Etiket: cinsellik

  • ‘Kanserli Hastalıklarda Cinsellik’ etkinliği SAÜ’de düzenlendi

    Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından ‘Kanserli Hastalıklarda Cinsellik’ başlıklı bir etkinlik düzenlendi.

    SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen etkinliğe Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Aygin konuşmacı olarak katıldı. Birçok kanserin görülme sıklığının her yıl giderek artmaya başladığına dikkat çeken Doç. Dr. Aygin, “Ancak bazı kanser türlerinde erken tanı ile beraber görülme sıklığında düşüş yaşandı. Ama geriye kalan türler için bunu söylemek mümkün değil. Giderek sayısı artıyor. İşte bu yüzden erken tanının çok büyük bir önemi var” dedi.

    2016 yılı verilerine göre en çok meme, akciğer, prostat, kolon gibi kanser türlerinin göründüğünü belirten Doç. Dr. Aygin, “Kanser hastaları çoğu zaman sadece ‘kanserden kurtulayım bitsin, yeterli’ derdinde olmuyorlar. Bunun yanında hormonal değişiklikler olur mu, cinsel ilişkiden korkar mıyım, öz yeterliliğim kaybolur mu gibi birçok soruyla karşı karşıya kalıyorlar. Hastalar cinsel konuları hemşirelere danışmaya çekiniyorlar. Aynı şekilde hemşireler de hastalarına sormaya çekiniyorlar. Cinsellik hep üstü kapatılan bir konudur. Fakat bu çok yanlış bir algı. Hemşirelere cinsellik konusunda yeteri kadar bilgi verilirse, onlar da bu konu hakkında hastalara bilgilendirme yapabilirler. Hastalar çekinebiliyorlar. Bu konuyu rahat konuşacakları, birebir danışma fırsatı bulacakları odaların yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Etkinlik sonunda Doç. Dr. Dilek Aygin’e teşekkür belgesi verildi.

  • Engellilerde Cinsellik Semineri Düzenlendi

    Eyüp’te düzenlenen ’Engellilerde Cinsellik’ seminerinde konuşan Psikolog Ece Hazal Bektaşoğlu, “Engelli çocuklarımıza durumlarına göre cinselliği öğretmemiz gerekiyor. Onlar normal insanlara göre daha savunmasız oldukları için istismara daha çok maruz kalabiliyorlar” dedi.

    Eyüp Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü ve İBB Engelliler Müdürlüğü’nün birlikte düzenlediği ’Engellilerde Cinsellik’ semineri Psikolog Ece Hazal Bektaşoğlu’nun sunumuyla Eyüp Sosyal Hizmet Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

    “ONLAR DAHA FAZLA CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALABİLİYOR”

    Engelli insanların cinsel ihtiyaçlarının normal insanlardan farklı olmadığını söyleyen Ece Hazal Bektaşoğlu, bu konudaki sorunun insanların ön yargıları olduğunu belirtti. Ailelerin engelli çocuklarına cinsellik konusunda daha hassas yaklaşmaları gerektiğinin altını çizen Bektaşoğlu, onlara ilk etapta vücutlarının özel olduğunu öğretmeleri gerektiğini söyledi.

    Bektaşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

    “Engelli çocuklarımıza durumlarına göre cinselliği öğretmemiz gerekiyor. Onlar normal insanlara göre daha savunmasız oldukları için istismara daha çok maruz kalabiliyorlar. Örneğin belki sadece iletişim kurmak sarılmak istediği birinin cinsel tacizine uğrayabilir. Çocuklarımızı bu anlamda takip etmemiz gerekir. Ayrıca cinsel basamaklarda ergenlik öncesi ve sonrası dönemlerini de takip etmeliyiz.”

    Katılımcıların ilgiyle takip ettiği seminer, Bektaşoğlu’nun soruları cevaplamasıyla son buldu.

  • Cinsellik Hakkında Yanlış Bilgi Çocukları Olumsuz Etkiliyor!

    Psikiyatrist Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, cinsellik hakkında yanlış bilgilerin çocukları olumsuz etkilediğini söyledi.

    Cinsel baskı ve cinsel korkular konusunda açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Cinsellik hayatın zevk veren bir alanı olarak değerlendirilebilir. Ancak cinsellikle ilgili hissedilen baskı ve korkular, kişinin yaşamını ve özellikle de cinsel yaşamını oldukça etkiler. Cinsel baskı ve korkuların nedenleri kişinin çevreden edindiği bazen doğru bazen yanlış bilgilerdir. Bu bilgilerin bazısı tamamen yanlıştır. Bazısı ise kişinin yaşadığı ancak bugün, tedavilerle ortadan kaldırılabilen sorunlardır” diye konuştu.

    Yrd. Doç. Dr. Üney, cinsel korku ve baskıları işe şöyle sıraladı:

    “İlk gece korkusu; Birçok kişinin cinsellikle ilgili bilgi kaynağı, arkadaşları ve çevresidir. Kadınlar ilk cinsel birleşmede kanamanın şiddetli olacağı ve durdurulmasının zor olacağı, cinsel birleşme sonucu aşırı bir ağrı olacağı, cinsel birleşme esnasında kenetlenme olabileceği bu nedenle doktora gitmek durumunda kalınabileceğini duyarlar. Bu korkular nedeniyle cinsel birleşmeden kaçınırlar. Oysaki bunların tamamı yanlış bilgilerdir. Bu kişilerde Vajinusmus (birleşememe) sorunu ortaya çıkabilir.

    Sertleşme problemleri; Erkeklerin bazısı bir kez sertleşme sorunu yaşadıklarında bunun kalıcı olabileceğini düşünerek ve hatta erkekliğinin bittiğini düşünerek cinsellikten uzaklaşabilirler. Böyle bir sorun yaşandığında, bir cinsel terapiste giderek tedavi olabilirler. Bunun tedavisi mümkündür.

    Cinsellik konuşma korkusu; Çiftlerin birçoğu uzun yıllar birlikte olmalarına rağmen cinsellik esnasında istediklerini ya da istemediklerini ifade etmek konusunda oldukça zorlanırlar. Toplumda cinselliği konuşmanın ayıp sayılacağı hatta kadınların bu konuda konuşmalarının başka anlamlara çekilebileceği ile ilgili korkuları olabilir. Bu sorun ileride cinsel isteksizliğe neden olabilir.

    Kadının cinselliği başlatması; Birçok kadın cinsel isteği olduğu halde karşı tarafın kendini aşırı istekli, hafif kadın olarak değerlendirebileceği korkusuyla cinselliği başlatmaktan korkarlar.

    Cinsellikle ilgili aşağılamalar veya aşırı sert eleştiriler; Çiftlerden birisi cinsellikte aşırı eleştirel davranırsa diğerinin kendine güveni sarsılabilir. Her cinsel ilişki sırasında bir baskı hisseder ve sonunda korkuları gelişir. Bunların sonucu olarak cinsellikte baskı oluşur.

    Bedenini beğenmeme; Bedenini beğenmeyen ve bu konuda korku yaşayan kişiler cinsellikten uzaklaşabilirler. Bir kısmı ise aşırı karanlık ortam dışında cinsellik yaşayamazlar.

    Çocuk yapma baskısı; Çiftin uğraşıları soncunda çocuklarının olmaması onları baskı altında bırakır. Cinselliklerinin temel nedeni çocuk haline gelir. Bir süre sonra cinsellik zevk alınan bir alan olmaktan çıkar. Mecburi bir iş haline dönüşür. Sonuçta çift cinsellikten uzaklaşır.

    Hastalıklar ve cinsellik; Kişiler yaşın ilerlemesi ve bazı kronik hastalıklar sonucu cinsellikten uzaklaşabilirler. Cinselliğin bu hastalıkları artırabileceği ile ilgili yanlış bir korku yaşamalarına sebep olabilir.”

    Çocukların ve gençlerin cinsellikle ilgili soru sormaları veya konuşmalarının ayıp olarak değerlendirildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Üney, “Hatta bazı aileler ciddi bir tepki verebilirler. Oysa ki onlarla bunu anlayabilecekleri ölçüde konuşmak ve bilgilendirmek gerekir. Bu bilgi isteğini aile karşılamazsa yanlış bir yerden eksik ya da hatalı bilgi edinebilir. Bu konular, gençlerde ve çocuklarda baskı oluşturur. Yetişkin olduklarında bu baskı hissi nedeniyle cinsellikten soğuyabilirler. Yaşlılığın ve menapozun cinselliği engellediğine de dair yanlış bir bilgi vardır. Hatta bu nedenle bazı insanlar yaşlanmaktan korkar. Belki yaşlılıkla birlikte cinsellik yaşama sıklığı azalır ancak cinsel istek hiçbir zaman azalmaz” ifadelerini kaydetti.

  • Çocukların Cinsellik Sorularına Dikkat

    Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, çocukların cinsellik sorularına dikkat edilmesi konusunda ebeveynleri uyardı.

    Toplumumuzda cinselliğin her zaman tartışılan bir konu olduğunu kaydeden Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Bu konuyu konuşmak tehlikeli midir? Kiminle nasıl konuşulmalı? Doğru bilgi nerden edinilir? Çocukların cinsellikle ilgili sorularına nasıl yanıt verilir? Gençler cinsellikle ilgili bilgileri nereden öğrenmeli? Cinsel sorunlarda kimlerden yardım alınmalı? Eşler arası cinsellikle ilgili sorunlar nasıl çözülmeli? Neler cinsel sorundur? Toplumun büyük bir kısmı cinsel bilgiyi akranlarından öğrenir. Ancak, tuhaf olan akranları da ancak kendisi kadar bilmektedir. Diğer bir bilgilenme yolu internettir. İnternetteki bilgilerin doğru olup olmadığı ise her zaman tartışma konusudur. Sağlıklı cinsel bilgiler olmadığında, cinsel sorunu saptamak da zordur” dedi.

    Cinsellikle ilgili çocukların sorduğu sorulara, onların anlayacağı şekilde sade cevaplar verilmelidir. Ancak cinsel konularda edinilen bilgilerin başkalarıyla paylaşmanın sakıncalarını ve mahremiyetle ilgili konuları da anlatmak gerekir. Çocuklar bu konuda, ayıp bir daha sorma, nereden öğreniyorsun bu konuları şeklinde azarlanmamalıdır. Çünkü aileye sormazsa başkalarından saçma sapan bilgiler edinmesi olasıdır. Ayrıca kendi bedeninin kendisine ait olduğu ve ona herhangi bir kimsenin dokunamayacağı konusunda çocuk bilgilendirilmelidir.

    Ergenlik döneminde cinsellikle ile bilgilenmenin oldukça sıkıntılı olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Gencin kendi cinselliğini keşfiyle, neyi nereye kadar yaşayacağı konusu önem kazanır. Kendine güveni gelişen kişiler bu konuda daha şanslıdır. Sınırlarını daha iyi bilirler. Ancak kendine güvenmeyen gençler ise hatalar yapmaya daha açıktır. Ailenin çocuğuna zamanında kendine güven aşılaması, dürüst bir ilişki içinde olması, gencinde dürüst ve sınırlarını bilen birisi haline gelmesinde önemli bir rol oynar. Cinsellik nereye kadar konuşulmalıdır sorusu önemlidir. Bu alanın mahremiyet içerdiğini unutmamak gerekir. Bu konuda olur olmaz konuşmak ne kadar uygunsuz ise hiç konuşmamak ve yok saymak da o kadar uygunsuzdur. Belki erkek çocuğun baba tarafından, kız çocuğun anne tarafından bilgilendirilmesi daha uygun olur. Ayrıca ergenlikte uygunsuz cinsel yaşantılar, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar ve istenilmeyen gebelikler de giderek sorun haline gelmeye başlamıştır. Cinsellikle ilgili bilgilendirme de bu konulara da yer verilmelidir. Cinsel bilgilenmede bu konu ile ilgili kurulmuş derneklerin web sayfaları, bu konuda uzman kişilerin yazıları veya kitaplar yol gösterici olabilir” diye konuştu.

    “Cinsellik eşler arasında da konuşulması ve sorunların saptanması zor olan bir konudur” diyen Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, daha sonra şunları kaydetti; “Toplum olarak bu konunun kadın tarafından dillendirilmesi oldukça olumsuz karşılanır. Oysaki cinsellik çiftin yaşamının bir parçasıdır. Bu durumda cinsellikle ilgili kadın da erkek de memnun oldukları alanları ve memnun olunmayan alanları konuşmaları sorunların çözümünde en önemli adımdır. Olumsuz yaşanılan erken boşalma, sertleşme sorunları, orgazm sorunları, cinsellikten soğuma gibi sorunlar mutlaka cinsel terapist psikiyatrist veya psikologlara danışılmalıdır.

    Bunun dışında çiftlerin çevreden duydukları ve bu yüzden doğru mu yanlış mı yaptıklarını bilemedikleri konuları da konuşma imkânı bulurlar. Bazen yanlış bilgiler nedeniyle çift birbirini suçlamakta hatta bu nedenle ilişkileri bile bozulabilmektedir.”

  • Üresin ‘Cinsellik bir ibadettir’

    Geçtiğimiz günlerde İlahiyatçı Ali Rıza Demircan’ın ‘Sevişmekle ibadet aynıdır’ cümlesi üzerine her daim açıklamalarıyla olay yaratan, sıkı da tepki alan Sibel Üresin ‘Cinsel ilişki namaz kılmaktan da önemlidir’ açıklaması yaptı.

     

    Yaptığı açıklamalarla çoğu kadının nefretini kazanan, soyadı üzerinden ‘Üremesin’ diye espprileri türetilen, ‘Cinsel ilişki namaz kılmaktan da önemlidir’ diyen yaşam koçu Sibel Üresin’le buluştuk. Hararetli geçeceği baştan belli olan söyleşimiz ilk dakikalarda tartışmaya döndü. Çünkü ona göre iyi kadın eşine itaat edendir. Ayrıca aldatan erkek imam nikahıyla ikinci kadını eş olarak seçerse sevap kazanıyordu! Kadın aynı şeyi isterse haram oluyor. Erkeğin çokeşli yaşaması ona göre normal. Ancak bir şartla. Erkek ikinci kadına da adaletli davranırsa! Üresin konuşmanın başında ‘Kadını benden başka bu kadar seven yoktur’ dese de tüm sohbet sonunda kişisel kanaatim kadınlara karşı gizli bir düşmanlığı olduğu yönünde. Onu dinledikçe ‘Üresin bizi sevme!’ demek geldi içimden. Çünkü Üresin, kadını hem seviyor, hem dövüyor.

     

     

    × Kadınlardan yana olduğunuzu söylüyorsunuz ama çokeşlilik konusunda Berna Laçin’le tartıştınız, feministler sizi sevmiyor…
     Berna Laçin zaten uç bir örnek. Çoğu hanım ‘Sizi destekliyoruz, arkandayız’ diyor. Kadını benden daha çok seven kimse olamaz. Feministleri sevmiyorum. 

    × Sebep?
    Yalnız yaşayıp, ayakta durmayı erdem zannediyorlar. Kariyermiş, zenginlikmiş… Kadının hayatında erkek yoksa mutlu olamaz. İyi kadın eşine gönülden itaat eder. Asi olur, kavga ederse mutlu olamaz.

    × İslami kesimden hanımlar sizi onaylıyor mu?
    Esra Elönü, Nihal Bengisu Karaca tepki gösterdi ama ciddiye almıyorum.

    × Bir yaşam koçu olarak aldatan erkeğin zihin yapısını düzeltmek için başka formülünüz yok mu?
    Nasıl? Üniversiteye giden birçok kız kürtaj oluyor. Sonrası travma, kimse bundan bahsetmiyor. Erkek sonra o kadını tanımıyor bile. Kadın evli erkeğin ikinci eşi olsa, erkek kadının bütün sorumluluğu alacak, ona daha çok değer verecek, belki ondan çocuk yapacak. Yoksa bir gecelik ilişkiyle değer verilmeyen, saygı duyulmayan bir kadın oluyorsunuz.

    × Dini nikah kıyılsa da hangi kadının gönlü razı olur bir başka kadına?
    Bunu kabul eden o kadar çok kadın var ki. Birinci kadın mağdur gibi görülüyor ama mağdur olan ikinci, üçüncü ve dördüncü kadın. Zaten ilk eş hukuki haklara sahip. İkinci kadının durumu erkeğin merhametine kalmış. Kuran’da olan bir ayeti tartışmamız bile çok garip.

    × İslam’da istisnai durumlarda çokeşlilik öneriliyor. Kadının mağdur olması, eşinin ölmesi, savaş halinde…
    Hiçbir şartı yok. Bir erkek sadece cinsel gücü yüksekse bile ikinci bir kadın alabilir.

    × Çokeşlilik de şart denilmiyor ki…
    Hiçbir şart yok. Sadece ‘İki eşiniz varsa adaletli olmalısınız, birini ortada bırakamazsınız’ deniyor.

    × İslam ‘Kadının rızası olmadan ikinci eş alınamayacağını’ da söylüyor…
    Dinimiz ‘İlla bir erkek dört kadın alsın’ demiyor. Ruhsat vermiş, isterse alabilir, haram değil. Bir erkeğin dört kadına yetecek gücü var, bazen de bir erkeğin kendi karısına bile gücü yetmiyor.

    × Kadın boşansın; erkek başka kadın alsın. Adalet mi bu?
    Çocuğunuzun başka bir yerde kardeşi var ve haberiniz yok. Sağlıklı bir nesilin dünyaya gelmesi için haberiniz olması gerekmiyor mu? Birbirlerini tanımadan evlenecekler belki. Ne kadar çirkin. Erkek birinci karısından izin almak zorunda değil ancak haber vermek zorunda ki ilk eş razı olmazsa boşanabilsin diye. Belki rıza gösterecek ki gösteren de var.

    × Siz böyle bir durumda kalınca rıza göstereceğinizi de açıklamıştınız. 
    Rıza gösteririm.

    × Bir bakmışsınz  hoş bir kadın evde…
    Yaşasın… Eşimin beni aldattığına değil, zina yaptığına üzülürüm. Zina yapmasındansa ikinci eşe nikah kıyıyorsa  boşamam. Bu ülkede eşini başka kadınla paylaşan çok fazla kadın var. Nikah yapmışsa aldatmış sayılmaz.

    × Nikah dediğiniz de imam nikahı ki kanuna aykırı.
    İmam nikahı resmi nikahtan önemli.

    × Erkek ‘Boş ol’ dedi mi ne olacak?
    O zaman kadın akıllı olup evlenirken haklarını alacak. Adam da canı istediğinde o kadını boşayamayacak.

     × İslam iyinin, doğrunun yanında olmaz mı? Çok eşlilikyerine edebe davet etmenin başka yolu yok mu?
    Hangi kadın kocasını edebe davet ettiğinde kocası edebe gelir. Ben çokeşliliğe davet etmiyorum ki. Bu kadınların yasal hakları olsun diyorum. Bu iş yasallaşırsa kadınlar daha saygıdeğer konuma gelir. Kadın ayaklar altında.

    × Yasallaşması diyorsunuz. Kiri kirle temizlemek ahlakın nesine uygun anlamadım! Kötü misal emsal olmaz ki.
    Kesinlikle dediğiniz gibi olmuyor. Osmanlı’da çokeşlilik yasaldı ama bu oran yüzde 2 ile yüzde 5 arasındaydı. Yasallaşması bu işin yüzde 50’den fazla azalması demek.

    × Kadınlara 3 erkek öneriyor musunuz?
    Bu haram.

    × Erkeğe hak, kadına haram…
    Haram tabii! Sizce bir kadın aynı anda dört erkeği idare edebilir mi?

    × Eder. Dört kadın da aynı gece ikişer kere birlikte olmak istese erkeğin gücü yetecek mi kadınlara?
    Bir kadının adet görme durumu, lohusalığı, menopozu var. Nasıl dört erkeğe yetecek? İstekli bir kadınsa ancak kocasıyla daha fazla birlikte olabilir. Bir kere bir kadın psikolojik olarak iki ilişkiyi kaldıramaz.

    × ‘Eşimi aldatıyorum diye başvuran erkeğe ‘Boşan’ diyor musunuz?
    Eğer ikinci kadını çok seviyorsa nikah yapmasını ve bu sorumluluğun altına giremeyecekse ayrılmasını öneriyorum. Çokeşlilik çok ağır bir vebal. Allah tek eşliliği tavsiye ediyor.

    × Şimdi de tekeşlilik diyorsunuz…
    Allah kulunu çok iyi tanıyor. Adaletli davranamayacağını bildiği için tavsiyesi tekeşlilik. Ruhsat var ama tavsiye tekeşlilik. Başka hiçbir şart yok. Zaten erkek yaradılış olarak çokeşliliğe meyilli.

    × Bu safsata erkeklerin uydurması.
    Doğalarında var gerçekten. İnançlı adam ‘Eşim’, inançsız olan ‘Metresim’ der. Sağcı da, solcu da aynı.

      × Eşinizle kavga eder misiniz?
    Ederiz. Herkesle de kavga ederim. Ama ben diretip inat etmiyorum. İtaat ederim.

    × İzin alır mısınız?
    Paramı kazanmama rağmen eşimden izinsiz televizyona çıkmam. Kadının hamurunda yönetilmek var. Beni yönetemeyen bir erkekle olamam. En güçlü olduğunu söyleyen de böyledir.

    × İzin almak da ne demek! Eşiniz babanız değil, siz de ergen değilsiniz…
    Bakın bu erkeği onore etmektir. Eşimin neye izin verip vermeyeceğini, onu nasıl ikna edeceğimi bilirim.

    × Eşiniz sizden izin alır mı?
    (Kahkahalarla gülüyor)… Sormaz. Ben de merak etmem. Hayatım çok yoğun. Sıkıntılarımı düşünecek çok fazla vaktim yok. Mutlu olmayı arzu eden erkeklere ‘Karınızı o kadar meşgul edin ki sizinle kavga etmeye enerjisi kalmasın’ diyorum.

    × Bunun yerine eşlerine anlayışlı davranmalarını önerin.
    Niçin erkeklere bunu söyleyelim. Erkekleri eğitmektense kadınları eğitmek daha doğru. 40 yaşına gelmiş bir adam değişmez. Şikayet eden bir kadın mutlu olamaz ki. Boşluktan tabii. O yüzden meşguliyet önemli.

    × Siz de ‘Kadınları severim’ dediniz; ama her olumsuzluğu yine kadınlara mal ediyorsunuz…
    Yaradılışda boş bir kadını dünyanın en iyi erkeği gelse de mutlu edemez. Karşındaki
    mutlu etsin diye beklersen hayal kırıklığı yaşarsın.

    × Neyse biz asıl meselemize gelelim. Ali Rıza Demircan’ın ‘Sevişmek ibadetle aynıdır’ açıklamaları üzerine siz de ‘Cinsel ilişki namazdan bile önemlidir’ dediniz. Namaz yerine cinsel ilişkiyi mi koyuyorsunuz?
    Birinin yerine diğerini koymuyorum. Doğru namaz kılmanın yolu doğru cinsel birleşmeden geçiyor. Kıyaslamak yanlış. Cinsellik bir ibadettir. Cinsellik o kadar tabu ki konuşmak bile insanları rahatsız ediyor, edepsizlik olarak algılanıyor. Konuşulmadığı için sıkıntı var. Helalinden bir cinsel ilişkiden doğan çocukla, haramla girilen cinsel ilişkiden doğan çocuğun yaradılışları aynı mı? Doğru namaz kılmak iyi abdest almaktan geçiyorsa, Allah’a iyi kul olmanın koşulu da sağlıklı döllenmektir. Bu yüzden önceliklidir.
    × Siz kocanın izni olmadan yatağı terk eden kadına meleklerin lanet edeceğini söylüyorsunuz. Kadın adamın her isteğine cevap vermek zorunda mı?
    Mecbur.

    × Hiç de mecbur değil! Kadın isterse ve erkek de ‘Halim yok’ dese ne oluyor?
    Erkek de mecbur tabii. Erkek de karısının isteğini geri çeviremez.

    × Melekler de yatağı terk eden erkeğe lanet eder yani…
    Erkek zaten terk etmez. Karısına ceza vermek anlamında yanlış bir şey yapmışsa yatağını ayırmak hakkına sahiptir.

    × Yine başa döndük…
    Dini hüküm bu. Siz soruyorsunuz ben de dini hükümle cevap veriyorum. Ben şimdi kocama ‘Birlikte olalım’ diyeceğim eşim de ‘Hayır’ diyecek, olmaz.

    × Ali Rıza Demircan ‘Kadın işten  yorgun gelip eşinin cinsel ilişki isteğine ‘Evet’ demek zorunda değil’ dedi…
    Kadın keyfi olarak çalışıyorsa bu isteği karşılamak zorunda. İhtiyaç yüzünden çalışıyorsa kadınlık görevi beklemek insanlığa aykırı, bunu yapamaz.

    Eşime çok para veriyorum, o da beni mutlu ediyor
    × Peygamber’in kendinden büyük ve dul olan Hz. Hatice’yle evlenmesine ne diyorsunuz?
    Müthiş bir evlilik. Dul bir kadın topluma emanettir ve bekar erkek, dul kadınla evlenebilir. Ayette ‘Zina yapan kadınlar zina yapan erkeklerle, temiz kadınlar temiz erkeklerle evlensin’ diye tavsiye edilir. O dönemlerde bekaret çok önemli değildi. Kadının genç bir adamı seçmesi ayıp değil. Dinen kadın aslında erkeği beğendiğini ifade edip evlenme teklif edebilir. Hakkı var. Şimdi böyle olunca edepsiz diye bakılır.

    × Siz eşinize söylediniz mi?
    Beğendiğimi söylerim. İnsanız. Siz de dönüp dönüp eşime geliyorsunuz söyledim, evet.

    × Eşiniz ters karşılamış mıydı? Bu sivri açıklamalarınıza kızmıyor mu?
    Hangi erkek bir kadından güzel söz duyunca ‘Ters bakıp taciz etti’ diye şikayet eder. Evde konuşmadığım için şükrediyor. Niye kızsın ki.

    × Eşinizin mesleğini hala söylemeyecek misiniz?
    Niye taktınız. Beni mutlu etmesi için maaşa bağladım. İşi beni mutlu etmek.

    × İşte sizden bunu duymayı bekliyordum.
    Eşimin görevi beni mutlu etmek maaşını da ben veriyorum.

    × Size yapılan ‘Üremesin’ eleştirilerine nasıl bakıyorsunuz?
    Beyinleri gelişmemiş insanlar olarak değerlendiriyorum. Umurumda değiller.
    Bazılarına açtığım davadan alacağım parayla gezeceğim. Teşekkür ederim onlara, bana para kazandırdıkları için.

    × Eşinize daha çok para verirsiniz o da sizi daha çok mutlu eder.
    Evet.

    × Anlattıklarınızdan masal yazsak erkek kral; kadın da külkedisi olur.
    Erkeklere ‘Kral gibi davranılmasını istiyorsanız önce hanımlarınıza kraliçe gibi davranın’ demiştim. Peygamberimiz hadisinde ‘Eşler birbirine muhabbet nazarıyla bakar ve ellerini kenetlerse günahları parmaklarının arasından dökülür gider’ diyor. Muhabbet bu kadar önemli. Eşine saygılı kadın eşine yanlış yapmaz. Eşini seven erkek de onu üzmemek ve gönlünü kırmamak için uğraşır.

    Siyasetle ilgileneceğim inşallah
    × Siyasetle ilgileniyor musunuz?
    İlgileneceğim inşallah.

    × Yakın hissettiğiniz bir parti var mı?
    Olabilir.

    × Hükümetin dindar nesil yetiştirme çabalarının sözcüsü müsünüz?
    Evet. Hükümetin dindar nesil yetiştirme çabalarını her anlamda son derece gönülden destekliyorum. Çok doğru bir yol üzerindeler. Daha da iyileri yapılabilir.

    × Dayatmayla, zorla mı?
    Dayatma yok ki. Belki de gerçekten zorlama olması gerekiyor.

    × Hangi partiye gönül verdiğiniz belli sanki…
    Allah bilir.

    KAYNAK: AKŞAM