Etiket: Çevriliyor

  • Horasan’da araçlar geri çevriliyor

    Horasan’da araçlar geri çevriliyor

    Horasan İlçe Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri, şehir merkezine giriş yolunu tamamen trafiğe kapatarak, tüm araçları Çevreyoluna yönlendirdi.

    Erzurum Horasan İlçe Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri, Azerbaycan, Kars, Iğdır yolundan ilçe şehir merkezine giriş yolunu tamamen trafiğe kapatarak, tüm araçları Çevreyoluna yönlendirdi.

    Ayrıca uluslararası geçiş güzergahı olan İran, Ağrı, Erzurum karayolunda oluşturulan polis kontrol noktasında şehir merkezine Ağrı, Kars, Iğdır’dan gelen araçlar alınmıyor.

    İlçeden Erzurum’a çıkış yolunda ise polis ve jandarma ekiplerinin birlikte yapmış olduğu kontrollerle ilçe merkezine de araçların Erzurum yönüne gidişlerine izin verilmiyor.

    Kontrollerde ayrıca sürücülerin ve yolcuların ateş ölçümleri yapıldı.

  • Kavak: “Rusya’ya giden 10 arabamızdan 5’i geri çevriliyor”

    Türkiye Yaş Mey Sebze İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, Türkiye’de 4.7 milyon ton narenciye ürettiklerini vurgulayarak, “1.7 milyon ton ihracatımız var. Sektör olarak bazı sıkıntılarımız var. Akdeniz meyve sineği ihracatımızı büyük oranda etkiliyor. Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor” dedi.

    2020 yılında Türkiye’de yapılacak olan 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’nin hazırlıkları kapsamında Mersin’de 1. Turunçgil Forumu yapıldı. Foruma Kavak’ın yanı sıra Mersin Valisi Ali İhsan Su, Ulusal Turunçgil Konseyi (UTK) Başkanı Kemal Kaçmaz ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Foruma katılımın çok az olması ve koltukların büyük bir bölümünün boş olması ise dikkat çekti. Açılış konuşmasını yapan UTK Başkanı Kaçmaz, dün 2020 Dünya Turunçgil Kongresi’nin idari ofisinin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Ofiste birçok çalışma yapılacağını belirten Kaçmaz, “Bu ofiste bilimsel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar kurul tarafından değerlendirilecek. Kayda değer çalışmalar 2020 Turunçgil Kongresi’ne sunulmaz üzere hazırlanacak. Ofiste ayrıca komiteyle ilgili tüm hazırlık çalışmaları da yapılacak” diye konuştu.

    “4.7 milyon ton narenciye üretimimiz var”

    Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak ise sektörün gelişmesine, kalkınmasına büyük katkıları olduklarını dile getirdi. 31 yıldır bu sektör için çalıştığını kaydeden Kavak, “Bu sektörü seviyorum. Kaliteli üretim olması, dünya standartlarında narenciye üretiminin gerçekleşmesi için üreticilerle çok sık araya geldik. Bizim yaklaşık 4.7 milyon ton narenciye üretimimiz var ve 1.7 milyon ton bir ihracat kapasitemiz var. İhraç ettiğimiz narenciye karşısında ülkemize yaklaşık 1 milyar dolarlık bir döviz girdiriyoruz. Bu sektörün 1 milyar dolarlık döviz girdisiyle sınırlı kalmaması gerektiğini, çünkü bunun sosyal boyutu da çok önemli. Bütün ihracatçı birliklerinin başkanlarının ve üyelerinin oluşturduğu istihdamı toplayın, yaş sebze, meyve sektörünün oluşturduğu istihdamın yarısı kadar değildir. Gerçekten de bu sektörün sosyal boyutuyla değerlendirmek gerekir. Bu sektör gerçekten Türkiye’nin istihdam yükünü sırtlayan sektördür. Dolayısıyla bu sektörü böyle değerlendirmek gerekir” şeklinde konuştu.

    “Tarım dünyanın her yerinde büyük değer kazanıyor”

    Bu sektörü sadece 2,5 milyar dolar gibi bir döviz girdisiyle değerlendirmemek gerektiğini vurgulayan Kavak, “Bu sektörün her zaman desteklenmesi gerekir. Türkiye’nin tarım sektörünü, özellikle yaş sebze, meyve, narenciye sektörünün mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Tarım sektörünün değer dünyada her geçen gün artıyor. Belki sanayi alanında otomobil, uçak her şey yapabilirsiniz ama siz gıdanızı tarımdan temin etmek zorundasınız. Hayatınızı tarımdan elde ettiğimiz ürünlerle devam ettirmek zorundasınız. Tarım dünyanın her tarafında büyük değer kazanıyor. Biz şu anda verdiğimiz destekten çok daha fazlasını vermek zorundayız. Şu anda bazı alt yapı sıkıntılarımız var. Neden geçmişten gelen ihmalkarlıklar var. Tarım arazileri küçük, küçük parçalara bölünmüş. Ölçek bazında, büyük alanlarda üretim yapılmıyor. Arjantin’in üretimi Türkiye ile hemen hemen eş değer. Yalnız orada sadece 28 üreticimiz var. O 28 üretici Türkiye’deki 300 bin üreticiye eş değer bir üretim yapıyor. Bu demek, orada ölçek bazında, kontrollü, büyük alanlarda üretim yapıyorlar. Üretim arttıkça enflasyon düşer” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de fiyatların yükselmesinin en büyük nedeni üreticimizin üretimden çekilmesidir”

    2-3 yıldır Rusya ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarının altının çizen Kavak, “Bu yüzden üreticilerimiz tedirgin. Özellikle sebze üreticileri Rusya’ya ihracat yapılamayacak endişesini taşıdıkları için üretimden geri çekilmek zorunda kaldılar. Türkiye’de fiyatların özellikle domates, biber gibi sebzelerin fiyatlarının artışının en önemli nedenlerinden birisi üreticimizin üretimden çekilmesidir. Üreticinin 2 yıl ark arkaya zarar etme şansı yoktur. 1 yıl zarar etti mi ister istemez hemen üretimden geri çekiliyor. İşte burada üretimimizden başlamak üzere, tarımımızı, yaş sebze, meyvelerimiz, narenciyelerimizi korumak ve desteklemek zorundayız. Herşeye rağmen Türkiye, dünya narenciye üretiminde 8. Sıraya yükseldi. 5-6 yıl önce 3 milyon ton olan üretimimiz, 4,7 milyon tona çıkmış. Yani 1,7 milyon ton fazla üretimimiz var. Dünyada üretilen narenciye 2012 yılında 122 milyon ton iken şu ana 146 milyon tona çıkmış. Dünya genelinde üretim büyük ölçüde artarken, pazarlarda ise bu artış yaşanmıyor. Pazarlarda tam tersine daralma yaşanıyor” dedi.

    “Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor”

    Turunçgil üretiminde en büyük tehditlerden birinin de küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Kavak, “Kasım ayına geldik, Rusya’ya halen narenciye satamıyoruz. Turunçgiller kış meyvesi, kışın üretilen ürünler. Bu küresel ısınma hem üretim ayağımızı hemde ihracat ayağımızı olumsuz yönden etkiliyor. Bu sene Akdeniz meyve sineği çok fazla var. Daha önce böyle bir popülasyonu görmedik. Bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor. Bugün bizim en önemli pazarımız ve ihracatımızın yüzde 45’ini yaptığımız Rusya’dır. Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor. Tırı kontrol ederken Ruslar, büyüteç ile kontrol ediyor. Bir tane kara sinek bulsalar bile artık geri gönderiyorlar. Bugün o gönderilen ürünler Samsun Gümrük Kapısı’nda 10-15 gün bekletildikten sonra imha ediliyor. Bunlara yazık değil mi? Rusya sudan bahanelerle, aslında gerçekle alakası olmayan bahanelerle bunları iade ediyor. Kasıtlı iade etmeler var. 2005 yılından bari bu Rusya ile olan ilişkilerimizin hep içinde olduk. Her fırsatta bakanlarımızla, Cumhurbaşkanımızla gittik. Sağolsun Cumhurbaşkanımız 2-3 defa bizi kurtardı. Bunun kalıcı bir hale gelmesi lazım. Biz hergün Rusya benim arabamı gönderecek endişesini yaşamamalıyız. Üretici 1 sene bizden ürün almayı durdurdu, üretici, ihracatçı kan ağladı. Bir anda o güzergahın kapatılması kolay olmuyor. Rusya’ya olan bağımlılığımızı kırmak zorundayız. Bunun çözümü de uzak doğu önemli bir pazar. Buralara ihracatla ilgili çözüm bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “2018 yılında 5.5 milyon ton üretim bekleniyor”

    Mersin Valisi Ali İhsan Su da yaş sebze, meyve ve turunçgil sektörünün dünyada her geçen öneminin arttığını söyledi. Dünyada birgün her ihtiyacın sonlanabileceğini belirten Su, “Bugün mobilya, buzdolabı, bilgisayar sektörü gibi birçok sektör var. Yarın insanların parası az olursa mobilyasını, arabasını değiştirmeyebilir. Sonuç itibariyle birinci ihtiyaçlar değil ama tarım sektöründe üretilenler insanoğlunun birinci ihtiyacıdır. Yemeden yaşama ihtimalin yoktur. Mobilyayı değiştirmeden yaşama imkanınız var. Bu yüzden tarım sektörü hem ülkemiz hemde dünya açısından gittikçe değer kazanan, önem kazanan sektörlerin başında geliyor. Ülkemizde çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Biz dünya turunçgil üretiminde önemli bir yerdeyiz. 2017 yılında 4,7 milyon ton üretim gerçekleştirdik. 2018 yılında 5,5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Biz portakal üretiminde dünya birincisiyiz, mandalina üretiminde dünya ikincisiyiz, limon üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Yani önemli bir potansiyelimiz var. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

  • Yazar İlhan Akın’ın “Sessiz Feryat” adlı romanı Gürcü diline çevriliyor

    Düzceli Yazar İlhan Akın’ın kaleme aldığı “Sessiz Feryat” adlı roman Gürcü diline çevriliyor. Çeviriyi, Gürcistan Diaspora Bakan Yardımcısı Temur Tartaraşvili yapıyor.

    1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonrası Kafkaslardan Osmanlı Devleti’ne doğru yaşanan göçün dramatik yönlerinin anlatıldığı “Sessiz Feryat” adlı roman, Türkiye’nin yanı sıra Gürcistan Devleti’nin de yakın ilgisini çekiyor.

    Yazar Akın kitabında tarihi seyir içinde devrin Osmanlı Devleti, Çarlık Rusya ve Gürcistan’ın sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal durumunun yanında; Kafkaslardan amcası ile birlikte Osmanlı Devleti’ne göç etmek zorunda kalan Dila isimli küçük bir kız çocuğun başından geçen serüvenleri etkili ve akıcı bir dille anlatıyor.

    Yeni coğrafyalara ve hiç tanımadığı insanlara uyum sağlama gayreti; “Göç” olgusunun insanlar ve bilhassa çocuklar üzerinde bıraktığı derin travmaların ustaca işlendiği “Sessiz Feryat” adlı roman, alanında yazılmış ilk eser olması sebebiyle de çok önemli.

    Diaspora Bakanı Gela Dumbadze tarafından beğenilen roman, Bakan Yardımcısı Temur Tartaraşvili tarafından da okunup Gürcü Dili’ne çevirisi 2016 yılının sonuna kadar bitirilecek olan romanın Gürcistan’da tanıtımı yapılarak okuyucuların beğenisine sunulacak.

    Basılmış 16 eseri bulunan Yazar İlhan Akın’ın, daha önce de Hindistan Kültürü ile ilgili yazdığı “Ganj’ın Gözyaşları” adlı romanı “Tears of the Ganges” adıyla İngilizce’ye çevrilmişti.

  • Sur’un Dört Bir Tarafı Beton Bloklarla Çevriliyor

    Sokağa çıkma yasağının kısmen devam ettiği, operasyonların ise geçtiğimiz gün sona erdiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, tarihi surların aralıkları ve kapıları beton bloklarla kapatıldı.

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te başlatılan sokağa çıkma yasağı dün kısmen kaldırılmıştı. Sokağa çıkma yasağının kısmen kaldırıldığı, operasyonların ise tamamen bittiği tarihi Sur ilçesinde, güvenlik önlemleri alınmaya devam ediyor.

    Bu kapsamda, ilçeye ismini veren tarihi Diyarbakır Surları’nın aralıkları ile kapılarına, beton bloklar yerleştirilmeye başlandı. İlçeyi çevreleyen surların zaman içinde tahrip olması nedeniyle oluşan deliklerin de beton bloklarla kapatıldığı görülürken, işlemin güvenlik gerekçesiyle yapıldığı öğrenildi.

    Tarihi surların arasındaki açıklıklar ile kapılardan teröristlerin kaçmasını veya girmesini önlemek için yerleştirilen blokların, ileriki tarihlerde kaldırılacağı öğrenildi.

    Bilindiği üzere, UNESCO’nun 39. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri de Dünya Kültür Mirası olarak tescillenmişti.

  • Pedallar Alanya’da Çevriliyor

    Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından gerçekleştirilen Türkiye Şampiyonası 1. Ayak Puanlı Yol Yarışları Antalya’nın Alanya İlçesi’nde başladı.

    Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından Alanya Belediyesi’nin ev sahipliği ile gerçekleştirilen Türkiye Şampiyonası 1. Ayak Puanlı Yol Yarışları Alanya’da başladı. 477 sporcunun katıldığı yarışın ilk gününde sporcular, hem sağanak yağmurla hem de birbirlerini geçebilmek için kıyasıya mücadele etti.

    GENÇ ERKEKLER İLE BAŞLADI

    Türkiye Şampiyonası 1. Ayak Puanlı Yol Yarışları Yeşil Öz-Yılmaz Petrol önünden verilen 107 kilometrelik genç erkek startı ile başladı. Günün ikinci startı saat 13.00’de yıldız erkek (a), genç bayan, büyük bayan kategorilerinde verildi. Sporcular hem sağanak yağmurla hem de birbirlerini geçebilmek için kıyasıya yarışlar sergilediler.

    477 SPORCU BİSİKLETÇİ ALANYA’DA YARIŞIYOR

    14 Şubat Pazar gününe kadar devam edecek yarışlara genç erkeklerde 66, büyük erkeklerde 115, master erkekler 65, yıldız bayanlarda 36, yıldız erkekler (A) kategorisinde 94, yıldız erkekler (B) kategorisinde 64, genç bayanlarda 19 ve büyük bayanlarda 18 sporcu olmak üzere toplamda 477 sporcu pedal çevirecek. Bütün yarışların ödül töreni; Pazar günü Alaettin Beach-Güngör Otel önünde yapılacak kriteryum yarışlarının ardından saat 15.00-16.00 arasında gerçekleştirilecek.