Etiket: Cephede

  • Kozuva: “İktisadi mücadelede en ön cephede yer alacağız”

    Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Kozuva, Enflasyon ile Topyekün Mücadele kapsamında basın toplantısı düzenledi.

    Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kozuova, “Sizlerin de bildiği gibi son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağandışı hareketlerin de etkisiyle enflasyon oranı yeniden çift hanelere çıkmıştır. Artan enflasyon hem alım gücü düşen vatandaşlarımızı, hem de artan girdi maliyetleri ve faizler nedeniyle firmalarımızı olumsuz etkilemektedir. Tüm bu sıkıntıları aşmak için Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından hazırlanan ve Bakanımız Berat Albayrak’ın liderliğinde başlatılan Enflasyonla Mücadele Programını son derece önemli buluyor ve destekliyoruz. Hepimiz tek yürek ve tek ses olursak, enflasyonla mücadelede de netice alacağımıza eminiz. Hem firmalarımızın hem de milletimizin, enflasyonla topyekün mücadeleye en geniş şekilde katılacaklarına inancımız tamdır. Biz de, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası olarak siz değerli basın mensuplarımız kanalıyla, tüm Oda üyelerimizin desteğini ve bu kampanyaya katılımlarını rica ediyor ve bekliyoruz. İnanıyorum ki, Çerkezköy, Kapaklı ve Saray olarak gereken fedakarlığı gösterip, ülkemiz ve milletimiz için başlatılan bu iktisadi mücadele de en ön cephede yer alacağız.”

    Toplantıda Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Mustafa Seçkin ve Mehmet Danyeli ile Yönetim Kurulu Üyeleri Rasim Bilgen, Metin Taşdelen, Mustafa Ogün Asıl ve Mehmet Çetin de hazır bulundu.

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “15 Temmuz zaferi olmasaydı bugün her birimiz bir cephede olurduk”

    Tunceli’de din görevlileri ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “15 Temmuz zaferi olmasaydı bugün her birimiz bir cephede olurduk” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Tunceli’de din görevlileri ile toplantı gerçekleştirdi. Tunceli Valisi Tuncay Sonel’in de yer aldığı toplantıda konuşma yapan Erbaş, din görevlisinin bir diğer adının da hadem-i hayrat, hayır hizmetçileri olduğunu ifade ederek, “Bizler gönülleri din-i mübini İslam ile fethetmeye çalışırsak “O hayırda Allah için koşanlar var ya, işte Allah’a en yakin olan onlardır” buyuruyor Rabbimiz, biz o ‘yakinlerden’ olacağız inşallah” ifadelerini kullandı.

    Camilerin sadece namaz kılınan bir yer olmadığının altını çizen Erbaş, “Camilerimiz aynı zamanda mektep ve medresedir. Tarih boyunca hep böyle olmuştur. Onun için camilerimiz gün boyu açık olacak. Biz cemaatimizin hocası ve muallimi olacağız” diye konuştu.

    Cahiliye döneminde yaşanan sorunları hatırlan Erbaş, “Kız çocukları o gün bedenen diri diri toprağa gömülüyordu. Bugün kız çocukları ruhen gömülüyor. Onları kim muhafaza edecek. Kızlara da erkeklere de eğer biz sahip çıkmazsak, onlara sahip çıkan öyle eller var ki, sırf onları alsınlar dinden imandan koparsınlar diye örgütler kuruluyor. Bu çocuklar bizim çocuklarımız” ifadelerini kullandı.

    “Taşlansak bile vazgeçmeyeceğiz”

    İrşat faaliyetlerinde Hz. Peygamberin metoduyla hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, “Korkutmadan, müjdeleyerek, zorlaştırmadan, kolaylaştırarak insanların gönüllerini fethedeceğiz” şeklinde konuştu.

    Erbaş, Hz Peygamberin İslam’ı tebliğ ederken çektiği sıkıntıları anlatarak, şöyle devam etti:

    “Asr-ı Saadet kolay mı oldu? Peygamber Efendimizin Taif ziyaretini bir düşününüz. Peygamber taşlandı, ayakları kanlar içerisinde kaldı. Hangimiz taşlandık. Bir yere sohbete gidip de taşlanan hocamız var mı? Taşlansak bile vaz geçmeyeceğiz. Peygamberin varisi olmak öyle kolay değil. Onun için işimiz vaktimizden çok. Gece yattığımızda bile başımızı iki elimizin arasına alıp ‘ben yarın ne yapmalıyım da bir insanın gönlüne girmeliyim’ bunu düşünerek uyumazsak eğer biz vazifemizi yapmış sayılmayız.”

    “Biz her açıdan onlara örnek olacağız”

    Erbaş, ilk inen ayetlere işaret ederek, İslam Medeniyetinin mayasının ilim, irfan, bilgi ve hikmetle atıldığını söyledi. Din görevlisinin insanları kötülüklerden kurtarmak için çalışırken, “Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar” ayetinin onların daha çok çalışması için motivasyon kaynağı olması gerektiğini aktaran Erbaş, din görevlisinin insanların gelmesini beklemeden onlara gitmesi gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında, “Biz rehberiz, önderiz. İyiliklere çağıran kötülüklerden men eden insanlarız” ifadelerini kullandı.

    Erbaş, irşat faaliyetlerinde birbirinden farklı kitlelere hitap ettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

    “Okumaya zaman ayırmalıyız. Çok okumalıyız. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de bir emir var. “Hikmet ve güzel hasene ile Rabbinin yoluna davet et” Bizim medeniyetimizin en önemli ayağı ilim, irfan, bilgi ve hikmettir. Biz okumazsak toplum okur mu? Biz her açıdan insanlara örnek olacağız.”

    “Kur’an-ı Kerim’in ahlakıyla çocuklarımızı tanıştırmalıyız”

    Kur’an-ı Kerim öğretmenin sadece okumayı öğretmek anlamına gelmediğine işaret eden Erbaş, “Kur’an-ı Kerim’in ahlakıyla, muhtevasıyla çocuklarımızı tanıştırmamız gerekiyor. Hem okumasını öğretmek hem de onunla yaşamasını sağlamak, amacımız bu. Kur’an nasıl bir Müslüman istiyor, biz nasıl bir Müslümanız buna yoğunlaşmamız gerekiyor. Hem kendi hayatımız açısından hem de toplumumuzu Kurani bir hayata dönüştürmemiz için” dedi.

    FETÖ’nün insanların inançlarını istismar ederek çocuklarını aldığını hatırlatan Erbaş, şunları söyledi:

    “Büyük bir güç oluşturdular. Bu gücü de niye oluşturdukları 15 Temmuz’da ortaya çıktı. Daha öncede emareleri görüldü ama 15 Temmuz’da onların ülkemizi, vatanımızı işgal etmek isteyen düşmanlara aracılık yapma gibi bir vazifeleri olduğu ortaya çıktı. 15 Temmuz’da zafer kazanılmamış olsaydı, bugün kurtuluş savaşındaki sarıklı mücahitler gibi her birimiz bir cephede savaşıyor olacaktık. Böyle işgal girişimlerinden Allah muhafaza buyursun.”

  • Tekirdağ TSO Başkanı Günay: “Bu iktisadi mücadelede en ön cephede yer alacağız”

    Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Cengiz Günay, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’na destek vererek, “Bu iktisadi mücadelede en ön cephede yer alacağız” dedi.

    Tekirdağ TSO Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, Tekirdağ TSO Meclis Başkanı Hakan Şık, Tekirdağ TSO Meclis Başkan Yardımcısı Cavit Yazıcı, Tekirdağ TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Göksel Karaevli ve Cemil Koçaş, Tekirdağ TSO Yönetim Kurulu Üyeleri Yılmaz Emer, Erhan Tanrıöver, Mithat Saygı, Kemal Küçük, Serdar Gül ve Genel Sekreter İrfan Ekici ortak basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını yapan Tekirdağ TSO Başkanı Cengiz Günay, “Fiyat istikrarı makro ekonominin durumunu yansıtan en önemli göstergelerden biridir. Türkiye 2002’den sonra mali ve siyasi istikrarla birlikte fiyat istikrarı konusunda da çarpıcı bir iyileşme elde etmiş, enflasyonun tek haneli seviyelere düşmesi sağlanmıştır. Son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağandışı hareketlerin de etkisiyle enflasyon oranı yeniden çift hanelere çıkmıştır. Artan enflasyon hem alım gücü düşen vatandaşlarımızı hem de artan girdi maliyetleri ve faizler nedeniyle firmalarımızı olumsuz etkilemektedir. Tüm bu sıkıntıları aşmak için Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından hazırlanan ve Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın liderliğinde başlatılan Enflasyonla Mücadele Programı’nı son derece önemli buluyor ve destekliyoruz. Zira enflasyonla mücadeleyi ne tek başına kamu ne de tek başına özel sektör yapabilir. Sorumluluk ve görev hepimizindir. Enflasyonla mücadele aynı zamanda işsizlikle, yüksek faizle ve artan girdi maliyetleriyle mücadeledir. Türk özel sektörü, devletimizle birlikte topyekûn bir duruş sergileyerek, elini taşın altına koymaktadır. Bu çerçevede TOBB ve odalar-borsalar, her milli konuda olduğu gibi bu konuda da ülke çapında ortak bir dayanışma içindedir. 81 il ve 160 ilçede odalarımız ve borsalarımız enflasyonla mücadeleyi sahiplenmekte ve firmalarımızın en geniş şekilde katılımı için çalışma başlatmaktadır. Bu noktada özellikle vurgulamak isteriz ki bu mücadeleye toplumun tük kesimleri ne kadar güçlü destek olursa etkisi de o kadar büyük olur. Reel sektörden finans sektörüne, kamudan vatandaşlarımıza kadar tüm Türkiye olarak aynı hedefe kenetlenmeliyiz” dedi.

    “Bu iktisadi mücadele de en ön cephede yer alacağız”

    “Hepimiz tek yürek ve tek ses olursak, enflasyonla mücadelede de netice alacağımıza eminiz” diyen Günay, hem firmaların hem de milletin enflasyonla topyekûn mücadeleye en geniş şekilde katılacaklarına inançlarının tam olduğunu ifade ederek, “Biz de Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası olarak siz değerli basın mensuplarımız kanalıyla tüm oda üyelerimizin desteğini ve bu kampanyaya katılımlarını rica ediyor ve bekliyoruz. İnanıyoruz ki, Tekirdağ olarak gereken fedakârlığı gösterip, ülkemiz ve milletimiz için başlatılan bu iktisadi mücadele de en ön cephede yer alacağız. Kamu ve özel sektör arasındaki bu güçlü koordinasyon ve istişareyle içinden geçtiğimiz bu zorlu süreci de geride bırakacağız” diye konuştu.

  • “Çocukların Kalbi Karabağ’da Atıyor” Kampanyası Cephede Doğuştan Kalp-damar Hastası Çocuklara Umut Oluyor

    “Çocukların kalbi Karabağ’da atıyor” isimli kampanya cephe bölgesinde doğuştan kalp-damar hastalığı yaşayan çocuklara umut oluyor.

    Azerbaycan Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle “Çocukların kalbi Karabağ’da atıyor” sloganı altında yapılan kampanya kapsamında doğuştan kalp-damar hastalığı yaşayan cephe bölgesindeki fakir vatandaşların çocukları için açık kalp ameliyatları düzenliyor. En son teknolojinin kullanıldığı ve pahalı olan bu ameliyatların bütün masrafları devlet tarafından karşılanıyor. 1 hafta boyunca devam edecek kampanya, çoğu işgal altında olan Fuzuli bölgesinde doğuştan kalp-damar hastalığı yaşayan 1-10 yaş arasındaki çocuklara umut oluyor.

    35 kişilik doktor ve hemşire ekibi ile cephe bölgesinde bulunan Fuzuli kentine gelen kalp-damar hastalıkları uzmanı Milletvekili Dr. Reşad Mahmudov, “Fuzuli bölgesinde kalp hastalıkları olan kişileri muayene ettik. Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklara açık kalp ameliyatı yaptık. Şu ana kadar 6 ameliyat yaptık ve bunlar başarıyla sona erdi. Bu gurur verici bir olaydır ki, bugün Azerbaycan tıbbı köy ortamında bile böyle zorlu ameliyatları yapabileceğimiz düzeye ulaştı. Bundan sonra da bu ameliyatlar devam edecek” dedi.

    Azerbaycan gerçeklerini dünyada farklı bir şekilde değerlendirildiğini belirten Mahmudov, “Topraklarımızın büyük bir kısmının işgal altında olması bütün vatandaşlarımızda olduğu gibi doktorlarımız için de ağır bir derttir. Arzumuz devletimizin sürdürdüğü mücadeleyi devam ettirmesi. Mesleğimizden dolayı nerdeyse her gün kanla karşı karşıyayız ama eminim ki, bütün dünyada olduğu gibi bir doktor kan dökülmesini, hiç kimsenin ölmesini istemez. Bir insanın hayata döndürmek için bazen aylarca mücadele ediyoruz. Bir silahın yüzünden yüzlerce insanın öldürülmesi sadece Azerbaycan’ın değil dünyada hiç kimsenin başına gelmesin. Asıl maksadımız dünya kamuoyunu Karabağ’a çekmekti. Çünkü, biz sadece silah, ordu ve askerlerimizle değil hem de Azerbaycan’ın yetiştirmiş olduğu gençlerde, kendi tıbbıyla bu bölgelerde hakikaten insanlara faydalı olabilecek işler görmek istiyor.” ifadelerini kullandı.

    Açık kalp ameliyatları ile birlikte “2. Doğuştan Kalp Kusurlarında Yenilikler” isimli konferansta Fuzuli ve çevre bölgelerde faaliyet gösteren doktorlarla doğuştan kalp hastalıkları alanında dünyadaki yenilikler anlatıldı ve tecrübe paylaşımında bulunuldu.