Etiket: “CHP’yi

  • CHP’yi terör örgütü sempatizanlarına kucak açmakla suçladı, AK Parti’ye geçti

    CHP’yi terör örgütü sempatizanlarına kucak açmakla suçladı, AK Parti’ye geçti

    AK Parti Tokat Gençlik Kolları kongresinde eski Cumhuriyet Halk Partisi Tokat Gençlik Kolları Başkanı Kubilay Tahsin Alpay partisinden istifa ederek, AK Parti’ye geçti. Alpay, “Bunun tek ve yegane sebebi terör örgütü sevicilerine kucak açan Cumhuriyet Halk Partisi’nin artık bu ülkede yeterliliği göstermediğini farkına vardım” dedi.

    AK Parti, Tokat Gençlik Kolları 6. Olağan Kongresi Hüseyin Akbaş Kapalı Spor Salonu’nda yapıldı. AK Parti Tokat Gençlik Kolları Başkanı Mesut Aktürk tek listeyle girdiği kongre, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kongrede konuşma yapan AK Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin, terör örgütü PKK tarafından 13 Türk vatandaşının şehit edilmesine değinerek, “Gara’da gördünüz yapılanları. 1990, 1993 doğumlu gencecik çocuklarımız 13 gencimiz, hain PKK tarafından alındı götürüldü. Ve alınlarından vurularak şehit edildiler. Tüm bunlar olduktan sonra, Mecliste gördüğümüz tablo, bunları bir masumlaştırma hakkı var mı? PKK’yı bir masumlaştırmak, olanın biteni hükümete, cumhurbaşkanımıza yıkma hali. Yani faili gizlemeye dair muazzam bir ittifak var, Türkiye’de. FETÖ’cü, PKK’lısı, CHP’lisi, HDP’lisi toplaşmışlar, hep beraber işte tek bir hazin vaka bile Türkiye’deki resmi görmek için çok etkileyici düşünüyorum. Bütün bunlara baktığımızda da değerli kardeşlerim, şehit olanların size çok daha ağır bir sorumluluk bıraktığını düşünüyorum. Beni hatırlayın diyorlar yani. Bana neler yapıldığını unutmayın. Bölünmeyin, birlik olup, beraberlik olun, kardeşliğinizi koruyun. Hayatın gençliğin kıymetini bilerek geleceğe hazırlanın. Vatanın sarıl sarmalayın, birincisi bu manada. Ve bu ülkede olan biten her şeyden kendinize bir pay çıkarın diyorlar bence. Ben öyle anlıyorum. O sebeple kardeşlerimize tekrar rahmet diliyorum. Fatihalar da inşallah onları yad edelim” dedi.

    CHP’den istifa etti, AK Parti’ye geçti

    Konuşmalarının ardından kongrede, eski Cumhuriyet Halk Partisi Tokat Gençlik Kolları Başkanı Kubilay Tahsin Alpay partisinden istifa ederek AK Parti’ye geçti. Alpay’a parti rozetini, AK Parti Merkez Gençlik Kolları Başkan Yardımcı Sümeyye Bozkurt taktı. Rabia işareti yaparak basın mensuplarına poz veren Alpay, açıklamalarda bulundu. İzmir Menemen’de canını feda eden Mustafa Fehmi Kubilay’ın adının hakkını vermek için AK Parti’ye geçtiğini söyleyen Alpay, ’’Bunun tek ve yegane sebebi terör örgütü sevicilerine kucak açan Cumhuriyet Halk Partisi’nin artık bu ülkede yeterliliği göstermediğini farkına vardım. Ve bugün Sezgin Tanrıkulu’nun, Canan Kaftancıoğulları’nın, Pervin Buldan gibi isimlere yandaş oldukları gördüğümden dolayı 11 yıllık lise komisyon başkanlığından, İl Gençlik Kolları Başkanlığına ve Gençlik Kolları Kurultay Delegeliğine kadar gelmiş olduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa edip AK Parti’ye geçmemin esas sebebi ise 15 Temmuz’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin, milli ve bekası için Sayın Cumhurbaşkanımızın başta FETÖ olmak üzere PKK ve PYD’ye karşı uygulamış olduğu, onların kökünü kazımasından dolayı ve ona bir arkadaş, yol arkadaşı olmak için bugün AK Parti’ye geçiyorum. Devletime ve milletimi seviyorum ve her zaman da onların yanında olacağım’’ diye konuştu.

  • İş Bankası hissedarları CHP’yi banka yönetiminde istemiyor

    İş Bankası hissedarları CHP’yi banka yönetiminde istemiyor

    İş Bankası’nın ortakları arasında çıkan Atatürk’ün yaveri Topal Osman’ın silah arkadaşı Ali Zade Salih’in torunu Ordulu Gürkan Gözükan, İş Bankası’nın CHP ile ilişkisinin sonlandırılması gerektiğini ve CHP hisselerinin TBMM”ye, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, vakıflara, hazineye devredilmesi gerektiğini söyledi. Gözükan, İş Bankası’nın hissedarlarına 93 senedir verilmeyen haklarının verilmesi gerektiğini belirtti.

    Atatürk’ün serbest piyasa koşullarında işlem yapacak milli bir banka kurulması için o dönemdeki İktisat Bakanı Celal Bayar’a talimat vermesi ile İş Bankası’nın temelleri atılırken, bankanın sermaye yapısının güçlendirilmesi için 1800’lü yılların sonunda kurulan Osmanlı İtibari Milli Bankası’ndaki hisse senetlerinin de İş Bankası’na devredilmesine karar verildi.

    Dava Anayasa Mahkemesi’nde

    Atatürk’ün de imzasının bulunduğu 25 Mayıs 1927 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla Osmanlı İtibari Milli Bankası hisse senetleri İş Bankası’na devredildi. Hisselerin devredilmesinin ardından Osmanlı İtibari Milli Bankası’nda her biri 10 TL değerli 7 adet hisse senedi bulunan Topal Osman’ın silah arkadaşı Ali Zade Salih’in torunları, bankadan haklarını istemek için harekete geçti. 2005 yılında başlayan davada İş Bankası hisseleri kabul etti. Ancak hisselerin bugünkü rakamlarla kaç liraya tekabül ettiğine ilişkin ihtilaf bugüne kadar sonuçlanamadı. Bunun üzerine Ali Zade Salih’in torunları davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Dava halen Anayasa Mahkemesinde bulunuyor.

    “İş Bankası-CHP ilişkisi sonlandırılmalı”

    İş Bankası’nın ortakları arasında çıkan Atatürk’ün yaveri Topal Osman’ın silah arkadaşı Ali Zade Salih’in torunu Ordulu Gürkan Gözükan, Osmanlı İtibari Milli Bankası’ndan İş Bankası’na devredilen hisse senetlerinin akıbetinin bilinmediğini söyledi.

    Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri birliklerde görevli asker ve sivil memur maaşından 50 Osmanlı lirası kesilerek Osmanlı İtibarı Milli Bankası’na ortak yapıldığını belirten Gözükan, “Osmanlı’daki 23 bankanın İş Bankasına devir edildiği iddia edilmektedir. 11 milyon adet kurucu hisselerin akıbeti bilinmemektedir. Biz sadece hisselerimizin akıbetini bilmek istiyoruz. Bunun yanında İş Bankası ile CHP ilişkisinin sonlandırılması gerektiğini savunuyoruz. CHP’nin İş Bankasındaki otoritesine ve yönetimine son verilmeli, Hilafet ve Millet Paralarının hesabı sorulmalı ve CHP uhdesindeki İş Bankası hisseleri TBMM’ye ve Diyanete devir edilmelidir” dedi.

  • Oturma eylemi çağrısı CHP’yi karıştırdı

    Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) seçimlerin ardından başlayan çekişmeler milletvekilleri arasında ağır kelimeler içeren söz düellosuna dönüşmeye başladı. Aslen Tuncelili olan iki milletvekili arasında sosyal medya üzerinden Kılıçdaroğlu atışması yaşandı.

    CHP’nin 41 yıl sonra Elazığ’dan çıkardığı ilk milletvekili olan Gürsel Erol, partisinin Türkiye genelindeki başarısızlığının faturasını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na çıkartarak, “Gelecek hedefi olmayan yalnızca iktidara karşı mücadele ve direniş hikâyesi anlatan bir yönetim anlayışını tanımıyorum. CHP’nin söylemi yalnızca mücadele ve direniş üzerine olmamalı; iktidar ve ülkeyi yönetme iddiası ve iradesi üzerine olmalıdır. Ülke yönetimini hedeflemeyen, genel merkezi yönetmekle yetinenlere meydan okuyorum. Yarın saat 11.00’de Genel Merkez önünde oturma eylemi başlatacağım. Mustafa Kemal Atatürk’ün CHP’sine sahip çıkmalıyız. Eyleme tüm CHP örgütlerini, üyelerini ve gönül verenleri davet ediyorum “ diye açıklamada bulunmuştu.

    Parti yönetimini ağır sözlerle eleştiren ve partilileri de Çarşamba günü 11.00’den itibaren Genel Merkez önünde oturma eylemine çağıran Elazığ milletvekili Gürsel Erol’a, CHP Aydın milletvekili Hüseyin Yıldız sosyal medyadan ağır sözlerle yüklendi. Sosyal medya hesabında Gürsel Erol’u eleştiren paylaşımda bulunan Yıldız, “Bütün siyasetin fırsatçılık, ihale takipçiliği ve şark kurnazlığı üzerine kurulu olduğu için başta Genel Başkanı ve de partiyi hep kamuoyunda ve medyada zor durumda bırakmışın. Kişisel siyasi ve ekonomik menfaatçiliğin Dersim halkı tarafından anlaşılınca da bu kez kapağı Elazığ’a atmışsın. Kişisel çıkar ve hırsına her daim yenik düşmüş ve kamuoyunda AKP yardakçılığı yapmışsın. Bırak partiyi karıştırmayı istifa et oraya git “ şeklinde ağır ifadeler kullandı.

  • Başbakan Yardımcısı Akdağ, ÖSO’ya ‘terör örgütü’ diyen CHP’yi eleştirdi

    Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Zeytin Dalı Harekâtı’nda Türkiye’nin yanında yer alan Özgür Suriye Ordusuna (ÖSO) ‘terör örgütü’ diyen CHP’yi sert dille eleştirerek, “Battaniyenin altına sığınan CHP Genel Başkan Yardımcısının ipliği pazara çıktı” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Erzurum’da düzenlenen “Gençlerle Başbaşa” adlı programa konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında CHP’nin hala yanlışlar içerisinde olduğunu ifade eden Akdağ, “Hala CHP bu yanlışı yapıyor. Yani bu millet ortak değerleri söz konusu olduğunda ortak hareket etmesini bilen bir millet. Sen bunun dışında kalırsan millet sana kırmızı kart gösterir. Zeytin Dalı Harekâtı yapılan anket çalışmalarında milletin kahir ekseri tarafından onaylandığını gösteriyor. CHP’li bazı milletvekilleri öylesine fikir yanılması içerisindeler ki, HDP ile kol kola girip PKK’yı savunur duruma geliyorlar” dedi.

    Akdağ, isim vermeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’a “İpliğin pazara çıktı” diyerek şöyle konuştu:

    “CHP Genel Başkan Yardımcılarından biri çıktı, ‘PYD, YPG terör örgütü için bizim elimizde bilgi yok’ diyor. Bunlara terör örgütü, diyemiyor. Hepimiz bunların terör örgütü olduğunu biliyoruz. Sen bilmiyor musun, bunu. Kendi ülkesini korumak, kurtarmak için tıpkı Kuvayı Milliyecilerin Türkiye’de yaptığı gibi yapmaya çalışan oradaki ÖSO’ya terörist diyorsun. Onu nereden bildin. Ağza alınmayacak ifadelerle çıkıp CHP Milletvekilleri ÖSO için çok ağır cümleler kurtarmaktan çekinmediler. İşte battaniyenin altına sığınan bir başka milletvekili kahraman olarak Türkiye’ye gelen ipliği pazara çıktı, aynı ifadeleri kullanabildi, İşte CHP’nin problemi bu. Milletle derdi var, derdi. Milletle problemi var. Milletin değerleriyle problemi var. Öyle olduğu müddetçe de millette CHP’nin başında ister Kemal Kılıçdaroğlu olsun ister başka birisi gelsin ebedi muhalefete mahkum edecektir.”

  • Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: “Yeni sistem daha gelmeden CHP’yi değiştirdi”

    Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni anayasa sisteminin şimdiden CHP’yi değiştirdiğini belirterek, “Bu sistemle bundan sonra iktidar olabilmek için milletin kendisi olabilmek lazım. Baskıcı düşüncelerle kendi bildiklerini kabul edip milleti cahil, yetersiz, dolayısıyla güdülen bir yapı olmakla bu sistemde başarıya ulaşamazsınız” dedi.

    Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen ‘İl Milli Eğitim Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’na katılan ve toplu açılış programına katılan Bakan Yılmaz, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerini ziyareti sonrası Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu’nu makamında ziyaret etti. Burada vali yardımcıları ve kurum amirleri tarafından karşılanan Bakan Yılmaz, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Ardından AK Parti İl Başkanlığına geçen Bakan Yılmaz, partililere hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında özellikle CHP’ye atıflarda bulunan Bakan Yılmaz, yeni anayasa sisteminin şimdiden CHP’yi değiştirdiğini belirterek, “CHP biz bu anayasa değişikliğini yaparken kameralarla çekerek Anayasa Mahkemesine delil oluşturuyorlardı” dedi. Yeni anayasa sistemiyle yüzde 50+1 oyu alanın bu ülkeyi yöneteceğini anlatan Bakan Yılmaz, “2002 yılında yüzde 34 ile bu ülkeyi yönettik. Biz bu ülkeyi 44, 46, 47 ve 49’la da yönettik. Ancak sizin bu kabul ettiğiniz bu anayasa değişikliği var ya artık bundan sonra bu oranlarla ülkeyi yönetmek mümkün olmayacak. Bu ülkeyi yönetmek için yüzde 50+1 gerekiyor. Yani bu milletin yarısından bir fazlasının oyunu almak lazım. Bu sistem daha gelmeden Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) değiştirdi. CHP biz bu anayasa değişikliğini yaparken kameralarla çekerek Anayasa Mahkemesine delil oluşturuyorlardı. İyide millete sorulacak bir değişikliği milletin söz hakkının olduğu bir yerde millet adına karar vermeye yetkili olan bir mahkemenin ne söyleyeceğini sormaya, anlamaya gerek var mı? CHP gideceğim mahkemeye dedi ama gitmedi. Neden, işte bu sistemin olumlu dönüştürücü gücünün CHP’de görülmesindendir. CHP en son bir adalet yürüyüşü yaptı değil mi, daha önce kendi bayrakları ve kendisini destekleyen her türlü aşırı uçların flamaları da olurdu. Ama o bayrakları kullanmadı, kullanamaz da. Niçin, düşünüyor ki yüzde 50’nin üzerinde bir oy kitlesine ulaşabilsin ve 2019 yılında bu ülkeyi yönetme hakkını en azından kendisi ve kendi düşüncesinde olanlar kazanabilsin diye. CHP şimdide diyor ki Çanakkale’de bir toplantı yapacağız diyor. Ama diyorlar bayraklarınızla gelmeyin diyorlar. Bu sizin tercihiniz, CHP’yi ne kadar değiştirdi. Bu sistemle bundan sonra iktidar olabilmek için milletin kendisi olabilmek lazım. Baskıcı düşüncelerle kendi bildiklerini kabul edip milleti cahil, yetersiz, dolayısıyla güdülen bir yapı olmakla bu sistemde başarıya ulaşamazsınız. Milletin değerleri neyse o değerleri donanacaksın, o değerleri benimseyeceksin, o değerleri sahipleneceksin ve içselleştireceksin. Millet bunu görür ve gördükten sonra sana hak ettiğin payı verir. İşte bu anayasa değişikliğinin CHP’yi ne kadar dönüştürmeye başladığını gösteriyor. Ama CHP’nin hala yol alması gereken çok mesafe var. CHP bu ana kadar bu millete hiç güvenmedi” dedi.

    Bakan Yılmaz, 1960 darbesini ve o dönemde mecliste CHP’lilerin olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:

    “60 darbesine bir bakın kurucu meclisinde hep CHP’yi destekleyenler vardı. Neden, güya bu ülkenin kendi koymuş olduğu ilkelerden uzaklaştığını düşündüler. Hiç halkın değerlerini, bu ülkenin de, meclisin de sahibinin de millet olduğunu hiçbir zaman düşünmediler. Bir şekilde millete güvenmediler. Ankara’daki bazen yargı, bazen de silahlı bürokrasisine güvendiler. Ancak onların da çare etmediğini bu 15 Temmuz’da gördük. Millet kendine ait silaha, tanka canıyla, kanıyla ve memleket kadar büyük yüreğiyle karşı koydu ve onları bozguna uğrattı. Bu millet diğerlerine de şu mesajı verdi; bundan sonra bu milletin üzerine söz söyleyebilmek kimsenin haddi değildir. Eğer bu milletin adına söz söylemek istiyorsan milletten oy alacaksın. Dolayısıyla bu yapılan sistem bu ülkeyi daha demokratik bir ülke haline getirecektir. Kesinlikle bu yapılan bu ülkede barış dilini hakim kılacaktır. Bundan sonra herkes Yunus’un dilini, Mevlana’nın dilini, Hacı Bektaş’ın dilini konuşacak. Bu coğrafyada hükümet olabilmek için Türkiye’nin her bölgesinden oy almak lazım. İşte bu da şeffaf olabilmeyi gerektirir, doğuda başka batıda başka olmayı değil, şeffaf olursan, milletin temel değerlerine sahip olursan bu milletin gözü terazidir, size hak ettiğiniz payı verir” dedi.

    Bakan Yılmaz, parti ziyaretinin ardından Bitlis esnafını ziyaret ederek kahvede vatandaşlarla çay içip sohbet etti. Bakan Yılmaz, daha sonra uçakla Ankara’ya dönmek üzere karayolu ile Muş’a geçti.