Etiket: Çarpık

  • Yozgat Belediye Başkanı Arslan: “Yeni İmar Planıyla Çarpık Yapılaşmaya İzin Vermeyeceğiz”

    Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, göreve geldikleri günden itibaren şehrin gelişimine yönelik yoğun bir şekilde çalışma içerisinde olduklarını belirterek, amaçlarının Yozgat’ı her bakımdan yaşanılır bir kent haline getirmek olduğunu söyledi.

    Belediye Başkanı Kazım Arslan, Yozgat Belediyesi Bilal Şahin Sosyal Tesisinde ilde görev yapan yerel basın ve ulusal ajans temsilcileri ile bir araya geldi. Arslan, burada gazetecilerin sorularını cevaplayarak, Yozgat’la ilgili yaptıkları ve yapacakları projeler hakkında bilgi verdi. İlde daha önceleri yapılan çarpık yapılaşmalardan dolayı bazı bölgelerde çirkin görüntüler oluştuğunu ve bundan sonra bu tür yapılaşmalara asla izin vermeyeceklerini belirten Arslan, “Daha önce yapılan çarpık yapılaşmalar sebebiyle ilimizde maalesef çirkin görüntüler meydana geldi. Amacım o yapılanları eleştirmek değil, bundan sonra bu tür yapılaşmalara asla izin vermeyeceğiz. Biz şehrimizin gerçek anlamda gelişmesine uygun olarak hazırlanan projelerimizi hayata geçirmeye çalışacağız. Bazı caddelerimizde, mahallelerimizde yapılan çalışmalar belki çalışma anında vatandaşımıza sıkıntı vermiş olabilir ama bu çalışmalar bittiğinde çok güzel eserler ortaya çıkıyor. Vatandaşlarımızla bir araya geldiğimizde hizmetlerden memnun olduklarını kendilerinden duymakta yapılan çalışmaların yerinde ve doğru olduğunu gösteriyor” dedi.

    Göreve geldikleri günden itibaren önemli projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Arslan, “Bazı caddelerimizin kaldırımlarını yenileyerek ve genişleterek vatandaşlarımızın rahat bir şekilde nefes almasını sağladık. Bazı güzergah üzerindeki metruk ve harabe binaları yıkarak vatandaşlarımızın ve araçlarımızın kullanımına açarak güzel bir hizmeti gerçekleştirdik. Eski Sanayi Sitesinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında buradaki eski binalar yıkımı ve hafriyat çalışmalarında sona gelindi. TOKİ tarafından 7 Aralıkta ihale edildikten sonra yapım çalışmalarına başlanılacak. Kış mevsimi içinde hazırlıklarımızı tamamladık. Olası don ve buzlanmalara karşı gerekli tedbirlerimizi alarak yaklaşık 2 bin 300 ton tuz stokumuz bulunmaktadır “diye konuştu.

    Yeni bir imar planı konusunda çalışmalarının bulunduğunu ifade eden Arslan, “Özellikle Divanlı ve Sarıhacılı bölgesinde yeni bir imar planı yapacağız. Şehir merkezinde de imar konusunda bir çalışmamız olacak. Biz şehir merkezinde yeni yüksek katlı yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Yozgat’ın yayılarak düzenli bir şekilde gelişmesi gerekiyor. Şehir merkezine verilen yüksek katlı konut projeleri belediyenin çalışmalarını da olumsuz etkilemektedir. Bir caddeyi bir sokağı yapıyorsunuz, yeni yapılan binalar sebebiyle ağır tonajlı araçlar caddeye giriyor ve yapılan yolu tekrar yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu sebeple biz yeni yerleşim yerleri oluşturmak ve imar planını da ona göre yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın tarih ve kültürüne de sahip çıkmaya çalıştıklarını vurgulayan Arslan, “Belediyemizin imkanları doğrultusunda kamulaştırmalar yapıyoruz. Yozgat’ın tarih ve kültürünü yansıtan tarihi konak ve evleri yaşatmak istiyoruz. Bu sebeple de yaptığımız kamulaştırmalar var. İmkanlarımız ölçüsünde de bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

    Başkan Arslan, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayarak istek ve beklentiler hakkında bir süre sohbet etti.

  • Kısa Boy Ve Çarpık Bacak Artık Kader Değil

    Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan, boy kısalığının kişilerin toplumda kendini farklı hissetmesine ve psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkilenmesine yol açabildiğini belirterek, “Aynı şekilde çarpık ya da X bacak gibi uzuv bozuklukları da yaşam kalitesini düşüren önemli faktörler arasında bulunuyor. Oysa her iki sorun da dünyada ve Türkiye’de uygulanan cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor” dedi.

    Memorial Dicle Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Arslan, boy uzatma ve uzuv düzeltme ameliyatları hakkında bilgi verdi. Çene ve yüz bölgesinin iskelet sistemini ilgilendiren bozuklukların ve kemik kayıplarının giderilmesinde kullanılan distraksiyon ostegenezi yönteminin kol ve bacak kemiklerinin uzatılmasında da kullanıldığını belirten Arslan, “Bu yöntem, aşamalı traksiyon tekniğiyle birbirinden dereceli olarak ayrılan kemik bölümleri arasında meydana gelen yeni kemik oluşumuna ait doğal bir olayı ifade etmektedir. Distraksiyon ostegenezi, yüz ve el kemikleri dahil vücudun her yerinde uygulanabilmektedir” diye konuştu.

    “GENÇ HASTALAR İÇİN UYGUN BİR YÖNTEM”

    Distraksiyon ostegenezi yönteminde başka bir alandan kemik alınmasına veya sentetik kemik parçalarına ihtiyaç duyulmadığına işaret eden Arslan, şunları kaydetti:

    “Kolaylıkla uygulanabilmekte ve hastaya ek bir cerrahi yük de getirmemektedir. İşlem ile tamamen normale yakın ve sağlıklı bir kemik yapısı elde edilebilmektedir. Enfeksiyon riski düşük olan bu yöntemle, mevcut enfeksiyonlar da kontrol altına alınabilmektedir. Yöntem aşama aşama uygulandığı için çevre yumuşak dokularda uyum sorunu da görülmemektedir. Özellikle genç hastalar için çok uygun bir tedavi olan distraksiyon ostegenezi, estetik ve fonksiyonel özellikleri ile dikkat çekmektedir.”

    “AMELİYAT HASTANIN DURUMUNA GÖRE PLANLANMALI”

    Distraksiyon ostegenezinin üç-dört yaşından itibaren uygulanabileceğini vurgulayan Arslan, şu ifadelerde bulundu:

    “Eğer boy uzatmak için tercih edilecekse kaç operasyon yapılacağı, beklenen veya hesaplanan kısalık miktarına göre belirlenmelidir. Hesaplanan kısalık miktarı fazla olan hastalarda boy uzatma 10 yaş öncesi ve sonrasında iki aşamada yapılır. Boy uzatma ve uzuv düzeltme tedavilerinde sıkça kullanılan distraksiyon ostegenezi birçok avantajına rağmen, birtakım ek sorunları da beraberinde getirmektedir. Özellikle 7-8 cm’den fazla boy uzatmalarda kaynama yokluğu, eklem sorunları ve nörolojik problemlerle karşılaşılabilmektedir. Bunun yanı sıra süreç isteyen bir tedavi yöntemidir. Her 1 cm kısalık için ortalama 40-45 gün gerekebilir. Örneğin; 6 cm kısalığı olan bir hastanın tedavisi yaklaşık yedi-sekiz ay sürebilmektedir. Bu nedenle tedavinin yalnızca kozmetik amaçla yapılmaması önerilmektedir. Boy kısalığı olan hastalarda ise sadece doğru bilgilendirme ve psikiyatri uzmanından yardım alarak yapılmalıdır.”