Etiket: Canikli

  • Canikli: “Terör örgütü eylem yapamaz hale geldi”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, terör operasyonlarında gelinen son noktaya değinerek, “Terör örgütü şuanda kafasını kaldıramıyor eylem yapamaz hale geldi” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, memleketi Giresun’da valiliğin ve partisinin düzenlediği bayramlaşma programına katıldı.

    “Teröre karşı verdiğimiz mücadele reel bir mücadele gerçek ve sonuç alıcı bir mücadele” diyen Canikli, “Bakın terör örgütü şuanda kafasını kaldıramıyor eylem yapamaz hale geldi inşallah daha derin çukurlara gömülecekler. Bize saldırmalarını beklemiyoruz artık, biz aktif konumdayız etkin olan biziz Türkiye Cumhuriyeti Türk silahlı kuvvetlerimiz. Bu yöntem değişikliğinde bize büyük avantaj kazandırdı bunu her yerde söyledik. Türkiye’nin gelişmesi güçlenmesi her alanda ekonomik sanayi alanında güçlenmesi için de her türlü çalışma yapılıyor. Ülkenin bütün sokaklarını terörize edilmeye çalışıldığı bir dönemde ateş çemberine alınmaya çalışıldığı bu dönemde bu olayların yaşanmış olması bu kararların alınması büyük bir başarıdır” dedi.

    Fındıkla ilgili geçmişte bazı sıkıntı yaşandığını ifade eden Canikli, “Biliyorsunuz fındıkla ilgili geçmişte bazı sıkıntılar yaşanmıştı. fiyatlarda bazı sorunlar yaşandı. Fiyatların aşağıya geldiği gibi bir takım gelişmeler söz konusu oldu o zamanda açıkladık, eğer böyle bir tespit olursa fiyatın belirli bir fiyatın altına düşmesi sonucunda biz her türlü müdahaleyi yapacağız. Destekleme fonu ile alım almak üzere adım atacağız. Toprak mahsulleri ofisi ile birlikte alım desteği yapılacaktır ve onların eli ile gerekli müdahaleyi yaparız” şeklinde konuştu.

    Geçen sene fındıktan 2 milyon dolarlık bir ihracat olduğunu kaydeden Canikli, şöyle devam etti:

    “ söz konusu çok yüksek bir rakam. 2002 yılında aynı ihracat 590 milyon dolar ihracat gelir elde edildi. Geçen yıl 240-250 ton iç fındık ihracatında döviz elde ettik, şimdi ise aynı miktarda ihracat üzerinden 2 milyon dolar ihracat ediyoruz büyük bir kazanç. Bu ülkenin menfaati olarak olabildiği kadar piyasa şartları ile yukarıda tutacağız” dedi.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Türkiye ekonomisi pedalı sürekli çevirmeli”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Büyümeden vazgeçemeyiz. Büyüme bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye ekonomisi pedalı sürekli çevirmek durumunda” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin 17’nci Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Canikli’nin yanı sıra Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ ve BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben de katılım gösterdi.

    Açılış konuşmasını gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli “Büyümeden vazgeçemeyiz. Büyüme bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye ekonomisi pedalı sürekli çevirmek durumunda” dedi.

    Türkiye’nin tasarruf oranları itibariyle gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında istenşlen seviyede olmadığını belirten Canikli, “Bunu artırmak içinde son dönemlerde peşpeşe çalışmalar hayata geçiriliyor. Bunlardan birtanesi gönüllü BES ve en son otomatik BES. Hakikaten Türkiye’de tasarruf açığının bir ölçüde giderilmesine önemli ölçüde katkı saplayacağına inandığımız iki tane reform bunlar da hayata geçirildi şuanda yürürlükte. Birincisiyle ilgili ciddi bir kaynak oluştu. Eğer gönüllü BES’te ortaya çıkan 70 milyar liralık bu tasarruf oluşmamış olsaydı bugün piyasalarda maliyetler çok daha yüksek rakamlara çıkmış olacaktı. Aşırı rekabet daha ileri boyutta olacaktı” diye konuştu.

    Canikli otomatik BES’te 100 milyar liranın üzerinde bir kaynak oluşmasının beklendiğini belirterek “Şuanda fon birikmeye başladı otomatik BES’te yaklaşık 9-10 yıllık dönem içerisinde 100 milyarın üzerinde bir kaynağın oluşmasını bekliyoruz. Büyümeden vazgeçemeyiz. Büyüme bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye ekonomisi pedalı sürekli çevirmek durumunda. Pedalı çevirme durduğu anda tökezler. Belli bir oranının üzerinde büyüme rakamlarını mutlaka yakalamamız gerekiyor. Çünkü halen halletmemiz gereken istihdam problemi var. Büyütmemiz gereken bir milli gelir var. Refah seviyesinin yükseltmek gibi bir hedefimiz var. Bütün bunlara ulaşabilmemiz için kesintisiz olarak büyümeliyiz” diye konuştu.

    “Türkiye ekonomisinin dinamikleri yeterli büyümeyi sağlayacak güce sahip”

    Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin yeterli büyümeyi sağlayacak güce sahip olduğunu dile getiren Canikli, ”Bunu çok zor şartlarda ekonomide oynaklığın olduğu dönemlerde ortaya koydu. Türkiye ekonomisi bunların en ilginç örneklerinden bir tanesini de yakın geçmişte son 10 aylık dönemde ortaya koyabildi. Bunun en önemli yansıması 2016 üçüncü çeyreğinde 1.3’lük daralmadan hemen sonra 3.5 gibi dördüncü çeyrekte güçlü bir büyüme oranı yakalanmasıdır” şeklinde konuştu.

    Canikli sermaye piyasalarında araç çeşitliliği noktasında önümüzdeki günlerde banka senedinin hayata geçirileceğini belirterek şun bilgileri verdi: “Banka senedi ilk etapta fx olarak döviz cinsinden bankalar bunu menkulleştirecekler. TL kısmın daha sonra bakacağız. İlk planda bankalar aktiflerindeki döviz cinsinden kredileri her türlü formatta döviz cinsinden içeride ve dışarıda menkulleştirip oradan finansman sağlayabilecek. Bununla ilgili de talep var”.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli, Giresun Üniversitesi’nde mezuniyet törenine katıldı

    GİRESUN (İHA) – Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Giresun Üniversitesi 11. mezuniyet törenine katıldı.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli törende yaptığı konuşmada, öğrencilere seslenerek, “Mezun olan bütün öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Aslında mezuniyetiniz yeni bir başlangıçtır. Üniversitedeki bu birikiminiz hayatınız boyunca devam edecektir. Sizler bu ülkenin geleceğisiniz. Bu ülkenin idealleri var, hedefi var. Bu idealler sizlerle gerçekleşecektir. Sizler her şeyi elinizin tersiyle itebilirsiniz ancak bu milletin geleceği olma sorumluluğundan kaçamazsınız, kurtulamazsınız. Sizler bu ülkenin geleceği olmaya mahkûmsunuz. Önceden başka ülkelerin hedefinde olan, onların kurduğu oyunun bir parçası olan bir Türkiye vardı. Şimdi ise oyun kuran, masaya yumruğunu vuran bir Türkiye var. Sizin geleceğiniz aynı zamanda bu ülkenin geleceğidir. Bu millet için başka bir gelecek yok. Bu yüzden sizler başarılı olmak için herkesin yaptığını değil, yapamadığını yapmaya çalışmalısınız. Yaptığınız bir işte zorlanmıyorsanız başarılı olamazsınız. Başarılı olmak için zorlanacaksınız, tırmanacaksınız. Hedefiniz varsa, idealleriniz varsa tırmanacaksınız. Umuyoruz ki Giresun Üniversitesi nünüze hedefler koyan bir üniversite olmuştur. Hepinize başarılar diliyorum” dedi.

    Giresun Üniversitesi’nin, 2016-2017 akademik yılında 3 bin 660 öğrencisini mezun ettiği töreninde konuşan Rektör Prof. Cevdet Coşkun, mezuniyet gününün hem öğrenciler hem de aileler için gurur günü olduğunu ifade ederek, Giresun Üniversitesi ailesi olarak bu güzel tablonun yetişmesinde katkısı bulunanların mutluluğu paylaşma günü olduğunu kaydetti.

    Giresun Üniversitesinin 11. mezuniyet töreninde Giresun Üniversitesi Konservatuarı Halk Dansları Topluluğu’nun sergilediği performans izleyenlerin büyük beğenisini topladı.

    Öğrenciler bayrak yürüyüşü düzenleyerek protokolü selamladılar. Ardından sahanın ortasında toplanan öğrenciler hep birlikte mezuniyetin simgesi olan keplerini havaya fırlattılar. Tören bu şekilde sona ererken öğrencilerin ve ailelerin mutluluğu gözlerinden okundu.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Katılım Bankacılığı bankaların gölgesinden kurtulmalı”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulmalıdır. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur” dedi. Ayrıca bankaların döviz cinsi ihraca uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) 16’ncı Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada Canikli, katılım bankacılığının bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini ve bununda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olacağını aktardı. Canikli ayrıca bankaların döviz cinsi ihracata uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını duyurdu.

    Katılım bankalarının bekledikleri, hedefledikleri noktada olmadığını dile getiren Canikli, “Biz çok daha hızlı bir şekilde piyasaysa girmesini ve daha büyük oranda pay sahibi olmasını istedik, istiyoruz. Ama gelişmenin hedeflediğimiz doğrultuda, oranda ve hızda olmamasını normal karşılamak gerekiyor. Türkiye açısından dünyaya göre çok daha yeni bir sistem” diye konuştu.

    “Döviz kurunda ’tahminleri alt üst eden’ dalgalanmalar geride kaldı”

    2016 yılındaki gibi mali piyasalarda, para piyasalarındaki gibi bir dalgalanmaların yaşanmayacağını bildiren Canikli,”O dalgalanmaların büyük oranda piyasaları alt üst eden gelişmeleri geride kaldı. Herkes hesabını kitabını buna göre yapsın, içeride ve dışarıda. Piyasalarda normal seyir halindeki gelişmeler yaşanacaktır. Geçmişte hakikaten hepimizi sıkıntıya sokan o olumsuz tablolar bundan sonraki dönemde görülmeyecektir” ifadelerini kullandı.

    Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini savunan Canikli, “Bankacılık sisteminin arkasından gelmek yerine onunla birlikte yürümek durumundadır. Kendi özgün araçlarıyla kendi özgün yöntemleriyle. Yani bankacılık sisteminin ürettiği araçları bir miktar makyajlayarak dönüştürerek takip ediyor büyük oranda şuanda maalesef faizsiz finans sistemi Türkiye’de . Kolay değil ama başka çaresi yok. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur. Bugün Türkiye’de baktığınız zaman bu konularda insanların kafası karışık. Orada bağımsız finansman sistemi modeli olduğunu, kendisine özgün kuralları, içerikleri, araçları olduğunu gösterebilmektedir. Bununla ilgili regülasyon konusunda bir sıkıntı yok, varsa eksik biz zaten her türlü çalışmayı yapıyoruz, onuda tamamlarız” şeklinde konuştu.

    “Banka senedi döviz cinsinden olabilecek”

    Banka senedi döviz cinsinden olabileceğini ve çalışmaları tamamladıklarını belirten Canikli, “Önümüzdeki günlerde döviz cinsinden olmak üzere banka senedi bu katılım bankaları içinde geçerli esas itibariyle bu konvansiyonel bankalar için zannedildi ama katılım bankaları da bunu rahatlıkla yani aktiflerinin bir kısmını menkulleştirerek yeni bir faizsiz finansman ürünü olarak sunabilirler. Konvansiyonel bankalarda bunu yine kendi çerçevelerinde hayata geçirir. Yani aktiflerin tamamını, bir kısmını menkulleştirerek yurt dışında döviz cinsinden satma imkanı tekrar nakde dönüştürme imkanı sunacak olan bir finansal araç, çalışmalarımızı tamamladık. Detayları tamamladık, önümüzdeki günlerde inşallah onu da hayata geçireceğiz. Tekrar söylüyorum menkulleştirilerek döviz cinsinden yurt dışında ihraç edilme potansiyeli olan aktiflerle ilgili esas itibariyle. Talepte var bu teorik bir şey değil. Biz zaten bu talepten yola çıkarak bu ürünü geliştirdik” dedi.

    “Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladık”

    Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladıklarını da aktaran Canikli şunları söyledi:

    “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın daha önce verdiği talimat çerçevesinde İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde uluslararası Gayrimenkul Borsası kuruluşu ile ilgili teknik çalışmaları da tamamladık. Önümüzdeki günlerde bunun yasalaştırılması ve İSEDAK üyesi ülkelerle görüşme ve realize edilme çalışmalarına başlayacağız. Menkul kıymetlerin el değiştirdiği gibi gayrimenkuller başka hiçbir işleme gerek olmaksızın tamamen borsa ortamında gayrimenkullerin uluslararası alıcı ve satıcıların nerede olduğuna bakılmaksızın el değiştirmesine imkan sağlayacak olan bir sistem”.

  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli soruları yanıtladı

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) banka senedi ile hiç bir işi olmayacağını ve banka senedini araç olarak kullanmayacağını söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Vodafone sponsorluğunda düzenlenen CEO Club Büyüme ve İstihdam Zirvesi sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Canikli, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) banka senedi ile hiç bir işi olmayacağını ve banka senedini araç olarak kullanmayacağını belirtti.

    Banka senetlerine ilişkin soruya Canikli, “TCMB’nin banka senedi ile hiç bir işi olmayacak. Yani araç olarak kullanmayacak. Zaten TCMB kanununda bir değişiklik yapmadan, biz o sistemi regüle etmiş olsaydık bile, Merkez Bankası kanunda değişiklik yapmadan yine kullanamazdı. Ama şimdi tamamen piyasadaki hassasiyeti dikkate aldık. Onu da saygıyla karşılıyoruz. Öyle bir amaç yoktu ama piyasanın öyle bir hassasiyeti oluştu. O yüzden Merkez Bankası tamamen bu işin dışında, hiç bir şekilde orayı kullanmayacak” dedi. Bu konuda bir vazgeçme olduğuna ilişkin soruya Canikli, “Vazgeçme diyebilirsiniz. Merkez Bankasının bu yöntemi, bu aracı hiç bir şekilde kullanması söz konusu olmayacak.Çok net bir şekilde söylüyorum” ifadelerini kullandı.

    “KGF 250 milyar liralık bir paket, o bitince bitecek”

    Kredi Garanti Fonu (KGF) kredilerinin kalıcı hale getirilip getirilmeyeceğinin sorusuna Canikli, KGF’nin 250 milyar liralık bir paket. O bitince bitecek. Her şeyi ilan ettik. Her şey açıktır. Dolduğu anda bu proje tamamlanmış olacak. Dolayısıyla geçici, kalıcı bir şey değil. Kredi genişlemesi de özel bir durumdu. Bu KGF nedeniyle bir miktar hedeflediğimiz gibi genişledi. Bundan sonra normal trendine girecek. Olağan dışı bir dönem yaşadık. Özel bir paketti. Şimdi olağanüstü dönem bitti, her şey normale dönüyor. KGF destekli kredi nedeniyle kredi genişlemesini genel şeye sokmamak lazım. Kesinlikle özeldir. Bundan sonra normal kulvarına girecektir” şeklinde konuştu.

    “Bu şirketleri Kayyum sıfatıyla yönetiyoruz”

    Başbakan Yardımcısı Canikli, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki şirketlere yönelik soruya ise “Baştan beri kural belli, bu şirketleri kayyum sıfatı ile yönetiyoruz. Mahkemeler bu şirketlerle ilgili, bunlar üzerinden teröre finansman desteği sağlandığı, terör örgütleri adına kara para aklandığı gerekçeleriyle yönetimine kayyum tayin ediyor. Normalde geçmişte bu tek tük uygulanan bir sistem ama Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantısı nedeniyle çok sayıda firmaya bu şekilde kayyum ataması söz konusu oldu. Bu şirketlerin yönetim sorununun gündeme geldi” dedi.

    “Bu şirketler henüz devlete geçmiş değil”

    Şuanda ceza yargılamasının devam ettiğine ve terörün finansmanı iddiasının olduğunun altını çizen Canikli, “Sayı az olsaydı sorun yoktu. Sayı hızla artmaya başlayınca, yönetim problemleri de ortaya çıkmaya başladı. Eğer biz o şekilde bırakmış olsaydık, ekonomi üzerinde de ciddi ağırlığı olan firmalar var, bunların büyük çoğunluğu batmış olurdu. Bu tehlikeyi gördük. Hızlı hareket ettik ve TMSF’yi devreye soktuk. Çünkü mahkemelerin görevi yönetmek değil. Biz bu şirketleri mahkemenin sonuna kadar, yargılama sonuna kadar yöneteceğiz. Görevimiz o. Yani şu anda henüz bunlar devlete geçmiş değil. Yargılama devam ediyor” açıklamalarında bulundu.

    “Basiretli tüccar gibi, ticari teamüllere uygun şekilde şirketleri yönetiyoruz”

    Yargılama sonunda mahkemeler iki karar vereceğini aktaran Canikli, “Ya suçlu bulur, bu şirketler üzerinden terör örgütlerine finansman sağlandığı şeklinde bir karar verir. O zaman müsadere kararı verir, bütün şirketler devlete geçer. Devlete geçtikten sonra da satılır. Ama ne zaman? Yargılama sonunda, ya da şirketler üzerinden terör örgütlerine finansman sağlanmadığı şeklinde bir tespiti olur mahkemenin, o zaman da sahiplerine iade edilir. Yani iki ihtimal söz konusu. Bize gelen bilgilere göre bu kayyum atanan firmaların tamamı üzerinden terör örgütlerine kaynak aktarılmış gözüküyor. Dolayısıyla mahkeme de bu kanaatte olursa sonuçta bunların hepsi müsadere edilip devlete aktarılacak. Şu anda biz bunları yönetiyoruz, mahkeme sonuna kadar da yöneteceğiz. Basiretli tüccar gibi, ticari teamüllere uygun bir şekilde” ifadelerini kullandı.

    “Hiçbir zaman bu şirketleri satmak gündeme gelmedi”

    Hiç bir zaman satma gündeme gelmediğini bildiren Canikli, “Ama ilk düzenlemelerde KHK’lara koyduk. Hangi durumlarda satıyoruz? Mali yapısı bozulmuş, içi boşaltılmış, zarar eden, faaliyetine devam etmesinde fayda umulmayan ya da bu şekilde yönetilmesi zor olan, kan kaybeden firmaları satıyoruz. Satmamız gerekir. Çünkü zarar eden bir firmayı devam ettirirseniz ne olur, zarar büyür. Devredilmeden önce FETÖ mensupları tarafından içi boşaltılmış firmalar da var. Ya da çok özel firmalar var. Bilişim alanında var, başka alanlarda var. Oranın çok özel bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Yani bizim o yönetimi sağlamamız mümkün değil. Ekonomi açısından da önemli. Biz yönettikçe kan kaybediyor. Onları da bir an önce, bu alanda faaliyette bulunan firmalara satmak şeklinde. Yani devamında fayda umulmayan kavramı da bunu içeriyor” diye konuştu.

    “Mağdurlar tarafında beklenti oluştu”

    Yarım kalan inşatlar yüzünden mağdur olan ilgili özel bir çalışmalarının olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Canikli, Bazı firmalarda inşaatların yarım kaldı. Bu firmalara kayyum atandığında paraları yoktu. Buralarda ciddi mağduriyetler oldu. Bu anlamda ismi gündeme gelmeyen başka firmalar da var. Devraldığımız firmaların mali yapısı, durumu bu mağduriyetleri giderecek durumda değildi. Bu firmalara kayyum atandığı için mağdurlar tarafında beklenti oluştu” dedi.

    “Mağduriyetleri gidermek için birkaç proje ürettik”

    Bu mağduriyetleri nasıl giderecekleri yönünde epey kafa yorduklarını belirten Canikli, “Bazı modeller geliştirdik. Muhtemelen çözeceğiz. Mağduriyetleri giderecek bir kaç modelimiz var. Bir kaç proje üreterek, oradan elde edeceğimiz kaynakla bunları tamamlamak şeklinde. Onlarda birkaç yarım kalmış proje var. Onlar da karlı değil aslında. Ama karlı hale getirip kaynak üretmeye çalışıyoruz. Orada özel sektör yönetiminin bütün yöntemlerini kullanıyoruz. Tabi kamuya da yük olmaması gerekiyor. Ama sanıyorum bir formül bulacağız. Halen çalışıyoruz. Takvim olarak bir şey söylemeyeyim, ama sonuç itibarıyla çözeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Banka senetlerini de bir miktar geciktireceğiz”

    Başbakan Yardımcısı Canikli, banka varlık senetleri ile ilgili yasal düzenlemenin ne zaman çıkabileceği ile ilgili bir soru, yasal düzenlemeye ihtiyaç olmadığını Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) düzenlemesinin yeterli olduğunu dile getirdi. Hassasiyet nedeniyle banka senetlerini de bir miktar geciktirebileceklerini aktardı. Canikli, “Hiç aklımıza bile gelmeyen bir hassasiyet oluştu. Ama önemli. 2002 öncesinde çok kötü tecrübeler var. Hassasiyet oluşunca yeni bir yanlış anlamaya meydan vermemek açısından belki onu şu anda gündeme getirmeyebiliriz. Çıksa bile, yayınlansa bile Merkez Bankası onu zaten kullanamayacak, çok net” şeklinde konuştu.

    “Burada işte Varlık Fonu devreye girecek”

    Nokta atışı teşviklere yönelik, ilgili bakanlıkların çalışmaları olduğunu alan, ürün ve sektör çalışması yaptıklarını belirten Canikli, “Firmalara bazı ürünleri belirli fiyat seviyesinde üretmelerini söyleyeceğiz. Birçok alanda ürün olacak ama hepsinin ortak özelliği teknoloji yoğun ürünler olacak. Bu konuda Varlık Fonu da şöyle devreye girecek; bu tür alanlar genelde uzun vadeli finanse edilmesi gereken alanlar. Yani dönüşü uzun olan, bazen 5, 10, 15, hatta 20 yıl olan, dolayısıyla mevcut finansman sistemimiz bu kadar uzun vadeyi düşük maliyetle finanse edemiyor. Varlık Fonu bu tür şeylerde devreye girecek” açıklamalarında bulundu.

    “Bizim tercihimiz Türkiye, İstanbul”

    Uluslararası Gayrimenkul Borsasının ne zaman kurulacağı ve fiziki merkezinin nerede olacağının sorusuna Canikli, ona İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde karar verileceğini ama tercihlerinin her zaman Türkiye, İstanbul olduğunu dile getirdi.