Etiket: Çil

  • AK Parti Bayburt Kadın Kolları Başkanlığına Çil seçildi

    AK Parti Bayburt Kadın Kolları Başkanlığına Çil seçildi

    AK Parti Bayburt Kadın Kolları Başkanlığına yapılan kongreyle Elif Çil, seçildi.

    AK Parti Bayburt 6. Olağan İl Kadın Kolları Kongresi Şair Zihni Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Pandemi tedbirleri kapsamında gerçekleşen kongre, divan başkanlığının oluşması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    AK Parti Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Sivas Milletvekili Semiha Ekinci ile AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak’ın da katıldığı kongrede tek aday olan Elif Çil, AK Parti Bayburt Kadın Kolları Başkanlığına seçildi.

    Çil, Bayburt’ta çalınmadık kapı, girilmedik ev bırakmayarak, kadınların dertleriyle dertlenip, sevinçlerine ortak olacaklarını ifade etti.

  • Opr. Dr. Çil: “Sünnet uzman ellerde yapılmalı”

    Opr. Dr. Çil: “Sünnet uzman ellerde yapılmalı”

    Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, çocuğun cinsel kimliğini keşfettiği fallik dönem olarak adlandırılan 2-6 yaş arası hariç her dönemde sünnet yapılabildiğini belirterek, “Genel hijyen açısından yararlı olan sünnetin, deneyimli ellerde, uygun koşullarda, doğru yöntemlerle yapılması gerekmektedir” dedi.

    Medicana Samsun Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, sünnet hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Sünnetin erkek çocuklarda başta idrar yolları enfeksiyonunun azaltılması olmak üzere pek çok faydası olduğunu söyleyen Dr. Tuğçe Çil, “Erişkinliğe ilk adımı olarak nitelendirilen sünnet, tıbben bir zorunluluğu bulunmayan fakat başta idrar yolları enfeksiyonunun azaltılması olmak üzere pek çok faydası olan cerrahi bir işlemdir. Genel hijyen açısından yararlı olan sünnetin, deneyimli ellerde, uygun koşullarda, doğru yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde sağlık için uygulanan basit bir cerrahi işlem olan sünnet, çocuğun tüm yaşamını etkileyebilecek önemli problemlere yol açabilir” diye konuştu.

    Çocuğun cinsel kimliğini keşfettiği fallik dönem olarak adlandırılan 2-6 yaş arası hariç her dönemde sünnet yapılabildiğini dikkat çeken Dr. Çil, “Çocuğun cinsel organını keşfettiği bu dönemde cinsel bölgeye ağrılı bir girişim yapmak ileri ki yaşlarda psikoseksüel ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Hele bu dönemde lokal anestezi ile sünnet yapmak çok zararlıdır. 2 yaş öncesi yaptığımız sünnet operasyonlarında, iyileşme bu dönemde daha hızlı olduğundan; çocuğun ve ailenin bu süreci daha rahat atlattığını gözlemliyoruz. Bu nedenle erken dönemi tercih ediyoruz. Tüm bu yaş sınırlamalarına tek istisna, başka bir nedenden dolayı genel anestezi verdiğimiz çocuklardır. Bu hastalarda genel anestezi almışken, yapılacak işlemle birlikte sünnet yapılması düşünülebilir” şeklinde konuştu.

    “Çocuk uyuduğunda işlem kolay, hızlı, kanama kontrolü daha etkin olur”

    Bebeklik döneminde erken yapılan sünnetin avantajları hakkında da bilgi veren Çil, “Bebeklikten kastınız yeni doğan sünnetiyse (ilk 28 günde yapılan), bunun avantajları çocukluk çağı sünnetlerinden farklı değil ancak derinin fazla bırakılması, yapışıklık oluşması, sünnet hattının daralarak iyileşmesi ve ikinci bir işlem gerektirmesi gibi bir takım olumsuz yönleri de olduğundan şahsen yeni doğan sünneti yapmayı tercih etmiyoruz. Yenidoğan sünnetleri lokal anesteziyle yapılabilir ancak daha büyük çocuklarda ise genel anestezi tercih edilmelidir. Genel anestezide etki süresi en kısa anestetik madde tercih edilir ve maske anestezisi uygulanır. Çocuk uyuduğunda işlem kolay, hızlı, kanama kontrolü daha etkin olur. Çocukluk çağı sünnetlerinin üriner sistem enfeksiyonu, balanit, fimozis, parafimozis riskini azalttığı bilimsel yayınlarla kanıtlanmıştır. Sünnetsiz erkeklerde idrar yolu enfeksiyonu, balanit, bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve penis kanseri daha fazla gözükür” ifadelerini kullandı.

    “Testisleri torbada olmayan çocuğun mutlaka kontrol altında tutulması gereklidir”

    Sünnetin penis kanserine ve HIV de dahil olmak üzere bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da korunmada yardımcı olduğunu vurgulayan Çil, “Bu husus Amerikan Pediatri Akademisi ve Dünya Sağlık Örgütü’nce de kabul görmüştür. Anne karnındayken erkeklerin yumurtaları yani testisler gelişimlerini bebeğin karnında tamamlarlar. Hamileliğin 7.- 8. aylarından sonra da kasık kanallarından ilerleyip doğuma yakın dönemde testis torbalarına otururlar. Testislerin birinin veya ikisinin de bu torbaya oturamamasına ’inmemiş testis’ denir. Testislerin torbaya yerleşmeleri doğumdan sonra 4-6 ayı bulabilir. Bu aylardan sonra testisler hala torbaya inmemişlerse, yani kanalda ya da karın içerisinde kalmışlarsa cerrahi müdahale gerekir. Aile torbanın boş durduğunu kendisi fark edebilir ya da rutin çocuk sağlığı muayenesinde çocuk doktoru da bunu fark edebilir. Testisleri torbada olmayan çocuğun mutlaka kontrol altında tutulması gereklidir. Müdahale edilmeyen inmemiş testisin başlıca komplikasyonları kısırlık, kanser ve testis torsiyonudur. Normal sperm üretimi için testislerin daha serin bir ortam olan torbalarda yer alması gerektiğinden; eğer testis kanalda ya da karın boşluğunda kalırsa ısı yüksekliğine bağlı olarak sperm üreten hücreler etkilenmeye başlar. 18 aydan sonra testisteki bozulmalar geri dönüşümsüz hale gelmeye başlar. Bu sebepten biz artık buçuk yaşına gelmiş bir çocuğun testisinin akıbetini değerlendirip tedavi planımızı oluşturmuş oluruz” açıklamasında bulundu.

    “Gerçek inmemiş testislerin tedavisi cerrahidir”

    Testislerin tek seansta bazen iki aşamada torbaya indirildiğini ifade eden Çil şunları söyledi:

    “Standart cerrahi kasıktan yapılan orşiopeksi adı verilen açık cerrahidir. Testis genelde tek seansta, bazen de karın boşluğundaysa veya damarlarının boyu çok kısaysa iki aşamada torbaya indirilir. Testisin torbanın yakın olduğu bazı durumlarda hormonal tedaviyle testislerin torbaya inmesi sağlanabilir. Ancak ilaç tedavisi, çocukların küçük yaşta cinsiyet hormonlarına maruz kalmalarına neden olur ve çeşitli yan etkilere yol açabilir. Gerçek inmemiş testisli çocuklarda asıl tedavi cerrahidir. Halk arasında Peygamber sünnetli (hipospadyas) veya doğuştan sünnetli olarak bilinen hastalıkta, idrar penisin alt tarafındaki bir delikten gelir. İdrar kanalı penisin ucuna kadar gelişememiş, aşağıda kalmıştır. Bu duruma peniste eğrilik de eşlik edebilir. Tedavisi cerrahidir. Cerrahi için en uygun yaş aralığı 9 ay ile 1 buçuk yaş arasıdır. Hastanede yatış süresi genellikle hipospadyasın tipine ve yapılan cerrahi tekniğe gore 1-10 günlük bir sürebilir.”

  • Avcılar tarafından vurularak yaralanan 2 çil keklik koruma altına alındı

    Ardahan’ın Hanak ilçesinin Yünbüken Köyü yakınlarında yaralı halde bulunan 2 çil keklik koruma altına alındı.

    Vatandaşlar tarafından arazide yaralı halde bulunan 2 çil keklik, Doğa Koruma ve Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilerek tedavi altına alındı. Avcılar tarafından vurulduğu tahmin edilen keklikler, Kars Tabiat Parkı Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezinde tedavi edilecek.

    Doğa Koruma Şube Müdürü Temel Şimşek, kekliklerde kurşun yarası tespit ettiklerini belirterek, “Ardahan ili Hanak ilçesi Yünbüken Köyünde vatandaşlar tarafından doğada yaralı olarak iki adet keklik bulmuş olup bu Keklikler Doğa Koruma ve Şube Müdürlüğümüze bildirilmiştir. Şube müdürlüğümüz ekiplerince keklikler vatandaşlardan teslim alınmış. Yapılan kontroller neticesinde kekliklerden birinin sırtında, diğerinin de bacağında kurşun yarası olduğu tespit edilmiştir. Şu anda durumları iyi olan keklikleri Kafkas Üniversitesi Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine göndereceğiz. Burada gerekli tedavi ve kontrolleri yapıldıktan sonra tekrar Ardahan ilimize getirilip aynı yaşam alanının bulunduğu yerde doğaya salacağız” şeklinde konuştu.

    Yaralı çil keklikler, tedavi edildikten sonra doğal yaşam alanına bırakılacak.

  • Şehit Jandarma Astsubay Çil Memleketine Uğurlandı

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde teröristlerle girdiği çatışmada ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit düşen Jandarma Astsubay Üstçavuş Seçkin Çil, düzenlenen askeri törenle memleketine uğurlandı.

    Sur ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada ağır yaralanan Jandarma Astsubay Üstçavuş Seçkin Çil, kaldırıldığı Diyarbakır Asker Hastanesi’nde kurtarılamayarak şehit düştü. Şehit Jandarma Astsubay Üstçavuş Seçkin Çil için Diyarbakır Asker Hastanesi’nde tören düzenlendi. Törene Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 7. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, 2. BHHM Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Musa Çitil, 16. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, vali yardımcıları, kaymakamlar, şehidin ailesi ile askeri ve mülki erkan katıldı. Tören şehidin naaşının katafalka koyulmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından şehidin öz geçmişi okundu. 7. Kolordu Komutanlığı’ndan Yüzbaşı Mehmet Halef Çelikkollu birlik adına yaptığı konuşmada, son dönemde bölücü terör örgütünün ülkenin huzur ve güven ortamını bozmaya yönelik eylemlerde bulunduğunu belirterek, bu eylemleri gerçekleştirirken de yöntem değişikliğine gittiğini söyledi. Yüzbaşı Çelikkollu, “Hukuku, temel hak ve özgürlükleri, eşitliği ve demokrasiyi dilinden düşürmeyen, ancak devletin sunduğu haklardan faydalanarak insanlığa, hukuka, demokrasi ve özgürlüğe tamamen aykırı olan tutum içerisine girenler, alçakça cinayet işleyenler şunu asla unutmasınlar. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, bölücü terör örgütü mensuplarının amaçlarına ulaşmasını engellemek ve kanun hakimiyetini sağlamak maksadıyla görevimize inanç ve kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

    Konuşmanın ardından şehidin ruhuna dualar okundu. Törenin sonunda Jandarma Astsubay Üstçavuş Seçkin Çil’in cenazesi defnedilmek üzere Ankara’ya uğurlandı.