Etiket: Çelikten

  • Kdz. Ereğli’de Çelik’ten Çileğe Dönüş Çabası

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Erdemir emeklisi eşiyle birlikte çilek üretimini yaygınlaştırmak için çaba gösteriyor.

    Ormanlı Çileği ile ünlü Kdz. Ereğli ilçesinde Erdemir emeklisi İsmet Koç, eşi Ayşe Koç ve 85 yaşındaki annesi Hayriye Koç ile birlikte çilek üretiminin yeniden yaygınlaşması için çaba gösteriyor. Adına festival yapılan çileğin sadece festival dönemlerinde hatırlandığını anlatan Koç, üretimin yaygınlaşması için bugünlerde harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Kışla Mahallesi’nde yarım dönüm arazi üzerine diktikleri çilekten geçtiğimiz yıl 500 kilogram elde ettiklerini belirten Koç, Erdemir’in özelleşmesi sonrası ilçe halkının çelikten kazancının kaybolduğunu, bu nedenle halkın yeniden çilek üretmeye başlaması gerektiğini savundu.

    “ŞİMDİ ÇİLEK FİDESİ DİKİM ZAMANI”

    Çilek dikiminin sonbahar aylarında yapılması gerektiğini belirten Ayşe Koç, “İlkbahar’da meyvelerini topladıktan sonra bunlar uç atıp fidelemiyor. Uçlarını bırakıp, yere saplanıyor ve fide oluşuyor. Ekeceğimiz kadar yapıyoruz. Yavru anayı emdiği için fazla bırakmıyoruz. Çillendikten sonra üçerli dörderli ekiyoruz. Tekrar ilkbaharda meyvesini alıyoruz. Geçen yıl 500-600 kilo kadar, fazlasını almışımdır. Aslında verimi çok fazla ama yağmur yağdığı zaman çürüyor” dedi.

    “EV HANIMLARI DEPRASYTON HAPI ATACAKLARINA TOPRAKLA UĞRAŞSINLAR”

    Toprakla uğraşırken tüm stresinin kaybolduğunu anlatan Ayşe Koç, bunalıma girip hap kullanan ev hanımlarına da toprakla uğraşmalarını tavsiye etti. Kendi çocuklarının da sürekli kendisini yormaması tavsiyesinde bulunduğunu anlatan Ayşe Koç, “Kızım arayıp ‘anneciğim kendini yorma’ diyor. Ben de ‘beni rahat bırakın, ben toprakla rahatım’ diyorum. Ben toprakla oynadığım zaman mutlu oluyorum. Evde insanlar ne yapıyorlar? Bunalıyorlar, depresyon haplarına başlıyorlar. Bir insinler yere, depresyon hapı atıyorlar mı? Gerçek hayat işte burada. Benim ihtiyacım yok. Oğlum, kızım çalışıyor, eşim emekli. Her şeyim var. Meyvesine bakıyorum zevk alıyorum. Sattığım da parasını alıp zevk alıyorum” dedi.

    İNSANLARI TEŞVİK ETMEK İÇİN ÇİLEK ÜRETİYOR

    İlçenin isminin çilek ile anılmasına rağmen Erdemir’in kurulmasının ardından herkesin çileği unuttuğunu ifade eden İsmet Koç ise ilçe halkını yeniden çilek yetiştirmeye çağırdı. Koç, “Çelik üretirken çok paralar kazanıyorduk. O zaman çileği unuttuk. Şimdi Erdemir’i de elimizden aldılar. Çeliğimiz elimizden gitti ama yakında çileğimiz de elimizden gidecek. Biz çileğimizin gitmemesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu an çileğin tam fide dikim mevsimi. Elimizden geldiğince burada çaba harcıyoruz. Benim bu işi yapmaya ihtiyacım yok ama Ereğli insanının uyanması için bunu yapıyorum. Elimizdeki çelik gitti hiç olmazsa elimizdeki çilek kalsın” dedi.

    “İNSANLARA PARA HARCAMAYI DEĞİL PARA KAZANMAYI ÖĞRETSİNLER”

    Zonguldak Valisi, Ereğli Kaymakamı, Kdz. Ereğli Belediyesi, ziraat odası, tarım müdürlüğü ve çilek derneği yöneticilerine halkı çilek üretimine yönlendirmeleri için çağrıda bulunan Koç, bu günlerde çileğe önem vermeyenlerin festivalde çıkıp çilek üzerine ahkam kesmemesini istedi. Koç konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

    “Bu Ereğli’nin çileğine sahip çıksınlar. Ereğli’nin başka bir geliri yok. İnsanları para harcaya değil, para kazanmaya teşvik etsinler. Para nasıl kazanılır? İşte böyle kazanılır. Çilek festivalinde insanlar çilek satmıyor. Orada bakıyorum, bazı abilerimiz reçel satıyor. Festivalde çilek satılır. İşte çilek burada. Gelin, fide istiyorsanız size fide vereyim. Nasıl dikilmesi gerekiyor, onu öğreteyim. Para harcamayı değil para kazanmayı öğrenin. Sizlere tavsiyem; çileğinize sahip çıkın. Deniyor ki; ‘Erdemir Ereğli’nin havasını kirletiyor.’ Erdemir’in havası kesinlikle Ereğli’yi kirletmiyor. ‘Kestanemiz, karaağacımız gitti’ deniyor. Kimse kestane ağacı, kara ağaç dikmedi ki gitsin. Birileri Erdemir’den nemalanmak için rant için bunları söylüyorlar. Çalışmazsanız dik duramazsınız, eğilirsiniz. Bakın ben Dekor Yapı Limited Şirketi’nin Genel müdürüyüm. Boru üretiyorum ama gelip burada tarlamda çalışıyorum. Hiçbir şeye ihtiyacım yok. Dimdik yürüyorum ayakta. Bir ağaç dikin, İncir, ceviz fark etmez dikin. 5-10 sene sonra meyvesini alacaksın. Annem 85 yaşında, 50 senedir çilek ekiyor. Hanım 55 yaşında çilek ekiyor. Biz üretiyoruz. Fideyi bulmak çok kolay. Bir çilekten en az 50 tane doğum alırsın. Hiç sulamaya gerek yok. Dikmesi çok kolay. Ereğli Çilek Derneği’ne sesleniyorum; festivalden festivale çıkmayın ortaya. Ziraat odası başkanları, gelin insanlara yardımcı olun. Çilek nasıl dikiliyor, öğretin.”

    “ÇİLEĞİ BEN ÜRETİYORUM, ÇİLEK OSMAN DA BENİM”

    Çilek fidesinin Kasım ayının 15’ine kadar dikilmesi gerektiğinin altını çizen Koç, Haziran ayında da meyve verdiğini ifade etti. İnsanlara kimsenin yardımcı olmadığını, kravatı takıp dolaştıkları eleştirisinde bulunan Koç, “Bundan sonra çilek festivalinde kimse konuşmayacak. Ya gelirler çileği dikerler ya da festivalde konuşurlar. Alın size 2 bin metrekare tarla. Çilek fidesi de burada. Kimse Çilek Osmanım diye gezmesin. Çileği kim üretiyor? İsmet Koç, Çilek Osman da benim” dedi.

  • AK Partili Çelik’ten Cumhuriyet Bayramı Mesajı

    AK Parti Mardin milletvekili adayı Süleyman Çelik, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.

    Mesajında, birlik ve beraberlik vurgusu yapan Çelik, yeni ve güçlü bir Türkiye için Kurtuluş savaşındaki dayanışma ruhu ile hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, şunları kaydetti:

    “Cumhuriyet, ülkemizin bölünmez bütünlüğünün teminatıdır. Bölünmez bütünlüğümüze, demokrasimize, Cumhuriyetimizin bizlere kazandırdığı tüm değerlere sahip çıkalım. Cumhuriyetin bugün bizleri ulaştırdığı seviye, hepimize heyecan ve ümit vermeli, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeli, milletçe bağımsız yaşama azmimizi yenilemelidir. Bu anlamlı günde, millet olarak hep beraber el ele kenetlenelim. Bir olalım, diri olalım. Komşularımızda yaşanan karışıklık ve savaşlar büyük bir mutabakat ve dayanışma örneği ile kurduğumuz Cumhuriyetimizin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Türkiye’de yaşayan ve bu toprakları vatan olarak gören her kesim bizim kardeşimizdir. Bu topraklarda yaşayan herkesin inanç özgürlüğünün, can ve mal güvenliğinin ve geleceğinin en büyük teminatı 92 yıllık Cumhuriyetimizdir. Türkiye Cumhuriyeti çağdaş ve demokratik, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu sosyal bir devlet olarak yoluna devam edecektir. Birlik ve berberlik içinde olmamız, istikrar ve güven ortamını kalıcı kılacak bu da ekonomik gelişmişlik ve ileri demokrasi hedeflerimize ulaşmamızı hızlandıracaktır. Bu duygu ve düşüncelerle bizlere Cumhuriyetimizi ve bu güzel vatanımızı armağan eden, ülkemiz ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükran duygularımı sunarken, Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 92.yıldönümünü kutluyorum.”

  • Faruk Çelikten Beyaz Toroslar Değerlendirmesi

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa milletvekili adayı Faruk Çelik, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ’Beyaz Toroslar’ sözünü değerlendirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ülkeyi 90’lı yıllara geri götürmek isteyenlere en güzel cevabı verdiğini belirten Çelik, herkesin bundan bir ders çıkartması gerektiğini vurguladı. Beyaz Toros sözüyle 90’lı yılların, faili meçhullerin ve antidemokratik dönemin vurgulandığını belirten Çelik, HDP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konusundaki tavrını eleştirerek, “Senin derdin ne” dedi.

    Faruk Çelik konuşmasında, “Bildiğiniz gibi dün Şanlıurfa’da son derece güzel bir miting gerçekleştirdik. Bu miting ve kalan süre için bir değerlendirme yapmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Şanlıurfa’nın şanına yaraşır bir miting gerçekleştirdik. Gerçekten zor bir dönem. Aslında mitinglerin çok yapılmadığı, yapılmama kararının alındığı, partimizin de bu konuda beklide çok az sayıda miting gerçekleştirme kararına rağmen Şanlıurfa da miting yapılacak illerden biriydi. Bu tehditlerin ve provokasyonların olduğu bir dönemde böyle güzel bir birlikteliği oluşturmaları her türlü takdire şayandır, her türlü takdirin üzerindedir. Bu gün esas bir araya gelişimiz dünkü miting ile ilgiliydi. Başbakanımız Şanlıurfa’dan mutlu ayrıldı, hepimize teşekkür etti” dedi.

    Başbakanın beyaz Toros sözünü değerlendiren Çelik, “Şimdi bunu başka tarafa çekmenin anlamı yok. Çok açık ve net, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda atılması gereken adımları atan parti AK Parti’dir. Türkiye dünün Türkiye’si değil, yeni Türkiye derken biz rastgele bir şey söylemiyoruz. Şu bölgede red ve inkar politikaları var mıydı? Vardı. Bu red ve inkar politikalarını kim kaldırdı? AK Parti kaldırdı. Demokratikleşme konusunda, Kopenhag konusunda, bütün bu aşamalarda Türkiye’nin bir devrim yapmasını sağlayan parti kim? AK Parti. Peki eski Türkiye neydi? Eski Türkiye Sayın Başbakanın bir iki cümlede özetlediği işte beyaz Toros dediği, 90’lı yılların Türkiye’si. Bazı noktaların karanlık olduğu, aydınlatılamadığı, faili meçhullerin olduğu bir Türkiye. Bu gün AK Parti’nin dışında Türkiye’nin, demokrasinin gelişmesi, demokrasi çıtasını yükseltmeye dönük gayret eden, çabalayan başka bir siyasi parti yok. Bunu açıkça söylüyoruz. Yani AK Pati’nin hem çağın gerekleri, hem çağın meydana gelen gelişmelerini özümseyen ama kendi değer yargılarıyla gelişen bu değerleri bütünleştiren bir parti olmadığını söylüyor AK Parti. Keşke CHP böyle olsa, keşke MHP bu kabukları değiştirse ve bu noktaya gelseydi. Keşke HDP yeni bir parti olarak CHP ile bir birlikteliği değil, statüko ile bir birlikteliği değil, 90’lı yıllara dönen politikaları değil, silahı, terörü değil ve statükodan beslenmeyi değil de gerçekten demokratik bir ülkenin nimetlerinden istifade etmeye çalışan bir parti olsaydı ama görüyoruz ki son dönemlerde, özellikle 7 Haziran’dan sonra HDP’de CHP’nin hemen arkasında cephe aldı. MHP’de zaten o cephede. Zaten Kemal Kılıçdaroğlu bir blokuz diyor. Yani blok demesi, özel ziyaretler, gidiş ve gelişleri rastgele değil. Statükodan beslenenler, Türkiye’de bu bölgede uzun yıllar böyle sıkıntılar yaşanmasına neden olanlar, sorunlar yumağını oluşturanlarla beraber olalım demek Beyaz Toros demek, 90’lı yıllar demek, eski Türkiye demek. Bunlarla ilgili bir tanımlamayı Sayın Başbakanımız çok anlamlı bir şekilde yapmıştır. Herkes bundan dersini alsın” dedi.

    HDP’NİN TAVRINI ELEŞTİRDİ

    HDP’nin Kürtlerin 200 yıllık haklarıyla ilgili adımlar atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönünde gösterdiği tavrı eleştiren Çelik, “200 yılda Kürtlerin temel haklarıyla ilgili en büyük adımları atan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı çıkma olayını yapmaması gerekiyor ama en önce onlar çıkıyorlar. İyi, güzel de geriye baktığınız zaman bu bölgenin kaderinin değişmesi, buradaki yanlışlıkların, antidemokratik uygulamaların ortadan kalmasıyla ilgili çaba gösteren lider kim? Recep Tayyip Erdoğan. CHP’nin Tayyip Erdoğan’a taş atmasını anlıyoruz. O statüko zaten kaynak itibariyle. Sen niye daha erken davranıyorsun da seni başkan yaptırmayacağız diye işe başlıyorsun? Senin derdin ne” şeklinde konuştu.

    Sandık kurulu başkanları ya da onun gibi herhangi bir konunun gündemlerinde olmadığı söyleyen Çelik, hem kendi partilerinin hem de başka partilerin oylarının kaybolmamasıyla ilgili çalışmaları olduğunu söyledi.