavi altına alınan çocuğun yapılan tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Hastamızın beyin ölümü gerçekleştikten sonra babası ve yakınlarıyla organların bağışlanması için görüşme yapıldı. Aile ve yakınları sağ olsunlar olumlu olarak cevap verdi. Ailenin ve yakınlarının olumlu cevabından sonra organ nakli sürecini başlattık. Yapılan operasyonla bir tane karaciğer ve iki adet böbrek nakil ekipleri tarafından alınarak Malatya’da üç hastaya nakledilmek üzere yola çıktı” dedi.

    “Organ bağışı konusunda empati yapmalıyız”

    Mardin’de ikinci kez organ bağışı gerçekleştiğini anımsatan Şeren, “Hastanemizde daha önce de bir organ bağışı olmuştu. Yapılan bu nakil ile Mardin’de ikinci kez organ bağışı gerçekleşmiş oldu. Organ bağışlarını kabul eden iki ailemizin de kendi çocukları doğum itibariyle organ yetmezliği ve uzun süre tıbbi problemleri nedeniyle uzun süreli tıbbi bakım almakta olan çocuklardı. Organ bağışını kabul eden iki ailemiz de, çocukları da organ bağışı beklediği için organ ihtiyacı olan insanların neler yaşadıklarını biliyorlardı. Organ bağışlarını kabul eden ailelerimiz yaşanan sıkıntıları bildikleri için başkaları da bizim çektiğimiz sıkıntıyı çekmesin, hastaları hayat bulsunlar diyerek gayet aklıselim bir düşünceyle organ bağışı yapmayı kabul ettiler. İnşallah bu örnekler artıkça insanların organ bağışı konusundaki bakışı da değişir. Mardin genelinde başka nedenlerden dolayı insanlar pek organ bağışı yapma taraftarı değil. Bu sıkıntılar herkesin başına gelebilir. Bu sıkıntı hepimizin başına gelebilir. Böbrek yetmezliği çeken bir çocuk veya yetişkinin organ nakli dışında bir başka çaresi olmuyor. Organ bağışına hepimiz ihtiyaç duyabiliriz insanlarımız organ bağışı konusunda empati yapmalıdır” diye konuştu.

    “Toplumdaki yanlış algının yıkılması gerekiyor”

    Organ bağışı konusunda toplumdaki yanlış algının yıkılması gerektiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Bağcıer ise, “Ülkemizde kadavra bağışı hala yeterli düzeye ulaşamadı. Bu toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkmakla beraber organ bağışı algısında oluşmuş bir hatadır. Toplumdaki bu yanlış algının yıkılması gerekiyor” dedi.

  • (özel haber) FETÖ’nün hasta çocuğun yardım parasına göz diktiği iddiası

    Afyonkarahisar’da kalbi delik olan 1 yaşındaki oğlu için FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Kimse Yok Mu Derneği aracılığı ile yardım kampanyası başlatıldığını, ancak kampanyada toplanan paralarını kendilerine verilmeyip örgüte aktarıldığını öne süren anne Latife Taşköprü, “Çocuğumun bu FETÖ’cüler parasını yediğinden dolayı zehir zıkkım olsun diyorum” dedi.

    2013 yılında doğuştan kalbi delik olan ve o zaman henüz 10 aylık olan Ömer Rüzgar isimli çocuklarının sağlığına kavuşması için Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine başvurduklarını ifade eden anne Latife Taşköprü, derneğin çocukları için topladıkları yardım paralarını örgüte aktardıklarını öne sürdü. Eşi Kemal Taşköprü’nün belinden olduğu ameliyat nedeniyle yüzde 93 engelli ve yatalak olduğunu aktaran Taşköprü FETÖ’nün kendilerini mağdur ettiğini belirtti. O dönemde çocuklarının sağlığı için derneğe başvurduklarını vurgulayan anne Taşköprü sonrasında yaşanan süreci ise şöyle anlattı:

    “O zaman zor durumdaydık aynı bu şekilde. Kimse Yok Mu? Derneğine gittim yardım istemek için. Oradan bana bir form verdiler doldurup verdim. Onlar da bana 15 gün sonra telefon ettiler ‘gel sana koli vereceğiz’ diye. Ben de gittim kolimi aldım, arkasından kıyafet verdiler. 3-4 ay sonra tekrardan koli ile kışlık elbise verdiler. Çocuğumun kalbi delikti, çocuğumun raporlarını götürdüm onlara izah ettim. Mustafa Çobanoğlu bana ‘10-15 dakika burada bekler misin?’ dedi, ben de beklerim dedim. O bir telefon görüşmesi yaptı sonra bir gazeteci kız geldi benimle röportaj yapmak için ‘size yardım toplayacağız, durumunuz kötü olduğu için en azından bir destek olur’ dediler. Biz de tamam deyip röportaj yaptık çocuğumla birlikte. Bu röportaj yapılıp gazeteye çıktıktan sonra gazeteci bana ‘ablacığım sen Bank Asya’dan gidip hesap açtıracaksın, tekrar biz Kimse Yok Mu? Derneğine hesap açtıracağız, derneğe yatacak paraları biz de sizin hesabınıza aktaracağız’ dediler.”

    “Yardım paralarını hiçbir şekilde görmedik”

    Ömer Rüzgar için dernek aracılığı 29 Mayıs 2015 tarihinde yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Bank Asya’da yardım toplanması için hesaplar açıldığını vurgulayan anne Taşköprü, kendisi için açılan hesabın banka cüzdanını göstererek, dernekten toplanan yardımlardan hiçbir şekilde hesaplarına aktarım yapılmadığını iddia etti. Taşköprü, “Hesapları Mustafa Çobanoğlu açtırdı. Bana ‘gidip Bank Asya’ya hesap açtıracaksın çocuğuna toplanan paraları biz oraya yatıracağız, ilk önce biz açtıracağız hesabı ondan sonra sizin hesaba yatıracağız’ dediler. Ama biz hesabı açtırdık hiçbir şekilde bize yatmadı. Kendilerine sorduğumuzda bize bütün büyük iş adamlarından yardım toplandığını söyledi, ama biz bu yardımlarım hiç birini göremedik. İnternet ve gazetelere demeçler vermişler ‘bütün iş adamlarından yardım toplanıyor’ diye. Ben gidip sorduğum zaman bunlar bana hiçbir yardım toplanmadığını söylediler. Sorduğumuzda da bize sade iki öğrencinin 190 TL bir yardım yaptıklarını söylediler. Yardım paralarını hiçbir şekilde görmedik, 190 TL para aldık biz oradan” diye konuştu.

    “15 Temmuz’da bunları benim ülkeme yapanlar, çocuğuma da bu şekilde yapmıştır”

    15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkan hainlere Kimse Yok Mu Derneği’nin de alet olduğunu gördükten sonra çocuğu için toplanan yardım paralarının kendilerine verilmeyip örgüte aktarıldığı yönünde şüphelerinin iyice arttığını dile getiren Taşköprü, “Benim çocuğuma toplanan paralar büyük bir ihtimalle FETÖ’ye gitti. Ben çocuğumun hakkını arıyorum. Çocuğuma yapılan yardımların ortaya çıkmasını istiyorum. Bize dediler ki, ‘yardım toplanıyor’ ama bize hiçbir şekilde yardım yapmadıkları için ve bunlarda FETÖ’cü çıktığı için ben çocuğumun hakkını arıyorum. 15 Temmuz’da bunları benim ülkeme yapanlar, benim çocuğuma da bu şekilde yapmış olabilirler çocuğumun yardım paralarını çaldıklarını düşünüyorum. Hiçbir şekilde para yatmadı. Benim 10 aylık çocuğumun kalbi delikken bir hastalığı vardı halen devam ediyor. Ömer Rüzgar isimli çocuğumun bu FETÖ’cüler parasını yediğinden dolayı zehir zıkkım olsun diyorum. Devletimizden de yardım bekliyorum. Bir şekilde bunların araştırılmasını istiyorum, dava açılmasını istiyorum” dedi.

    Derneğin 30 Aralık 2013’te yaptığı basın açıklaması her şeyi doğrular nitelikte

    30 Aralık 2013 Kimse Yok Mu Derneği Afyonkarahisar Şube Müdürü Mustafa Çobanoğlu ise kentteki yerel ve ulusal medya kuruluşlarına gönderdiği basın açıklamasının ise annenin iddialarını adeta doğrular nitelikte. Çobanoğlu,o dönemde yaptığı açıklamada, “Ailemiz daha önceden de derneğimize kayıtlı ve yardım alan ailelerin arasındaydı. Ailenin sağlık ve tüm giderlerini karşılamak için biz de çalışma başlatmıştık. Ama bebeğimizin sağlık giderleri fazla olmasından dolayı yetiştiremiyorduk. Ömer Rüzgar bebek ile ilgili basında çıkan haberlerin ardından adeta yardımseverlerimiz seferber oldu. Biz ailemizin adına bir banka hesabı açacağız ve gelen yardımları makbuzlar karşılığında ailemize vereceğiz. İnşallah gelen yardımlar ile Ömer Rüzgar bebeğimiz hayata daha fazla bağlanacak” demişti.

    Çocuğun tedavisi devam ediyor

    Öte yandan, kendisi için toplanan yardım paralarının FETÖ’ye aktarıldığı iddia edilen Ömer Rüzgar ise şu an da 4 yaşında. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından aylık 470 TL’lik engelli maaşı bağlanan küçük çocuğun tedavisinin aralıklarla devam ettiği öğrenilirken, doktorların 7 yaşından sonra ameliyat olabileceğini söyledikleri minik çocuğun sağlığına kavuşabileceği kaydedildi. Babası Kemal Taaşköprü’nün belinden olduğu ameliyat nedeniyle yüzde 93 engelli ve yatalak olan küçük çocuk şimdi sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.

  • Çocuğun parmağına sıkışan yüzük hastanede çıkartıldı

    Şanlıurfa’da çocuğun parmağına sıkışan yüzük, hastanede çıkartıldı.

    Edinilen bilgiye göre, Şanlıurfa’nın Uğurlu kırsal mahallesinde parmağına yüzük sıkışan 11 yaşındaki Hüseyin A., yakınlarıyla birlikte il merkezinde bulunan itfaiye müdürlüğüne giderek yardım istedi. Çocuğun parmağındaki yüzüğü kontrol eden ekipler, araçla hastaneye götürdü. Ekipler, doktorlarla birlikte çocuğun parmağındaki yüzüğü herhangi bir sorun yaşanmadan çıkarttı.

  • Çöken binanın altında kalan 5 yaşındaki çocuğun cenazesi Adli Tıp’tan alındı

    İSTANBUL (İHA) – İstanbul Zeytinburnu’nda dün çöken binanın altında kalarak hayatını kaybeden 5 yaşındaki ikiz kardeşlerden Mehmet Özdener’in cenazesi ailesi tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı. İkizlerin dedesi yaşanan korku dolu anları anlatırken, hayatını kaybeden çocuğun anne ve babası ise birbirlerine sarılarak ağladı.

    Zeytinburnu Rauf Denktaş Caddesi üzerinde bulunan ve 2 yıl önce boşaltılan bina dün akşam saatlerinde çöktü. Çöken binanın altında kalan 5 yaşındaki Mehmet Özdener hayatını kaybetti. İkiz kardeşlerden birisi olan Özdener’in cenazesi incelemelerin ardından ailesi tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı.

    İkizlerin dedesi yaşanan korku dolu anları anlattı

    Dün yaşanan talihsiz olayda ikiz kardeşi ile birlikte eve gelirken enkazın altında kalan 5 yaşındaki Mehmet Özdener’in dedesi korku dolu anları anlattı.

    Dede Yavuz Özdener, “Eve 150-200 metre bir mesafe kalmıştı. Tam oradan geçiyorduk birden bir gürültü koptu. Toz bulutunun içerisinde kaldık. Çocuklar orada. En son gözümüzü hastanede açtık. Çocuklar önümde ben de tam arkalarından gidiyordum. Bir anda patlama olunca beni fırlattı attı, çocuklar da orada kaldı. Ben o esnada kendimi toparlamaya çalıştım. Bağırmaya başladım. Toz bulutunun içerisinde çocukları bulamıyorum. Herkes orada, ana baba günü oldu, kıyamet kopuyor. Orada vatandaşlar geldi çocukları çıkardı. Ben o an bulamadım çocukları. Sonra hastaneye kaldırdık. Olay böyle oldu” dedi.

    Torunlarını kreşten alan dede Özdener, “Kreşten çocukları alarak eve götürüyordum. Akşam bizde kalacaklardı. İkisi önümde, ben de arkadan gidiyordum. Kaldırımın üzerindeydik zaten. Ben hafif yaralandım. Bana bir şey olsaydı da keşke onlara bir şey olmasaydı. Keşke ben gitseydim” şeklinde konuştu.

    Çocuğun cenazesi Ordu’da defnedilecek

    5 yaşındaki Mehmet Özdener’in babasının yakın arkadaşı Tuncay Recai, “Başımız sağolsun, acılıyız. Cenazemiz yarın Ordu’nun Kumru ilçesinde defnedilecek. Dedesiyle birlikte kreşten çıkıp eve dönüyorlardı. Ondan sonra da malum kaza gerçekleşiyor. İkizlerden birisi hayatını kaybetti diğerinin ise sağlık durumu iyi. Ciğerlerinde bir sıvı gördükleri için bekletiyorlar. Olayda dede dizinden ve parmağından hafif şekilde yaralandı” ifadelerini kaydetti.

    Cenaze Adli Tıptan çıkartıldığı esnada yakınları göz yaşlarına boğulurken, ikiz çocuklarından birini kaybeden acılı anne-baba ise birbirlerine sarılarak ağladı.

    Baba Orhan Yusuf Özdener’in bir otelde müdür olarak çalıştığı, anne Lena Özdener’in ise Kanada vatandaşı olduğu öğrenildi. Adli Tıp kurumundan alınan Mehmet Özdener’in cenazesi ise Ordu’nun Kumru ilçesinde defnedilecek.