Etiket: Canikli

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Şu andaki hükümet sistemi tam bir ucube”

    Yerli ve milli bir işletim sistemi olan Pardus’a ilk geçen belediye olan Eyüp Belediyesinin düzenlediği programa katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yerli sistem hakkında konuştu. Referanduma değinen Canikli, “Şu andaki hükümet sistemi tam bir ucube” ifadelerine yer verdi.

    Adını Anadolu kaplanı anlamına gelen ‘Pardus’tan alan ilk ve yerli milli işletim sistemi Pardus’un tanıtımı için Eyüp Belediyesi tarafından düzenlenen toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yerli işletim sisteminin desteklenmesi için Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesine dikkat çekti.

    Pardus tanıtım toplantısında referanduma ilişkin de konuşan Başbakan Yardımcısı Canikli, “Bugünlerde tartıştığımız yönetim sistemidir. Yönetim sisteminin yerlisi ithali olur mu diyebilirler, bal gibi var. Türkiye’de şu anda uygulanan 1982 Anayasasının geçerli olduğu sistem kesinlikle yerli, milli bir sistem değildir. Dayatma bir sistemdir, ithaldir ve tam bir ucube sistemdir. Hükümet modeli için söylüyorum. 16 Nisan’da vatandaşımıza sunacağız kendi modelimizi. Daha doğrusu milletin modeli aslında, yerli model. Bizim uygulamak istediğimiz model dünyanın hiçbir ülkesinde yok, sadece bizde var. İngiltere mesela, kendi modelini kurmuş yürütme yetkilerinin tamamı başbakanda. Kraliçenin yürütme ile ilgili hiçbir yetkisi yok. Başbakan İngiltere’de tek adam. Hani zaman zaman bize eleştiri geliyor ya tek adam diye” ifadelerini kullandı.

    “Silahlı İHA’larımız yüzde yüz yerli”

    Ar-Ge’nin desteklenmesine dikkat çeken Canikli, “Yerli malı haftası, bir de tekerlemesi vardı yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı diye. Neydi o tüketmemiz tavsiye edilen yerli mallar. Fındık, ceviz ve fıstıktı. Sadece bunlar vardı. Ortada kayda değer, bilim teknoloji adına hiçbir ürün yoktu. Makine, dijital kavramlarını içeren hiçbir ürün yoktu. 13-14 yıl öncesine kadar yerli malı kavramında dünyanın şaha kalktığı alanlarda Türkiye hiç yoktu. Bunlardan birisi işletim sistemi. İthal İHA’larda hiçbir zaman faydalı görüntüler elde edemedik. Sonra kendimiz yaptık. Şu anda geliştirdiğimiz sistem kendi alanında mükemmel bir sistem. Silahlı İHA’larımız yüzde yüz yerli. Bizim sıkıntımız insanların zihninde buna alt yapının olmayışı. Hepimiz uyutulmuşuz, öyle bir eğitim sistemi aldık. Tüm bunlar için Ar-Ge gerekiyor. İlk defa biz Ar-Ge için teşvik verdik. Ar-Ge olmadan bu Pardus’u geliştiremezdik. Zihniyet o kadar kapatılmış ki hiçbir Ar-Ge için teşvik verilmemiş” dedi.

    Eyüp Belediyesinden yerli işletim sistemi Pardus’a destek

    Toplantıda konuşan Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, “Pardus, yerli ve milli işletim sistemi. Yabancı kaynaklı işletim sistemlerini kullanmak bilgi güvenliği açısından riskli. Aynı zamanda milyonlarca dolar kaynak harcamalarına sebep oluyor. Dolayısıyla, zaten hükümetimizin kurumlarımıza milli ve yerli yazılımları kullanmamızı tavsiye etti. Biz de bu tabloyu esas alarak belediyemizde Pardus için çalışmaları başlattık. 2 buçuk yıl önce başlattık ve bugün itibariyle bilgisayarlarda kullanarak son derece düzeyli bir noktaya geldik” diye konuştu.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Suçsuz oldukları anlaşılan şirketler sahiplerine verilecek”

    GİRESUN (İHA) – Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yargılama neticesinde suçsuz bulunan, herhangi bir terör örgütüne para aktardığı, destek sağlandığı şeklinde bir bulgu ortaya çıkmayan şirketlerin mahkeme kararıyla sahiplerine iade edileceğini belirtti.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, memleketi Giresun’da bir dizi açılış ve ziyaretler gerçekleştirdi. Programların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Canikli, TMSF’ye devredilen şirketlerin satıldığı yöndeki iddialara yanıt verdi. Canikli, “Burada birkaç farklı şirket ve varlık söz konusu, önce onu bir netleştirelim. Bir tanesi şu daha önce Fetullahçı terör örgütüne iltisaklı nedeniyle kapatılan ve bütün varlıkları değerleri maliye bakanlığına aktarılan yani hazineye aktarılan şirketler de var. Bunların içerisinde bir seçenek birincisi bu. İkincisi mahkemeler tarafından yine terör örgütü bağlantısı olması nedeniyle yönetimlerine kayyum atanan ve bu kayyum işi TMSF tarafından yürütülen şirketlerin durumu söz konusu. Şimdi birinci grupta olanlarla ilgili onlar artık tümüyle hazineye devretmiştir o varlıklar o değerler devlete geçmiştir onların satışı da normalde maliye bakanlığı tarafından yapılır ve yönetilir fakat burada maliye bakanlığı özel bir yetki devriyle bunların satışının TMSF tarafından yapılması noktasında bir karar verildi ve bu uygulama başladı” dedi.

    Kanun Hükmünde Kararnameler ile FETÖ bağlantılı birçok kuruluşun kapatıldığını hatırlatan Canikli, “İlk KHK’larla bu örgüte ait olduğu veya bu örgütle bağlantısı olan birçok kurum kapatılmıştı. Bunların içerisinde vakfılar var, şirketler var, yurtlar vardı yine sağlık tesisleri, hastaneler, öğretim kurumları bu kapatma neticesinde bütün bu gayrimenkuller, varlıklar, menkuller hepsi hazineye aktarılmış oldu, hazineye intikal edilmiş oldu ve bunların satışı da biraz önce söylediğim gibi TMSF tarafından yürütülecek. TMSF bunları ilana çıkıp satıyor bunun belli yöntemi onlarda herhangi bir problem yok bir de kayyum atanan şirketler var kayyum atanan şirketler bunlar ceza soruşturması tamamlanana kadar TMSF tarafından yönetilecekler. Çünkü bunların henüz varlıkları hazineye intikal etmiş değil, yargılama neticesinde mahkeme tarafından bu karar verilecek. Mahkeme iki karar verebilir, bunlara kayyum atanması, terör örgütlerine finansman destek sağladığı ya da onlar adına kara para akladığı şeklindeki şüphelerden dolayı bunları yönetimleri alınıyor ve şirketleri yönetmek üzere kayyum tayin ediliyor. Bunlarla ilgili olarak yargılamalar sürüyor. Yargılama sonucunda mahkemeler bu şirketler kullanılarak bu şirketler üzerinden teröre finansman sağladığı şeklinde kanaati varırsa o zaman bunlar müsadere edilecek bütün varlıkları bu şirketlerin devlete gecikecek. Devlete geçtikten sonra da genel hükümlere göre satışlar yapılacak” ifadelerini kullandı.

    “Suçsuz oldukları anlaşılan şirketler sahiplerine verilecek”

    Şirketler hakkında kararın yargı tarafından verileceğini ifade eden Canikli, şunları kaydetti:

    “Yargılama neticesinde suçsuz bulunursa yani bu şirketler üzerinden herhangi bir terör örgütüne para aktardığı, finansman destek sağlandığı şeklinde bir bulgu ortaya çıkmaz ve suçsuz oldukları anlaşılırsa o zaman şirketler mahkeme kararıyla sahihlerine iade edilecek. Dolayısıyla şu anda bunu bilmiyoruz. Yani suçlu olup müsadere kararı mı verilecek yani devlete mi geçecek yoksa sahiplerine iade mi edecek, on bilemiyoruz onu mahkeme sonunda göreceğiz. Mahkeme sonuçlanana kadar biz bunları yöneteceğiz. Basiretli tüccar gibi ticari tahammüllere uygun bir şekilde yöneteceğiz. Genel kural bunlar satılmayacak ancak bunlar içerisinde zarar eden mali yapısı bozulmuş finansal dengesi bozulmuş içi boşaltılmış ve bu nedenle ticari faaliyetinin sürdürülmesinin anlamı kalmamış olanlar elden çıkartılacak, satılacak ya da tasfiye edilecek. Tasfiye sonucunda elde bir para kalırsa sahihleri adına ziraat bankasında mahkeme sonuna kadar bloke edilecek. Onun dışındakiler karlı olanlar ki büyük bölümü karlı zaten onlar mahkeme sonuna kadar yönetilmeye devam edecek.”

    “Dolandırıcıların yeni oyunu TMSF’nin el koyduğu şirketler”

    TMSF’nin yönettiği şirketleri ucuz fiyata satmak gibi yollarla ile vatandaşları son zamanlarda bu durumu kullanarak dolandırmak isteyen çok sayıda sahtekarlık olayı ortaya çıkarıldığını vurgulayan Canikli, “Özellikle bu şekilde TMSF’ye intikal eden ya da TMSF’nin yönettiği şirketleri kendilerine daha ucuz fiyatla satma vadiyle bir çok vatandaşımızın dolandırıldığını gördük ve bu şekilde piyasaya çıkıp yetkili olduklarından bahiste, TMSF tarafından yetkilendirildikleri ya da bunların varlıklarının satışıyla ya da bunların varlıklarının satışıyla ilgili olarak TMSF tarafından yetkilendirildiklerini iddia ederek vatandaşı dolandıran dolandırıcılar türedi onlarla da ilgili olarak hem uyarıyoruz sürekli bunlar tespit ettiğimiz zaman savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz bu şekilde tutuklanan gözaltına alınan bir çok kişi var vatandaşımızın dikkatli olması gerekiyor, sahtekarlar her türlü alanı her türlü platformu kullanıyorlar her fırsattan istifade etmeye çalıyorlar şimdi de bunu kullanıyorlar. Yani orada ilginç olan şu vatandaşa ya da yatırımcıya almak isteyenlere piyasa fiyatının altında satma vaadiyle onlardan para koparıyorlar haksız kazanç sağlıyorlar onları dolandırıyorlar hiç kimse böyle bir şeye girmesin kesinlikle. Bunlar satılacağı zaman açık bir şekilde ilan edilir. TMSF tarafından satılacağı zaman ilan edilir, kamuya ait hiçbir gayrimenkul el altında satılmaz kesinlikle. Bunu herkesin çok iyi hatırlaması bilmesi gerekiyor aksi halde paralarını kaptırırlar, bu sahtekarların oyunlarına alet olmuş olurlar” şeklinde konuştu.

  • Canikli, Moody’s’in açıklamasını değerlendirdi

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife indirmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının artık atacak barutları, mermileri kalmamıştır. Türkiye’ye yönelik olarak bugüne kadarki saldırıları ortadan kaldırılmıştır, def edilmiştir. Kendilerini tüketmişlerdir” dedi.

    Bir dizi ziyaretlerde bulunduğu Amasya’da katıldığı bir toplantının ardından habercilerin Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife indirmesiyle ilgili sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Moody’s’in tekrar görünümü durağandan negatife çevirmesi için kesinlikle hiçbir neden olmadığını, rasyonel bir neden olmadığını açıkça gösteriyor. Bu da aslında son aylarda uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları vasıtasıyla Türkiye ekonomisi üzerinde yapılmak istenen, ulaşılmak istenen proje hedefin olduğunu bir kez daha gösteriyor” diye konuştu.

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitesinin kalmadığını vurgulayan Canikli, “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitesi kalmamıştır. Özellikle Türkiye ile ilgili subjektif not değerlendirmeleri neticesinde rasyonel olmayan, gerçekçi olmayan not değerlendirmeleri neticesinde inandırıcılıklarını, güvenirliklerini kesinlikle kaybetmişlerdir. Bunu nereden anlıyoruz. Not indiriyorlar. Piyasa buna olumlu tepki veriyor. Yani Onların beklediklerinin tam tersine olumlu tepki veriyor” şeklinde konuştu.

    28 Ocak’ta Fitch’in Türkiye’nin seviyesini yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmesinden sonra beklentilerin aksine Türk Lirası’nın değer kazandığını ve başta dolar olmak üzere dövizlerin değer kaybetmesinin önemli göstergelerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Canikli, “Yani bu konuda kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitelerinin kalmadığını, inandırıcılıklarını kaybettiklerini ve piyasa tarafından ciddiye alınmadıklarını çok net bir şekilde göstermektedir. Bu son alınan kararlarında bu çerçevede herhangi bir olumsuz etkisi olmamıştır ve olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Bu millet Kılıçdaroğlu’na çok tokat vurdu ama akıllanmadı”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemiyle ilgili yaptıkları değerlendirmelerin yalan olduğunu belirterek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, milletin çok tokat vurduğunu ama akıllanmadığını söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı’nca düzenlenen Anayasa değişikliği, referandum süreci istişare toplantısına katılarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.

    “Kılıçdaroğlu tek adamlık diktatörlükse sen diktatörmüsün”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Canikli, Türkiye’deki gibi saçma sapan bir hükümet sisteminin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını belirterek, “Kılıçdaroğlu diyor ki referandum tek adamlığı getiriyor. Allah’tan kork ya tatbiki tek adam olacak. Bunun örnekleri daha önce verdim. Sorun aynı yetkinin birden fazla kişiye verilmesinin ortaya çıkardığı kargaşa ve kaostan kaynaklanıyor. Problemimiz o. Kemal Kılıçdaroğlu sen CHP’de tek Genel Başkansın, tek adam son sözü başka söyleyen biri var mı orda? Tek bir kişi, tek adamlık diktatörlük var diyor şimdi sen diktatörmüsün? Madem tek adamlığın olduğu sistemlerle diktatörlük oluyor. O zaman sen diktatörsün. O zaman İngiltere Başbakan’ı diktatör, Almanya şansölyesi diktatör, söyle o zaman buyur söyle söyleyebilirsen. Yok böyle bir şey” dedi.

    “Millet çok tokat vurdu ama akıllanmadı”

    Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemiyle ilgi söylediği sözlerin yalan olduğunu belirten Canikli, “Söyledikleri bütün değerlendirmeler yalan. Bu millet esasında o kadar çok tokat vurdu sayın Kılıçdaroğlu’na ama akıllanmadı. Bu sefer daha güçlü bir şey gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu’nu fıkra anlatarak eleştirdi

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştirilerini fıkra anlatarak sürdürdü:

    “Şimdi iki tane arkadaş çok samimiler, futbolu çok seviyorlar. Bunlardan bir tanesi bir gün hastalanıyor. Diğer arkadaşı da ziyarete gidiyor. Arkadaşının durumu ağırmış, Hep merak edermiş ahirette bu futbol işi nasılmış. Arkadaşı diyor ki ’ben senin durumunu iyi görmedim sen gidicisin gibi gözüküyor. Biliyorsun hep merak ederdik ahiretti bu iş nasıl diye, hak vaki olur öbür tarafa gidersen bir şekilde bir şey yap bana bir şekilde orada o işin nasıl olduğunu anlat.’

    Aradan zaman geçiyor ve arkadaşı vefat ediyor. 15-20 gün sonrada bunun rüyasına geliyor. ’Hani hatırlarımsın ben ölmeden önce yatarken bana bir şey sormuştun. Futbolla ilgili iki tane haberim var sana. Bir tanesi iyi bir tanesi kötü. İyi haberim şu; futbol burada dünyadaki gibi oynuyoruz. Bir de takımımız var her Çarşamba bura da maç yapıyoruz. Bu iyi haberim. Diğer haberim ise önümüzdeki Çarşamba kalede sensin’ diyor. Artık 16 Nisan’da bu Kılıçdaroğlu ve ekibini kaleye göndermemiz lazım. Osmanlı tokadının şiddetini artırmamız lazım.”

    “DEAŞ bile hayır kampanyası yürütüyor”

    Ne kadar şer odağı var ise hepsbinin Kılıçdaroğlu’nun yanında olduğunu belirten Canikli, “Kılıçdaroğlu ve ekibi, ekibini biliyorsunuz işte ne kadar şer odağı var ise yanında. PKK’dan HDP’den hepsi birlikte hareket ediyorlar. DEAŞ bile hayır kampanyası yürütüyor. FETO bir taraftan , Avrupa bir taraftan dizilmiş kampanya yürütüyorlar. İleri sürdükleri hiçbir tezin mantığı yok. Bu sistemde Kılıçdaroğlu gibi kişiler Cumhurbaşkanı olamaz. HDP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olamaz ama MHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olabilir bu sistemde. Bu milletin çoğunluğa hitap edebilir. Cumhuriyet Halk Partisi gibi siyasi parti temsilcileri ve onların destekledikleri hiçbir kimse Cumhurbaşkanı olamaz. Bu millet onları Cumhurbaşkanı yapmaz. O nedenle can havliyle uğraşıyorlar. Kılıçdaroğlu, bu milletin yakasından düşün artık. Nerde Türk milletinin düşmanı var ise onlarla dost. PKK ile dost , HDP ile dost, Almanya ile dost, Hollanda ile dost . Alman vakıfları Türkiye’nin birlik ve beraberliğini toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmak için sinsice çalışmalar yaptığını biliyoruz. O kadar yakın iş birliği içersindeler ki maddi destek bile almışlar. Çok ciddi destek veriyorlar. Organik bağ var aralarında” ifadelerini kullandı.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli, Trabzon’da üniversite öğrencilerine hitap etti

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye’nin 2002 öncesinde bütçesinin faize aktarıldığı paraların bugün artık yatırıma harcadığını belirterek, o dönemlerde yüzde 43 seviyelerinde olan faiz oranının yüzde 9 seviyesine indiğini söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğrenci Konseyi’nce organize edilen “Gelişen Türkiye’nin yakın ekonomik tarihi’ konulu söyleşiye katıldı. Burada gençlere hitap eden Canikli, iktidara geldikleri 2002’den bu yana faiz oranlarının yüzde 43 seviyelerinden yüzde 9 seviyesine indiğini belirterek, “2002 yılı bütçesine baktığımız zaman toplam bütçe harcama rakamlarının 100 liranın 43 lirası bütün harcamaların yüzde 43’ü faiz harcaması olarak aktarılıyordu. Yani faiz ödemesine gidiyordu. Geriye kalan 80 milyonun ihtiyaçlarına aktarılıyordu. 2002 rakamlarıyla 119 milyar liralık toplam bütçe büyüklüğünün yüzde 43’nün aktarıldığı toplam kişi sayısı da 200 bin civarındaydı. 200 bin kişiye yani 43 lira aktarılıyor. 80 milyon kişinin ihtiyaçları için de 57 lira aktarılıyor. Tablo bu. 1980 yılının ortalarından itibaren bütçe içerisinde faize ödenen rakam sürekli artmış. Sadece 1997 yılı hariç. 1986’lı yıllarda yüzde 9-10 ile başlamış, en son biz devraldığımızda yüzde 43’e kadar çıkmış ve artış devam ediyordu. Devlete borç verenler sınırlı sayıda kişi ya da kuruluşlar ve şirketler. Bunun içerisinde yerli ve yabancılar da var. Yani vücudu burada kalbi dışarıda olanlar. Ülkenin neredeyse tüm kaynakları bunlara aktarılıyordu. Zenginlere, para babalarına ve ağalara aktarılıyordu ve bunların önemli bir bölümü de yurt dışında yaşıyordu. 2002’de devraldığımız bu bütçe yapısı aynen kalmış olsaydı bu gün itibariyle yani 2017 bütçesinden 150 milyar lira daha fazla faize aktarılacaktı. Sadece bir yılda 150 milyar eski parayla 150 katrilyon lira. Bununla Trabzon’a 170-180 tane yeni havaalanı yapılabilirdi. Bu inanılmaz bir rakam. Eğer o oran aynen korunmuş olsaydı 2017 bütçesinden 150 milyar lira daha fazla kaynak faiz geliri elde edenlere zenginlere aktarılmış olacaktı. Bugün bu para 2017 bütçesinde artık onlara aktarılmıyor. 43 olan rakam şu anda 9 düşmüş durumda. Kavganın nedeni bu işte. İçerdeki dışarda da kavganın nedeni bu. Bu kaynaklar kime aktarılacak kavgasıdır” dedi.

    “2002 ve öncesi bütçelerin önemli bir kalemi çiftçiye, üreticiye değil, faizciye aktarılıyordu”

    2002 ve öncesi bütçenin önemli bir kısmının faize aktarıldığını kaydeden Canikli, “Şimdi bakıyorsunuz 2002 ve öncesi bütçelerine, önemli bir kalem çok ciddi bir kalem çiftçiye değil, üreticiye değil, faizciye aktarılıyor. Demek ki o hükümetler faizcileri seviyor, para babalarını, zenginleri seviyor. Çifçiyi sevse çiftçiye aktarır, memuru sevse memura aktarır, üreticiyi sevse üreticiye aktarır. Tablo bu. Bu kaynaklar daha önce 2017 rakamlarıyla yaklaşık 150 milyarlık bir kaynak faiz sektörüne aktarılmıyor gerçek sahibi millete aktarılıyor. Yatırıma aktarılıyor, hepsine aktarılıyor. 2002 yılında engelli vatandaşlarımız için ayrılan 1 kuruş kaynak yoktu. Hiçbir ödeme yok. Şu anda 2017 bütçesinden 20 milyar lira kaynak aktardık karşılıksız hibe. 60 milyar lira düşük gelir grubunda olan vatandaşlarımıza yani fakir gruba ya karşılıksız sosyal devlet politikası çerçevesinde aktarıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 2002 yılındaki seçim çalışmalarında söylemişti, o belirli kesimlere aktarılan bütçeden kaynaklar, hortum bu ifadeyi kullanmıştı millete aktarılacak demişti işte yöntem bu. Bunun hayata geçirilmesidir bu. Türkiye için sömürü mekanizması çok büyük oranda ortadan kaldırılmıştır” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından Canikli’ye isminin yazılı olduğu Trabzonspor forması hediye edildi.