Etiket: Çadırda

  • (Özel Haber) Çadırda Kaçak Tavuk Kesimine Jandarma Baskını

    Çekmeköy’de bir çadırın içinde kaçak ve sağlıksız koşullarda tavuk kesimi yapan şüpheliler jandarmanın operasyonuyla yakalandı. Tüyler ürperten görüntülerin ortaya çıktığı baskında, İstanbul’da vatandaşa satılmak üzere yüzlerce tavuğun sağlıksız koşullarda kesildiği ortaya çıktı.

    Edinilen bilgilere göre, Çekmeköy Koçullu Mahallesi’nde bir çadırın içinde kaçak tavuk kesimi yapıldığı ihbarı üzerine jandarma ekipleri harekete geçti. Sağlıksız koşullarda tavuk kesimi yapılan çadıra düzenlenen baskında şüpheliler suç üstü yakalandı. Tüyler ürperten görüntülerin ortaya çıktığı baskında, İstanbul’da vatandaşa satılmak üzere yüzlerce tavuğun sağlıksız koşullarda kesildiği ortaya çıktı. Baskında E. K. gözaltına alındı. Kesimi yaptığı öğrenilen şüpheliyi ise yakalamak için jandarma ekipleri çalışma başlattı.

    Jandarma ekiplerinin incelemelerinin ardından Çekmeköy Belediyesi ekiplerinin, tavuk kesimi yapılan çadırı yıkması bekleniyor.

  • Suriyeli Değil Aydınlı Ailenin Naylon Çadırda Dram Dolu Yaşam Mücadelesi

    Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin bir şekilde sahip çıkıldığı Türkiye’de ülke vatandaşı bazı ailelerin yaşam koşulları görenlerin yüreklerini dağlıyor. Aydın’da 4 çocuğu ve ekmek teknesi bir atı ile çadırda yaşayan Şaşkın Ailesi’nin dram dolu yaşam mücadelesi görenleri şaşırtıyor. Havaların soğuması ile birlikte çok zorda olan ailenin yetkililerden tek isteği sıcak bir yuva çocukların ödevlerini elektrik lambası altında yapabilmesi.

    Aydın Ata Mahallesi Toptan Gıdacılar Çarşısı yakınlarında bulunan su kanalının yanında kurulu naylon çadırda yaşayan Ali-Yurdagül Şaşkın Çifti’nin yaşam mücadelesi görenlerin yüreğini dağlıyor. Temin ettikleri naylonlar ve çöpten topladıkları karton kutulardan yaptıkları bir çadırda yaşayan 6 kişilik Şaşkın Ailesi, Aydın’da elektrik ve suya hasret hayat mücadelesi veriyorlar. Biri özürlü 4 çocuğunu okutabilmek için Ali-Yurdagül Şaşkın çifti Küheylan ismini verdikleri atları çöplerden geri dönüşüm maddesi toplayarak ekmek parası kazanmaya çalışıyor. Bir yandan karın doyurmaya çalışan diğer yandan da çocuklarını okutan Türk vatandaşı Aydınlı Aile, Suriyeli sığınmacılardan daha zor şartlarda yaşıyor.

    “HAVALARIN SOĞUMASI İLE VİCDANLAR BUZ TUTMASINDAN KORKUYORLAR”

    Çocukları okula gitmesine rağmen hiçbir yetkilinin ilgilenmediği Şaşkın Ailesi’nin en büyük korkusu sadece havaların soğuması değil havalarla birlikte vicdanların buz tutması… Naylon çadırda yaşayıp cami çeşmelerinden doldurup geldiği su ile yemek, içme ve temizlik suyunu karşılayan, çevre sakinlerinin yardımı ile şarj ettirdiği akü ile de aydınlatma ihtiyacını karşılayan Yurdagül Şaşkın, özellikle kışın yaşam koşullarının çok zor olduğunu belirterek yetkililerden tek isteğinin sıcak bir yuva ve çocuklarının elektrik lambası altında ders çalışması olduğunu söyledi.

    Çocuklarını okutmak için ne gerekiyorsa yapmaya çalıştığını belirten Baba Ali Şaşkın ise, zor bir hayat yaşadıklarını belirterek yetkililerden yardım istedi.

  • Sığınmacı Ailelerin Çadırda Yaşam Mücadelesi

    Van’da, kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma çadırda kalan Suriyeli aileler, soğuk ve hastalıkla mücadele ediyor. Yaklaşık 3 ay önce ülkelerindeki savaş nedeniyle Van’a gelip Akköprü mahallesinde kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli aileler, kendilerine uzanacak yardım eli bekliyor. Kış mevsimi nedeniyle kar ve soğuğa karşı mücadele veren aileler, bir yandan hastalıklarla boğuşuyor. Suyu olmadığı için kar kütlelerini sobanın üzerindeki tencere içerisinde eritmeye çalışan aileler, oluşan su ile çocuklarına çorba pişirmeye çalışıyor. Maddi imkansızlık nedeniyle kaldıkları çadırın soğuk ve sağlıksız olduğunu belirten Muhammet Yasin isimli sığınmacı, 3 ay önce Van’a geldiğini ve 8 nüfusuyla çadırda kaldığını söyledi. İki çocuğunun hasta olduğunu ve sürekli hastaneye götürmek zorunda kaldığını ifade eden Yasin, “Benim 8 nüfusum var. İki çocuğum hasta. Onlara ilaç alacak param yok, yetkililerden yardım istiyoruz” dedi.

    Kardeşiyle birlikte Kobani (Ayn-el Arap)’den 3 ay önce Van’a geldiklerini ifade eden Fadıl Yasin ise, “Benim kardeşimin 8 nüfusu var. İkimiz ayrı çadırlarda kalıyoruz. Mahalle sakinlerinin verdiği yiyecekle geçimimizi sağlıyoruz. Belediyeden ve diğer yetkililerden yardım istiyoruz. Lütfen bize yardım edin” ifadelerini kullandı.

    Yaklaşık 4 ay önce Suriye’den Van’a geldiğini dile getiren Samiye Selim isimli göçmen ise, “4 nüfusum var. Ben kalbimden rahatsızım. Ameliyat olmam gerekiyor. Ancak hiç durumumuz yok. Yetkililerden yardım istiyorum” şeklinde konuştu.

    Öte yandan, çorba pişirmek üzere sobanın üstündeki tencereye kar konulması, ailenin yaşadığı dramı gözler önüne seriyor.

  • Kıl Çadırda Yöresel Lezzet

    Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti girişine kurdukları kıl çadırda yöresel ürünlerin ziyaretçilere sunulduğunu söyledi.

    Samsun’u bir dünya markası yapmak için Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın kararlı olduğunu belirten Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, “Bunun için Samsunumuzun sahip olduğu tüm tarihi, turisttik öğeleri ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. Turizm denince, turizmin sadece görsel amaçlı değil, yemesini, içmesini, ulaşımını her birinin düşünülmesi gerekiyor. Son yıllarda yapılan otel tesisleri ile konaklama tesisleri ile Samsun büyük ölçüde bu sorununu çözdü. Artık kentimizde 5-6 yıldızlı, 7 yıldızlı sayılabilecek otel zincirleri var” dedi.

    Kuş Cenneti’nin Samsun’a bir dünya mirası olduğunun altını çizen Yurt, “Bunun dünya turizmine kazandırılması için canla başla çalışıyoruz. Başkanımız, valimiz burayı çok önemsiyorlar. Burada öncelikle ulaşım problemini halletmeye yönelik çalışmaları başlattık. Hızlı bir şekilde bu ulaşımın konforlu hale gelmesine yönelik çalışmalarımız çok hızlı bir şekilde sürüyor. İnsanları oraya götürdünüz ama onları bir oturup da çay molası verebilecekleri, bir aperatif yiyeceklerle yorgunluğunu giderebilecekleri mekanlara da ihtiyaç vardı. Bunun için bu Ramsar sahasının ve su basar ormanlarının hemen başlangıcında Büyükşehir Belediyemiz burada bir kıl çadır yaptı. Bu çadır adından da anlaşılacağı üzere Yörükler hudutları dahilindedir. Orada oturma düzeni ile yöresel ürünlerini kullanarak hazırlanan gözlemesi, ayranı, sabah kahvaltısı hizmetlerinin bu çadırda verilmesi düşüncesi ile böyle bir düzenleme yaptık” diye konuştu.

    TAMAMEN OTANTİK

    Kıl çadırda yapılan yiyeceklerin tamamen yöresel ürünlerden oluştuğunu ifade eden Yurt, “O yörede yaşayan insanların ürettiği ürünler var. Biz de orada bu ürünlerin sunumunu gerçekleştiriyoruz. Buradaki kıl çadırı sezonluktur. 15 Mayıs’ta açılacak ve 15 Kasım gibi de kapatılacak. Ama bu tarihler arası tüm insanlarımızı hem Kuş Cenneti’ni görmeleri hem de yöresel ürünleri orada tatmaları için oralara bekliyoruz. Orası çok otantik bir bölge oldu. Her tarafı yemyeşil, ağaçlık ve çok güzel bir tabiat harikası içerisinde oldu. Oradaki doğa ile uyumlu ayrıca orada suni olan hiçbir şey yok. Her şeyi ile doğal malzemelerden oluşturulmuş bir çadır ve oturma düzeni orada oluşturduk. Tüm Samsunluları oraların güzelliğini görmeleri, o tatları, o lezzetleri tatmalarını da istiyoruz. Şehrin sıkıcı hayatından, egzoz gazlarından, trafik gürültüsünden usanan insanların orada birkaç saatini orada harcaması ile dinlenebilecekleri bir ortam olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Keçi kılından dokunmuş parçalarla kurulan Yörükler Mahallesi’ndeki 100 metrekarelik çadırda yöre halkından 2 kişi çalışıyor ve yöresel kabaklı gözleme, manda ürünleri ve kahvaltılık malzeme bulunuyor.

  • Çadırda Bülbül Sevgisi

    Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi Süleyman Şah konaklama tesislerinde yaşayan bir mülteci, Suriye’deki bülbül sevgisini Türkiye’deki çadır kentte yaşatıyor.

    Ülkelerinde çıkan iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan ve Akçakale Süleyman Şah konaklama tesislerinde barınan Suriyeli mültecilerden çoğu sanat ve mesleklerini icra ederken, bazıları ise farklı hobilerini çadır kentte devam ettiriyor. İdlipli Münir Şimaliy. küçüklüğünden beri bülbül bakıyor. Çadırda olmasına rağmen yaklaşık 100 adet bülbül besleyen Şimaliy, bülbülleri satarak diğerlerinin masraflarını karşılıyor.

    Daha önce yaşadığı Suriye’nin Halep kentinde de bülbül beslediğini anlatan Şimaliy, “Ben Halep’te iken de bülbüllerle uğraşıyordum. Üç yıldır çadır kentte bulunmaktayım. Öncelikle çadır kentte bu işi bir iki çiftle başladım. Daha sonra çoğaltmaya başladı.Sonra çadırımın bir kısmını bülbüllere tahsis ettim. Bülbüllerin günlük ihtiyaçlarını gideriyorum. Aslında ben bülbüllerin seslerini beğeniyorum. Tabi sadece seslerini değil,şekillerini ve duruşlarını seviyorum. Günlük olarak onları güneşe çıkarıyorum, bakımlarını yapıyorum ve tek tek ilgilenmeye çalışıyorum. Hastalanınca onlara gereken vitamin haplarını hazırlıyorum. Tabi bir iki çiftle başladım ama çoğalınca çadır kentte herkes bunu duydu. Merakı olanlar gelip bakmaya satın almaya başladılar. Derken bu işin ticaretini yapmaya başladım. İsteyenlere buradan bülbül satıyor, takas yapıyor ve satış işini yapıyorum. İnsanlar çadır kentte bülbül sesiyle uyanmak ve günlerine huzurlu başlamak istiyorlar. Bu vesileyle çadır kentte bülbül satışları arttı” dedi.

    Çadırını ikiye bölüp, bir kısmını çocuklarına, bir kısmını da bülbüllere ayıran Münir Şimaliy, bülbüllerle günlerinin gayet mutlu geçtiğini dile getirdi.