Etiket: Brüksel’de

  • AB-türkiye Zirvesi Brüksel’de Başladı

    Başta Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci, mülteci sorunu ve terörle mücadelenin ele alınacağı ve Türkiye’yi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun temsil ettiği AB-Türkiye Zirvesi Belçika’nın başkenti Brüksel’de başladı.

    Türkiye’nin üyelik müzakerelerine yeniden başlaması ve Türk vatandaşlarının Avrupa’ya vizesiz seyahat edebilmeleri açısından son derece önemli olan Brüksel’deki AB-Türkiye Zirvesi AB Genel Merkez Binası’nda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla başladı. Zirveye gelişinde basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Başbakan Davutoğlu daha sonra Avrupa konseyi Başkanı Donald Tusk ile toplantıya geçti. Toplantının ardından Davutoğlu ve liderler toplantının yapıldığı salona geçtiler. Davutoğlu aralarında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da bulunduğu bazı liderlerle toplantı salonunda ayaküstü bir süre sohbet etti.

  • Bakan Bozkır: “17’Nci Faslı 14-15 Aralık Tarihinde Brüksel’de Açacağız”

    Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, 17’nci faslın 14-15 Aralık tarihinde Brüksel’de açılacağını söyledi.

    Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İtalya Büyükelçisi Luigi Mattiolo’yu kabul etti. Bakanlıkta gerçekleştirilen kabulde 29 Kasım Pazar günü Brüksel’de yapılacak zirve hakkında bilgi veren Bakan Bozkır, “Yapılacak Avrupa Birliği-Türkiye zirvesini görüşeceğiz. Bu zirve ilgili olarak bazı detay hususlarda karar almaya çalışacağız. Bu zirveyle birlikte uzun zamandır belli bir hızda yürümemekte olan AB-Türkiye ilişkileri gerçekten bir ivme kazanacak. Çok önemli bir tabloya geçmeyi bekliyoruz. Bir anlamda yeni bir paradigma olduğunu düşünüyorum ve bu yeni paradigmadan da ilişkileri daha ileriye götürmek için kartları yeniden dağıtarak bu ilişkileri çok daha iyi noktalara götürmek için yararlanabileceğimizi ve fırsat olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde önemli mekanizmalar devreye giriyor. Göç konusunda üst düzey çalışma grubuna dörtlü mekanizmanın bir anlamda başkanlık etmesi, bütün alınacak kararların bu mekanizmada değerlendirilmesi gündemde. Enerji konusunda yüksek düzeyli bir işbirliği mekanizması var. Bunun tekrardan canlanmasını umuyoruz. Şuanda 150 milyar euroya olan dış ticaret hacmimizi 300 milyar euroya çıkabilecek imkan ortaya çıkacak” diye konuştu.

    Meclis’in açılması ile 6 aylık bir dönem sonunda tekrar çalışmaya başlamasıyla birlikte birçok reformun gerçekleşeceğine dikkat çeken Bozkır, “Siyasi reform, ekonomik reform ve sosyal reform paketleri de Meclisimizden geçecek. Bunun AB ilişkilerimizde de önemli bir rol oynayacağını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “17’NCİ FASLI 14-15 ARALIK TARİHİNDE BRÜKSEL’DE AÇACAĞIZ”

    Konuşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bakan Bozkır, 29 Kasım’da yapılacak zirve öncesinde hangi hususlara dikkat edilecek?” sorusuna, “Göç konusuyla ilgili özellikle ortak çalışma belgesi üzerine mutabakata varılmıştı. Bu belgenin esas teşkil etmesi ilişkilerimizde yeterli değildir. Zirveyle birlikte Türkiye-AB ilişkilerinin benim tabirimle kartlar yeniden dağıtılarak olması gereken noktaya oturtulması ile ilgili ortak bildiri açıklanacak. Pazar günü Türkiye-AB zirvesinde açıklanacak. 17’nci faslın Aralık ortalarında açılması kararlaştırıldı. İnşallah 14-15 Aralık tarihinde bu faslı Brüksel’de açacağız. Sadece bu fasılla yetinmiyoruz, 5-6 faslın daha 2016 yılında açılabilmesini sağlayacak ortak çalışmayı başlatacağız. Yeni bir devir pazar gününden itibaren başlayacak” cevabını verdi.

    Rusya ve Türkiye arasındaki son gelişmeleri değerlendiren Bakan Bozkır, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Türkiye ve Rusya Federasyonu çok önemli iki komşudur. İki ülkenin bu çok önemli ilişkiyi olumlu yönde ilerletmek bir anlamda vecibesi vardır. Türkiye, Rusya’yı hep dostumuz olarak görmeyi arzu ediyoruz. Uçağın düşürülmesi ile yaşanan gerginlik ortamını Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız olumlu mesajlarla olayın üstesinden gelebilmeyi başarmamız gerektiğini ifade ettiler. Sayın Dışişleri Bakanımız Lavrov ile telefonda görüştü ve bendeki bilgiler iki ülke Dışişleri Bakanlığı’nın 3-4 Aralık tarihinde Belgrad’da yapılacak AGİT toplantısında bir araya gelecekleri yolunda. Bu görüşme yapılmalıdır. Böyle bir olayı ancak konuşarak aşabiliriz. Konuşmayarak, basın yoluyla mesaj vererek diplomaside, siyasette herhangi bir sorunun üstesinden gelmek mümkün değildir. Türkiye ve Rusya’nın böyle bir haspane noktaya gelme lüksü yoktur. Görüşmeyle birlikte bu krizin üstesinden gelecek adımlar atılmaya başlanabilir.”

  • İzmir’in “AB Markajı” Brüksel’de SES Getirdi

    Brüksel temaslarının ilk günü Avrupa Bölgeler Komitesinin Genişleme Günü toplantısına katılan İzmir heyeti, ikinci gün çoğu Avrupa Parlamentosunda olmak üzere 6 görüşme birden yaptı.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başkanlığındaki İzmir heyeti, Brüksel temaslarının ikinci günü önemli görüşmelerde bulundu. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ile Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü’den oluşan heyetin ilk durağı, TÜSİAD Brüksel Temsilciliği oldu.

    İzmirli belediye başkanı ve iş dünyası temsilcilerine Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili son gelişmeleri aktaran TÜSİAD AB Temsilcisi Dr. Bahadır Kaleağası, “Biz, AB’ye uyum sağlamaya çalışırken, AB’de kendini değiştirmeye çalışıyor. Bugünkü mevzuatının rekabet çağına ayak uyduramayan bölümlerinden kurtulmak istiyor. Bizim öncelikle bu mevzuat değişikliklerini iyi takip etmemiz gerekiyor” diye konuştu. Kaleağası konuşmasında, İzmir’den övgüyle bahsederken, “Türkiye’nin marka değerinde en önemli avantaj ülkenin batısı, yani İzmir ve Ege’dir. Bu süreçte İzmir daha da öne çıkmalı. İzmir ve İzmirliliği simgeleyen ne varsa, Türkiye’nin AB ilişkilerinde ona çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

    FIRSATLAR VE RİSKLER

    Cumhuriyet Halk Partisi Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç’i de ziyaret eden İzmir Heyeti, Türkiye’nin AB ilişkilerinde son dönemde ortaya çıkan fırsatlar ve riskler konusunda küçük bir brifing aldı. Sevinç, AB sürecinin iyi yönetilmesi halinde Türkiye’nin her alanda kazanacağını söyledi.

    “TÜRKİYE’NİN EN DİNAMİK GRUBU”

    AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilciliği Kabine Başkanı ve AB Türkiye Delegasyonu eski Başkanı Stefano Manservisi, Başkan Aziz Kocaoğlu ve beraberindeki heyeti Avrupa Parlamento binasında ağırladı. Manservisi, İzmir’i ve İzmirlileri “Türkiye’nin en dinamik grubu” olarak tanımladı.

    İzmir heyetinin bir sonraki görüşmesi, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ile oldu. Avrupa Parlamentosu Türkiye Dostluk Grubu üyelerinin yer aldığı görüşmede daha çok mülteci sorunu masaya yatırıldı. Türkiye’nin yıllardır yaşadığı bu sorunu Avrupa’nın çok geç fark ettiğini söyleyen Piri, bu konuda Türkiye’ye hibe desteği sağlanması gerektiğini anlattı.

    AB sürecinde Türkiye ile daha yoğun diyalogdan yana olduklarını kaydeden Kati Piri, “İzmirliler olarak siz bunu çok daha iyi anlıyorsunuz. Brüksel’de olmanız ve çabalarınız çok anlamlı. Avrupa’daki dinamiklerin sizi görmesi ve dinlemesi çok önemli” diye konuştu.

    “PARAYLA MÜLTECİLERİ AYNI KEFEYE KOYMAYIN”

    Türkiye Dostluk Grubu üyelerinin de mülteci sorununa karşı Türkiye’ye 3 milyar Euro’luk hibe desteği ve vize kolaylığı konularını gündeme getirmesi üzerine söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu şunları söyledi; “Mülteciler insan. Parayla, vizeyle aynı kefeye konulmalarını doğru bulmuyoruz. ‘Siz 2 milyon mültecinin eğitim ve adaptasyonunu sağlayın; biz de size şu kadar para verelim’ söylemi, İzmir olarak bize ters geliyor. Sosyal demokrat bir belediye başkanı ve 12 yıldır Türkiye’den muhalefetin sahip olduğu en büyük kamu görevini yürüten biri olarak farklı düşünüyorum. Türkiye zengin bir ülke. Bu işin mali faturasını 3-5 yılda telafi eder, altından kalkar. Bizim asıl AB’nin temel hak ve özgürlük normlarına ihtiyacımız var. Vize-para-mülteci üçlüsünde son karar elbette hükümete ait.”

    GÖÇ KRİZİ VE AVRUPA

    Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu önderliğindeki İzmir heyeti daha sonra, Türkiye’nin AB Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel ile görüştü. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda “iyimser” bir tablo çizen Yenel, “Yıllardır çok inişli çıkışlı olan bu ilişkide şimdi yeniden çıkışı yaşadığımızı söyleyebilirim. Olumlu yönde gelişmelere gebe olduğumuzu düşünüyoruz. Göç krizi AB’de baş gösterince panik yaşamaya başladılar. Bizim 4 yıldır yaşadıklarımızın onda birini bile karşılayamadılar” diye konuştu.

    “İZMİR’İN BRÜKSEL TEMASLARI AB İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

    İzmir heyetinin Brüksel’deki son görüşmesi, AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Jean-Luc Vanraes ve Fransa Rhone-Alpes Bölgesel Konseyi Başkan Yardımcısı Bernard Soulage ile gerçekleşti. Başkan Kocaoğlu, Soulage ve Vanraes’e Paris’te yaşanan katliam nedeniyle taziyelerini iletti.

    AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Jean-Luc Vanraes, İzmir’in bölgeler arası işbirliği konusunda ara bulucu olabileceğini belirterek, bu çerçevede ticaret ve sanayi odaları ile siyasileri bir araya getirebileceklerini söyledi. Soulage ise “Seçilmiş kişilerle muhatap olmak bizim için çok önemli. İzmir gibi bir kentin Brüksel temasları, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ndeki kararlılığını göstermesi açısından kayda değer bir adım. İzmir’in Avrupa’daki diğer önemli kentlerle de temasa geçmesi, Türkiye’nin sadece İstanbul’dan oluşmadığını gösterecektir” dedi.