Etiket: Cengiz Yavilioğlu

  • Yavilioğlu’ndan tarihi konuma

    Yavilioğlu’ndan tarihi konuma

    AK Parti Erzurum Milletvekili Dr.Cengiz Yavilioğlu, TBMM’de şahsı adına yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajı verdi. Konuşmasında, “Biliyoruz ki önce söz, selam, barış ile başlar insanlık tarihi ve sözü yaşatmak isteyenlerle kısmak, boğmak ve susturmak isteyenler arasında bir mücadele alanıdır dünya.” vurgusunu yapan Yavilioğlu, 4 mukaddes kitabı getiren, 4 büyük peygamberden tespit ve çıkarımlar sundu.

     
    ‘HEM TÜRK’Ü HEM KÜRDÜ İYİ BİLİRİM’
    Sözlerine, “Konuşmamı, anası Kürt, babası Türk olan bir on binlerce aileden birisi olarak yapıyorum.
    Türk ve Kürt halkının Anadolu’da İslam ruhu, saygı ve hoşgörü temelinde bir arada kardeşçe yaşamasının bir sonucudur benim ailem. Dolayısıyla hem Kürt’ü çok iyi bilirim hem de Türk’ü.” İfadeleriyle başlayan Yavilioğlu, 1993’te yaşanan Yavi katliamına değindi.

     

     
    YAVİ KATLİAMI
    Yavilioğlu, “Bildiğiniz gibi 1993 yılında birçok olay oldu, bir köyde de 33 kişi şehit edilmişti. Bu köy Erzurum’un Çat kazasının Yavi köyü. O köy benim köyüm. Akrabalarım ölmüştü o köyde, şehit edilmişti.Bu iş benim için ayrı bir anlam ifade ediyor tabii. Aynı sene, köyümdeki olaylara benzer olaylar Sivas’ta ve Başbağlar’da da yaşandı. Uğur Mumcu öldü, Eşref Bitlis ve Bingöl-Elâzığ kara yolunda 33 er şehit edildi. Yaşanan birçok olay sonrasında terör sorunu içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Özel Kuvvetler Komutanlığı devreye sokuldu, doğu ve güneydoğu illerinde olağanüstü hâl ilan edildi, koruculuk sistemi geliştirildi yani değerli arkadaşlar, siyasi çözüm devre dışı bırakıldı, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri rafa kaldırıldı, faili meçhuller devam etti, çözüm tamamen güvenlikçi anlayışa teslim edildi, vesayet güçlendi. Zamanın Başbakanı Tansu Çiller’in “Sorun sivil iradeyle çözülecek.” demesinin hemen akabinde Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın Diyarbakır Lice Asayiş Bölük Komutanlığı önünde ilginç ve karanlık bir şekilde, alçakça şehit edildi. Bu olaydan sonra, terör sorununu daha da derinleştiren, Bolu-Düzce-Sapanca üçgeninde Kürt iş adamları infaz edildi. Kürt milletvekillerinin 1994’de Meclisten çıkarılmasıyla sorun tamamen siyasetin kontrolünden çıkmış oldu. Gerçekte 28 Şubat da bu olaylar üzerine oturdu.”dedi.

     

     

     
    ‘SORUN VESAYETÇİ İKTİDAR SORUNUDUR’
    1960 sonrası siyasal tarihe bakıldığında aslında sorunun salt terör sorunu olarak açıklanamayacağını kaydeden Yavilioğlu, “Sorun, aynı zamanda, derinlemesine bir sivil iktidar ve aynı zamanda vesayetçi iktidar sorunudur. Akıl ve vicdanın gereği, önce toplumsal kaderimizle doğrudan ilgili bu sorunu ortaya çıkaran iklimi kavramak, sonra da onu çözüme müsait hâle getirmek olduğu kanaatindeyim.” tespitinde bulundu.

     

     

     
    ‘DARBECİ AKIL’ BENZETMESİ
    On yıllardır vesayetçi bir anlayışın sürekli iktidarda olduğuna değinen Yavilioğlu, “Darbeci akıl, oluşturduğu anayasa, yasalarla, devlet içerisinde oluşturulan MGK, Cumhuriyet Senatosu, Anayasa Mahkemesi gibi yapılarla vesayetçi iktidarlar sürekli iktidarda kaldı ve biz, bu zaman içerisinde, Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla geniş halk kitleleri olarak gerçek manada özgürleşemedik. Bize hep haddimiz bildirildi, biz her zaman terbiye edildik. Bazen milliyetçiler, bazen solcular, bazen de muhafazakârlara Türk-Kürt ayrımı yapmadan hadleri bildirildi, işkenceler yapıldı, hapislere tıkıldı fakat yeter artık arkadaşlar.” dedi.

     

     

     
    ‘KİMLER KAZANACAK?’
    TBMM’de şahsı adına söz alarak Genel Kurul’a seslenen Yavilioğlu 28 şubatın maliyetini paylaştı. Yavilioğlu, “28 Şubatın maliyeti yaklaşık 290 milyar dolar, terörün maliyeti de bir o kadar. Fakat bunun da ötesinde toplumsal ve demokratik kayıplar daha da büyük, her şeyden önemlisi sivil algımız yok edildi. Benim kaybettiğim ortada da peki kimler kazandı? Peki, böyle devam ederse kimler kazanmaya devam edecek?” sorusunu sordu.

     

     
    PEYGAMBERLERDEN ÖRNEKLER
    Konuşmasının son bölümünde, Peygamberler tarihi ve peygamberlerin barış misyonuna vurgu yapan Yavilioğlu, “ Değerli dostlar, hafta sonu gittiğim güneydoğuda kardeşimizin dediği gibi: “Biz insanız herkes gibi, başka söze gerek yok.” Büyük söz varken bilmeden büyük laf etti. Biliyoruz ki önce söz, selam, barış ile başlar insanlık tarihi ve sözü yaşatmak isteyenlerle kısmak, boğmak ve susturmak isteyenler arasında bir mücadele alanıdır dünya. Sözü yaşatmak için kardeşi Kabil’in kendisini öldürmesine elini bile kaldırmaksızın sessizce boyun eğer Habil. Sözün evrensel bir değer olarak kutsanması için ateşe atılmayı göze alır İbrahim. Söze bir şans tanınması için kendinden başka kimseye söz söyleme hakkı tanımayan Firavun’a isyan ederek özgürlük, hukuk ve barışa dayalı evrensel yeni bir söz söyler, adını “selam ülkesi” “Jerusalem” koyduğu topraklarda Hz.Musa.
    O barış ülkesinde kardeşliğe adanmış mezmurlar ve ilahiler söyler Hz.Davud.
    Sözün, insanlığı aydınlatan tek ışık ve tek gerçek olduğunu ve gerçeğin de tüm insanlar arasında adalet, merhamet ve sadakat ilkelerine dayalı evrensel göklerin kardeşlik ve huzur egemenliği olduğunu, kendi ölümü pahasına yaşatmak ister Hz.İsa. Adı barış, adı selam olan bir din ile sözü hayata uyarlamak için kendisini öldürmeye gelen düşmanlarına bile barış elini uzatarak kardeşlik üzerine sözleşmeler yapan Darülselam, barış, Medine yurdunda Hazreti Muhammed (SAV).” dedi.
    Yavilioğlu’nun tespitler ve çıkarımlar içeren, milletvekillerince berceste bir sesleniş olarak değerlendirilen konuşması, Genel Kurul’da alkışlandı.

  • Ortak akıl, ama nasıl?

    Ortak akıl, ama nasıl?

    Malum, Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu’nun Ak Parti Genel Merkezinde de görevi var. Partinin Ekonomi İşleri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bey’in yardımcısı olarak önemli projeler üzerinde çalışıyor. Üst yönetimin entelektüel müktesebatına ciddi katkı sağlıyor

     
    Partiden hükümete servis edilen ‘proje/öneri/tespit’ dağarcığını hazırlayan ekibin içinde yer alıyor.
    ‘Yerel inisiyatif hamlesi’ olarak değerlendirilen Kent Ekonomileri Forumu, bu ekipçe hazırlanıp, uygulamaya koyulan projelerden…

     
    Sayın Yavilioğlu’nun medyada yer alan açıklamalarında ifade ettiği gibi forum; gönüllü, katılımcı, istişarî ve sivil bir oluşum…
    Forumun, bir amacı da ekonomik hayatla ilgili tüm kesimleri bir araya getirerek ortak hedefler ve politikalar oluşturulmasına katkı sağlamak… Erzurum’da da bu gayeye yönelik bir heyet oluştu ve çalışmaya başladı.

     
    ***
    Ortak akıl, ortak gönül, ortak eylem arayışlarının ete kemiğe bürünme, kuvveden fiile geçme, somutlaşma umudu olarak gördüğüm bu projeyi önemsiyorum. Ayrıca, Sayın AK Parti İl Başkanının ‘Ortak Akıl’ çağrısı ile Değerli Kardeşim Esat Bindesen’in makalesine konu olan aynı minvaldeki önerilerini de destekliyorum.
    Özellikle ‘Ortak akıl’ çağrılarına somut bir çerçeve çizebilir düşüncesiyle 2007 tarihini taşıyan bir yazımdan bölümler aktarmama izin verir misiniz?

     

     
    ***
    Bizde görev yapıyorken başka bir ile atanan değerli bir valimize “Erzurum bürokrasisiyle orası nasıl?” diye sormuştum da, bana büyük bir içtenlikle “Hiç emsal kabul etmeyecek derecede Erzurum üstün” demişti…
    Siyasi elit ve yönetici kadro bakımından geri olmadığımız illerden niçin ekonomik ve sosyal göstergeler itibarıyla geriyiz? Bunun “sistem ve koordinasyon” sorunlarından kaynaklandığını sanıyorum.
    Erzurum’da “hedef belirsizliği” olgusundan rahatlıkla bahsedebiliriz. Kurumlar arası hizmet planlaması ve hizmet icrasında koordinasyonsuzluğun ciddi aksaklıklara neden olduğunu inkâr mümkün mü?
    Önümüzde acilen halledilmesi gereken bir sorun var.

     

     
    Süratle kafa karışıklığımızı yenip, yerel hizmet planlaması mekanizmalarını işler hale getirmeliyiz. Yürürlükteki ekonomik ve mali sistem özel sektörün hizmet planlamasını da kamuya bağımlı kılıyor. Destek ve teşvik sistemleri kamu planlama kurumlarını belirleyici aktör haline getirdiğine göre, hedef belirsizliğinin yan tesirlerinden öncelikle kamu elemanlarını kurtarmanın önemi daha da artıyor.
    Kentsel kalkınma stratejisi önemli bir kavram. Arkası beslenmeli, içi iyi doldurulmalı. Halkın gerçek ihtiyaçları üzerine bina edilmeyen, sivil toplum teşkilatlarının süzgecinden geçmeyen ve “Ankara’da hazırlanan yerel planların” geleneksel bürokratik muhtevayı aşması mümkün mü? Yerinden yönetim ve yerel kalkınma planlarının hala yerelden uzak, “merkezde” hazırlanıyor olması ayrı bir garabettir. Yanlıştır.
    Kentsel kalkınma planları ve stratejileri hazırlanırken “somut verilere dayanması, yürütülebilir ve sürdürülebilir olması, finansman kaynaklarının şekillendirilmesi” temel hareket noktası olmalı. Bu özellikleri taşımayan “niyet beyanlarını” plan ve strateji olarak ilan edersek milletin gözünü boyamış oluruz. “

     
    Evet, önümüzde cevap bekleyen hayati birkaç soru var.
    • Şehrin ekonomik önceliklerini kim ve nasıl tespit ediyor, planlıyor?
    • Merkezi idarenin yerel bürokratik teşkilatları, kendi hizmet alanlarıyla ilgili etüt ve projelendirme işlemlerinde öncelikleri neye göre tespit ediyor?
    • Özel idare ve belediyeler hizmet önceliklerini nasıl belirliyorlar ve bunda ne kadar isabetli davranıyorlar?
    • Kent içindeki yatırımlarda öncelik ve yatırımın çeşidi nasıl belirleniyor? Bu alanda yapılacak isabetsiz tercihlerin doğuracağı maddi kayıpların siyasi sonuç dışında bir yaptırımı var mı?
    Yerel hizmet planlamasında her kuruluş kuşkusuz kendince en iyisini yapma çabasında olacaktır. Söz gelimi belediyeler sorumlu oldukları bölgenin önceliklerini kendi açılarından en iyi şekilde tespit edeceklerdir. Ama nihayetinde bu değerlendirmeler “mevzii” kalmaya mahkûmdur ve ilin genel ihtiyaçlarıyla her zaman uyum göstermeyebilir.
    Demek ki, kurumların ve belediyelerin kendi hizmet planlamalarına saygı duymak ve onları temel almakla birlikte, “ortak akıl”, “ortak planlama” ve “koordinasyon içinde icra” anlayışını geliştirmemiz lazım.
    İlin ihtiyaçlarına makro planda bakıp, mikro planlara müsaade edeceğiz
    Hizmeti daha planlama aşamasında enine boyuna tartışacağız.
    Peki, bunu nasıl sağlayacağız?
    Nasıl bir teşkilatlanmayla bu işin üstesinden geleceğiz?

     
    ***
    Meraklısı bağlantıyı tıklayarak ayrıntıları inceleyebilir.
    http://www.vahdetnafizaksu.net/erzyaz.asp?hno=327

  • Kadınlar günü kutlu olsun

    Muhyettin Aksak   ( AK Parti Milletvekili)

    “Kadın, duyguların en güzeli olan annelik duygusuyla ödüllendirilmiştir. Annelik meşakkatli olduğu kadar, yüksek bir duygudur. Kadınlarımız, onun için aile kurumunun temelini oluştururlar. Kadınlar, onun için Peygamber Efendimizin “Cennet annelerin ayağı altındadır” hadisi şerifi ile müjdelenmişlerdir. Yine Veda Hutbesinde “Kadınlarınızın sizin üzerinizde, sizin de kadınlar üzerinde hakkınız vardır. Kadınlarınız size Allah’ın emanetidir.” buyurmuştur. Aynı şekilde; Allah, “Eşlerinize iyi, güzel davranın” ilahi emri ile bizleri uyarmıştır”

     

    Cengiz Yavilioğlu   ( AK Parti Milletvekili)

    “Kadına karşı şiddetin önle nmesi” ve kadın sağlığı ve korunmasının hukuki olarak en iyi şekilde sağlandığını söyleyen Yavilioğlu; “Ak Parti çalışan kadınımızın yükünü hafifletmiş, engelli çocuğu olan anneye 5 yıl erken emeklilik hakkı tanımıştır. Sigortalı kadına (iki çocuğa kadar) her bir çocuk için çalışamadığı 2 yılı dışarıdan ödeyerek emekli olma imkânı getirmiştir. Eşi vefat eden ve sosyal güvencesi olmayan kadınlara maaş bağlamıştır. Bağımsız çalışan kadınlar için ilk olan sigorta kapsamında emzirme ödeneği, gebelik halinde 16 haftalık iş görmezlik ödeneği analık yardımı olarak ödemeye başlamıştır. Hamile ve doğum yapan memur ile engelli memura nöbet ve gece vardiyası muafiyeti getirmiş, süt izni süresini arttırarak; tamamen kadına pozitif ayrımcılık tanımıştır.” d

     

    Adnan Yılmaz ( AK Parti Milletvekili)

    “Cennet anaların ayakları altındadır” müjdesine nail olmuştur.
    Kadınlarımız kıymetli ve çok değerli şahsiyetlerdir. Her yönde önderimiz olan Sevgili Peygamberimiz, Veda Hutbesinde, eşlerimizi Allah’ın bir emaneti olarak aldığımızı bildirirken, çocuklarımızın annesi olan bu hanımlara değer verdiğini ‘Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı en hayırlı olanınızdır’ hadisiyle ortaya koymuştur. Huzurlu bir aile, mutlu nesillerin yetişmesinde en önemli faktördür. Şiddetin ve aile içi terörün yaşandığı aileler ise gelecek nesillerin felaketi demektir. Huzuru sokakta arayan ve potansiyel suç makinesi haline gelen çocukların en büyük müsebbibi şiddetin uygulandığı parçalanan ailelerdir.
    Unutmayalım ki; şiddet uyguladığımız eşimiz, çocuklarımızın annesi ve aynı zamanda bir başkasının evladı veya kız kardeşidir. Kendi evladımıza, kendi annemize, kendi kardeşimize uygulanmasını istemediğimiz şiddeti ve terörü biz de Allah’ın emaneti olarak aldığımız eşlerimize uygulamamalıyız. Bilmeliyiz ki; bir kadın eştir, annedir, evlattır, kardeştir. Onun için biz kadınları 1 gün değil 365 gün önemsiyor, 365 günün tamamını kadınlar günü olarak kabul ediyoruz.”

     

    Ahmet Küçükler (Büyükşehir Belediye Başkanı)

    “Kadının, tarihi ve geleneksel olarak Türk toplumunda çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki, toplumun temeli aile, ailenin temeli kadındır. Toplumun mimarı olan Türk kadını, çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi yetiştirendir. Türk kadını, özverili ve üretkenlikleriyle aileyi ve toplumumuzu şekillendiren en önemli varlıklarımızdır. Ve biliyoruz ki, cennet annelerin ayakları altındadır ve biz bu inançla hayatımızı yönlendiriyoruz. Kadınlar gününü vesile yaparak da toplumumuzun temel taşı olan aile kurumumuzun en önemli ferdi, çocuklarımızın ilk öğretmeni, değerlerimizin taşıyıcısı ve koruyucusu olan kızlarımızın ve kadınlarımızın geleceğinin daha aydınlık olması için hep beraber çalışmayı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle; kadınların, hayatın her alanında hak ettiği yeri aldığı bir Erzurum, bir Türkiye ve bir dünya temennisiyle Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak dün olduğu gibi bugün de kadına değer veren hizmetler vermeye gayret ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.”

     

    Murat Kılıç (AK Parti İl Başkanı) 

    “Türk Kadının gerek kamu, gerek özel sektör; gerek siyaset, gerekse katılımcı platformlarda hak ettiği ve layık olduğu yere gelmesi için bugüne dek elimizden gelen gayreti sarf ettiğimiz gibi bundan sonra da daha iyi çalışmalara imza atma azim ve kararlığındayız” diyen Kılıç daha sonra şunları kaydetti; “Dünyanın birçok ülkesinde kadınların seçme hakkı dahi yok iken seçilme hakkına sahip olan Türk kadını; fedakarlık, kararlılık ve şefkati ile Kurtuluş Savaşı da dahil olmak üzere tarihimizin her döneminde bütün dünya kadınlarına örnek olabilmiştir. Bizleri eşleri, kardeşleri, anneleri olan kadınlara ve onların daha iyi bir yaşam standardına ulaşması noktasında her türlü çalışmayı hak eden kadınların toplumun temeli olan aileyi ayakta tutan bireyler olduğunu bir kez daha vurgularken, bu münasebetle 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.”

     

    Yakup Doğan (Tekman Belediye Başkanı)

     

    “Sosyal politikalar üretmede kadınlarımıza pozitif yönde ayrımcılık yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki aile kurumunun temel taşı‚ değerlerimizin temsilcisi‚ taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımızın‚ hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmaları bu ülkenin kazanımı demektir. Toplumun şekillenmesinde büyük rol üstlenen ve toplumun dinamik değerlerini elinde tutan kadınlarımızın daha fazla sosyal hayata katılmaları çağrısını yineleyerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, saygıdeğer Türk ve Dünya kadınlarına sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum”

     

    Erol Aksakal (Hizmet İş Sendikası Erzurum İl Başkanı)

     

    “Hayatımızın her anında bizleri onurlandıran, bizleri eğiten, yetiştiren, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımızın hayatımızda ki değerini kelimelerle ifade etmek mümkün değildir. Çalışma hayatında da kadınlarımız önemli bir yere sahiptir .Yıl içinde bir gün kutlanan, kadınlar için önemli bir yere sahip olan bu gün sadece bir güne sığdırılmamalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutlarken, başta kadın kuruluşları olmak üzere, kadın hakları konusunda çalışan ve katkıda bulunan herkese teşekkürlerimi sunarım”

     

    Erkan Ciyavul  (Eğitim-Bir-Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkanı)

    ”8 Mart Dünya Kadınlar Günü ayırımcılıkların ve ötekileştirmelerin sonlandırılmasına, başörtüsü yasağı gibi ucube bir yasağının sonlandırılmasına, Temel hak ve hürriyetlerin sağlanmasına, eğitim, öğretim, çalışma ve seçilme haklarının önündeki engellerin kaldırılmasına, Şiddetin ve savaşın hüküm sürdüğü ülkelerdeki kadınların ve çocukların yaşadıkları dramın son bulmasına milat olması tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum.”

     

    Abdullah Duman (Memur Sen İl Başkanı)

    ‘Bir sonraki 8 Mart’a, kadınların sorunlarının çözülmüş olduğunu görerek girmeyi umut ettiğimizi’ dile getirmiştik. Ancak geçen zaman içinde kadınların sorunlarının devam ettiğini üzüntüyle görmekteyiz. Özel gün ve haftalarda verilen sözlerin afaki olmaması, bu sözlerin hayata geçirilmesi için sorumluluk konumundaki herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.
    Bu duygu ve düşüncelerle, bütün kadınlarımızın gününü kutluyor, şiddetten uzak, engellerden arınmış, kadınların hayatın her alanında hak ettiği şekilde temsil edilmesini diliyoruz.”

     

     

     

     

     

     

     

  • Erzurum CNN’de anlatılacak

    AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu ve TRT sanatçısı Nurullah Akçayır, Aynur Tartan’la ‘Burada Hayat Var’ programının konuğu olacak.
    16 Şubat Cumartesi günü saat 16.05’te CNN Türk ekranlarında yayınlanacak olan programda Milletvekili Yavilioğlu, Erzurum’u anlatacak sanatçı Akçayır’da türkü ziyafeti çekecek.

  • Kalkınmanın yolunu anlattı

    AK Erzurum Milletvekili ve Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Cengiz Yavilioğlu, “Kent Ekonomileri Forumu sayesinde illerin kendi farkındalıkları ve kent vizyonlarını oluşturulması sağlanmaktadır” dedi.

     
    AK Erzurum Milletvekili Yavilioğlu, Kent Ekonomileri Forumu ile illerin kalkınmada öncelikli kaynaklarının ilk etapta belirleneceğini ifade etti. İlk etapta şehrin ileri gelen işadamları ve sivil toplum örgütleriyle görüşülerek bir çalışma yapılacağına dikkat çeken Dr. Yavilioğlu, ortaya çıkan sonuç doğrultusunda şehrin bir nevi fotoğrafı çekilmiş olacağını söyledi.
    Kent Ekonomileri Forumu sayesinde şehirlerin avantaj ve dezavantaj yönleri de tespit edildiğini dile getiren Dr. Yavilioğlu, şöyle konuştu:

     
    “Kent Ekonomileri Forumu, illerimizin ekonomik kalkınma süreçlerinde güçlü ve zayıf yönlerini dikkate alarak stratejik önceliklerinin belirlenmesi, kentlerimizin öz yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve harekete geçirilmesi için illerimizde ekonomik hayatla ilgili tüm kesimleri bir araya getirerek ortak hedefler ve politikalar oluşturulmasına katkı sağlayacak gönüllü, katılımcı, sivil, istişari bir oluşumdur.
    Kent Ekonomileri Forumu, sağlayacağı etkin katılım ile farklı sektörel katmanlar için teşvik edici bir ‘Yerel İnisiyatif Hamlesi’ niteliğinde olacaktır. Kent Ekonomileri Formunun İlk aşaması, Ekonomi İşleri Başkanlığınca illerimizde oluşturulması planlanan “Ekonomi Danışma Grubu” dur. Bu grup, illerde ekonomik hayattaki gelişmeleri yakından takip eden kanaat önderleri ve üniversite mensuplarını da bünyesinde barındıracaktır. İllerde oluşturulacak olan Danışma grubu, Kent Ekonomileri Forumunun verimli şekilde çalışabilmesi için toplantı gündeminin oluşturulması, katılımcıların sürece dahil edilmesi ve toplantı sonuçlarının izlenmesinden sorumludur.”

     
    KENT EKONOMİSİNİN RAPORU ÇIKMIŞ OLUYOR
    Oluşturulan raporlar sayesinde gerçekleştirilebilir çalışmaların harekete geçirileceğini vurgulayan Dr. Yavilioğlu, bu çalışmanın yılda en az iki kere toplanarak yapılacağını söyledi.
    Dr. Yavilioğlu şunları söyledi:
    “Forum senede en az iki kere toplanır, çalışmalarının ürünü olarak; Kent Ekonomisi ile ilgili durum raporu hazırlar. Kentte ve ilçelerinde hükümetlerin hizmet envanterinin çıkarılması, hükümet desteklerinin etki analizi yapılır. Kent Vizyonu Raporu gibi dokümanlar hazırlar. Nihai aşamada, hazırlanan raporlar incelenerek, bu raporlar ışığında; kentlerin gerçekleştirilebilir taleplerinin karşılanmasına çalışılır.

     
    Kent Ekonomileri Formunun amacı; İl Milletvekilleri, İl Başkanları, İl Belediye Başkanları, Sanayi-Ticaret, Ziraat, Esnaf Odaları ve Borsaların başkanları, Esnaf Sanatkar Kooperatifleri Başkanları, Tarım Kredi Kooperatifleri Başkanları, İş Adamları Dernekleri Başkanları, Genç İşadamları Derneği Başkanları, Sendikaların İl veya Şube Başkanları, Tüketici Dernekleri, Üniversiteler, OSB ve Ticari ve Sanayi Sitelerinin Yöneticileri, Gençlik ve Kadın Derneklerinin, Platformlarının Yöneticileri gibi sivil toplum kuruluşları birlikte bu süreci sürdürülecektir.”

     
    İLETİŞİM BAĞLARI DAHA DA KUVVETLENECEKTİR
    Kent Ekonomileri Forumu ile hükümet ile STK ve partilerle sağlam iletişimin kurulacağına da dikkat çeken AK Erzurum Milletvekili ve AK Parti’de Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Cengiz Yavilioğlu, böylelikle politik bir sinerji ortaya çıktığını ifade etti.
    Bu çalışma sayesinde bölge illerin sorun ve politikalarının ilk ağızdan ön plana çıkacağını ifade eden Dr. Yavilioğlu, “Bu formdan amaçlanan katılımcı demokrasinin işletilmesi, Hükümet- Parti- Sivil Toplum Kuruluşları arasında sağlıklı iletişim kurulması, STK’ların ekonomik-politik süreçlere katılımının sağlanması olacaktır. Yapılan toplantılar sonucunda ortaya çıkacak olan eleştiri ve önerilerin parti politikalarına yansıtılarak, partiler ile katılımcı kuruluşlar ve etki alanları arasında politik sinerji oluşturulması sağlanacaktır,
    Bu kapsamda bilgi ve insan kaynağı desteğinin sağlanması, bölge ve illerin sorunları ve politika önerilerinin ilk elden öğrenilmesi, bütüncül bir bakış açısıyla; kentlerin ekonomik fırsat alanlarının, yenilikçi ve rekabetçi kapasitelerinin tespit edilerek gelişmesi, illerinin kendi farkındalıklarının ve kent vizyonlarının oluşturulması, 2023 ekonomi, politik vizyonunun kentlerin kanaat önderleri ve siyaset yapıcıları ile paylaşılması amaçlanmaktadır” şeklinde konuştu.