Etiket: Çıktığı

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sahip Çıktığı Kayra’nın Karne Sevinci

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde 3 yaşındayken yanlışlıkla içtiği temizlik maddesi sebebiyle iç organları büyük hasar gören ve ABD´deki tedaviye rağmen sağlığına tam olarak kavuşamayan 8 yaşındaki Kayra Yaman karne sevinci yaşadı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumu ile yakından ilgilendiği 7 yaşındaki Kayra anaokulundan mezun oldu. Okul öncesi eğitimini alan Kayra, karne sevinci yaşadı.

    Devletin yanı sıra İnegöl Kaymakamlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü ve hayırseverlerin destekleri ile ABD’de uzun soluklu bir tedavi süreci geçiren Kayra, geçtiğimiz günlerde İnegöl’e dönmüştü. 70 ameliyat geçiren ve kendisini bir dizi daha operasyonlar bekleyen Kayra için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devreye girmişti. Erdoğan, haberi okuduktan sonra İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş´ı telefonla arayarak, Kayra ile yakından ilgilenilmesini istemişti.

    Kayra’nın eğitim gördüğü Cemil Sönmez Anaokulu’nda tören düzenlendi. Törene İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican, Şube Müdürü Mustafa Karaarslan, Kayra Yaman ve Kayra’nın ailesi ile anaokulu öğrencileri ile aileleri katıldı.

    Törende konuşan Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican, “2015-2016 eğitim öğretim yılının son günü. Çocuklarımızı 3 aylık tatile gönderiyoruz. Kayra çocuğumuz da geçen sene bu çocuklarımız içerisinde eğitim aldı. Ama Kayra’mızın rahatsızlığı nedeniyle uzun süreden bu yana önce Türkiye sonra ABD’de tedavisi yapıldı. Kayra çocuğumuzun anaokulunda mezuniyet törenine katıldık. Onun bu mutlu gününde yanında olduk. Biz her zaman diğer öğrencilerin olduğu gibi Kayra’nın da yanında olduğumuzu göstermek istedik. Bu süreç içerisinde Kayra’nın ailesi ile irtibat halindeyiz. İnegöllüler de Kayra’ya sahip çıktı. Cumhurbaşkanımız da yakından ilgileniyor. Kayra çocuğumuz yakında zamanda inşallah sağlığına kavuşur. Diğer öğrencilerimiz gibi ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimlerini tamamlar. Cenab-ı hak Kayra’ya sağlık ve sıhhat versin inşallah.” yedi.

    Kayra’nın annesi Ayşen Karakaş da, “Ben bir anne olarak gururlu ve onurluyum. Okul öncesi eğitimini tamamladı. Sağlık durumundan dolayı da olsa ilk eğitimini tamamladı. İnşallah daha iyi olacak. Bizlere destek veren herkese teşekkür ediyorum. Çok mutluyuz” dedi.

    Konuşmaların ardından Kayra diğer arkadaşları ile beraber kep atarak mezuniyet sevinci yaşadı.

  • Osmanlı’nın Sahip Çıktığı Macar Prensin Evine Gözü Gibi Bakıyor

    Osmanlı İmparatorluğu’nun sahip çıktığı Macaristan Prensi 2’nci Rakoczi’nin, Tekirdağ’da yaşadığı ve müzeye dönüştürülen evin tek sorumlusu Ali Kabul, 35 yıldır müzenin hem yöneticiliğini hem de bakımını yürütüyor. Kabul, “35 yıldır Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun sigortalı ve maaşlı personeliyim. Burada, elimden geldiğince hizmet etmeye ve ziyaretçileri bilgilendirmeye çalışıyorum” dedi.

    Avusturya’ya karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten ve bu mücadelede başarısız olan Macaristan Prensi 2’nci Ferenc Rakoczi’nin, Osmanlı İmparatorluğu’nun davetlisi olarak, 1720-1735 tarihleri arasında misafir olarak kaldığı ev müzeye dönüştürüldü. Müzeye dönüştürülen evde 35 yıldır görev yapan Ali Kabul, evin temizliğinden rehberliğine kadar her işiyle ilgilenerek, eve gözü gibi bakıyor.

    Ali Kabul, yaptığı açıklamada, Avusturyalıların Macaristan’ı işgal ettiği sırada, bağımsızlık mücadelesi başlatan Rakoczi’nin, bu mücadelede başarılı olamadığını, bunun üzerine beraberindeki yaklaşık 250 kişi ile Osmanlı topraklarına sığındığını ve Tekirdağ’da 15 yıldan fazla yaşadığını söyledi.

    Rakoczi’nin, Tekirdağ’da yaşadığı evin 1931’de Macar hükümeti tarafından satın alınarak, aslına uygun olarak inşa edildiğini ifade eden Kabul, müzede 1981 yılında restorasyon çalışması yapıldığını, o sırada müzede çalışmaya başladığını ve restorasyon çalışmalarının sona ermesinin ardından müzede görev yapması için kendisine yapılan teklifi kabul ettiğini belirtti.

    1981 yılından beri müzenin tek sorumlusu olduğunu belirten Kabul, “Burası Tekirdağ Rakoczi Müzesi diye bilinen bir mekan. Tam adı 2’nci Ferenc Rakoczi. Bir Erdel Beyi ve Macar Prensi. 1703-1711 yılları arasında Avusturya’nın Macaristan’ı işgaline karşı Macaristan’daki özgürlük mücadelesine liderlik etmiş bir Macar önderi. Fakat yaptığı bu mücadelesinde Avusturya o dönemde çok güçlü olduğu için başarılı olamamış ve ülke dışına kaçmak zorunda kalmış. 1717 yılında dönemin Osmanlı Padişahı 3’üncü Ahmet, kendisini yardım ve destek vaadi ile Türkiye’ye çağırmış. Prens Rakoczi de çaresiz olduğu için daveti kabul ediyor. Rakoczi, Edirne ve İstanbul’da bir süre yaşadıktan sonra Tekirdağ’a yerleştiriliyor. 1720’de 44 yaşında geldiği Tekirdağ’da 1735 8 Nisan tarihinde 59 yaşında burada ölüyor Rakoczi” dedi.

    Macar hükümetinin 1931 yılında binayı müze yapmaya karar verdiğini ifade eden Kabul, “Macar hükümeti, Rakoczi’nin anısına burayı müze yapmaya karar veriyor ve o günkü Türk sahibinden para karşılığı satın alınıyor burası. Bina, ellerine geçer geçmez harap halde olduğu için yıkılıp, aslına uygun tekrar inşa ediliyor” diye konuştu.

    “YAKLAŞIK 35 YILDIR MACARİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU’NUN PERSONELİ OLARAK BURADA ÇALIŞIYORUM”

    1981 yılında müzede yapılan son kapsamlı restorasyonda işçi olarak çalıştığını aktaran Kabul, “Müzede 1981 yılındaki restorasyonda 8-9 ay kadar işçi olarak çalıştım ve bu süre içerisinde Macarcayı öğrendim. Daha sonra bana müzede çalışmam teklif edildi. Ben de kabul ettim. O günden bu yana, yaklaşık 35 yıldır Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun sigortalı ve maaşlı personeli olarak burada çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

    Pazartesi günü hariç müzenin hergün faaliyette olduğunu ifade eden Kabul, “Pazartesi günleri hariç her gün sabah saat 9.00’da müzeyi açıyorum. Gün içerisinde müzeye gelen ziyaretçilere, müzenin tarihçesi hakkında elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum” şeklinde konuştu.

    “TÜRKİYE’Yİ ZİYARET EDEN MACARLARIN HEMEN HEMEN HEPSİ BURAYI GEZİ PROGRAMLARINA ALIRLAR”

    Macarların Rakoczi’ye büyük saygı duyduğuna dikkat çeken Kabul, “Macar milleti, burada bir müze olduğunu, Rakoczi’nin Tekirdağ’da yaşadığını Türkiye’de mülteci olarak yaşadığını ve burada öldüğünü bilir. Türkiye’yi ziyaret eden Macarların hemen hemen hepsi burayı gezi programlarına alırlar” diyerek müzenin Macarlar için önemli olduğunu ifade etti.

  • İkinci Kaptan Olarak Çıktığı İlk Seyirde Korsanlar Tarafından Kaçırıldı

    Nijerya açıklarında korsanların saldırısına uğrayan ’Puli’ adlı gemiden kaçırılan ikinci kaptan Haluk Buran’ın annesi Rabia Karagöz, “Yeni ikinci kaptanlığını almıştı. İlk seyrine çıktı. Devletimize güveniyorum” dedi.

    Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde ikamet eden Haluk Buran’ın annesi Rabia Karagöz, gazetecilere açıklamada bulundu. Oğlunun en kısa zamanda bulunmasını istediklerini dile getiren Karagöz, “Şirketten aradılar kaçırıldıklarını söylediler. 6 tane Türk denizciyi buna benim oğlumda dahil içlerinde. Korsanlar tarafından baskın yapılıp kaçırıldığını söylediler. Onun dışında net bir bilgi alamadık. Şirketle irtibat halindeyiz. Allah razı olsun yardımcı oluyorlar. Devletimize zaten güveniyoruz ve en iyisini yapacaklarına inanıyorum ben. Şuana kadar bundan başka net bir bilgim yok. En kısa zamanda oğlumun bulunup sağ salim bize kavuşmasını bekliyoruz ve istiyoruz” ifadelerini kaydetti.

    “DEVLET İNŞALLAH İLGİLENECEK”

    Tedirgin bir şekilde beklediklerini ifade eden Karagöz, “En son oğlumla Kandil günü görüştük. ’Anne seyirdeyiz, gidiyoruz biz’ dediler. Yani hiç problem yoktu çok şükür. Her şey yolundaydı, ne oldu biz de bilmiyoruz. Ne diyeceğimi bilmiyorum, sadece en kısa zamanda bulunmalarını istiyorum. Devlet inşallah ilgilenecek ve ilgileneceğine de inanıyorum” dedi.

    “DEVLETİMİZE GERÇEKTEN GÜVENİYORUM”

    Oğlunun 6-7 yıldır görev yaptığını söyleyen Karagöz, “Benim oğlum 6-7 yıl oldu görev yapıyor. Şimdi yeni ikinci kaptanlığını almıştı. İlk seyirine çıktı. Çok da memnun gitti, isteyerek gitti. Onun dışında bir şey bilmiyorum. Hükümetten bekliyorum, herkesden bekliyorum. Devletimize gerçekten güveniyorum. İnşallah en güzelini yapacaklardır. Sağ salim teslim edecekler” diye konuştu.

    “İNŞALLAH BİR AKSİLİK OLMADAN GELECEK”

    Oğlunun başına daha önce de böyle bir olay geldiğini aktaran Karagöz, “Daha önceden de olmuştu. 7 yıl önce olum gene mahsur kalmıştı. O olay başkaydı, farklı bir şirketti. Bu şirketin çok iyi olduğuna inanıyorum zaten. En başta hükümete inanıyorum, güveniyorum. Allah’ın izniyle en yakın zamanda getireceklerine istiyorum. Telefon yok, haber yok şu ana kadar. Oğlum evli ve 3 tane çocuğu var. Ekmek parası için gitti. Ekmek parası kazanmak için çıktı oralara. İnşallah bir aksilik olmadan gelecek” dedi.

  • Emekli Emniyet Müdürü Avlanmaya Çıktığı Gölde Kayboldu

    Emekli Yalova Emniyet Müdürü Sedat Erdoğan Bursa’nın Gölkıyı köyünde geçtiğimiz perşembe günü balık avlamak için çıktığı yolculuktan geri dönmedi.

    Edinilen bilgiye göre, Bursa’nın Karacabey ilçesi Gölkıyı köyünde, ördek avlamak için perşembe günü Uluabat Gölü’ne açılan emekli emniyet müdürü Sedat Erdoğan çıktığı yolculuktan geri dönmedi. Yalova’da bir süre İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevini yapan ve bir süre Emniyet Genel Müdürlüğü Araştırma ve Planlama Koordinasyon Dairesi Başkanlığında çalışan Sedat Erdoğan 5 yıl önce emekliye ayrılarak deniz sporları, kayak ve av hobileri ile ilgilendi. Gölkıyı köyünde kıraathane işletmecisi Ahmet Kobak konu hakkında gazetecilerin sorduğu soruları, “Kendisini tanımıyoruz. Otomobili ile geçerken pek çok kere gördük ama kim olduğunu bilmiyoruz” şeklinde yanıtladı.

    KANO İLE ÖRDEK AVINA ÇIKMIŞTI

    Geçtiğimiz perşembe günü Bursa’ya gelen Erdoğan, kano ile ördek avlamak üzere Uluabat Gölü’ne açıldı. Yakınlarının kendisinden haber alamaması üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri, Uluabat Gölü’nde Erdoğan’ın bulunması için dün arama çalışmalarına başladı. Göle açıldığı tahmin edildiği noktada kendisine ait olduğu sanılan kıyafetleri bulundu. Öte yandan Gölkıyı köyünün Uluabat gölü ile bağlantı noktalarındaki “Göle girmek tehlikeli ve yasaktır yazısı dikkat çekti. Sedat Erdoğan, 2010 yılında kız arkadaşı ile birlikte motosiklet kazasında 30 yaşındaki oğlu Özgür Deniz Erdoğan’ı kaybetmişti.

  • İntihar Etmek İçin Çıktığı Çatıdan Üşüdüğü İçin İnemedi

    Bursa’da bir intihar etmek için çatıya çıkan bir kişi intihar etmekten vaz geçince, üşüdüğü için inemediği çatıdan polis yardımıyla indirildi.

    Olay dün gece saatlerinde Bursa’nın Osmangazi ilçesi Alaaddinbey Mahallesi’nde yaşandı. 32 yaşındaki İsmail K. isimli şahıs, intihar etmek için, bir evin çatısına duvarlardan tırmanarak çıktı. Çevredeki vatandaşlar çatıya çıkan şahsı fark edince polise haber verdi. Kısa sürede bölgeye gelen polis ekipleri bir süre İsmail K.’yı ikna etmeye çalıştılar. Polisin çabaları sonucu intihardan vaz geçen şahıs bu sefer de soğuktan vücudu hissizleşmeye başladığı için çatıdan inemedi. Polisler çaresiz adamı indirmek için yoğun çaba sarf etti. Bu arada bir polis ise İsmail K.’nın düşmesini önlemek için çatıya çıktı. İsmail K. en son bina sahibinin bulunup çatının kapağının açtırılmasıyla aşağıya indirilebildi. Soğukta uzun süre bekleyen adam hemen ambulansa alınarak ilk müdahalesi yapıldı. İsmail K.’nın neden intihara kalkıştığı ise bilinmiyor.