Etiket: Cihaz

  • Dedesi kalp krizi geçirdi, hastaların hayatını kurtaracak cihaz geliştirdi

    Bursa’da 4 öğrenci, hayat kurtaran bileklikle Türkiye’yi Çin’de temsil edip başarı için yarışacak.

    Bursa’da yaşayan 11 yaşındaki Ebral Su Gürman, dedesi sık sık kalp kiriz geçirince, hastalara ve dedesine faydalı olmak için 3 arkadaşıyla birlikte “Robotan” ismini verdikleri robotu geliştirdi. Bu cihaz bileğe takılıyor ve taktığı kişinin nabzını ölçüyor, ayrıca üzerinde bulunan GPRS sayesinde üzerinde bulunan sağlık kuruluşunu arayarak hastanın mevkiini belirtiyor. Hasta, cihazın düğmesine basarak, sağlık kuruluşundakilerle konuşup, hastalığıyla ilgili bilgi verebiliyor. Sağlık personeli ise cihazdaki

    GPRS sayesinde telefonlarına gelen mesajla hastaya rahatlıkla ulaşabiliyor. Bu cihaz sayesinde sağlık personeli hastaların yerini GPRS sayesinde daha rahat bulurken, hastayla konuşup hastalığını olay yerine gelmeden öğrenebiliyor. Cihaz hastanın nabzını ölçerek sağlık kurumuna bildiriyor.

    11 yaşındaki 4 öğrencinin geliştirdiği bu cihaz sayesinde hasta ölümlerinde azalma olması bekleniyor. Tan Koleji öğrencileri, Çin’de 15 yıldır düzenlenen ve her ülkeden bir takımın katılmaya hak kazandığı yarışmaya iştirak etmeye kazanmaya hak kazandı. 11 yaşındaki Ebral Su Gürman, Fulya Erten, Semanur, Şimşek ve Gökçe Şen, Robotan ismini verdikleri cihazla Çin’de ülkemizi temsil edecek. Gençler, 4-6 Ağustos tarihlerinde Pekin şehrinde yapılacak yarışmada şampiyon olmayı hedefliyor.

    Bu cihazı hastaların hayatlarını kurtarmak için geliştirdiklerini ifade eden gençler, “Ebral Su Gürman arkadaşımız, dedesinin kalp krizi geçirmesi sebebiyle böyle bir fikir ortaya attı. Biz de bu fikri hayata geçirdik. Çin’deki yarışmaya katılmaya hak kazandık. Ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz” dedi.

  • ABD uçuşlarında uygulanan elektronik cihaz yasağı kalktı

    New York seferinin yolcuları yanlarına tablet.laptop alarak uçtu.

    ABD hükümeti, Türkiye’den ABD’ye yapılan direkt uçuşlarda el bagajlarında laptop, ipad ve kamera gibi elektronik eşyaların taşınmasına getirdiği yasak bu gün itibariyle kaldırıldı. Yasağın kalkmasın kalkmasının ardından ilk kez saban 07.00’da THY’nın TK 03 sefer sayılı New York yolcuları uçağa elektronik eşyalarıyla bindi.

    Yasağın kalkması yolcular tarafından da olumlu karşılanırken, yasağın kalktığını öğrenen yolcular laptop’larını yanına aldı.

    ABD uçuşlarında uygulanan kabine elektronik eşya almama uygulamasının bittiğinden çok memnun olduğunu söyleyen Emre Tokmak, “ Tabi alıyorum. Herhalde şu dönemde almayan yoktur. Çok isabetli oldu kaldırılması. Bu gün kaldırıldığını biliyordum. Hatta uçak bileti alırken acaba dedim bir gün sonraya mı alsam bileti. Nolur nolmaz diye. Ama bu gün kaldırılacağını memur söyleyince bu güne aldım” dedi

    Elektronik yasağının katlığını babasından öğrendiğini söyleyen Barış Can Köymen, “ New York’a gidiyorum. Laptopumu aldım yanıma. Bu gün kalktığını biliyordum. Babam söylemişti. Haberlerde duymuş” dedi

    Elektronik eşye yasağının kalktığından emin olmadığı için laptop’unu bagaja koyan Hasan Orbay, Çantaya koydum. Emin olamadığım için. Öğrendim ama net değildi. Onun için emin olamadım. Yasağın kaldırılması iyi oldu. Sonuçta bir kısıtlama idi. İyi oldu yasağın kalkması bence” dedi

    Tüm yolcular İz Dedektörü’nden geçirildi

    Yasağın kalkması ile uçak içine alınan elektronik cihazların ve yolcuların tamamı uçağa binmeden önce İz dedektörü’ndan geçirildi. Elektronik eşyalardan ve yolculardan alınan numuneler tek tek iz dedektörüne sokularak incelendi. Yolcular bu incelemenin ardından uçağa alındı.

  • Radyolojide cihaz az, ama tetkik fazla

    Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, Türkiye’de bulunan Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) cihazlarının İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkelerine kıyasla ortalamanın altında olduğunu dile getirdi.

    Türk Radyoloji Derneği tarafından düzenlenen “3. Genel Radyografi Sempozyumu”, Eskişehir’de bulunan Tasigo otelde gerçekleştirildi. Çok önemli konuların görüşülerek tartışıldığı sempozyumda radyasyonun yaşamımızdaki yeri ,çocukların radyasyondan korunmasının önemi, güneş ışınları ve solaryumun radyoaktif etkileri, hırpalanmış çocukta radyolojinin rolü gibi konulara yer verildi.

    “Cihaz sayımıza baktığımızda OECD ortalamasının altında yer alıyoruz”

    Radyolojinin önemi hakkında bilgilendirmede bulunan Türk Radyoloji Derneği Başkanı ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Radyoloji Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Kaya, yapılan tetkiklere göre cihaz sayının çok az olmasına dikkat çekti. Kaya, “Radyolojinin farklı bir bakış açıcı var. Hekimliğin asıl görevi ‘Önce zarar verme’ ilkesidir. Buna en çok dikkat etmesi gereken bir branş radyoloji. Burada önümüzde radyasyon problemleri kitleye verilen dozun dikkatli olmazsak bir kimyasal savaşta ya da ortaya çıkabilecek dozları farkında olmadan verme riskini taşıyor. Bunu en iyi şekilde kontrol etmesi gereken bizleriz. Onun için buna hassasiyet gösterilmesi her zaman önemli. Yapılan tetkiklerin miktarının sayıca çok olması bizim en başlıca sorunumuz. Bunu yabancı ülkelerle kıyasladığımızda bu iyice tespit edilebiliyor. Özellikle cihaz sayımıza baktığımızda OECD ortalamasının altında yer alıyoruz. Radyoloji, tomografi ve MR bir zamanlar çok yaygın bir duyulan bir şeydi. ‘Bizde çok MR cihazı var, İngiltere’den çok İstanbul’da var’ diye. Bugün sorun o değil. Bizim ortalama cihaz sayımız OECD ülkelerinin altında. Fakat yapılan tetkiklere baktığımızda MR tetkikleri sayımız OECD ülkelerinde birinci sırada. Dünyada OECD ülkeleri içerisinde en çok MR çektiren tetkiki yapılan ülke hala biziz. Tomografiye baktığımızda OECD’de 7 veya 8’inci sıradayız. Bu da çok önemli üst sıralarda sayılabilir” dedi.

    “Ülkemizde yüz bin kişiye 5 radyolog düşüyor”

    Radyolojide doktor sayısının da gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük olduğunu dile getiren Türk Radyoloji Derneği Başkanı Kaya şunları aktardı:

    “Radyoloji doktorunun sayısına baktığımızda ise birim toplum başına düşen yani 100 bin kişiye düzen radyolog biz de 5 civarında. Orta ve ileri düzey gelişmiş ülkelerde ise bu 10’un üzerinde bu rakam. Sonuç olarak yapılan tetkikin bu kadar yoğun olması ve radyolog sayısının bu kadar az olması ikisi bir değerlendirildiğinde yapılan tetkik başına radyoloğun ayıracağı zamanın bize ne kadar az olduğunu bize gösteriyor. Bizim meslektaşlarımız adeta bir yoğun iş yükü altında ezilmekteler. Bu onlara aynı zamanda tıbbi yanılgıya da sevk edecek ciddi bir iş yükü külfeti getiriyor. Bunun için çok ciddi şeyler yapılması lazım. Halkımız işlemlerinin yapılmasından memnun, yapılan sonuçların raporlandırılmasından memnun ama bu süre için yeterli zaman ayıramadığımızdan biz dernek olarak endişe ediyoruz. Meslektaşlarımız da burada kendilerini riske ediyorlar. Biz derneğimiz olarak bu tetkik yoğunluğu kapsamında özel bir çalışma yapıp bu işi masaya yatırmayı planladık. Çok kısa bir süre içerisinde uzmanlarımızın katıldığı bir toplantı yapacağız. Röntgenin bulunduğu dönemden bugüne hiç sayısı azalmadan hatta artarak devam eden radyografi konusunu hep atlıyoruz. Bu hep arka planda kalıyor. Radyografi etkinliğimi Eskişehir’de yapmamızın nedeni meslektaşlarımıza ve tıp çalışanlarına bu konuyu daha iyi öğretebilmek. Çünkü basit, ucuz, güvenilir ve en çok yapılan yöntemlerden birisi bu röntgenler. Bunların eğitimini gerektiği kadar sağlayabilmek adına bu etkinliği düzenliyoruz. Belki bu sayede tomografi ve MR’ın gerekliliğini azaltarak bu sorunlara da bir çözüm bulma şansımız olacaktır.”

  • Kanser düşmanı cihaz Avrupa’da ilk kez Uludağ Üniversitesi’nde

    Uludağ Üniversitesi, 4.4 milyon dolarlık yatırım ile siberknife adı verilen bütün vücut için çerçevesiz stereotaktik robotik radyocerrahi sistemi alıyor. Sözleşmesi imzalanan cihazın son sürümü Avrupa’da ilk kez Uludağ Üniversitesi’nde kullanılacak.

    Rektörlük makamında yapılan protokol törenine UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Gürel, Radontek firması CEO’su Mehmet Ü. Ayral ve firma genel müdür yardımcısı Eray Sarıkaya katıldı. Ünitenin kurulması ve cihazın üniversiteye getirilmesi işlemlerinin en geç eylül ayında tamamlanacağını belirten Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, bu sistem sayesinde çok sayıda onkolojik operasyonların rahatlıkla yapılabileceğini söyledi. Gerçekleştirilen protokol töreni sayesinde artık cihazın üniversiteye kazandırmış olduğunu açıklayan Rektör Yusuf Ulcay, “İşbirliklerinden dolayı Radontek firmasına ve ilgili hastane yöneticilerine teşekkür ediyorum. Bursa ve çevresine hizmet edecek olan böylesi önemli bir cihazı üniversitemize kazandırdığımız için mutluyuz. Günümüz dünyasında artan bu kanser hastalığına çare olmak adına çalışacak ünite artık üniversitemizde olacak. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Gürel ise, “Alınacak bu cihaz ve kurulacak ünite sayesinde Bursa ve çevresine büyük bir kaktı sağlayacağımıza inanıyoruz. Devletimiz büyük şehirlerde bir hastanede bu ünitenin kurulmasına izin veriyor. Bizler de yapmış olduğumuz girişimler sayesinde ünitenin kurulmasına ve cihazın temin edilmesine onay aldık. Hastalarımız için de büyük bir fayda getireceğine inanıyoruz. Sadece bizde olacak bu cihaz üniversitemize de önemli kazanımlar getirecektir. Siberknife denilen bu cihaz sayesinde cerrahların özellikle beyin tümörlerinde, akciğer kanserlerinde ya da prostat kanserinde cerrahi operasyon sırasında ulaşamadıkları yerlere ulaşabilecekler. Tedavisi imkânsız olan hastaları tedavi edebileceğiz. Operasyonlarda büyük bir kolaylık sağlayacak. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

    Radontek firmasının CEO’su Mehmet Ü. Ayral da sağlığa ve teknolojiye bakış açılarından dolayı üniversite yönetimine teşekkür etti.

    Firma Genel Müdür Yardımcısı Eray Sarıkaya ise cihazı Amerika Birleşik Devletleri’nden getireceklerini açıkladı. Eylül ayında ünite binası dahil cihazı her hali ile hazır hale getirileceğini aktaran Sarıkaya, “Bu cihazın alt modellerinden Türkiye’de 11 tane var. Ancak dediğim gibi bunlar eski teknoloji cihazlar. En son teknolojiye sahip olan bu cihaz ise Türkiye dahil Avrupa’nın herhangi bir kentinde şu anda yok. İlk kez Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tek olacak ve burada hizmet verecek” dedi.

  • Bakan Arslan uçaklarda elektronik cihaz yasağını değerlendirdi

    KARS (İHA) – Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ABD ve İngiltere’ye düzenlenecek uçuşlarda, yolcuların cep telefonundan daha büyük elektronik cihazları kabinde taşımasını yasaklayan karara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu uygulamaya rağmen biz hava limanlarımızda ve uçaklarımızda yolcuların herhangi bir sıkıntı yaşamaması adına alınması gereken bütün tedbirleri alıyoruz” dedi.

    Çeşitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak amacıyla geldiği Kars’ta, valiliği ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Arslan, bugünden itibaren ABD ve İngiltere’ye düzenlenecek uçuşlarda, yolcuların cep telefonundan büyük elektronik cihazları kabinde taşımamasına dair kararın uygulamaya konulacağını söyledi. Bakan Arslan, “Gönül istiyor ki, inşallah doğru niyetli, art niyetsiz bir şekilde bu kararlar alınıyor olsun. Eğer art niyetsiz bir şekilde bu kararlar alındıysa biz eminiz ki, bu söylediğimiz ilave tedbirleri alarak bunların yapılabilirliğini, muhataplarımıza anlatarak biz bu uygulamanın kalkabileceğini hatta kalkması gerektiğini düşünüyoruz. Zaten başka niyetler varsa o da süre içinde ortaya çıkar. O zaman girişimlerimizi o seviyede ona göre sürdürürüz ve muhataplarla görüşmeleri ona göre yaparız” dedi.

    Bakanlık olarak görüşmeleri daha çok teknik düzeyde yaptıklarını, Dışişleri Bakanlığının ise diplomatik seviyede devrede olduğunu ifade eden Arslan, her iki ülkedeki muhataplarına mektup yazdığını belirtti.

    Arslan, “Mektupların özeti şuydu, evet güvenlik tedbirleri alınması gerekir ki biz de alıyoruz. Bu konuda hiç şüphe yok. Hele ki terörün böyle bütün dünyanın başına bela olmaya çalışıldığı ve özellikle ülkemizin de şu söylemi kullandığı bir ortamda, terörle mücadelenin dünyanın her yerinde, herkes tarafından yapılması gerekir söylemini kullandığımız bir ortamda güvenlik tedbirlerinin alınması kadar doğal bir şey yok. Biz ülke olarak bu konuda en üst seviyede güvenlik tedbirlerini alıyoruz. Uluslararası sivil havacılığın otoritesinin koyduğu kuralların üstünde tedbirler alıyoruz. Bunu muhataplarımıza özellikle vurguladık ve muhataplarımıza söylediğimiz bir şey daha var. Teknik düzeyde şu an alınan tedbirlerin üzerinde bir tedbir alınması gereği varsa ve bununla ilgili bir teknik donanım varsa, bunu kullanmaya her zaman hazırdık, yine hazırız. Eğer bir terör tehdidi varsa, eğer bir güvenlik zafiyeti oluşacak korkusu varsa bu sadece belirli havalimanlarında değil, bütün havalimanlarında olur. Dolayısıyla tedbirleri bazı hava limanlarını seçip özellikle orada uygulamak o zaman başka yerlerde zafiyet oluşması anlamına gelir. Yok değilse de o zaman buralarda özellikle böyle tedbirlerin alınması başka yorumları, başka sonuçları çıkarıyor. Ve başka anlamlar yüklüyor. Umarım o yüklenen anlamlar anlamında bir girişim yoktur” diye konuştu.

    “Bu uygulamaya rağmen biz hava limanlarımızda ve uçaklarımızda yolcuların herhangi bir sıkıntı yaşamaması adına alınması gereken bütün tedbirleri alıyoruz” diyen Bakan Arslan, “En önemli tedbirimiz de şu, yolcularımız havalimanına gelip aranmışsa eğer aramadan geçtikleri halde laptoplarını kullanabilecekler. Yani artık yolcuların uçağa alındığı anda Türk Hava Yollarındaki ilgili ekipler orada laptopları yolcudan birebir teslim alacaklar ve onları özel ayrı bir kabinde taşıyacaklar. Yolcunun indiği yerde de bizzat yolcuya teslim edecekler. Normal bagaj gibi olmayacak. Direkt yolcudan teslim alınacak, yolcu indiğinde de yolcuya teslim edilecek ki yolcularımızın bu anlamda herhangi bir mağduriyeti olmasın. Özellikle Türk Hava Yolları’nın konforunu düşündüğünüzde, uzun uçuşlarda zaten her yolcunun önünde bir ekran var. Yolcu, ekran marifetiyle işlem yapabilir halde. Hatta gerektiğinde telefonunu bağlayıp işlem yapabiliyor. Wifi ile internette yapması gereken işlemi de yapabiliyor. Kimsenin mağdur olmaması için bu tip imkanlar zaten yolcularımıza sunuluyor” şeklinde konuştu.