Etiket: Çağını

  • Erzurum sanayi yatırımlarında ‘Altın Çağını’ yaşıyor

    Erzurum sanayi yatırımlarında ‘Altın Çağını’ yaşıyor

    Türkiye’nin önde gelen kış turizm merkezi Erzurum, 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan fabrikalar ile Doğu Anadolu’nun sanayi merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2 etap halinde çalışmaların sürdüğü sanayi bölgesinde 5 bin istihdam sayısı hedefleniyor.

    Tarihi İpekyolu üzerinde bulunması nedeniyle yüzyıllarca önemli ticaret merkezi olan Erzurum, son yıllarda kış turizminde yaptığı atılımı 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle sanayide de yaşıyor. Tekstilden ilaç sanayine kadar birçok firmanın yatırım yapmak için adeta yarıştığı sanayi bölgesinde, 6. bölge teşviklerinden de faydalanılıyor.

    Merkez Yakutiye ilçe sınırlarında 2018 yılında alt yapı çalışmaları tamamlanarak, müteşebbis kabul etmeye başlayan 2. Organize Bölgesi girişimcilerin göz bebeği konumunda. Özellikle önemli teşviklerinden faydalanılıyor olması ve Valilik, Büyükşehir Belediyesi ile Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) gibi kurumlar tarafından yatırımcılara ciddi destekler verilmesi, firmaların tercihinde büyük rol oynuyor.

    İstihdama önemli katkı sağlaması bekleniyor

    Valilik tarafından 2019 yılında hayata geçirilen Tekstilkent Projesi kapsamında 1000 kişi istihdam ediliyor. Yeni yatırımlarla birlikte 5 bin istihdamın hedeflendiği sanayi bölgesinin kentteki işsizlik sorununa da büyük ölçüde çare olması bekleniyor.

    Çalışmalar 2 etap halinde ilerliyor

    İki etap halinde çalışmaların sürdüğü Organize Sanayi bölgesinde 1. etapta bulunan 36 parselden 28’i firmalara tahsis edildi. 60 sanayi parselinin bulunduğunu 2. etapta ise çalışmaların yeni başlamasına rağmen 5 parselin tahsisi şimdiden yapılmış durumda.

    Firmalar için İş Geliştirme Merkezi yapılıyor

    Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün 2. Etapta ortak projelerinden olan İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) bölge için hayati önem taşıyor. 20 atölyeden oluşacak merkezde projeleri olan kişilere 3 yıl süreyle bir atölyenin cüzi bedelle kiralaması yapılacak. 3 yılın sonunda yeterli gelişme sağlayan firmalara Organize Sanayi Bölgesi’nden yer tahsisi yapılarak üretime katılmaları sağlanacak.

    Sanayi bölgesinde ayrıca 2020 öğrenci kapasiteli olarak açılan Özel OSB Bilim Teknik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yatırımcılara kalifiyeli elaman sağlıyor.

  • Milletvekili Aydemir: “Erzurum ulaşımda altın çağını yaşıyor”

    Milletvekili Aydemir: “Erzurum ulaşımda altın çağını yaşıyor”

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Erzurum’un ulaşımda altın çağını yaşadığını kaydederek, “Ovit’le Karadeniz’e açılan Erzurum, Asya’da Çin, Avrupa’da İngiltere’ye tren yolu ulaşımında odak merkezi. Erzurum tarihi İpekyolu’ndaki yönlendirici kimliğine yeniden kavuşuyor” dedi.

    Erzurum’a son 17 yılda 8 milyar TL’ye yakın ulaşım yatırımı yapıldığını, bunun Cumhuriyet tarihi bütününde yapılan ulaşım yatırımları toplamını aşan bir yaklaşım olduğunu kaydeden Milletvekili Aydemir, “Erzurum AK ulaşım yatırımlarıyla Avrupa, Kafkasya ve Asya’ya arasında bir ulaşım köprüsü ve merkezi haline gelmiştir” açıklamasını yaptı.

    Erzurum’u bir deniz şehri konumuna kavuşturan Ovit Tüneli’nin yanı sıra halen Dallıkavak, Kırık, Kop, Çirişli, Pirinkayalar gibi devasa tünel yatırımlarının devam ettiğini belirten Milletvekili Aydemir, Erzurum’da 2003-2018 yılları arasında toplam bölünmüş yol uzunluğunun yüzde 1165 oranında artış gösterdiğini, 547 kilometrelik bir gerçekleşme yaşandığını, bunun bir rekor olduğunu ifade etti.

    Milletvekili Aydemir, Erzurum Ayrımı – İspir; Trabzon- Aşkale; Erzurum – Tortum Ayrımı Oltu- Kars Hududu; Erzurum- Aziziye Ayrımı- Çat- Karlıova-Bingöl , Erzurum-Tekman; Köprüköy-Hınıs Ayrımı, Olur-Ardanuç, Hınıs-Varto Ayrımı-Karaçoban Aktuzla; Kars-Selim -Horasan; Karaurgan-Sarıkamış- Gaziler-Şenkaya Ayrımı;, Horasan-Eleşkirt, Oltu-Göle Ayrımı- Şenkaya Sarıkamış Ayrımı yol çalışmalarının devam ettiğini, 2021 yılına kadar ulaşım ağının güncelleştirileceğini aktardı.

    15.5 kilometre uzunluğunda Erzurum Kentiçi Tramvay Hattı Projesi etüd çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Milletvekili Aydemir, Büyükşehir Belediyesinin kent içi ulaşımı yatırımlarında bir çığır açtığını, Başkan Mehmet Sekmen’e minnettar olduklarını belirtti.

    Gerek tünel ve geçit, gerek bölünmüş yol ve gerekse yeni ulaşım projeleriyle Erzurum’un 2021 yılına kadar 10 milyarlık bir ulaşım yatırımına kavuşacağına işaret eden Milletvekili Aydemir, “Universiade 2011’le Erzurum’u bir dünya kenti haline kavuşturan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Erzurum’un İpekyolu üzerinde bir bayındırlık ve ulaşım merkezi haline gelmesi yolundaki yaklaşım ve kararlılığına Erzurumlular olarak minnettarız” dedi.

    AK Parti Milletvekili Aydemir, Erzurum etabı çalışmaları kapsamında, Erzurum’u teşrif eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’la “Türkiye’de Yolcu Taşımacılığının Erişilebilirliği” projesi; Kırık ve Dallıkavak tünellerine dönük gelişmelere değgin görüş alışverişinde bulundu. Aydemir, ilde gerçekleştirilen Ulaşım ve altyapı yatırım ve çalışmalarına müteşekkir bulunduklarını kaydetti.

    Saha çalışmaları düzeyinde İspir, Pazaryolu ve Maden Köprübaşı’nı ziyaret eden Milletvekili Aydemir, 2 ilçe bazında sosyal ve ekonomik gelişmeleri ele aldı, 2023 vizyonu odağında hayata geçirilecek ilçe bazlı yatırımlar ve kamu hizmetleri konusunda istişarelerde bulundu. İspir ve Pazaryolu’nda coğrafi işaret başvuruları bazında kaydedilen gelişmelerin ele alındığı ziyarette, ‘Marka İlçe Konsepti’ gündem oluşturdu.

    İspir’de AK Parti ilçe Başkanı Fatih Efeoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Milletvekili Aydemir, ilçedeki fiziki yatırımları ele aldı. İspir’in 2023 sürecindeki vizyonunun konuşulduğu istişari toplantıda tespit ve teklifler karşılıklı olarak paylaşıldı. İlçedeki tarımsal gelişmeler gündemin bir diğer konusuydu. AK Parti İspir İlçe Başkanı Fatih Efeoğlu ve AK parti ilçe yöneticileriyle birlikte İspir Belediyesinin konuğu olan Milletvekili Aydemir, başkan Ahmet Coşkun’a hayırlı olsun dileklerini iletti. Aydemir yaptığı paylaşımda, ‘Başkanla ortak düşüncemiz, İspir ilçemizin kesintisiz ve nitelikli yerel hizmeti her daim hak ettiğiydi. Başarı diliyoruz. “ görüşlerine yer verdi.

    İspirli Dadaşların AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, gerçekleştirilen atılım ve yatırımlardan ötürü minnet, saygı ve şükran hislerini aktardıklarını aktaran Milletvekili Aydemir, ilçe esnafıyla buluştu. Esnafla faiz indirimi odağında ekonomik gelişmeler üzerinde sohbet eden Milletvekili Aydemir, “Esnafımızla, AK Partinin güzel ilçemize 17 yılda kazandırdığı eserleri ve çalışmaları ele aldık. Hakşinas hallerine ve bize dönük muhabbetlerine minnettarız” dedi.

    Milletvekili Aydemir ve AK Parti yöneticilerinin İspir sonrası bir diğer ziyaret adresi Maden Köprübaşı oldu. Beldede esnaf ve eşrafla görüşen Milletvekili Aydemir, vatandaşlarla sohbet etti. Maden Köprübaşı ziyareti ardından bir açıklama yapan Aydemir, “Her daim olduğu gibi AK Parti kadrolarına ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a muhabbet zirvelerde. Bu vefa ve sadakat yaklaşımına müteşekkiriz” ifadelerine yer verdi.

    Milletvekili Aydemir ve AK Parti yöneticilerinin bir diğer durağı da Kırık Tüneli Güzergahıydı. Aydemir, Erzurum’u denizle buluşturan Ovit’i çok daha fonksiyonel hale getirecek Kırık Tünelinin ucundaki Köprüköy muhtarıyla görüştü, yol üzerine taleplerini dinleyip değerlendirmeler yaptı. Milletvekili Aydemir, yaptığı paylaşımında, “Nihai tesbiti yine muhtarımız yaptı: Yaparsa AK Parti yapar. Teşekkürler” ifadesini kullandı.

    İspir etabı sonrasında Pazaryolu ilçesinin konuğu olan Milletvekili Aydemir Pazaryolu AK Parti yönetimiyle bir araya geldi. AK Parti ilçe Başkanı Ahmet Kaplan ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Milletvekili Aydemir, “Girdiğimiz her seçimde ilçeler arasında birinci olan bu güzel ilçemizdeki sırrın menbaı “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” anlayışı. Daim olsun inşallah” niyazında bulundu.

  • İl Müftüsü Mehmet Yaman: “Efendimiz asrı saadet çağını gençlerle kurmuştur”

    İl Müftüsü Mehmet Yaman, Peygamber efendimizin doğumunun ‘gençlik’ teması ile kutlanması kararı alındığını söyledi.

    Kırşehir’de Mevlidi Nebi haftası etkinliklerine 8 Sivil Toplum Kuruluşu iştirak edecek.

    Peygamberimizin doğum haftasının magazinsel boyuttan alınarak Peygamber efendimizin hayatının anlatılacağı bir hafta olacağını belirtti.

    Peygamber efendimizin hayatının gençlik temasında anlatılacağını ifade eden Müftü Yaman, “Bizler, maddi ve manevi kazanımlarımızı gençlerimize emanet edeceğiz. Gelecek günlerimizin nasıl olacağını gençlerle göreceğiz. Genç; hazinedir ve güç yetirendir. Gerçekleri çıplak gözle gören bir tavrı var gençlerin. Batıl ve hurafelerle dolu bir düzeni Peygamber efendimiz de gençlerle bertaraf etti”dedi.

    Peygamber Efendimizin etrafında sadece ak sakallılar olmadığını anlatan Müftü Yaman, “Efendimizin çevresinde hep ak sakallılar yoktu. Efendimizin çevresinde 50 yaş ve üzeri kişi sayısı çok fazla değildir. Efendimiz gençlerle bir arada olmuştur. İstikbalde iyi şeyler olacaksa bu durum gençlerin iyi yetişmesi ile mümkündür. Allah’ın dinini Peygamber efendimizin hayatını gençlerin benimsemesi ve hayatının izlerini tatbik etmesi ile mümkündür. Efendimiz asrı saadet çağını gençlerle kurmuştur. Yüreklerini imar etmediğimiz gençlerle imar edilen şehirler de yıkılabilir. Kötü niyetli oluşumların önüne geçmek için niyetlerin salim olması gerekir”diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “Türkiye-Kazakistan ilişkileri altın çağını yaşıyor”

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkiye-Kazakistan ilişkilerine ilişkin, “Her alanda çok büyük atılımlar yapıyoruz, bu güzel ilişkileri bozmak isteyen dahili ve harici güçlere karşı kardeşlik saflarımızı daha da sıkılaştırıp ülkelerimiz, bölgemiz ve insanlık için güvenliğe, barışa, adalete ve refaha katkısı olacak ortak kutlu yürüyüşümüzü devam ettiriyoruz” dedi.

    Kazakistan Cumhurbaşkanlığı televizyonu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu ile genel çerçevede Orta Asya coğrafyası, özelde ise Kazakistan konulu bir mülakat gerçekleştirdi. Topçu, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in yarınki Ankara ziyaretini de değerlendirdi.

    Kazakistan’ı Avrasya’nın kalbi olduğunu belirten Yalçın Topçu, “Dünyanın dokuzuncu büyük toprağına sahip ata yurdumuz Kazakistan, Türk dünyasının güvenlik şemsiyesidir. Kazakistan jeopolitik ve stratejik olarak 1991’den bu yana çok önemlidir. Kazakistan, sadece Avrupa ile Çin arasında değil, doğudan batıya ve kuzeyden güneye doğru ana geçiş yolu olması ile doğal bir kavşak olup, kıtalararası bağlantıda kilit bir ülkedir. Kazakistan Avrasya’nın kalbidir, merkezidir. Kazakistan, Avrasya’nın kalbi olmanın sorumluluğunu derinden hissetmektedir. Zira bu kalp teklediğinde, coğrafyanın ölümü ya da en azından hastalıklı bir yapıya sürüklenmesi kaçınılmazdır. Bundan dolayı Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, sadece Kazakistan’ı öncelikli kılan bir politika izlememektedir” şeklinde konuştu.

    “Tüm Türk dünyasının aksakalı Nursultan Nazarbayev”

    Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in dünya siyasetine yön veren hamlelerine değinen Topçu, “Kazakistan’ın önemini bilen Türk dünyasının aksakalı Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, sadece Kazakistan’ı öncelikli kılan bir politika izlememektedir. Bu nedenledir ki Sayın Nazarbayev bölgede ve dünyada barışı teşvik eden yapıcı bir dış politika izliyor ve arabuluculuk rolü üstleniyor. Tüm taraflarca kendisine duyulan saygı, güven, ‘aksakal’ kişiliği bu konuda hiç kuşkusuz oldukça önemli bir yere sahiptir. Türkiye-Rusya arasındaki uçak krizinin sonlandırılmasında ve Suriye krizinin çözümünde önemli bir katkı olarak kabul edilen Astana Süreci’nde tüm tarafların mutabık kaldığı, sözü dinlenen bir liderdir” dedi.

    “Nazarbayev’in Türk Keneşi’ndeki önerileri takdire şayandır”

    Nazarbayev’in dünya barışı için üstlendiği sorumlulukların yanında Türk devletlerinin birlikte hareket etmesi için gösterdiği hassasiyete de değinen Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Türk Devlet Başkanları Zirveleri’nin tümüne katılan tek lider Sayın Nazarbayev’dir. Kazakistan’ın en kalabalık ilinin adının ‘Türkistan’ olarak değiştirilmesi bile onun bu konudaki büyüklüğünü gösterir. Türk Dünyasında birlik arayışlarına yönelik çabaları ve bu konuda ‘Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ veya ‘Türk Keneşi’ olarak adlandırılan yapının 3 Eylül 2018 tarihinde Kırgızistan’da gerçekleşen 6. Zirvesi’nde de ortaya koyduğu yapıcı öneriler dikkate şayandır. Üye devletler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri derinleştirmenin önemini vurgulayan Aksakalımız, Hazar Anlaşması sonucu ortaya çıkan yeni statüden Türk Konseyi ülkelerinin de istifade etmesi gerektiğine değinmiştir. Bu çağrı, Hazar’a kıyıdaş 5 ülkeden 3’ünü oluşturan Türkmenistan, Azerbaycan ve Kazakistan kadar, bir Hazar havzası ülkesi olan Türkiye açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Sayın Nazarbayev’in bu önerisi bile onun ne kadar derin bir stratejik düşünceye ve öngörüye sahip bir lider olduğunu göstermektedir.”

    “Nazarbayev ve Erdoğan sayesinde ilişkilerimiz altın çağını yaşıyor”

    Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin son dönemde yükselen seyrini iki ülkenin liderleri arasındaki muhabbete bağlayan Yalçın Topçu, “Nursultan Nazarbayev’in üstün liderliği ve ileri görüşlülüğü sayesinde aramızdaki mesafeler son bulmuş, ilişkilerimiz bağlamında, hamdolsun, çok ciddi atılımlar sağlanmıştır. Aynı zamanda, milletin ve ümmetin adamı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da özel ve içten çabalarıyla ilişkilerimiz adeta altın çağını yaşıyor ve giderek daha yüksek seviyelere ulaşıyor. Her alanda çok büyük atılımlar yapıyoruz, bu güzel ilişkileri bozmak isteyen dâhili ve harici güçlere karşı kardeşlik saflarımızı daha da sıkılaştırıp ülkelerimiz, bölgemiz ve insanlık için güvenliğe, barışa, adalete ve refaha katkısı olacak ortak kutlu yürüyüşümüzü devam ettiriyoruz” diye konuştu.

    “Uzaktaki kardeşlerin ülkesi Türkiye”

    Son olarak iki ülke arasında her kademede karşılıklı ziyaretlerin önemini vurgulayan Topçu, “Türk dünyasını hedef alan tehdit ve risklerin bertaraf edilmesi, fırsatların daha etkin değerlendirilmesi açısından Türkiye-Kazakistan ilişkileri ve karşılıklı ziyaretlerimiz büyük önem arz etmektedir. Kardeş ülke, ata yurdumuz Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı ve tüm Türk dünyasının Aksakal’ı Sayın Nursultan Nazarbayev’in bu günlerde ülkemize gelmesinden Türk halkı derin bir memnuniyet duymaktadır. Bu ziyaretler iki kardeş millet arasında, STK’larımız ve işadamlarımız tarafından da daha sık yapılmalıdır. Ben de bir sivil toplum kuruluşu olan Yerli Düşünce Derneği’nin Onursal Başkanı olarak, 29 Ekimde Türk Filmleri Haftası münasebetiyle ata topraklarımızda, Almatı’da olacağımızı memnuniyetle bildiriyorum. Sayın Aksakalımıza atamız Mağcan Cumabay’ın ifadesi ile uzaktaki Kardeşlerinin ülkesine ‘hoş geldin’ diyor; sağlıklı, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum” açıklamasında bulundu.

  • Akseki’de kuru çiçek sektörü yeniden altın çağını yaşamaya başladı

    Çiçek tasarımcısı Zeynel Özmen, özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük illerde kuru çiçekler ile yapılan aranjmanlar ve tasarımların iç mimaride ve dekorasyonda kendine büyük yerler edindiğini söyledi.

    28 yıldır çiçeklerin dünyasında iştigal ettiğini ve İstanbul’da çiçek tasarımcılığı yaptığını belirten Özmen, “Kuru çiçekler Toroslar’da Antalya’nın Akseki ilçesi Cevizli Mahallesi’nde doğal ortamda yetişen çok önemli bir varyeteleridir. Türkiye’de özellikle Orta Toroslar ve Akseki yöresi flora itibarı ile kuru çiçeğin çok yoğun özel varyetelerinin doğada üretildiği bir lokasyonudur. Yaklaşık bundan 35 yıl önce bu işin piri olarak bildiğimiz Cevizli Mahallesi’nde rahmetli Aşık Hasan lakaplı Hasan Özdoğan kuru çiçeğin piri ve Türk çiçek sektörüne kuru çiçekleri armağan eden isim olarak literatüre geçmiştir” dedi.

    Kuru çiçeğin Türkiye’de 30 yıl önce son 10 yıla kadar çok yoğun bir şekilde kullanıldığını anlatan Özmen, şöyle devam etti:

    “Bir süre sonra bu konuyla ilgili arkadaşlarımızın, büyüklerimizin azalması vesilesi ile biraz duraklama dönemine girdi. Özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük illerimizde kuru çiçekler ile yapılan aranjmanlar ve tasarımlar iç mimaride ve dekorasyonda kendine büyük yerler edindi. Duraklama dönemine girdiği andan itibaren de Türkiye’deki çiçekçiler bu ihtiyaçlarını başta Hollanda ve İspanya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden ithalatlar yaparak gidermeye çalıştı ve son 5 yıldır da kuru çiçekler yeniden popüler hale geldi. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de daha sonra Türkiye’nin bütün büyük illerinde gerek iç mimaride dekorasyona olan katkısı, gerekse son dönemde popüler olan gelin buketlerinde kullanılarak kendine tekrar yer bulmaya başladı. Bizim yöremizde özellikle Cevizli bölgesi, rahmetli Aşık Hasan’dan sonra Cav Cav Mustafa lakaplı Mustafa Özdoğan, Mesut Özdemir ve Vehbi Özdemir vesilesi ile tekrar altın çağını yaşamaya başladı. Ülkemiz maalesef bütün konularda olduğu gibi özellikle çiçek sektöründe kesme çiçekte üretimin azalması, yeterli varyetede üretim yapılamaması bizi dışa bağımlı hale getirdi. Bu kuru çiçekte de maalesef böyle. Fakat son yıllarda Cevizlide Mesut ve Vehbi Özdemir’in gayretleri ile kuru çiçek tekrar altın çağını yaşamaya başladı diyebiliriz. Çünkü bir ürünün satılabilmesi için öncelikle standardının sağlanması, sonra nitelikli boya teknikleri ile ürünün rengarenk hale getirilmesi biz çiçek tasarımcılarının ürünü daha yoğun kullanmasına sebebiyet veriyor. Son 5 yıldır Cevizli’de olan bu gayret Anadolu’nun bütün illerine yayıldı ve Cevizli bu konuda yeniden öncülük yaparak kuru çiçeği tekrar Türk çiçekçilerinin tasarrufatına sundu. Biz de İstanbul’da Cevizli’de üretilen, boyanan, paketlenen ve standart ambalajlarda bizim tasarrufatımıza sunulan bu güzel kuru çiçekleri kullanarak gerek tasarımlarımızda, gerek iç mimarideki projelerimizde kullanmaya başladık ve her geçen gün buradaki kuru çiçeklerin kalitesi ve varyetesi artarak devam ediyor. İnanıyorum ki bu gayret devam ettiği müddetçe dışa bağımlılığımız azalacak ve yeni yeni varyeteler inşallah keşfederek hatta yurt dışından getireceğimiz tohumları kendi floramıza ekerek bu işi büyük bir sektör haline getirme konusunda hep beraber el birliği ile gayret içerisinde olacağız. Dolayısı ile ben 28 yıldır Türk çiçek sektöründe tasarımcı ve pazarlamacı olarak faaliyet gösteren bir birey olarak memleketimde kuru çiçeğin tekrar popüler hale gelmesi ve büyük bir disiplin ve gayretle yeniden Türk çiçekçilerinin tasarrufatına sunulmasını çok büyük bir taktir ve beğeni ile karşılıyorum. Ümit ediyorum bundan sonraki hedef iç piyasanın ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra boyada ve ambalajda daha ileriye giderek Avrupa pazarına bu ürünlerimizi inşallah tır bazında pazarlayarak satarak ülke ekonomimize katkıda bulunmaya çalışacağız.”

    Akseki’nin Cevizli Mahallesi’nde kuru çiçek işi yapan Vehbi Özdemir ise, kuru çiçeğin ilk olarak Cevizli’de doğduğunu, ilk çıkış yerinin Cevizli olduğunu söyledi. 1986-1987 yıllarında rahmetli olan Aşık Hasan lakaplı Hasan Özdoğan isimli kişinin kuru çiçekçiliği başlattığını anlatan Özdemir, “Onun arkasından babam Mesut Özdemir kuru çiçekçiliğe devam etti. 2004 yılına kadar kuru çiçek Türkiye genelinde çok büyük sektördü. Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesine Cevizli’den kuru çiçek gönderiyorduk. 2004 yılında Çin’den yapay çiçeklerin ithal edilmesinden sonra 17 yıl süre ile tamamen bitmişti. 2 yıldır tekrardan kuru çiçek işine başladık. Şu anda Türkiye’nin ve dünyada birçok ülkeye kuru çiçek göndermeye başladık.”

    Kuru çiçekleri Akseki ve çevresinden topladıklarını anlatan Özdemir, “Yaklaşık olarak Toroslar’dan topladığımız 30 çeşit ürünümüz var. Bunlar 4 aşamalı işlemden geçiyor. Toplama, kurutma, boyama ve paketleme işlemini gerçekleştiriyoruz. Başta İstanbul olmak üzere birçok illere ve Avrupa’nın birçok ülkesine gönderiyoruz. Bu işten Cevizli’de en az 15 aile ekmek parası kazanıyor. Şu anda kuru çiçek yeniden sektör haline geldi. Hem Cevizli, hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Bu ürünlerin 5-6 civarında kuru çiçeği kendimiz ekip yetiştiriyoruz. Kendimiz üretim yapıyoruz.”