Etiket: Bugün

  • Bakan Albayrak: “Bugün akademisyenlerimiz ve ekonomistlerimiz ile ekonomi alanında hayata geçirmemiz gereken politikalara ilişkin verimli bir istişare toplantısı gerçekleştirdik”

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Bugün akademisyenlerimiz ve ekonomistlerimiz ile ekonomi alanında hayata geçirmemiz gereken politikalara ilişkin verimli bir istişare toplantısı gerçekleştirdik” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün akademisyenlerimiz ve ekonomistlerimiz ile ekonomi alanında hayata geçirmemiz gereken politikalara ilişkin verimli bir istişare toplantısı gerçekleştirdik. Bu gibi toplantıları düzenli hale getirerek her kesimden alacağımız katkılar ile yol haritamızı ortaya çıkaracağız” ifadesini kullandı.

  • Başkan Asaf Akar: Bugün Türkiye kendi ürettiği helikopterini satan bir ülke haline gelmiştir

    Küthaya’nın Aslanapa ilçesinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı.

    Aslanapa sokaklarında Mehter takımı eşliğinde ilçe protokolünün ve halkın geniş katılımıyla milli birlik yürüyüşü yapıldı. Yürüyüş sonunda Aslanapa Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlara pilav ve ayran ikram edildi. Daha sonra sinevizyon gösterisiyle 15 Temmuz’da yaşananlar tekrar izlendi.

    Başkan Asaf Akar, burada yaptığı konuşmada, ’’Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve kurumlarını canı pahasına koruyan yüce milletimiz, her türlü övgü ve takdiri ziyadesiyle hak ediyor. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı asla unutmadık ve unutmayacağız. Milletimiz, 1960 darbesini gördü, 1971 darbesini gördü, 28 Şubat’ı gördü. Ülkemiz, geçmişten bugünlere demokratikleşme yolunda büyük adımlar attı. Türkiye’de bu gelişmeden rahatsız olan, Türkiye’nin gelişmesini istemeyen, Türkiye’nin demokratikleşmesini baltalamaya çalışan bir grup, Türkiye’de 2 yıl önce darbe yapma teşebbüsünde bulundu. Bu ülkeyi seven, kendisini bu ülkeye adamış birçok gencimiz ve bu milletin bütün fertleri, bu çetecilere fırsat vermedi. Hainlerin başarılı olmaları asla mümkün değildir. Hiçbir darbe, hiçbir kalkışma asla meşru değildir ve hiçbir şekilde savunulamaz. Milletimizin iradesine ve demokrasimize kasteden bu girişim karşılıksız kalmadı. Milletin iradesini ve bağımsızlığını hedef alan hain darbe girişimi, milletimizin asil duruşu sayesinde hedefine ulaşamadı ve asla da ulaşamayacaktır. Bugün Türkiye kendi silahını üreten, kendi tankını üreten ve kendi ürettiği helikopterini satan bir ülke haline gelmiştir. Aslında hazımsızlıkları budur. Ama Türkiye bu kutlu yolda yürüyüşüne Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye devam edecektir’’ dedi.(YD-EFE)

  • Başkan Asya: “Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün”

    15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan Belediye Başkanı Feyat Asya, “Bugün bağrımızdan kopan 250 canın şahadet ile şereflendiği bir gün. Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün” dedi.

    Muş’ta, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Akşam saatlerinde Muş Valiliği önünde toplanan halk, protokol üyeleri ile birlikte belediye meydanına kadar yürüdü. Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği program ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kur’an-i Kerim tilavetiyle devam eden programda protokol konuşmalarına geçildi.

    Burada bir konuşma yapan Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “Bugün, tarihe ilelebet adı ‘ihanet günü’ kalacak bir gün. Bugün bir ses ve bir sela ile sabahı muzaffer olacak bir gün. Bugün 80 milyon isimsiz ve silahsız kahramanın destan yazdığı bir gün” dedi.

    Başkan Asya, şunları kaydetti:

    “Bugün bağrımızdan kopan 250 canın şahadet ile şereflendiği bir gün. Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün. Ve bugün artık hiçbir şeyin dün gibi olmayacağı, yarını aydınlık, yarını özgürlük ve yarını inananların olacağı bir gün. İki yıl önce bugün, 15 Temmuz akşamı, bu ülkenin geleceğine kast edildi. Bir grup hain bu ülkenin onurlu halkına kurşun sıktı. Her şeyi kendilerince hesap etmişlerdi ancak Allah’ın hesabını düşünememiştiler. Bu aziz milletin göğsünü tanklara toplara siper edeceğini hesaba katmamıştılar. Bu topraklarda yaşayanlar olarak o gece el ele verdik, gönül gönüle verdik ve hep beraber bir tarih yazdık. Bizleri muvaffak eden Allah’a binlerce şükürler olsun. 15 Temmuz akşamı, bu toprakların tarihini, bu toprakların yiğit ve yürekli halkı yeniden yazdı. Her on yılda bir, ruhunu şeytana satmış uğursuz ve onursuz darbecilerin hakaretlerine, işkencelerine, cinayetlerine ve zulümlerine maruz kalan halkımızın onurlu ve yürekli evlatları olarak, imansız ve izansız cuntacılara geçit vermedik. Milletimiz, korkusuzca zorbalara, alçaklara, kalleşlere karşı dimdik durarak direndi. Onların o kirli emellerine ulaşmalarına imkan ve fırsat vermedi.”

    15 Temmuz 2016 gecesi Muş’ta bir kalkışmanın yaşanmadığını hatırlatan Başkan Asya, “O gece Muş’ta bir kalkışma olmadı ancak 15 Temmuz akşamı sokaklara çıkan yürekli Muş halkı Ankara’daymış gibi, İstanbul’daymış gibi hareket ediyordu. Eşi ve benzeri görülmemiş büyük bir kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde, milli irademizi küresel çıkar çetelerine teslim etmedik. Darbelerden epeyce canı yanmış bir halkın çocukları olarak haklarımıza, irademize, tercihlerimize, geleceğimize ve onurumuza sahip çıktık. İşbirlikçi, paralelci, cuntacı zalimleri birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla bozguna uğrattık. Adil ve aydınlık bir gelecek adına umutlarımızı tazeledik. Kardeşliğimiz daim olur inşallah” şeklinde konuştu.

    “Yıllardır bu ülke insanının maddi ve manevi bütün duygularını kendi hedefleri ve hesapları uğruna sömüren bu zavallıların maskeleri 15 Temmuz’da düşmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır” diyen Asya, “Kendilerinden başka kimseye Müslüman gözü ile bakmayan bu zavallılar, her türlü takiyyeyi yapıp bu halkı iliklerine kadar sömürmüştür. En başarılı çocukları ikbal ve başarı adına ailelerinden koparıp beyinlerini yıkayarak birer militan gibi kendi hesapları uğruna kullanmıştır. On binlerce yuva, bu aileler tarafından dağılmıştır. Büyük bir musibet olarak başlayan 15 Temmuz sonrası ihanetçilerin ifşa olması ile Allah’ın bir nimeti olarak bizlere sunuldu. O musibet sayesinde kimlerin hain olduğu orta çıktı. Topraklarımız üzerinden alçakça uçuşlar yaparak bize gözdağı vermek isteyen alçaklara bu millet haddini bildirdi. Kendi yerelimizde de vatandaşlarımız Cumhurbaşkanımızın çağrısından önce milli iradesine sahip çıkmak için sokaklara çıkarak tepkisini ortaya koymuştur. Aynı şekilde bu yürekli halk 27 gün boyunca ülke genelinde olduğu gibi Muş’ta da sokakları boş bırakmayarak adeta dünyaya meydan okumuştur. Sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Bu topraklar küresel efendilerin işgal coğrafyası olmayacak”

    Başkan Asya, konuşmasının devamında, “Milletimiz sayesinde bütün ihanet çetelerinin ve şer şebekelerinin hevesleri kursağında kaldı. Artık bütün dünya biliyor ki, bu can bu tenden çıkmadıkça, bu topraklar küresel efendilerin işgal coğrafyası olmayacak. Siyasetin, askeriyenin, güvenliğin, yargının en küçük birimlerine kadar sızmış, devleti ve toplumu tepeden tırnağa çepeçevre kuşatmış yalancı ve yabancı bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bu yapıyla başa çıkabilmek için cesaretli, kararlı ve iradeli olduk, olmaya devam edeceğiz. Bu tür yapılara karşı asla zaafa düşmemeliyiz. Onları hafife almamalıyız. Aksi takdirde çok pahalı bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Yeniden kurulan bir dünyada Ortadoğu’nun kadim halkları olarak irademizin emperyalizmin, Siyonizmin güdümüne girmesine izin vermemeliyiz. Yeniden varoluş öykümüzü bu kirli ve kanlı kalemlerin yazmasına rıza göstermemeliyiz. Bu karanlık güçlerin halen fırsat kolladığını unutmamalıyız. Nasıl ki 15 Temmuz’da irademize sahip çıktıysak, bundan böyle de gerektiğinde bedel ödeyerek irademize sahip çıkalım. Adil ve özgür bir dünyanın kurulması adına her zaman, her yerde ve her şekilde hazır olalım. Bu duygu ve düşüncelerle, irademizi ve topraklarımızı darbecilere karşı korurken şehit olan vatandaşlarımıza ve güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Rabbim, bir daha milletimize ve milli iradeye namluları doğrultmak isteyen, tankla, topla, mermiyle, bombayla, uçakla saldırmak isteyen bedbahtlara, güdümlü hainlere, alçaklara asla fırsat vermesin. Allah sizlerden razı olsun. Yaşasın adalet, yaşasın kardeşlik, yaşasın özgürlük. Kahrolsun cuntacılar, kahrolsun onların yerli ve şımarık piyonları. Kahrolsun onların kanlı oyunları, kahrolsun onların kirli emelleri. Zalimler için, caniler için, cuntacı ve darbeciler için yaşasın cehennem. Allah bir daha bize 15 Temmuzları yaşatmasın. Allah Türkiye halklarına zeval vermesin” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

  • CHP’den ihracı istenen Gürsel Erol: “Koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben halk adamı olarak halen Elazığ’dayım”

    Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk ettiği Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Görüyoruz ki koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben ise halk adamı olarak halen Elazığ’dayım. Aramızdaki fark bu. Açıklamalarımda yapmış olduğum bütün söylemlerin arkasında duruyorum” dedi.

    CHP yönetimi, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yönetimi istifaya davet eden CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’u ihraç istemiyle disipline sevk etti. Elazığ’da basın açıklaması yapan Erol, parti meclisinin ihraç talebi ile kendisini Yüksek Disiplin Kuruluna gönderdiğimi öğrendiğini belirterek, “Ben 95 yıllık CHP tarihinde aileden ve kökenden gelen bir mensubuyum. Büyük dedemiz CHP’nin ve meclisin ilk milletvekilidir. Biz bugüne kadar 95 yıllık siyasi hayatımızda hiçbir şartta ve koşulda CHP’nin dışında siyaset yapmadık ve düşünmedik. Asla böyle bir arzumuz olmadı. Biz CHP’nin etik değerleri ile yetişen biriyiz. Gençlik kolları genel başkanlığını, en genç il başkanlığını yapan, iki dönemdir milletvekilimizin olmadığı illerde gidip milletvekili seçilen biriyim. 26. Dönem Tunceli, 27. Dönem ise Elazığ milletvekiliyim. Bir partiye gönül bağı olmak, bir partide olmak sadece üyelikle olmaz. Onun etik değerlerini, geleneklerini, kültürünü, siyasi davranışını benimseyerek olur. Bunlara her zaman sahip çıktım ve bundan sonra da devam edeceğim. Daha bir hafta geçmemişken genel merkezimiz seçim sonuçlarını değerlendirmek yerine Türkiye’nin yeni bir rejime geçişini değerlendirmek yerine yalnızca bir milletvekilinin ihracı için parti meclisi toplanıyor. Toplanmasındaki niyeti, tekelleşen bir genel merkezde siyasetin olduğunu, koltuk adamlığının olduğunu, dava adamlığının olmadığını söylemek istedim” dedi.

    “Koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben Elazığ’dayım”

    41 yıldır milletvekili seçilmeyen bir ilde oylarını yüzde 100 artırdıklarını vurgulayan Erol, “Elazığ’da oy oranımız 19 bindi. Şuanda ise 38 binin üstünde oyumuz var. Bu şekilde seçilmiş birisi olarak, bir milletvekilinin ve Elazığ seçmeninin umut, heyecan ve güven duyduğu, destek verdiği, oy veren vermeyen herkesin kutladığı, topluma mal olmuş bir milletvekilinin ihracı gündeme gelmesini Türkiye’nin ve Elazığ’ın vicdanına sunuyorum. Tüm parti üyelerimizin vicdanına sunuyorum. Ben koltuk adamı değil, dava adamıyım. Eğer koltuk adamı olsaydım bugün genel merkezi yönetenler gibi riskli bölgelerde milletvekili olmazdım. Ankara, İstanbul ve İzmir’den yalnızca milletvekili olmanın mücadelesini verirdim. Ben dava adamıyım. CHP’nin değerlerini, Mustafa Kemal Atatürk’ün değerleri ile bütünleştirmektir. Bu ülkenin yönetimine Atatürk’ün devlet anlayışını, cumhuriyet anlayışını yerleştirmektir. Ama görüyoruz ki koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da ve ben bugün halk adamı olarak halen Elazığ’dayım. Aramızdaki fark bu” diye konuştu.

    “Bütün söylemlerin arkasında duruyorum”

    Dava adamlarının kendileri gibi siyaset yapan siyasetçiler olduğunu aktaran Erol, “Koltuk adamları da yalnızca koltuklarını korumaktan başka hiçbir sonuç düşünmeyenlerdir. Dokuz dönemdir kaybedilen seçimin sonucuna rağmen eğer insanlar yerini muhafaza ediyorsa ve iki dönemdir milletvekili çıkaramayan bir ilden gidip de milletvekili olunuyorsa bunu herkesin vicdanına sunuyorum. Koltuk adamı kimin olup olmadığını herkes kıyaslamalı. Ayrıca bu parti kendi gerçeklerine ve değerlerine dönmelidir. Muharrem İnce bunun en güzel örneğidir. Geçen dönemde bizim cumhurbaşkanı adayımız Ekmelettin İhsanoğlu MHP’nin milletvekili adayı oldu. Tek aday olmasına rağmen bu oyu bile alamadı. Bu genel merkezin politikasıydı. Ama Muharrem İnce, partinin içinden gençlik kollarından, ilçe başkanlığından, il başkanlığından yetişen gelen bir arkadaşımız. Bugün devşirme siyasetçiliğin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamış bir cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye toplumunda kendini kanıtladı. Biz başka partilerden aday olmuş, listeye girememiş, sonra bu partiye gelmiş genel merkezde yönetici adamlar değiliz. Bu partinin değerleriyle yetişmiş, bu partinin değerlerine sahip çıkacak adamlarız. Açıklamalarımda yapmış olduğum bütün söylemlerin arkasında duruyorum” ifadelerini kullandı.

    “O korkakların yarın nerede olduğunu hep birlikte göreceğiz”

    Bu partinin bu yönetim anlayışıyla ve kadroyla asla iktidar olamayacağını dile getiren Erol, “İnsanların hayalleriyle, umutlarıyla ve gelecekleriyle oynamayın. Üç beş belediye başkanını belirlemek için koltuklarınızı belirlemek için Türkiye’nin yönetiminden elinizi ayağınızı çekemezsiniz. Böyle bir anlayışı tanımıyorum. Mesele devleti ve ülkeyi yönetmektir. Mesele koltuklarınızı genel merkez binasını yönetip, üç beş belediye başkanı için bu partinin geleceğini ve bu partiye oy veren ve umut bağlayan insanların umudunu yok edemezsiniz. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Kimlik kayıtlarında CHP’li olmasam bile ben CHP’liyim. Siz yönetici olduğunuz halde CHP’li değilsiniz. Buradan bütün yurttaşlarıma CHP’ye gönül veren herkese söylüyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, bu kararın karşısında direnin. Böyle bir şeyi tanımayın. Olamaz böyle bir şey. 41 yıldır milletvekili seçilemeyen bir ilde siyasi bir değerlendirme yaptığı için bir milletvekili kendi koltuklarının korkusundan ihraç ediliyorsa o zaman sizde bence elinizi vicdanınıza koyarak bu süreci değerlendirmeniz düşüncesindeyim. Ayrıca parti meclisinde bu konuyu gündeme getiren, savunan, doğruluğu iddiasını ortaya koyan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her şeyin hayırlısı her işte bir hayır vardır. Biz kavga adamı değiliz. Biz mücadele adamıyız. O korkaklar yarın biz oraya geldiğimizde, biz oraya başı dik gideceğiz ama onların yarın nerede olduğunu hep birlikte göreceğiz” dedi.

  • CHP’den ihracı istenen Gürsel Erol: “Koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben halk adamı olarak halen Elazığ’dayım”

    Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk ettiği Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Görüyoruz ki koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben ise halk adamı olarak halen Elazığ’dayım. Aramızdaki fark bu. Açıklamalarımda yapmış olduğum bütün söylemlerin arkasında duruyorum” dedi.

    CHP yönetimi, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yönetimi istifaya davet eden CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’u ihraç istemiyle disipline sevk etti. Elazığ’da basın açıklaması yapan Erol, parti meclisinin ihraç talebi ile kendisini Yüksek Disiplin Kuruluna gönderdiğimi öğrendiğini belirterek, “Ben 95 yıllık CHP tarihinde aileden ve kökenden gelen bir mensubuyum. Büyük dedemiz CHP’nin ve meclisin ilk milletvekilidir. Biz bugüne kadar 95 yıllık siyasi hayatımızda hiçbir şartta ve koşulda CHP’nin dışında siyaset yapmadık ve düşünmedik. Asla böyle bir arzumuz olmadı. Biz CHP’nin etik değerleri ile yetişen biriyiz. Gençlik kolları genel başkanlığını, en genç il başkanlığını yapan, iki dönemdir milletvekilimizin olmadığı illerde gidip milletvekili seçilen biriyim. 26. Dönem Tunceli, 27. Dönem ise Elazığ milletvekiliyim. Bir partiye gönül bağı olmak, bir partide olmak sadece üyelikle olmaz. Onun etik değerlerini, geleneklerini, kültürünü, siyasi davranışını benimseyerek olur. Bunlara her zaman sahip çıktım ve bundan sonra da devam edeceğim. Daha bir hafta geçmemişken genel merkezimiz seçim sonuçlarını değerlendirmek yerine Türkiye’nin yeni bir rejime geçişini değerlendirmek yerine yalnızca bir milletvekilinin ihracı için parti meclisi toplanıyor. Toplanmasındaki niyeti, tekelleşen bir genel merkezde siyasetin olduğunu, koltuk adamlığının olduğunu, dava adamlığının olmadığını söylemek istedim” dedi.

    “Koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da, ben Elazığ’dayım”

    41 yıldır milletvekili seçilmeyen bir ilde oylarını yüzde 100 artırdıklarını vurgulayan Erol, “Elazığ’da oy oranımız 19 bindi. Şuanda ise 38 binin üstünde oyumuz var. Bu şekilde seçilmiş birisi olarak, bir milletvekilinin ve Elazığ seçmeninin umut, heyecan ve güven duyduğu, destek verdiği, oy veren vermeyen herkesin kutladığı, topluma mal olmuş bir milletvekilinin ihracı gündeme gelmesini Türkiye’nin ve Elazığ’ın vicdanına sunuyorum. Tüm parti üyelerimizin vicdanına sunuyorum. Ben koltuk adamı değil, dava adamıyım. Eğer koltuk adamı olsaydım bugün genel merkezi yönetenler gibi riskli bölgelerde milletvekili olmazdım. Ankara, İstanbul ve İzmir’den yalnızca milletvekili olmanın mücadelesini verirdim. Ben dava adamıyım. CHP’nin değerlerini, Mustafa Kemal Atatürk’ün değerleri ile bütünleştirmektir. Bu ülkenin yönetimine Atatürk’ün devlet anlayışını, cumhuriyet anlayışını yerleştirmektir. Ama görüyoruz ki koltuk adamı olanlar bugün Ankara’da ve ben bugün halk adamı olarak halen Elazığ’dayım. Aramızdaki fark bu” diye konuştu.

    “Bütün söylemlerin arkasında duruyorum”

    Dava adamlarının kendileri gibi siyaset yapan siyasetçiler olduğunu aktaran Erol, “Koltuk adamları da yalnızca koltuklarını korumaktan başka hiçbir sonuç düşünmeyenlerdir. Dokuz dönemdir kaybedilen seçimin sonucuna rağmen eğer insanlar yerini muhafaza ediyorsa ve iki dönemdir milletvekili çıkaramayan bir ilden gidip de milletvekili olunuyorsa bunu herkesin vicdanına sunuyorum. Koltuk adamı kimin olup olmadığını herkes kıyaslamalı. Ayrıca bu parti kendi gerçeklerine ve değerlerine dönmelidir. Muharrem İnce bunun en güzel örneğidir. Geçen dönemde bizim cumhurbaşkanı adayımız Ekmelettin İhsanoğlu MHP’nin milletvekili adayı oldu. Tek aday olmasına rağmen bu oyu bile alamadı. Bu genel merkezin politikasıydı. Ama Muharrem İnce, partinin içinden gençlik kollarından, ilçe başkanlığından, il başkanlığından yetişen gelen bir arkadaşımız. Bugün devşirme siyasetçiliğin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamış bir cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye toplumunda kendini kanıtladı. Biz başka partilerden aday olmuş, listeye girememiş, sonra bu partiye gelmiş genel merkezde yönetici adamlar değiliz. Bu partinin değerleriyle yetişmiş, bu partinin değerlerine sahip çıkacak adamlarız. Açıklamalarımda yapmış olduğum bütün söylemlerin arkasında duruyorum” ifadelerini kullandı.

    “O korkakların yarın nerede olduğunu hep birlikte göreceğiz”

    Bu partinin bu yönetim anlayışıyla ve kadroyla asla iktidar olamayacağını dile getiren Erol, “İnsanların hayalleriyle, umutlarıyla ve gelecekleriyle oynamayın. Üç beş belediye başkanını belirlemek için koltuklarınızı belirlemek için Türkiye’nin yönetiminden elinizi ayağınızı çekemezsiniz. Böyle bir anlayışı tanımıyorum. Mesele devleti ve ülkeyi yönetmektir. Mesele koltuklarınızı genel merkez binasını yönetip, üç beş belediye başkanı için bu partinin geleceğini ve bu partiye oy veren ve umut bağlayan insanların umudunu yok edemezsiniz. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Kimlik kayıtlarında CHP’li olmasam bile ben CHP’liyim. Siz yönetici olduğunuz halde CHP’li değilsiniz. Buradan bütün yurttaşlarıma CHP’ye gönül veren herkese söylüyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, bu kararın karşısında direnin. Böyle bir şeyi tanımayın. Olamaz böyle bir şey. 41 yıldır milletvekili seçilemeyen bir ilde siyasi bir değerlendirme yaptığı için bir milletvekili kendi koltuklarının korkusundan ihraç ediliyorsa o zaman sizde bence elinizi vicdanınıza koyarak bu süreci değerlendirmeniz düşüncesindeyim. Ayrıca parti meclisinde bu konuyu gündeme getiren, savunan, doğruluğu iddiasını ortaya koyan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her şeyin hayırlısı her işte bir hayır vardır. Biz kavga adamı değiliz. Biz mücadele adamıyız. O korkaklar yarın biz oraya geldiğimizde, biz oraya başı dik gideceğiz ama onların yarın nerede olduğunu hep birlikte göreceğiz” dedi.