Etiket: çılgın

  • Antalya’nın turizmde çılgın planı: Turistler Antalya’ya denizin altından yürüyereke girecek

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, çoğunluğu dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili kısmına yapılacak olan önemli projelerin detaylarını paylaştı. Türel, “Öyle bir kruvaziyer limanı yapıyoruz ki sadece gemiyle gelip limanda inip, gideceği yere gitmesi için bir liman olmayacak. O kruvaziyer limanı görmek için bile turistlerin geleceği bir liman olacak. Turist gemiden asansörle denizin içine inecek, denizin içerisinde akvaryum, cam fanus içerisinde ilerleyip karaya çıkacak. Dünyada örneği yok” dedi.

    Antalya Sivil Düşünce Platformu Derneği’nin My Meeting’de düzenlediği kahvaltıda sivil toplum kuruluş derneği temsilcileri ve iş adamlarıyla bir araya gelen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’ya yapılacak olan projelerin detaylarını paylaştı. Yapılan yatırımların büyüklüğüne işaret eden Türel, projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte Antalya’nın turizmde daha büyük yol kat edeceğini, esnaf ve vatandaşların da bu projelerden olumlu yönde etkileneceğini kaydetti. Büyük projelerin özellikle dünyaca ünlü Konyaaltı sahilini de içinde barındıran Konyaaltı ilçesine yapıldığına işaret eden Türel, kruvaziyer liman projesiyle dünyada bir ilki yapmak istediklerini söyledi. Türel, projeleri eleştirenlere karşı da, “Vizyon fukaraları’ tabirini kullandı.

    Antalya’nın bir turizm şehri olduğunu belirten Türel, kente 100’ün üstünde ülkeden milyonlarca turist geldiğini belirterek, Bu turistlerin itibar gösterdiği bir şehrin dünya şehri tanımını hak etmesi kadar doğal bir şey olamaz”dedi. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı döneminde kendine ait olan ‘Antalya’da oteller 5 yıldız, çevresi 1 yıldız’ sözünün turizmciler tarafından ‘3 yıldızlı çevrede, 5 yıldızlı oteller olarak kalmak istemiyoruz’ şeklinde güncellenerek söylenmesinin, dünden bu güne gelindiği noktayı gösterdiğini belirten Türel, “O günden bu güne 3 yıldıza geldiğimizi turizmciler bir şekilde teyit etmiş oldu ama Artık Antalya 5 yıldızlı çevre, 5 yıldızlı tesisler noktasına gerçekten geliyor. Turizmci arkadaşlarımız da dünyayı gören, gezen arkadaşların bugün 1 yıldızdan 3 yıldıza çıktığımızı görüyorlarsa, en azından iyiye doğru bir gidişat var demektir ” dedi.

    “Artık devletler değil, şehirler yarışıyor”

    Turizm ve marka şehri olmanın sözle olmaması gerektiğini vurgulayan Türel, “Bu sözle olsaydı hepimiz kürsülere çıkar konuşurduk, mesele biterdi. Bir dünya şehri projeyle olur. Rakiplerinizle yarışmak suretiyle onlardan daha iyisini ortaya koyarak olur. Bunu artık dünyada eskiden devletler yarışırdı şimdi şehirler yarışıyor. Şehirlerin yarıştığı noktada millet aya gidiyorken biz yaya kalamayız. Biz onlar gibi koşacağız, onlardan daha hızlı koşacağız çünkü bizim bir açık kapatmak gibi bir mecburiyetimiz var”diye konuştu.

    “O şehirleri yakaladık”

    İlk siyasete girdiğinde Antalya için Londra, Paris, Barcelona, Miami, Newyork, Havai, ve Dubai gibi şehirleri geçme gibi bir hedef belirlediğini belirten Türel, “Onları kendimize örnek almak için değil, şehirler yarışında onları geçmek için kendimize bir hedefi ortaya koymuştuk. Tabi o gün medya mensubu arkadaşlar vardı, saydığımız şehirlerden en parlağı olarak Duabi’yi seçip ‘Menderes Antalya’yı Dubai’ye çevirecek’ dediler. Bugün artık 2004’te söylediğimiz o şehirleri yakaladık. Oraları gördüğümüzde, Antalya’mızın onların seviyesinde bir şehir olduğunu, bir çok hususta onlardan geri kalmadığını gördük”dedi.

    “İlk talimatım: ‘Kaldırımı, kaldırın’ oldu”

    Bir şehrin vizyon şehir olması için önce alt yapısının bitirilmesi gerektiğini belirten Türel, şunları söyledi:

    “Sizin alt yapıyı bitirmediğiniz müddet içerisinde yapacaklarınız tamamen göz boyamaktan ibarettir. Ben ilk belediye başkanı seçildiğim 2004 yılında önüme bir sürü kaldırım projesi geldi. Dedim ki arkadaşlara, ‘Bu kaldırımı yapacağız zaten, bunun altında kanalizasyon var mı? Yok. Yağmur suyu kanalı var mı? Yok. Drenaj var mı? Yok.’ Bu kaldırımı niye yapıyoruz o zaman. İlk talimatım, ‘kaldırımı, kaldırın’ oldu. Önce alt yapıyı yapalım, ondan sonra kaldırımı yapalım. Tribüne oynayacaksak, biz göz boyamaya niyetli bir siyasetçi olacaksak, ‘o bizim defterimizde yazmaz, dolayısıyla mümkün değil’ dedik ve ilk dönemde 800 kilometreye yakın kanalizasyon hattı Antalya’ya kazandırdık, 82 kilometreye yakın drenaj kanalı gerçekleştirdik”

    “Denize 1 milimetre küp su arıtılmadan gitmiyor”

    Arıtma tesisleriyle şehrin doğusunu ve batısını çevre felaketinden koruduklarını kaydeden Türel, bu gibi projelere bir kısım çevrecinin eleştiride bulunmasının son derece yanlış olduğunu söyledi. Çevrenin korunması için gerçekleştirilen yatırımlara işaret eden Türel, “Antalya’nın bütün çevre felaketin korunması için yapılmış yatırımların altında imzası olan bir kişinin, herhalde çevreci olmamakla suçlanması kadar abes bir şey olamaz. Daha 3 sene önce göreve geldiğimde Side ve Belek’te denize pislik gidiyordu. Arıtmalar kapasitesini doldurmuş, gecenin 1,5’unda Menderes bu sorunu çözüyor musun? Diye beni arayan o dönemde Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla bizzat ilgilenebilecek bir hassasiyetle, konuyu takip ediyordu. Sorun gerçekten önemli bir sorundu. Şimdi oralarda yaklaşık 4 tane 200 milyona yakın arıtma tesisini 6 ayda bitirdik, 1 senede bitirdik. Bunlar devreye girdi ve oralarda en ufak bir çevre kirliliği söz konusu değil. Deniz bizim en büyük sermayemiz diyorsak biz o denizi koruyamadığımız takdirde bindiğimiz dalı keseriz. 640 kilometre sahil bandı Antalya’da 1 milimetre küp su artık arıtılmadan denize gitmiyor” dedi.

    Mavi Bayrak eleştirisi

    Antalya’nın mavi bayrak sayısında dünya 2’ncisi olduğuna dikkat çeken Türel, 2009 yılı belediye başkanlığı sonrasında Konyaaltı sahili için 8 tane bayrak bıraktığını ve dönemin belediye başkanını bu bayraklara sahip çıkamadığını söyledi. Türel, 2014’te geldim baktım, mavi bayrağın yerinde bile yeller esiyor. Lafa gelince Konyaaltı’nı koruyacağız. Eldeki mavi bayrağı koruyamamışınız ya, neyini koruyacaksınız. Geldik geçen sene ve 8 bayrağı yeniden Konyaaltı sahilimize kazandırdık. Mesele ilgi meselesi, öyle lafla olmuyor bu işler. Mavi Bayrağı, kimse sandığından çıkarıp vermiyor. Dünyanın en önemli uluslar arası kuruluşu geliyor, inceliyor, kriterler uygun mu değil mi, ondan sonra veriyor. Dolayısıyla bugün Türkiye’de en çok mavi bayrağı olan, dünyada 2’nci mavi bayrağı olan bir şehir bile olmak, Antalya’nın alt yapısıyla ilgili birçok sorununu çözdüğünün teyidi” diye konuştu.

    Metro ve raylı sistem müjdesi

    3. etap raylı sistemde ihale sürecinin bu ay içerisinde çözüme kavuşacağını kaydeden Türel, 1 sene içerisinde de vatandaşın hizmetine sunulacağını müjdeledi. Antalya’nın toplu ulaşımdaki gündeminin artık Metro olduğunu aktaran Türel, “Ulaştırma bakanlığından ön izinlerini aldığımız hattın 2019 sonrasında Antalya’da Konyaaltı’nda büyük limandan, Lara Kundu’ya ve Andızlı Mezarlığı’nın oradan bir ’Y’ çizerek, Varsak tarafına giden, tamamen yer altından geçen bir Metro hattını Antalya’ya ya toplu ulaşımda kazandırılması şu andaki planlarımızın içerisindedir. Bugünden gelecek için çalışıyoruz. Ulaşım master planımızda bu güzergah ortaya çıkmıştır, duraklarına kadar neredeyse belli ve 2019’dan sonra da proje ve ihale çalışmaları da tamamlanarak Antalya’ya inşallah metro kazandırılması gündemimizde” diye konuştu.

    Süleyman Demirel örneği

    Muhalefetin projelere hayal gözüyle baktığını belirterek, “Bizim yapmaya çalıştığımız projeleri vizyon fukaraların anlaması mümkün değil” diyen Türel, Süleyman Demirel örneğini vererek, “Bunların her bir tanesi şehrin zenginleşmesi demektir. Bir şehrin zenginleşmesi o şehirde yaşayanların zenginleşmesi demektir. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in İslamköy’deki külliyesini geziyorum, 1970’li senelerden bir karikatür, o zaman Türkiye’de televizyon yok. Süleyman Bey, o zaman Başbakan ve ‘televizyon getireceğiz’ diyor. Muhalefetten de sesler geliyor, ‘Bize televizyon değil, ekmek lazım’ Süleyman Bey’in cevabı ‘ekmek televizyonun içinde.’Size bu bir şeyi hatırlatmıştı, Ben golf sahaları yapacağım zaman birileri bilboardlara ekmek koydu, ‘bize golf değil, ekmek lazım’ diye. Ben de o zaman ‘golfün içinde ekmek’ demiştim ama inanın bunu bilerek söylememiştim. Yani devir değişiyor, dekor değişiyor, oyuncular değişiyor ama siyasette sahne hep aynı. Hep bir şey yapmaya çalışanlarla, o bir şeyler yapmaya isteyenleri, itibarsızlaştırmaya çalışanlar, önemsizleştirmeye çalışanlar arasında bir siyasi çekişme Türkiye’nin bugünkü meselesi. Türkiye bundan kurtulduğu zaman bu hızlı koşusunu depara dönüştürecektir. İnşallah bir gün muhalefet, iktidarın doğru yaptıklarını alkışlayan, eksik yaptıklarını tamamlaması için eleştiren bir şekle dönüşür” dedi.

    “Boğaçayı 10 bin kişiye ekmek kapısı olacak”

    Antalya’ya yapılacak projelerle ilgili detayları da paylaşan Türel, “Tek başına bir Boğaçayı projesi 1 katrilyon Türk Lirası’ndan az değil. Bu ne demek? Bu yatırım Antalyalı esnafın, Antalyalı tüccarın, Antalyalı gecekondu mahallesindeki bakkalın cebine girecek. Çünkü, 10 bin vatandaşımız sadece Boğaçayı Projesi’nde ekmek sahibi olacak. Orada ekmek sahip olan vatandaşımız, gecekondu mahallesindeki bakkaldan alışveriş yapıp, o projeden nasiplenmiş olacak ama dediğim gibi vizyon fukaraları diyorlar ki, ‘Bunun Antalya’ya ne faydası olacak.’El insaf ya. Önce bak işte yapamıyordu, hayaldi, konuştu konuştu gitti, planlarını ortaya koyuyorlardı, şimdi biz yapmaya başlayınca farklı söylemlerle işi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ben bunu hep yaşadığım için artık kanıksadım. Antalyalıların artık bu zihniyeti çok iyi idrak ettiğini düşünüyorum, çünkü Antalya’nın geleceği büyük projelerde”ifadelerini kaydetti.

    “Yeni Konyaaltı sahili uluslararası bir ödül alacak”

    Konyaaltı Sahili ve Tünektepe projelerinin detaylarıyla konuşmasını sürdüren Türel, “İnşaat başladı ve hızlı bir şekilde devam ediyor. Haziran ayına kadar inşallah hizmete sunmanın gayreti içerisindeyiz. Çok eminim ve iddia ile söylüyorum, uluslar arası bir ödül alacaktır. Bittiğinde 5 bin ağaç içerisine dikeceğimiz, tamamen çevreci, halka açık, örnek bir sahil projesi çıkacak ortaya. Biz5 bin ağaç dikeceğiz diyorken, birileri de Konyaaltı sahilinde çevre katliamı yapıyor diyorlar. Ağaç dikerek çevre katliamı nasıl yapılıyor, ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Konyaaltı sahili Antalya’nın yeni bir marka değeri olacak, halkın yeni bir buluşma noktası olacak” dedi.

    “Denizin içinden ilerleyip karaya gelecekler”

    Tünektepe’ye yapılacak olan 7 yıldızlı otel ve teleferikle birlikte, artık Antalya’nın kartpostalları süsleyecek, muhteşem bir görsel eserin ortaya çıkacağını belirten Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hepimiz Dubai dediğimiz de yelken otel deriz, kart postallarda o vardır, Antalya ondan iyisini yapıyor. Konyaaltı sahilinde bunları yapıyorken, Lara’da Kruvaziyer limanı yapacağız. Bir taraftan Boğaçayı’nın hemen köşesinde büyük limanın 470 yat kapasiteli bir yat limanı, bir tarafta da Lara’da bir kruvaziyer liman ve içerisinde 420 yat kapasiteli bir başka yat limanı yapacağım ki, bugün gelir düzeyi yüksek zengin turist dediğimiz turist, yat turizmiyle ve kruvaziyer turizm dediğimiz gemi turizmi dediğimiz turizmle şehirleri dolaşıyor. Bütün derdimiz de onları buraya getirmek değil mi? Biz onları buraya getirecek yat limanlarını sunamazsak, paraşütle atlayıp buraya gelecek değiller. Biz bunları yapacağımız dediğimiz de, ‘Antalya’nın sahillerini kapatıyor. Yat limanını dağın başına mı yapacağım? Kruvaziyer limanını Korkuteli yaylasına mı yapacağım ben? ‘Antalya’nın dışına yapsın’ Bu nasıl bir mantık Allah aşkına.. Gidin Barcelona’yı görün, Miamı’yi görün, dünyanın her yerinde bunlar kent merkezlerine, havaalanlarına en yakın yerde. Öyle bir kruvaziyer limanı yapıyoruz ki sadece gemiyle gelip limanda inip, gideceği yere gitmesi için bir liman olmayacak. O kruvaziyer limanı görmek için bile turistlerin geleceği bir kruvaziyer liman olacak. Turist gemiden asansörle denizin içine inecek, denizin içerisinde akvaryum, cam fanus içerisinde ilerleyip karaya çıkacak. Dünyada örneği yok. Bu iddialar Antalya’yı marka yapacak”

    Kepez Santral Kentsel Dönüşüm Projesi

    Kepez Santral Kentsel dönüşüm projesinin Türkiye’nin en büyüğü olduğuna işaret eden Türel, “Bakanımızda inceledi, 3-5 soru sordu projeyle ilgili, biz de cevaplarını verdik. Bakanımız da‘Tamam ben alacağımı aldım, bu Türkiye’ye örnek bir kentsel dönüşüm projesi’ dedi. Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi, Türkiye’nin en sorunsuz kentsel dönüşüm projesi. Şuanda 3 bin 200 hak sahibinin, 2-3 kişi hariç, onlar da yurt dışında veya varis sorunuyla yoklar. Yüzde yüzü neredeyse mütabakatlarını verdiler ve sıfır sorun. Yargıda tamamen haklılığımız danıştaya kadar teyit edildi. Türkiye’de bu kadar sorunsuz bir kentsel dönüşüm projesi bu büyüklükte yok. İnşaat başladı, temeller atılıyor, inşallah önümüzdeki sene oradaki hak sahibi vatandaşlarımıza tapularını dağıtmış olacağız”

    “En az oy aldığım ilçeye en çok yatırımı yapıyorum”

    Son olarak vizyon projelerin büyük bölümünün Konyaaltı’nda olduğuna işaret eden Türel, Cumhurbaşkanlığı sisteminde‘Partili Cumhurbaşkanı tarafsız olur mu?’ iddialarına da kendi belediye başkanlığından örnek verdi. Türel, “Ben partili belediye başkanıyım ama tarafsızım. Partili Cumhurbaşkanı da tarafsız olabilir. Benim tarafsızlığımı neyle anlatacaksınız dersiniz, en az oy aldığım ilçeye en çok yatırımı yapıyorum. Al sana tarafsızı belediye başkanı işte. Biz kimseyi bize oy veriyor, vermiyor diye ayırt etmeyiz. Tarafsızız ama göreve gelmek için siyasi kimliğimiz elbette var” dedi.

    Konuşmaların ardından Sivil Düşünce Platformu Derneği Başkanı Hidayet Gültekin tarafından Başkan Türel’e plaket verildi.

  • Çılgın selfieci Pavel Smirnov Ankara’da

    İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün kulesine tırmanarak 350 metre yükseklikte selfie (öz çekim) yaparak adından söz ettiren Pavel Smirnov, bu sefer Ankara’daki bir binanın tepesine çıkarak poz verdi.

    Üçüncü boğaz köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün kulesine tırmanarak 350 metre yükseklikte öz çekim yapan Smirnov, bu sefer de Ankara’da arkadaşıyla birlikte izinsiz girdiği bir inşaatın tepesine çıktı. Rooftopper adı verilen tırmanma ve parkur sporcusu Smirnov, çektiği videoyu ise “Zirvede Ölümle Eğlenmek” başlığıyla facebook adresinde yayınladı.

    Daha önce Kadıköy’deki Perili Köşk’ün çatısına tırmanan Smirnov, çatıdan aşağıya inerken bastığı taşın kayması sonucu dengesini kaybederek yere düşmüş ve yaralanmıştı.

  • Genç kaşiflerden çılgın projeler

    Enerji verimliliği ana temasıyla gerçekleştirilen Türk Hava Yolları 6. Bursa Bilim Şenliği’nde gençler birbirinden ilginç projelerle dikkat çekti.

    Bursa TÜYAP Fuar alanında gerçekleştirilen ’Türk Hava Yolları Bilim Şenliği’, enerji verimliliği teması ile devam ediyor. 102 bin lira ödüllü bilim şenliğine bin 120 başvuru yapılırken, şenliğe katılan gençler enerji konusunda birbirinden ilginç projeler hazırlayarak vatandaşların beğenisine sundu. Belediyelerce yapılan refüjlerdeki çimlerin yağmur yağarken bile sulandığını gören lise öğrencileri, yeni bir proje üreterek su ve enerji tasarrufunu sağlamayı hedefliyor. Sıcaklık ve neme göre otomatik bahçe ve saksı sulama sistemi adını koydukları proje hakkında bilgi veren öğrenciler, “Yol kenarlarında sulama sistemleri belli bir saatte çalışıyor. Yağmur yağdığı zaman bile refüjlerdeki çimler ve çiçekler sulanıyor. Bu da su israfına yol açıyor. Bundan yola çıkarak çinko çip geliştirdik. Bu elektriklenme sonucu çipin bağlı olduğu başka bir cihaz, toprağın sıcaklık ve nem derecesini ölçüyor. Ortaya çıkan değer sizin cihaza verdiğiniz değerden yüksek ise sulama sistemi devreye giriyor ve toprağın ihtiyacı kadar suyu otomatik olarak toprağa veriyor” dedi.

    Geçtiğiniz her turnike elektrik üretecek

    Elektrik üreten turnike projelerini beğeniye sunan 7. sınıf öğrencileri ise, hayatın birçok alanında var olan turnikelerden elektrik üretmeyi başardı. Turnikenin içine bobinli bir dinamo sistemi yerleştiren öğrenciler projelerinin elde ettiği elektriği aküye depolanmasıyla bulunan alandaki enerjiyi turnikelerden üretebileceklerini söyledi.

    Kendi enerjisini kendi üreten asansör

    Bilim şenliğine katılan 6. sınıf öğrencileri tasarladıkları mıknatıs ve bobinler sayesinde binalardaki asansörlerin elektrik üreteceğini söyledi. Sürekli hareket halinde olan asansörlerdeki elde ettikleri enerji ile binanın ışıklandırmasında kullanabileceklerini söyledi. Projeyi anlatan öğretmenleri, “Asansörde elektrik üretmeye yarayan bobin sarım sayısını 10 bin değil de 100 bin yaparsak voltajımız 10 kat artacak. Mıknatısımızın gücünü de 2 kat artırdığımız zaman 300 volt enerji üretebiliriz. Bu da zaten şehir şebekesi demek. Yani 2 kat arasında bu sistemle birlikte evin bütün aydınlatmalarını kullanıp ayrıca depoladığımız sistemle farklı şeyler de yapılabilir” dedi.

    Metrobüsler kendi enerjilerini duraklardan üretecek

    Güneş enerjisi panellerinden elde ettiği enerjiyi metrobüsler için kullanmayı hedefleyen proje geliştiren öğrenciler ise, “Güneş enerjisi panellerini metrobüs duraklarına yerleştirdiğimiz zaman bir enerji elde etmiş oluruz. Bu enerjiyi de metrobüsün geçtiği güzergahlardaki karayoluna beyaz çizgiler halinde elektrotlar yerleştiririz. Metrobüs itme kuvvetiyle hareket eder. Yani mıknatısının aynı kutupları gibi düşünün. Aynı kutuplar nasıl birbirini iterse burada yoldaki çizgi halindeki kutup metrobüsteki kutbu itecek” ifadelerini kullandı.

    Kızlara taş çıkardılar

    Bilim şenliğinin en farklı deneyimi ise erkeklerin yapmış olduğu kekler. Lise öğrencilerinin okulda görmüş olduğu eğitimi şenliğe gelen erkek öğrencilere aktarması ve onların ise kendi becerileriyle kek yapmaya çalışması renkli görüntülere sahne oldu.

  • Çılgın aşıktan sıra dışı evlenme teklifi

    Tekirdağ’da yamaç paraşütü yapmak için sevgisiyle 2 ayrı paraşütle havalanan çılgın aşık, yaklaşık 700 metre yükseklikte sevgilisine “Benimle evlenir misin?” pankartı açarak evlilik teklifi yaptı.

    Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan Erdi Kır isimli genç, kız arkadaşı Eda’ya yamaç paraşütüyle sürpriz bir evlilik teklifi yapmak istedi. Tekirdağ Doğa Sporları Havacılık Kulübü’ne giderek kız arkadaşına yamaç paraşütü yaparken evlilik teklifi yapmak istediğini anlatan Erdi Kır isimli genç, tüm hazırlıklarını yaptıktan sonra kız arkadaşı Zeynep Eda Tektaş’ı Uçmakdere Mahallesi’ne yamaç paraşütü yapmaya getirdi. Bunun üzerine, genç kız Tekirdağ Doğa Sporları Havacılık Kulübü tandem pilotu Bülent Öner öncülüğünde, çılgın aşık Erdi ise, pilot Furkan Algül öncülüğünde havalandı. 650 metreye geldiklerinde Erdi Kır, sevgilisi Eda’ya, “Benimle Evlenir misin” yazılı bir pankart açtı.

    Yamaç paraşütü yaptıktan sonra iniş gerçekleştiren Eda’yı, aşağıda kalabalık bir grup ve kırmızı balonlar karşıladı. Genç aşık Erdi, sevgilisi Eda’nın önünde diz çöküp, “Benimle Evlenir misin” diyerek Eda’ya tek taş bir yüzük takarak yeniden sordu. Genç kız bu teklifi geri çevirmeyerek sevgilisi Erdi’ye “evet” dedi.

  • Avrasya tünelini bisikletle geçen çılgın genç o anları anlattı

    Avrasya tünelini bisikletiyle geçen çılgın genç, o anları İhlas Haber Ajansı (İHA) mikrofonlarına anlattı. Bisiklet tutkunu olduğunu ve yarışlara katıldığını belirten İsmail Öznam, “Akşam antrenman yapıyordum. Avrasya tünelini gördüm. Zaten çok merak ediyordum. Ben de bisikletimle geçtim” dedi.

    Avrasya tünelini bisikletiyle geçtiği anları kameraya alan ve ardından sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak bir anda gündem oluşturan çılgın genç İsmail Öznam, Avrasya Tünelini bisikleti ile geçerken yaşadığı heyecan dolu anları İHA muhabirine anlattı.

    Bisiklet tutkunu genç, Avrasya tünelini çok merak etmesine rağmen aslında öyle bir niyeti olmadığını ancak antrenman sırasında tünelin yanından geçerken birden karar verip bisiklet ile tünele girdiğini söyledi.

    Küçüklüğünden beri bisiklet kullandığını ve yarışlara katılmak için antrenman yaptığını belirten İsmail Öznam, “Ben yarışlara hazırlandığım için iş çıkışı antrenman yaparım. Sahilden, Bakırköy yönüne doğru gidecektim ama Avrasya tünelini gördüm. Tüneli de çok merak ediyordum. Bunun üzerine Avrasya Tünelinden geçmeye karar verdim. O an çok heyecanlandım. Ben geçince anonslar yapıldı. Biraz da hız yaptım. Heyecandan kalp atışlarım yükseldi. Tünelden geçerken çekim de yaptım. Maksimum 80 kilometre hız yapabildim yokuş aşağı olduğu için. Denizin altındaki o havayı hissedebildim. Çok iyiydi yalnız kimsenin denemesini istemiyorum çünkü çok tehlikeli bir deneyimdi” diye konuştu.

    Tünele girmesinin ardından sıkça anonslar yapıldığını belirten Öznam, “Tünele yayaların girişi yasaktır diye 10-15 defa anons ettiler. Tünelin içinde yokuş çıkarken motosikletli görevli yakaladı. Bana eşlik ederek çıkışa kadar takip etti. Tünelin içinde durmak yasak olduğu için beni durdurmadılar. Tünelin çıkışında da ceza yiyeceğimi düşündüğüm için ben de korkup kaçtım. Trafikten yararlanarak, sağa sola makas atarak ve kaldırımlara çıkarak kaçtım” dedi.

    Sonradan pişman olduğunu da sözlerine ekleyen çılgın genç, “Bu yaptığımın çok yanlış olduğunu fark ettim. Lütfen herkes kurallara uysun. Ben de bundan sonra kurallara uyacağım. Görevlilerden de özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Bu arada tünelden geçtiği sırada görevlinin gelmesiyle çılgın genç İsmail Öznam ile görevli arasında ilginç diyaloglar yaşandığı duyuldu. Görevlinin uyarısı üzerine önce ’çıkıyorum’ diyen Öznam, “Çok yoruldum sana tutunayım mı” dediği duyuldu. Bir yandan bisikletini süren Öznam, bir yandan da “acaba ceza kesecekler mi? Kafamda deli sorular” diyerek şarkı söylediği duyuldu.

    Tünelden çıktıktan sonra görevliye “ceza kesecek misiniz” diye soran Öznam, görevlinin “hayır sadece bir daha girmeyeceğine dair yazı yazacaksın” demesine rağmen korkup kaçtığı görüldü.