Etiket: Canikli

  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli: “Milleti kandırıyorlar, yüzleri gülüyor”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Başta Kılıçdaroğlu ve partilileri yeni bir taktik uyguluyorlar. Milleti kandırıyorlar. Yüzleri gülüyor. Kendilerine ne derse desinler küfür bile etseler tebessüm ediyorlar. Avucunuzu yalarsınız” dedi.

    Bir dizi ziyaretler için Adana’ya gelen Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti’nin Sandık Kurulu toplantısına katıldı. Yüreğir Kültür Merkezi’de düzenlenen toplantı slayt gösterisi ile başladı. Toplantının açılışında konuşan AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni, 16 Nisan’da yapılacak olan seçimin ciddiyetinin Adana İl Örgütü olarak farkında olduklarını belirtti. Yeni, “Bu kadar yoğun çalışma ortamında toplantımıza katılarak bizleri onurlandırdınız. Adana teşkilatları olarak 16 Nisan da yapılacak olan halk oylamasının milletin kararının ne kadar kıymetli olduğunun bilincindeyiz. İstiklal ve istikbal için oyunu kullanacak vatandaşlarımıza biz burada Adana teşkilatları olarak berrak bir bilgiyle yanıltılmadan hür iradeleri ile doğru kararı eveti vermeleri için mücadele edeceğiz” dedi.

    “Sandık demek millet demek”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de, AK Parti Adana İl Teşkilatına güvendiklerini Adana’dan ayrılırken gözünün arkada kalmayacağını söyledi. Canikli, “Biz sandığa gitmeyi sandığı seviyoruz. Sandık demek millet demek. Sandık demek millete saygı duymak demek. Milletin görüşünü almak demek. Onun için bizi biz kez daha milletimize götürdüğü için, milletimize kendimizi anlatma fırsatı verdiği için sandığı seviyoruz. Birileri de sandıktan çok korkuyor. Tüyleri diken diken oluyor. Çokta haksız sayılmazlar. Milletimiz onların ciğerlerini biliyor” diye konuştu.

    “CHP’liler partilerinden utanıyor”

    CHP’nin ‘hayır’ kampanyası yaparken partilerini sakladığını kaydeden Canikli, AK Parti’nin ise ‘evet’ kampanyasını millete kendi partileri ile anlattıklarını belirtti .Canikli, şunları söyledi:

    “Şuanda bir kampanya yürütüyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi modelini milletimizin taktirine sunuyoruz. Görüşlerimizi de AK Parti olarak tüzel kişiliği çerçevesinde milletimize takdim ediyoruz. Samimiyetle ve cesaretle milletimizin karşısına çıkıyoruz ve önerdiğimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için evet istiyoruz. Fakat hayır kampanyası yürüten ana muhalefet partisi başta Kılıçdaroğlu olmak üzere partileri ile birlikte bu kampanyayı yürütemiyor. Partilerini saklıyorlar. CHP tüzel kişiliğini kullanarak kampanya yapamıyor. Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP’liler partilerinden utanıyor. Utanmasalar partileriyle birlikte bu kampanyayı yürütürler. Bu millet CHP’ye değer vermiyor. Bu millet CHP’yi sevmiyor. Kredibilitesi yok onu biliyorlar. Sayısız kereler seçime girdi sonuçlar ortada 2002’den beri. Milletimiz onlara güvenmiyor.”

    “Kuzu postuna girmekle kuzu olunmaz”

    CHP’nin ’Hayır’ kampanyası için yeni bir strateji uyguladığını anlatan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, CHP’lilerin artık sürekli tebessüm ettiklerini söyledi. CHP’lilere artık küfür bile etseler tebessüm ettiklerini belirten Canikli, “Bu sistemle ilgili tepeden tırnağa gerçek olan belli yalanları milletimize sabırla anlatacağız. Başta Kılıçdaroğlu ve partilileri yeni bir taktik uyguluyorlar. Yüzleri gülüyor. Kendilerine ne derse desinler küfür bile etseler tebessüm ediyorlar. Kendilerini uzlaşmacı, sıcak davranan, güler yüzlü bir kampanya yürüttüklerini zannediyorlar. Zannediyorlar ki bu milleti bu şekilde kandırırız diyorlar. Avucunuzu yalarsınız. Bu millet sizlerin ciğerini biliyor. Bu milleti kandıramazsınız. Kuzu postuna bürünmekle kuzu olunmaz. O postun altında ne olduğunu bu millet çok iyi biliyor” dedi.

    Program sonrası Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye hediye takdim edildi.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “16 Nisan, Türkiye’de güçlü yönetimlerin garanti altına alınması projesinin adıdır”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 16 Nisan’ın, Türkiye’de güçlü yönetimlerin garanti altına alınması projesinin adı olduğunu belirterek, hem cumhurbaşkanı hem başbakanın güçlü olduğu bir sistemde yönetim krizinin kaçınılmaz olduğu mesajını verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yüklenen Canikli, “Yeni sistemde gelirse o zaman tehlike olur diyorlar. Bu sistemde Kılıçdaroğlu gibilerin göreve gelme ihtimali sıfır” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Mersin Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısına katılmak üzere Mersin’e geldi. Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıda, partililerin sevgi gösterileri ile karşılanan Canikli, yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referanduma yönelik önemli mesajlar verdi.

    Konuşmasının başında, ülkenin birlik ve beraberliği için, özgürlük için hayatlarını kaybeden tüm şehitlerle bu sabah El Bab’ta şehit düşen hemşehrisi Furkan Yayla’ya Allah’tan rahmet dileyen Canikli, “Onlar, bizim bu topraklarda nefes almamızı sağlayan kahramanlarımızdır. Bu millet onları asla unutmayacaktır” diye konuştu.

    “16 Nisan’da biz 2007 yılında yapılan değişikliğin kalan kısmını tamamlayacağız”

    Türkiye’nin önümüzdeki dönemde tarihi, hayati ve tüm siyasi tarihinin en önemli düzenlemelerinden, reformlarından bir tanesini hayata geçirmek için yine sandık başına gideceğini belirten Canikli, Türkiye’nin bugüne kadar 14-15 yılda bu milletle birlikte inanılmaz işler yaptığını vurgulayan Canikli, “Çok önemli ve sıkıntılı badirelerden geçildi. Bunu milletimizle hep birlikte yaşadık, hep birlikte şahit olduk ve hep birlikte yolları yürümeye devam etti. Şimdi önümüzdeki 16 Nisan’da yine bu milletin çok daha güçlü bir şekilde ileriye taşınmasında büyük katkı sağlayacak Türk siyasi tarihinin en önemli reformlarından bir tanesi için millet olarak sandığa gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

    16 Nisan’ın çok önemli bir tarih olduğunu, 16 Nisan’da oylanacak olan cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne getirdiğini, neleri vaat ettiğini tam olarak anlayabilmek için 2007 yılına gitmek gerektiğini söyleyen Canikli, 2007 yılında yüzde 69 ‘evet’ ile milletin desteğiyle bir anayasa değişikliği gerçekleştirildiğini anımsattı. Bu referandumla anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanlarının doğrudan halk tarafından seçilmesini bu milletin 2007’de gerçekleştirdiğini ifade eden Canikli, “İlk uygulaması da 2014 yılında doğrudan halk tarafından seçilen, doğrudan millet iradesiyle seçilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şu anda milletin önünde milletin başında. 16 Nisan’da biz 2007 yılında yapılan bu değişikliğin kalan kısmını tamamlayacağız. O nedenle 16 Nisan’da getirilmesi önerilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlamak için 2007’deki değişikliğe mutlaka ayrıntılı bir şekilde bakmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “1982 Anayasası ile getirilen bu sistemin parlamenter sistemle uzaktan yakından hiçbir alakası yok”

    1982 Anayasası ile getirilen sistemin şu anda uygulamada olduğuna işaret eden Canikli, bu sistemin en temel özelliğinin, güçlü bir cumhurbaşkanı ve güçlü bir başbakan üzerine oturtulmuş olması olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinden önceki dönemde de bu yapının bu şekilde yürütülmeye çalışıldığını dile getiren Canikli, “Adına parlamenter sistem diyorlar ama 1982 Anayasası ile getirilen bu sistemin parlamenter sistemle uzaktan yakından hiçbir alakası yok. Neden? Çünkü parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanlarının yetkileri semboliktir. Esas itibariyle yürütme yetkisinin tamamı başbakanlar tarafından kullanılır. Ama 1982 Anayasasına baktığınızda, hiçbir parlamenter sistemde gündeme gelmeyen, söz konusu olmayacak şekilde cumhurbaşkanına çok güçlü yetkiler veriyor. 1982 Anayasası, cumhurbaşkanını yürütme başlığı altında düzenliyor, yani yürütme organının bir unsuru olarak görüyor. Kurulacak olan hükümetin onaylanmasından tutun da Bakanlar Kurulu kararlarının yürürlüğe girmesinden üst düzey yöneticilerinin atanması için bütün aşamalarda ve başka konularda cumhurbaşkanına hiçbir parlamenter sistemde olmayan yetkiler veriliyor. Aynı yetkiler başbakana da veriliyor. Bir icrai yetkinin tamamlanması için başbakanın ya da cumhurbaşkanının iradelerinin aynı anda oluşması gerekiyor. Tek başına bir tanesi karar veremiyor” diye konuştu.

    “İki iradenin arasında bir çelişki olduğunda, bu bir hükümet krizidir”

    Bir hükümetin kurulması ve kabinenin oluşumu için listeyi başbakanın cumhurbaşkanına önerdiğini ama hükümetin göreve başlaması için başbakanların önermesinin yetmediğini, bir de cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerektiğini kaydetti.

    “Bu iki iradenin herhangi birinde aralarında bir çelişki, bir farklılık ortaya çıktığı anda bu bir hükümet krizidir. Çünkü cumhurbaşkanı onaylamadan hükümet kurulamıyor” diyen Canikli, şöyle devam etti:

    “Her olay için geçerlidir bu, atamalarda, Bakanlar Kurulu kararlarının onaylanmasında, bütün cumhurbaşkanının onayına bağlı tüm işler için geçerli. Her iki iradenin aynı yerde buluşması gerekiyor. Eğer biri farklıysa bu bir yönetim krizidir. Nitekim böyle olmuş, 1982’den 2002’ye kadar sistemin bu özelliği hep krizleri, kavgaları, tartışmaları beraberinde getirmiş.”

    “Son sözü söyleme yetkisini bir kişiye vermezseniz orada kavga çıkar”

    Özal-Demirel, Demirel-Erbakan ve Sezer-Ecevit dönemlerini anımsatan Canikli, o dönemlerde başbakanlar ve cumhurbaşkanları arasında hep sürtüşmeler, kavgalar ve ciddi çatışmalar olduğunu, Sezer-Ecevit döneminde yaşanan çatışmanın ise Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ekonomik krizini getirdiğini söyledi. “2002 yılına kadar sükunetle geçen hiçbir dönem yok” diyen Canikli, bunun nedenini ‘güçlü cumhurbaşkanı-güçlü başbakan’ özelliğine bağladı. Canikli, “Yönetsel bir yürütme işleminin tamamlanması için son sözü söyleme yetkisini bir kişiye vermezseniz, dağıtırsanız, orada kesinlikle kavga çıkar, orada sıkıntı yaşanır, orada güçlü bir yönetim hemen hemen olmaz, çok zor olur” dedi.

    Son 14 yılda bu tür sorunlar yaşanmadığına vurgu yapan Canikli, “Ama arada bir fark var, çok güçlü bir liderimiz var, Recep Tayyip Erdoğan. Güçlü bir lider, güçlü bir karizma ve çok güçlü bir liderlik, milletin inanılmaz şekilde sevgisini kazanmış bir lider ve bu liderlik altında aynı davaya gönül vermenin hazzını yaşayan başbakanla birlikte yürütülüyor, sorun yok. Ama her zaman Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderler çıkar mı? Onun garantisi yok. Çıkmadığı zaman da kesinlikle yönetim krizi çıkar. Bugün başımızda Recep Tayyip Erdoğan var. Bu sistem devam ettiği sürece 15-20 yıl sonra, Recep Tayyip Erdoğan olmadığı zaman tıpkı rahmetli Özal ile Demirel’in arasındaki kavga gibi, tıpkı Demirel ile Erbakan’ın arasındaki çatışma ve kavga gibi, tıpkı Sezer ile Ecevit arasındaki kavgalar hiç eksik olmaz. Bu tür kavgaların yaşandığı bir ortamda da güçlü siyasi irade ortaya çıkmaz. Güçlü siyasi irade sıkıntısı yaşanan yerlerde ülkenin birlik-bütünlüğü, güçlenmesi kesinlikle tehlikeye girer. Bu gibi durumlar da en çok terör örgütlerinin işine yarar. Her alanda ülkeyi ileriye götürmek de söz konusu olamaz, çok ciddi risklerle tehlikelerle karşı karşıya kalırız” dedi.

    PKK’nın da bu nedenle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıktığını, ‘hayır’ dediğini ifade eden Canikli, “Çünkü onun istediği, zayıf hükümetler kurulsun, zayıf siyasi irade olsun ve o da hain emellerini böyle bir ortamda rahatlıkla geliştirebilsin, hedefleri için uğraşabilsin. Amacı o. O nedenle PKK terör örgütü 16 Nisan’da halk oylamasına gidilecek olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ‘hayır’ diyor” şeklinde konuştu.

    “Bu düğümün çözülmesi, bu yetkilerin netleştirilmesi gerekiyor”

    Sıkıntının, doğrudan halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve yine aynı şekilde doğrudan millet tarafından görevlendirilen bir başbakandan kaynaklandığına işaret eden Canikli, “Aynı konuda, yönetme, yürütme konusunda yetkilendirilmiş, daha da güçlendirilmiş bir cumhurbaşkanı ve doğrudan halk tarafından seçilen bir başbakan. Sıkıntı bu. Bu düğümün çözülmesi gerekiyor. Bu yetkilerin netleştirilmesi gerekiyor. Aynı işlem için birden fazla makama yetki verdiğiniz zaman idareyi, yürütmeyi kesinlikle kilitlersiniz. İşte biz 16 Nisan’da millet tarafından bu düğümün çözülmesini istiyoruz. Onun için milletimizin, 2007 yılında anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını doğrudan seçen o modele geçtikten sonra onun devamı mahiyetinde olan, onun tamamlayıcı unsurları olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini 16 Nisan’da tamamlamasını istiyoruz. Ondan da kuşkumuz yok. Millet hiçbir zaman bir işi yarım bırakmaz. Bugüne kadar bu millet başladığı hiçbir işi yarım bırakmamıştır, 16 Nisan’da da tamamlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Kılıçdaroğlu gelirse o zaman tehlike olur diyorlar. Bu sistemde Kılıçdaroğlu gibilerin göreve gelme ihtimali sıfır”

    Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenen Canikli, şöyle konuştu:

    “Bazıları diyorlar ki, ‘16 Nisan’da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçelim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğu sürece sorun yok ama ondan sonra başka yanlış isimler tepeye getirilebilir. Getirilirse Türkiye için tehlike olur mu?’ Mesela, ‘Sayın Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra cumhurbaşkanı olabilir. Yoksa bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni sistemde cumhurbaşkanlığına itirazımız yok ama başkaları gelirse, mesela Sayın Kılıçdaroğlu gelirse o zaman tehlike olur’ diyorlar. Öyle bir tehlike yok. Öyle bir ihtimal yok. Bu millet artık cumhurbaşkanını doğrudan seçiyor. Bu millet hiçbir zaman kendi inancına, kendi değerlerine hakaret eden, kendisiyle kavga eden kim olursa olsun, ismi ne olursa olsun herhangi birisini göreve getirir mi, cumhurbaşkanı olarak seçer mi? Getirmez. Ondan yana hiç kimsenin en ufak kuşkusu olmasın. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Kılıçdaroğlu gibilerin göreve gelme ihtimali sıfır. Esas tehlike, şu andaki sistemde Cumhurbaşkanımızdan sonra Kılıçdaroğlu ya da onun gibi isimlerin bir şekilde hükümete yamanma ihtimali olabilir. Bakın, 7 Haziran seçimlerinden sonra az kalsın Cumhuriyet Halk Partisi ile bir koalisyon hükümeti kurulacaktı. Çalışmalar oldu. Bu ülke uçurumun eşiğinden döndü, Allah korudu. Sonra 1 Kasım’da millet yumruğu vurdu ve düzeltti, o düğümü de orada çözdü. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde milletin doğrudan kendisini yönetecek, kendisine liderlik edecek olan cumhurbaşkanını seçtiği bir sistemde, buna benzer bir hatanın ortaya çıkma ihtimali söz konusu değil. O yüzden herkesin içi rahat olsun.”

    “16 Nisan, Türkiye’de güçlü yönetimlerin garanti altına alınması projesinin adıdır”

    AK Parti Hükümetinin son dönemde gerçekleştirdiği görevlere ve çalışmalara da değinen Canikli, son dönemde bütün terör örgütlerine karşı bir mücadele yürüttüklerini belirtti. FETÖ’den DEAŞ ve PKK’ya kadar tüm terör örgütlerinin mücadele alanları içinde olduğunu vurgulayan Canikli, terör örgütü mensuplarının devletten temizlenmeleri gerektiğini dile getirerek, “Şu anda onu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Daha önce çıkan KHK’lar sadece FETÖ’yü kapsıyordu. Son çıkan KHK, sadece FETÖ için geçerli değil, hepsi için geçerli, DEAŞ için de PKK için de diğer tüm örgütler için de geçerli. Bunların temizlenmeleri için özel bir hukuk oluşturduk. İlla terör örgütü üyesi olması gerekmez. En son çıkan KHK ile 4 binden fazla terör örgütü mensubu ihraç edildi” ifadelerini kullandı.

    Her alanda esas değişimin tarihinin 16 Nisan olduğunu söyleyen Canikli, “16 Nisan, Türkiye’nin geleceğinde her zaman güçlü yönetimlerin garanti altına alınması projesinin adıdır. Dünyada adaletsizliğin ortadan kaldırılması için Türkiye’nin güçlendirilmesi projesinin adıdır. Türkiye, yeteri kadar güce ulaşmadıkça dünyada adaletsizlik ortadan kalkmaz. Dünyadaki bu haksızlığı, adaletsizliği ortadan kaldırabilecek olan tek bir devlet vardır, o da Türkiye’dir” şeklinde konuştu.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Referandum Türk siyasi tarihinin en önemli dönemeç noktalarından biri olacak”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin en önemli gündem maddesinin16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliğine yönelik referandum olacağını belirterek, “Referandum şu an itibarıyla önemine binaen Türk siyasi tarihinin en önemli dönemeç noktalarından bir tanesi olacak” dedi.

    AK Parti Mersin Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısına katılmak üzere Mersin’e gelen Başbakan Yardımcısı Canikli, toplantı öncesinde Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret etti. Canikli’ye Mersin İl Başkanı Cesim Ercik ve Mersin milletvekilleri de eşlik etti.

    Canikli, burada yaptığı konuşmada, şu anda Türkiye’nin gündeminde birçok konu olduğunu, bunlardan birinin de referandum olduğunu söyledi. Referandumun 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacağını belirten Canikli, “Referandum şu an itibarıyla önemine binaen Türk siyasi tarihinin en önemli dönemeç noktalarından bir tanesi olacak. Dolayısıyla artık 16 Nisan’a kadar yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğunu, nasıl bir düzenleme içerdiğini, ne gibi farklılıklar getirdiğini vatandaşımızla paylaşacağız, anlatacağız. Birlikte bunları enine boyuna değerlendireceğiz. Yani önümüzdeki dönem Türkiye’nin en önemli gündem maddesi bu olacak. Öyle de olması gerekiyor zaten” diye konuştu.

    Resmi olarak ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ olarak adlandırılan sistemin uzun yıllardan bu yana Türkiye’nin gündeminde olduğuna dikkat çeken Canikli, konunun sadece TBMM’nin değil, Türkiye’nin gündeminde konuşulup tartışıldığını ve değerlendirildiğini dile getirdi. Ancak yine de referandumun yapılacağı 16 Nisan’a kadar bu konu hakkında yeteri kadar bilgilendiremedikleri vatandaşlara ulaşmaları gerektiğini ifade eden Canikli, “Gerçek boyutuyla hiç ilave bir şey katmadan, ne getiriyorsa bütün bunlar siyasi herhangi bir şekilde değerlendirmeye tabi tutmadan ya da siyasi gerekçelerle değerlendirmeden, objektif olarak getirilen bu düzenlemenin anlatılması noktasında bütün arkadaşlarımızla, bütün teşkilatımızla birlikte gayret sarf edeceğiz. Bundan sonraki bütün toplantılarımızda da bu konu üzerinde duracağız” ifadelerini kullandı.

  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Giresun’da

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Giresun’da katıldığı hastane açılışında yaptığı konuşmada, yedi düvelle içeride ve dışarıda her alanda mücadele verilmesine rağmen millete hizmette hiçbir aksama yaşanmadığını söyledi. Canikli, “Ankara’nın güvenliği El Bab’dan ve Kuzey Irak’tan geçiyor. Oralarda güvenliği sağlayamazsanız, sınırınızı koruyamazsınız” dedi.

    Başbakan Yardımcısı ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, yapımı bir süre önce tamamlanan 150 yataklı Giresun Kadın Doğum Çocuk Hastalıkları ve Eğitim Hastanesi’nin açılış törenine katılmak üzere bugün Giresun’a geldi. Yapımına 3 yıl önce başlanan ve yapımı tamamlanan hastanenin resmi açılışı gerçekleştirildi.

    Düzenlenen açılış törenine Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin yanı sıra Vali Hasan Karahan, AK Parti Giresun Milletvekilleri Cemal Öztürk, Sabri Öztürk ve daire amirleriyle vatandaşlar katıldı.

    Açılış töreninde konuşan Canikli, ülkemiz adına yapılan bütün karalama kampanyalarına rağmen hizmetlerin aksamadan sürdüğünü söyledi. Canikli, “Ülkemizin içerisinde bulunduğu zor durumlar göz önüne alındığında ülkenin her tarafında açılışlar gerçekleştirip tesisler açılıyor. Yatırımlarda millete hizmete gecikme söz konusu olmuyor. İçeride ve dışarıda ekonomimiz zor durumda göstermeye çalışılsa da manzara burada. Lafın önemi yok. Önemli olan ne yapıldığıdır icraattır. Batı’nın kamuoyuna bakacak olursak bir karalama kampanyası gerçekleştiriliyor. Bunların gerçeği yansıtmadığı görülüyor. Türkiye büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin gelişmesini kimse engelleyemeyecektir. Şu anda Doğu ve Güneyduğu’da ahlaksızca bir terör saldırısına karşı milletçe yoğun bir mücadele veriliyor. ’Türk ordusunun Suriye’de ne işi var’ diye soruluyor. Çok işi var Ankara’nın güvenliği El Bab’la eş anlamlı. Oralarda güvenliği sağlayamazsanız Ankara’yı koruyamazsınız. Orada bulunmaya, sınırımızı korumaya devam edeceğiz. Ne kadar şer odakları varsa onları yok etmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Sınırlarımızın güvenliği için verilen mücadeleyi hafife alanları tenkit ediyorum. Türkiye’nin güvenliği El Bab’dan, Kuzey Irak’tan geçiyor. Bugün dünden daha güçlüyüz. Savunma sanayiinde kullanılan araçların birçoğunu artık kendimiz üretiyoruz. Bu çok önemli. Dost bildiklerimizden destek göremedik. Ülkemize her yönden saldırı gerçekleştiriliyor. Ancak ülkemizin birlik, bütünlüğü, selameti için ne yapılması gerekiyorsa bu millet yapmaya devam ediyor. Ekonomimizi zayıflatmak için hamle yapıldı. Cumhurbaşkanımızın milletimize bir çağrısı oldu. Milletimiz Türk parasının kullanılması yönünde üzerine düşeni yaptı. Milletimizin destek vermesi sonucu bu ekonomik saldırı da defedildi. Başka alanlarda da hain saldırılara karşı da duruşunu gösteriyor. Bu milleti yıkabilir misiniz. Siz bu millete diz çöktüremezsiniz. Terör arkasında kimler varsa bunu artık görün. Bu bayrakları indiremez, susturamazsınız. Bütün bu kara propagandaya rağmen bu hizmetler devam ediyor” dedi.

    “FETÖ’nün omurgası kırıldı”

    FETÖ terör örgütüne yönelik mücadelenin devam ettiğini de söyleyen Başbakan Yardımcısı Canikli, “Yedi düvele karşı mücadele ediyoruz. İçeride ve dışarıda terör örgütlerine karşı mücadele diyoruz. Bunlardan biri de FETÖ’dür. Ancak omurgaları kırıldı. Ancak iz bırakmadan hayatiyetini devam ettirenler olabilir. Bunların da açığa çıkartılması için mücadelemiz sürüyor. Onlar da açığa çıkartılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Önümüzdeki kısa zaman içerisinde kalanlarını da açığa çıkartıp yargıya teslim edeceğiz. Bu milletin birlik beraberliği için başka çaremiz yok” diye konuştu.

    “Türkiye’deki sağlık hizmeti Avrupa’da yok”

    Türkiye’deki sağlık hizmetinin Avrupa’dan ilerde olduğunu da ifade eden Canikli, “Bugün Avrupa’da Türkiye’deki kadar sağlık hizmeti alınamıyor. Eski günler geçti artık. En kaliteli şekilde bu hizmetler gelir seviyesi ne olursa olsun alabiliyor. Avrupa’da bunları göremezsiniz. Avrupa’da parana göre sağlık hizmeti alabiliyorsunuz. Türkiye’deki hastaneler beş yıldızlı oteller gibi” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesilen hastane binası gezildi ve incelemelerde bulunuldu. Başbakan Yardımcısı Canikli hastanede tedavi gören hastaları da ziyaret ederek çocuklara oyuncak ve çikolata dağıttı.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Artık hiç kimse bölgede Türkiye’yi hesaba katmadan istediği gibi at oynatamaz”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Ortadoğu’da artık hiç kimsenin Türkiye’yi hesaba katmadan at oynatamayacağını söyledi.

    Giresun Federasyonu tarafından Yenikapı’da 10.’su düzenlenen Giresun Günlerine katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden beri hiç olmadığı kadar güçlü bir ülke olduğunu ve güçlenmeye devam ettiğini belirterek, “Bugün Türkiye kurulduğu günden bu güne hiç olmadığı kadar güçlü ve güçlenmeye devam ediyor. Artık hiç kimse bölgede Türkiye’yi hesaba katmadan karar alamaz istediği gibi at oynatamaz. Çünkü bu bir hak mücadelesidir. Milletin güvenliğini sağlama mücadelesidir. O tehlikeyi bertaraf edene kadar işin içindeyiz. Güya DEAŞ ile mücadele ediyorlar. Dünyanın bütün güçlü devletleri işin içinde çaba sarf ederek mücadele ettiklerini iddia ediyorlar. Ancak DEAŞ yerinde duruyor. Sonra Türkiye çıktı sahneye. Dünyanın şaşkınlığı karşısında DEAŞ’i süpürmeye devam ediyor. Onun için herkes bizi izlemeye devam etsin” dedi.

    “Musul’da TSK’ya ihtiyaç var”

    Suriye’de olduğu gibi Musul’da da DEAŞ’tan kurtulmak için Türkiye’nin desteğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Canikli, “Şimdi Musul operasyonu koalisyon güçlerinin ciddi desteğiyle başladı. Aradan geçen zaman içerisinde önemli bir ilerleme yok. Eğer gerçekten Musul’da DEAŞ’ten kurtulmak isteniliyorsa bunu yapacak TSK’dır. Suriye’de bu görüldü ama bunu görmek istemiyorlar. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Fakat oradan ülkemize bir saldırı oluyorsa o zaman sormadan gerekeni yapacağız. O coğrafyayı en iyi biz biliyoruz” dedi.

    “Ülkemiz ekonomisi çok güçlü ve istikrarlı”

    Türkiye’ye ekonomik saldırıların da bulunduğunu söyleyen Canikli, “Bütün DEAŞ’i, PKK’yı, FETÖ’yü, PYD’yi ortaya çıkaranları hep biliyoruz. Hepsi aynı kapıya çıkıyor. Ülkemize her yönden saldırıyorlar. Ülkemize ekonomik saldırı da var ancak bütün bu saldırılara rağmen güçlü bir ekonomimiz var ki tık yok. Moody denilen bir kredi derecelendirme kuruluşu var. Ismarlama olarak Türkiye’nin puanını düşürdü. Sandılar ki daha önce puanını düşürdükleri ülkeler gibi olacağız. Hiç de öyle olmadı. Bu aslında Moody iflası anlamına gelir. Türkiye bölgesinde ekonominin cazibe merkezi durumundadır” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye yaptığı konuşmanın ardından Giresun Federasyonu Başkanı Mehmet Kuğu tarafından Giresun evi maketi hediye edildi. Bakan Canikli ise daha sonra ilçe ve derneklerin kurduğu stantları dolaşırken, Giresun’un Çanakçı ilçesinin Kuş köylülerinin haberleşme aracı olarak kullandığı kuşdili ile karşılandı. Bakan Nurettin Canikli ise dünyaya kuşdili ile barış mesajı verilmesini istedi. Bakan Canikli’nin “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yoluna devam edecektir” sözlerini Kuşköylü Rıfat Köçek kuşdili ise seslendirdi.