Etiket: CHP

  • CHP İl Başkanı Çankır’dan istifa eden Söke İlçe Teşkilatına teşekkür

    Cumhuriyet Halk Partisi Aydın İl Başkanı Ali Çankır, görevinden istifa eden CHP Söke İlçe başkanı ve teşkilatına teşekkür ederek “Partimizi daha güçlü kılacak başkan ve yönetimi atayacağız” dedi.

    CHP İL başkanı Çankır, açıklamasında “Söke İlçe Yönetiminin istifaları şu an itibari ile elimize ulaştı. Bugüne kadar yaptıkları çalışmalardan ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Söke’de önümüzdeki günlerde partimizi yerel seçimlerde güçlü kılacak bir ilçe başkanı ve yönetim kurulu atayacağız. Dinamik ve birikimli bir kadroyu oluşturmak için görüşmelerimizi kısa zamanda sonuçlandırarak kamuoyuyla paylaşacağız” ifadelerine yer verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul için en büyük tehdit deprem, en büyük siyasi tehdit ise CHP”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul adaylarını tanıtım programında yaptığı konuşmada, “İstanbul için en büyük tehdit deprem, en büyük siyasi tehdit ise CHP zihniyetidir. CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa İstanbul acı çekmiş, kıvranmış, vakit kaybetmiştir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Programı’na katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, eşleri ile birlikte geldi.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmaıyla başlayan programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Cem Karaca’nın seslendirdiği “hep kahır” şiirini hatırlatarak, “Biz İstanbul’u hep kahırla devraldık.’ Tarihine kültürüne uygun hizmetlerle donatarak biz bu günlere getirdik. Şimdi İstanbul yeni bir yol ayrımında. Yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul 31 Mart 2019 akşamı kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek. Hem büyükşehirde hem ilçelerde tüm benliğini İstanbul’a adamış adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Adaylarımız birikimleri ile enerjileri ile projeleriyle 5 yıl süreyle İstanbul’a hizmet edecekler. AK Parti’nin her ferdi gibi İstanbul adaylarımız da hizmet siyaseti ile gece gündüz hemşehrilerimizin emrinde olacak” şeklinde konuştu.

    “İstanbul için en büyük tehdit deprem, en büyük siyasi tehdit ise CHP zihniyetidir”

    CHP döneminde İstanbul’un ihmal edildiğini söyleyen Erdoğan, “İstanbul için en büyük tehdit deprem, en büyük siyasi tehdit ise CHP zihniyetidir. CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa İstanbul acı çekmiş, kıvranmış, vakit kaybetmiştir. İdeolojik olarak bu partiye oy verenler dışında hiçbir vatandaşımız CHP’nin İstanbul’a hizmet sunacağına inanmadığı için 24 senedir o zihniyeti büyükşehire yaklaştırmadı. Genel başkanından il başkanına şöyle bir baktığınızda CHP zihniyetinin 1994’ün bir adım ötesine geçemediğini görüyorsunuz. Sadece konuşuyorlar, millete hakaret ediyorlar. Ne İstanbul, ne Türkiye, ne de dünyada ne olup bittiği umurlarında. Varsa yoksa kendi partilerindeki iktidar mücadelesi, ekipçilik mücadelesi, hizipçilik mücadelesi. CHP neredeyse sadece bunlardan ibaret bir partidir. Kendileri de bunun farkında oldukları için her seçim şapkadan başka bir tavşan çıkarma peşine düşüyorlar. Bir bakıyorsunuz çarşaflı kadınlara rozet takıyor, bir başka gün müftünün karısı kılığında üyeleri ile tüm inananlara hakaret ediyorlar. Her seçim döneminde kılıktan kılığa, şekilden şekle giriyorlar. Transferden, transformasyona her türlü siyasi oyun bunlarda mubahtır. Tek bir hedefleri var AK Parti’nin önünü kesmek. Bunun için kendilerini, siyasi duruşlarını inkar dahil çeviremeyecekleri numara yok. Boşuna uğraşıyorlar çünkü milletimiz bunları ciğerine kadar tanıyor” ifadelerini kullandı.

    “CHP adını da değiştirse kılığını da değiştirse, söylemini de değiştirse milletimiz onu sesinden tanır”

    Yazar Cenap Şahabettin’in “Karga adını değiştirse de sesinden tanınır” sözlerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kargayı biz sesinden tanırız. CHP adını da değiştirse kılığını da değiştirse, söylemini de değiştirse milletimiz onu sesinden tanır. Nasıl mı tanır. Tek parti devrindeki zulmünden tanır. Darbeler cuntalara verdiği destekten tanır. Sokak teröristlerine sahip çıkmalarından tanır. İnancına kültürüne olan husumetinden tanır. Terör örgütleri ile olan ilişkisinden tanır. Ülkesini yurt dışına şikayet edip bu şekilde siyasi rant peşinde koşmasından tanır. Cumhurbaşkanlığı adayı dahil olmaya cesaret edemeyen genel başkanından tanır. Millete hakaret eden yöneticilerinden, milletvekillerinden, il başkanlarından tanır. Lafa gelince demokrat, özünde simsiyah ya da kıpkızıl faşist duruşundan tanır. Milletimiz bunları seçilmiş Cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbe ile tehdit eden o bet sesinden tanır. Bakın sahip çıkıyor. Niye al birini vur öbürüne. CHP hangi boyaya boyanırsa boyansın milletimiz onu tanır, bilir ve hak ettiği yere yerleştirir” diye konuştu.

    “CHP’ye İstanbul gibi bir şehri teslim etmek, dikeni sulamaktır”

    “Millet bilir ki CHP’ye İstanbul gibi bir şehri teslim etmek, dikeni sulamaktır” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu gerçek karşısında en büyük sorumluluk bize düşüyor. Milletimizi dikeni sulamak mecburiyetinde bırakmamak için teşkilatımızla, milletvekillerimizle, adaylarımızla birlikte çok çalışmak zorundayız. Unutmayın kimse AK Parti’ye oy vermek zorunda değil. Biz insanlarımızın önce gönüllerini fethetmek, sonra oylarına talip olmak durumundayız. Önce ahlakımızla, karakterimizle, duruşumuzla milletimizin gönlüne girecek, ardından yaptığımız hizmetlerle onların oyunu alacağız. Unutmayınız her şeyden önce bir şeye çok dikkat edeceğiz. Tevazu, samimiyet, gayret. Biz 31 Mart’ta kampanyamızı gönül belediyeciliği üzerine bina ettik. Bunun başka bir yolu yok. Şayet bu salonda milletimizin gönlüne girerek oyunu alacağına kalptan inanmayan tek bir kişi varsa bilsin ki yanlış yerdedir”

  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya: ”Dayanışma ve sendikacılığı Ahi Evran öğretti”

    KIRŞEHİR (İHA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Kırşehir parti teşkilatını ziyaret etti.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Kaya, parti teşkilatında yaptığı konuşmasında dayanışma ve sendikacılığı Ahi Evran’ın öğrettiğini ve bu yolda ilerlediklerini belirtti.

    Kırşehir’deki parti faaliyetlerini değerlendiren Kaya, “Ev sahibi cömertse misafiri bol olur. Kırşehir, 5 milletvekili ile temsil edilen bir kent idi. Şuanda Kırşehir, 2 milletvekili ile temsil ediliyor. Kentlerin bazen kadersizlikleri vardır. Ankara-Kayseri arasına sıkışmış bir kent Kırşehir, bu ülkede dayanışma ve sendikacılığı bizlere öğreten Ahi Evran’dır. Türkçeyi öğreten ise Aşıkpaşa’dır. Zenginliklerin olduğu toprakta yoksulluklar yaşanamaz” dedi.

    Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP tepede bir birliktelik sağladılar ‘Cumhur’ ittifakını kurdular. 2 parti bir olmasına rağmen Kırşehir halkı 2 vekilden birini CHP’ye armağan etti. CHP Genel Merkezinin üzerinde tarihi bir sorumluluk var. Bizlere düşen görev ayrım gözetmeden yönetebilecek bir belediye oluşturmak. Siyasetçileri ve sanatçıları ile Kırşehir Türkiye’ye örnek olan bir kenttir. Mart ayının sonu bahar olacak. Durmadan dinlenmeden koşacağız.”

    Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’nın Kırşehir teşkilatı ziyaretine İYİ parti teşkilatları da destek verdi.

  • Söke CHP İlçe Yönetimi istifa etti

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Söke İlçe yönetimi istifa etti. Günlerdir Söke’de siyasi arenada konuşulan istifa gerçekleşti. CHP Söke İlçe yönetimi, kadın kolları ile birlikte istifa kararını basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu. Açıklamayı İlçe Başkanı Suat Durukan ve Kadın Kolları Başkanı Nebihat Erten yaptı.

    CHP Söke İlçe Başkanı Suat Durukan açıklamasında; “4 Yılı aşkın bir süredir Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Yönetim kurulunda görev yapmış ve bu sürenin son 7 ayını da ilçe başkanı olarak tamamlamış olarak bugün, aynı ekipte mücadele etmiş olmaktan gurur duyduğum arkadaşlarımla birlikte aşağıdaki gerekçelere dayalı olarak CHPi Söke İlçe Yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık görevlerinden istifa ediyorum. Yöneticilik yapmış olduğumuz süre boyunca Söke’de girmiş olduğumuz tüm ilçe kongrelerinde, üç tane genel seçimde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, referandumda partimizi en iyi şekilde temsil etmiş, seçimlerde canla başla çalışmış, alnımızın akıyla Aydın genelinde hep başarılı sonuçlar almış bir Yönetim Kuruluyuz. 31 Mart 2019 yerel seçimleri aday belirleme sürecinde aday adaylarımıza en iyi şartlarda çalışma ortamı yaratmaya, eşit mesafede durmaya gayret gösterdik. Herkesin içinde gönlünden geçen bir aday olması en doğal hakkıdır. Bizlerin de içimizden geçen bir aday muhakkak ki vardı. Bizler yönetici olarak Söke’de en çok oyu alabileceğimiz adayı belirlemeye çalıştık. Bununla ilgili olarak Yönetim Kurulumuz adına adayımız budur diyerek, basın önünde, ya da ulu orta hiç konuşmadık. Yönetici olduğu dönemde Belediye başkanımız Sayın Süleyman Toyran ile son derece uyumlu çalıştık. Kendisi Belediye başkan adayı olarak gösterilmeyip, Levent Tuncel aday gösterilince, bizlerin adayının Süleyman Toyran olduğu, bu nedenle Levent Tuncel için çalışmayacağımız şeklinde bazı çevrelerce dedikodu üretildi. Bizler bugüne kadar her yerde ve ortamda gerçek partili olduğumuzu hep gösterdik. Bizim için önemli olanın Söke ve Aydın Belediyelerinde CHP bayrağının dalgalanması olduğunu, adayın isminin önemli olmadığını, önemli olanın parti olduğunu sürekli söyledik. Aday belli olduktan sonra İl yöneticilerimiz, Adayımız Levent Tuncel bizlerle görüşüp seçime bizim Yönetimimizde gitmek istediklerini söylediler. Biz de seçimi almak üzere her türlü çalışmayı tüm gücümüzle yapmaya hazır olduğumuzu, çalışma ortamını birlikte oluşturarak seçime birlikte gidebileceğimizi söyledik. Seçimi kazanmak üzere yapılması gereken bazı şeyler olduğunu, bunlardan birincisinin üzerimize sürekli iftira atan, yönetim kurulumuza hakaretler eden, Büyükşehir imkanlarından yararlanıp bize kin kusan birtakım kişilerin susturulması gerektiğini, aksi halde bunların partiye, Söke, Aydın BŞB seçimlerine olumsuz etki oluşturacaklarını söyledik. Seçimde birlikte ve organize hareket ederek, herkesin yetki alanının belli olduğu, saygı sevgi çerçevesinde bir seçim atmosferi yaratılıp, İl başkanımızın, BŞB Başkan adayımızın da Söke’ye ve bizlere katkı vermeleri, bizleri sahiplenmeleri halinde bizim bu seçimleri, bugüne kadar girip hepsinde başarılı olduğumuz diğer tüm seçimler gibi alacağımızı söyledik. Şartlarımızda, beklentilerimizde karşılıklı görüşerek anlaşıp, birlikte basına resimler, mesajlar vererek çalışmalarımıza başladık. Ancak, bize kin kusan fakat susturulmayan çevrelerce, kongrelerde bize rakip olup karşı cephelerde yer alan çevrelerce, kimsenin boyunduruğuna girmeyen, doğru bildiğini yapan bizlerin, neden sürekli onların görüşlerini almıyoruz, onlar ne dediyse yapmıyoruz diye bu tavırlarımızdan rahatsız olan, kendilerini her şeyden üstün gören yüksek egolu bazı çevrelerce taciz edilmeye devam edilmemize rağmen, seçim her şeyden önemli, bizler partiliyiz önemli olan seçimi almak, biz tecrübeliyiz bu seçimi alırız, kulaklarımızı kötü niyetli boş sözlere tıkayalım dedik bugüne kadar yerimizde durduk. Fakat Aday Levent Tuncel, kendisiyle yaptığımız görüşmelere, anlaşmalara, bizim tüm bu çabamıza ve gayretimize rağmen, 26 ekim Çarşamba günü yapılan Danışma toplantısında Yönetimi sahiplenmemiş, Yöneticiler aleyhinde ve rencide edici şekilde konuşup, kendi aranızda toplanın karar verin demiştir. Bunun üzerine, kendi aramızda toplanıp konuştuk. Adayın, kendisinden yapmasını özellikle istediğimiz bize saldıran birtakım malum kişileri susturma konusunda etkisiz kaldığının anlaşılması, sahiplenilmemiş bir Yönetim olarak seçime gitmemiz halinde; Seçim sürecinde, seçim sonucunda yaşanacak her türlü olumsuzluğun faturasının hiç hak etmesek dahi bize kesileceğinin, her türlü kazanımda başarıyı kendi hanelerine yazıp bizi saf dışı bırakacaklarının şimdiden belli olmasının anlaşılması sebebiyle, bugünden yolları ayırmanın, Adayın seçim sürecini istediği ekiple, istediği şekilde yürütmesinin önünün açılmasının en doğru karar olacağı görüşünde fikir birliğine varılmış, istifamızın bugün itibariyle verilmesi kararı alınmıştır. Buradan, geride bıraktığımız genel seçimde, önümüzdeki yerel seçim süreçlerinde yaşanan tüm olumsuzlukları CHP Genel merkez yönetimi, Aydın il Yönetimi nezdinde sorgulama ihtiyacı bulunduğunu, yönetim kadrolarından, aday belirleme yöntemine, alınmış sonuçlara kadar her şeyin gözden geçirilmesi gerektiği, demokratik, şeffaf yapılara, liyakat sistemine, kurumsal yapılara geçilmesi gerektiği, başarılının cezalandırılıp, birilerinin adamı olanın yükseldiği yapının kırılması gerektiği eleştirisini yapıp, bugüne kadar kongrelerde bize destek veren, yaşadığımız seçimlerde birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz tüm temiz yürekli, çalışkan, cefakar CHP’li yoldaşlarımıza sonsuz teşekkür eder, bizlerde onların yüreklerinde yer ettiysek bir gün mutlaka bir yerlerde yine buluşacağımızın ümidini taşıdığımı belirtir sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi.

    Kadın Kolları Başkanı Nebihat Erten ise 2013 yılından bu yana Söke ve çevresinde yaptıkları çalışmalarda sıkmadık el, girmedik ev bırakmadıklarını belirterek, kadın kolları yönetiminden istifa ettiklerini açıkladı. Bugüne kadar kadın kollarında görev yapan herkese teşekkür ederek saygılarını ifade eden Nebihat Eren,bundan sonra da CHP için çalışacaklarını söyledi.

  • CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı tanıtım toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu size inanıyoruz ve güveniyoruz. Çok kısa sürede 5 yıl içinde İstanbul’da bir tarih yazacağına yürekten inanıyorum” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu, CHP MYK üyeleri, il başkanları, milletvekilleri, ilçe başkanları ve belediye başkanları da yer aldı.

    İstanbul’u yönetmenin sıradan bir yönetim olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Buraya İstanbul için toplandık. İstanbul’u yönetmek sıradan bir yönetim değildir. İstanbul’u yönetmek için irade lazım. İstanbul’u yönetmek için bilgi lazım, deneyim lazım. Üçü kimde var Ekrem İmamoğlu’nda. Bizim bu kararımız. Sıradan bir karar değildir. Çünkü biz İstanbul’un ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Aday adaylarımızın tamamı son derece değerli. Onlara da şükran borçluyum. Onlarda çalışıyorlar. Sonuçta bir kişi için karar vereceksiniz. O nedenle aday adaylarımızı da yürekten kutluyor onlara da hepinizin huzurunda selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.

    “İstanbul tarihi, doğası ve kültürü yağmalanan bir kenttir”

    İnsanların hayatlarının yollarda değil, çalıştıkları ortamda geçmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Boğazı, adaları, Marmara Denizi ile dünyanın en güzel kentlerinden birisidir İstanbul. Sanatın merkezidir aslında İstanbul. Yönetenlerin biz sana ihanet ettik itirafında bulundukları bir İstanbul. Çalışanlarının zamanlarının büyük bir kısmını trafikte geçirdikleri bir kenttir aynı zamanda İstanbul. Oysa çalışanlar çok kısa süre içerisinde işlerinin başına gitmek isterler ama bu tablo bugün yaşanmıyor. Bu tablonun değişmesi lazım. İnsanlar hayatlarının önemli bir kısmını yollarda değil, çalıştıkları mekanlarda geçirmeliler. İstanbul aynı zamanda tarihi, doğası ve kültürü yağmalanan bir kenttir. Bunu düzeltmek zorundayız. Bu tarihi bir görevdir. Bu tarihi görevi üstlenenin de ciddi sorunları vardır. İstanbul’u Fatih aldı. Yağmalatın diye almadı. Denizleri halka kapatın diye almadı. Yeşillikleri yok edin diye almadı. İstanbul’u beton İstanbul’a dönüştürün diye almadı. İstanbul’u yaşatın gelecek kuşaklara güzel bir İstanbul verin diye aldı” şeklinde konuştu.

    “Eğer kul hakkı yemezseniz İstanbul’un milyarları vardır”

    Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

    “Bütün sorunları çözebilir miyiz? Elbette çözebiliriz. Neyle? Bilgiyle, birikimle, deneyimle çözeceğiz. Yönetecek kişinin kentli ile kavga etmesi değil. Bütün kenti kucaklaması lazım. Ekrem İmamoğlu arkadaşımız böyle bir yapıya karaktere sahip mi? Evet. Beylikdüzü’nün tepesine kırlangıcı oturtan arkadaşımız. 7 rengi orada tutan arkadaşımız. İstanbul’u seven İstanbul için çaba harcayan arkadaşımız. İstanbul için yapacağımız çok şey var. Eğer kul hakkı yemezseniz İstanbul’un milyarları vardır. İstanbul’un sermayesi vardır.”

    “Üreten ve istihdam oluşturan belediyecilik, bizim belediyecilik anlayışımız orada”

    Belediyecilik anlayışının üreten ve istihdam oluşturan bir belediyecilik olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Üreten ve istihdam oluşturan belediyecilik. Bizim belediyecilik anlayışımız orada. Üreteceksiniz ve istihdam oluşturacaksınız. Bana kim en güzel örneği verebilir diyorsa Beylikdüzü’ne gidebilir. İstihdamın nasıl oluşturulduğunu işsizliğin nasıl azaltıldığını, üretimin nasıl yapıldığını herkese gösterebilirsiniz. Üremek illa fabrika kurmak anlamanına gelmez. Hayatın her alanında kentlinin istediği her türlü yatırımı yaparak istihdam yaratabilirsiniz. Binlerce evladımız işim yok diye ortalıkta gezmeyecek” ifadelerini kullandı.

    “20- 25 yıldır İstanbul’u yönetiyorsun bütün İstanbul’u kaymak tabakası yapsana”

    Kılıçdaroğlu, “Zaman zaman takılırlar. Eleştirirler. Kadıköy’ü Beylikdüzü’nü Beşiktaş’ı, Sarıyer’i eleştirirler. Oralarda oturanlar kaymak tabaka diye de eleştirirler. 20- 25 yıldır İstanbul’u yönetiyorsun bütün İstanbul’u kaymak tabakası yapsana. Bütün İstanbul’u yaşanabilir bir kent haline getirmek İmamoğlu’nun sorumluluğundadır. O yapacaktır göreceksiniz. Harcanan her kuruşun yerinde harcanması gerekiyor. İstanbul’u dünyanın en önemli metropolleriyle yarışır hale getirecektir” dedi.

    “Ekrem İmamoğlu size inanıyoruz ve güveniyoruz”

    Belediye başkan adaylarına seslenen Kılıçdaroğlu, “Bütün belediye başkanı arkadaşlarımdan iki şey istiyorum. Bir, belediye başkanı seçildiğin andan itibaren bütün beldeye hizmet vereceksin ayrım asla yapmayacaksın. Sana oy versin vermesin. Pozitif ayrımcılığı yoksul mahallelere daha fazla yapacaksın. İkinci istediğimiz bir şey daha var. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Ekrem İmamoğlu size inanıyoruz ve güveniyoruz. Çok kısa sürede 5 yıl içinde İstanbul da bir tarih yazacağına yürekten inanıyorum” dedi.

    “İstanbul Türkiye ekonomisinin motor gücüdür”

    İstanbul’da yeni bir sayfa açmanın zamanının geldiğini söyleyen CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ”İstanbul için yeni bir sayfa açma zamanı geldiğini herkes gibi bende biliyorum. İstanbul 16 milyona yaklaşan nüfusuyla bilelim ki dünyanın en kalabalık 15’inci kenti. İstanbul Türkiye ekonomisinin motor gücüdür. İstanbul durursa ne yazık ki Türkiye durur. İstanbul Ankara’dan yönetilemez. İstanbul iradesi bağlı yöneticiler tarafından da yönetilemez ve yönetilemiyor. Bu şehir ancak genç, dinamik yeni nesil bir yönetici tarafından yönetilir. Ben İstanbul’u yeniden küresel iddia sahibi bir kent haline getirmek için adayım. İstanbulluların mutlu ve özgür olmaları için adayım. İstanbul’un ekonomisini büyütmek, iş olanakları oluşturmak gençlerin yeniden umudu haline gelmek için adayım. İstanbul’a yakışır ve yaşanır bir çevreye kavuşturmak, dünyanın yetenekli insanlarını ve kalıcı yatırımları çekecek bir cazibe merkezi yapmak için adayım. Ben cesaretimi bu kentin insanlarından alıyorum” şeklinde konuştu.

    “Benim için halka hizmet etmek hakka hizmet etmek hatta ibadettir”

    İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    ”Ömrü trafikte geçenler 5 yıl sonra karşıma çıksınlar ve sayende insan olduğumu hissettim desinler diye adayım. Ben bu söylediklerimin hepsini İstanbul’un ilçelerinden birinde başardım. Sadece 5 yılda insanların bunu dediğine binlerce kez şahit oldum. Bunu tüm İstanbul’da başarmak için adayım. Benim için halka hizmet etmek hakka hizmet etmek hatta ibadettir. 5 somut büyük hedefim var. İstanbul’un ulaşım sorununu çözmek. İki İstanbul’daki kent yoksulluğu ile mücadele etmek ve pahalı yaşamı ucuzlatmak. Üç İstanbul’da doğru kentsel planlama ile çevre, imar ve deprem sorunlarını çözmek. Dört İstanbul’un işsizlik sorununu çözmek. Beş İstanbul’da yaşam kalitesini yükseltmek. Kültür, sanat ve spor faaliyetlerini tüm İstanbul’a yaymak. Bizim 2050’de bile geçerli olacak bir vizyona ihtiyacımız var. 2050 yılında çocuklarımıza güzel İstanbul hazırlayalım. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışan kardeşlerime sesleniyorum hiç kimsenin işine ve emeğine dokunmayacağız.”