Etiket: cevap

  • Esenler Belediye Başkanı Göksu’dan İBB paylaşımına cevap

    Esenler Belediye Başkanı Göksu’dan İBB paylaşımına cevap

    İstanbul Büyükşehir Belediyesinin resmi Twitter hesabından yapılan “Mahmutbey’den Mecidiyeköy’e toplu taşımayla giden bir İstanbullu aranıyor, Bi’ şey deniycez de” paylaşımına Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, “Biz bunu Mart 2019’da denemiştik, başka bir şey deneyin isterseniz” karşılığını verdi.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesinin resmi Twitter hesabında 29 Ekim’de açılacağı duyurulan Beşiktaş-Mahmutbey Metro hattına atıfta bulunularak, “Mahmutbey’den Mecidiyeköy’e toplu taşımayla giden bir İstanbullu aranıyor, Bi’ şey deniycez de” paylaşımı yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İBB’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ilginç bir cevap verdi. Göksu, aynı güzergahta 2019 yılında yapılan test sürüşünden kendisinin de içinde bulunduğu bir fotoğraf paylaşarak, “Biz bunu Mart 2019’da denemiştik, başka bir şey deneyin isterseniz” notunu yazdı.

  • Başkan Demirtaş’tan iddialara cevap

    Başkan Demirtaş’tan iddialara cevap

    Hakkında ortaya atılan iddialara cevap veren İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Hiç bir işçiye baskı uygulamadım. Borç ödeme konusunda başarılı yol izledik. Yapacağımız işler hep paraya dayanıyor. Pandemiden kurtulmadan projeye girme şansımız yok” dedi.

    İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, bazı siyasi partilerin hakkındaki iddialarına cevap verdi. Demirtaş, “Ben bu belediye başkanlığını kazanırken AK Parti’li seçmenin, MHP’li seçmenin yani Cumhur İttifakı’nın, İYİ Parti, CHP, BBP ve Refah Partisi seçmenlerinin tamamından oy alarak seçildim. Biz kişilik olarak kişilerin siyasi görüşleri dikkate alınarak mobbing uygulamamız bize yapılan en büyük hakarettir. Daha ileri giderek söylüyorum seçim zamanında bize ‘terörist’ diyen, ‘PKK’lı diyen, bunun propagandasını yapan şu an benim belediyemde ekmek yiyen insanlar var. Mobbing yapan bir insan önce bunları temizler. İşini yapan adamlara sahip çıkıyoruz, çıkmak için çaba gösteriyoruz. Biz böyle yapmamıza rağmen neden bunu öne sürüyorlar?” diye konuştu.

    “Sokak insanlarının açlık ve soğuktan ölmelerini önlemek için proje yapacağım”

    Vaatleriyle ilgili iddialara değinen Başkan Demirtaş, “Seçim zamanı dedim ki bütçeme bakarım imkanlarıma bakarım varsa yaparım yoksa yapmam. Mesele doğru projenin kaynağınız olduğu zaman yerine getirmektir. Mesela benim kafaya koyduğum projelerden bir tanesi, sokak insanlarının açlık ve soğuktan ölmelerini önlemektir. Yapacağım ilk işlerden birisi budur. İnsanlık adına yapacağız bunu. Sahipsiz kimseleri cami kösesinde soğuktan ölmesine rıza göstermememiz gerekiyor. Bunu başaracağız inşallah” şeklinde konuştu.

    “Özellikle borç ödeme konusunda çok başarılı bir yol izledik”

    Belediyenin aylık taksitlerini 1 milyon TL’nin altına çektiklerini söyleyen Demirtaş, “Ben göreve geldiğimde elimizde 96 tane çek vardı. 25 milyon liralık çek var ödenmesi gereken bunun dışında da 260 milyon lira borç vardı. Bunların biz yapılandırdık. Faiz oranlarının düşmesi bizim işimize yaradı. Aylık taksitleri 1 milyon TL’nin altına çektik. Birinci yılımızda özellikle borç ödeme konusunda çok başarılı bir yol izledik. Tam düze çıkıyoruz derken karşımıza pandemi diye bir şey çıktı. O zaman işler karıştı. Vatandaştan gelmesi gereken gelirler gelmiyor, devletten gelecek gelirler gelmiyor. İşçi memur maaşım net 4 buçuk, 5 milyon civarında. Bizim topladığımız para İller Bankasının beyanı 9 milyon ancak bize bu para gelmiyor. 9 milyon öngörülen rakam ama kesinti yapılmayacak diye Cumhurbaşkanı kararnamesi olmasına rağmen sadece bizden değil tüm belediyelerden kesinti yapılıyor. Benim elime 2 buçuk, 3 milyon geçiyor. Memurun maaşını ödeyecek durumda değilim. Şu an vatandaştan 90 milyon lira alacağımız var. Ödenen rakam 15 milyon civarında. Para olmadan nasıl hizmet üretelim? Yapacağımız işler hep paraya dayanıyor. Pandemiden kurtulmadan projeye girme şansımız yok” açıklamasında bulundu.

    Pandemi döneminde kısa çalışma ödeneği konusuna değinen Demirtaş şöyle devam etti:

    “Pandemi dönemi süresince çalışan personelin ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğinde faydalandırmadı, demişler. Bu doğru değildir. Bizde şuan da 145 kadrolu işçi, 210 memur var. 700 küsur işçi var. Belediyemizde çoğunluk işçi durumundadır. İntikamcı sadist ruhta bir adam olsam, hazır devlette ’ücretsiz izin ver iznin parasını ben vereyim’ diyor. Asgari ücretim 3’te birini veriyor. Ben öyle bir adam değilim eve ekmek götürememek en büyük ceza olur. Ben bunu hiç uygulamadım. Şu anda ücretsiz izin verdiğim kimse yok, söz konusu değildir. Sadece sağlık sorunu yaşayanlara kısa çalışma ödeneği kapsamında yer alanlara verdik.”

    “Ciddi bir ödeme tablomuzu yerine getirmiş olduk”

    Demirtaş, şöyle konuştu: “Biz şuana kadar hep iyi niyetli olduk. Büyükşehir ilişkilerimi aynı çerçevede götürüyorum. Benden önce zaten Gazi Hizmet Binasının satışının yetkisi verilmişti. İlkadım Hizmet Binası için de verildi. Daha sonra Büyükşehir orayı ‘otopark yapacağım’ dedi. Oraya 5 yıllık tahsis kararı verdik. Dolayısıyla orayı satacak durumumuz kalmadı. Gazi binasını satışa çıkardık, alıcı olmadı. Diyorlar ki ’yetki verdik, adam satamadı beceremedi’ ben napayım o binayı zorla mı satacağım. Bir alıcı olacak. Onu satsaydık elimize 10 milyon, 15 milyon geçecekti. Daha rahat iş yapma kapasitemiz olacaktı. Bunlara rağmen ciddi bir ödeme tablomuzu yerine getirmiş olduk. 6 milyon kredinin ana kaynağı şuydu: Bizden önceki belediyenin çalıştığı temizlik firmasıyla çalışıyoruz. Temizlik firmasının bizden önceki döneme ait hak edişleri düzenlenmiş, bizim muhasebe kayıtlarına intikal etmiş alacağı vardı. Firma yetkilileri bize dedi ki; ‘6 milyon TL’yi bize tekte öderseniz aylık ödemeniz olan 970 bin TL artı KDV olan fiyatı 770 bin TL’ye indiririz. 200 bin TL aylık aşağıya çekeriz.’ Böyle denilince biz bunu meclise getirelim, 6 milyon TL’lik kredi kullanalım. Bizim burada derdimiz belediyenin karlı çıkmasıdır.”

    “Bunlar normal masa başında oturan, kılını kıptırtmayan kişiler”

    Tecrübeli işçilerin çöp kamyonu arkasına sürülmesi iddiasıyla ilgili konuşan Demirtaş, “Bizim sorunumuz temizliktedir. Farklı görev tanımı diye bir şey yoktur. Bunlar işçidir. Farklı görev tanımı nedir? Bunlar kepçe operatörüydü de bunları kamyon arkasına mı vermişim. Öyle bir şey yok. Bunlar normal masa başında oturan, kılını kıptırtmayan kişiler. Çöpleri kim alacak? Dışarıdan zaten adam alma durumu yok. Hem beyefendiler oturacak hem işler düzgün gitmeyecek. Böyle bir şey olamaz. Belediyeye göreve başladığım günden bugüne bir buçuk yıl geçti. Bir tane adam içeri koymadım. Bu mafyalar varsa bunların adamı demek ki. Ben buraya bir tane adam getirmedim. Bu belediye her türlü insanın girip çıktığı bir yer. Kendi arasında ilişkiler bozukluğu olur, kavga gürültü eder. Bunu bize yüklenmesi saçma sapan bir şeydir. Belediyede kavga iddiaları tamamen ikili ilişkilerle ve eğitim düzeyi düşük insanların ortaya koyduğu şeylerdir” ifadelerini kullandı.

    Halkın nabzını tutmak

    Başkan danışmanı konusuna açıklık getiren Necattin Demirtaş, “Sürekli işçi kadroları var, burada 397 tane tahsis edilmiş. Özel sektörde çalışan CEO’lar dahil, genel müdürler, genel müdür yardımcıları aklınıza gelen tamamı bu işçi kadrosu içinde tanımlanan adamlar. Biz bu işçilerin içerisinden Belediye Meclisimizde oy birliğiyle 5/11/2019’da 77 No’lu bir karar çıkarttık. Dedik ki ‘teşkilat yapımız şöyle olmuştur’. Belediye meclisi, başkan, belediye encümeni, özel kalem müdürü, teftiş kurulu müdürü, danışmanlar var bu kararda. Dolayısıyla biz bu işçiler içerisinde bu tarzda değerlendirmek üzere bir danışmanlık statüsü koymuşuz. Danışmanlarla ilgili birde şöyle diyorlar: ‘Ya adamın biri çaycı, biri kahveci biri de berber’. Hakikaten güzel eleştirilmesi gereken bir şey gibi geliyor akla. Şimdi berber esnaf, bütün siyasi sohbetler berberlerdedir. Bir diğeri çay ocağı sahibi. Yüksekokul mezunu. Çaycı diyoruz ama garson gibi bir şey algılıyorlar herhalde. Öyle değil. İşletme sahibi. Şu anda bütün siyaset de çay ocaklarında dönüyor. Bir diğer arkadaşımız var. O da gazeteci. Bu şehirde kimse bu işle uğraşmazken o uğraşan birisi. Aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkanlığı yapmış bir arkadaşımız. Bizim buradaki muradımız halkın nabzını tutarak toplumdan aldığımız mesajları uygulama noktasında eksikliklerimizi görmek. Yoksa keyfe keder bir şeyimiz yok” açıklamasını yaptı.

    Belediyeye bağışlanan özel araç konusu ve giysi kutularından eşya satılma iddiaları ilgili de açıklamada bulunan Demirtaş şunları söyledi: “Okulumu İstiyorum Derneği’nden bağışlanan araç temcit pilavı gibi her gün önümüze sunuluyor. Benden önce burada görev yapan Erdoğan Tok bey bu derneğin şu anda şehrin değişik noktalarında gördüğünüz kutucuklarını yaptırmış. Buralara atılan malzemelerin onlar vasıtasıyla götürülmüş. Aralarında bir protokol yapmışlar. Bize de geldiler aynı şeyi yapmak üzere. Biz de ‘tamam olur’ dedik. Benim hatırlayacaksınız 2013 senesinde aldığım makam aracım vardı. Erdoğan Bey sağ olsun belediye başkanı olunca makam aracımızı sattı. Yerine kiralık bir araç almış. Kiralık araç sonuçta seçimden önce gitti. Ben şu anda şirketin aracına biniyorum. Bu dernek bize belediyemize Passat marka bir araç bağışladı. Şunu yapacağım bunu yapacağım diye değil. Araç şu anda belediyemizde öyle duruyor. Biz ne yapıyoruz şimdi? Arkadaşlar bu kutucuklardaki atılan malzemelerin, giysilerden bahsediyorum kullanılabilecek olanlarını yıkıyor ütülüyor ihtiyaç sahibi aileler kendine uygun olanları orada giyiniyor, alıyor gidiyor. İşe yaramayanları da dernek alıyor. İşe yaramıyor diye çöpe atılan malzemeden bu adamlar bir şey yapıyorlar. Milli servet bir işe yarıyorsa ne güzel. Kaybolup gidecekti ya bunlar. Canik Belediyesi, Tekkeköy Belediyesi, Atakum Belediyesi, Ankara Pursaklar Belediyesi şu anda yapıyor. Bu anormal bir şey değil. Siz kullanmadığınız malzemeyi atıyorsunuz. Attığınız zaman bu çöpe gidecek. Bunu topluyor bir işe yarıyor. Yarasın ya milli servet niye yaramasın. Sıkıntı yok. ‘Dışarı satıldı falan filan’. Dışarı satsın adam nereye satarsa satsın yanı sonuçta bunlar işe yaramaz diye atılmış bir malzeme. Ne yapacaktı yani bunu. Ben ne yapacağım onu. Çöpe atılacaktı. Denetim komisyon raporlarında olan şeylerle ilgili ‘fahiş fiyatlarla mal alındığı’ iddia ediliyor. Ben şunu söyleyeyim. Bizim haksız kazanç elde edecek hiçbir Allah’ın kuluna iznimiz yok. Kardeşim dahi olsa yok. Garip olan şu ki belediyede o zaman rapor hazırlanırken denetim komisyonu rapora bunu almadılar bir arkadaşımız kalktı çıktı. Dedi ki işte ‘şurada şu oluyor, burada bu oluyor’. Eyvallah biz yine de kulak ardı da etmedik. O zaman raporuna yaz orada o, burada bu oluyorsa. Niye yazmıyorsun. Yazmıyor biri söz olarak söylüyor. Hadi dedik tamam. Gene de olabilir. Biz de bakalım kimse cezasını keselim. Her gün soruyorlar bana ‘ne oldu, ne oldu’. Bir tane denetleyecek adam var mı elimizde. Yok. İncelemek teknik bilgi gerektiren bir iş. Bir müfettişlik işi. Bunu yapabilmek için böyle bir adamı buraya monte etmeniz lazım. Edebilmek için kaynağınızın olması lazım. Biz hala debelenip duruyoruz burada. Bizim bilgimiz dahilinde kimse 5 kuruş bu belediyeden asla götüremez. Ihlamur Kafe’nin kayıtlarına bakın. Ben gidiyorum yediğim yemeğin parasını ödeyip çıkıyorum. Börek alıyorsam, böreğin parasını veriyorum. İnceleyen bir adam olsa görür bunu. Bu kadar hassas davranan bir adamım. Dolayısıyla ben bu kadar hassas davranacağım gelecek burada birileri bir şeyler götürecek. Buna göz yumacağım, böyle bir şey asla söz konusu olamaz.”

  • CHP Genel Sekreteri Böke’ye İnce’den cevap

    CHP Genel Sekreteri Böke’ye İnce’den cevap

    İktidara gelmeleri durumunda birçok özel şirkete kamu olarak el koyacakların söyleyen CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’ye CHP’li Muharrem İnce’den cevap geldi. İnce, “Bu yargının işidir. Siyasetçinin işi değildir” dedi.

    CHP’li Muharrem İnce, başlattığı 1000 günde Memleket Hareketi gezileri kapsamında memleketi Yalova’ya geldi. Bu kapsamda Yalova’da gençlerle sohbet eden ve fotoğraf çekilip sorularını yanıtlayan İnce, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin şirketlere yönelik sözlerine de cevap verdi. İlkesel olarak bu sözleri doğru bulmadığını belirten İnce, “Ben konuya ilkesel bakarım. Bir kişinin ne söylediği önemli değildir. Bunu söyleyen bizim arkadaşımız dahi olsa bunu da ilkesel olarak doğru bulmuyorum. Siyasetçi kendisini yargının yerine koymamalıdır. Siyasetçi gücü ele geçirdiğinde kendisini yargının yerine koyarsa o halde bizim karşı çıktığımız şeye ters düşeriz. Siyasetçinin yapması gereken asıl şey, yasal ve anayasal düzenlemelerle bağımsız bir yargı yapısının oluşmasını sağlamaktır. Bu yargının işidir. Siyasetçinin işi değildir” dedi.

  • Bitlis Milletvekili Taşar’dan Kızılay iddiasına cevap

    Bitlis Milletvekili Taşar’dan Kızılay iddiasına cevap

    ANKARA (İHA) – AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, kurban etlerinin kardeşinin sahibi olduğu otelde tüketildiğine dair iddiaların kesinlikle yalan olduğunu açıkladı.

    Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, Bazı basın yayın organlarında kurban etlerinin kardeşinin sahibi olduğu otelde tüketildiğine dair iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Konunun kesinlikle yalan olduğunu belirten Taşar, “Bu iftirayı atanların arkasında, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinde ilimizde hezimete uğrayanların olduğu net bir şekilde ortadadır. Yıllardır ailecek memleketimize ve milletimize hizmet ediyoruz. Hayır işlerinde her zaman en ön safta olduk. Geçmişimiz de hayat tarzımız da herkes tarafından biliniyor. Her zaman açık ve şeffaf olduk. Tatvan Kızılay Şube Başkanı kardeşim Battal Taşar pandemiye rağmen binlerce aileye yardımda bulunmuştur. Geçmişte Ramazan ayında kurulan iftar çadırlarının yanı sıra; ihtiyaç sahiplerinin evlerine yemek servisi yapılmış. Kızılay alışveriş kartı, giyim ve gıda kolileri de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın evlerine kadar ulaştırılmıştır. Yine vurgulamakta fayda var, pandemi süresince sokak sokak kapı kapı gezilerek maske dezenfektan ve kolonya dağıtımı yapılmıştır. Bahse konu iddia kesinlikle iftiradır, yalandır, kurgudur. Bu tür yalanları da kimlerin yaydığı ortadadır. Boğazımızdan bugüne kadar haram lokma geçmedi. Allah haram lokma nasip de etmesin. Konuyla ilgili mahkeme sürecini de başlattım. Hukuk gereğini yapacaktır. Ayrıca yalan ve iftirayı yayan kişi araştırıldığında kişilik yapısı ve geçmişi çok açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yalan ve iftiradan dolayı aldığı hapis cezası da net şekilde görülecektir” dedi.

  • Güleç ailesinden açıklamalara sert cevap

    Güleç ailesinden açıklamalara sert cevap

    Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR) Kurucu Başkanı ve yönetim kurulu üyesi Kamil Güleç ile Çağrı Güleç, şirket yönetim kurulunca kendilerine yönelik yapılan açıklamaya cevap verdi.

    Güleç ailesi tarafından yapılan açıklamada, “Tarihinde örneği görülmediği şekilde KARDEMİR AŞ.’nin kişisel ihtiraslarla tartışma mevzi haline getirilmesini, polemiklerle toplumsal hayatın meşgul edilmesini tasvip etmediğimizin bilinmesini diler, herkesin sağduyulu ve serinkanlı hareket etmesinde müşterek fayda mülahaza ettiğimizi arz ederiz” ifadelerine yer verildi.

    Dün yapılması kararlaştırılan olağan genel kurulunun toplantı yeter sayısının sağlamaması nedeniyle Bakanlık temsilcisi tarafından ertelenmesi sonrasında Kardemir AŞ yönetim kurulu olarak yayınlanan, nezaketsiz, üslubuyla bir sanayi ve ticaret şirketini temsilden uzak duyuruya büyük bir üzüntüyle, hayretle vakıf oldukları ifade edilen açıklamada, “ Tarihinde örneği görülmediği şekilde Kardemir AŞ.’nin kişisel ihtiraslarla tartışma mevzi haline getirilmesini, polemiklerle toplumsal hayatın meşgul edilmesini tasvip etmediğimizin bilinmesini diler, herkesin sağduyulu ve serinkanlı hareket etmesinde müşterek fayda mülahaza ettiğimizi arz ederiz. Diğer taraftan yanıltıcı, yanlış bilgiler içeren bu ilana karşı; kamuoyunun, yatırımcılarımızın doğru bilgilendirilmesi yönetim kurulu üyesi olarak görevimizdir. Evvela bildirmek isteriz ki Kamil Güleç, 27.07.2020 tarihli Genel Kurul toplantısına COVIT-19 salgının oluşturduğu tehlike ve riskler sebebi ile Elektronik G.K. sistemi ortamında katılmıştır. Hazirun cetvelinde ismi listelenmiştir. Genel kurulun toplantı nisabının sağlanmaması sebebiyle ertelenmesinin mesuliyetinin Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’e yüklenmesi izansızlıktır. Olağan genel kurul toplantısının yapılabilmesi için yüzde 25 oranında sermayeyi temsil eden pay sahiplerinin veya temsilcilerinin bulunması zorunluluğunun ve bunun sağlanamamasından esinlendiği gözlenen öfkenin, toplantıya katılım sağlamayan tüm hissedarlarımıza, yatırımcılarımıza yönelik olduğunu da unutmamak gerekir. 2017 yılında Çağ Çelik AŞ. ile Kardökmak AŞ. ve Karçel AŞ. arasında gerçekleştirilen pay alım-satım işlemleri, üç (3) defa Sermaye Piyasası Kurulunun denetim ve gözetiminden geçmiş, bu işlemlerde halka açık ortaklık statüsündeki şirketimizin kârının veya mal varlığının azalttıldığı, emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel, şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapıldığı yönünde bir karar tensip edilmemiştir. Duyuruda geçen Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/10 E., 2019/260 K. sayılı ilamının konusu pay alım-satım işlemlerinin hukuka aykırılığının tespit ve edası değil, 2017 yılı genel kurulunda alınan seçim kararın iptalidir. Kukla eliyle açılan güdümlü dava, bağımsız Türk Yargısı tarafından reddedilmiştir. Şirketimiz lehine sonuçlanmış bir davanın, aleyhimize istismara kalkışılması himaye edilemez” denildi.

    “Hukuka riayetsizliktir”

    Çağ Çelik AŞ. ile Kardökmak AŞ. ve Karçel AŞ. arasında 2017 yılında gerçekleşen pay alım-satım işlemleri neticesinde Kardökmak AŞ. 20 milyon 643 bin 338 TL, Karçel AŞ. 21 milyon 740 bin 171 TL kâr elde ettiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

    “Yani şirketimizin bağlı şirketleri olan Kardökmak AŞ.ve Karçel AŞ. toplamda 42 milyon 383 bin 509 TL kurum kazancı elde etmişler; bunları defter ve belgelerine, finansal kayıtlarına işlemişlerdir. Bağlı şirketlerin elde ettikleri kârların, şirketimiz Kardemir AŞ.’nin de kârını oluşturacağı son derece açıktır.

    Özenli bir yönetici gibi davranılarak Kardökmak ve Karçel’de elde edilen 42 milyon 383 bin 509 TL kurum kazancının, Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1-e maddesi uyarınca istisnadan faydalanması için yapılan başvuru Vergi İdaresince kabul edilmiştir. Yine, Karabük Defterdarlığı, Genel Müdürlüğünün 03.12.2019 ve 04.12.2019 tarihli özelgesiyle vergi istisnasından yararlanılabileceği şirketimiz Kardemir AŞ.’ye bildirilmiştir. Hal böyle olmasına rağmen, yönetim kurulunda bağımsız üyelerle birlikte çoğunluk oluşturularak, şirketimizin zararına söz konusu duyuruda adı geçen üyelerin imzalarıyla istisna uygulamasından vazgeçilmiştir. Değinilmesi gereken bir diğer nokta ise, söz konusu pay alım-satım işlemlerinin Karçel AŞ. Kardökmak AŞ. ve şirketimiz finansal tabloları ile faaliyet raporlarına yansıtıldığı, bu işlemler için yönetim kurulu üyelerinin tamamının 2017 yılı olağan genel kurulları olan 28.03.2018 tarihli olağan toplantılarda ibra edildikleridir. Zaten ibra edilen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in ibra olmayabilecekleri endişesini taşıdıklarının söylenmesi her şeyden evvel hukuka riayetsizliktir. Zira Türk Ticaret Kanununun 558’inci maddesi gereğince ibra kararının, bir başka genel kurul kararıyla kaldırılması mümkün değildir. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç, yönetim kurulu üyesinin şirketimiz menfaatlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle gözetmek borcu altında olduklarının bilincinde olarak; şirketimizi zarara uğratan yönetim kurulu kararlarına karşı muhalif kalmışlardır. Yönetim kurulu başkanından ve yönetim kurulundan, mal alımlarına ve diğer iş ve işlemlere yönelik defalarca bilgi alma talebinde bulunulmuş ise de bu makul istirhamları karşılanmamış, reddedilmiştir. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in kararlara karşı muhalefet şerhleri, duyuruda adı geçen yönetim kurulu üyelerinin şahıslarına değil, şirketimizi zarara uğratan iş ve işlemlere karşıdır. 2019 faaliyet yılında şirketimiz zararı da bunun en bariz göstergesidir. Karçel AŞ. ve Kardökmak AŞ. portföyünde bulunan Kardemir A ve D grubu hisselerinin satılmaması yatırımcıların menfaatini korumak için değildir. Bu tamamen, yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturan yönetim kurulu üyelerinin ve temsil ettikleri grupların menfaatinedir. 27.07.2020 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetveline, Kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak, toplantı ve karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınamayacak Karçel AŞ. ve Kardökmak AŞ. hisselerinin de yazdırılmasıyla asıl gaye afişe olmuştur. Genel kurulca onaylanmış geri alma programı olmadığı sürece halka açık anonim ortaklıklar, gerek kendileri gerek bağlı şirketleri aracılığıyla elde ettikleri kendi paylarını, edinme tarihinden itibaren bir (1) yıl içerisinde elden çıkarmak zorundadırlar. Şirketimiz genel kurulunca onaylanmış bir geri alma programı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle KARÇEL AŞ. ve KARDÖKMAK AŞ. portföyünde olan Kardemir A ve Kardemir D hisselerinin elden çıkarılması mevzuat gereğince mecburidir. Kardemir yönetim kurulunun duyurusunda ismi geçen bağımsız yönetim kurulu üyeleri, maalesef uzun süredir bağımsızlıklarını yitirmişlerdir. Kurumsal Yönetim İlkeleri uyarınca bağımsız üyeler görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapmalıdır. Kayıkçı kavgası bizim işimiz değildir. 25 yıldır Kardemir’imizin menfaatlerini her şeyden üstün tuttuğumuz, büyük bir özveri ile emek ve iş gücümüzü şirketimizin gelişimine, büyümesine tahsis edişimiz devlet ve iş hayatının takdirindedir. Bizim için önemli olan insanımızın işini, aşını büyültmek, devletimizin ortaya koyduğu büyüme ve kalkınma hedeflerine hizmet uğrunda koşmaktır. Türk sanayisi olarak ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasına, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmesine katkıda bulunmaktır. Gelinen noktada; Türkiye’mizin önde gelen sanayi kuruluşu olan şirketimizin ve siz değerli yatırımcılarımızın, yöre halkımızın, çalışanlarımızın menfaatlerini her zaman gözeteceğimizi; hukuksuzluğa, şirketimiz zararına yol açan iş ve işlemlere karşı asla musamaha göstermeyeceğimizi ve bu amaçla kanunların bizlere tanıdığı hak ve yetkileri, sonuna kadar kullanacağımızı kamuoyuna duyurmaktan ve taahhüt etmekten büyük bir onur duyduğumuzu bildirir, saygılar sunarız.”