Etiket: Bulamayan

  • Kocasının mezarını gömmek için para bulamayan kadın, cesedi belediye önüne getirdi

    Kocasının mezarını gömmek için para bulamayan kadın, cesedi belediye önüne getirdi

    Rusya’nın Samara kentinde bir kadın 2 hafta önce ölen eşini parasızlık nedeniyle toprağa veremeyince önce eşinin cesedini belediye önüne götürdü.

    Rusya’nın Samara kentinde yaşanan olaya göre bir adam 2 hafta önce yaşamını yitirirken ölen adamın karısı ise şehir mezarlığına gömülmesi için mezarlık idaresi ile görüştü. Kadının eşini toprağa verebilmesi için 50 bin ruble para talep edildi. Kadın ise bu parayı ödeyemeyeceğini söyleyerek özel mezar işleri yapan kişiler ile anlaştı. Kadının tuttuğu kişiler ise mezar açarken mezarlık idaresi tarafından engellenerek cesedin toprağa gömülmesine engel oldu. Kadın ve akrabaları, 2 hafta beklemek zorunda kalan cesedi şehrin belediye binası önüne götürdü. Bina önünde bir tabut içerisinde ceset gören yetkililer, kadınla konuşarak ona yardımcı olmak istedi. Kadın ise bu kez yetkililerin yardım talebini reddetti.

    Cenazenin nereye gömüldüğü bilinmiyor

    Yaşanan olay üzerine kadın belediye önünden eşinin cenazesini aldı. Amatör kameralarca çekilen görüntülerden sonra bölge savcılığı mezarlık idaresinden belediye görevlilerine kadar birçok kişi hakkında soruşturma başlattı. Kadının cesedi nereye götürdüğü ve cenazeyi nereye gömdüğü bilinmezken akrabaları kadının cenazeyi kendi köyüne götürmüş olabileceğini ve buradaki köy mezarlığına gömmüş olabileceğini dile getirdi.

    Polis ve savcılık birimleri ise olayı araştırmaya devam ederken polis ise cenazenin gömüldüğü yeri araştırmaya devam ediyor.

  • Kastamonu’da çalıştıracak eleman bulamayan esnaf dertli

    Kastamonu’da garson, makineci ve kasiyer olarak çalıştıracak eleman bulamayan işverenler, teorik eğitimden çok pratik eğitimlerin yapılmasını istiyor. Bazı işverenler 6 ay önce astıkları ’elaman aranıyor’ ilanlarının talep gelmediği için halen camda asılı kaldığını söyledi.

    İŞKUR Kastamonu İl Müdürlüğü tarafından yapılan 2018 yılı İşgücü Piyasası Analiz Sonuçlarına göre il bazında en çok eleman ihtiyacı duyulan mesleklerin garson, makineci ve kasiyer olduğu belirlendi. İlde hizmet veren tekstil, restoran ve market işletmecileri bu sorunun çözülmesi için teorik eğitimden pratik eğitime geçilmesi gerektiğini ifade etti. 315 iş yeri ile yüz yüze yapılan analiz sonuçları ile eleman sorunları ortaya koyulan işverenlerden bazıları iş yerlerinin camlarına astıkları ilanlarını 6 ay geçmesine rağmen kaldıramadıklarını söyledi.

    “Eğitim sisteminin mutlaka uygulamalı sisteme geçmesi lazım”

    Kastamonu’da 14 seneden beri tekstil sektörü ile uğraşan Abidin Dilek, eleman azlığının önlenmesi için eğitim sisteminde değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi. Dilek, “Eğitim sisteminin mutlaka uygulamalı sisteme geçmesi lazım. Kız meslek liselerindeki ustaları oraya alarak bunu iyi bir şekilde meraklı olan öğrenciler, fırında ekmek pişirmek istiyorsa lokantaya gitsin. Benim gibi tekstilde çalışmak istiyorsa oraya. Kendi sevdiği yöne yönlendirerek bu ara elaman boşluğunu bu şekilde kapatabiliriz. Yoksa ara elemanı başka türlü çözme şansımız yok” şeklinde konuştu.

    “6 aydan beri ’garson aranıyor’ diye yazdık ama bir türlü bulamadık”

    Restoranının camından “garson aranıyor” yazısını 6 ay boyunca indirmediğini belirten restoran işletmecisi İbrahim Bulanıkoğlu, “Garson talebimiz çok var bizim. 6 aydan beri ’garson aranıyor’ diye yazdık ama bir türlü garson bulamadık. Eleman yetişmiyor, eleman yok. Garson bulamıyoruz, vatandaş dışarıda geziyor. Ama çalışmaya geldiğinde ’iş yok’ diyor. Gocunuyorlar, bu şekilde bir şikayet var. 6 aydan beri ben garson arıyorum bulamıyorum. Garson yok. Vatandaş 16 yaşından 20 yaşına kadar okuyor. 20 yaşına kadar okuduktan sonra askerliği geliyor. Askerlikten sonra belli bir yaşı geldiğinde meslek sahibi olamıyor. Bu çocuk ne yapıyor okuldan çıktıktan sonra askerden geliyor boş geziyor. Elinde bir mesleği yok herhangi bir işten anlamaz” ifadelerini kullandı.

    “Üniversite okudukları için işlerimizi beğenmiyorlar”

    Üniversite mezunlarının iş beğenmediklerini ifade eden 15 yıllık market işletmecisi Cemal Kebeci, “Bizim işimiz okulu olmayan daha önce eğitimi olmayan teoride değil de pratikte öğrenilmesi gereken bir meslek kasiyerlik konusunda dönem dönem problemlerimiz oluyor. En büyük problemimiz şudur; gelen arkadaşların birçoğu lisans veya ön lisans mezunu yani üniversite mezunu iki yıllık ya da dört yıllık tabi şimdi farklı beklentiler içindeler. Üniversite okudukları için bizim işlerimizi beğenmiyorlar. Yani öncelikle bu egonun kırılması gerekiyor. Yani olabilir lisans, ön lisans okumuş olabilir ama sonuç itibariyle bizim işimiz de kutsal bir meslek biz burada insanlara hizmet ediyoruz. Alnımızın teri ile para kazanıyoruz. Mesela daha önceden bir sınava girmiş kazanamamış bekleyip bir daha hazırlanan çalışarak gerçek hayatı anlayan yaşayıp başarılı olan bir sürü personelimiz var. Şimdi öğretmen ve hakim olanlar var. Bu da bizi mutlu ediyor” diye konuştu.

  • (Özel haber) Mezarlarını yerinde bulamayan köylülerin korkunç iddiası

    Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı bir köyde, mezarlıklara çok yakın olan ve çimento fabrikaları için kum taşıyan ocağın çok sayıda mezarı da kazıp kamyonlarla götürdüğü iddiası köylüleri ayağa kaldırdı. Kum ocağına yürümek isteyen köylülere jandarma izin vermezken kadınlar çocuklarının kaybolan mezarlarını arıyor. Köylüler mezarlarının artık fabrikalarda çimentoya karıştığını iddia ederek, “Bir iki aylıkken ölen çocukların mezarlarını da arıyoruz ama bulamıyoruz. Herhalde artık çimento olmuşlardır. Götürüp çimento yapıyorlar. Yetkililer bu duruma el atsın” dedi.

    Çınar ilçesine bağlı Görece köyünde bulunan kum ocağının, etrafında çevrili olan mezarlıklara kadar girdiği ve orada bulunan mezarları da iş makineleriyle kazıp kamyonlara yükleyerek çimento malzemesi yaptığı iddiası, kadın erkek bütün köylüleri ayağa kaldırdı. Kum ocağı yakınında toplanan köylüler iş makinelerinin bulunduğu alana yürümek isteyince jandarma izin vermedi. Kimi çocuğunun kimi de yakının mezarını arayan ama bulamayan köylüler, cenazelerinin artık çimentoya karıştığını ileri sürerek, yetkililerden yardım istedi.

    “Mezarlıkların yarısı çimento fabrikasında işlenmiş durumda”

    Köy sakini Adem Özpınar, kum ocağına giden yolun da kendi tapulu tarlalarının içinden geçtiğini dile getirerek, “Ortalama bir 20 dönümlük alanda kocaman bir çukur yapılmış. Bu çukurun içine çocuklarımız düşüyor, hayvanlarımız düşüyor. Dayımın oğlu düştü 2 ay yoğun bakımda kaldı. Ocağın etrafında köylülere ait 3 tane mezarlık var. Bu mezarlıkların yarısı şuanda çimento fabrikasında işlenmiş durumda yetkililerden rica ediyoruz. Anneler gelip çocukların mezarlarını arıyor bulamıyor. Yetkililer duruma bir el atsın” diye konuştu.

    Kadınlar çocuklarının mezarını arıyor

    Kendi çocuklarının da mezarlarının kazılıp götürüldüğünü iddia eden Mevlüde Özpınar ve Nejla Özpınar, halaları ve nineleri dahil bir çok yakınlarının mezarlarını bulamadıklarını söyledi. Mevlüde Özpınar, “Mezarlarımızı kazdılar, herkesin haberi var. Buradan fabrikalara çimento malzemesi taşıyorlar, mezarları arıyoruz bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bu duruma izin vermeyeceklerini ifade eden Mehmet Özpınar ise sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bağımızı bahçemizi telef ettiler. Biz buna izin vermeyeceğiz. Karakol komutanımız olmasa son birkaç günde kan gövdeyi götürecekti. Bütün Türkiye’ye, meclise sesleniyorum ya bizi bir yere götürsünler ya da bunları durdursunlar.”

    “Metrelerce yukarıdan düştü 2 ay komada kaldı”

    Fahri Özpınar, çoban olan kardeşinin ocağın açtığı çukur nedeniyle metrelerce yukarıdan düştüğünü ve 2 ay komada kaldığını aktararak, “Ayağında ve kolunda platin var ve evden çıkamıyor. Bu kum ocağı devam edecekse ya bizi başka bir köye yerleştirsinler ne olursa olsun bu kum ocağına izin vermeyeceğiz. Önlem falan hiç bir şey almıyorlar. Onlara göre burası sahipsiz bir yer. 1-2 aylıkken ölen çocukların mezarlarını da arıyoruz bulamıyoruz. Herhalde çimento olmuş. Götürüp çimento yapıyorlar” dedi.

    Öte yandan, kum ocağı çalışanlarının güvenlik nedeniyle iş makinelerini bırakıp kaçtığı öğrenilirken, jandarmanın uyarısından sonra köylüler olaysız bir şekilde dağıldı.

  • Değerli eşya bulamayan hırsız şarj aleti çaldı

    Adana’da girdiği iş yerinde değerli eşya bulamayan hırsız şarj aleti çaldı.

    Olay, Seyhan ilçesi, Sümer Mahallesi’nde bulunan bir iş yerinde meydana geldi. İddiaya göre, gece saatlerinde, iş yerinin sürgülü cam kapısını açarak içeri giren Şafak F., çekmeceleri karıştırmaya başladı. Masa üzerindeki hassas teraziyi, güvenlik kamerasının kayıt cihazı sanan hırsız, hassas terazinin çalışmadığını görünce çekmeceleri karıştırmaya devam etti. Yaptığı aramada değerli bir şey bulamayan hırsız, cep telefonunun şarj aletini aldı.

    Sabah geldiğinde hırsızlık olayını fark eden iş yeri sahibi polisi aradı. Olay yerine gelen Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi.

    Kayıtlardan kimliği belirlenerek yakalanan Şafak F., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • (ÖZEL HABER) Ramazan davulcusu bulamayan muhtar çareyi kendisi çalmakta buldu

    Nevşehir’in Acıgöl ilçesi Yukarı Mahalle Muhtarı Hasan Yalçın mahallesinde Ramazan davulunu çalacak kimse bulamayınca Ramazan davulunu kendisi çalmaya başladı.

    Acıgöl ilçesinde bulunan Yukarı Mahalle Muhtarı Hasan Yalçın 15 yıldır mahallesinde Ramazan davulu çalınmamasının ardından Kayseri’den Ramazan ayında çalınması için davul aldı. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte mahallesine davulcu bulamayan muhtar Hasan Yalçın çareyi kendisi davulculuk yaparak çözdü. Her gece motosikletin arkasına bağladığı römork ile sokak sokak gezerek maniler eşliğinde davul çalan muhtar Hasan Yalçın ben mahalle halkıma hizmet etmek için seçildim ve Ramazan davulcuğu yaparak mahalle sakinlerini sahura kaldırıyorum dedi. Muhtar Hasan Yalçın, “Ramazan davulunu şuanda ben kendim çalıyorum. Osmanlı’da örf ve adetlerimiz vardı. İlçemizde Ramazan davulu kaldırılmıştı. Biz Osmanlı geleneğini mahallemizde sürdürmek istedik. Mahallemizde Ramazan davulu çalınacağını sosyal medya hesaplarımızdan ve mahalle sakinleri ile birer bir görüşerek bildirdik. Mahalle halkımızda bunu uygun görünce bende Kayseri’den davulu aldım. Davulu alıp geldikten sonra Ramazan davulunu çalacak davulcu bulamadım. Teravih namazını kıldım gittim eve davulcu yok. Bu nasıl olacak dedim. Hemen aklıma Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aklıma geldi. Reisimiz biz bu millet için varız, bu millet için hizmet edeceğiz bende bu söze istinaden hemen davulumu omzuma aldım, motosikletin arkasına binerek davula vuruyorum. Örnek insanı örnek aldım ve de devam etmeye çalışacağım. Şuanda bana para da verseler bu işi bırakmam. Ben halkım için davulu çalmaya devam edeceğim” dedi.

    Mahalle Halkın Alnımdan Öptü

    Muhtar Hasan Yalçın mahalle halkının 15 yıl aradan sonra Ramazan davulunun yeniden çalınmaya başlamasından dolayı beni alnımdan öptüler dedi. Yalçın, “ Her evin yanına gidiyorum herkese soruyorum. Hasta olanlara bire sordum. Rahatsız oluyorsanız başka sokaktan geçeyim dedim. Onlarda beni takdirle karşılıyorlar. 15 yıldır çalınmayan davulu mahallemize getirdin muhtar diyorlar ve senin alnının öperim diyorlar. Saygı duyuyorlar” diye konuştu.

    Ramazan Davulu Benim Aşk Hizmetimdir

    Ramazan davulu parasını alacak mısınız sorusuna da cevap veren Acıgöl Yukarı Mahalle Muhtarı Hasan Yalçın bende para geçmez dedi. Yalçın, “ Bu hizmet benim aşk hizmetimdir. Bende para olmaz. Ben bu mahalle için Allah’ın izniyle elimden geleni yapacağım yapmaya da çalışıyorum. Bizde ücret olmaz. Bu bizim mahallemize bir hediyemizdir. Mahalle halkıma teşekkür ediyorum. Onlardan hiçbir şekilde maddi anlamda para talep etmiyorum” şeklinde konuştu.