Etiket: Bozuyor

  • Arslan: “Muslera bu ligin dengesini bozuyor”

    Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Skoru değiştirecek pozisyonlar bulduk ama kaleci Muslera’yı geçemedik“ dedi.

    Spor Toto Süper Lig’in 2. haftasında Ege ekibi Akhisar Belediyespor sahasında ağırladığı güçlü rakibi Galatasaray’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, “Maç öncesi planlamada 2 forvet arkasında Soner’i 10 numara gibi başlamak istedik. Galatasaray’a karşı önde basalım istedik. Arka arkaya kornerlerden bir gol bulduk, golü bulduk ama oyunu kaybettik. O 1-0 bize biraz pahalıya mal oldu. Maçı bitirdik gibi davrandık. İlk yarı Galatasaray üstünlüğüyle geçti. İkinci yarı oyuncu değişikliği ile beraber oyunu tuttuk. Skoru değiştirecek pozisyonlar da bulduk ama kaleci Muslera’yı geçemedik. Muslera bu ligin dengesini bozuyor. Haksız rekabete yol açıyor. İnanılmaz bir kaleci. Yediğimiz bir gol Douglao’nın sorumsuzluğu. Geçen hafta Kayseri’de attığımız golü, bu hafta kendi kalemizde gördük. Gafil avlandık. Golden sonra zaten Galatasaray dizginleri ele almıştı. Daha sonra maçı çevirmek zaten kolay değildi. Hatalarımız var. Bizim kaderimizde de Galatasaray’ı yenememek gibi bir durum var herhalde” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Deniz kaplumbağalarının doğasını insanlar bozuyor

    MEÜ DEKUYAM Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının saldırgan canlılar olmadığını belirterek, “Fakat insanların yapmış olduğu yanlış davranışlar nedeniyle, canlıların yaban hayattaki şekillerinde değişiklik oluyor. Teknecilerin, turistik gezi yapanların bu hayvanları göstermek için yapmış oldukları yanlış davranış, diğer insanların zarar görmesine yol açtı. Burada kaplumbağalar suçlu değil, onları alıştıran insanlar suçlu” dedi.

    Son dönemde deniz kaplumbağalarının Bodrum yakınlarında insanlara saldırmasıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, Bodrum yakınlarında yaşanan sıkıntıdan dolayı deniz kaplumbağalarının şu anda hedef haline geldiğini söyledi. Yapılan haberler üzerine insanların o bölgelerde denize girmede tedirginlik yaşadığını belirten Ergene, “Fakat deniz kaplumbağaları saldırgan canlılar değillerdir. Deniz kaplumbağaları son derece uysaldır. Fakat insanların yapmış olduğu yanlış davranışlar nedeniyle, canlıların yaban hayattaki davranış şekillerini değişikliğe uğratıyorlar. Bu nedenle canlılar doğalarından farklı davranış gösterebiliyorlar. Özellikle turistik amaçlı olarak kaplumbağalara yem veriyorlar, balık atıyorlar, yengeç atıyorlar. Bu da deniz kaplumbağalarında bir yanlış anlamaya sebep oluyor. Besin ve insan sanki özdeşmiş gibi algılanıyor ve insan ona besin veren bir canlı olarak geliyor. Dolayısıyla insan gördüğünde kaplumbağalar besin verecek gibi algılıyor ve teknelere yaklaşıyor. Dolayısıyla teknelere de yaklaşınca insanlar korkuyor. Çünkü oldukça büyük canlılar bunlar ama kesinlikle zararlı canlılar kesinlikle değillerdir. Bir panik yaşanıyor ve o panikle istenmeyen şeyler yaşanabiliyor. Özellikle bu tip turistik gezi yapan teknelerden veya turistik gösterim yapan arkadaşlardan ricam şu, hiçbir şekilde bu canlıların doğasını bozmaya yönelik davranışta bulunmamaları gerekiyor” diye konuştu.

    “Bu canlıların doğasını bozmamak gerekir”

    Bu canlıların doğasını bozmamak gerektiğinin altını çizen Ergene, “Bu canlıların doğasını bozduğunuz zaman sonuçlarının ne olacağını bilemiyorsunuz. Karşılaştığımız olayda bunun benzeri bir olay. Bu nedenle korumaya çalıştığımız, nesli tükenen bir canlıyı bu şekilde insanlara zarar veren bir organizma gibi göstermek doğru bir tutum değil. Bu canlılar son derece uysal canlılar. Yaban hayatın içerisinde bıraktığınız zaman zaten sizi gördüğünde hemen uzaklaşan ve kaçan canlılardır. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar bu canlıları korumak istiyorsak onları doğasına bırakarak, doğasının içerisinde beslenmelerini sağlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Bu canlı normalde insan gördü mü kaçar”

    Deniz kaplumbağalarının normalde denizin açıklarında yaşadığını vurgulayan Ergene, “Zaten yumurtlamak için kumsala çıkıyorlar. Bu dönem de onların üreme dönemi. Üreme dönemi olduğu için bu hayvanlar yakın sularda bulunuyorlar. Kış aylarında bu hayvanlarla karşılaşma oranı çok çok azdır. Yaz ayı ve üreme dönemi olduğu için bu canlılar kıyılara yakın yerlerde bulunuyor ve dolayısıyla bizlerin de tatil zamanı yaz ayları olduğu için, o alanlarda karşılaşılabiliyor. Normalde bu canlılar insanı gördüklerinde kaçarlar. Bir tedirginlik söz konusu olur ve uzaklaşırlar. Ancak siz onları besin vermeye alıştırırsanız, son olayda da bu ortaya çıktı. Tabi kolay besin olduğu için avlanmadan kaplumbağa da besin bulabiliyor. Her canlı rahat elde edilen besine gider. Bir yanlış anlaşılma söz konusu. İnsanla, hayvan arasında bir yanlış diyalog gelişmiş. Tekneciler, turistik gezi yapanların bu hayvanları insanlara göstermek için yapmış oldukları yanlış davranış, diğer insanların zarar görmesine yol açtı. Burada kaplumbağalar suçlu değil, onları alıştıran insanlar suçlu” ifadelerini kullandı.

  • Op. Dr. Atabay: “Sahte güneş gözlükleri gözleri bozuyor”

    Güneş ışınlarının göze verdiği zararlar içinde katarakt ve sarı nokta hastalığının özellikle önem taşıyan ve görmeyi ileri derecede bozan hastalıklar olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, “Bu nedenlerle güneş ışınlarından korunmak oldukça önemlidir. Bu konuda yapılması gereken mutlak suretle güneş gözlüğü takmaktır” dedi.

    3 yaş üzeri her insana mutlaka güneş gözlüğünü takmasını öneren Atabay, “Ancak burada güneş gözlüğünün özellikleri oldukça önemlidir. UV ışınlarına karşı koruma yüzdesinin yüksek olması özellikle önemlidir” ifadelerini kullandı.

    Seyyar satıcılarda veya kıyafet mağazalarında satılan sahte güneş gözlükleri maalesef dış görünüş açısından çok güzel ve gösterişli olabilse de cam kalitesi açısından oldukça zayıf olduğuna dikkat çeken Atabay, “UV koruması genelde içermezler ve ayrıca cam homojenlikleri bozuk olabileceği için refraksiyon kusuru ortaya çıkarabilmektedirler. Tüm bu nedenlerden dolayı hastalarımıza sadece yaz aylarında değil, güneşli günlerde güneşe karşı koruma amaçlı mutlaka güneş gözlüğü takmalarını ancak güneş gözlüklerini mutlaka optik mağazalarından almaları önermekteyiz” şeklinde konuştu.

    Op. Dr. Şeyda Atabay, özellikle 3 yaşından büyük çocuk hastaların da güneş gözlüğü takmalarında ve çocuk güneş gözlüklerinin de yine optik mağazalardan almaları gerektiğini söyledi.

  • Kışlaoğlu: “Diş eksikliği psikolojiyi bozuyor”

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dr.Çağdaş Kışlaoğlu, diş eksikliğinin psikolojiyi bozduğunu söyledi.

    Bir günde implant veya diş yapmanın mümkün olabildiğini belirten Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, “Bu her vaka için mümkün olmayadabilir. Çünkü kişinin kemik kalitesine bağlı olarak hekimin tespiti doğrultusunda mümkün olabilir. Kemik kalitesi ile birlikte kişinin ağız içerisinde iltihap var mı ve ağız içi sağlık durumunun tespiti çok önemlidir. Eğer kişinin ağız içi sağlık durumu ve kemik kalitesi iyi ise tüm dişlerinin bir gün içerisinde yaptırıp hekimin kliniğinden çıkabiliyor” dedi.

    Kişide kemik yoksa ve iltihaplar varsa bir günde diş hayalinin mümkün olmayacağını kaydeden Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, “Öncelikle iltihaplar tedavi edilecek, daha sonra kemik yeterli değilse kemik grefti işlemi ile kemik oluşturulacak, kemik oluştuktan sonra implant yapılacak ve son olarak da implant üzerine dişler yapılacaktır. İmplant yaptıracak kişilerin kemikleri bazen istenilen seviyede olmamaktadır. En çok görülen durum alt çenede çok erişimiş kemikler veya üst arka bölgede sinüslerin sarkması ve bu bölgede kemik olmamasıdır. Böyle durumlarda özel kemik greftleri yani dışarıdan hazır getirilen veya kişinin kendinden alınan kemiklere otojen greft deniliyor. Kişinin kendinden alınan greftler alınarak kemik yapılandırılır. Bazen aynı seansta kemik ve implant aynı anda yapılabiliyor. Bazen de bir seansta sadece kemik konulup birkaç ay bekleyip sonra implant konulabiliyor. Bu vakaya göre değişiyor. Kemik tozları ve kemik greftleri bize yardımcı etkenlerdir. Bu yardımcı etkenler sayesinde hekimler çoğu zaman implant yapabilir hale gelmiştir” diye konuştu.

  • Meme Büyümesi Erkeklerin Psikolojisini Bozuyor

    Yaklaşan yaz mevsiminde deniz, güneş, kum üçgeni düşüncesi hemen herkeste heyecan uyandırırken, meme büyümesi (jinekomasti) olan pek çok erkek için bu dönem kâbusa dönüşüyor.

    Erkeklerin yüzde 60‘ında görülen jinekomastinin bir rahatsızlık olduğunu, fakat pek konuşulmadığını belirten Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özcan, bu durumun özellikle genç erkekleri çok rahatsız ettiğini kaydetti. Özcan, “Erkekte meme büyümesinin cerrahi dışında tedavi şansı yoktur. Jinekomasti genellikle estetik ve plastik cerrahlar tarafından ameliyat edilir ve öyle de olmalıdır. Genel anestezi altında gerçekleştirdiğimiz bu ameliyatta fazla olan yağ ve meme dokusu alınır. Ancak bazı ileri vakalarda daha iyi bir görünüm sağlamak için bir miktar cildin de çıkarılması gerekebilir” diye konuştu.

    Erkekte meme büyümesinin halk arasında sık konuşulmayan, ancak yaygın bir durum olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mesut Özcan, ergenlik döneminde 12-18 yaş grubunda görülen jinekomastinin nadiren gerilediği veya ortadan kalktığı durumlar olsa da, genellikle o büyümüş halinin devam ettiğini kaydetti. Özcan, “Jinekomasti ameliyatı tecrübeli bir estetik ve plastik cerrahi uzmanı tarafından yapıldığında komplikasyonlar sık görülmez ve görülse de bunlar genellikle önemsiz minör komplikasyonlardır. Jinekomasti operasyonu, görünümü düzelterek kişinin kendine olan güveninin artmasını sağlar. Ameliyat sonucu kalıcıdır ve eğer beklentileriniz gerçekçi ise yeni görünümünüz sizi oldukça memnun edecektir” dedi.