Etiket: ÇALIŞIYOR

  • Düzce Belediyesi ekipleri sahada yoğun çalışıyor

    Düzce Belediyesi yeni yol açma, yol alt yapı sistemleri ve asfaltlama çalışmalarına hızına hız katarak devam ediyor.

    Düzce Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü şehir merkezi ile çevresi arasında alternatif güzergahları geliştirmek ve kısa süre içinde ulaşım ağını dönüştürmek için çalışmalarına devam ediyor. Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay’ın her fırsatta ifade ettiği gibi ‘her mahalle ve her sokakta asfalt olacak, asfaltsız tek bir sokak bırakmayacağız’ anlayışı ile devam eden yatırımlar kapsamında Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı 7 farklı ekibin sahada olması ile kazıma işlemi yapılan yolların asfaltlanması konusunda uygulanan çalışma planına göre; Şehirlerarası Otobüs Terminali ile Beyköy arasındaki yeni güzergahı oluşturacak yol açma çalışmaları 1 ekskavatör, 1 kepçe ve 6 kamyon ile devam ediyor. Ayrıca Karahacımusa Mahallesi yol açma çalışması 1 ekskavatör, 1 kepçe ve 4 kamyon, Arapçiftliği Mahallesi yol açma çalışması 1 ekskavatör, 5 kamyon, Hamidiye Salı Pazarı sokağı ve Koçyazı TOKİ yaya köprüsü asfalt kırığı için 1 kepçe, 1 greyder ve birer kamyonlarla çalışmalar sürdürülüyor. Konuralp Mahallesinde de asfaltlama işlemini sürdüren ekipler, şehir merkezi Şıralık, Yeni Mahalle ve Hamidiye mahallelerinde yapılan asfalt kazıma çalışmaları sonrasında mevsim koşullarına paralel şekilde asfaltlama işlemine devam edecek.

  • Samsun’daki OSB ve küçük sanayi sitelerinde 32 bin kişi çalışıyor

    Samsun Valisi Osman Kaymak, il genelindeki Organize Sanayi Bölgelerinde(OSB) 8 bin 549, küçük sanayi sitelerinde ise 23 bin 495 kişinin istihdam edildiğini söyledi.

    Samsun’da faaliyet gösteren Organize Sanayi Bölgeleri ve küçük sanayi siteleriyle ilgili “Ekonomi Toplantısı” Vali Osman Kaymak’ın başkanlığında “Ortak Akıl, Ortak Payda” sloganıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Vali Kaymak, “İlimiz genelindeki Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösteren 162 işletmede 8 bin 549 çalışan istihdam edilmektedir. 161 hektar üzerine kurulu olan Samsun Merkez OSB’de faaliyet gösteren 76 firmada 6 bin 553 kişi çalışmaktadır. Samsun il genelinde faal bulunan 18 küçük sanayi sitesindeki 8 bin 326 işletmede 23 bin 495 çalışan istihdam edilmekte olup, 5 küçük sanayi sitesinin ise kuruluş çalışmaları devam etmektedir. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu anketi 2017 yılı araştırmasına göre ilk 500 içinde ilimizden 3 firma, ikinci 500 içinde ise 6 firma bulunmaktadır” dedi.

    Samsun’daki OSB ve küçük sanayi sitelerinde toplam 32 bin 44 kişi istihdam ediliyor.

  • Bask’ta ilk 10’a giren Mardinli şef yerel tohumu çoğaltmak için çalışıyor

    Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde ilk 10’a giren Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, kuraklığa karşı yerel buğday tohumlarını tekrar çoğaltarak Mardin’den dünyaya yaymayı hedeflediklerini söyledi.

    Mardinli ve mülteci 224 kadının yer aldığı “Topraktan Tabağa” projesi ile Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir’in ilk 10’a kalarak finalist olmayı başardığı Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nin birincisi belli oldu. İspanya’da yapılan değerlendirme sonucu yarışmayı Avustralyalı şef Jock Zonfırıllo kazandı. Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nin birinciliğinin bu akşam açıklanmasının ardından İhlas Haber Ajansı’na konuşan Ebru Baybara Demir, birinci olamasa da uygulamaya geçen çok büyük bir proje ile kazananın kendileri ve Türkiye olduğunu söyledi. Demir, “Yarışmayı biz kazandık. Her zamanki gibi ve iki yıldır üst üste dünyaya ilham veren 10 şef arasında yer almak büyük bir mutluluk. Öncelikle Türkiye gastronomisi anlamında uluslararası boyutta bu kadar yüksek bir mertebeye ilk kez ulaştı. Özellikle kadınların istihdamı, arkasından yerel tohum. Biz sadece yemek yapmıyoruz, tabağın arkasını doldurmaya çalışıyoruz” dedi.

    Şuanda dünyada gıda kaynaklarının azaldığına ve 200 milyondan fazla insanın göç ederek yer değiştirdiğine dikkat çeken Demir, “Bu sorunların çözümünün bir parçası olarak gastronomiyi, dönüştürmenin bir yolunu gösterdik. Bu anlamda da örnek projelerle anılmak, dünyanın ilgisini Türkiye’ye çekmek, Mardin’in adını Mezopotamya’dan, buğdayın buradan başladığını, mülteci kadınlarla birlikte toprağı iyileştirme projelerini anlatabilmek zaten bu yarışmanın en büyük kazanımlarıydı. Ben mutluyum. Ekibim, yaptığım işler adına, bunları daha da büyütmek adına mutluyum. Yarışmayı biz kazandık. Yine bunu söylemek isterim” diye konuştu.

    Kadın istihdamında hedef 350

    7 ayrı proje ile hedeflerini gerçekleştirmek istediğini kaydeden Demir, “Başka bir proje anlaşmamız var şu anda. Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteci Konseyi, Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütüyle birlikte projelerimizi devam ettiriyoruz. 7 tane devam eden projemiz var. Yerel tohum en büyük projemiz. Burada şu an kadın istihdamını 224’e tamamladık, hedefimiz 350. İlk altı ayda ulaştığımız bir hedef bu. Bunu daha da büyüteceğiz. Bu sadece Türkiye’nin değil, global bir konu, iklim değişikliği, ona bağlı olarak da kuraklık. Biz kuraklığa karşı yerel tohumlarımıza sahip çıkarak 13 bin yıl önce tarımın nasıl buradan başlayıp ve buğday tohumu nasıl dünyaya yayıldıysa biz aynı şekilde bu kadınlarla birlikte başaracağız. Türk kadınlarıyla, Mezopotamya’nın, Anadolu kadınlarıyla birlikte, mülteci kadınlarla birlikte biz bu tohumu tekrardan çoğaltacağız. Ve bir kez daha Güneydoğu’dan, Mezopotamya’dan, Mardin’den dünyaya yayacağız” diye konuştu.

    “Gastronomi Enstitüsü Projesi devam edecek”

    Demir, Gastronomi Enstitüsü Projesi’nin devam edeceğini belirterek, “Amacımız bu projelerimiz tüm hızıyla devam edecek. Derik benim için çok önemli. Zeytin hepimiz için önemli. Bu oradan gelen bir talepti ve benim içimi kıpırdatan bir projeydi. Gastronomi Enstitüsü kurulduktan sonra oraya da mutlaka bir sera yapılması için elimden gelen bütün çabayı göstereceğim ve Derik’teki zeytin ağaçlarını yaşatmak için önemli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Kadınlarla birlikte Derik zeytin ağaçlarını da buğdayı gibi en kısa zamanda çoğaltmak için bu işi yapacağız” dedi.

    Ebru Baybara Demir, geçen sene de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Harran Kaymakamlığı destekli Amazon Kraliçeleri Projesi ile katıldığı Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde 30 ülkeden 110 aday arasında ilk 10’a girerek finale kalan ilk Türk şef olmuştu.

  • Niğde Patates Araştırma Enstitüsü arı gibi çalışıyor

    Niğde Patates Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde yerli çeşit geliştirme çalışmaları kapsamında melezleme çalışmaları aralıksız devam ediyor.

    Enstitüde kurulan özel seralarda birçok patates çeşidi melezleme programına alınarak binlerce melez tohum elde ediliyor. Elde edilen bu melez tohumlardan ise yeni yerli çeşitler elde edilmeye çalışılıyor.

    Parmak patates ve cipslik çeşitleri üzerinde çalışılacak

    Patates Araştırma Enstitü Müdürü Uğur Pırlak; “Yerli çeşit geliştirme çalışmaları kapsamında bu yıl da enstitümüzde kurulan özel seralarda melezleme çalışmalarına başladık. Yani doğada yabancı döllenen bitkilerde arıların yaptığı tozlaşmayı enstitümüzdeki uzmanlarımız patateste kendi elleriyle gerçekleştiriyorlar. Yaptığımız bu çalışmada üreticilerimizin benimsediği, verim unsurları ile kalite özellikleri ön plana çıkan patates çeşitlerini melezleme programlarına alıyoruz. Bu yıl yemeklik çeşitler yanında yüksek verimli sanayilik çeşit geliştirme çalışmalarına daha fazla ağırlık verdik. Özellikle sanayilik çeşit geliştirmek için parmak patates ve cipslik çeşitleri melezleme programına aldık” dedi.

    Patates Genetik Tabanı oluşturuldu

    Patates Araştırma Enstitüsü bünyesinde yapılan ıslah çalışmaları neticesinde 2007-2017 yılları arasında Türkiye açısından bir rekor olan toplam 720.000 adet melez patates tohumu elde ettiklerini belirten Enstitü Müdürü Uğur Pırlak “Elde edilen bu tohumlarla birlikte ‘Patates Genetik Tabanı’ oluşturulmuş ve patates ıslah çalışmalarının sürekliliğini sağlayacak altyapı kurulmuştur. Bunun dışında Enstitümüzde patates üreticilerimizin büyük bir sorunu olan patates siğil hastalığına karşı dayanıklılık gösteren çeşitlerden melezleme çalışmaları yapılarak bu hastalığa dayanıklı yerli çeşit geliştirme çalışmaları da sürdürülmektedir” diye konuştu.

    8 Adet yerli çeşit tescillendi

    Yapılan ıslah çalışmalarıyla birlikte 8 adet tescilli patates çeşitlerinin olduğunu ifade eden Uğur Pırlak 4 adet yerli çeşidin de tescil aşamasında olduğunu söyledi.

    Amaçlarının yerli patates tohumluğunda ihtiyacın yurt içi imkânlarla karşılanmasının olduğunu, yakında özel sektöründe devreye girmesiyle birlikte bunun çok kısa bir zamanda mümkün olacağının altını çizdi.

  • Elektrik direğinin altındaki artezyen kuyuları mazotla çalışıyor

    Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinin başında gelen Aydın’da çiftçiler devletin milyonlarca liralık yatırımına rağmen sulamada elektrik enerjisini kullanamıyor. Elektrik direğinin altında litresi yaklaşık 6 TL olan mazot ile sulama yapmanın çok ağırlarına gittiğini belirten Aydınlı çiftçiler yetkililerden yardım isteyerek sorunlarının bir an önce çözülmesini istediler.

    Edinilen bilgiye göre, Aydın Ovası’nda çiftçilerin artezyen ile yaptıkları sulamada daha tasarruflu olan elektrik enerjisini kullanabilmesi için devlet tarafından Yenipazar Direcik Ovası’na kilometrelerce uzunluğunda elektrik hattı çekildi. O dönem yapılan bu hizmete çok sevinen ve üretim maliyetleri düşeceği için de planlamalar yapan bölge çiftçisi uygulanan prosedür karşısında ne yapacaklarını şaşırdıklarını belirttiler. Yaklaşık 3 yıldır Aydın Yenipazar ovasında her tarlanın başında elektrik enerjisi çekili olmasına rağmen hiçbir çiftçinin uygulanan ağır şartlar nedeniyle elektrik ile sulamaya geçemediği belirtildi.

    İlçeye bağlı Direcik Mahallesi sakinlerinden Mehmet Yılmaz ve Kenan Özocak, yaşadıkları olayın çok garip olduğunu belirterek “Adeta elimiz hamur karnımız aç. Dinamonun üstünde sulama için çekilmiş elektrik hattı var. Hiç kimse bu nimetten faydalanamıyor ancak herkes litresi 6 liraya yaklaşan mazot yakarak tarlasını sulamaya çalışıyor. Bu uygulama sadece çiftçiye değil milli ekonomiye de zarar veriyor” diye konuştu.

    Elektrik hatlarının bölgeye 2 yıl önce çekilip hatta da elektrik verildiğini belirten Mehmet Yılmaz, “Çiftçiler olarak tarlamızdaki artezyenlerde elektrik enerjisinden faydalanmak için elektrik abonesi olmak istedik. Ancak DSİ yetkilileri tarafından önümüze abone olabilmemiz için ilginç şartlar sürüldü. Öncelikle tarlamızdaki dinamo ve elektrik trafosunun konulduğu alanın tapusunu DSİ’ye vermemiz gerektiği söylendi. Bunun yanı sıra her ne kadar artezyen bize ait olsa da DSİ’nin istediği zaman bizim artezyene kullanma hakkına sahip olduğu ancak bu durumda arıza meydana gelse dahi oluşan masrafı bizim ödeyeceğimiz söylendi. Bir türlü işin içinden çıkamadık. Elektrik enerjisinden faydalanmak için yetkililerden yardım bekliyoruz” diye konuştular.