Etiket: “CERN

  • Manisa TSO’da CERN bilgilendirme toplantısı düzenlendi

    Manisa TSO’da CERN bilgilendirme toplantısı düzenlendi

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (Manisa TSO) İzmir Ekonomi Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abbas Kenan Çiftçi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanlık Özel Müşaviri ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Türkiye Sanayi İrtibat Temsilcisi M. Hakan Kızıltoprak’ın katılımlarıyla ‘TOBB-CERN sanayi İrtibat Ofisi Bilgilendirme ve Tanıtım’ semineri düzenlendi.

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Bülent Koşmaz Hizmet Binası’nda düzenlenen seminere Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ümit Türek, Meclis Üyeleri Davut Türe, Ethem Öztaş, İdris Şendil, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Filiz Kavaklı, Manisa Savunma Sanayi Kümesi (MASTEK) Teknik Koordinatörü Kadir Çıtak, TOBB Manisa İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Huriye Uslu ve Manisa İş dünyası temsilcileri katıldı.

    “Biz Türk insanına güveniyoruz”

    Seminerin açılışında konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Bugün burada ERN – Sanayi – Üniversite Üçgeni / Fizik – Mühendislik ve Ötesi, Nükleer Güç Santrali Projeleri – Ne yapabilir ve nasıl yer alabiliriz?, Sanayici Gözüyle CERN Projeleri, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ve Ülkemize Yer Alan Nükleer Santral Projelerinde (AKKUYU NGS) İş Fırsatları ve İhale ile ilgili konularda bilgilendirme yapmak üzere çok değerli konuklarımızı sizlerle buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bundan öncesinde Avrupa Birliği eşleştirme programı kapsamında bir çok sanayici arkadaşımızı aynı program kapsamında bir araya getirdik. Biz her zaman şunu söylüyoruz. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üzerimize ne düşüyorsa bunu yapmakla mükellefiz ve bunu yaparken de şuna inanıyoruz. Biz bölgedeki tüm sanayicilerimize yatırımcılarımıza ve Türk insanına güveniyoruz. Çünkü biz Gazi Mustafa Atatürk’ün tüm sözlerini ve çalışmalarını kendimize rehber ediniyoruz. Cumhuriyet kurulurken bu ülkede hiçbir şey yoktu. Ama Muhasır medeniyetler seviyesine çıkmak için tek bir yol var. O da çalışmak, çalışmak, çalışmak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir sözün de şunları söylüyor. Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar. Bu değerli bilgi sahibi konuklarımızı misafir etmenin haklı gururunu yaşadığımızı bir kez daha ifade ediyor, seminerimizin katılımcılarımızın için olumlu kazanımlar getireceğini düşüyorum” diye konuştu.

    Katılımcıların soruları cevaplandırıldı

    Yaklaşık 2 saat süren seminerde ilk olarak söz alan İzmir Ekonomi Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr.Abbas Kenan Çiftçi, ERN – Sanayi – Üniversite Üçgeni / Fizik – Mühendislik ve Ötesi, Nükleer Güç Santrali Projeleri – Ne yapabilir ve nasıl yer alabiliriz konularında, (TOBB) Başkanlık Özel Müşaviri ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Türkiye Sanayi İrtibat Temsilcisi M. Hakan Kızıltoprak, Sanayici Gözüyle CERN Projeleri, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ve Ülkemize Yer Alan Nükleer Santral Projelerinde (AKKUYU NGS) İş Fırsatları ve İhale ile ilgili konularda, CERN’de Manisa’dan ihalelere katılan ve alan HMS Makine Ticari Koordinatörü Hamdi Çakmak ise firmalarının yaptığı işlerle ilgili sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi. Seminerin son bölümünde katılımcılardan gelen sorular cevaplandırıldı.

    Toplantının sonunda ise Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Meclis Başkanı Ümit Türek, Meclis Üyesi İdris Şendil ve Manisa Savunma Sanayi Kümesi (MASTEK) Teknik Koordinatörü Kadir Çıtak günün anısına, İzmir Ekonomi Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abbas Kenan Çiftçi, TOBB Başkanlık Özel Müşaviri ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Türkiye Sanayi İrtibat Temsilcisi M. Hakan Kızıltoprak, HMS Makine Ticari Koordinatörü Hamdi Çakmak’a plaket takdiminde bulundu.

  • Doç. Dr. Uysal “ CERN deneyi dünyanın varoluşunu açıklıyor”

    CERN’de çalışan ALICE Grubu üyesi Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, bilimsel yollarla kaliteli ve yenilikçi bilgi üretimine katkı koymak hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen seminerde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. CERN hakkında öğrencilerin sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Uysal, “CERN deneyi dünyanın varoluşunu açıklıyor” dedi.

    Bilimsel yollarla kaliteli ve yenilikçi bilgi üretimine katkı koymak hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen “Bilim Üretmek İçin 100 Neden” konulu seminer dizisi, tanınmış bilim insanlarını Yakın Doğu Üniversitesi öğrencileri ve akademik kadrosu ile bir araya getirmeye devam ediyor.

    Bu Çerçevede Düzenlenen Konferanslar Dizisinin Yeni Konuğu, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) Çalışan, Büyük İyon Çarpıştırıcısı Deneyi (ALICE) Grubu Üyesi Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal oldu.

    Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN), Büyük İyon Çarpıştırıcısı Deneyi (ALICE) grubu üyesi olan Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, “Bilim Üretmek İçin 100 Neden” konulu seminerde tüm dünya tarafından bilinen, dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı olan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) tarihçesi hakkında bilgiler verdiği belirtildi.

    CERN’in temellerinin 1949 yılında atıldığını, kuruluşunun ise 1954 yılına kadar sürdüğünü söyleyen Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, CERN’in kısmi üye ülkelerinden birinin de Türkiye olduğunu belirtti. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) yapılan deney hakkında bilgiler de veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, CERN deneyi olarak adlandırılan deneyin, insanlık tarihi için büyük önemi olduğunu vurgulayarak, deneysel dünyanın varoluşu ve daha birçok konu hakkında bilimle birlikte bilgi sahibi olunabileceğini ifade etti.

    CERN deneyinde yuvarlak biçimdeki tüplerin içerisine zıt yönlü proton parçacıkları yerleştirilerek hızlandırılmasının sağlandığını belirten Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, birbirine zıt yönde hızlandırılan parçacıkların daha sonradan birbirleriyle çarpıştırılması suretiyle küçük bir enerji patlaması meydana geldiğini, bu patlama sırasında ortaya bir enerjinin çıktığını buradan yola çıkarak, bu deneyin dünyanın var oluş şeklini açıklayabileceğini belirtti.

    Yerin yaklaşık 60 metre altında kurulu bir laboratuvarda gerçekleşen ALICE deneyi hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, ALICE deneyinin özellikle ağır iyon çarpışmalarını incelemek için tasarlanan bir deney olduğunu ifade ettiği konuşmasında, nükleer fiziğin tarihçesine de değindi.

    Konferansa yoğun ilgi

    Konuşmasında fizikle ilgili detaylı bilgiler veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, katılımcı kitlesinin yoğun olduğu konferans sonunda yöneltilen birçok soruyu cevaplayarak sunumunu sonlandırdı. Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal’ın ardından söz alan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kurt, Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal’a bilgilendirici açıklamaları ile etkili sunumu için teşekkür ederek, konferans vasıtasıyla Yakın Doğu Üniversitesi’nin bilim üretme süreçlerine yaptığı katkıyı anılaştıran plaketi ve adına Yakın Doğu Bilim Ormanı’na dikilen ağacın belgesini takdim etti.

  • Bilişim Fuarı yenilikçi tasarımcıları “CERN” için yarışıyor

    Kocaeli Bilişim Fuarı kapsamında düzenlenen Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması’nda birinci olan ekip CERN seyahati kazanacak.

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyeceği Kocaeli Bilişim Fuarı, 23-26 Kasım 2017 tarihleri arasında Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Bilişim sektörünün önde gelen firmalarını bir araya getirecek fuar kapsamında Kocaeli Bilim Merkezi öncülüğünde düzenlenen Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması’nda ön değerlendirme yapıldı. Kazanan takımın, bilime gönül veren tüm gençlerin hayalini süsleyen ‘CERN seyahati’ elde edeceği yarışmada ön değerlendirme aşamasını geçen 20 proje belirlendi.

    Fuar bünyesindeki Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması, Sanayi 4,0 alanlarında özellikle nesnelerin interneti, sensörler, çok katmanlı ve akıllı üretim(3D yazıcılar), sanal ve arttırılmış gerçeklik, robot ve robotik nesneler, bulut bilişim, büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi alanlarını kapsıyor.

    Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması’na lise ve dengi okullarda öğrenimine devam etmekte olan öğrenciler katıldı. Yarışma kapsamında geleceğin yeni sanayi devrimi ve yaşamın her alanında dijital dönüşüm olarak tanımlanan Sanayi 4,0 alanlarını tanıtmak, bu alanlarda gençleri bilimsel ve teknolojik çalışmalara özendirmek ve yöneltmek, bilim ve teknoloji insanı olarak yetişmelerine katkı sağlamak amaçlanıyor. Yarışmaya Marmara Bölgesi’ndeki tüm lise ve dengi okul öğrencileri, mesleki lise ve teknik liseler(9, 10, 11, 12. sınıf), en çok 3’er kişilik takımlar halinde, 1 danışman öğretmen aracılığıyla katıldı. Sonuçların açıklanmasının ardından ödül töreni ve sergileme 23-26 Kasım 2017 tarihleri arasındaki Kocaeli Bilişim Fuarı’nda yapılacak.

    Mehmet Ali Kâğıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışmasının 1. ve 2. aşama değerlendirmeleri Kocaeli Bilim Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kocaeli Üniversitesi, iki özel üniversite ve TÜBİTAK’tan oluşan jüri heyeti önünde, ön değerlendirme aşamasını geçen 20 projenin sunumları yapıldı.

    Yarışmada dereceye girenleri ise dikkat çekici ve bilişime gönül veren gençlerin hayalini kurduğu ödüller bekliyor. Buna göre birinciliği elde eden takımın öğrencileri ile danışman öğretmeni, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Gezisine katılacak. Birinci olan takımın okuluna 3D Yazıcı hediye edilecek. İkinciliği elde edecek takımın öğrencileri kişi başına 2 bin TL, danışman öğretmen ise bin TL ödül kazanacak. İkinci olan takımın okuluna Biolid Robot Eğitim Seti verilecek. Üçüncülüğü elde edecek takımın öğrencileri kişi başı bin 500 TL, danışman öğretmen bin TL ödül elde edecek. Okuluna ise Elektronik Eğitim Seti hediye edilecek.

    Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması kapsamında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Özel Ödülü de tanımlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Özel Ödülü’nü elde eden takımın öğrencileri kişi başı bin TL, danışman öğretmeni 500 TL kazanacak. Okuluna ise plaket takdim edilecek. Yarışmada 5 projeye de teşvik ödülü belirlendi. Teşvik ödülü almaya hak kazanan takımların öğrencileri ile danışman öğretmeni kişi başı 500 TL kazanacak. Beş okula da plaket takdim edilecek.

  • (Özel Haber) Abhaz bilim adamı Kamaliya’dan Cern için rahatlatan açıklama

    Abhaz bilim adamı Rasim Kamliya, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN) Türkiye’den bilim adamlarının da katılımı ile yapılan dünyanın varoluş araştırma deneyinin “kara deliğe sebep olacağı” kaygılarına ilişkin, “Benim teorime ve araştırmalarımın sonucuna göre CERN deneylerinde bir patlama gerçekleşmeyecek. Gerçekleşse bile kara delik oluşmayacak” dedi.

    Türkiye’nin de destek verdiği, Fransa ve İsviçre sınırında bulunan CERN’de Büyük Hidron Çarpıştırılması (LHC) deneyleri ile bilimde ‘big bang’ olarak tabir edilen büyük patlamayla birlikte dünyanın oluşma sürecine ışık tutması planlanıyor. Ancak deneyler sırasında kara delik oluşacağı ve dünyanın tehlike altında olabileceği söylentileri bazı bilim adamları ve dünya kamuoyunda kaygılara neden oldu. Abhaz bilim adamı Rasim Kamaliya da endişeye yol açan söylentiler ile ilgili bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma ile ilgili tezini 2014 yılında Rusya’da bir üniversitede açıklayan fakat ispatını henüz sunmayan Kamaliya, İHA’ya sonuçlanan çalışmasıyla ilgili açıklama yaptı.

    “Kara delik oluşsa bile tehlike oluşturmaz”

    2008 yılında yerin altındaki 27 kilometre uzunlukta bir tünelde başlatılan CERN deneylerinde patlamanın kara delik oluşturmayacağını söyleyen Kamliya, “Ben bazı bilim insanlarında ve dünya kamuoyunda oluşan ‘kara delik dünyanın sonunu getirecek’ söylemleri üzerine çalışma başlattım. 2012 yılında başlattığım çalışmalar için tezlerimi 2014 yılında sonuçlandırarak Rusya’da bir üniversitede tezimi duyurdum. Tezim üniversite çevresinden sonra büyük bir ilgiyle karşılandı. Tezimi resmiyete dökmek için çalışmalarımı da sonlandırdım. Benim teorime ve araştırmalarımın sonucuna göre CERN deneylerinde bir patlama gerçekleşmeyecek. Gerçekleşse bile kara delik oluşmayacak” dedi.

    “Maddeye karşı anti madde”

    CERN’de yerin altındaki tünelde gerçekleşen deneylerin “büyük hidron çarpışması” neticesinde ortaya çıkan atom parçacıklarının incelenerek dünyanın oluşumu üzerine fikir yürütüldüğünü söyleyen Kamliya, “Benim teorim, mikro partiküllerde karşıtların bir arada bulunmasının temel kanunlarına dayanıyor. Elektronlarda ve atomlarda madde ve anti maddenin birlikte var olduğu ortaya çıktı. Karşı yüklü parçacıklar çekirdeğin çevresinde döndü. Bu yasayı galaksinin ölçeğinde değerlendirirsek, merkezinin tersine şarj edilmiş gezegenin çevresinde bulunduğu karışıklıktan oluşan kara delik olur. Böylece karşıtların bir arada varlığını atomlardan galaksiye kadar izleyebiliriz” şeklinde konuştu.

    Rapor halinde CERN’e gidecek

    2014 yılında tezini Rusya’da bir üniversitede kamuoyuna açıkladıktan sonra kendisinin fizik dalında Nobel’e aday gösterildiğini söyleyen Kamliya, “Benim çalışmam artık teori olmaktan çıktı. Çalışmalarımın nihai neticesini rapor olarak hazırladık ve başta CERN olmak üzere dünyadaki birçok araştırma ve bilim noktalarına göndereceğiz. Bir süre sonra da kitaplaştıracağız. Dünyaya CERN’de yapılan çalışmaların bir tehlike oluşturmadığını anlatmaya çalışacağım” dedi.

    Rasim Kamliya kimdir?

    Abhazya’da 1947 yılında doğan Rasim Kamliya, ilköğretimini ve liseyi Abhazya’da tamamladıktan sonra Moskova’ya giderek, 1978 yılında Moskova Elektronik Mühendisliği Enstitüsünden yazışma mühendisliği yüksek lisansı ile mezun oldu. 1982 yılında yine aynı enstitüde teknik bilim adamı tezini yazdı. 1983 yılından beri Abhazya Devlet Üniversitesinde fizik ve matematik alanlarında eğitim veriyor. Kendi öğrencisi olan Timur Enik, şuan CERN’de diğer bilim adamları ile birlikte deneylere katılıyor. Kendisine ait matematik formülü bulunan Rasim Kamliya’nın başta Rusça, İngilizce ve Abazaca olmak üzere birçok dilde çok sayıda kitabı bulunuyor.

  • CERN: “Evren aslında var olmamalıydı”

    Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde çalışan bilim insanları yaptıkları araştırma sonucunda evrenin varlığına akıl erdiremediklerini belirterek “Evren aslında var olmaması gerekiyordu” ifadesini kullandılar.

    Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’ndeki (CERN) bilim insanları, evrenin neden ortaya çıktığı anda kendini yok etmediğini bulmak için madde ve anti madde arasındaki farkları araştırmaya başladıklarını, farklı kütleleri, elektrik yükü gibi bir dizi olasılıkları deneyerek çalışma yaptıklarını belirterek “Bir fark bulamadık. Evrenin aslında var olmaması gerektiği sonucuna vardık” görüşünü dile getirdiler. Araştırmanın yazarı Christian Smorra, “Bütün gözlemlerimiz, madde ve anti madde arasında bir simetri olduğunu ortaya çıkardı Bu yüzden aslında evren var olmaması gerekiyor. Burada bir yerde asimetrinin var olması gerekiyor, fakat biz fark nerede anlamıyoruz. Simetri kırılmasının kaynağı nedir?” şeklinde açıklama yaptı. Smorra, sözlerine şöyle devam etti: “En son olasılık madde ve anti-maddenin farklı manyetizmasıydı. Ancak yeni araştırmalar, madde ve anti-maddenin bir şekilde birbiriyle aynı olduklarını gösteriyor. Bu da evrenin neden hala var olduğu sorusuna daha da gizem katıyor.”

    Somorra, bilim insanlarının anti-maddenin manyetizmasını her zamankinden daha hassas bir biçimde ölçmesi sonucunda maddenin ve anti maddenin tam simetrik görünüşüne şaşırdıklarını belirterek şunları kaydetti: “CERN araştırması, anti-maddenin fiziksel bir taşıyıcı içinde tutulması imkânsız olduğu için bilim adamlarının anti-protonları özel “penning tuzakları”nda yakaladığını gördü”

    Çalışmayı yapan araştırmacı grubunun sözcüsü Stefan Ulmer ise yaptığı açıklamada “Bu kadar kısa sürede gerçekleşen bu muazzam artış ancak tamamen yeni yöntemlerle mümkün oldu” dedi. Ulmer, şunları kaydetti: “Araştırmacılar, anti-protonları daha ayrıntılı olarak inceleyebilmeyi ve gizeme daha yakından bakabilecekleri zaman bir fark olup olmayacağını umuyorlar. Öte yandan, diğer bilim adamları ise diğer olasılıklara bakmaktadır. Bu olasılıklara göre karşıt madde tersine çevrilmiş yerçekimine sahiptir, bu da, sonuç itibariyle yukarı doğru düşeceği anlamına gelir”