Etiket: Buluştu

  • Bakan Avcı Avukatlarla Buluştu

    Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir’de gerçekleşen kahvaltıda avukatlarla buluştu.

    Seçim çalışmalarını yürüten Bakan Avcı, avukatlarla kahvaltılı programda bir araya geldi. Bakan Avcı, avukatlarla seçim çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulundu. Basın mensuplarının toplantı girişinde kısa bir görüntü almasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

  • Cumhuriyet Kadınları Kahvaltıda Buluştu

    Cumhuriyet Haftası dolayısıyla Cumhuriyet Kadınları Urla Şubesi Aren Beach Club’ta kahvaltı düzenledi. Yoğun katılımın olduğu kahvaltıya CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan, sunuculuğunu tiyatrocu Utku Erişik’in gerçekleştirdiği programın açılış konuşmasını Cumhuriyet Kadınları Urla Şubesi Başkanı Münevver Saygı yaptı. Daha özgür daha güzel bir Türkiye için mücadele edeceklerini belirten Saygı; “Bilhassa Atamızın bize sağladığı Cumhuriyet’in nimetlerinden yararlanan siz kadınlara düşüyor. Siz Cumhuriyetinize sahip çıkacaksınız. Mücadele edeceğiz çünkü bu dönem biterse baskılı dönem gelirse en çok ezilen en çok horlanan, eve kapatılmak istenen siz kadınlar olacaksınız. Onun için torunlarınıza, çocuklarınıza ve yakınlarınıza Cumhuriyet’in değerlerini Atatürk’ün bize bıraktığı mirası anlatın. Anlatın ki onlar da haklarına sahip çıksınlar” diye konuştu.

  • Ak Parti Milletvekili Adayı Sezen, Stk Temsilcileriyle Buluştu

    EDİRNE (İHA) – AK Parti Edirne 1. sıra milletvekili adayı Rafet Sezen, seçim çalışmaları kapsamında sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi.

    AK Parti Edirne İl Başkanı Yasemin Meral ile partinin 1. sıra milletvekili adayı Rafet Sezen’in katıldığı toplantıda STK temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunuldu. AK Parti İl Başkanı Yasemin Meral, “Biz de istedik ki toplumun nabzını görelim, sivil toplum kuruluş örgütlerinin hükümetin politikalarının oluşmasında hem topluma yol göstermede önemli bir vazifesi olduğunu biliyoruz. 1 Kasım seçimlerine çok az bir süre kaldı, Türkiye’de istikrar için tek partili hükümet bizim en büyük arzumuz. AK Parti olarak tek başına iktidar olmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

    “ORTAK AKILLA BİRLİKTE HAREKET EDECEĞİZ”

    Rafet Sezen de, milletvekili olduğu takdirde bu birlikteliğin daha geniş bir çerçevede Edirne’de siyasi ayrım gözetmeksizin çalışacağını söyledi. Sezen, “Yapacaklarımızı öncelik sırasına göre neler yapılmalı bu konuda ortak aklı oluşturarak birlikte hareket etme düşüncesinden yola çıkarak ben milletvekili seçilirsem söz veriyorum. Birçok projemiz var, bunların başında hızlı tren geliyor. Onun dışında havaalanı projemiz, Hamzadere ve Çakmak projelerimiz var. Partime gelen hiçbir insandan ayrım yapmadım” şeklinde konuştu.

    “KALİFİYELİ ELEMAN KONUSUNDA ANORMAL BİR TALEP VAR”

    Edirne’de kalifiyeli işsizliğin olmadığını dile getiren Sezen, “İşçiye ihtiyaç var, kalifiyeli eleman konusunda anormal bir talep var. Üniversite kariyeri yapmış çocuklarımıza iş var mı? Bu konuda da sıkıntı var, o nedenle Edirne’de seçimden sonra oturup hepimiz derdimizi, sıkıntımızı ortaya koyarak bir çözüm yolu bulmamız lazım. Edirne, KOBİ anlamında en az proje üreten bir il, bu konuda hepimizin üzerine bir görev düşüyor. AK Parti inşallah tek başına iktidar olur ve birçok sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Çeltik fiyatları aşağı doğru düşüyor. Sanayicimizde aklı olarak, piyasaya girip ürün almaya korkuyor. Çünkü 1 Kasım’dan sonra nasıl bir tablo ortaya çıkacak bilmiyor. Parayı karanlığa atmak istemiyor. Uzunköprü’de kömürcülerin derdini dinledim. Çok büyük bir sıkıntı var,5 bin çalıştığı yerde şu an 100 civarında bir istihdam var. Birçok arkadaşımız ocaklarını kapatma yönünde, karar almak istemiyorlar” ifadelerini kullandı.

    “SULAMA PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLMELİ”

    Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk ise, “Yapılması gereken konulardan bir tanesi, arazi toplulaştırmalarının hızlı bir şekilde yapılması bu tarımın sürdürebilir olması, verimin artması bakımından çok önemli bir konu. Bölge bu çalışmalar devam ediyor. Bölgemizde birçok sulama projeleri var. Bu projelerinin bir an önce hayata geçmesi ürün dokusunu geliştirecektir” şeklinde konuştu.

    “SEZEN’İ, ŞEHRİMİZ ADINA BİR KAZANIM OLARAK GÖRÜYORUM”

    Edirne’nin ve Türkiye’nin ticari kısmında olduklarını belirten ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt da, “Dolayısıyla milletvekili adayının şehrimizden bir sivil toplum kuruluşunun başı olarak büyük ticarethane gibi gördüğümüz için Trakya Birliği de böyle bir arkadaşımızın milletvekili olması şehrimiz adına bir kazanım olarak görüyorum. Şehrimizin ekonomisinin hareketlenmesi için yapılması gerekenleri Rafet Başkan en az benim kadar biliyor” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantepte Gençlerle Buluştu

    GAZİANTEP (İHA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm Türk, Kürt kardeşlerimin şu son saldırılara bakarak, terör örgütünün asıl hedefinin, taşeronluk ve tetikçilik olduğunu görmelerini, artık bölge halkının rahatsızlığını ve tepkisini daha gür seda ile ortaya koymalarını bekliyorum” dedi.

    Gaziantep’te programlarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile birlikte Türkiye Gençlik Vakfı tarafından Karataş Kapalı Spor salonunda düzenlenen Gençlik Buluşması’na katıldı. Yoğun katılımın olduğu salondaki gençler sık sık ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’, ‘işte ordu, işte komutan’, ‘Recep Tayyip Erdoğan’, ‘Müslüman uyuma liderine sahip çık’, ‘büyük reis’ sloganları atıldı.

    Soğuk algınlığı nedeniyle rahatsızlığı bulunan Erdoğan, salondaki gençler tarafından coşkuyla karşılandı. Erdoğan, yol boyunca araçtan hediye dağıttı. Salondakilere çiçek dağıttı. Salondakiler de cep telefonlarının ışıklarını açarak, görsel şov yaptığı programda tekbir sesleri yükseldi. Malezya’da tertip edilen Kuran-ı Kerim yarışmasında dünya dördüncüsü olan İbrahim Büyük’ün Kur’an-ı Kerim tilavetinin Kardeşlik ortak sevda sunumu yapıldı.

    “BİZ RÜKUDA EĞİLİRİZ”

    Ardından kürsüye “Dik dur eğilme” sloganı ile çıkan Erdoğan, “Bize eğilmek yaraşır mı? Asla, Biz sadece rükuda eğiliriz. Bunun dışında asla. Biz sadece ve sadece Allah’ın önünde eğiliriz. Başka kimsenin asla. Ben karşımdaki gençliği, kula kul olmayan hakka kul olan gençlik olarak görüyorum. Sizleri bu günümüzün ve yarınlarımızın teminatı olarak görüyorum. Siz Türkiye aşkını hazine gibi yanında taşıyan, geçmişte akılla duyguyu birleştiren örnek nesillersiniz. Tüm siyasi hayatım boyunca sizin coşkunuza sizin kabaran yüreklerinize eşlik etmek heyecanınıza ortak olmak en büyük iftar kaynağı oldu. Sizlerden aldığımızla güçle, ilhamla, aşkla yolumuza çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde devam ettik. Size müreffeh, huzur dolu, başı dik bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık. Gençler sizin bu coşkunuz, heyecanınız Türkiye ve geleceğine dair inancınız, bizim azığımız, motivasyon kaynağımız oldu. Bugün bir kez daha işte bu muhteşem manzara karşısında aynı heyecanı, aynı gururu, aynı bahtiyarlığı yaşıyorum. Az önce salonun dışında en az bu kadar bir kalabalığa hitap ettim. Oradaki heyecanda bir başkaydı. Siz var ya böyle dik durduğunuz sürece, bizimle yürüdüğünüz müddetçe evvel Allah bizi kimse bu yoldan çeviremeyecek. Hiç kimse Bizi gençlere etmekten, gençlerin hizmetkar olmaktan asla koymayacak, koyamayacak. Zira biz, sizlere efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yeter ki gençlerimiz, kendi aralarında nifak, husumet, ayrılık gayrılık girmesine izin vermesin. Yeter ki gençlerimiz bizi biz yapan kadim değerlerinden tarihlerinden medeniyetlerinden inançlarından bu toprakların evlatları olmaktan utanmasın” dedi.

    MARCO POLO’DAN HİKAYE

    Salonu dolduran coşkulu kalabalığa tarihi bir anekdot anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Rivayet edilir ki; ünlü seyyah Marko Polo, Kubilay Han’a, bir köprüyü taşları ile birlikte tarif edince. Kubilay Han, “Bu kadar taş arasında hangi taşın köprüyü ayakta tuttuğunu sorar. Polo, tek tek taşların değil, onların oluşturduğu dirliğin, bütünlüğün, yani kemerin köprüyü ayakta tuttuğunu söyleyince, “Ha niye sabahtan beri taşlardan bahsediyorsun. Önemli olan kemerse onu anlat” diye çıkışır. Marco Polo’nun cevabı ise çok ibret vericidir. Polo “Ama taşlar olmadan kemerde olmaz”. Evet, tıpkı bir köprüyü var eden onu ayakta tutan taşlar ve kemer gibi, bir milleti de ayakta tutan ortak değerler ve mefkürelerdir. Bu değerleri çekip aldığınızda ne millet kalır ne devlet kalır. Kalan sadece bir yığındır. 78 milyon Türkiye’yi de bir millet yapan birbirine bağlayan harç kardeşliğimizdir, inancımızdır. Bin yıllık ortak tarihimizdir. Gaziantep’te olduğu gibi istiklalinin, burası çok önemli, özgürlüğünün, onurunun bedelini 14 yaşında şahadet şerbetini içen Şehit Kamillerin mübarek kanları ile ödemiştir. Müsterih olunuz, “Düşman arabaları, cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” diyen Şahin bey gibi, kahramanların fedakarlıkları ile bu ülke bize vatan kılınmıştır. Sizleri bu günün, Şahinbey şehit kamilleri olarak görüyorum. Onun için alkışlıyorum. Çanakkale’de, Medine müdafası, Kutül Emane de,Sarıkamış ve Kurtuluş savaşının her aşamasında İsimleri bile bilinmeyen on binlerce Şehit Kamil vardır.

    MÜTAREKE ARTIĞI MANDACI ELİTİN MÜCADELESİ

    Tarih, bizi ayakta tutan temel sütunlardan biri olmanın yanında güç kaynağı ve ilham kaynağıdır. Onun için tarihimizi iyi okumalı idrak etmeli ona çok iyi vakıf olmalıyız. Birinci Dünya savaşını, Kurtuluş savaşını okuduğunuzda, 14-15 yaşında “ Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli “şuuruyla çarpışanların yanı sıra, ellerinde düşman bayraklarıyla Galata rıhtımında, Tophane’ne Beyoğlu’nda nümayiş yapanları da görürsünüz. Türkiye, tarihi bir yönüyle “Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal” diyen bu milletin evlatları ile, mütareke artığı bir avuç mandacı elitin mücadelesidir.

    Yakın tarihimiz, millete hizmet edenlerle, hizmete engel olmaya onu türlü yollarla sabote etme çalışanların acı hikayesidir.”

    “TÜRKİYE NE ZAMAN ŞAHA KALKTIYSA, KİRLİ BAZI SENARYOLAR TEDAVÜLE GİRMİŞTİR”

    “Gençler, meyve veren ağaç taşlanır misali, bu ülkede hizmet aşkı ile çalışan siyasetçinin işadamları, münevverler ilim erbabı, hatta gençler, daima işte bir avuç azınlığın hedefi olmuştur” diyen Erdoğan, “Türkiye ne zaman şaha kalktıysa, ne zaman atılıma geçtiyse, zincirlerinden, prangalarından kurtulma gayreti için girdiyse, kirli bazı oyunlar, kirli bazı senaryolar tedavüle girmiştir. Darbelerle bu ülkenin demokrasi yolculuğu engellenmiştir. Sağ sol kavgaları bu ülkenin gençliğini birbirine kırdırmıştır. Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Arap, aklınıza ne gelirse diyerek, komşu komşuya, arkadaş arkadaşa düşman edilmek istenmiştir. Türkiye düşmanı ülkelerin maşası olan terör örgütleri eli ile bu milletin fertleri arasına fitne ayrılık ve fesat tohumları ekilmek istenmiştir.

    Bütün bu saldırıların, bütün bu kirli kanlı hesapların tek hedefi, Türkiye’nin büyümesini gelişmesini kendi ayakları üzerinde durmasını engellemektir. İşte bu yine terör örgütleri üzerinden Türkiye’nin birliği beraberliği kardeşliği hedef alınıyor. Cinayet şebekeleri, paralel ihanet çetesiyle el ele vererek ülkemizin 2023 hedeflerinden büyük ve güçlü Türkiye idealinden kopartmak istiyorlar” dedi.

    “PARALEL ÇETE ER YA DA GEÇ HESAP VERECEK”

    “İşte paralel devlet yapılanması dediler. Öylemi, ve sızdılar, ne dedik. İnlerine gireceğiz dedik. Girdik mi? Girdik. Şimdi kaçıyorlar mı? Kaçıyorlar. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar er veya geç bunun hesabını verecekler” diyen Erdoğan, Onlar bu millete ihanet ettiler. Onlar bu ümmete ihanet ettiler. Parçaladılar, böldüler, anneyi evladından ayırdılar, kocayı karısından ayırdılar, karıyı kocasından ayırdılar, bütün akrabayı birbirine düşman ettiler. Şimdi de hesabını verecekler. 1984’ten bu güne 31 yılda bütün kanlı saldırılarına, bütün şiddet eylemlerine, tüm tahriklerine rağmen, terör örgütleri ve uzantıları, hiçbir şey elde edemediler, hiçbir sonuç alamadılar. Benim doğudaki güneydoğudaki kardeşlerime kandan gözyaşından yoksulluktan evlat acısından başka hiçbir şey vermediler, veremediler” şeklinde konuştu.

    “GÜR SEDA İLE TERÖRE TEPKİNİZİ GÖSTERMENİZİ BEKLİYORUM”

    “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizeleri ile binlerce kişiye seslenen Erdoğan, “İşte biz buyuz. Biz bunun için varız. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bizim bundan başka bayrağımız yok. Ama birilerinin malum, paçavraları var. Bunlara karşıda dik duracağız. Analarının kucağından, baba ocağından koparıp aldıkları 16-17-18 yaşındaki çocukları, kendi şahsi hırsları, kendi ikballeri, kendi kanlı iktidarları için korkakça alçakça ön saflara sürdüler. Kadınları sürdüler ön saflara. Onları göz göre göre ölüme yolladılar. Asla kazanamayacakları terör eylemlerinde bölgenin gençlerini bir piyon gibi, hem cinayet işlemeye hem de ölmeye, yani intihara gönderdiler. Göndermeye devam ediyorlar. Şu son saldırılar, eylemler, terör örgütünün nasıl bir maşa olduğunu nasıl bir taşeron olduğunu Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanların tetikçiliğini yaptığını şüpheye mahal bırakmadan ispat etmiştir. Tüm Türk, Kürt kardeşlerimin şu son saldırılara bakarak, terör örgütünün asıl hedefinin, taşeronluk ve tetikçilik olduğunu görmelerini, artık bölge halkının rahatsızlığını ve tepkisini daha gür seda ile ortaya koymalarını bekliyorum” dedi.

    HASTANEYE SALDIRANLAR NASIL DOSTUNUZ OLUYOR

    “Kürt kardeşlerime sesleniyorum” diyen Erdoğan “Tüm Türkiye’deki ah benim değerli kardeşlerim. Biz size ne yaptık. Şemdinli’deki hastaneye o bomba yüklü araçla gelmek suretiyle, orayı infilak edenler, harap edenler nasıl oluyor da, sizin dostunuz oluyor. Bu camilerimizi bombalayanlar, benim dindar Kürt kardeşimin nasıl dostu oluyor. Okullarımızı bombalayanlar benim dindar Kürt kardeşimin nasıl dostu oluyor. Bunlara gereken cevabı 1 Kasım’da bu milletin evlatları olarak tek millet anlayışı ile vermenizi sizlerden özellikle rica ediyorum. Gençler, nasıl ülkemizdeki sıkıntıların çözülmez denilen sorunların üstesinden gelmek için mücadele ettiysek, tüm bölgemizde de barışın ve kardeşliğin hakim olması için çaba gösteriyoruz. Bunlar çaba derler barış derler, sakın inanmayın. Bunların barıştan uzaktan yakından alakası yok. Barış diyenler kalkıp da bu hastaneleri, bu camileri bu okulları bombalamak suretiyle, yoldan giden vatandaşı çevirmek suretiyle, TIR ve kamyonları yakmak suretiyle, ekmek teknesi olan dükkanını molotoflarla maalesef ateşe vermek suretiyle barış olur mu? Ayrıkları derinleştirmenin değil, birleştirmenin, uzlaştırmanın, bir araya getirmenin gayreti içindeyiz. İnşallah tüm sorunlar, krizler gibi çok yakında Suriye meselesi de çözülecektir. Vatan hasreti ile yanan milyonlarca Suriyeli kardeşlerimiz, evlerine yurtlarına dönebilecek. Sizler savaştan, varil bombalarından, eli kanlı rejimin ve terör örgütlerinin şiddetinden kaçan yüzbinlerce Suriyeli kardeşimize sahip çıktınız. Provokasyonlara, kışkırtmalara , kardeşi kardeşi kırdırma girişimlerine prim vermeden 4,5 yıldır tüm dünyaya insanlık dersi verdiniz. Türkiye’nin yüzünü ağartınız. Ben her Gaziantepli kardeşime kalpten teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Sizler Alparsla’nın Selehattin-i Eyyübi’nin Fatih’in Yavuz’un, Antep’i gazi yapan kahramanların torunlarısınız. Türkiye’nin bekası söz konusu olunca, sen-ben yok, biz varız biz. Biz aynı zamanda, bir şeye de önemli cevap vereceğiz. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan paralel yapıya gerekli cevabı 1 Kasım’da vereceğinize inanıyorum. Gençlerin bu şuura sahip olmalarını, bu bilinci geliştirmelerini, bu anlayışla ülkemize hizmet etmelerini bekliyorum“ şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması salonu dolduran gençlerin coşkulu tezahüratları ile zaman zaman kesildi.

    Programda konuşan TURGAV Genel Başkanı İsmail Emanet ise, “Zulüm ile abad olunmaz. Çünkü, zulüm geçicidir. Sahibini perişandır. Zalim korkak olduğu için hırçın ve acımasızdır. Bir zulüm savıcı, hazreti Musa, Hazreti Muhammet çıkar. Selahattin çıkar, Alparslan çıkar, bu çağda durun deyip, mazlumların sancaktarı olan Recep Tayyip Erdoğan çıkar. Ve derki, mazlumların sırtından geçenlerin, nimetlerin ve kan emicilerin kurulu düzeni sürdürülemez. Kendilerine eskimeyen, yeni medeniyet şuurumuz yol haritamız sunulduğunda hayır diyenlerle kutlu bir yolculuk yapılamaz. Bu yol yoldaş, ile kardeş ile bu milletin alınları ay gibi parlak kardeşlerle yürünmelidir” şeklinde konuştu.

    TURGAV Başkanı Emanet tarafından Erdoğan’a hediye verildi.

  • (Düzeltme) Dünyanın Dört Bir Yanından Gelen 44 Belediye Başkanı Uluslararası Diyalog Konferansında Buluştu

    Dünyanın 10 farklı ülkesinden 44 belediye başkanı Uluslararası Diyalog Konferası’nda bir araya geldi. Yerel yönetim sorunlarını fikir birliğiyle en aza indirmek için düzenlenen konferansa, Filistin’den bir belediye başkanı İsrail ambargosu nedeniyle katılamayarak yazılı mesaj gönderdi.

    Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “2’nci Türk-Alman Kardeş Şehirler Uluslararası Diyalog Konferansı” Çin’den İngiltere’ye, Kenya’dan Almanya’ya, İran’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dünyanın değişik ülkelerinden 44 belediye başkanını buluşturdu.

    Konferansa Maltepe’nin kardeş belediyeleri olan Almanya’nın Hamburg-Altona Belediyesi, Çin’in Taizhou, İran’ın Nur Belediyesi başta olmak üzere, Almanya’nın Münih, Köln, Düsseldorf, Erlangen, Ulm, Celle, Düren, Worms, Krefeld, Coburg, Darmstadt ve Mosbach; İran’ın Tahran, İsfahan, Tebriz ve Royan; Avusturya’nın Graz, Angola’nın başkenti Luanda’nın De Belas ve İngiltere’nin başkenti Londra’nın Enfield belediyeleri, Kenya’nın Mombasa Valisi, Türkiye’nin değişik illerinden belediye başkanları ve milletvekilleri katıldı.

    “SORUNLARI ÇÖZEBİLMEK İÇİN YEREL YÖNETİMLER BİR ARAYA GELMELİ”

    Konferansta ilk olarak Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç konuşma yaptı. Konferans sonrası soruları cevaplayan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Bu toplantıların ana amacı, başta Avrupa’da baş göstermeye başlayan yabancı düşmanlığı, ırkçılık çatışması, göçmenlere yönelik ve Türklere karşı olan saldırılara karşı yerel yönetimlerin iş birliği yapması gerektiğini düşünerek böyle bir işbirliği yapma gereksinimini gerekli görüyoruz. Hem Fransa’da bir karikatür dergisine yapılan saldırıyı, hem de komşumuz Suriyeli göçmenlerimizin Avrupa’ya dayanması nedeniyle yerel yönetimlerin artık bir araya gelme zorunluluğunun doğduğunu gördüğümüz için bu konferansı düzenledik” dedi.

    “TÜRKİYE’NİN GÜLEN YÜZÜNÜ GÖSTERMEK İSTİYORUZ”

    Maltepe’de yılda bir defa dünyanın çeşitli yerlerinden belediye başkanlarını davet ettiklerini belirten Başkan Kılıç, “Burada Türkiye’nin bir başka fotoğrafını anlatmaya çalışıyoruz. Biz yerel yönetimler olarak ülkede yaşanan sorunu sadece Ankara’daki Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza atmıyoruz , biz de sorumluyuz. Çünkü Türkiye’nin sorunu bizim üzerimizden de yapılabilir. Türkiye’de ki olumsuz olaylardan dolayı gündemi değiştirmek istiyoruz. Ama bu fotoğrafın birde öbür tarafı var yani Türkiye’de bir algı yaratmamız gerekiyor. Olaylar nedeniyle, turistlerin gelmemesi, yatırımların yapılamaması söz konusu, bu yüzden Türkiye’nin gülen fotoğrafının artık kamuyla paylaşmanın zamanı geldiğini düşünüyorum” diye konuştu.

    “ANKARA SALDIRISI ALMANYA’DAKİ VATANDAŞLARI DA HUZURSUZ ETTİ”

    Münih eski belediye başkanı, Maltepe Belediyesi Fahri Danışmanı Christian Ude Başkan Kılıç’ın ardından konuşma yaptı. Ude, tüm dünyadaki göçmen problemine değinerek Ankara’daki terör saldırısına ilişkinde açıklamalarda bulundu. Ude, “Son zamanlarda Avrupa’ya çok sayıda mülteci geldi. Bu bizi büyük zorluklarla baş başa bıraktı. Ayrıca Ankara’daki patlama Almanya’daki vatandaşları gerçekten huzursuz etti. Münih’te benzer nitelikte bir saldırı 1970 yılında Münih Olimpiyatları Katliamı ve October Fest’te  gerçekleşmişti. Kurbanların korunması ve olayların faillerin ortaya çıkarılması için her şey yapılmalı. Her halükarda halklar arasındaki ilişkiler büyük bir sınavdan geçiyor. Kardeş şehirlerin mevcudiyeti tek başına bir unsur değil. Bizim köprüler inşa etmemiz gerekiyor, aramıza bariyer koymamız değil. Diyalog ve işbirliğini geliştirmeliyiz. Kardeş kentler düzeyinde neler yapılabilir onu göstermek istiyoruz. Siz de bu konferanstan bir takım fikirler ediniyorsanız görevimizi yerine getiriyoruz demektir” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE AB’YE GİRSEYDİ SURİYE’DEKİ OLAYLAR YAŞANMAYACAKTI”

    Konferansta daha sonra söz alan Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Christian Ude’nin Avrupa’da yaşanan göçmen sorununa dikkat çekmesini eleştirdi. Başkan Yaşar, “Demokrasinin en güzel tarafı uzlaşı kültürü. Komşularımızda yıllardır yaşanan olayları hep birlikte görüyoruz. Münih eski belediye başkanı Suriye’de olan olaylardan Avrupa’ya göç olduğunu söyledi. Doğrudur. İnsanları vatanında yaşayamaz hale getirirseniz sonuç böyle olur. Ancak 2 buçuk milyon göçmene Türkiye de sahip çıkılıyor. Bir Avrupa ülkesi olmamıza rağmen Avrupa Birliği’ne halen giremedik. Maalesef Almanya da bizim çok iyi ithalat yaptığımız bir ülke. Buna rağmen Almanya’nın, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesine şiddetle karşı çıkmasını bir türlü anlamıyorum. Bugün Türkiye Avrupa Birliği’ne girmiş olsaydı belki de Suriye’deki olaylar yaşanmayacaktı. Göçmen sorunu da ortaya çıkmayacaktı” şeklinde konuştu.

    FİLİSTİN AL BİRAH BELEDİYE BAŞKANI İSRAİL AMBARGOSU NEDENİYLE KATILAMADI

    Filistin Al-Birah Belediye başkanı Famzi Abed, İsrail ambargosu nedeniyle konferansa katılamadı. Filistin Konsolosluğu Filistin İstanbul Birinci Müsteşarı Abdulkerim Alkhatib konferansa katılarak  Abed’in yazılı mesajını katılımcılara okudu. Abed yazılı mesajında, “Vatandaşlarıma uygulanan bu problemden dolayı gelemedim. Burada yaşananlar bütün sivil hayatı etkilemekte şu anda. Umuyorum ki konferansta Filistin’in mevcut durumu ve karşı karşıya olduğu problemler de değerlendirilecektir. Filistin’in bugün hiç olmadığı kadar dünyanın desteğine ihtiyacı var. Bu yapılan saldırılar İsrail kibrinden kaynaklanmaktadır” dedi.

    “FİLİSTİN’DEKİ ÇOCUKLARIN DA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAYA HAKKI VAR”

    İsrail’in bu saldırılarına Avrupa’nın ve Birleşmiş Milletler’in karşılık vermediğini yazılı mesajında belirten Abed, “Filistin barış ve güvenlik kelimelerinin anlamını yitirdiği bir ülke haline düşmüştür Filistin. Topraklarımız seneler öncesinde kaybedildi. Çocuklar güvenli bir şekilde okullarına gidemiyor. Sürekli olarak tedirginler. Filistin’deki çocuklarının da barış içerisinde yaşamaya hakkı var. Filistin’deki gençlerin parlak bir gelecek hayal etmeye hakları var. Bu vahşi saldırıları durduralım. Çok geç olmadan harekete geçelim. Umuyoruz ki bu konferansta Filistin meselesi masaya yatırılacak ve tartışmaya açılacaktır” ifadelerini kullandı.

    BAŞKANLAR ORTAK ÇALIŞMA GRUPLARINDA FİKİR ALIŞVERİŞİ YAPTI

    Konuşmalar ve sunumların ardından, belediye başkanları ülkelerinin adları bulunan kartlarla toplu fotoğraf çektirdi. Katılımcılar öğle yemeği arasının ardından ortak çalışma grupları oluşturarak, pratiğe dökülmüş kardeş şehir örnekleri, kültürel çalışmalar, ülkeler arası kültür ve eğitim alanlarında işbirliği, ekonomik noktalarda ortak çalışma fırsatları, inançlar arası diyalog, yabancı düşmanlığı, ırkçlık ve radikalizm, uluslarası göç ve göçmenlik sorunu ile entegrasyondaki mevcut engeller konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulundu.

    Yarın öğle saatlerine kadar devam edecek olan konferansın ardından katılımcılar kardeş şehir protokolleri imzalayacaklar.