Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in ablası Nimet Özgül vefat etti.
Başkan Soner Çetin’in, bir süredir özel bir hastanede böbrek yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören ablası Nimet Özgül vefat etti. Nimet Özgül’ün cenazesi, yarın (Pazartesi) günü saat 11.00’de Asri Mezarlık’ta yapılacak törenin ardından, Yüreğir ilçesine bağlı Şıhmurat Mahallesi’nde öğle namazından sonra defnedilecek.
Sivas’ta parka giden 4 yaşındaki çocuğa çarparak ağır yaralanmasına neden olan sürücünün serbest bırakılması, aileyi öfkelendirdi.
Sivas’ta 28 Ağustos günü Şeyh Şamil Mahallesi’nde meydana gelen olayda Mustafa K. (40) isimli sürücü, parka gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan 4 yaşındaki Turan Engin Çetin’e çarparak ağır yaralanmasına neden oldu. Minik Çetin, Numune Hastanesinde makineye bağlı yaşam mücadelesi verirken aile, sürücünün ise serbest bırakıldığını iddia etti. Aile sürücünün kaza sırasında 30 kilometre hızla gidilmesi gereken bölgede 120 kilometre hızla gittiğini, yolda 25 metre firen izi bulunduğunu ileri sürüp sürücünün serbest bırakılması kararına tepki gösterdi.
Çocuğun dayısı Oktay Çetin, “Vuran adam da kaçmış. Nerede olduğunu bulamadık biz, polisler almış sonra. Hastaneye geldik. Olay bu. Şimdi çocuk yoğun bakımda yatıyor, adam da geziyor. Yeğenim parka gidiyormuş. Adam 30 kilometre hız sınırı olan bir yerde saatte 120-140 kilometre hızla gelip çocuğa vurmuş. Şu anda çocuk can çekişiyor, adam da geziyor. Bizim adaletimiz böyle işte. 25-30 metre fren izi var bizim kapının önünde. Hatta çocuğun kan izleri hala yolda duruyor. Adam geziyor” dedi.
Dedesi Ömer Çetin ise “Ben artık adalete inanmıyorum. Bir de üstelik herifi bırakmışlar, sallana sallana geziyor. Yetkililere sesleniyorum. Böyle şey olmaz. Benim çocuğumun beyin ölümü gerçekleşmiş yatıyor. Annesi ağlıyor. Adam da dışarıda geziyor. Bunun cezasını çeksin, cezasını versinler. Biz mağdur durumdayız. Bu adamın cezalandırılmasını istiyorum. Böyle adalet olmaz, günah, yazık” ifadelerini kaydetti.
Baba Muzaffer Çetin ise, “Ben 15 yaşından beri şoförüm. Kazanın yapıldığı yere gittim. Orada o süratle hiçbir araba sürülmez. 120 ile gelmiş benim çocuğuma vurmuş. Ben sayın valime sayın savcıma sesleniyorum. Çocuğum burada yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş, adam serbest bırakılmış. İçeri alınsın. Adalet istiyorum ve ne gerekiyorsa o yapılsın. Adalet istiyorum” şeklide konuştu.
Acılı anne Cennet Çetin. “Bu acıyı tatmasını istiyorum. Benim çocuğum bu acıyı tattı inşallah o da bu acıyı tadar. Sayın valimize yalvarıyorum, bunun cezasını versin. Bunun cezasını versin ki bizimde yüreğimize su serpilsin” dedi.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Kendini bilen bir belediye başkanı sabahın 5’inde asker gibi ayakta olur ve hemşehrilerine hizmet etmek için ekibini de o saatte ayaklandırır, gece yarısına kadar da çalışır” dedi.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, haftanın 2 günü mahallelerde düzenlediği toplantılara devam ediyor. Salbaş Mahallesi’nde düzenlenen toplantıda vatandaşlar, Başkan Çetin’e bir önceki toplantıda dile getirdikleri sorunların çözüme kavuşmasından dolayı teşekkür etti. Çetin, vatandaşların gösterdiği yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizlerle kucaklaştığım zaman dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Ne mutlu bana” dedi.
Çukurova halkı için 4 yıldır gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden Başkan Soner Çetin, “31 Mart’ta tam 4 yılımızı tamamlamış olacağız. Tam 4 yıldır sabahın çok erken saatlerinden başlayıp gecenin bir yarısına kadar çalışıyoruz. Ekip arkadaşlarımızla birlikte gece demeden gündüz demeden hafta sonu tatil demeden sizler için çalışmaya devam ediyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana hiç aksatmadan her cuma halk günlerinde sizlerle buluşuyoruz. Bu gün doğmadan yaptığımız sabah toplantıları da aksamadan devam edecek. Kendini bilen bir belediye başkanı sabahın 5’inde asker gibi ayakta olur ve hemşehrilerine hizmet etmek için ekibini de o saatte ayaklandırır, gece yarısına kadar da çalışır. Benim anlayışım bu” diye konuştu.
Salbaş halkının yoğun ilgi gösterdiği Başkan Çetin, “Adana’nın her tarafını seviyorum ama Karaisalı’yı biraz daha fazla seviyorum. Ne güzel, yöresel kıyafetleriyle, şalvarlarıyla analarım bacılarım burada. Ben biliyorum ki bacılarımız, analarımız yöresel kıyafetleriyle benimle birlikte köy köy dolaşacaklar. Karaisalılara çok güveniyorum ama bu şalvar ekibine ayrı bir güveniyorum” şeklindeki konuştu.
Toplantıya Pınar Mahallesi sakinleri ile birlikte katılan Pınar Mahallesi Muhtarı Saniye Çelik, “Bizler Pınar Mahallesi sakinleri olarak Başkanımız Soner Çetin’in sabah toplantıları yaptığını duyduk ve katılmak istedik. Halkın böyle bir belediye başkanı olmalı; böylesine çalışkan, halkıyla iç içe. Soner Başkanımızın sosyal donatılarıyla, hizmetleriyle, halka iç içe olmasıyla güçlendirdiği Çukurova’ya gıptayla bakıyoruz” dedi.
Sabah namazından çıkıp cemaatle birlikte toplantıya katılan Salbaş Cami İmamı İbrahim Melekoğlu ise, “Soner Başkanımızın şahsı, bu yüce gönüllüğü bizi kendine gönülden bağlıyor. Saat 06.00’da bizlerle birlikte olmasından büyük gurur duyuyoruz. Sabahın seher vaktinde diliyorum ki Başkanımızı inşallah Adana Büyükşehir’de göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Toplantı sonunda Başkan Çetin’e hitaben türkü söyleyen vatandaş toplantıyı renklendirdi.
Beyoğlu’nda Yönetmen Sinan Çetin’e ait olduğu iddia edilen mekanın kiracıları ile tahliye memurları arasında tahliye gerginliği yaşandı. Mahkemenin tahliye kararı üzerine işletmeci ve çalışanlar kendilerini restorana kilitleyerek, tahliye olması durumunda kendilerini yakmakla tehdit etti. Polisin ikna çabaları sonuçsuz kalınca, şahıslar, itfaiye ekipleri tarafından kapının kırılması sonrasında gözaltına alındı.
Olay, dün saat 17.00 sıralarında Beyoğlu Asmalı Mescit Mahallesi General Yazgan Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, Yönetmen Sinan Çetin’e ait olduğu öğrenilen mekanı 4 yıldır işleten Mehmet Demirağ, bir süre önce Çetin’e bir miktar borçlandı. Borcun ödenmemesi üzerine Çetin tahliye davası açtı. Dava devam ederken Demirağ, Çetin ile bir protokol anlaşması imzaladı. Demirağ’ın iddiasına göre mekandan tahliye edilmemesi şartıyla borcunun bir kısmını ödeyerek, bir kısmını da senet yaptı. Bu şekilde bir anlaşma yapılmasına rağmen tahliye davası devam ettirilerek mahkemeden mekanın tahliye edilmesi yönüne karar çıktı. Kararın çıkması üzerine tahliye memurları Çetin’in avukatı ve zabıta ekipleriyle birlikte mekanı boşaltmak istedi. Ancak memurlar mekana gelince hiç beklemedikleri bir durumla karşılaştı.
Kendilerine restorana kilitleyip, içerisini tiner döküp yaktılar
Tahliye memurları, işletmeciye ve ortağına mahkemenin tahliye kararını gösterdi. Ancak işletmeci Demirağ, kararın hukuksuz olduğunu iddia ederek mekanın tahliyesine izin vermedi. Tahliye memurları da durumu polise bildirdi. İhbar üzerine polis ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardından işletmecinin ortağı Mustafa Ekici ve çalışanlar kendilerini mekana kilitledi. Bunun üzerine polis ekipleri içeridekileri ikna etmek için çalışmalara başladı. Kendilerini mekana kilitleyenler bu esnada restorana tiner dökerek, tahliye kararından vazgeçilmemesi durumunda kendilerini yakacaklarını söyledi. Bunun üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Polisin ikna çabaları sonuçsuz kalınca itfaiye ekipleri mekanın kilitli olan kapısını kırdı. Kapının kırılmasının ardından polis içeriye girdi.
Gözaltına alınmakta direnen şahıslarla polis arasında arbede yaşandı
Şahıslar gözaltına alınacağı esnada polis direndi. Bunun üzerine şahıslarla polis arasında arbede yaşandı. Yaşanan arbede sonucunda işletmeci Demirbağ’ın ortağı Ekici ve 4 çalışan gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Taksim Polis Merkezi’ne götürüldü. Olay nedeniyle sokak başları çevik kuvvet polisleriyle kapatılırken, olası bir olumsuzluğa karşın da önlem alındı. Olayın ardından mekan, içerisindeki malzemelerin kamyonete aktartılması sonucu tahliye edildi.
“Ortaklarım tahliye kararının hazmedemeyip dükkanı yaktılar”
Taksim’de Sinan Çetin’in sahibi olduğu mekanı 4 yıldır işleten, Mehmet Demirağ, “Bu süreçte çok sıkıntılar çektim. En son Ocak ayında Sinan Çetin’in kendisiyle bir anlaşmada bulunduk. Anlaşma karşılığında kendisine 150 bin lira, 250 bin lira da senet verdim ve bunun sonucunda kendisiyle tahliye davasından vazgeçeceği şeklinde bir protokol anlaşması yaptık. Sonra protokol anlaşmasını avukatları veya kendisi çalıp, tahliye davasına devam ettiler. Kendi attığı imzayı, kendi avukatına yazdırmış olduğu protokolü kabul etmeyip beni tahliye ettiler. Ortaklarım da bunu hazmedemeyip dükkanı yaktılar. Şu an dükkan yandı ve tahliye edildim. Bu 300 metrekarelik bir mekandan ortalama 2 milyon lira bir zararım var. 3 yıl içinde ise Sinan Çetin’e ortalama 700 bin lira kira bedeli ödedim. 10 gün önce kendisi buraya gelerek, Beyoğlu’nun halini görüp bana çatıya da ruhsat alacağını beyan etti. 1 hafta sonrada bana bunu yaşattı. İçeriye yakan arkadaşlarda polise mukavemet gösterdiği için gözaltına alındı” dedi.