Etiket: Cinayete

  • Elazığ’daki vahşi cinayete 4 tutuklama

    Elazığ’da bir kişinin öldürülüp yakılması olayıyla ilgili gözaltına alınan şüphelilerden 4’ü çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Sürsürü Mahallesi’nde ikamet eden 31 yaşındaki Suat A., 22 Kasım tarihinde ortadan kayboldu. Kendisinden haber alamayan ailesi durumu polise bildirdi. Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Kayıp Şahıslar ve Cinayet Büro Amirliği ekipleri Suat A. ile ilgili çalışma yaptı. Polisin çalışmasından şahsın öldürülmüş olabileceği değerlendirilerek tespit edilen şüpheliler A.A. ile Ö.Ö. gözaltına alındı. Yakalanan 2 şüpheli üzerinden çalışmasını sürdüren polis, Suat A.’nın Sivrice ilçesine bağlı Duygulu köyü sınırlarında öldürülüp yakıldığını belirledi. 26 Kasım Pazartesi günü cesedin bulunmasının ardından olay yerinde polis ve jandarma ekipleri tarafından Cumhuriyet Savcısı nezaretinde inceleme yapıldı. Şahsın yanmış cesedi inceleme sonrası olay yerinden alınarak otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Cinayet ile ilgili 2 şüphelinin ifadeleri doğrultusunda olayla ilgili 3 şüpheli daha belirlendi. Düzenlenen operasyonla belirlenen 3 şüpheli de gözaltına alındı. Emniyette işlemleri tamamlanan toplam 5 şüpheli adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerin 4’ü tutuklanarak cezaevine gönderilirken 1’i adli kontrol şartı ile serbest kaldı.

  • Cinayete kurban giden emekli öğretmenin kardeşi konuştu

    Denizli’de yaşadığı evin balkonunda öldürülen 61 yaşındaki engelli emekli öğretmen Hamide Çavdar’ın, erkek kardeşi cinayet esnasında yaşanan boğuşmada ablasının katil zanlılarını tanımış olabileceğini öne sürdü.

    Pamukkale ilçesinin Gökpınar Mahallesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, yaşadığı evin balkonunda öldürülen 61 yaşındaki engelli emekli öğretmen Hamide Çavdar’ın katil zanlıları olarak iş yeri kiracıları ile birlikte 4 kişi gözaltına alındı. Olayın 20 bin TL’lik teminat parası anlaşmazlığından dolayı yaşandığı iddia edildi. Katil zanlılarının Çavdar’ın Fatih Mahallesi’nde pideci fırını işlettiği kiracıları olduğu ortaya çıktı. Hayati Y., (22) ve Onur Y., (19) isimli kardeş ile isimleri henüz öğrenilemeyen 2 kişi dün gece geç saatlerde polis tarafından gözaltına alındı. Talihsiz kadın bugün öğle namazına müteakip Denizli Büyükşehir Belediyesi Asri Mezarlığı Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

    Cenaze töreninin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çavdar’ın erkek kardeşi Mehmet Zair Kozak, ablasının ölümünü balkondan düşme olarak öğrendiklerini daha sonra morga gittiklerinde öldürüldüğünü öğrendiklerini belirtti. Kozak, “Biraderlerle bize bire haber geldi ‘ablanız balkondan aşağı düştü’ diye. Hastaneye gittik bizi doğru morga götürdüler ‘cinayet’ dediler. Cinayete kurban gitmiş. Polis gözaltına alınanlar ile ilgili bilgi vermedi. Herhangi bir düşmanının olabileceğini zannetmiyorum. Çatıdan balkona girmişler. Benim duyduğum kadarı ile 2 kişi. Birinde kask birinde maske varmış. Herhalde boğuşurken maskesini çıkarmış ve tanımış. Tanıyınca da öyle katlettiler herhalde. Demek ki tanıdık biri. Tanıdık olunca da zannedersem pideciden şüpheleniyorlar” diye konuştu.

  • Oğlu cinayete kurban giden baba: “Oğlum sebepsiz, günahsız yere öldürüldü”

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde kalbinden bıçaklanarak hayatını kaybeden radyoloji teknikeri 23 yaşındaki İsmail Kaya’nın acılı babası Durmuş Kaya, oğlunun öldürülmeden önce yaşanan dayak olayı ile herhangi bir ilgisinin olmadığını söyleyerek, oğlunun sebepsiz yere, günahsız yere öldürüldüğünü belirtti.

    Kırklareli Devlet Hastanesinde radyoloji teknikeri olarak görev yapan 23 yaşındaki İsmail Kaya, 29 Temmuz tarihinde ağabeyinin ikamet ettiği Beyşehir ilçesinde Ali N. tarafından 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Cinayet zanlısı Ali N., İsmail Kaya’yı kendisini darp eden şahıslardan biri olduğu için öldürdüğünü iddia etti. Olayın ardından cinayet zanlısı Ali N. “kasten adam öldürme” suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konurken, hayatını kaybeden İsmail Kaya memleketi Derebucak ilçesine bağlı Taşlıpınar Mahallesi’nde defnedildi.

    “Oğlum sebepsiz yere, günahsız yere öldürüldü”

    Oğlunu genç yaşta toprağa veren Durmuş Kaya, cinayete kurban giden oğlunun Kırklareli Devlet Hastanesinde radyoloji teknikeri olarak görev yaptığını, bir süre önce memleketine yıllık iznini kullanmak üzere geldiğini anlatarak, “İzninin son günlerinde ise kardeşi Mustafa’nın Yeni Mahalle’deki evinde kalıyordu. İddia edildiği gibi oğlumu bıçakla öldüren şahsı darp eden kişi o değildir. O darp, kavga olayına karışan kişiler diğer oğlum Mustafa ve yeğenim Sadık Şimşek’tir. Cinayetten üç gün önce meydana gelen bu olayda cinayet zanlısı Ali N.’nin aynı apartmanda oturan oğlumun kapısının önündeki kızıma ait ayakkabının içerisine peçete kağıdına telefon numarasını yazarak aranmasını istemesi üzerine olay bu noktalara kadar gelmiştir. Oğlum Mustafa, Vuslat Parkı’nda karşılaştığı zanlıdan neden böyle bir şey yaptığını anlamak ve öğrenmek istediği esnada ‘Eve gelen bayanı manitan sandım, ablan olduğunu bilmiyordum’ deyince aralarında yaşanan tartışma kavgaya dönüşünce darp olayı sonucu karakolluk olmuşlar. Bu olayın hemen sonrasında radyoloji teknikeri olan ve diğer oğlumun Mustafa’nın evinde kalan İsmail, arabasını bulduğu müşteriye bina önünde göstermek istedikten hemen sonraki dakikalarda işte bu cinayete kurban gitmiştir. Cinayeti işleyen kişi, ne zorluklarla yetiştirdiğim, hayalleri olan gencecik oğlumu 14 yerinden bıçaklayarak öldürmüştür. Bu kavga olayında üçüncü bir kişi yok. Cinayete kurban giden oğlumun da bu olayla yakından uzaktan ilgisi yok. Olay günü kendisini öldüren katiliyle de herhangi bir tartışması yok. Aynı binada öldüren kişi, takip ederek yanına geldiği oğluma ani bir şekilde 14 kez bıçak sallayarak cinayeti işlemiş. Diğer oğluma benzetti de bu işi yaptı desek birbirine benzemezler. O kavga yapmamış, bir şey yapmamış, suçsuz bir insan. Sebepsiz yere, günahsız yere planlayarak işlenen bir cinayete kurban gitti. Bir insan bir insana nasıl böyle 14 yerine bıçak sallayarak acımasızca kıyar? Benim oğlum okumuş, kültürlü, beyefendi, herkesin çok sevip saygı gösterdiği bir insandı. Hakkında daha en ufak kötü bir şey işitmedim. Bu cinayeti anlamakta güçlük çekiyoruz. Bunun sebebini öğrenmek istiyoruz. Öbür oğlum dövmüş olabilir, darp olmuş olabilir bir şey demiyorum ama bu çocuğumun olayla hiç ilgisi yok. Sorunu da yok. Sebepsiz yere, günahsız iken öldürüldü. İnanın bu çok ağrıma gidiyor. Acılarımı daha da tarifsiz hale getiriyor. Türk adaletinin katile en ağır cezayı vermesini bekliyoruz. Benim oğlum yandı, ben yandım, başkaları yanmasın. Canileri en ağır şekilde cezalandıralım” diye konuştu.

    “Ağabeyimin hiçbir günahı yok”

    Cinayete kurban giden İsmail Kaya’nın kardeşi Mustafa Kaya ise, olay yaşandığı sırada evde olduğunu ifade ederek, “Sesler üzerine indiğimde kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Kaldırıldığı hastanede ise salladığı bıçağın kalbine isabet etmesi sonucu kurtarılamayarak hayatını kaybetti” dedi.

    Cinayete kadar uzanan olaylarla ağabeyinin herhangi bir ilgisi olmadığını söyleyen Mustafa Kaya, aynı apartmanda oturan ve yöneticilik yapan Ali N. ile aralarında bir mesele yaşandığını ileri sürerek, “Evde ablam ve izine gelen ağabeyimle oturuyoruz. Ablamla evden gezmeye çıkmak isterken, kapının önünde ablamın ayakkabısının içerisinde çiçekli böcekli bir peçete kağıdına yazılı bir not gördük. Baktığımızda bu ağabeyimi öldüren kişinin telefon numarası ile birlikte ‘beni ara’ yazısı idi. Telefonumdan kontrol ettiğimde bu numaranın Ali N.’ye ait olduğunu görünce ablama, ‘Sen içeriye gir, ben niye bu notu koymuş bir öğreneyim’ dedim. Önceleri bu namus meselesine hiç kafamı yormadım, yormak da istemedim daha doğrusu. Dedim, ben evde bekar bir genç olarak kaldığım için beni yine şikayet edecek diye düşündük. İndim, dışarıda oturuyormuş, ‘Dayı’ dedim, ‘Ayakkabı içerisinde bu not da ne oluyor’ dedim? ‘Dayım sonra konuşuruz, aslan amcam, aslan yeğenim filan’ dedi. Bu adamla, Vuslat Parkı’nda erik satışı yaparken gezinti yaptığım sırada üç gün sonra yine karşılaştım. O esnada yanıma kuzenim Sadık Şimşek de geldi. Ben kendisini görünce, ‘Bu kağıt meselesini bir konuşalım’ dedim. Bana ilk başta, ‘Senin dostun sanıyordum’ dedi. ‘Yapma ağabey ablam olduğunu bilmiyor musun?’ diye sordum. ‘Daha önce de aynı kurumda beraber çalışmışsınız, evde de gördün’ dedim. ‘Şu an buraya evli eşimle veya nişanlımla gelsem de mi böyle yapacaktın?’ diye sordum. Bunun üzerine, ‘Yazdım, ne var, ne olacak da, istediğimi yazarım, seni apartmandan attıracağım’ gibi sözler söylemeye başlayıp, boğazımdan tuttuktan sonra ‘Lan şerefsiz sen kim oluyorsun’ deyince aramızda başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Kuzenim de vardı yanımda, ben 3 ya da 5 kez vurdum kendisine ne yalan söyleyeyim. Sonra karakolluk olduk. Birbirimizden şikayetçi olduk. O gün karakolda verdiği ifadede de, ablamın ayakkabısına yazılı notla ilgili olarak, ‘Ben apartmanın aile yuvası olduğunu, apartmanın huzurunu korumak için o notu koydum, kardeş olduğunuzu bilmedim’ demiş. İfadesinde de zaten benden ve darp olayına yardım ettiğini iddia ettiği kuzenimden şikayetçi oldu. Dolayısıyla o gün aramızda cinayete kurban giden ağabeyim yoktu. Onun yanımızda olmadığını kendi verdiği ifade de ortaya koyuyor. Ağabeyimin hiçbir günahı yok, olayla da alakası yok. Neden ben değil de ağabeyimi bıçakladı? Tamam ben darp ettim, günahım var, haklı olsam bile bu yaşananlardan dolayı şu an kendimi suçlu hissediyorum. Neden ben değil de ağabeyim, aralarında herhangi bir tartışmaları da yok. Ben bu sorunun cevabını istiyorum ve katilin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Bizim canımızı mı yakmak istedi de bu caniliği yaptı. Kardeşimi evin önünde takip ederek planlı bir şekilde 14 yerinden bıçaklamış. Bıçağı direk kalbine sallamış, direk öldürmek istemiş. Bu kadar insafsız ve vicdansız nasıl olunabiliyor anlayamıyorum. Hala bunu çözmüş değilim. Bu neyin öfkesi, kini bilemiyorum” şeklinde konuştu.

  • Elazığ’da 17 yıl önce işlenen cinayete 3 tutuklama

    Elazığ’da 17 yıl önce ortadan kaybolan ve öldürüldüğü iddia edilen kadınla ilgili gözaltına alınan baba, amca ve kuzen tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, 1 çocuk annesi 42 yaşındaki Yurdagül Kaya’dan yıllardır haber alamayan bir arkadaşı, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. 2001’de Bursa’dan Elazığ’a geldiği belirlenen Kaya’nın, o tarihten bugüne kadar kimsenin görmediği bilgisine ulaşan polisler aileye yöneldi. Polisin çalışmasında kadının infaz edildikten sonra cesedinin Bitlis’in Güroymak ilçesi sınırlarında bir köprüden dereye atıldığı belirlendi.

    Cinayet şüphesi ve delillerin gizlenmesi ile ilgili, baba H.K., üvey anne V.K., üvey abla Y.K. , amca H.K, yenge N.K. ve amcaoğlu O.K’ye yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda 6 şüpheli de gözaltına aldı. Emniyette ifadeleri alınan şüpheliler, adliyeye sevk edildi.

    Mahkeme karşısına çıkartılan şüphelilerden baba H.K., amca H.K. ve amca oğlu O.K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer 3 şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

  • Kocaeli’de cinayete yardım eden şahıs serbest kaldı

    Kocaeli’de eşine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla amcaoğlunu öldüren zanlıya yardım eden şahıs, adliyede serbest bırakıldı. Şahıs, silahla yaralama suçundan Bursa Adliyesine sevk edildi.

    Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde oturan Yusuf Acar, 9 Mayıs’tan sonra evine dönmeyince yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olayın ardından polise giden ihbar ile başlatılan incelemeler neticesinde Acar’ın babasının amcaoğlu Ş.A. tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Ş.A. cinayet suçuyla tutuklanarak hapse gönderildi.

    Operasyonun devamında soruşturmanın derinleştirilmesi sonucu Ş.A.’nın yanında ona yardım eden başka bir şahsın olduğu tespit edildi. Şahsın M.Z. olduğu tespit edildi. M.Z. Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki ikametinde yakalanarak Kocaeli’de adliyeye sevk edildi. M.Z. Kocaeli’de çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı. Serbest kalan şahıs, silahla 1 kişiyi ağır yaralama suçuna karışması nedeniyle Bursa’ya gönderildi.