Etiket: CHP

  • CHP, Başbakan Erdoğan’dan özür diledi

    CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, Başbakan Erdoğan’ın kızına yönelik attığı tweeti, AK Parti, CHP, MHP TBMM grupları kınadı CHP Grup Başkanvekili Altay: ” CHP camiası adına Sayın Başbakan’dan özür diliyorum. Doğru bir hareket değildir, hoş olmamıştır. Bir milletvekiline yakışmamıştır”

     
    TBMM Genel Kurulu’nda, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı  Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri sırasında,  AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca söz aldı.

     
    Dün sosyal medyada CHP’li Sapan’ın çok çirkin ifadelerinin yer  aldığını belirten Kaynarca, şunları söyledi:
    “CHP milletvekili Başbakanımızın kızına yönelik gayri ahlaki üslup  kullanmıştır. Daha önce de eşine şiddetle, kadına şiddetle kamuoyunun gündemine  gelen bu CHP’li milletvekilinin terbiye dışı tutumunu, şiddetle kınıyorum. Önceki  gün kadın hassasiyeti ile toplu halde basın açıklaması yapan CHP’li kadın  milletvekilleri, bu çirkinliğini de kınamalarını bekliyoruz. CHP’li bir Ankara  milletvekilinin polisin annesine de küfrettiği gibi şimdi de sezsiz kalmamalarını  bekliyoruz. Kalamazsınız, eğer kalırsanız, dünkü hareketinizin ne kadar sahte ve  samimiyetsiz olduğu ortaya çıkar. Bu hareketi şiddetle kınadığımı Genel Kurul’un  bilgisine sunuyorum”

     

     

    “CHP’liler suç unsuru tweetleri atıp sildiler”
    Yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır da Yıldıray  Sapan’ın son derece çirkin, basit ve kabul edilemez bir twett attığını dile  getirerek, şunları kaydetti:
    “Başbakanımızın kızını işaret ederek attığı bu tweetten dolayı  kendisini şiddetle kınıyorum. Suçluluk duygusuyla tweeti kısa bir süre sonra  silmiştir. Bu olayı daha önce birçok CHP milletvekili, suç unsuru olacak  tweetleri atıp sildiler. Bir vekil olarak eşine şiddet uygulamış, daha sonra dava  konusu olmuştur. Bu konu, medyada da dava konusu olmuştur. Kadın üzerinden  siyaset yapılmasını, taciz ve tecavüz yapılmasını kınıyorum. Her fırsatta kadın  haklarından, kadın erkek eşitliğinden bahseden CHP’li kadın milletvekillerine,  Yıldıray Sapan hakkında işlem yapılmasını, disiplin kurullarının işletilmesi için  gereğinin yapılmasını hatırlatıyorum. Geçen gün yaşadığımız olaydan sonra beni  tebrik eden CHP’li kadın milletvekillerini bu kınamadan dolayı yine beni tebrik  etmelerini bekliyorum.”

     

     

     

    AK Parti’liler tepki gösterdi
    CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da iddia ile ilgili twitter’ı  açtığını, Yıldıray Sapan’ın hesabına baktığını ama öyle bir tweeti henüz  göremediğini söyledi.
    Bunun üzerine AK Parti milletvekilleri, Altay’a tepki gösterdi.  Oturumu yöneten Başkanvekili Sadık Yakut, milletvekillerini sabırlı davranmaları  konusunda uyardı.
    CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, Altay’a, “Hepimiz adına özür  dilermisin” uyarısında bulundu. Konuşmasını sürdüren Altay, “Bahse konu arkadaşı  hemen aradım, ulaşamadım. Çalışmalar devam etsin. Bu tür şeyler değişik  şekillerde de mizansen olabilir. Biz özür dilemenin bir erdem, ahlak olduğunu  bilenlerdeniz. Sayın Başbakan’ın mahremine yönelik twetter yoluyla bile bir  sataşma yapılmışsa, beklediğinizden fazlasıyla yaparız. Ancak 10-15 dakika izin  verin. Biz parti olarak gereğini yaparız” diye konuştu.

     

     

     

     

    Yeniden söz aldı, parti adına özür diledi
    Yeniden söz alan Altay, şu ifadeleri kullandı:
    “Hesapta olmamakla böyle bir vaka görülüyor. Cümlede cinsel bir bir  şey içermemekle birlikte CHP camiası adına Sayın Başbakan’dan özür diliyorum.  Doğru bir hareket değildir, hoş olmamıştır. Bir milletvekiline yakışmamıştır.  Dünkü tavrı gösteren bayan milletvekillerimiz aynı tavrı göstereceklerdir. Ben  onların grup başkanvekili olarak, onlar adına da CHP adına da bu hoş olmayan  tweetten dolayı tekrar tekrar özür diliyorum” dedi.
    AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da Altay’ın tavrını doğru  bulduğunu ifade ederek, “Kimden gelirse gelsin, kaynağı ne olursa olsun, bu tür  kötü davranışların, söylemlerin önüne Meclis olarak geçmeliyiz. Kötü söz  muhatabını değil, hatibi bağlar” diye konuştu.
    Aydın, bu hakareti kabul etmenin mümkün olmadığını da dile getirerek,  geçmişinde sıkıntıları olduğunu belirttiği Sapan’ı kınadı.

     

     

     

    Başkanlık Divanı da kınadı
    TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da Başkanlık Divanı olarak olayı  kınadıklarını söyledi.
    CHP’li Binnaz Toprak da CHP’li kadın milletvekilleri adına Sapan’ın  sözünü kınadığını ifade ederek, “Kendisiyle de görüştüm. Kendisine de belirttim ”  dedi.

  • Polisten CHP’li vekillere suç duyurusu

    Adana’da görev yapan polisler, ‘Gezi Parkı’ protestoları sırasında kendilerine hakaret ettikleri gerekçesiyle CHP milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulundular.

     

    Adana’da Gezi Parkı protestolarında görev alan 11 polis memuru, protestolar sırasında polis memurlarınahakaret ettikleri gerekçesiyle CHP Ankara Milletvekili Süheyl Batum, Ankara Milletvekili Levent Gök veTunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında ‘hakaret ve devletin kamu kurumlarını aşağılamaktan’ dolayı suç duyurusunda bulundu.

     

     

    Polis memurlarının avukatı Av. Ertuğrul Doğaner konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Haziran ayından itibaren herkesin de malum olduğu üzerine Gezi Parkı olayları olarak adlandırılan çevreci gruplarla birlikte daha sonrada istismar edilen birçok olaydan sonra polisin müdahalesinden itibaren bazı mecliste grubu bulunan partilerin bazı milletvekillerinin polislere yönelik direk hakarete varan devletin kamu kurum ve kuruluşlarını aşağılayan, galiz hakaretleri bulunan beyanlarına yönelik Adana Emniyet Müdürlüğünden de birçok polis memuru arkadaşımızın, birçok amir arkadaşımızın bu konuda münferit şikayetleri olacaktır. Bununla birlikte o kalabalığa rağmen biz içlerinden bazı polis arkadaşlarımızla birlikte müşteki olarak bugün Ankara milletvekilleri Süheyl Batum, Levent Gök ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında hakaret ve devletin kamu kurumlarını aşağılamaktan dolayı biz de vekil olarak şikayetçi olacağız” dedi.

     

     

     

    Asıl amaçlarının polis memurlarının herhangi bir şekilde her ne olursa olsun bir dönemin veya bir devrin ya da bir siyasal tercihin davranışlarına göre hareket etmediğini, devletin en temel kurumlarından biri olduğunu şahsiyeti maneviyatına yapılacak olan hakaretinde yine çözümünün adliyede olduğunu, yine polisle alakalı bir memnuniyetsizlik var ise de bunun çözüm yerinin yine yargılama makamlarının olduğunu anlatmak olduğunu söyleyen Doğaner, “Yine şimdi bu beyanda biz de şikayetimizde bulunacağız. Tabii yine Adana Cumhuriyet Başsavcılığını bu konuda tahkikatının yapacaktır. Delillerimizi sunacağız, şikayet dilekçemizle birlikte devamında da takip edeceğiz. Tabii ki birçok polis arkadaşımız bu durumdan son derece de mustarip kendilerinin yine beyanları çok daha farklı çok daha kırgınlar çünkü 100 binlerce polis memuru var İçişleriBakanlığı’na bağlı ve bunların aileleri ile birlikte düşünüldüğünde milyonlarca insana tekabül ediyor. Bu insanların galiz küfürler ederek, hakaretler ederek bu insanların uygulamış oldukları yasak emirleri bu şekilde tahlil etmenin hiçbir mantıksal açıklamasının olmadığının sonuçta kanaatindeyiz. Biz de bu yönde şikayet dilekçemizi Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdik. Tahkikatın neticesini hep birlikte bekleyeceğiz” diye konuştu.

  • En ayrıntılı Gezi eylemcileri anketi

    En ayrıntılı Gezi eylemcileri anketi

    Türkiye geneline yayılan Gezi Parkı eylemleri üzerine GENAR araştırma şirketi bir anket yayınladı. Araştırma, Gezi Parkı çevresindeki bireylerin profilini ve bu konu ile ilgili düşüncelerinin ne olduğunu gözler önüne serdi.

    HANGİ SORULAR SORULDU

    Araştırma çerçevesinde 498 kişi ile görüşen GENAR, bu kişilere, “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir? Aileniz dışında en çok sevdiğiniz kişi kimdir? Eyleme katılma nedenleriniz nelerdir? Gezi Parkı olaylarının asıl sebebi nedir? İdeolojik görüşünüz nedir? Geçmişte kimlere oy verdiniz?” gibi sorular sordu.

    ATATÜRK-ÖCALAN-SIRRI SÜREYYA

    Türkiyenin en önemli sorununu ülkede özgürlüğün olmaması olarak belirten eylemcilerin büyük çoğunluğu, “Aileniz dışında dünyada en çok sevdiğiniz kişi kimdir?” sorusuna yüzede 54,8’lik kesim Atatürk olarak yanıt verirken, yüzde 9,0’luk bir kısımda bu soruya Abdullah Öcalan yanıtını verdi. Bu soruya cevap verenlerin bir kısmı de BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in adını verdi.

    GEZİ PARKI OLAYLARININ ASIL SEBEBİ

    Eyleme katılma nedenlerini ise yüzde 46,6’lık kesim eyleme ve direnişe destek olarak belirtti. Gezi ‘Parkı olaylarının asıl sebebi nedir?’ sorusuna ankete katılan eylemcilerin yüzde 58’i Tayyip Erdoğan yanıtını verdi.

    Eylemciler ideolojik görüşlerini ise yüzde 33’lük kesim Atatürkçü, yüzde 19’u Özgürlükçü, yüzde 13’ü de Sosyalist olarak açıkladı.

    EYLEMCİLERİN YÜZDE 74’Ü CHP’YE OY VERMİŞ

    ‘Geçmişte kimlere oy verdiniz?’ sorusuna ise eylemcilerin yüzde 74’ü CHP,yüzde 16’sı BDP, yüzde 2,1’i TKP, yüzde 2,1’i de İşçi Partisi olarak yanıtladı.

  • CHP eski vekiller Erzurum’da hakim karşısına çıktı

    CHP eski vekiller Erzurum’da hakim karşısına çıktı

    Erzincan’daki Ergenekon davasının gizli tanığına rüşvet teklif ettikleri iddiasıyla Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan CHP’li eski Erzincan Milletvekili Erol Tınaztepe ile CHP eski İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in yargılanmalarına devam edildi.

     
    Davanın bugün görülen duruşmasında, gizli tanıklar Munzur, Ergan ve Fırat dinlendi. Yüzleri mozaikleştirilerek ve sesleri değiştirilerek video sistemiyle ifade veren gizli tanıklardan Munzur, “Ahmet Ersin bana elindeki çantayı gösterdi ve ‘içinde 80 bin TL para var. Al bu parayı arkası gelecek. İfadeni değiştir, davadan vazgeç’ dedi” iddiasında bulundu.

     

     
    15’ER YIL HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYORLAR
    Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Silahlı Ergenekon Terör Örgütü Üyesi Olmamakla birlikte, “Ergenekon Terör Örgütü’ne yardım etmek”, “suç delillerini bozmak”, “adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs”, “maddi menfaat karşılığında ifadeleri değiştirmek” ve “rüşvet vermek” suçlamalarıyla 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz olarak yargılanan CHP’li iki eski vekil, bugün yeniden hakim karşısına çıktı.

     

     
    SAVCI OSMAN ŞANAL’IN SORUŞTURMASIYDI
    Vekillerin, dönemin Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal tarafından yürütülen ve 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ve eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile çok sayıda askeri ve MİT personelinin yargılandığı Erzincan’daki ergenekon soruşturması kapsamındaki ifadelerini değiştirmeleri için para teklif ettiği iddia edilen gizli tanıklar Munzur, Ergan ve Fırat, yine kimlikleri gizli tutularak, mahkemede ifadeleri alındı. CHP’li eski vekillerin hazır bulunduğu duruşmaya gizli tanık Munzur’un ifadesi damgasını vurdu. Sesi ve görüntüsü değiştirilen Munzur, ifadesinde Erol Tınaztepe’nin kendisine para teklifinde bulunmadığını, sadece ‘İfadenizi değiştirme imkânınız varsa değiştirin’ dediğini öne sürdü.

     

     
    MUNZUR: 80 BİN TL’Yİ AL, DAVADAN GAZGEÇ, ARKASI GELECEK
    CHP’li eski vekil Ahmet Ersin’in kendisine rüşvet teklif etmesiyle ilgili konuşan Munzur, şunları söyledi: Ben ve Erdal Erdoğan Erzincan Eliza Otel’de beraber kahvaltı yaptık. Eliza Otel’deki kahvaltı sırasında Ahmet Ersin elindeki çantayı göstererek, “Bunun içerisinde 80 Bin TL para var. Al bu parayı arkası gelecek. Bu davadan vazgeç” dedi. Ben gösterilen bu çantayı almadım. Çanta içerisindeki parayı Erdal Erdoğan bana bizzat gösterdi. Bizim oturduğumuz masada Ahmet Ersin, Erdal Erdoğan vardı. Turgut kazan yoktu. Turgut Kazan oteliydi ama bizim yanımıza gelmedi.
    ERGAN: “MUNZUR’A 800 BİN TL TEKLİF EDİLMİŞ”
    Gizli tanık Ergan ise Ahmet Ersin’i medyadan tanıdığını ve hiç yüz yüze görüşmediğini belirterek, “Ben daha çok telefonla ‘Munzur’ ile görüşüyordum. Kendisine 800 Bin TL para teklif edilmiş. Erdal Erdoğan, Ankara’ya davet edilmiş sadece ‘sen gel’ denilmiş. Beyanının değiştirilmesini istemişler. ‘Munzur’da bunu kabul etmediği için para vermemişler” iddiasında bulundu.

     

     
    GİZLİ TANIK FIRAT: “DESTE HALİNDE 5-10 BİN TL VARDI”
    Gizli tanık Fırat da “Erdal Erdoğan bana, ‘Ahmet Ersin seninle görüşmek istiyor’ dedi. Ben de kendisine ‘görüşmek istemiyorum’ diye cevap verdim. Elindeki çantayı açtı 5-10 Bin TL desteler halinde para vardı. Çantanın içinde 80 bin lira olduğunu söyledi. Bu parayı almadım. İkimizden başka kimse yoktu. Erdal Erdoğan bu çantanın Ahmet Ersin tarafından ifademizin değiştirilmesine karşılık gönderildiğini söyledi” diye ifade verdi.

     

     
    AHMET ERSİN: “2 BİN’DEN BAŞLADI, 800 BİN TL’YE ÇIKTILAR”
    Gizli tanıkların suçlamalarına cevap veren CHP’li eski vekil Ahmet Ersin ise şunları kaydetti: Munzur, benimle birlikte kahvaltı yaptığını söylüyor. O gün orada gazeteci var, siyasetçi var. Benim için ‘otelde kendisi ile görüşmedim’ diyor. Bu aşamada şu anda üç gizli tanık ‘Munzur’ var. ‘Otelde görmedim’ diyen ‘Munzur’ var bir de 37 ay sonra konuşan bir ‘Munzur’ var. Bu gizli tanık denilen şâhısa para vermem için önce bu şahsı tanımam lazım. Bu şahsı tanımam. Anlatımı tamamen çelişkilidir. Şimdi iki bin liradan başlayıp, 80-100 ve 800 bin liralık meblağlardan bahsediyorlar. Bu olayın cılkı çıkmış. Görünen köy kılavuz istemez. Yok efendim Uğur Dündar gelecekmiş ben Uğur Dündar’ı tanımam. Benim Uğur Dündar ile tanışmışlığım bile yoktur. Bunlar tamamen iftiradan ibarettir. Gelişen olayların hiç birinden bilgi sahibi değilim.
    Sanık Ahmet Ersin’in Avukatı Tuncer Aktaş da, ”Munzur beyanları çelişkilidir. Ruh halinin normal olmadığı kanaatindeyiz” dedi.

     

     
    TINAZTEPE HAKKINDA DA İDDİALAR
    CHP’li bir diğer eski milletvekili Erol Tınaztepe ile ilgili de konuşan gizli tanıklar Munzur, Ergan ve Fırat, yaşanan olaylarla ilgili birbirlerinden çok farklı ifadeler verdi. Gizli tanık Fırat, Erdal Erdoğan’ın telefonla kendisini arayarak, “Seni Saldıray Perk Paşa ile görüştüreceğim” teklifinde bulunduğunu ancak askerler içinde infazların olduğunu bildiği için “öldürüleceğim” korkusuyla gitmediğini söyledi. Gizli tanık Fırat, ayrıca Tınaztepe’nin “Size 100 Bin TL verilecek televizyona çıkacaksınız?” diye bir ifade de bulunmadığını söylerken, Munzur ise milletvekilinin kendilerini Ankara’da gazeteci Uğur Dündar ile buluşturmak istediğini öne sürdü. Munzur, ,”Beni Uğur Dündar’ın yanında çalışan bir bayan aradı. Ben bu bayanı görmedim. Benimle görüşme isteğinde bulunmak istediler. Ben bu sırada görüşme isteğini kabul etmeyerek telefonu kapattım. Erol Tınaztepe bize ‘Para sıkıntınız olmayacak’ demişti” dedi.

     

     
    O ÇANTAYI GÖSTERDİ
    Duruşma Ahmet Ersin ve Erol Tınaztepe’nin talep ettiği tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelenirken, adliye çıkışında gazetecilere konuşan Ersin, 80 bin TL olduğu iddia edilen çantayı göstererek, “Bu para buraya nasıl sığar Allah aşkına? Size soruyorum. Herkes duruşmada gizli tanıkların çelişkili ifadelerini gördü” dedi.

  • Raci Körükler: ‘Chp, Gezi Parkı’nda İllegaliteye Çanak Tuttu’

    Raci Körükler: ‘Chp, Gezi Parkı’nda İllegaliteye Çanak Tuttu’

    CHP eski Erzurum il başkan yardımcılarından Raci Körükler, İstanbul TaksimMeydanı’ndaki Gezi Parkı olaylarının ülke geneline yayılmasında CHP‘nin rol oynadığını iddia etti, “CHP, Gezi Parkı olaylarında illegaliyete çanak tuttu. Hükümeti yıpratacağım derken, ülkeyi ateşe attı” dedi.

     

    Raci Körükler, Gezi Parkı olaylarının masum bir çevreci hareket olmadığını dile getirdi. Körükler, CHP‘nin basit bir çevre hareketi üzerinden hükümeti yıpratmak için göstericilere destek vermesinin ülkeyi ateş çemberine attığını ifade etti. Gezi Parkı eylemlerinin mezhep kavgasına, ideolojik çatışmaya zemin hazırlamak için yabancı istihbarat servislerinin de içinde bulunduğu bir eylem olduğuna dikkat çeken Körükler,” CHP hükümeti yıpratmak için illegaliteye çanak tuttu. Hükümeti, Gezi Parkı olayları üzerinden yıpratağım derken ülkeyi ateşe attı. 1960 olayları öncesinde yaşanan olayları yeniden izliyoruz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve bazı partililerin eylemcilere destek vermesinin ve protestoların içerisinde yer alması ülkenin birliği ve bütünlüğüne zarar vermiştir. Karanlık, hain ellere CHP maşa olmuştur bu süreçte. Bu olaylar maalesef basit iki üç tane ağaç olayı değildir” diye konuştu.

     

     

    Hükümetin ve Başbakan Erdoğan‘ın da süreçte hatalarının olduğuna vurgu yapan Körükler,” Başbakan otoriter davranışları ile halkı kışkırttı. Masumane bir çevre hareketi olarak başlayan eylemler yabancı istihbarat servislerinin da devreye girmesiyle büyüdü. Hükümet, halkın, sokağın sesine kulak verseydi bu müeessir olaylar yaşanmazdı.” diye konuştu.

    Olayların yatışmaması halinde askeri okul öğrencilerinin de eylemlerin içine çekileceğini endişesini yaşadığına dikkat çeken Körükler,”Herkes sağduyulu davranmalı. Aileler, çocuklarına sahip çıkmalı. Liseli ve üniversitelileri sokağa döken karanlık güçler, askeri okul öğrencileri de bu eylemlerin içine çekmeye çalışacaktır.Türkiye‘yi ateşe atmak isteyen güçlerin oyununa karşı uyanık davranılmalı. Politik hesaplara ülkenin geleceği kurban edilmemeli.” şeklinde konuştu.