Etiket: Ciddi

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Arama Konferansı Yeni Anayasada Ciddi Bir Zemin Olabilir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa yapımı sürecinde arama konferanslarının yapılabileceği sözlerine açıklık getirerek, “Telefonlarla vatandaşla irtibatları kurmak suretiyle bir nevi kamuoyu araştırması buna diyebiliriz. Toplumsal mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı ciddi bir zemin oluşturacaktır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Türkiye’ye döndü. Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, ziyaretine ilişkin olarak, “Bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasında mükemmel ilişkilerin her alanda daha da geliştirilebilmesi için atılacak adımlar nelerdir bunları ele alma fırsatı bulduk. Suudi Arabistan’la bölgesel konuları da değerlendirdik. Görüşmelerimizde en önemli adım ikili ilişkilerde stratejik işbirliği konseyi kurulması kararının alınması oldu. Ticaret, savunma, karşılıklı yatırımlar, Türk firmalarının Suudi Arabistan’da yatırımların artırılması, Enerji alanında işbirliği, Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının arttırılması, terörle mücadelede özellikle İslam ülkeleri arasındaki bir askeri işbirliği koalisyonu görüşülmesi gündeme geldi. Bölgesel konularda da Suriye, BM Güvenlik Konseyi 2554 süreci, Libya, Irak, Filistin, Yemen konularını değerlendirdik. 2016 İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi İstanbul’umuzda yapılıyor. İkili ticaret hacmimizin ve karşılıklı yatırımlarımızın daha da artırılması imkanlarını değerlendirdik. Asgari ve savunma sanayi işbirliği ilişkilerimizde önem atfettiğimiz bir husus olmuştur. Ziyaretimizin ikinci gününde de Medine-i Münevvere’ye geçtik. Oradaki görevlerimizi yaptık” ifadelerini kullandı.

    “TOPLUMSAL MUTABAKATIN SAĞLANABİLECEĞİ BİR ANAYASANIN OLUŞMASINA ARAMA KONFERANSLARI ZEMİN OLUŞTURACAKTIR”

    Erdoğan, toplantı sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ile ilgili arama konferansı yapılabileceği yönündeki sözlerinin sorulması üzerine, “Biliyorsunuz bu arama konferanslarını daha çok akademisyenler arasında, ya da o konu ile ilgili hakikaten dağarcığında bir şey olanların katıldığı toplantılardır. Bunu daha geniş planda tutup halkla bu arama konferansını yapabiliriz diyorum. Yani seçeceksiniz ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle bir nevi kamuoyu araştırması buna diyebiliriz. Vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesi ile ilgili düşüncesi nedir. Ne diyor. Öyle ufak rakamlar değil 500-1000 değil sayıyı arttırma suretiyle toplumsal mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı ciddi bir zemin oluşturacaktır” yanıtını verdi.

    “BAŞKANLIK SİSTEMLERİ A’DAN Z’YE PİRÜPAKTIR DİYEMEYİZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Üniter devletlerde de başkanlık sistemi olabilir” sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

    “Yani üniter devletlerde başkanlık sistemi yoktur’ diye bir şey yok. Bunun dünyada örneği var. Geçmişten bu yana da var. Hitler Almanyasına baktığınızda orada da bunu görürsünüz. Daha sonra değişik ülkelerde bunun örneklerini görürsünüz. Yeter ki bütün mesele o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı olmasın. Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı beklediği adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz. Şu anda da başkanlık sistemleri de ‘A’dan Z’ye pirüpaktır’ diyemeyiz. Başkanlık sistemi olup da sıkıntıların olduğu yerler de var. Ama birbirine kıyasla baktığınız zaman onların daha başarılı olduğunu görüyoruz. Biz daha iyiye nasıl gideriz arayışı içerisindeyiz. Gelişmiş ülkelere baktığınızda gelişmiş ülkeleri kahir ekseriyetinde bu sistemin olduğunu görüyoruz, yarı başkanlık olduğunu görüyoruz. Bir nevi Amerika’daki sistem partili bir başkanlık sistemidir. Başkan partisinden kopmuyor, arkasında yine partisi var. Şu anda bizdeki yapı öyle mi değil. Yarı başkanlık sistemine bakıyorsun yine partili. Parti yine arkasında onula beraber. Bunların birçok örnekleri var. Türkiye’nin böyle bir sisteme girmesiyle birlikte inanıyorum daha güçlü adımları atmamız mümkün olacaktır. Sayın Başbakanımızın bu ziyaretler neticesinde ortaya bir hamule çıkacaktır. Onlar da tartışılacaktır. Benim şahsen Beştepe’de devam ettireceğim bu tür çalışmalar var. Bu çalışmalarla birlikte bizler de bu konuda konuşacak kimler varsa gerek akademisyen olarak, gerek medya dünyasından hepsini dinleme fırsatı bulacağız. Bular sadece anayasacılar olmayacak, idare hukukundan, STK’lardan birçok insanı buraya davet edeceğiz. Kendilerini dinlemek suretiyle kendilerinden düşüncelerini alacak, ondan sonra da istiyoruz ki Türkiye bunları tartışır bir hale gelsin. Vatandaş eğer bu başkanlık sisteminin ne olduğunu bilmiyorsa, ya da başkanlık sistemini anlatan bu sistemin ne olduğunu bilmiyorsa o zaman ortaya bir netice çıkmaz”

  • Vali Karaloğlu: “İş Yeri Sahiplerinin Ciddi Zararı Var”

    Bursa Valisi Münir Karaloğlu, dünkü yangında büyük zarar gören Işıksoy Tekstil yönetimine ve çalışanlarına geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Karaloğlu, “İş yeri sahiplerinin ciddi zararları var. Soğutma çalışmalarımız devam ediyor. İtfaiye tam söndürmeyi tamamladıktan sonra içeri girip yangının çıkış sebebini araştıracak” dedi.

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Bursa’nın en büyük tekstil fabrikalarından biri olan Işıksoy Tekstil’de sabah 11.00 saatlerinde çıkan yangında soğutma çalışmaları halen devam ediyor. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, yanan fabrikaya gelerek yetkililerden bilgiler aldı. Fabrikanın yanan bölümlerinde bazı duvarların çökmüş olduğu görüldü. Fabrika sahiplerine ve çalışanlara geçmiş olsun dileklerini ileten Karaloğlu, hasarlı bölgeleri inceledi.

    Ardından yetkililerle kısa bir toplantı yapan Karaloğlu, “Her şeyden önce Işıksoy Tekstil ve çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. DOSAB, Türkiye’nin en büyük organize sanayilerinden biri. Çok sayıda fabrikamız var. Tekstil, petrol türevi ve kimyevi madde kullanılan sektör. 4 katlı fabrika binasında yangın çıktı. Katlara girip direk müdahale etme şansımız olmadığı için yangını kontrol altına almak uzun sürdü. İtfaiye teşkilatı bütün imkanlarıyla 24 saattir burada emek veriyor. Onlara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Can kaybı ve yaralanma olmadığını anlatan Karaloğlu, “Etrafta çok sayıda aynı işi yapan fabrikalar var. Başka bir fabrikaya sıçramadan yangını kontrol altına alınması en büyük tesellimiz. İş yeri sahiplerinin ciddi zararları var. Tespitlerden sonraya ortaya çıkacak. İş yeri sahiplerine geçmiş olsun diyoruz. Ciddi bir yangındı” açıklamasını yaptı.

    Çıkış sebebinin belli olmadığını vurgulayan Karaloğlu, “İtfaiye tam söndürmeyi bitirdikten sonra içeri girip çalışmasını yapacak. O teknik bir konu. İtfaiye dairemiz çıkış sebebini raporlayacak” diye konuştu.

    “550 ÇALIŞANIMIZ VAR”

    Fabrikanın ortaklarından Mustafa Işık, “Fabrikamızda 550 çalışanımız var. Yangın depomuzda çıktı. Nasıl çıktığı hakkında bilgimiz yok” şeklinde konuştu.

    YANGINA 69 İTFAİYE ARACIYLA 300 KİŞİLİK EKİP MÜDAHALE ETTİ

    Öte yandan dün 11.00 sıralarında başlayan yangına yaklaşık 69 itfaiye aracı ve 300 kişi müdahale etti. İstanbul, Eskişehir, Kocaeli, Yalova ve Bursa’nın bütün ilçelerinden olay yerine araç ve personel kaydırıldı. İtfaiyenin bütün personelleri canla başla yangına müdahale ederken, Bursa ve çevre illerden gelen arama-kurtarma ekipleri de bölgede hazır bekletildi. Ayrıca polis ekipleri de, fabrika civarında yangın boyunca geniş güvenlik tedbiri aldı. Orman Bölge Müdürlüğü’nden gelen araçlar ve belediyelerin su tankerleriyle itfaiyelerin suları boşaldıkça yeniden dolduruldu.

  • Turbay: “Demokratik Tıkanıklığa Çok Ciddi Biçimde Çare Başkanlık Sistemidir”

    Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, “Ülkemizin içindeki demokratik tıkanıklığa çok ciddi biçimde çare olacak başkanlık sistemidir. Diktatörlük gelecek diye bir takım şahıslar üzerinden karalamak çok yanlıştır. Aslında Türkiye şu anda açık söyleyeyim yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor” dedi.

    Bem-Bir-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Antalya’nın Alanya ilçesinde gerçekleştirildi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Birol Ekici’nin de katıldığı toplantıda konuşan Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, “Bem-Bir-Sen 70 bine yaklaşan sayıda inançlı, kararlı kadroları ile 10 yıldır yerel yönetimlerin değişmeyen en etkili sendikası olmuştur. Böyle bir sinerji ve ekip çalışması her sivil koptum örgütüne nasip olmaz. Sendikacılığı başladığımız günden beri farklı bir sendikal anlayış gösterdik. Sendikacılığı bir rant ve ağalık sistemi olarak gören sendikal anlayışa karşı çıktık. Sendikacılığı ideolojik bir aygıta dönüştüren eski sendikal anlayışa karşı, bizler üyesini ekonomik ve sosyal haklarını karşısındaki kim olursa olsun koruyan, mücadeleden kaçmayan, yeni bir sendikal bakışa sahibiz” dedi.

    2016 ve 2017 yıllarını kapsayan üçüncü dönem toplu sözleşme görüşmelerinde sendikalarının tarih yazdığını ifade eden Turbay, “23 gün süren görüşmelerde yerel yönetim çalışanlarına çok önemli kazanımlar sağladık. Bu kazanımları sağlarken kaya gibi bir bürokrasi ile karşılaştık. Ancak geri adım atmadık ve tüm üyelerimizin yüzünü güldürecek kazanımları elde ettik” diye konuştu.

    “AVRUPA SADECE GENÇ MÜLTECİLERİ KENDİ ÇIKARLARI İÇİN ALACAK”

    Avrupa’nın ciddi sayıda mülteciyi misafir edeceklerini ancak mültecilerin sadece kendi çıkarları için gençlerden oluşanları alacaklarını belirten Başkan Turbay şöyle konuştu: “Ciddi anlamda ülkelerine mülteci alacaklar. Ancak bu mültecileri alırken, kendi kafalarında ve çıkarlarına göre hareket edecekler. Kendi menfaatleri doğrultusunda sadece genç nüfusu istiyorlar. Bunları kendi fabrikalarında çalıştıracaklar. O fabrikalarını yine eskisi gibi nasıl kar getirir hale sokabilirizin hesabını yapıyorlar. Genç mülteci almayı isteyenlerin başında Almanya, Fransa ve diğer gelişmiş Avrupa ülkeleri var ve bunlar açık ve net olarak bu genç nüfus isteklerini dile getirdiler. 700 ila 800 bin rakamları konuşuldu. Bu genç insanları ülkelerine getirip çalıştırmak istiyorlar. Mültecilere bakış açıları bu ve bunu da açık açık söylüyorlar. Geçmişte sömürü üzerine kurulan Batı medeniyetinde bugün de aynı zihniyet devam ediyor.”

    “YAMALI BOHÇA 657 YENİDEN DÜZENLENMELİDİR”

    Memurları değersizleştirecek çalışmalarda olmayacaklarını ifade eden Turbay, 657 sayılı devlet memurları kanuna “Yamalı Bohça” benzetmesi yaparak şöyle konuştu:

    “Hükümetin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapacağı, yapmayı planladıkları değişikliklerde yokuz. Yamalı bohça haline gelen 657’nin yeniden düzenlenmesi elzemdir. Memurun iş güvencesini, çalışma barışını tehlikeye sokacak her türlü düzenlemenin karşısındayız. Biz bunun yerine hükümete, işçi ve memur emekli ikramiye maaşlarının eşitlenmesini teklif ediyoruz. Memurların iş güvencesi kırmızı çizgimizdir. Biz bu hakka dokunulmasına asla ve asla müsaade edemeyiz.”

    “1 KASIM SEÇİMLERİ İLE TÜRKİYE BÜYÜK KUMPASLARDAN SIYRILDI”

    13 yıllık AK Parti iktidarını değerlendiren Başkan Turbay, “13 yıldır bütün dünyada enerjisi en çok yükselen, sözüne en çok kıymet verilen ve uluslararası stratejilerde en çok dikkate alınan ülkelerden birisi olmuştur. Böyle bir yükselme dönemi, bazı lobileri, kendilerin yeryüzünün hakimi sınıfı olarak adlandırılan kimi çevreleri rahatsız etmesi son derece normaldir. Komşularımızda olan olayları gördükçe ülkemizin nasıl bir strateji ile etkisizleştirmek, aciz kılınmak, itibarsızlaştırılmak istendiğini anlamak mümkün olur. 1 Kasım seçimleri ile Türkiye büyük kumpaslardan sıyrılmıştır. Son seçimin ardından 2023 hedefi hepimize kutlu mutlu olsun” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE YARI BAŞKANLIKLA YÖNETİLİYOR”

    1 Kasım seçimleri ile güçlenen meclisin bir an önce yeni Türkiye’nin yeni anayasasını yapması gerektiğini söyleyen Turbay, yeni anayasanın herkesi kucaklamasının gerektiğini söyledi. Başkanlık sistemiyle ilgili görüş bildiren Turbay, Türkiye’nin şu anda yarı başkanlıkla yönetildiğini belirterek şöyle konuştu:

    “Başkanın doğrudan halk tarafından seçilmesi, güçlü bir yönetimi ortaya çıkaracaktır. Başkanlık sisteminde denge ve denetleme olacaktır. Başkanlık, ne diktatörlük ne sultanlık ne de padişahlıktır. Gelişmiş ülkelerde Amerika, İngiltere ve Fransa sınırlandırılmış yetkilere sahip oldukları için başkanlık sistemi ile dünyada çok önemli yere gelmişlerdir. Bizim siyasilerimiz de Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel ve bugün de Recep Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini dile getirmiştir. Peki bunların hepsi diktatör müydü? Tabi ki hayır. Onun için demokratik tıkanıklığa çok ciddi biçimde çare olacak başkanlık sistemini diktatörlük gelecek diye şahıslar üzerinden karalamak çok yanlıştır. Aslında Türkiye şu anda açık söyleyeyim yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Çünkü halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanımız var. Mevcut parlamenter sistem mağdur durumdadır. Ülkemizde başkanlık sistemine duyulan ihtiyaç sanıldığı gibi bir bireyin ihtiyacı değildir. Başkanlık sistemine yabancı değiliz. Başkanlık sistemi Türkiye’de başarı ile uygulanacaktır.”

  • Uysal’dan Paris Saldırısına Kınama: “Teröre Karşı Ciddi Adımlar Atılmalı”

    Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, Paris’teki saldırılarla ilgili olarak, “Tüm dünya teröre karşı tek yürek olmalı ve terörizmle mücadele konusunda ciddi adımlar atmalı” dedi.

    Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen silahlı ve bombalı saldırılara ilişkin açıklama yaptı. Son dönemlerde yaşanan Suruç, Ankara, Mısır, Lübnan ve Paris saldırılarından duyduğu üzüntüyü dile getiren Uysal, “Terörün dini ve devleti olmaz. Biz dünya üzerindeki tüm terör eylemlerinin karşısında en dik duruşu gösteren ülkeyiz. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz çünkü bu elim saldırıların acısını en iyi biz biliyoruz. Terör konusunda yaklaşık 30 yılı aşkın süredir mücadele veriyoruz. Kısa bir süre önce Ankara’da yaşanan saldırı canımızı ne kadar yaktıysa Paris’teki saldırılar da o kadar derin yara açmıştır. Çünkü dünya üzerindeki masum canların hiçbirini diğerinden ayırmayan bir geleneğin temsilciyiz. Bu nedenle Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Fransız halkına taziye dileklerimi sunuyorum” dedi.

    “TÜM DÜNYAYA BİR MESAJIMIZ VAR”

    Türkiye’nin terör konusunda ilkeli bir tavır gösterdiğini belirten Levent Uysal, “Suruç, Ankara, Mısır ve Lübnan’daki saldırılar için ne düşünüyorsak Paris’teki saldırılar için de aynısını düşünüyoruz. Terörün ve masum insanları kaybetmenin acısı aynı derecede yüreğimizi yakıyor. Çünkü terörün anlamını ve yol açtığı sonuçları çok iyi biliyoruz. G20 toplantılarına ev sahipliği yapan ülkemiz, tüm dünyanın terör karşısındaki kararlılığını arttırıyor. Güçlü Türkiye’nin dünyadaki tüm ülkelere bir mesajı var. Biz diyoruz ki, ’Gelin terörle hep birlikte mücadele edelim ve dünyada barış içinde yaşayalım.’ G20 toplantılarından da bu doğrultuda bir mesaj çıkacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

  • AK Parti’li Çonkar: “AK Parti’ye Ciddi Anlamda Bir Akış Oluyor”

    AK Parti’ye farklı partilerin tabanlarından bir akış olduğunu belirten AK Parti Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, “AK Parti’nin bugüne kadar ortaya koymuş olduğu siyasi, ekonomik istikrar ve aynı zamanda da milli ve yerli duruş milletimizin gönlünde karşılık buluyor” dedi.

    AK Parti Milletvekili ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Berat Çonkar, Sultanbeyli’de Cuma namazının ardından cenaze namazına katıldı. Daha sonra Sultanbeyli Seçim Koordinasyon Merkezi ve irtibat bürolarını ziyaret eden Çonkar, “Seçim çalışmalarımızın sonuna doğru yaklaşıyoruz. Pazar günü çok önemli bir kararı milletimiz verecek. Bizim sahada gördüğümüz, anketlerden okuduğumuz, genel havadan tespit ettiğimiz, inşallah AK Parti’nin tek başına iktidarının ortaya çıkacağı yönünde.  Milletimiz yaşanan süreci gayet güzel bir şekilde kavramış durumda, değerlendiriyor. AK Parti’nin sağlayacağı istikrarlı hükümetin böyle bir küresel ve bölgesel konjonktürde çok hayati önemde olduğunu düşünüyor” şeklinde konuştu.

    Farklı partilerden AK Parti’ye çok sayıda katılım olduğunu hatırlatan Çonkar,  “Bize çok farklı tabanlardan, faklı partilerin tabanlarından ciddi anlamda bir akış olduğunu görüyorum. AK Parti’nin bugüne kadar ortaya koymuş olduğu o siyasi, ekonomik istikrar ve aynı zamanda da milli ve yerli duruş milletimizin gönlünde karşılık buluyor.  7 Haziran seçimlerinde milletimizin bize vermiş olduğu mesajı doğru okuduğumuzu, iyi okuduğumuzu ve bunun karşılığında da doğru bir yaklaşımla seçmenin karşısına çıktığımızı ben görüyorum. İnşallah milletimizden AK Parti’ye güçlü bir destek vermesini umut ediyorum, bekliyorum ve bunu görüyorum. İnşallah 1 Kasım Türkiyemiz için hayırlı bir dönemin başlangıcı olacaktır” diye konuştu.

    Vatandaşlardan aldıkları destek dolayısı ile duyduğu memnuniyeti ifade eden Çonkar, “Farklı partilerden AK Parti’ye geçişler olduğuna dair bizzat bize gelen haberler gibi, medyada da çok farklı kanallardan bu geçişleri duyuyoruz. Özellikle MHP tabanından, HDP tabanından, Saadet Partisi tabanından ve diğer partilerin tabanından AK Parti’de bir yoğunlaşma, bir birleşme sürecinin yaşandığını görüyorum. Bizzat bizi arayan, desteklerini ifade eden pek çok vatandaşımız oldu. AK Parti’de bir bütünleşme sürecinin yaşandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.