Etiket: Çin’den

  • Çin’den, Sinovac’ın korona virüs aşısına yaygın kullanım onayı

    Çin’den, Sinovac’ın korona virüs aşısına yaygın kullanım onayı

    İlaç şirketi Sinovac tarafından korona virüse karşı geliştirilen “CoronaVac” aşısına Çin’de “yaygın kullanım onayı” verildi.

    Dünya genelinde korona virüs ile mücadele kapsamında aşı çalışmaları sürüyor. Çin merkezli ilaç şirketi Sinovac tarafından yapılan açıklamada, Covid-19 karşı geliştirilen “CoronaVac” aşısının Çin’de yaygın kullanım için onay aldığı duyuruldu. Böylelikle CoronaVac, Sinopharm aşısının ardından ülkede yaygın kullanım için onay alan ikinci korona virüs aşısı oldu.

    Şirket dün yaptığı açıklamada, aşının Brezilya’daki denemesinde tıbbi tedavi gerektiren vakaları önlemede yüzde 83.7, hastaneye yatış, ağır vakalar ve ölüme karşı yüzde 100 etkili olduğunun tespit edildiğini duyurmuştu.

  • Bakan Koca: “Çin’den gelecek aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz”

    Bakan Koca: “Çin’den gelecek aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’den gelecek aşının pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkacağını belirterek, “Artık aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Korona virüsle ilgili verileri paylaşan Koca, “Tarih bu yılları hastalığa adını veren 2019’dan başlayarak, büyük salgın yılları olarak anacaktır. Bugüne kadar Almanya’da her 1 milyon nüfus başına 325 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. Sürü bağışıklığını uygulamaya çalışan İsveç’te 789, en çok vaka ve vefat sayısına ulaşan ABD’de 984, virüste mutasyon görüldüğü iddiasıyla gündeme gelen İngiltere’de 994 kişi öldü. Türkiye’de ise milyon nüfus başına vefat sayımız 216’ya ulaştı. Günlük vaka sayıları dünyada nisan ayındaki ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Şu an ise neredeyse 9 kat artışla 700 binlere ulaştı. Bununla birlikte nisan ortasındaki ilk pik döneminde 8 bin 500 civarındaki günlük vefat sayılarının şu an yüzde 70 artışla 14 binlere ulaştığını üzüntüyle görüyoruz” diye konuştu.

    “İstanbul’da vaka sayılarında önemli düşüş sağlandı”

    Türkiye’nin ekim ayının ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı gösterdiği bilgisini veren Bakan Koca, “Birçok ilimizde yüzde 100’leri aşan artışlar oldu. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız yükü kaldırmada zorlanmaya başladı. İl ziyaretleri ile yerinde değerlendirme, HES kodunun tüm kamu kurumlarında, ulaşımda ve konaklama tesislerinde kullanımının yaygınlaştırılması, toplu etkinliklerin ertelenmesi, düğün, nişan gibi törenlere kısıtlama getirilmesi, kademeli mesai uygulaması çeşitli iş yerlerinin çalışma saatleri ve hizmet sunum şeklinin sınırlandırılması, kalabalık meydan ve sokaklar için getirilen kısıtlama ve kontroller, açıkta sigara içme yasağı, okulların tekrar uzaktan eğitime geçmesi, hafta içi geceleri ve hafta sonu dışarı çıkma yasağı gibi yaygın tedbirler hayata geçirildi. Sıkı tedbirlerin uygulanması sayesinde günlük vaka sayımızda Gaziantep’te yüzde 66, Tekirdağ, Bursa ve İzmir’de yüzde 60, Ankara ve Samsun’da yüzde 55, Trabzon ve Adana’da yüzde 50, Diyarbakır ve Hatay’da yüzde 48, Kayseri ve Kocaeli’nde yüzde 45, Şanlıurfa’da yüzde 40, Antalya’da yüzde 30 ve Mersin’de yüzde 30’a varan düşüşler sağlandı. İstanbul’da vaka sayılarında önemli düşüş sağlanırken, poliklinik başvurularında yüzde 50, hastane yatışlarına ve yoğun bakım doluluk oranlarına ise yüzde 25 olarak yansıdı” şeklinde konuştu.

    “Türkiye salgının başından beri tedbirleri en erken alan ülkelerin başında gelmektedir”

    İngiltere’nin virüsün mutasyonuyla ilgili açıklamada bulunduğunu kaydeden Sağlık Bakanı Koca, şu ifadelere yer verdi:

    “Bilinmelidir ki bu mutasyon eylül ayından beridir mevcut. Korona virüs zaten damlacık enfeksiyonu ile bulaşan bir hastalıktır ve yayılma hızı çok yüksektir. Mutasyonun yayılma hızını arttırması çarpan etkisi yapabilir. Ancak mutasyon ve varyasyonlar, düzenli olarak taranmaktadır. Ülkemizde Halk Sağlığı Laboratuvarlarımız bu işi düzenli olarak yapmakta ve gelişmeleri Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirmektedir. Anlaşılan o ki İngiltere’deki kontrolsüz vaka artışının nedeni araştırılırken, eylül ayından beri var olan mutasyon ilgililerin dikkatini çekmiştir. Türkiye salgının başından beri tüm gelişmeleri dikkate alarak hastalığı önemseyerek tedbirleri en erken alan ülkelerin başında gelmektedir. Bu sayede virüsün Türkiye’ye girişini 3 ay geciktirdik. Mutasyonlar konusunda da düzenli incelemelerimiz hep devam etti. Virüs daha hızlı bulaşsa da tedbirler yine en etkili silahımız. Ayrıca DSÖ de bu durumun aşı çalışmalarını olumsuz etkilemeyeceğini açıkladı.”

    “İnaktif aşının ülkemizdeki Faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir”

    Türkiye’de adenovirüs temelli iki aşı adayının insan deneyleri safhasına ulaştığının bilgisini veren Koca, “Benzer şekilde virüs benzeri parçacıklar temelli bir aşımız da insan deneyleri safhasındadır. En çok merak edilen konulardan biri de aşının ne zaman geleceği zannediyorum. Başından beri Türkiye’de klinik çalışması olan kendi inşamızda etkisi olduğunu bildiğimiz bir aşıyı kullanmak istediğimizi beyan ettik. Tercih ettiğimiz aşının da klinik deneylerini bekleyip ona göre harekete geçmek için uğraş verdik. İnaktif aşının ülkemizdeki Faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir. Vaka sayılarının yüksek olduğu günlerde çalışmada çok hızla ilerlemekteydi. Aşılanan gönüllülerin ister gerçek aşıyla, ister plasebo aşıyla aşılansın hastalığa yakalanıp yakalanmayacağı izlenmektedir. Bu durumda ülkede çok vaka varken çalışma daha hızlı ilerlemektedir” dedi.

    “Aşılarımız bir aksilik olmazsa, pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor”

    Aşının Türkiye’ye Pazar’ı pazartesiye bağlandığı gece yola çıkacağının müjdesini veren Koca, “Bilim Kurulu’nun değerlendirmeleriyle aşının ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımızda gösterdiği etkiden emin olduk. Artık aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğunda eminiz. Çin makamları da Türkiye’ye gönderilecek aşı dozları için onay işlemlerini tamamladı. Üreticinin depolarında hazır olarak bizden gelecek haberleri bekleyen aşılarımız bir aksilik olmazsa, pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor” açıklamasında bulundu.

    “En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 4,7, baş ağrısı yüzde 3,9 ve aşının yapıldığı bölgede ağrı yüzde 1,9”

    Aşı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serhat Ünal ise, “Çin Sinovac tarafından üretilen inaktif aşı, çalışmaları 14 Eylül’de ülkemizde başlatıldı. Dün yapılan değerlendirilmeye göre 23 Aralık 2020 itibariyle 24 merkezde 9 bin 150 gönüllü taranmış, bunlardan 7 bin 371’i gönüllü çalışmaya alınmıştır. 4 bin 759 gönüllü aşı kolunda yüzde 64’ünü yapıyor, 2 bin 612’si de plasebo kolunda yüzde 35’ini yapıyor. Bine yakın sayıda sağlık personeli bire bir randomize edilmek üzere çalışıldı. 18 Kasım’dan itibaren de sağlık personelinden başlamamızın nedeni güvenlik datasını iyi takip edebilmekti. İlk 900’dan fazla çalışmaya alınan kişinin güvenlik datası incelenip güvenliğine karar verildikten sonra ikinci kısımda vatandaşlarımıza yapmaya başladık. O da 18 Kasım tarihidir. Birincisinde bir aşı bir plasebo yapılırken, ikincisinde aşıya ulaşımı arttırmak amacıyla iki aşı bir plasebo şeklinde yapıldı. O nedenle iki kolda yüzde 64, yüzde 35 şeklinde bir fark var. Tamamı değerlendirildiğinde bu çalışma kapsamında 7 bin 371 gönüllüye 10 bin 828 doz şu anda uygulanmış durumda. 752 aşı yapılmış kişide sadece 3 hastalık oluşurken, 570 plasebo yapılmış kolda 26 hastalık meydana geldi. Bunun özel istatistiki yöntemlerle hesaplanması var. DSÖ güven aralığı diye gördüğünüz, yüzde 95 güven aralığı bu tür çalışmalarda kullanılan standart bir yöntemdir. Alt sınırı yüzde 71 üst sınırı yüzde 97 olmak üzere, yani bu çalışmayı yüzlerce binlerce kez tekrar etseniz, en kötü ihtimalle yüzde 71 etkinlik ki DSÖ bunun yüzde 50 olmasını yeterli görüyor. Üst sınırda da en iyi ihtimalle yüzde 97 oranla başarılı bulacağını gösteriyor. Bu güvenlik aralığı içinde toplam aşı etkinliği yüzde 91,25 olarak hesaplanmıştır. Önümüzdeki günlerde daha da artacaktır.

    İkinci değerlendirdiğimiz aşı güvenilirliği analizleri 2 bin 964 kişi verisiyle yapıldı. En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 4,7, baş ağrısı yüzde 3,9 ve aşının yapıldığı bölgede ağrı yüzde 1,9. İkinci aşıda bunlar biraz daha şiddetlenebilir. İkinci aşıda aynı etkiler yorgunluk yüzde 2,5, baş ağrısı 2,3 çok daha düşük ki iki bulgu da plasebo kolunda da gözlenen, deneklerin hissettiği duygular ve lokal aşı bölgesinde ağrı da yüzde 0,5 olarak tespit edilmiştir. Aşıla ilgili bir tana ciddi diyebileceğimiz yan etki, bir arkadaşımızda hafif alerjik reaksiyon meydana geldi. O da anında tedavi edildi. Güvenlik datası açısından güvenli görünüyor aşımız ve etkinlik açısından da yüzde 91,2.”

    “Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25”

    Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25 olduğunu belirten Koca şu ifadelere yer verdi:

    “Bu sonuçlar bu aşıyla ilgili dünya açıklanan ilk veriler. Dolayısıyla dünya hatta Çin muhtemelen devlet olarak bu datalarımızı kullanacak. Aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında. Bu erken dönem ve bu giderek artacak. Çünkü biz normalde 40 enfekte olan kişi olduğunda açıklamayı düşündüğümüz bir durumdu. Şu an 29 kişi söz konusu, o nedenle 40 kişi enfekte olduğu döneme kadar bu çalışma devam ediyor olacak. Ve giderek bu oranın daha da yukarı doğru çıkacağını söyleyebiliriz. Aşı yapılan bütün gönüllüler, kimisine plaseba, kimisine aşı yapılmış oldu. Yapılan kişilerde 29 kişide enfeksiyon görülmüş oldu. 29 kişinin 26’sı aşı yapılmayandı. 3 kişi aşı yapılandı. Bu 3 kişi de sağlık çalışanıydı. Yani riskli gruptu. Dünyada riskli gurubu bu çalışmaların içine alan diğer aşıların da olmadığını bilelim. Bu riskli olmasına rağmen 3 kişinin PCR’si pozitif, ateş ve solunum problemi, akciğer tutumumu olmayan çok hafif geçiren bir tablo olduğunu biliyoruz. Özetle o 3 kişinin çok hafif geçirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.”

  • (ÖZEL) Çin’den gelen Covid-19 aşısı için gönüllü olan Başhekim Surel: “Bu bir insanlık vazifesi”

    (ÖZEL) Çin’den gelen Covid-19 aşısı için gönüllü olan Başhekim Surel: “Bu bir insanlık vazifesi”

    Çin’den gelen Covid-19 aşısının gönüllüler üzerindeki Faz-3 deneme çalışmalarına Ankara Şehir Hastanesinde de başlandı. Hastanenin Koordinatör Başhekimi Opr. Dr. Aziz Ahmet Surel de gönüllüler arasında yer aldı.

    Türkiye’de, geçen günlerde yerli Covid-19 aşısının hayvan deneyleri tamamlanmıştı. Türkiye aynı zamanda farklı ülkelerde üretilen ve insan denemelerinde Faz-3 seviyesine gelmiş aşıların klinik çalışmalarına da katılıyor. Bu kapsamda Çin’den gelen Covid-19 aşısının Faz-3 denemelerine Ankara Şehir Hastanesi de katıldı. Deneme aşısının ilk gönüllüleri arasında hastanenin Koordinatör Başhekimi Opr. Dr. Aziz Ahmet Surel de yer aldı.

    “Aşılanan gönüllülerden biri de benim”

    Aşının ilk uygulandığı kişilerden olan Koordinatör Başhekim Surel, “Biliyorsunuz Çin’de, Amerika’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde aşı ile ilgili çalışmalar devam ediyordu. Aynı zamanda ülkemizde de yerli aşı çalışmaları devam ediyor. Onlarında belli bir düzeye geldiğini geçen hafta Sağlık Bakanımız açıklamıştı. Ama bu arada şuan da bir adım daha önde görülen uluslararası çalışmalar vardı. Bu çalışmalardan biri de Çin’e ait. Çin’in Faz-1, Faz-2 çalışmalarını tamamlayıp da Faz-3 düzeyine gelmiş ürününün de uluslarası çalışma ayaklarından biri de Türkiye. Türkiye’de çeşitli merkezlerde biliyorsunuz bu çalışmalar yapılıyordu ve bizim hastanemiz de bu merkezlerden bir tanesiydi. Dün itibariyle arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiler. Biz de ilk aşılanmalarımıza başladık, o aşılanan gönüllülerden biri de benim” şeklinde konuştu.

    “Aslında bir kişinin aşı olduğu takdirde ne kadar koruyuculuğa kavuşacağını ölçmeye çalışıyoruz”

    Aşının virüse karşı en büyük koruyuculardan biri olduğunu ve bu bağlamda çalışmaların çok kıymetli olduğunu belirten Başhekim Surel, “Her gönüllü olmak isteyen de çalışmaya dahil olamıyor. Çünkü korona virüs ile karşılaşmamış olması ve herhangi bir şekilde antikoru olmaması gerekiyor. Yani hiç virüsle karşılaşmamış bir kişinin aşı olduğu, bu ürünü kullandığı takdirde ne kadar koruyuculuğa kavuşacağını aslında ölçmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla gönüllü olanlar arasında bu kişilere yapılan belirli testlerle, antikor testi, antijen testi gibi. Her hangi bir şekilde korona virüs ile karşılaşmadığı tespit edilen, bağışıklık sistemi ile ilgili her hangi bir problem taşımayan kişilerden ön kayıt alınıyor ve bu kişilere çalışma dahilinde belli ürünler uygulanıyor. Bu ürünlere dair de biz aşıyı yapan merkez tarafından, bilim adamlarımız tarafından günlük aranıyoruz. Günlük ateş kayıtlarımız alınıyor. Yine çağrı merkezi tarafından sürekli semptomlarımız sorgulanıyor. Dün sıfırıncı gündü. 14’üncü, 28’inci, 42’inci ve 60’ıncı gün gibi kontrol günlerimiz var. O günlerde hem muayeneler yapılacak hem de kan testleri yapılacak ve netice de bu ürünün insan vücudunda kullanıldığında ne kadar etkin olduğuna dair bir veri ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.

    “Bu bir insanlık vazifesi”

    Bu çalışmaya gönüllü olmayı insanlık vazifesi olarak gördüğünü belirten Başhekim Surel, “Bu bir insanlık vazifesi. Böyle bir imkan doğunca da mutlu olduk işin açıkçası. Dışarıda olsaydı bu kadar rahat gidemeyecektik belki ama aşı çalışmasının bir ekibi de bizim bünyemizde olunca, ekipteki hocalarımıza müracaat ettik kendileri de ön kaydımızı aldılar. Evvela testlerimiz yapıldı. Hem PCR testi yapıldı hem daha evvel virüsle karşılaşıp karşılaşmadığıma dair antikor testi yapıldı. Kan değerlerim, tetkik değerlerim uygun geldiği için de çalışmaya dahil edildim. Dün de davet ettiler aşılama için. Dün de ilk aşımızı olduk. İnşallah hayırlara vesile olur hem ülkemiz hem de insanlık için” diye konuştu.

    Aşı deneme uygulamaları Türkiye’de 25 merkezde yapılıyor. Tamamen gönüllülük esasıyla yapılan aşının ülkemizde 13 bin kişiye uygulanması planlanıyor.

  • Çin’den ABD’ye Tayvan tehdidi: “Ateşle oynayanlar yanar”

    Çin’den ABD’ye Tayvan tehdidi: “Ateşle oynayanlar yanar”

    Çin, ABD Sağlık Bakanı’nın Tayvan ziyaretine sert tepki göstererek, “Ateşle oynayanlar yanar” açıklamasında bulundu.

    ABD Sağlık Bakanı Alex Azar’ın Tayvan’ı ziyaret etmesi ve Başbakan Tsai Ing-wen ile görüşmesine Çin’den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Çin’in ABD ile Tayvan arasındaki resmi bağlantının hangi nedenle olursa olsun kabul edilemez olduğunu duyurdu. Lijian, “Çin, ABD ile Tayvan arasında herhangi bir bahane ile gerçekleştirilen resmi temasa karşı çıkıyor. ABD’deki bazı insanlar Çin’in temel çıkarları hakkında yanılsamalar yaşamayı bırakmalı. Çünkü ateşle oynayanlar yanar” ifadelerini kullanarak ABD’yi açık açık tehdit etti. Çinli diplomat, Tayvan Demokratik İlerleme Partisi yönetimini de yanlış yol izlememesi konusunda uyarmak istediğini sözlerine ekledi. Lijan, “Kukla olmak isteyen, tamamen başkalarına bağımlı hale gelmek isteyen, yurt dışında destek aramak ve salgının arkasına saklanarak bağımsızlık arayışını bahane edenleri uyarıyorum. Bu bir çıkmazdır” açıklamasında bulundu.

    Azar ile Tayvan Başbakanı arasındaki görüşme Pazartesi günü gerçekleşti. Bu görüşme 1979’da Washington ile Taipei arasında resmi diplomatik ilişkilerin bozulmasından bu yana yapılan en üst düzey ikili görüşme oldu. O görüşmeden sonra Tsai gazetecilere, Hint-Pasifik bölgesinin sürdürülebilir barışçıl gelişimine ortaklaşa katkıda bulunmak istediğini söyledi. Ayrıca Covid-19 salgını ile diğer sorunlarla başa çıkmak için daha fazla işbirliği talep etti. Azar ise Tayvan’ın korona virüsle yaptığı mücadeleyi övdü. Başarıyı Tayvan toplumunun ve kültürünün açık, şeffaf ve demokratik yapısına bağladı.

  • Türk doğaltaş sektörü Çin’den vazgeçmeyecek

    Türk doğaltaş sektörü Çin’den vazgeçmeyecek

    Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın son gününde 4 Türk ihracatçısının gözaltına alınmasının üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Kaya, bu olayın son derece güçlü olan Türkiye-Çin ilişkilerine zarar vermemesini dilediklerini, Çin’in Türk doğaltaş sektörü için öncelikli ihraç pazarı olmaya devam edeceğini dile getirdi.

    Türk doğaltaş sektörü, en büyük ihracat pazarı Çin’de 150 firma ile katıldığı Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın son günü 4 Türk ihracatçısının gözaltına alınmasının üzüntüsünü yaşıyor. Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye milli katılım organizasyonunu gerçekleştiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türkiye’nin Çin Büyükelçisi Abdulkadir Emin Önen’in ilk andan itibaren yanlarında olduğunu, Türkiye’nin Guanco Başkonsolosu Melih Bora Kerimoğlu’nu Xiamen’e gönderdiğini, Türk Büyükelçiliğinin teyakkuz halinde olduğunu kaydetti.

    “Büyük bir ilgi ve talep vardı”

    Çin’in doğaltaş ithalatının gerilediği bir dönemde Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na 150 Türk firması ile gittiklerini belirten Kaya, “Özellikle işlenmiş ürüne yönelik büyük bir ilgi ve talep vardı. Beklentilerin çok üzerinde, başarılı geçen fuarın son günü 4 Türk mermer ihracatçısının gözaltına alınmasının üzüntüsünü yaşıyoruz. Şu anda bir netlik yok, Pazartesi günü resmin daha net ortaya çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.

    Çin polisinin fuar boyunca fuar alanında firmaları rahatsız edecek hiçbir tutumunun olmadığının altını çizen Kaya şöyle devam etti:

    “Türk firmaları güvenlik açısından hiçbir sorun yaşamadı. Çin, Türk doğaltaş sektörünün en büyük ihraç pazarı. Yüzlerce firmamız Çin’e uzun yıllardır milyarlarca dolarlık ihracat yaptı, bundan sonra yasalara uygun şekilde ihracat yapmaya devam edecek. Bu olayın sektörümüzün Çin pazarındaki ilişkilerine zarar vermeyeceğine inanıyoruz. Çinli müşterilerimizi 27-30 Mart tarihlerinde İzmir’de düzenlenecek olan İzmir Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda ağırlamak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”

    Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katılan 150 Türk firmasının yetkilileri ise fuar sonrası sorun yaşamadan Türkiye’ye döndü.