Etiket: Camiyi

  • 13 farklı camiyi soyan hırsız tutuklandı

    Kocaeli’nin 5 farklı ilçesinde 13 farklı camiyi soyduğu tespit edilen bir şahıs, adli makamlarca tutuklandı.

    Kocaeli’nin Gölcük, İzmit, Körfez, Derince ve Körfez ilçesinde 13 farklı camiyi soyduğu tespit edilen 1 şahıs İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahsın üzerinde ve satmış olduğu yerlerden temin edilen 3 adet Laptop ve 1 adet kamera yetkililere teslim edildi. Gözaltı işlemleri tamamlanan şahıs, adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

  • Başbakan Yardımcısı Akdoğan Tekirdağ’da Tarihi Camiyi Açtı

    Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, terörün insanlığın ortak belası olduğunu belirterek, “Hangi terör örgütü olursa olsun, ister PKK, ister DEAŞ, ister DHKP-C, isminin bir önemi yok. Bunlar insanlığa savaş açmıştır” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Orta Camii’nin açılışı için Tekirdağ’a geldi. Akdoğan, Orta Camii’nin Tekirdağ’ın tarihinde çok önemli yere sahip olduğunu söyleyerek, “1800’lü yıllarda Gürcü Sinan Bey tarafından yapılan bu cami, daha sonra doğrusu çok iyi durumda değildi. 1912 yılında tekrar restore edildi ama ondan sonra gene bakıma muhtaç bir haldeydi. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz 2 yıllık çalışmayla burayı ihya etti. Güzel bir şekilde halkımızın kullanımına açılmış oldu. Burada yaklaşık 3 milyon TL civarında bir ödenek kullanılmış oldu. Gerçi burada bugüne kadar 15 tane camimizi restore ettik. Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Tekirdağ’ın ilçelerinde de olan 15 camimizi restore etmiş bulunuyoruz” dedi.

    “TERÖR İNSANLIĞIN ORTAK BELASIDIR”

    Gündeme dair önemli açıklamalarda da bulunan Akdoğan, terör örgütleri arasında bir fark olmadığına dikkat çekerek, “Hangi terör örgütü olursa olsun, ister PKK, ister DEAŞ, ister DHKP-C, isminin bir önemi yok. Bunlar insanlığa savaş açmıştır. Bakın Ankara’da otobüs durağında otobüs bekleyen mazlum sivil insanları katletmek, bu nasıl bir canavarlıktır? Çocuklar, sınavdan çıkmışlar evlerine gidecekler. Yarına dönük bir sürü hayalleri var, planları var. Siz bu insanları, mazlumları katlediyorsunuz. Bu insanlığa savaş açmaktır veya Brüksel’de havalimanında küçücük çocuklar ölüyor. Kim olduğunu bilmiyorsun. Yani öldürdüğün insan, Müslümanı var, Hristiyanı var, çocuğu var, yaşlısı var, kadını var. Bu nasıl bir cinayettir? Bu yüzden terörün dini, milleti, ırkı yoktur. Ne hedef aldığı insanlarda böyle bir ayrım gözetir, ne o eylemi gerçekleştirenin ideolojisinin bir önemi vardır. Bunlar insanlığa savaş açmıştır. Terör insanlığın ortak belasıdır” diye konuştu.

    Avrupa’nın terör örgütlerine çifte standart uyguladığını söyleyen Akdoğan, “Şimdi gidin Brüksel’de, Paris’te DEAŞ çadır kuramaz, propaganda yapamaz, yaptırmazlar. Ama PKK’ya yaptırıyorlar. Bu da terör örgütü değil mi? Burada mazlumları katletmiyor mu? On binlerce insanı katletmedi mi? Niye göz yumuyorsunuz? Bu samimiyetsizlikle nasıl mücadele edeceğiz? Nasıl ortak mücadele yürüteceğiz? Bütün bunlara karşı ortak bir mücadele etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “BİZ HEP YALNIZ BIRAKILDIK”

    Türkiye’nin terör konusunda da, mülteci krizinde de yalnız bırakıldığını belirten Akdoğan, “Biz hep yalnız bırakıldık. Göçmen meselesinde insani kriz var. Yüz binlerce insan öldü, milyonlarca insan göç etti. 4 yıldır 3 milyon insana kucağımızı açtık. Aynı terör konusunda nasıl yalnız bırakıldıysak, bu insani krizle mücadelede de hep yalnız bırakıldık. Ama bu millet büyük bir millet, bu devlet büyük bir devlet. Tek başına da olsa mücadele ediyor, tek başına da olsa mazlumlara kucak açıyor” ifadelerini kullandı.

    Açılış öncesinde konuşan Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem ise, “Bugün Sayın Başbakan Yardımcımız ve siz kıymetli misafirlerimizin katılımıyla Orta Camimiz ibadete açılıyor. Yani bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Tekirdağ’daki 15’inci projemizi sonuçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Vakıf eserlerinin varisleri olarak, açılışımızı onurlandıran herkese teşekkür ediyorum. Açılışımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından restorasyonu tamamlanan tarihi Orta Camii dualar eşliğinde ibadete açıldı.

  • Şehitlerle İlgili Hutbeyi Beğenmeyip Camiyi Terk Ettiler

    Van’da, camilerde verilen 18 Mart şehitleri anma, birlik ve beraberliğin yer aldığı “Çanakkale ve Birlik Ruhu” başlıklı hutbeyi beğenmeyen bir kısım cemaat, imamlara tepki göstererek camiyi terk etti.

    Ulu Cami’de, Çanakkale ve Birlik Ruhu başlıklı hutbeyi beğenmeyen bir grup cemaat, imama hakaret ederek camiden ayrıldı. İmam ve müezzinin cemaati oturmaya davet edip, siyaset yapılmaması çağrısına rağmen bir grup dışarı çıktı. Cami dışında toplanan gurup namaz boyunca slogan attı. Çıkışta bazı protestocuların, cuma namazını terk etmeyen tanıdıklarını da protesto ettiği görüldü. Cami önü kalabalıklaşınca bölgeye çok sayıda çevik kuvvet polisi geldi. Polisin gelmesiyle kalabalık olaysız dağıldı.

  • Siirt’te Şehit Polis İçin Camiyi Doldurdular

    Siirt’te geçen hafta hücre evlerine düzenlenen operasyonda şehit olan polis memuru Yalçın Yamaner için okutulan mevlit programına çok sayıda kişi katıldı.

    Siirt İl Müftülüğünce Ensar Camii’nde yatsı namazından sonra okutulan mevlit ve hatim duası programına, Siirt Emniyet Müdürü Metin Özkan, Müftülük Personel Şube Müdürü Zeki Dildirim, şehit Polis Memuru Yalçın Yamaner’in mesai arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Mevlit öncesi Peygamber Efendimiz ve sahabelerin yaşantısından kısa kesitler anlatan Ensar Camii görevlisi Ramazan Toprak, polis memuru Yalçın Yamaner’in ulvi bir mertebe olan şehadete ulaştığını, Kur’an-ı Kerim’de yüce Allah’ın, ’Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. Fakat siz bilmezsiniz’ diye buyurduğunu ifade etti.

    Toprak, “Vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum” dedi.

    Ensar Camii imamhatibi İsa Utlu tarafından Kur’an-ı kerim okunmasının ardından program, Siirt’teki kuran kursu öğrencileri ve vatandaşlar tarafından daha önce okunan 27 hatim duasının yapılmasıyla sona erdi.

  • Hırsızlar Tarihi Camiyi Talan Etti

    Kastamonu’da 830 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi caminin sancağı, hırsızlar tarafından çalındı.

    Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’nun merkeze bağlı Gölköy köyünde 830 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi Şeyh Ahmet Camisi, kimliği henüz belirlenemeyen hırsızlar tarafından talan edildi. Hırsızlar, caminin camını kırarak içeriye girdi ve Şeyh Ahmet Hazretlerine ait olan duvarda asılı iki adet sancağı çalarak kayıplara karıştılar. Bir süre sonra cemaatin fark ettiği hırsızlık olayında, olay yerine gelen jandarma ekipleri, incelemesinin ardından soruşturma başlattı. Jandarma ekipleri, camiye giren hırsız veya hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.

    Gölköy köyü Muhtarı İsmail Dizdar, tarihi caminin camını kırarak hırsızların içeriye girdiğini belirterek, “Tornavida ile camı açmışlar. Şeyh Ahmet Türbesine ait iki adet duvarda asılı sancak vardı. Hırsızlar, bu sancakları almışlar, üst başlıkları ile birlikte. Sancağın kırılan parçalarını bırakmışlar fakat içerisindeki bez parçalarını alıp gitmişler. Jandarma ekipleri, hırsızların parmak içini tespit etti, inşallah yakın zamanda yakalanmalarını bekliyoruz” dedi.

    Şeyh Ahmet Efendi denilen zatın Gölköy Köyünde yattığını ve caminin de adının bu türbeden aldığını söyleyen Muhtar Dizdar, “Zat, 830 yıl önce Kastamonu’ya gelmiş ve buraya yerleşmiş. O zaman ordu komutanlığı yapmış bir zattır. Bu zat, şeyh unvanını almıştır. Daha sonra burada Tekkeşin adı altında bir aile kurmuş. Şimdi bu aile, bu zatın bırakmış olduğu yerleri hala ekip biçiyor. Ayrıca bizler köylü vatandaş olarak, her dini bayramlarda Arefe günleri bu zatın adına çorba ikram ediyoruz. Çevre köylerinden çok sayıda kişi bu yüzden bu türbeye gelir. Ayrıca türbenin içerisine konulmuş olan üzerinde Kur’an-ı Kerim işlemesi bulunan bezler, iki yıl önce çalınmıştı. Buraları iyi bilen birisi tarafından bu hırsızlık olaylarının yapıldığını düşünüyoruz. Büyük ihtimalle çaldıkları parçaların değerli olduğunu bildikleri için gelip almışlar. Fakat bunların bizlerce manevi değeri vardı. Yüzyıllardır burada bu bezler ve sancaklar korunuyordu. Zatın sancağı olarak biz, bunları saklıyorduk. Maddi değerinden çok manevi değeri bizler için büyük” diye konuştu.