Etiket: Çalıştay

  • ’Milli turboşaft motor’ için çalıştay başladı

    Turboşaft Motor Geliştirme Projesinde yurt içi mevcut imkân ve kabiliyetlerin azami ölçüde kullanılması amacıyla düzenlenen “Turboşaft Motor Alt Sistemleri Çalıştayı’, Eskişehir’de yoğun bir katılım ile başladı.

    Savunma Sanayii Müsteşarlığı himayesinde ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ’nin (TEI) ev sahipliğinde, Erciyes Teknopark, Teknopark İstanbul, Eskişehir Ticaret Odası ve Eskişehir Sanayi Odası’nın destekleriyle iki gün sürecek olan ‘Turboşaft Motor Alt Sistemleri Çalıştayı, Eskişehir’de gerçekleştirilecek. Çalıştay kapsamında, yurt içi mevcut imkân ve kabiliyetlerin azami ölçüde kullanılması amacıyla projenin sistem ve alt sistem gereksinimlerinin yurt içi alt yüklenicilerden tedarik edilmesi için görüşmeler yapılacak. Milli olarak geliştirilecek ve üretilecek olan Turboşaft Motoruna katkı verecek alt yüklenicilerin; proje ile edinecekleri kabiliyetlerin, orta ve uzun vadede Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayiine büyük katkı sağlaması hedefleniyor.

    “Çalıştayın gayesi, her bir sistemi Türkiye’de gerçekleştirmek”

    Programın açılışında konuşan TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Akşit, Türkiye’nin ilk büyük motor projesinde dönüm noktasına geldikleri için çalıştayı topladıklarını belirtti. Mahmut Akşit, “Her konuda Türkiye’de bu işe el verebilecek, destek verebilecek herkesten desteğe ihtiyacımız var. Aksi takdirde ya bunları tek başımıza yapmak zorunda kalacağız, ya da yurt dışından alıp kullanmak zorunda kalacağız. Çünkü bu çalıştayın gayesi, her bir alt sistemimizi, motorun üzerinde çalışacak her bir sistemi Türkiye’nin imkanlarıyla, Türk bilim adamlarının zekalarıyla, sanayicimizin alın teriyle Türkiye’de gerçekleştirmek. O yüzden bu çalıştayın çok önemli olduğuna inanıyorum. Artık yan sanayicimizi bir üst seviyeye çıkarıp sadece talaşlı imalat yapar, saatli iş yapar durumdan, teknoloji üretir, alt sistem üretir, tasarlar, geliştirir hale getirmek istediğimizi söylemiştim. İşte bugün, bu söz verdiğimi yerine getiriyorum. Ciddi olarak kablo olsun, kollektör olsun, başlatma sistemleri olsun, alternatör, pompalar, dişli kutuları yani motorun üzerinde dünya kadar yapılacak iş var. Bunu mümkün olduğu kadar bu salonda bulunan sanayicilerimizin yapmasını istiyoruz” dedi.

    “Hep beraber ülke olarak da dünya birincisi haline geliriz”

    Kendilerinin elini taşın altına koyanlara sonuna kadar destek olacaklarının sözünü veren TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Akşit, “Eğer siz gayret gösterir ve bu alt sistemleri Türkiye’de yapmak için çalışma başlatırsanız, biraz da kendi elinizi taşın altına koyacaksınız, biz de size yardımcı olacağız. Birincisi parayı biz vereceğiz zaten proje kapsamında. İkincisi size destek söz veriyorum. Siz yeterli olgunluğa ulaştığınızda sizin sertifikasyon almanız için en büyük desteği biz vereceğiz. Gerekiyorsa eğitim vereceğiz. Zaten şunu gururla söyleyebilirim, Ekim 2017 itibariyle dünyada en fazla NADCAP onaylı, sertifikalı, özel proses yeteneğe sahip firma TEI’dir. Dünya birincisiyiz bu konuda. Sizlere de yardımcı oluruz. Hep beraber ülke olarak da dünya birincisi haline geliriz İnşallah” ifadelerini kullandı.

    “Ambargolar bizi ürünleri kendimizin yapmasına teşvik ediyor”

    Ülke olarak son dönemlerde ciddi bir ambargo altında olunduğunun altını çizen SSM Müsteşar Yardımcısı Mustafa Şeker ise şunları dile getirdi:

    “Son zamanlarda görüyorsunuz gizli bir ambargo altındayız. Yani pek çok eskiden sahip olmadığımız, izne tabi olamayan ürünlerin bugün ihraç iznini alıyoruz. İhraç izni istenen ürünleri hiç alamıyoruz. Tabi bunun olumsuz yanları var. Biraz projelerimizdeki süreler aksayabiliyor, biraz uzayabiliyor ama olumlu yanı da şu, bunları kendimiz yapmaya gayret ediyoruz ve yapıyoruz da. Yani fazla da zaman harcamıyoruz. Zorlu bir yolculuk açıkçası. Ambargolar bizi teşvik ediyor. Ama burada biraz önce de bahsettiğim gibi yukarıdan aşağı giden bir yapıyla tek tek bütün sorunları çözmemiz gerekiyor. Yani artık biz malzeme seviyesine inmiş durumdayız. Bütün projelerimiz de o detaya kadar inmemiz gerekiyor. Çünkü siz bir şeyi başardığınızda başka bir noktada engel koyuluyor, onu başardığınızda da başka bir noktada engel konuluyor. Başka bir açıdan bakınca da bir şeyleri çözdüğünüzde önünüz açılıyor onu da görüyoruz.”

    İlk oturum katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından sona erdi. Çalıştay, iki gün boyunca basına kapalı olarak devam edecek.

  • Kuşadası Tüllüşahı’nın korunması için çalıştay düzenlendi

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü tarafından, Kuşadası’na özgü endemik bir tür olan ve Aydın Gaşağı olarak da anılan Tüllüşah ile ilgili olarak “Tür Eylem Planı Çalıştayı” yapıldı.

    Kuşadası Güvercinada Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleşen Çalıştayda, Tüllüşah bitkisinin neslinin tükenmekte olduğuna dikkat çekilerek bitkinin korunması amacıyla neler yapılabileceği ele alındı.

    Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Eren, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ve Yüksek Mühendis İstemihan Kahraman’ın konuşmacı olarak yer aldığı Çalıştaya Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdür Yardımcısı Osman Malkoç, Kuşadası İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ataman ve çok sayıda biyoloji uzmanı katıldı.

    Çalıştayın açılışında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdür Yardımcısı Malkoç, Tüllüşah bitkisinin endemik bir bitki türü olduğunu belirterek korunması gerektiğini ifade etti. Malkoç ayrıca Tüllüşah bitkisiyle ilgili özel çalışmaları olan Kuşadası Belediyesi ve EKODOSD yetkililerine teşekkür etti.

    Malkoç’un ardından konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Kayalı ise, Tüllüşah bitkisinin Kuşadası için ciddi bir doğal değer olduğu belirterek “Kuşadası Belediyesi olarak kültürel değerlere olduğu gibi doğal değerlere de sahip çıkmaya çalışıyoruz. Tüllüşah bitkisiyle ilgili EKODOSD ile birlikte ciddi çalışmalarımız oldu. Bu tür değerleri mutlaka gelecek nesillere aktarmalıyız. Umarım bu çalıştay Kuşadası’na özgü bir tür olan Tüllüşah bitkisinin gelecek nesillere aktarılmasına yardımcı olur” dedi.

    Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy ise doğada var olan üstünlükler ile ilgili olarak farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekerek “Sadece ülkemizde yetişen birçok bitki türü var. İlçemiz ve çevresinde yetişen Tüllüşah bitkisi de bunlardan bir tanesi. Bu tür değerleri koruma altına almalıyız. Belediyemiz ve bir kamu kuruluşu gibi çalışan EKODOSD bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Ben ilçemizle özdeşleşmiş Tüllüşah bitkisinin gelecek nesillere ulaşacağına inanıyor bu çalıştayın düzenlenmesini sağlayan tüm kuruluşlara teşekkür ediyorum” dedi.

    Çalıştayın ilk konuşmasını yapan Yüksek Mühendis İstemihan Kahraman, Tüllüşah bitkisinin neslinin tehlike altına girmesinin en önemli nedeninin hızlı kentleşme olduğunu söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın nesli tehlike altında olan 16 bitki türü için eylem planı hazırladığını belirten Kahraman bu bitkilerden birisinin de Tüllüşah olarak da bilinen Aydın Gaşağı olduğunu ifade etti. Kahraman Tüllüşah’ın bu çerçeve dahilinde koruma altında kalacağına dikkat çekti.

    Kahraman’ın ardından konuşan EKODOSD temsilcisi Sürücü, Tüllüşah bitkisinin Kuşadası’nda 25 farklı noktada tespit edildiğini belirterek dernek olarak bitkinin koruma altına alınması için ciddi çalışma içinde olduklarını ifade etti.

    Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren ise biyoloji dünyasındaki adı Rhaponticoides Mykalea olan Tüllüşah’ın biyolojik ve ekolojik özellikleri ile ilgili olarak bir sunum yaptı.

  • Burhaniye’de banka müdürleri çalıştay raporu için bir araya geldi

    Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu (BUBYO), ilçedeki banka müdürlerini ağırladı. Çalıştay raporu için BUBYO Müdürü Doç.Dr.Oğuzhan İlban’ın davetlisi olarak kahvaltı organizasyonunda bir araya gelen, ilçedeki banka müdürlerinden Bülent Aslan, Okan Erdoğan, Işıl Sümer, İsmail Yağcı, Hasan Çelik, Kadir Güngör ve Ayşe Şenay Arslan, daha önce Burhaniye Ticaret Odası ortaklığı ile okulda gerçekleştirilen Bankacılık ve Finans Çalıştayı’nın nihai sonuç raporunu oluşturdu.

    Toplantıda, Körfez bölgesinin finansal potansiyelini belirlemek için yapılan SWOT Analizinin üzerindeki son görüşmeler ve fikir alışverişleri gerçekleştirildi. Burhaniye, Havran, Ayvalık, Edremit (Akçay, Altınoluk) ve Küçükkuyu bölgelerinin güçlü ve zayıf yanları ile bölgelerin önündeki fırsatlar ve tehditler bankacılık sektörü için değerlendirmeye alındı. Toplantının sonunda, bölgelerden elde dilen sonuçlar “Körfez Bölgesi” başlığı altında birleştirilerek nihai sonuç elde edildi. Ortaya çıkan veriler yakın zamanda sonuç raporu olarak basılıp çoğaltılarak paydaşlar ve ilgili kurumlar ile paylaşılacak. Toplantıya başkanlık eden Bubyo Müdürü Doç.Dr. M.Oğuzhan İlban, geleneksel hale gelen banka müdürleri toplantısına bu yıl da devam ettirdiklerini belirterek, “Geçtiğim bahar döneminde gerçekleştirdiğimiz çalıştayın sonuç raporunu tamamlamak için müdürlerimizle tekrar bir araya geldik. Hem okulumuzdaki Bankacılık ve Finans Bölümümüz için hem de bölge bankacılık sektörü için birlikte olumlu çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bugün de çalıştayımızın sonuç bölümünü tamamlayarak birlikte gerçekleştirdiğimiz uzun süreli işbirliklerimizden birisini daha sonuçlandırmaktan memnuniyet duyuyorum. Bankalarımızla daha birçok yeni projede birlikte çalışmak için fikir birliğine vardık. Kendilerine okulumuza vermiş oldukları desteklerden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

  • İklim değişikliğine uyum için çalıştay

    Bursa iklim değişikliğine uyum stratejilerinin geliştirilmesi çalıştayı” gerçekleştirildi.

    İklim değişikliği, küresel ölçekte en büyük çevre sorunlarından birisi olarak kabul edilmekte olup tarım ve gıda, temiz su ve sağlık başta olmak üzere hayatımızın her safhasını etkilemekte, ülkelerin ve kentlerin bu konularda çözüm çabalarını arttırmalarını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda kentlerde belediyeler iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda etkin rol almak almaktadır.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı küresel ölçekte yürütülen iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına 2014 yılında kentteki sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve azaltım tedbirlerinin oluşturulması amacıyla “Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı”nı hazırlayarak başlamış olup, iklim değişikliğine uyum stratejilerinin geliştirmesi ile devam ediyor.

    Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesine de katılım sağlayan Bursa, yerel İklim değişikliği uyum stratejilerinin geliştirilmesi konusunda çalışan ilk kent olarak çalışmalarını katılımcı bir anlayış ile yürütüyor. Bu kapsamda Bursa’nın iklim değişikliğine bağlı oluşan kuraklık, sel, heyelan gibi doğal afetler konusunda direncini arttırmaya yönelik İklim Uyum Stratejilerinin geliştirilmesi amacıyla büyükşehir ve ilçe belediyelerin, kamu kurumlarının, özel sektörün temsilcilerinin katılımıyla Atatürk Kongre Kültür merkezi Seminer 2 Salonunda “Bursa İklim Değişikliğine Uyum Stratejilerinin Geliştirilmesi Çalıştayı” gerçekleştirildi.

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Nalan Fidan, kent ölçeğinde yürütülen iklim değişikliği çalışmalarında öncü olduklarını vurgulayarak, son yıllarda yaşanan aşırı hava olayları nedeniyle can ve mal kayıpları yaşandığını, ürün rekoltelerinin düştüğünü, biyolojik çeşitliliğin bozulduğunu, gıda yetersizliği ve kitlesel göçlerin meydana geldiğini belirtti. Fidan, bu etkilere karşı kentleri dirençli hale getirmek için Yerel İklim Değişikliğine Uyum Stratejilerinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu ifade etti.

    İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü öğretim Üyesi Doç.Dr. Koray Velibeyoğlu ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilgün Görer Tamer ise iklim değişikliğinin etkileri, yerel iklim uyum stratejilerinin önemi ve uluslararası uygulama örnekleri hakkında bilgiler verdi.

    Yüklenici firma uzmanlarından Baha Kuban tarafından çalıştay yöntemine yönelik aktarılan bilgilerin ardından grup çalışmalarına geçildi. Kentsel ısı adası olgusunun olumsuz sonuçları ve çözümler, kent içi dere ve suların ıslahında doğa esaslı iklim uyum çözümleri, Yeşil alanlar, yeşil koridorlar ve biyoçeşitlilik, İklim değişikliği ve halk sağlığı, İklim değişikliğine uyumda yerel yönetimlerin idari örgütlenmesi ve planlama olmak üzere 5 ayrı tematik alanda grup çalışmaları gerçekleştirildi.

  • Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilmesi için çalıştay yapıldı

    Türkiye’nin en önemli doğal mirasları arasında yer alan Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı’da Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilmesi için uzmanlar bir araya geldi.

    Kuşadası Belediyesi, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kuşadası Turizm Fakültesi ve Kuşadası EKODOSD’un birlikte organize ettiği “Milli Parkın, Dilek Yarımadası Bölümünün Sınırlarının Genişletilmesi Çalıştayı” Kuşadası Korumar Hotel’de yapıldı. Çalıştaya, Aydın Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay, Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Müdürü Koray Aşık, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü O.İ. Şube Müdürü Arif Fidandam, Aydın Orman İşletme Müdürü Yusuf Karartı, Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürü Yılmaz Aktkan, Aydın İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu temsilcisi H. Basri Özçakan, Kuşadası Orman İşletme Şefi Volkan Aydın, Kuşadası Ticaret Odası Genel Sekreteri Burhan Sezer, Davutlar Muhtarı Fikret ARICI, Güzelçamlı Muhtarı Mümin Altıntaş, EKOİZ Çevre Şirket Müdürü Murat Doğan ve Güzelçamlı Panionion Kültür ve Yaşam Derneği Süleyman Ethem ÖZ ile çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

    Çalıştayda; Doç. Dr. Aziz Avcı Dilek Yarımadası Amfibi ve Sürüngen Çeşitliliği, Prof. Dr. Hüseyin Cahit Şat Dilek Yarımadası Orman Ekosistemi, Prof. Dr. Ali Çelik Dilek Yarımadası Bitki Çeşitliliği, Doç. Dr. Ortaç Onmuş Dilek Yarımadası Kuş Türleri ve Yaban Hayatı, Prof. Dr. Zeynep Mercangöz Kurşunlu Manastırı, Yrd. Doç. Dr. Tendü Hilal Göktuğ Dilek Yarımadası Taşıma Kapasitesi-Ekoturizm Potansiyeli, Ziyaretçi Yönetimi, Doç. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu Alternatif Turizm Faaliyetleri için Dilek Yarımadası’nın Önemi konularında sunum yaptı. Çalıştayın ilk bölümünde farklı meslek disiplinlerinden uzmanlar, Dilek Yarımadası ve genişletilmesi için önerilen alanların doğal ve kültürel kaynak değerleri ile kendi alanlarıyla ilgili bilgileri aktardı.

    Gün boyu süren Milli Parkın, Dilek Yarımadası Bölümünün Sınırlarının Genişletilmesi Çalıştayının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde ise şu görüşlere yer verildi:

    “Genişletilmesi önerilen alan Milli Park ile ekolojik ve coğrafi açıdan devamlılık arzetmektedir. Genişletilmesi önerilen alan koruma statüsü kazanır ise, ilk defa bir Milli Parkta, üç bitki coğrafyasına ait bitkiler bir arada bulunmuş olacaktır. (Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz Bitki Coğrafyası) Sadece 10-15 kilometrelik bir alan içerisinde, farklı bitki coğrafyası ve bu coğrafyalara özgü fauna türlerini görmek mümkün olacaktır. Genişletilmesi önerilen alan, Dilek Yarımadası’nı, Söke Ovası’ndaki azmaklar vasıtasıyla Bafa Gölü ve Beşparmak Dağları’na bağlaması nedeni ile bütüncül bir ekolojik koridor oluşmasını sağlayacak ve ülkemiz için ilk örneklerden olacaktır. Kurşunlu Manastırı ve çevresindeki arkeolojik değerlerin, genişletilmesi önerilen alan içerisinde kalması nedeniyle tarih ve kültürel mirasımızı zenginleştirecektir. Böylelikle söz konusu kültürel varlıklar, Milli Parkın koruması altına girecektir. Genişletilmesi önerilen alanda özel şahsa ait araziler bulunmamaktadır. Önerilen yerin tamamı ormanlık alandır. Söz konusu önerilen alanın Milli Parka dahil edilmesi ile ülkemizin uluslararası alandaki algısını pozitif yönde etkileyecektir. Bununla birlikte alanda ekoturizm faaliyetlerinin gelişebilmesi için kaynak değerleri artmış olacaktır.

    Yapılan çalıştayın sonuç bildirgesi ilgili kurumlara gönderilecek olup, çalıştayın devamının gerçekleştirilmesi için, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nden talep edilecektir.”