Etiket: Çekirdeksiz

  • Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 400 milyon doları aştı

    Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde, 2016/17 sezonunun bitmesine sayılı günler kala ihracat 400 milyon doları aştı.

    Türkiye’nin üretiminde ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümün 1 Eylül 2016 tarihinde başlayan ihraç sezonunda 12 Ağustos 2017 tarihine kadar 257 bin 474 ton karşılığı 400 milyon 707 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı bir önceki sezonunun aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 32 artış gösterirken, değer bazında ise geçen sezona göre yatay bir seyir izledi.

    Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 2015/16 sezonunda Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin 196 bin ton iken, 2016/17 sezonunda 313 bin tona çıktığını rekoltedeki yüzde 60’lık artış ve İran’ın dünya piyasalarındaki düşük fiyat politikası nedeniyle ortalama ihraç fiyatının ton başına 500 dolar düşüş gösterdiğini kaydetti. Ege Bölgesinde sultani çekirdeksiz bağ alanlarının son yıllarda sürekli artarak 1 milyon dekarı aştığına işaret eden Celep, “Her yıl ortalama 10 bin dekar sultani çekirdeksiz bağ alanlarında artış yaşanıyor. Üreticilerimiz budama, toprak işleme, damlama sulama, ilaçlama, gübreleme yöntemlerinde her yıl son teknikleri uyguluyor, verim ve kalite artıyor. Bu şartlarda doğal afet yaşanmadıkça önümüzdeki yıllarda rekoltenin 2016/17 sezonundaki rekoltenin altına düşmesi pek olası görünmüyor. O nedenle dünyaca ünlü kuru üzümümüzün değerini bulabilmesi için okullarda yıllık 6 bin ton olan dağıtım miktarının arttırılmasını ve iç piyasada tüketimini arttıracak tanıtım çalışmalarının kamu tarafından yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

    Üzümler şekerlenmeden kurutulmamalı uyarısı

    2017-18 sezonunda kış donu ve ilkbahar geç donu gibi iklimsel olayların geçtiğimiz yıllara göre hemen hemen yaşanmadığı, dolu yağışından kaynaklı zararın ise bazı bölgelerde lokal olarak gözlendiği bilgisini paylaşan Celep, bölgelere ve kültürel uygulamalara göre değişse de geçtiğimiz yıla göre ortalama şeker oranlarının yaklaşık 1 brix geride olduğunu, yeterli hasat olgunluğuna ulaşmayan üzümlerin kesilerek kurutulması verim ve kalite kayıplarına neden olacağını, üreticilerin üzüm taneleri 22-24 brix şeker değerine ulaşınca hasat etmeleri çağrısında bulundu.

    Ruhsatlı ilaçların kullanımı çok önemli

    Son dönemde bazı bölgelerde bağ mildiyösü, salkım güvesi ve geçmiş yıllarda pek görmeye alışık olunmayan unlu bit zararlısının bazı salkımlarda ve omcalarda görüldüğüne dikkati çeken Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep şöyle devam etti:

    “Özellikle hasat öncesi son dönem hastalık ve zararlılarla mücadele de gerek kalıntı gerekse aktif madde sayısı açısından ruhsatlı ilaçların kullanılarak, bekleme süresine uyularak, çok daha hassas ve özenli davranılması gerekiyor. Gerek unlu bit, gerekse salkım güvesinden dolayı zarar gören salkımlar kesinlikle sergide ayrı yerde kurutulmalıdır. Bunun gibi, yetiştiricilik dönemlerinde budama, toprak işleme, sulama, hasat ve depolama gibi aşamalarda özenli ve dikkatli olunması halinde Okratoksin-A (OTA) oluşumunun önüne geçilebilir. “AB’nin Türkiye ve İran gibi kuru üzüm ihracatçısı ülkelerden yaptığı kuru üzüm ithalatında OTA ile ilgili olarak yüzde 5 kontrol sıklığı uygulamasına 1 Temmuz 2017’den itibaren başladı. Hep birlikte bilinçli ve dikkatli hareket edilmesi halinde sorun yaşanmayacaktır. Üretici, tüccar ve ihracatçılar olarak gerekli tedbirleri aldığımız takdirde, söz konusu uygulama önümüzdeki dönemde uygulamadan kalkacaktır.”

    İngiltere, Almanya ve Hollanda ihracatta ilk üç ülke

    Türkiye, 2016/17 sezonunda 400 milyon 707 bin dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ederken, Avrupa Birliği 328 milyon dolarlık ihracatla açık ara önde yer aldı. Uzak Doğu ülkelerine 21 milyon dolarlık üzüm ihraç eden Türkiye, Amerika kıtasına ise 20 milyon dolarlık üzüm sattı. İngiltere 101 milyon dolarlık üzüm ihracatı ile lider ülke olurken, Almanya 52 milyon dolarlık tutarla ikinci, Hollanda 45 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri, 30 milyon dolarlık ihracatla İtalya, 26 milyon dolarlık üzüm ihracatı ile Fransa, 21 milyon dolarlık ihracatla Avustralya ve 12 milyon dolarlık ihracatla Kanada takip etti.

  • Adana karpuzuna çekirdeksiz rakip

    Türkiye’de karpuz üretiminin yaklaşık yüzde 20’sinin karşılandığı Çukurova bölgesinde üretimine başlanan çekirdeksiz karpuzun tanıtımı yapıldı.

    Özel bir firma tarafından Adana’nın Seyhan ilçesi Mürseloğlu Mahallesi’nde gerçekleştirilen çekirdeksiz karpuz tanıtım etkinliğinde firma yetkilisi Juan Sastre Ferrus, Avrupa’daki çekirdeksiz karpuz üretiminde sağladıkları başarıyı Türkiye’de de gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. 5 yıldır çekirdeksiz karpuz projesi üzerinde çalıştıklarını belirten Ferrus, ‘‘Ana amacımız Avrupa’daki sağladığımız başarıyı, kazandığımız market payını Türkiye’deki tüketicileri ikna ederek onlarla buluşturmak. Ürünümüzün kalitesini tüketicilere göstererek onların hayatlarına adapte etmeye çalışıyoruz. Çekirdeksiz karpuz çeşitlerinin Avrupa’da ve özellikle Amerika’da ulaştığı başarıyı Türkiye’de uygulamak istiyoruz’’ dedi.

    İspanya’daki üretimin özellikle kuzey Avrupa ülkeleri tarafından kabul görmesi ve tüketici talebinin olumlu yönde gelişmesiyle Avrupa’da çeşitlerin arttığını anlatan Ferrus, ’’Biz şimdi bu uygulamayı Türkiye’de de gerçekleştirmek arzusundayız. Yaklaşık 4-5 yıldır Türkiye’de büyük süpermarketlerde boy gösteriyoruz. Biz bu uygulamaya siyah çekirdeksiz karpuz ‘sugar baby’ olarak başladık, sonra başarılı olduğumuzu düşünerek yeni çeşitlerin üzerinde çalışıyoruz. Genellikle karpuzlarımız 5-7 kilo bandında. Tüketiciler kestikleri zaman buzdolabına kolay sığması ve hemen tüketilmesi müşterilerimiz için bir avantaj” şeklinde konuştu.

    Tanıtım etkinliğine katılan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir ise Adana’da yaklaşık 100-120 bin dekar alanda karpuz tarımı yapıldığın, bunun sadece yüzde 2-3’ünün çekirdeksiz karpuz üretimi olduğunu ifade etti. Karademir, çekirdeksiz karpuzu ihraç ederken Avrupa’daki Türklere göre üretildiğini fakat Avrupalı insanlara da sunulması gerektiğini kaydederek, ’’İhracat getirisini de düşünerek ülkemizde daha çok ekilmesine dikilmesine aracı olmalıyız diye düşünüyorum. Adana’da pazarlama tekniklerinin değişmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

  • Çekirdeksiz kuru üzümde erken hasadın faturası 100 milyon lira

    Türkiye’nin ihracatta dünya lideri olduğu ve yıllık ortalama 450-500 milyon dolar döviz geliri elde ettiği çekirdeksiz kuru üzümde erken hasadın verim ve kaliteyi düşürdüğü bu nedenle hasadın zamanında yapılması gerektiği dile getirildi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, “Türkiye’nin bu nedenle uğradığı zarar yıllık 100 milyon lirayı buluyor” dedi.

    Alaşehir Ticaret Borsası ev sahipliğinde, üretici ve diğer paydaşlara yönelik “Kurutmalık ve Sofralık Üzümde Yaşanan İhracat Problemleri” isimli toplantıda konuşan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, kalite ve verim konusunda bilgi verdi. Altındişli, “Yapılan kuru üzüm analiz sonuçlarına göre, üzümlerin olması gereken şeker değerine ulaşmadan erken hasat edildiği, ayrıca kuru üzüm yetiştiriciliğinde de aşırı hormon kullanımının yaygınlaştığı görülüyor. Bu sebeplerden dolayı kuru üzüm verim ve kalite kayıplarına uğruyor. Türkiye’nin bu nedenle uğradığı zarar yıllık 100 milyon lirayı buluyor. Bir diğer önemli konu ise kuru üzüm ve sofralık üzüm üretimi baştan ayrılmalı ve ona göre süreçler takip edilmeli” diye konuştu.

    “Rusya ile krizin çözülmesi hayati öneme sahip”

    Alaşehir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Yılmaz Yıldırım, kuru üzümün fındıktan sonra en önemli ihracat ürünü olduğunu, Rusya ile ülkemiz arasında yaşanan gerginliğin sofralık üzüm ve kuru üzüm ihracatımızı olumsuz etkilediğini ve önümüzdeki dönemde çözülmesinin üreticilerce de beklendiğini, geçen yıl Chlorpyrifos da problem yaşadıklarını ama hep birlikte hareket ederek bu sonunu def etmeyi başardıklarını söyledi.

    Hedef 450 milyon dolarlık bir ihracat geliri

    Çekirdeksiz kuru üzümdeki kalıntı ve kalite sorunlarını hep birlikte masaya yatırmak üzere bir araya geldiklerini belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Almış ise, sektörün tüm paydaşlarının ürünün yüzde 85’ini ithal eden Avrupa Birliği’nin taleplerine göre hareket etmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Ülkemizde üretilen 300 bin ton çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85-90’ının ihraç edildiğine işaret eden Almış, “İhraç ettiğimiz 250 bin ton civarı çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 80-85 gibi çok önemli bir kısmını Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ederek ülkemize döviz kazandırmaktayız. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatımız, bir önceki sezonla kıyaslandığında, bugün itibariyle miktar bazında yüzde 40 artışla 185 bin tona, ihracat gelirimizin ise yüzde 4’lük artışla 285 milyon dolara geldi. Sezon sonunda 280 bin tonluk ihracata karşılık 450 milyon dolarlık bir ihracat gelirine ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Kuru üzümde iç tüketimi artırmalıyız”

    Kuru üzümde iç tüketimin de artırılmasının çok önemli olduğunu belirten Almış şöyle devam etti: “İhracatımızın sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi çok büyük önem taşımakta, Chlorpyrifos konusunda sürece geç müdahil olmamız sonucunda ülkemizin en azından 100 milyon dolar ihracat gelirinden oldu. Geçtiğimiz yıl, tüm paydaşlarla birlikte yapılan girişimler ve toplantılar sonucunda söz konusu etkili maddeyi içeren zirai ilaçlar Tarım Bakanlığımızca yasaklandı, üreticilerce ve bayilerce bağda kullanılmaması yönündeki girişimler ve çalışmalar da başarı ile sonuçlandı. Ancak, bu başarının bu yıl da artarak devam etmesi ihracatımızın devamı açısından son derece önem arz ediyor.”

    Bifenthrin limitleri düşürüldü

    Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzümde ihracatında dünya lideri olduğunu hatırlatan Nejat Almış, üreticilerce tercih edilen bağda salkım güvesine karşı önerilen bifenthrin etkili maddeli preparatların Avrupa Birliği üzüm maksimum kalıntı limitini 0.2 ppm’den 0.01 ppm’e düşürme kararı aldığı belirtti. Yeni limitlerin 23 Ağustos tarihinde yürürlüğe gireceği bilgisini veren Almış, üzüm üreticilerince bifenthrin aktif maddesinin zirai mücadelede tercih edilmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Tarım Bakanlığınca yasaklanması yönünde girişimlerde bulunuluyor. Salkım güvesi ile mücadelede zirai ilaçlara alternatif biyoteknik mücadele metotları mümkün. Biyoteknik metotların kullanımı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yüzde 50-60 oranında destekleniyor. Üreticileri biyoteknik mücadele tekniklerini kullanmaya çağırıyoruz.”

    “İşimiz daha çok”

    Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İzmir Ticaret Borsası, Manisa Ticaret Borsası, Alaşehir Ticaret Borsası ve Salihli Ticaret Borsası işbirliğinde numune alarak analizler yaptıklarını ifade eden Almış şunları söyledi:

    “Son 7 yılda olumlu yönde ilerleme kat edilse de işimiz daha çok. Çekirdeksiz kuru üzümümüzün değerini bulması için sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte çalışmalarımızı devam ettirmeliyiz.”

    “Yurtdışı imajımızı güçlendirmeliyiz”

    Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Şemsettin Özgür, sektörün tüm paydaşlarının birlikte çalışarak Türk üzümünün yurt dışı imajının güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Özgür, “Rakip ülkelere kaptırılan pazarların geri kazanılması için hep birlikte özenli çalışarak, kullanılan pestisitleri en asgari düzeyde tutarak mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” dedi.

    “Kuru üzüm çuval ipliğine kurban edilmesin”

    İhracatçıların kalite yönünden en büyük sorunlarından bir diğerinin ise çuval ipi sıkıntısı olduğunu söyleyen Şemsettin Özgür, sorunun çözümü için yol haritasını ise şöyle özetledi:

    “Kasa öncelikli olmakla birlikte eski, yıpranmış ve gübre çuvalı gibi bulaşık çuvallar kesinlikle kullanılmamalı, kaliteli temiz çuvalların tercih edilmesi hayati öneme sahip. Bu konuların çözümü için hep birlikte daha özenli davranarak sektörümüzün önünü açmalıyız.”

    “Tüm paydaşlar aynı gemide”

    Alaşehir İlçe Tarım Müdürü Tarık Memiş, çekirdeksiz üzümde üretici, aracı-tüccar, ihracatçı ve Bakanlık olarak tüm paydaşların aynı gemide olduğunu, ürettiğimiz ve ihracat ettiğimiz ürünlerin güvenli olması, ihracatımızın sürdürülebilir olmasının çok önemli olduğu, zirai mücadelede dozunda ve doğru ilaçları kullanmanın yanı sıra bakanlığımızca da desteklenen biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemlerinin de öne çıkarılarak arttırılması gerektiği, Bakanlık olarak Alaşehir bölgesinde 2015 yılında 160 adet, 2016 yılında 450 adet hasat öncesi örnek alınarak analiz edildiğini, 2017 yılında da 750 adet örnek almayı planladıklarını belirtti.

    Alaşehir Ticaret Borsası ev sahipliğindeki, “Sofralık ve Kurutmalık Üzümde Yaşanan Kalıntı ve İhracat Problemleri” isimli toplantıya; Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık Alaşehir İlçe Müdürlüğü, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, İzmir Ticaret Borsası, Alaşehir Ticaret Borsası, Manisa Ticaret Borsası, Salihli Ticaret Borsası, Ziraat Odaları, Tariş Üzüm Birliği ve Kuru Üzüm İhracatçıları, üreticiler, tüccarlar, zirai ilaç firmaları ve ilaç bayileri katıldı.

  • Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 200 bin tonu aştı

    Türkiye’nin ihracatında dünya birincisi olduğu her yıl ortalama 450 milyon dolar civarında döviz girdisi sağladığı çekirdeksiz kuru üzümde 196 bin ton ile son yılların en düşük rekoltesiyle girilen 2015/16 sezonu eldeki stokların değerlendirilmesiyle 202 bin ton ihracat ile sona erdi. Sezona 180 bin ton ihracat hedefiyle giren sektör, hedefi yüzde 12 geçmiş oldu.

    Türkiye, 1 Eylül 2015 – 31 Ağustos 2016 döneminde 202 bin 822 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı karşılığı 415 milyon 17 bin dolar döviz elde etti. Bir önceki sezon ise 259 bin 352 ton ihracat karşılığı 466 milyon 683 bin dolar ihracat gerçekleştirilmişti. Çekirdeksiz kuru üzüm ortalama ihraç fiyatı 2014/15 sezonunda 1800 dolar/ton iken, 2015/16 sezonunda 2050 dolar/ton oldu.

    Sarı altın olarak tanımlanan çekirdeksiz kuru üzümün Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünleri arasında yer aldığını ve ihracatta dünyada lider konumda olduğunu anlatan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, 2015-16 sezonuna 45-50 bin ton arası bir stokla girdiklerini, ihracattaki başarılı performans sonrasında stokların 10 bin ton civarına gerilediğini kaydetti.

    “Okullarda kuru üzüm dağıtımı devam etmeli”

    Türkiye’nin 2016/17 çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin 313 bin 134 ton olarak öngörüldüğüne işaret eden Celep, “Yeni sezona girerken rekoltemiz geçen sezona göre yüzde 60 oranında artmış olsa da ürünümüzün kalitesi güzel. İlaç kalıntısı sorunu da yok. Bu sezon 2008/09 sezonundaki 282 bin tonluk tarihi ihracat rekorunu yakalayabilecek konumdayız. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında hedeflere ulaşmak için üreticilerimizin alın terinin karşılığını alacağı, tüketici ülkelerin beklentilerine de cevap verecek bir noktada fiyatların kesişmesi en büyük arzumuz. Hükümet, okul çağındaki çocuklarımıza kuru üzüm dağıtımını bu yıl da sürdürürse ve bu yıl bir miktar ürünü satın alıp okullarda dağıtırsa piyasada fiyat yapıcı bir görev üstlenmiş olur” diye konuştu.

    Çekirdeksiz kuru üzüm sektöründe bir panik ortamı oluşturmak isteyenlere karşı sektördeki tüm tarafları sağduyulu olmaya çağıran Celep şöyle devam etti; “Çekirdeksiz kuru üzüm; üretici, ihracatçı, tüccar, işletmelerde çalışanlarla 100 bini aşkın kişinin ve ailelerinin geçimini sağladığı ekonomiye 600 milyon doların üzerinde katma değer sağlayan bir ürün. Herkes bu büyük fotoğrafı görmeli ve ona göre sorumlu davranmalı.”

    “İhracatın yüzde 83’ü AB’ye yapıldı”

    1 Eylül 2015 – 31 Ağustos 2016 tarihleri arasında Türkiye 415 milyon 17 bin dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ederken, bu ihracatın yüzde 83’ünü oluşturan 345 milyon 19 bin dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere gönderildi.

    İngiltere 127 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile ilk sırada yer alırken, Almanya 43 milyon 719 bin dolarla ikinci, Hollanda ise 42 milyon 458 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. AB ülkeleri dışında Avusturalya’ya 22 milyon 828 bin dolarlık, Kanada’ya 13 milyon 121 bin dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç edildi.